Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL 2005 CUMA
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
sta.ibul Y 26 Sinop Y 25 Adana PB 32
•dıne PB 29 Samsun PB 27
:<xaeii Y 26 Trabzon PB 26
;a-akkale Y 27 Giresun PB 27
ımr Y 27 Ankara Y 26
damsa Y 29 Eskışehır Y 24
Y 28 Konya Y 25
Derizlı Y 27 Sıvas PB 29
lorçuldak Y 24 Antalya Y 29 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkân
Van
PB
A
A
A
A
B
B
30
35
35
32
33
27
24
PB 24
Butun bolgelerırr z
parçalı yer yer çok bu-
lutlu Marmara nm gu-
ney-edoğusL Ege ba-
tı Akdenız ıç Anado-
lu'nun batısı ıle batı Ka-
r
adenz sağanak ve
gokgurultulu sağanak
yağışlı geçecek. Yağış-
lar Marmara nın guney
ve doğusu ıle ky
Ege de etkılı olacak Ha-
va sıcak(
ğı yağış alan
verterde bıraz azalacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
V>ti
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
VZ
12
12
16
17
15
21
18
Münıh Y 22
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
Y
PB
Y
Y
PB
PB
PB
Y
PB
14
26
30
26
25
21
27
28
?4
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahıre
PB
PB
B
A
PB
Y
PB
A
1/
33
23
34
27
30
30
36
Şam A 35
Taşkert
Parçalı büutıu Ssı -v Bjlutlu ^ Çok bc utlj . Yağmurtj Gok gjrultulû
GUNCELcİNEYT ARCAYİREK
• Baştarafı 1. Sayfada
•iyor veya konumuyla ilgili her toplantıda konu-
şu/or.
Yargıtay ve Danıştay'a yeni seçilen üyelerin maz-
bata törenindeki (çok değil iki gün önce) konuşma-
sında, terör tasarı taslağı üzerindeki çalışmalara
değinirken "...terörle mücadele için 'mevcırt yasa-
lardazaten düzenlemeler' olduğunu..." söyledi.
48 saat ya geçti geçmedi. Başbakan değişti-
rileceği söylenen Terörle Mücadele Yasası'ndan
söz ederken "... (AB'ye uyum vs. gibi gerekçe-
lerie hükümetinin çıkardığı) yeniyasa/ann terör ör-
gütlehnin 'işini kolaylaştırdığını' ve yakalanan bi-
rinin (polis yakalıyoruz, mahkeme bırakıyor diyor)
anında kurtulduğunu... yeniyasalann terörün ala-
nını genişlettiğini" açıkladı ve... "Yaptınm gücü-
müzyok" dedi mi, dedi.
• • •
Işte, öyle bir Başbakan RTE, der mi der. lyi ama
bir gün arayla birbiriyle çelişen ifadelerden sonra
bu hükümette uyumdan nasıl söz edeceğiz?
Bu, birbirini yalanlayan ifadelerden sonra bu
hükümetin terörle mücadeleye baş koyduğuna
kamuoyunu nasıl inandıracagız?
Bu hükümetin başıyla yasalan hazırlayan baka-
nı arasında henüz terör yasalan üzerinde görüş
biriiği oluşmamış, Başbakan ne istediğini ve ne
düşündüğünü Adalet Bakanı arkadaşınaanlatma-
mış, bakan ise Başbakan'ın bu sonuçlara varaca-
ğındanhabersızkonuşurken;halkımız, terörle mü-
cadelede aynı hedefe koştuklanna nasıl inanacak?
Ha, unutmamak gerek; bu medya, sertlik ya-
ratmadan muhalefet yapmak isteyen siyasetçi-
lersiyasete egemen oldukça... Başbakan'la Ba-
kan'ın aslında aynı şeyleri söyledıği, ama söylem-
lerinin yanlış yansıtıldığını içeren kampanyayla
dün söyledikleri bugün yarın unutturulur.
Döndük dolaştık aynı noktaya geldik: Hukukçu-
lar diyor ki, yürüriükteki yeni ceza yasasında -Ingil-
tere'dekine benzer- maddeler var olmasına var da
uygulanmıyor. örneğin "fiderÖcalan, Sayın öcalan"
gibi sözler bile 2 yıla kadar hapisle cezalandınlabi-
lir. Suçu övmek, taşlı sopalı saldırı (7 yıl), üye olma-
san da örgüte her türlü hizmet suç (3 yıl), diyorlar.
Oysa, yasa hükümleri eylemlere vız geliyor. Ya-
saklanan suçlar hemen her gün işleniyor. Imra-
lı'daki katilin adı posterierde, sokaklarda yürü-
yenlerin dilinde. Üstelik kimilerince sayın diye
anılıp övülüyor, örgütün bayrağı sokak hareket-
lerinde dalgalanıyor ve lakin, "terörekarşı oluşan
zafıyeti gidereceklerini" söyleyen bir Başbakan'ın
emrindeki icra gücü, harekete geçmiyor.
Polis şefi, (müebbet hapisten 3 yıla kadar ce-
zalan hak eden) cuma çıkışında hilafet isteyen
Hizb-ut Tahrir suçlularını yakalayıp adalete tes-
lim etseydik ne olacaktı? Nasılsa ifadeleri alınıp
serbest bırakılacaklardı, dedikten sonra...
• • •
...Aczin kapağı açılır, neler çıkar ortaya, daha
neler! Güvenlik güçlennden bir dokun bin ah işit
gibisinden birçok yakınmalargündeme gırerken...
...Bir başka gerçek sıntmaya başlar; TCY'yi
AB'ye uyum sağlamak için yeni baştan düzen-
lerken olası toplumsal hareketleri ve bu hareket-
lere karşı güvenlik güçlerinin görev alanlarını
doğru dürtist dengeleyemedi bu hükümet.
Deveye boynun eğrı demişler, nerem doğru
demiş deyişini anımsatabilir miyiz?
68 ülkede yapılan ara$tırma
Siyasetçiye
güven yok
Dış Haberter Servisi
- Bütün dünyada siya-
setçilere duyulan güven
düşerken Türkiye'de de
halkın en az güvendiği
kesünin siyasetçiler ol-
duğu ortaya çıktı. îngıliz
BBC yayın kuruluşu ve
merkezi İsviçre"de bulu-
nan Gallup şirketinin 68
ülkede gerçekleştirdiği
kamuoyu yoklamasının
Türkiye'yle ilgili sonuç-
lannda, halkın en çok
güvendiği kesimin yüz-
de 41 'lik oranla ordu ve
polis olduğu belirlendi.
Bunu yüzde 24'le din
adamları ızliyor.
Türkiye'de medyaya
duyulan güven yüzde 8
düzeyinde. Halkın en az
güvendiği kesim ise si-
yasetçiler. Siyasetçilere
güven duyanlann oranı
yüzde 5'te kalıyor. Hal-
kın yüzde 30'u bu ke-
sımlerden hiçbirine gü-
venmiyor. Türkiye'de
"Strin için hangisi en
önemliv>
sorusuna; yüz-
de 33'lük kesim "Ulu-
sal kimliğim" derken.
aynı soruya "Dinim"
yanıtıru verenlerin oranı
yüzde 44. Bu soruya
"Etnik grubum" di-
yenlerin oranıysa yüzde
2'de kalıyor. Ördu ve po-
lise daha fazla yetki ta-
nınmasını isteyenlerin
oranı yüzde 4O'ı bulur-
ken, "Aydınlara daha
fazla vetki verilsin" di-
yenlerin oranı yüzde
13'te kalıyor.
52 bin kişinin katılı-
mıyla yapılan araştırma-
ya katılanların yüzde
65'i halkın kendi irade-
siyle yönetilmediğine
ınanıyor ve bu oran eski
Sovyet ülkelerinde yüz-
de 75'e çıkıyor. Araştır-
maya göre tüm dünya
halklannın yüzde 48'i;
Batı Afrika. eski Sovyet
ülkeleri ve Guney As-
ya'da halklann yaklaşık
dörtte üçü genel seçim-
lerin özgür ve adıl oldu-
ğuna inanmıyor. AB ül-
kelerinde seçımlerin öz-
gür ve adil yapıldığını
düşünenlerin oranı yüz-
de 82; Güney Afrika'da
bu oran yüzde 76.
Araştırma, dünya
halklannın yüzde
33'ünün dini liderlere,
yüzde 26'sının asker.
polis ve gazetecilere gü-
vendiğini, siyasetçilere
güven oranının ise yüz-
de 13'te kaldığını ortaya
koydu. Katılımcılann
yüzde 35'i için. ülkele-
rinde daha fazla yetki
vermek istediklen kişi-
lerin başında aydınlar
geliyor. Siyasetçiler ise
daha fazla yetki veril-
mesi konusunda son sı-
rada yer ahyor. Katılım-
cılann 32'sine göre ulu-
sal kimlik en önemli sı-
radayken. bunu yüzde
21 ile dinizliyor.
BÜROKRASİ-SİYASET ilişkileri, daire
dedikodulannın ve siyaset kulislerinin ol-
duğu kadar, kamu yönetimi ve siyaset bili-
mi denen üniversite dallannın da en ilginç
konularından biridir. Konu, atanmışlar-se-
çilmişler ve seçilmişlerin atanmışlara üs-
tünlüğü gibi salakça ikılemleri aşar, devlet
yönetiminin sağlam temellere dayandırıl-
ması için doğru ilkelerin ortaya konmasını
ve uygulanmasını gerektirir.
Üstelik, tazeliğini hep koruyan, sürekli
güncel kalan bir konudur bu.
Siyasetçi, "Ben memurdan üstünüm, is-
tediğimi yaptırınm" derse, bürokrat da
"Emir kuluyum, gözlerimi kaparım, vazife-
miyapanm" sünepeliğine sığınırsa, sonuç-
ta zarar görecek olan devletin ve dolayısıy-
latoplumun kendisidir.
Son aylarda olan da, işte tam bu. Tür-
kiye'nin devlet ve toplum olarak içıne
düştüğü ve köklü diplomasisinin şanına
hiç yakışmayan şimdiki durum, bürokra-
siyle-siyaset arasındaki ilişkiler sorununun
Özelikle dış politika alanmda sağlam bir te-
mele dayandırılmamış olmasından ya da
bu konudaki temellerın sarsılmasından ile-
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Dış İşlerde Dışlama
ri geliyor.
Dış politika, politikanın başka alanlarına
benzemez. Söz konusu alan. bir parti ya
da ülke çerçevesinde çözülecek sorunla-
rı değil, "dünya" denen çok daha geniş bir
alanı ilgilendiren sorunları içerir. Dolayısıy-
la müthiş bir donanım gerektirir ki, kim
olursa olsun, tek bir siyasinin böyle bir do-
nanıma sahip olduğu söylenemez. Dışiş-
leri Bakanhğı denen ve çok şükiir Cumhu-
riyet Türkiye'sinde çetin bir "kariyer" anla-
yışına dayandınlmış olan kuruluşun devre-
ye girmesi kaçınılmazdır.
Hem gerekli donanım bakımından, hem de
Cumhuriyet tarihı boyunca oluşturulmuş olan
"devlet po//f/kas/"na uygunluk açısından.
Ne var kı, bugünün ıktidan dış politika-
yı kendi danışmanlarıyla oluşturup uy-
gulamayı ve ancak aynntılan bürokrasiye
bırakmayı yeğlemişe benziyor. Ya da dış
politikaya katkı getirecek yüksek Dışişleri
bürokratlannı kendi danışmanlannın çem-
berinde tutmayı. Bu ise ister istemez, ağ-
zını açamayıp her deneni itirazsız yapan,
meslekte yükselmeyi ve iyi yere gönderil-
meyi ancak böyle sağlayabilen memur tipi
yaratmak için birebirdir. Oysa, memur ve
özellikle Dışişleri memuru, kendi donanı-
mına dayanarak siyasetçiyi doğru yola çek-
sin dıye yetiştirilmiştir ve devletten bunun
için maaş alır.
Galiba danışman egemenliği öylesine
ağır basmakta ki, yüksek düzeydeki dış gö-
rüşmelere konuyla yakından ilgili genel mü-
dürlerin ve büyükelçilerin bile alınmadığı,
"baş başa" görüşmelerin tutanak tutacak
bir meslek memuru olmadan yapıldığı, ba-
zen hiç tutanak yazdırılmadığı da söylen-
mekte.
Sonuç, AB ve ABD karşısında düşülen
durumla, Kıbns ve Irak konularında gelinen
çıkmazlarla, kısacası Türk dış politikasının
bugünkü haliyle gözler önündedir. Işin kö-
tüsü, dünyanın gözleri önünde.
Erdoğan ve Putin, boru hattının açılış tarihi üzerinde fikir birliği sağladı
Mavi Akım kasımdaBEHZAT BARIŞ
NEW YORK - Birleşmış Mil-
letler (BM) doruğuna katılmak
üzere ABD'nin NewYork kentin-
de bulunan Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, zırve çahşmalan-
nın yanı sıra dünya hderlenyle de
temaslarda bulunuyor. Erdoğan,
Rusya Devlet Başkanı \ladimir
PutuTle de görüşürkenbuülkey-
le ımzalanan doğalgaz alımuıa
ılişkin Mavi Akım Projesi'nin
açılış töreninm kasım ayının ilk
yansında yapılacağı bıldirildi.
Başbakan Erdoğan, dün doru-
ğun ikinci günkü oturumu başla-
madan önce, Lübnan Mecli-
si'ndekı Hariri Bloku Liden Sa-
id Hariri'yi kabul etti. Erdoğan
daha sonra BM 59. ve 60. Genel
Kurul Başkanı olan Gabon Cum-
hurbaşkanı ve Isveç Başbaka-
nı'nın BM Binası'nda verdıği re-
sepsiyona geçti.
Erdoğan, Genel Sekreter Kofi
Annan'ın liderler onuruna ver-
'Medeniyetler ittifakr
tspanya Başbakanı Jose Luis Rodri-
guez Zapatero ve BM Genel Sekte-
reteri Kofi Annan ile de görüşen
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
"Medenivetler ıttifakı" projesinin
somutlaştırüması konusunda anlaş-
maya vardı. BM'den yapılan açıkla-
mada, iki başbakamn Akil Adanılar
Grubu'nun bir rapor ve eylem planı
hazırlamasına yardımcı olacağını ve
bu planın uygulanmasını destekleye-
ceğini söyledikleri kaydedildi. (AA)
diği öğlen yemeğinde Italya Baş-
bakanı Silvio Berlusconi ve Rus-
ya Devlet Başkanı Putin ıle aya-
küstü sohbet etti. Üç lider soh-
bette, MaviAkım Projesi'nin açı-
lış törenınin tarihi üzerinde ko-
nuştular. Açılış töreninin Kasım
ayının ilk yansında yapılması ko-
nusunda fıkır birhğine \ anldığı
belirtildi. Erdoğan aynca tngilte-
re Başbakanı Tony Blair, Pakis-
tan Devlet Başkanı Pervez Mü-
şerref ve Romanya Cumhurbaş-
kanı Traian Basescuyla bir ara-
ya geldi.
BM Zirvesi Genel Kurulu'nda
bir konuşma yapan Erdoğan,
"Kuzey ile Güney arasında git-
tikçe büyüyen gelir dağılımın-
daki adaletsizlik ile silahlanma
yarışını. halklann refah ve
mutluluğu önündeki en büjiik
engeller olarak gördüğünü"
söyledi. Erdoğan, "Vakit kay-
betmeden savaş yerine banşı,
yoksulluk yerine refahı, ihtiras
yerine vicdanı, baskı ve şiddet
yerine, hak ve özgürlükleri kü-
reselleştirmenin imkânlarını
hep birlikte aramalıyız" dedi
Oymen: Savaşa tarafoluruz
ABD'nin İskenderun Limanı'nı kullanarakIrak'a binlerce askeri araç ve cephane
göndermesine tepkigösteren CHP'li Onur Öymen, konuyu TBMMgündemine taşuü
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ABD"nin, hükümetin
uzun süre kamuoyundan gizledi-
ği "Afganistan ve Irak için dost
ve müttefik ülkelere sağlanan
destek kararnamesine" daya-
narak İskenderun Limanı'ndan I-
rak"abinlerce askeri araç ve 3 bin
404 ton patlayıcı göndermesı tep-
kiyle karşılandı. Hükümetin ka-
rarnamenin çerçevesinı daha ön-
ce "insani yardım" olarak açık-
ladığını ammsatan CHP Genel
BaşkanYardımcısı Onur Ö>men
u
Böyle bir askeri destekTürki-
ye'\i savaşa taraf haline getire-
bilir" dedi. Öymen, konuyu
Meclis gündemine taşıdı.
Öymen, Bakanlar Kurulu'nun
BM kararlan çerçe\esinde 23
Haziran 2003 "te kabul ettiği ka-
rarnamenin içenğini öncelen
"insani yardım" diye açıkladı-
ğını anımsattı. Yabancı basının
kararnamenin içeriğinin boyutu-
nun farklı olduğunu yazmasının
ardmdan hükümetin kararname-
yi açıklamak zorunda kaldığını
belirten Öymen. "Baktık ki için-
de lojistik kavramı da var. On-
dan sonra bir karamame daha
çıkardüar ve bunun içinde per-
sonel, askeri personel gibi ifa-
deler yer auyordu. 1 Mart tez-
keresi sanki reddedilmemiş gi-
bi ne isteniyorsa veriliyordu"
dedi. Hükümet yetkililerinin bu
eleştiriler karşısında "askeri
malzeme olmayacak. gıda ve
benzeri sevkıyata izin verile-
cek" şeklinde açıklamalar yaptı-
ğını söyleyen O>TOen. konunun
takıpçısi olacaklannı kaydetti.
O>Tnen "Öyle anlaşılıyor ki,
hükümet burada askeri destek
anlamına gelebilecek bir yü-
kümlülüğün altına girmiştir.
Bu Meclis'in iradesiyle bağda-
şıyor nm, halkın bilgisine su-
nulmadan böyle şeyler yapıla-
biliyor mu? Bu haber son dere-
ce ciddi bir durum yaratacak-
tır" dedi. Hükümetin attığı adım-
lann siyasi sonucunu düşünmesı
gerektiğını vurgulayan Öymen,
ABD'nm yaptığı sevkıyatlann,
Türkiye'yi Irak savaşında taraf
Sosyal haldarda uyum eksik
B Baştarafı 1. Sayfada
li yasal düzenlemeleri yaptığının ve 3 Ekim'den
sonraki sürecin tam üyelikle sonuçlanmasırun ge-
rekliliğini belirtmenin yam sıra işçı kesirnirıin so-
runlan ve sendikal haklann kullanımındaki kimı
olumsuzluklan A\Tupalı yetkililere iletme amacı
taşıyor. Bu doğrultuda tamamlanma aşamasında
olan ve hafta başmda netlik kazanması planlanan
raporda, Türkiye'nin sosyal ve sendikal haklar
konusunda AB müktesebatına henüz uyum sağ-
layamadığı vurgulanıyor.
Türkiye'nin AB'ye entegrasyonundakı temel
noktanın sendikal haklann tesis edihnesi ve örgüt-
lü bir toplum oluşturulması olduğuna dikkat çeki-
len raporda, bu sayede AB'nın en temel ilkelerin-
den olan kişilerin serbest dolaşım hakkı konusun-
daki sorunlann da aşılmış olacağı belirtüiyor. Ra-
porda, başta sendikal örgütlenmenin önündeki en-
gellerin kaldınhnası olmak üzere sosyal ve sendi-
kal haklann öncelikli olarak ele alınması talebin-
de bulunuluyor. Sosyal politikalar ve istihdam ko-
nusunda bugüne kadar AB'nin güçlü taleplerde
bulunmadığı, hükümetin de ciddi adımlar armadı-
ğına işaret edilen raporda, "Hükümetin sosyal
politikalar vf> istihdam konusunda bu kadar
başarısız olmasının temel nedeni ise tek başına
hareket etmesi ve sosyal tarafların görüşlerine
yer vermemesidir" ifadeleri yer aldı.
Türk-îş'in.\B yetkililerine iletmek için üzerin-
de son çalışmalann yapıldığı raporda, sendikal ör-
gütlenme faalıyetlennde Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı'nın bürokratik engelleri ile kar-
şılaşıldığı da bir dığer önemli sorun olarak sunu-
luyor. Raporda, "İş yerlerinde örgütlenmeye ça-
lışan işçilerimiz, işlerinden çıkarılmaktadır"
deniyor. Sendikalann örgütlenme çalışmalannda
değişik engellerle karşı karşıya kaldığınrn kayde-
dildiği raporda. 2004 >ılında örgütlenme nedeniy-
le işten çıkanlan işçı sayısının 11 bin 968 olduğu,
bu yılın başından itibaren aynı nedenle işten çıka-
nlanlann sayısının ise 2 bini bulduğu vurgulandı.
Raporda. "Sosyal güvenliğin yetersizliği, ce-
zai yaptınmların caydırıcı olnıayışı. denetimin
yetersizliği ve sosyal güvenlik primlerinin yük-
sek oluşu, kişüeri kayıt dışına itmektedir" de-
nildi. Raporda aynca. "iş hukukundaki kimi
eksiklikJer, sosyal diyalogdan yoksun olunnıa-
sı. iş sağlığı ve gü\enliği hakkında yapılması
gerekenler, sosyal güvenlik ve sosyal koruma-
daki aksaklıklar ile iş yaşamında kadın ve er-
keklere eşit muamele ilkesinin uygulanmasın-
daki kimi sorunlar" dile getirdı.
haline getirebıleceğinin altını çiz-
di. Öymen, "Hükümetin fütur-
suzca 'Ben istediğimi yapanm,
kimseye hesap vermem' tavrıy-
laTürkiye bugüne kadar sıkın-
tı çekti. Korkuyoruz ki, daha
büyük sıkıntılar yaşanabilir
diye konuştu. Hükümetin yaban-
cıîann hiçbir ıstemine "hayır"
diyemediğini kaydeden Öymen,
şöyle devam etti: "Siz bir müt-
tefik ülkenin terörle mücadele-
sine böylesine bir destek sağü-
yorsunuz ama aynı müttefik ül-
ke size en küçük bir destek ver-
miyor. Nereden bakarsanız ba-
kın hükümetin bu konuda izle-
diği politikalar son derece yan-
Uştır. endişe vericidir ve ülke-
mi/in güvenliği açısından son
derece ciddi sakıncalar doğu-
rabilecek niteliktedir."
1
Öymen, Dışişleri Bakam Ab-
dullah Gül ün yanıtlaması iste-
miyle soru önergesi verdi. Öy-
men şu sorulan yönelttı:
• Bu sevkıyatın gerçekleştiril-
diği doğru mudur9
^ Eğer doğruysa, bu durum
daha önce çeşitli vesilelerle Dı-
şişleri Bakanı Sayın Abdullah
Gül tarafından Türkiye'deki üs ve
limanlardan askeri malzemele
sevkıyatı yapümayacağına dair
yapılan açıklamalarla çelişme-
mekte midir?
• Irak"a yapılan bu sevkıyat
Türkiye Büyük Millet Mecli-
si'nin 1 Mart 2003 tarünnde yet-
ki tezkeresıni reddetmesiyle orta-
ya koyduğu siyasi ırade ile bağ-
daşmakta mıdır?
• Bu sevkıyatTürk kamyonla-
nyla yapıldıysa kamyon şoförle-
rimiz için ilave bir risk söz konu-
su değil midir?
• Türkiye üzerinden askeri
malzeme ve mühimmat sevkıya-
tı ülkemizin güvenliği açısından
bir risk olarak mütalaa edilme-
mekte midir?
Şükran Güngör anıldı
• BODRUM (AA) - Tiyatro sanatçısı Şükran
Güngör, 3. ölüm yıldönümünde Turgutreis bel-
desındeki mezan başmda anıldı. Güngör'ü an-
ma törenine, sanatçının eşi Yıldrz Kenter, ya-
kınlan. Türk sanat müzıği sanatçısı Müzeyyen
Senar ve sevenlen katıldı. Yıldız Kenter,
"Şükran'la birlikte Müzeyyen Hanım'ın hay-
ranıydık. Ben kendısine buraya gelip Şükran'ı
mutlu ettiği için teşekkür ediyorum" dedi.
Kimyasal madde operasyonu
• BURSA (Cumhuriyet) - Bursa'nın Gem-
lik ilçesınde 250 gram sezyum ile 5'er gram-
lık halınde 139 tüp osmıyum olduğu ıddia
edilen maddeler ıle bırhkte yakalanan 6 kişi-
nin tutuklandığı bıldirildi. Operasyonda ele
geçirilen maddelerin Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu'na gönderildiği öğrenildi.
Erdemir diyaioğu
B AVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Saban-
cı Holding Yönetün Kurulu Başkanı Güler Sa-
bancı tarafından Ankara Hilton Oteli'nde veri-
len kokteylde Malıye Bakanı Kemal Unakıtan
ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu arasın-
da esprili diyaloglar yaşandı. Unakıtan, Hisar-
cıklıoğlu'na Erdemir'e kaç para vereceğini sor-
du, Hisarcıklıoğlu da, "Şaşkm ahcı fiyat verir
Sayın Bakanım, bızim Kaysen'de öyle derler"
yanıtını verdi. Maliye Bakanı ise bunun üzeri-
ne, "Hem işadamlannın başkanı, hem de Kay-
serili. Mümkün mü fıyat almak" diye konuştu.
RTÜK yönetiminde ilk ayrıhk
• ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK,
boş bulunan 2 TRT Yönetim Kurulu üyeliği
için adaylannı belirledi. RTÜK. daha önce
Başbakanlık'a bildirilen 2 adaya ek olarak, sos-
yal bilım alanında Prof. Yüksel Özden'i, kitle
ıletışimi alanında Doç. Mete Çamdereli'yi aday
gösterdı. Üst kurul, diğer adaylarla birlikte kit-
le iletişım alanında Bayındırhk ve lskân Ba-
kanhğı Müsteşan Sabn Erbakan'ın eşi Ayla Er-
bakan ve Prof. Nacı Bostancı'yı aday göster-
miş, ancak hükümet bu ısimlere sıcak bakma-
mıştı. Şimdi bu iki isim yeniden Bakanlar Ku-
rulu tarafından değerlendirmeye alınacak.
Erdogan'ı protestoya dava
• TRABZON (AA) - Trabzon'da. Şehır tçi
Geçışi'nin açılış töreninde, konuşma yapan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelık
protesto eyleminde bulunduğu gerekçesiyle,
Halkevleri Trabzon Şubesi Başkanı Murat
Bektaşoğlu ıle Ethem Küçük hakkında 1.
Sulh Ceza Mahkemesinde, üç aydan iki yı-
la kadar hapis ıstemiyle dava açıldı.
ADtrnin yaz şenliği
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ADD
Çankaya Şubesı'nın, bu yıl ıkincisını düzenle-
diği "Yaz Şenliği", 18 Eylül Pazar günü Ata-
türk Kültür Merkezı Hipodrom Alam'nda ger-
çekleştırilecek. Şenlıkte yazar Turgut Özak-
man. '"Şu Çılgın Türkler" adlı son kitabını im-
zalayacak. Şenliğe katılan yurttaşlar canlı mü-
zik, kermes standlanndan ahşveriş. spor ve ani-
masyon gösterilenni izleme fırsatı bulacaklar.
Fareden koyuna kök hücre
• LONDRA (AA) - Fransız bılim adamlan,
fare embriyonlanndan alınan kök hücreleri, ko-
>aınlann kalp rahatsızhğının tedavisinde kul-
landıklannı açıkladı. Kök hücre nakledilen ko-
yunlann kalplerinin, nakil yapılmamış koyıın-
lannkinden sağlıklı çıktığı belirtildi. Bilim
adamlan. bulgulannın, kök hücre naklinin üı-
sanlarda kalp rahatsızlıklannın tedavisinde kul-
lanılabılme olasılığını güçlendırdığini kaydetti.
Donmuş yumurtalıktan embriyon
• LONT)R.\ (AA) - Israilli araştırmacılar, ko-
yunlardan alıp dondurduklan ve tekrar koyun-
lara naklettikleri vıımurtalıklardan embriyon
elde etmevi başardı. Bilim adamlan, bu çalış-
malann organ nakli ve kadın kısırhğı konula-
nnda yeni ufuklar açabileceğini belırtti.
• LONDRA (ANKA) - tngiliz Yayın Kuru-
mu BBC, aralannda Türkiye'nin de bulundu-
ğu beş Islam ülkesini konu alan "îslam îçin
Savaş" başhklı bir belgesel yayımladı. Belge-
selin Türkiye ile ilgili kısmında manken Tuğba
Özay'm, "Önemli olan, gerçek bir insan gibi
yaşamak ve davranmak" sözlerine yer verildi.
Tuttuğu katüi şikâyet etti
• TOKYO (AA) - Japonya'da "kıralık katil"
tutan bir kadın, katili polise şikâyet edince gö-
zaltına almdı. Polis, Eriko Kavaguçi adlı kadı-
nın, internette bulduğu ve "kiralık katıl" oldu-
ğunu ıddia eden Koji Tabe'ye 11 bin Avro vere-
rek bu kişıden sevgihsinin İcansını öldürmesıni
ıstediği belırtti. Ancak, planın uygulanmadığıru
gören ve karakola giderek dolandınldığını söy-
leyen kadın, Tabe ile birlikte gözaltına alındı. .