25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2005 PAZAR 8 İstanbul HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE Y 28 Sınop B 30 Adana B 33 Edime Y 29 Samsun B 29 Mersın B 33 Kocaelı Y 27 Trabzon Çanakkale PB 29 Giresun Izmır _Y 29 Dıyarbakır B 41 B 30 Ankara _B 28 Şanlıurfa B 39 B 33 Mardin B 38 Manısa B 32 Eskişehir B 31 Sıirt B 39 Aydın B 30 Konya B 33 Hakkân Denızli B 31 Sıvas B 34 B 34 Van B 30 Zonguldak Y 23 Antalya B 34 Kars Y 30 Yurdun kuzey kesım- len parçalı bulutlu, Mar- mara'nın doğusu, Batı Karadenız'ın batısı. Do- ğu Karadenız ıle Do^u Anadolu'nun kuzeydo- ğusu sağanak ve gok gurultulu sağanak yağış- lı. dığer yerier az bulutiu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey Kesımlennde azalacak, dığer yerterde onemlı bır değışıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo B 23 Berlin B 25 Moskova B 20 Helsınkı Y 19 Stockholm B 25 Budapeşte Y 22 Madnd Y 34 Londra Y 25 Viyana B 25 Amsterdam Y 24 Belgrad Y 25 Brüksel Y 24 Sofya Y 22 Parıs Y 22 Roma B 29 Bonn Y 24 Atina B 33 Münıh Y 25 Zürih Y 25 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire B B B B B B B 38 33 37 37 32 22 34 B 40 Taşkent 'Tahran Açık Parçalı bulutlu i Sıslı t Çok bulutlu ı YaQmur1u Kartı > Gok gurultulu GUIVCELcLAEYT ARCAYÜREK B Baştarafı 1. Sayfada doöu Melekleri 12 parçaya ayrıldı. Oyle yüksekten atıyor, Başbakan'ın Kürt soru- nu ifadesiyle çözümü yakalayacağına o denli ina- nıyorlardı ki; şimdi düş kırıklığı içindeler. örneğin Başbakan'ı hararetle destekleyen yazarlardan AN Bayramoğlu, KONGRA GEL'in davranışını tevil edebilmek için: KONGRA GEL'le DEHAP'ın yaptığı olumsuz- luklar içeren açıklamaların "Kürt siyasi alanında- ki iç çatışmanın bir sonucu olarak karşımıza çık- tığını ve bu açıklamaların bütün aktörieri temsil et- mediği kanaatinı taşıdığını" kemal-i ciddiyetle i- lan buyurdu. Garip bir durum var orta yerde. PKK'yi sorunun bir tarafı gibi kabul ederek açıklamaya zorlayan Başbakan, güney kıyılarında ailece tatil yapıyor, KONGRAGELaçıklamasından uzakduruyor ve... gazeteci cami avlusunda yakaladığı Başbakan'a soruyor: "Bizden neden kaçıyorsunuz?" RTE'nin yanıtı: "...Böyle basına böyle başba- kan!.." Oysa haberciler RTE'ye şu karşılığı verebilirler- di: "Hayır! Böyle başbakana böyle basın!.." • • • Aydını, kimı sıyasetçisi veya hükümet, Diyarba- kır çıkışına RTE, PKK'den nasıl bir yanıt bekliyor- du acaba? Hay hay! Emrin başım üstüne, silah- lan bırakıyoruz, teslim oluyoruz falan filan mı di- yecekti örgüt? PKK, hükümeti kendisiyle masaya oturmaya (hazır demeyelim ama) eğilimli görüyor. "Biz Kürt tarafı" olarak, diyor; "...sorunun çözümü yönün- de... pratik adım atılmasının koşullannı yaratmak ve böylece çerçevede 'çözümün geliştirilmek is- tendiğini veya istenilip istenilmediğinı' anlamak için..." bir aylık eylemsizlik kararı aldığını açıklı- yor. "Güven arttıncı somutadımlann atılması gerek- tiğini" vurguluyor ve... örgüt, "Kürt Halk önderi (yani katillerin önderi) Öcalan'a barış sürecine katkı sunma olanaklannın yaratılmasını" istıyor. PKK'yi demokratik yollardan bertaraf etmek gı- bi olmaza dua eder hale gelirseniz; örgüt "soru- nu çözmek amacıyla diyalog sürecinin başlatıl- ması için gerekli ortam ve mekanizmalann yaratı- larak devreye konulmasının bir görev olduğunu" anımsatacak... Elbette "çözümü hangi çerçeve- de geliştirmek istediğinizi" soracak... öcalan'ın olası görüşmelerin odak noktası durumuna geti- rilmesini bir koşul olarak önünüze koyacaktır. Diyarbakır'ın ulaştığı ilkdurak; birtarafta meş- ru devlet, diğer tarafta terör örgütü! • • • Demokratik yeni haklar tanınırsa... Zanagiller partikurarsa... Terör bitecekdiye düşünen içimiz- de vedışımızdakileryanılgı içinde. Baykal'ın de- diği gibi, böyle bir sonuç olanaksız. Zira, bir tane otorite var. Hepsi onun emrinde. Kimse onun dı- şına çıkamaz, çıkamıyor. Çıkarsa terör onlara da döner. Otorite Imralı'da. KONGRA GEL açıkla- ması bu yargıyı doğruluyor. Ne çare, bütün dünya PKK terörünü dışlarken terör örgütünü muhatap kabul etmeye hazırlana- rak, meşrulaştırarak sorunu çözebilmeyi hayal et- mek... sadece Güneydoğu Meleklerine değıl, bu hükümete de yaraşıyor. Adalet Bakanı Çiçek Cemil, terör örgütünün açıklamasına karşılık "Devlet ne diyor diye birşey olamaz. Bu açıklamayı siz ciddiye aldığınız takdir- de, ben ciddiye aldığım takdirde olay farklı yön- lere gider" diyor. Doğru. Ancak, Sayın Bakan bu saptamaları medyadan önce içinde bulunduğu hükümetin başkanına yöneltmeli. Zira örgütü "muhatap ka- bul ederek soruna çözüm arayan... Dıyarbakır'a gidişiyle örgütü meşrulaştıran" Başbakan RTE, değil mi? Başyazanmızın Edirnekapı'daki mezan başında tören düzenlendi Nadir NadFyi aııclıkİstanbul Haber Servisi - Ga- zetemız kurucusu Yunus Na- di'nın oğlu ve başyazanmız Na- dir Nadi'yi* ölümünün 14. yılın- da mezan başında andık. Tören- de, Nadfden teslim alınan ulusal bırlik ve beraberlik mücadelesı- nin, laik Cumhuriyetin ve Ata- türk ilke ve devrimlerinin Cum- huriyet gazetesi meşalesi altında sonsuza kadar devam ettirileceğı \nrgulandi. Cumhuriyet gazetesinın başya- zan, Atatürk ilke ve ınkılaplan- nın ödünsüz savunucusu Na- di'nin Edimekapı Şehitliği'nde- ki mezan başında anma töreni düzenlendi. Törene Cumhuriyet Vakfı Başkanvekili Alev Coş- kun, gazetemizin Genel Yaym Yönetmeni İbrahim Yıldız, So- rumlu Yazıişleri Müdürü Meh- met Sucu, Haber Merkezi Mü- dürü Hakan Kara, yazarlanmız Hikmet Çetinkaya, Leyla Tav- şanoğlu ve gazetenüz çalışanla- n katıldı. Nadi'nin mezanna çe- lenk konulmasıyla başlayan an- ma töreninde konuşan Cumhuri- yet Vakfı Başkanvekili Coşkun, Nadir Nadi'nin, gazetenin ku- nımsallaşmasında çok önemli ro- lü olduğunu söyledi. Coşkun, Nadi'nin Kuvayı Mil- liye nıhunun en yoğun olduğu birinci TBMM günlerinde, Yu- nus Nadi tarafından, Ankara'da- ki hanın bodrum katında yayım- lanan Yenigün gazetesinin, eski matbaa makineleri ve gazete kâ- ğıtlannın içinde büyüdüğünü, ulusal birlikten, Atatürk ilke ve devrimlerinden hiçbir zaman 1 örende konuşan Cumhuriyet Vakfı Başkanvekili Alev Coşkun, Nadir Nadi'nin Cumhuriyet gazetesinin kurumsallaşma- sında çok önemli rolü olduğunu vurguladı. (Fotograf: FATlH ERDOĞDU) ödün vermediğini vurgulayarak "Nadir Nadi'den teslim aldığı- mız ulusal birlik ve beraberlik mücadelesini, laik Cumhuriye- ti ve Atatürk ilke ve devrimle- rini Cumhuriyet gazetesi me- şalesi altında sonsuza kadar devam ettireceğiz" dedi. Koç'tan Penguen dergisine dava Kişilik haklarına hakaret edildiğigerekçesiyle 20 bin YTL tazminat istedi Atilla Koç. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, yayımladıklan bir yazıda kişilik hak- lanna hakaret edildiği gerekçesiyle Penguen dergisi aleyhine 20 bin YTL'- lik manevi tazminat davası açtı. Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dergiye açtığı 40 bin YTL'lik manevi tazminat davası ise hâlâ sürüyor. Koç'un avukatı Mustafa Yılmaz- can tarafından hazırlanan dava dilek- çesinde,derginin 14 Temmuz Perşem- be günkü sayısında, Mansur Şeb- boy'un kaleme aldığı yazıda, Koç için "oyalama bakanı". "gündem oluş- turma bakanı" ve "dalga geçilme bakanı" gibi ifadelerkullanıldığı be- lirtildi. Yazıda hükümette böyle ba- kanlann olduğu, toplumun ilgisinin bu bakanlar üzerine çekilerek çeşitli yolsuzluklar yapıldığının vurgulandı- ğı kaydedilen dilekçede, 20 bin YTL manevi tazminahn, Penguen dergisi imtiyaz sahibi ErdilYaşaroğlu ileYa- zıişleri Müdürü Fatih Solmaz'dan ya- sal faizi ile birlikte müştereken ve mü- teselsilen tahsil edilmesi istendi. • İstanbul Haber Ser- visi - istanbul'da dün öğ- le saatlerinde başlayan kısa süreli sağanak yağış, bazı semtlerde etkili ol- du. Avcılar, Büyükçek- mece ve Küçükçekmece çe\Tesinde sağanak ha- linde etkisim gösteren yağış nedeniyle, bazı semtlerdeki ev ve işyerle- rinin bodrum katlannı su bastı. Meteoroloji yetkili- leri, kentte bugün sabah saatlerinde Anadolu ya- kasında Karadeniz kıyısı boyunca kısa süreli yağış beklendiğını belirttiler. AL GÖZÜM SEYRETLE /IŞIL ÖZGENTÜRK H Baştarafı Arka Sayfada Bu duğünlerde kimselenn Dıyarbakır'da, HakkârTde ve tum bölgede gençler arasın- da hızla yayılan uyuşturucu kullanımını dert ettiği yoktu. Her gün yüzlerce çocuk sokak- larda çiklet, mendil ve kendisini satarak ya- şam sa'vaşı veriyormuş, onlan ilgilendirmi- yordu. Onlar aşiret ağalanydılar ve düğün- lerinde otuz kilo altın takmakla ünlüydüler. Abartıyorsun Işıl, hayır abartmıyorum. Bu böyle. Daha ıkı ay önce DEHAP'lı bir belediye başkanının muhteşem düğünü ga- zetelere yansıdı. Düğünde harcanan mermi ve takılan altınlarla iki ilkokul ve küçük bir hastane pekilâ yapılabilirdı. Çok merak edi- yorum, DEHAP'lı belediye başkanlan, sü- reklı özerklik istemek dışında, yöre halkının daha kaliteli bir yaşama kavuşması için ne- ler yapıyorlar'1 Öyle sokak adlarını değıştir- mekle insanlann kamı doymuyor, işsiz gençler bunalımdan kurtulmuyor, zorunlu kadın intiharlan azalmıyor. Geçenlerde içimı acıtan bir olayın görün- tülenne tanık oldum. Dıyarbakır'da çocuk- lar çok sıcak olduğu ıçın meydanlardakı ha- vuzlara giriyorlarmış. Çocuklar bu ha\ıızla- ra girmesin diye bekçı tutulmuş. bu da be- lediyeye epeyce bir paraya mal olmuş. So- nunda soruna şoyle bir çözüm bulunmuş, ha\oızdakı suya boya atılarak çocukların gir- mesi engellenmeye çalışılmış. Tannm, ha- vuz sefasından vazgeçmeyen o çocukların sudan çıktıklan anı görmenizi isterdim, hep- si kapkara... Bu nedir şimdi? Koskoca Diyarbakır'da yoksul çocuklann da girebileceği yüzme ha- vuzlan yapmak o kadar zor mu? Bu ülkenin çeşitli kentlerinde Kürt kökenli pek çok zen- gin var. Hem de ıyi zengın. Bunlar yurtla- nndan bu kadar mı kopuklar? Kaç tanesı do- ğup buyüdüğü kentte bır okul yapnrmış, kaç tanesı bir hastane kurmuş ben gerçekten me- rak edıyorum. Ve kaç tanesı iki yılda bir ol- sun doğduğu kentı ziyaret ediyor? Beyler, bayanlar bu mesele etnikköken meselesi de- gü. mesele, yoksullar ve zengınler mesele- si. Sömurenler ve somürülenler meselesi. Epeydır bu kavTamlan unutmuş görünüyo- ruz. L'nutmanın yanında bir de hep birlikte ka- nar gıbı göründüğümüz konularvar. Sokak- takı çocuklar bile. Kürt sorununun kültürel bir hak sorunu olmadığını biliyorlar. .\nadil- de eğıtim. yayın hakkı, türkü söylemek hak- kı, bunlan geçiniz, zaten var. Kürt siyaset- çilerarada bır dürüstçe özerklik, daha da ile- ri federasyon ve bağımsızlık istediklerini di- le getiriyorlar. Ben bu samimiyeti tutuyo- rum, samimi olmayan onlann bu isteklerini bilmiyormuş gibi davranan, neredeyse naif bir akılsızlıkla, meseleyi hâlâkültürel hak is- teği gibi görenler. düşünenler. Ve hep aynı soru: Bu uzayıp giden sürtüş- me en çok kimlerin işüıe yanyor? Bu soru- nun yanıtınıherkes,Türk. Kürt, siyasetçi, as- ker. milletvekih, işçi. öğretmen, savcı evet, herkes sormalı ve öncelikle kendi samimi- yetini ölçmeli Bu arada gazetelerde beni çok sevindiren bır çağn gördüm. Birmitingçağnsı Hemen hemen bütün demokratik kitle örgütleri. sol partiler. sendikalar hepimize bir çağn yapı- yorlar. çağnnın başlığı, yazımın başlığı: "Çeyrek asırdır açık duran bir hesap!" Evet, 11 Eylül Pazar günü, Ankara "dabüyük birnntingvar. 12 Eylül 1980-11 Eylül 2005 Cuntanın üstünden tam yirmi beş yıl geçmış ve karanlığın, utancın ve zulmün 25 yıl son- ra hesabını sormak için haydi meydanlara! Bu belkı de bize epey zamandır unuttuğu- muz bır mücadele biçimini anımsatır. Kim bilebilir, belki o gün umulmadıkbir gün ola- bilir! Not: Sayın belediye başkanlan. lütfen bırakın çocuklar havuz sefası yapsınlar. Bu, dünyada en çok çeşme ve havuzu bu- lunan Roma'da da böyledir, Barcelona'da da. Bırakın çocuklar sulan sıçratarak, bi- zi ve kendilerine sevindirsinler. isilozgenturk'a superonline. com PEŞLERİNİ BIRAKMAYACAĞIZ! Bu ülkenin geleceğini karartanlann; Yıllarca Türkiye'yi en kanlı, en karanlık yöntemlerle yönetenlerin; Bir milyon insanımızı gözaltı, yüz binlercesini işkence tezgâhlanndan geçirenlerin; Yüzlerce insanımızı yargısız infazlaria, gözattmda kayıplarta, işkencede ölütnlerie yok edenlerin; 50 gencimizi asanfamn; Mityonlarca insanımızı fişleyen, pasaportsuz bırakan, yurttaşhktan atanlann; On binlerce işçi, memur, ögretim görevfisini işinden, öğrenctleri okuilanmlan atanlann; İşçi ve emekçtferin örgütterini kapatarak mityonlarca insanımızı *köte ücreti'ne mankâm edenlerin; Milyonlarca kitap, dergi, gazete ve filmi yasaklayanUrm, imha edenlerin; BağımsızJıkçı, efMkçi, hakkm arayan, toplumsal özgûnûk «eadatetndMnu yok ederek üikeyi karanhk bir uçufumasürOkteyerOerin; PEŞLERİNDEYİZ! TBMM'de Gerçekten Arastrma ve Adalet Komisyonu kunima kadar; Anayasanın gecici 15. maddesi kaldınlarak darbeciler ve yandaşlan yargılanana kadar; ALANLARDAYIZ! Geçmişto yüzteşmeden ve hesaplaşmadan; 12 Eylül tüm k t n m ve kuraUanyte ortadan kaklırtmadan; BU ÜLKEYE DEMOKRASİGELMEZ! Demokrasi için; ' ÖzgOriük için; Bağmsslık için; Geçmişle yüzteşmek ve hesaplaşmak için; |Şf Çağdaş ve aydınlık bir Türkiye için Bi kanfc 12^lû)'ûn 25. yMönûmûnde, 12 Eytüf'ün hayatn her alanmdaki bütün mağduriannı; on binleri, yüzbNeri, mjlyonian, büyük btfaşmaya: MİTİNGE ÇAĞIRIYORUZI %F * f TARİH :11 Eytül 2005, Pazar YER: Kadıköy Meydanı SAAT:11.00 DESTEKLEYEN KURUMUR 12 EYLÜL'ÜN 25. YILDÖNÜMÜNDE 11 EYLÜL PAZAR GÜNÜ TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDA DA ALANLARDAYIZ! IZMlRde BomovaCumhuriyet Meydanı,Saat 11.00MERSlN'de MetropolMeydanı,Saat 11.00 ANKARA'daOtogarânû-S<hhiye Meydanı,Saat: 11.00 78'LİLER TÜRKİYE MECLİSİ VE 78'LİLER GİRİŞİMİ GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Iyi de toz yuttum. Dilerim, bitirinceye kadar toz-utmam... Çalışma sırasında müzecinin sözü bir kez da- ha aklıma geldi: "Eniyi kazı-araştırma, müzenin deposunda ya- pılır. Üst üste çıkan buluntulan alır, müzenin de- posuna koyarsın. Toprakta başka şey var mı diye dalarsın. Neden sonra müzedeki o parçalara tek tek eğilince, çok önemli şeylere ulaşırsın..." Ben de Amerika notlannı toparlarken hem o günlere gittim, hem bugünlere olmadık anlamlar yükledim. Şöyle bir bulgu ortaya çıktı: ABD, 20. yüzyılda Orta ve Güney Amerika'ya ne yapmışsa, bugün bütün dünyaya onu yapmak istiyor! • • • ABD, bütün güneyini kendi arka bahçesinden öte arka balkonu gibi gördü, görmeye de devam ediyor. 20. yüzyılda Meksika'dan Arjantin'e, Pe- ru'dan Bolivya'ya ABD damgalı olarak gerçekleş- tirilen darbe ve darbe girişimi sayısının binin üze- rinde olduğu sanılıyor. ABD, işine gelmeyen iktidarlar işbaşına gelin- ce öylesine ince ve sert politikalar uyguladı ki... örneğin Şili'de Allende iktidara geldiğinde, du- ruma bakıyor; bu ülkenin en kritik ekonomik ürü- nü ne? Bakır. Hemen stoklarındaki bakırı piyasa- ya sürüp fiyatların olağanüstü düşmesini sağlıyor. Tabii Şili hazinesinde de tehlike çanları çalıyor: Düştü bakır, hazine tam takır! Guatemala'da ister istemez bir devlet ilan edil- mesini sağlamak durumunda kalıyor. Gerekçesi- ni de şöyle açıklıyor: Halkın gücüyle bir devlet kurulmasındansa, bi- zim kontrolümüzde bağımsız görünen bir devle- tin kurulması daha iyidir! Nikaragua'dayönetimin hiçbir zaman kendi de- netimi dışına çıkmasına izin vermedi. Daniel Or- tega önderliğinde bir çıkış olunca da Nikara- gua'nın hemen yanına, Honduras sınınna etnik bir sorun ekildi. Ortega yönetimi sorunu çözmek için bölgeye asker göndermek ve silahlanmak zorun- da kaldı. Bunun sonucunda ekonomisi zayıfladı, zayıflayınca da halk, "Bizi daha iyiyaşatmak için geldiler, sefil bıraktılar" diye düşündü... Yönetim değişti... Değişince de devletleştirilen büyük tarım çiftliklerinin yüzde 95'i yeniden Ame- rikan şirketlerinin oldu... Kimi Güney Amerika ülkelerinde darbeleri yapan- lar işi iyice sağlama almış, devlet başkanlığı sarayı- na gitmeden önce ABD elçiliğine gitmiş. Elçiliğin helikopteriyte başkanlık sarayının çatısına inmiş... • • • T-onlarca örnekten birkaçını aktardık... Bugün ABD'ninAfganistan'dakitutumuna, Irak'taki dev- let kurma anlayışına, Afrika ülkelerine yaklaşımı- na, Orta Asya'daki cumhuriyetlerde kurduğu üs- lerin durumuna, Doğu Avrupa ülkelerinin güven- lik sorunları açısından ABD'ye sığınmasına bak- tığımızda yazının başında aktardığımız gözlem rayına oturuyor. Paylaştıklarımız yaşanmış olayların gazeteci gözüyle dökümü... Geziyle incelemeyi bir araya getirip şöyle söz- cükleyebileceğimiz bir durum: Gezinceleme! ABD'nin 20. ve 21. yüzyıl işlevine ilişkin gezin- celememi derinleştirmeyeçalışıyorum. Değerlen- dirmemize katılan ve katılmayanlara, buna ilişkin verisi olanlara sütunlarımız açık... ankcum « cumhuriyet.com.tr Durakta gecekondu eylemi • İstanbul Haber Servisi - Istanbul'daki gece- kondu yıkımlannı protesto eden 3 kişi, Tak- sim'de eylem yaptı. Yanlannda getirdikleri büyük bir naylon ve çarşafla Taksim Meyda- nı'ndaki bir otobüs durağının etrafını kapatan göstericiler. "Eyüp Güzeltepe'de gecekondu- lan yıkılan 9 ailenin otobüs durağında yaşa- dığını" anlattılar. Gösteri sonrasına güvenlik güçleri bir kişiyı gözaltına aldı. Beykoz'da orman yangını • İstanbul Haber Servisi - Beykoz Elmalı Ba- rajı mevkiinde çıkan yangında yaklaşık 30 dö- nüm ormanlık alan yandı. Elmalı Barajı mev- kii BentYolu'nda ormanlık alanda henüz be- lirlenemeyen nedenle çıkan yangın, itfaiye ve Orman Işletme Müdürlüğü ekiplerinin kara- dan ve bir helikopterin havadan müdahalesiy- le kısa sürede söndürüldü. Yangında, yaklaşık 30 dönüm orman alanının yandığı bildirildi. Satranç turnuvası yann başlıyor • tstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediyesi himayesinde Satranç Federasyonu, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Türkiye Satranç Eğitim-Geliştirme Vakfı tarafından düzenle- nen 4. Uluslararası îstanbul Satranç Festivali yann başlayacak. Feshane Kültür Merke- zi'nde gerçekleştirilecek festivale, 20 ülkeden 500"ü aşkın sporcu katılacak ve çeşitli katego- rilerde yapılacak karşılaşmalar sonucunda de- receye girenlere toplam 30 bin dolar para ödü- lü dağıtılacak. Festival 1 Eylül'de sona erecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear