02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I6EYLÜL2005CUMA CUMHURlYET SAYFA DÎZI 160 kişilik danışma mectisinin40'ı MGK'ninaUdığı kişikrden oluşuyordu. 120 kişi devalilerin aday gösterdiklermden seçüdi. Kısacaa Danışma Mecüsi'nin tümünü MGK atamışoklu. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. tbrahimKaboğlu: Anayasa 12Eylülruhunutaşıyor Eylül 1980'de Genelkur- may Başkanı Orgeneral ğında, Kara Kuvvetleri Komtıtanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuv- vetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya. Deniz Kuvvetleri Komu- tanı Oramiral Nejat Tümer ve Jan- darma Genel Komutanı Orgenaral SedatCelasun'dan oluşan Mill i Gü- venlık Konseyi, 160 kişilik bir Da- nışma Meclisi atadı. Daha sonra Prof Dr. Orhan Aldıkaço başkanhğnnda- kı Anayasa Komisyonu, hak ve öz- gürlükleri, sıyası hayatı kısıtlayarak toplumu adeta yeniden tasarlamayı amaçlayan 1982 Anayasası'nı hazır- ladı. Yeni anayasa Mavi renkli "ba- yır" oyunun yasak olduğu bir ortam- da 7 Kasım 1982 günii yapılam hal- koylamasmda yüzde 92 oranda oy- la kabul edildi. Hukukçulann ve top- lumun her kesımınin tepki gösterdi- ği 82 Anayasası. AvrupaBirhği uyum paketlerine ve yasalarda yapılan de- ğışikliklere karşın demokratik bir nı- teliğe kavuşturulamadı. Darbecileri koruyan geçicı 15. madde ise tüm tep- kilere karşın bugüne kadar kaldın- lamadı. Marmara Cniversitesi Hukuk Fa- kültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. tbrahim Kaboğlu. 1982 Anayasa- sı'nın hâlâ 12 Eylül ruhunu taşıdığı- na dikkat çekti. Prof. Kaboğlu par- lamento kaldırmasa bile geçici 15. maddenın 1983 seçimlerine kadar geçerli olduğu yorumuna dayanarak yargının harekete geçebüeceğini sa- vundu. Prof. Kaboğlu' na anayasa hukuku ve 1982 Anayasası'na ilişkin soru- lanmız ve yanıtlan şöyle: Hak ve özgürlükler sınırlıyclı -Anayasamndcmokratikolmasıne anlama getir? 1982 Anayasası neden demokratik değildir? İBRAHİM KABOĞLU - *Hak ve özgüriukleri ne kadargüvencetemiş- tir" ve "Devlet organlanm hukuk devleti ereğinde ne kadar dengeli bir biçimde düzenlemeye tabi ru- tabilmiştir" açılanndan bakıldığı zaman 1982 Anayasası öncelikle hak ve özgüriukleri çok suıırlı olaıak dü- zenlemiştir. llk metin itibanyla üç alanda. yani düşünce ve ifade öz- gürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, top- hı özgürlükler dedığimız dernek. top- lanma konulannda çok cimri dav- ranmıştır. Siyasal örgütleme ve sos- yal haklar konusunda son derece sı- rurlı davranmıştır. Bu konularda hem smırlamalar hern de yasaklar getir- miştir. Ama en önemlisi siyasal hak- lann da 1982 Anayasası tarafından ileri derecede sınırlanmış olmasıy- dı. Oy hakkrnı 21 yaşta sınırh tutmuş- tu. Demokratik haklar dediğüniz ka- tılım haklan, toplu özgüriukleri. si- yasal partı ve partileşme özgürlüğü- nü ve onlara katılımı son derece kı- sıtlamıştı. Parlamentonun yetkisi sınırlıydı Parlamentonun yetki alanıru son de- rece sınırh tutmuştu. îşte 1982 Ana- yasası demokratik midir sorusuna, bi- rinci kanadı olan hak ve özgürlük- ler kısmı ıçin "hayn-" diyoruz. Çağ- daş anayasanın demokratik olabilme- si ıçin devlet yapısını hukuk devle- tinın gereklerine uygun olarak örgüt- lemesi gerekiyor. Erkler aynlığı içe- rısinde yasama organının yürütme or- ganına tabi olmaması, özel bir faali- yet alanında bulunması. daha önem- lisi yargı erkinin bağımsız ve taraf- sız statü içerisine konulmuş olma- sıdır. 1982 Anayasasf nın bozduğu denge bu oldu, yani özellikle yargı bağımsızlığı ve yansızlığı konusun- da oldukça hasis davrandı. 1982 Anayasası yürütmeye öncelik vere- rek yasamayı yürütmenin bir tür hâ- kimiyetine tabi kıldı. Yargıyı dahep güdük bir yapıya bağladı. 1982 Anayasası, hak ve özgürlük- ler alanında sınırlayıcı ve yasakla- 25. yılmda 12EYLUL yıcı, devlet organlan arasında ön- gördüğü dengesiz bir yapılanma so- nucu toplum siyasal yapı bağını ko- pardığı için demokratik bir anayasa değildi. -Düzenkmeler,uyumpaketleri 12 EylüTün izlerini anayasadan sildi mi? KABOĞLU - Cumhuriyet döne- mi modernleşmesinde la- iklik, Cumhuriyetin temel ilkeleri, siyasal devrim gi- bi çok önemli temeller atıl- dı. Esasen hukuk devletini çağdaş anlarmnda anayasa mahkemesi, yargı bağım- sızlığı, erkler aynlığını ta- şıyan 1961 Anayasası ile kurduk. Hukuk devletinin büyük ölçüde askıya alın- ması, 1982 Anayasası ile yapıldı. 1982 Anayasası'nda 1987'den 2004'e kadarpeyderpey ya- pılan değişiklikler. büyük ölçüde Türkiye'nin ulusal üstü alanda Av- rupa mekânında beklentileri sonu- cu gerçekleşmiş olsa da hukuk dev- letinin onanmı diyebileceğimiz de- ğişikliklerdir. -Bu değişikliklerdemokrasiaçjsm- dan yeterfi midir? - Değildir, 1982 Anayasası'nın 3 eksiği var. Yargı bağımsızlığına iliş- kin hükümlerine hiç değinilmedi ve kurumsal düzenleme yapılmadı. Sen- dika özgürlüğüne, toplu görüşmele- re ilişkin alanlardabirçok eksiğimiz var. Hak ve özgürlükler alaruda ye- niden elden geçirilmek durumunda. Maalesef 1982 Anayasası'nı bütün bu değişıkliklerle aşmaya çahştık. ama ruhunu değiştiremedik. Seçim sisteminde yüzde 10'lukbarajı ana- yasanın bu hahne bile aykın, ama uy- gulamada devam ediyor. 1982 Ana- yasasf nın daha da onanlması, hat- ta mümkünse yürürlükten kaldınl- ması gerekir. 82 Anayasası'nınken- disi halen ayıklanmamış olan kısım- lanyla çağdaş anayasasa hukuku- nun temel ilkelerine aykındır. içi boşahıldı'- Geçici 15. maddeyi nasü değer- kndirrvorsunuz? KABOĞLU - 1982 Anayasası kadar bu anayasayı yapanlan ve bu anayasayı yapanlann yönetimde bu- lunduklan dönemi koruma altına alan bir başka demokratik ülke ana- yasma rastlamadım. 1982 Anaya- sası. kurmuş olduğubukoruyucu ge- çiş günlerinde Şili anayasasını çok gende bırakmıştır. 1982 Anayasa- sı geçici 15. maddenin 3. fıkrası 1980-1983 döneminde yapılandü- zenlemeleri koruma altına alıyordu. O zaman yürürlüğe konulan yasa- lan, yasa hükmünde kararnamele- ri, ki 965 kadardı, bloke etmişti. Ama biz anayasacüar olarak Ana- yasa Mahkemesi'nin denetleyebüe- ceğinı düşünüyorduk, denetlemek- tenkaçındı. 2001 yılrndaparlamen- to bu fıkrayı yürürlükten kaldırdı, ama artık çok geç olmuştu. Aradan 20 yıl geçtikten sonra yapılan bir dü- zenlemenin çok da işlevsel yönü ne yazık ki kalmamıştı. Yönetlcller korundu Gelelim, o zamanki yöneticileri koruyan ve yöneticilerin emirleri doğrultusunda 12 Eylül dönemin- de görev yapan gerek siyasileri ge- rekse burokratlan koruyan 15. mad- denin 1. ve 2. fıkrasına. Geçici mad- delerin özelliği belli dönem için hü- küm icra eden ve o dönemden son- ra hükmünü ortadan kaldııan özel- liğe sahip olmalandır. Geçici 15. madde iki yönden geçici olma özel- liğini aşrruştır. Seçimlerin yapıhna- smdan sonra geçici hükümlerin or- tadan kalkması ve anayasanın ola- ğan hükümlennin olağan hale gel- mesidır. -15. madde kalkmazsa nasü bir çözüm bulunabiBr? K.\BOĞLU - Çözüm geçici 15. maddenın 1. fıkrasını tıpkı 2001 değışikliğinden önce 3. fıkra için yapmış olduğumuz yorum gibi 6 Aralık 1983'e kadar geçerli olan bir yasak oldüğu varsayımından ha- Türkrye'de başortüsü yasağı yok. Resmi kurumlarave üniversitelere başörtülü girilemez. Asıl anayasaya aykm olan zorunlu din dersleridir. 1982 Anayasası çerçevesinde Türkiye'de 80'B yıIlardaTürk- tslam sentea adı verüen ideolojik akımın gelişmesine uygun bir zemini sağlamış oluyor. reket etmektir. Bu yoruma göre yar- gılanmama kuralı 1983'ten sonra- ki dönem için geçerli olmamalıdır. Başvuru süresi de olağanüstü dö- nemle sınırh olarak yorumlanabilir. Anayasanın üstün hükümleri, yani 2. maddenın öngördüğü temel il- keleri karşısmda olağanüstü dö- nemde. artık insan onurunu zede- leyen bir düzenleme olarak 15. mad- de geçerli olamaz. Orneğin 12 Eylül döneminde iş- lenen insanhğa karşı bir suçtan za- rar görenkişi mağduriyetinin devam ettiğini ileri sürerek yargı organla- nna başvurduğu zaman. söz konu- su suçu işleyenlerhakkında yargı sü- reci işletilebilmelidir. Bu açıdan 15. maddeyi aşma hukuk devleti bek- çiliği yapan organ olarak yargıya dü- şüyor. -15. maddenin kaldırüması srva- setebağhdeğilmi? KABOĞLU - Artık 2005 Türki- yesi'nde 1982 Anayasası'nda hukuk devletinin onanmı bağlamında de- ğişiklikler yapıldıktan sonra siyasal irade tarafından geçici 15. madde- nin de üzerinin çizilmesi gerekiyor. Siyasal iradenin çıkmaması duru- munda bu anlattığım gibi yargı yo- luyla aşılabilir. Bu 12 Eylül'de gö- rev yapan kişileri. ama hukuka uy- gun da\Tanan kişileri aklamak ba- kımından da önemlidir. - Dinci kleoJojifcrin yayıbnasuıda 12 Eylül'ün etkisi nedir? KABOĞLU - Türkıye'de bütün bunlar cumhuriyet. laiklik, Atatürk- çülük denilerek yapıldı. Bu kav- ramlar kullanılarak 17 yaşmdaki çocuğun yaşı yükseltilerek ipte sal- landınldı. Bu kavTamlar sloganlaş- nnldı ve tabulaştınldı. Buna rağmen en büyük zarar Atatürkçülüğe ve laikliğe \enldi. Laıkliğibu kadar iş- leyenler, anayasaya zorunlu din ders- lerini koymak suretiyle bu dönem- de yetişen gencecik dimağlan dog- malara tabi ruttular. 12 Eylül ço- cuklan önceki döneme göre daha muhafazakâr yetiştı. Bu da laik ana- yasa ilkesine aykrn. Bu 24. madde- nin düzenlediği din özgürlüğüne de aykındır. Kimse dinsel düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlana- maz. Dinı zorla öğretmek bu öz- gürlük ilkesine aykınlık oluşturu- yor. Başörtüsü yasağı yok Bugün gelinen noktada 2005 "te Türkiye"de laik ve Cumhuriyet re- jımınin tehlike karşısında bulundu- ğunu söylüyorsak dinselliğin, mu- hafazakârhğm, milliyetçiliğin ana- yasaya bu kadar sinmesindendir. Muhafazakârlar "Başörtüsüyasağ»- nıkaldıralım'' diyor. Türkıye'de ba- şörtüsü yasağı yok, resmi kurum- lara ve üniversitelere başörtülü gi- rilemez. Asıl anayasaya aykrn olan zorunlu din dersleridir. 1982 Ana- yasası çerçevesinde Türkıye'de 80'li yıllarda Türk, Islam sentezi adı ve- rilen ideolojik akımın gelişmesine uygun bir zemini sağlamış oluyor. 12 Eylülcüler. Atatürkçülük, laik- lik kavramlannm içini boşalttılar. Atatürkçülüğün, Cumhuriyetin, la- ikliğin içini boşaltıp antilaik akım- lan yükseltip iktidara verdik. Şim- dilerde de çok konuşulan insanlan demokrasi. hukuk devleti ka\Tamlannın içlerinin boşaltılma- sından korkuyorum. Hukuk devle- tine, ancaksomut engelleri kaldıra- rak ulaşabiliriz. îşte bir engel, gün- cel olarak 15. maddedir. Demokra- si, hukuk isteyenler geçici 15. mad- deyi kaldırsınlar. Onu sorgulaya- mazsak bugüne kadar olduğu gibi güzel sözlerimizle yetıniriz. ÜTTÎ 3 İLİNDİR GİBİ GEÇTİLER Toplınn yeniden tasarlandı12 Eylül cuntacılan her fırsatta "muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek" amacıyla yönetime el konuldugunu açıklıyor- lardı. Ancak. gözaltına aldığının can güvenlı- ğınden de sorumluolan devletin güvenlik güç- len, işkence suçlama- lanyla yargılandı. Çok sa>ıda gençten gözaltı- na alındıktan sonra bir daha haber alınamadı. 144 kişi gözaltında ve cezaevlerinde "kuşku- lu" bır şekılde öldü, iş- kence sonucu 171 kışı yaşamrnı yıtırdi. 1990'larda giderek artan gözaltında kayıp- lar yaşandı. 1995 Ma- yısf nda gözaltında kay- bolanyakınlanndan ha- ber almak için Galata- saray'da üç yılbo>"unca her hafta oturma eyle- mi başlatıldı ve eylem- cilere "Cumartesi An- neteri" adı verildı. "•Cu- martesi Anneteri" ara- sında 12 Eylül 1980'den sonra ilk gözaltında kaybolanlardan Hayret- tin Eren'in annesi El- mas Eren de vardı. HayTettın Eren'üı 21 Kasım 1980 gürtü gö- zaltına alındığıru gör- gütaruğı arkadaşlan ai- lesıne bıldırdı Ancak ailenin tüm gınşımle- rine karşıntstanbul Em- nıyeü'nden ""Bizdeyok'' yanıtı aldılar. Toplum tasarlandı Ülke yönetımıne Türk Sılahlı Kuvvetle- n'nin "emir-komuta" zincin dahilınde el ko- nulduğu 12 Eylül gü- nü, Türkiye'nin siyasi tarihinde kara bır dö- nem başladı. Parlamen- to kapardıp dönemin si- yasi partilerinin lider- leri "zorunlu ikamet- gâhlarda" konuk edil- di. 6 Eylül 1980'de Mil- li Selamet Partisi'nin Konya'da düzenlediği miting, "bardağı taşı- ran" son damla göste- nlse de 12 Eylül sonra- sı solve ilerici hareket- lenn üzerine gidilirken şeriatçı akımlar güç ka- zandı. tmam-hatip lise- leri, Kuran kurslan gi- derek arttı, okullarda din dersleri zorunlulu- ğu getirildi. 12 Eylül öncesi olay- ların sorumlusu gibi gösterilen gençler idam sehpalanna çıkanldı, insanlar işkencelerden geçirildi, cezaevlerine kapatıldı. Idam edilen 50 kişidenbiri 17 yaşın- da olmasına karşın ya- şı büyütülerek cezası infaz edilen Erdal Eren'di. Solcu olduğundan kuşkulanüandevlet me- murlan sürgünlerle ce- zalandınhrken Fışlenen- lerin iş bulması olanak- sızlastı. Emniyet çalışanlan- nın kurduğu Pol-Der, eğitımcilerin kurduğu TÖB-DER kapatıldı, yöneticı ve üyeleri so- ruşturmalar geçirdi, devletle ihşikleri kesil- di. Üzerinden silindir geçirilen kuşak, ailele- riyle birlikte perişan ol- du. Yasalarla örgütlen- me özgürlüklen, eğitim olanaklan kısıtlanan, "boyun eğmeyi" bilen toplum yaratılmak is- tendi. 12 Eylül'ün 25. yıldönümünde süreci hukukçular, sendikacı- lar, görgü tanıklanyla ortaya koymak istedik. Ne yazsakbireksikkal- dı.." 'Yargılansınlar' 78'üler Ginşımi, 12 Eylül'ün 25. yılında "Dar- becikr Yargüansm" kampanyası başlattı. "TBMM'nin geçici 15. maddeyik^dmnasmaka- dar sûrecek" kampanyakapsamında girişimin çı- kardığı Tükenmez dergısinin ozel savısında dar- becilerin "suçlan"'ndan bazüan şöyle: • Toplumun özgüveninin değişime dair inancı- ru, kişiliğini ezdiniz. • Üretici toplum yerine tükenen ve tüketmeyi statü olarak benimseyen bir toplum yarattınız. • Siyasal Islamın onü darbe yapmaya hazırlan- dığınız yıllarda işbirlıkçisi olduğunuz ABD tara- findan açılmıştı. Tiırn Atatürkçü söylemlerinıze kar- şın ABD'nin "Yeşil Kuşak" projesine eklemlen- diniz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear