02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 2005 ÇARŞAMBA 14 LJ.K [email protected] lbüm beni sergiden daha fazla ilgilendiriyor. Sergideki siyah-beyaz resimlerin dışında, 100'e yakınfotoğrafvar albümde. Foto-röportajlanm ve fotoğraflarla biyografim..." "Sadece kafa resmi değildir. Yaşamın toplamıdır" Fotoğrafçı Ara Güler'in sergisi ay sonuna kadar Fotoğrafevi'nde görülebilir ra <dangeçen 77yıl...ECE BAKTIAVA Foto muhabin, bir dıger deyışle 'tstanbul Fo- toğrafçısı 1 Ara Güler, 77. yaşını bır sergi ve bir albümJekutluyor! Fotoğrafevi'ndedünaçüanser- gı, her bın yaşanan bır yılı temsil eden 77 sıyah- beyaz fotoğraftan oluşuyor Serginin adı ise 'Ara'dan77yılgeçti!\ Ara Güler'le hem sergiden, albümden, hem de geçen 77 yıldan konuşmak üzere buluşuyoruz. Öğreniyoruz kı sergiyi o düşünmemış. Özel gün- lerden ve kutlamalardan da pek hoşlanmazmış "Sergi açmak Fotografevi'nin fikriydi. Ben 1928 doğumluyum. Bundan sonra sergi açsam ne ola- cak, açmasanı ne olacak!" diyor ama albümün kendisıni heyecanlandırdığını da gizlemiyor. "Kocaman bir khap yapr/orlar" diye başlıyor sö- ze ve devam ediyor: "Aİbüm beni sergiden da- ha fazla ilgilendiriyor. Sergideki siyah-beyaz re- simlerin dışında, 1ÖO'e yakın fotoğraf var albüm- de. Foto-röportajlanm ve fotoğraflarla biyogra- fim...'* "Sadece kafa resmi değildir. Yaşamın top- lamıdır" dedıği portreleri de yer alıyor albüm- de... Kımlenn resimlen yok ki! Picasso. tndra Gandi, Salvador Dali.. Kalıcı olmamasından yakınıyor sergilerin. 'Nankör'lüğünü tiyarro oyunlanna benzetıyor. "Çok iyi bir oyuncu çıkar sahneye. Oyununu oy- nar. Etkileyicidir. Ama perde kapanır ve o oyun arük yoktûr. Fotoğraf sergisi de açıldığı zaman vardır, kapandığı an bitmiştir. Ama kitap öyle mi? Kalıcıdır kitap. tarihe mal olur. Fotoğraf da tari- he mal olur ama görsel saha>a girdiği zaman var olur." Konu fotoğraf olunca söylenecek söz çok Ara Güler için... Yaşadığı günlere, yıllara "tanık' fo- toğraflannın sayısını kendının de bilmediğinı söylüyor. Gezip görmediğı yer kalmamış... Bir Güney Amerika'ya gitmemiş. Merak etmemiş, • "Sanat Beethoven'dır, Mozarftır, Picasso'dur. Fotoğraf o yüzden sanat değildir. Tarihi belgelemek asıl görevidir fotoğrafın. Tabii, estetik olması da gerekiyor" bellı. Doğu'ya olan tutkusu ıse fotoğraflanna yansımış. En sevdiğı yer Hmdıstan. Sonra Bur- ma ve Endonezya... Kendıne has üslubuyla öy- le bır anlatıyor kı fotoğrafi, bilgi ve altyapıyla kadrajlayan fotoğrafçının farkını hemen görüyor- sunuz: *Endonezyanıesela~.138binadavar_.178 nüryon nüfusu \ar. Doğdugun günden itibarcn her gün bir adaya gitsen bitmez o adalar... Hepsine gittigini düşünürsek de dünyada sadece Endonez- ya'yı görmüş olursun. 800 dil konuşuluyor Hin- distan "da mesela. Bölge değişince Hintii diğer bir Hintlinin ne dedigini anlamıyor... Ortak dil ingi- lizce. tnsan kargaşasL.. Crvıl cıvü... Orada fotoğ- raf çekerken çok daha etkikyici ve önemli kare- ler yakalayabiliyorsun. Kompozisyonlar zengin oluyor... Burada tam fotoğraf çekecek oluyorsun ya araba geçiyor, ya çektiğin fotoğrafta bir tabe- la görüyorsun." Fotoğrafın görevi belgelemektir Profesyonel gazetecı olarak Time-Lıfe, Paris- Match ve Der Stern gibi dergilerde çalışan Ara Güler; bunun, fotoğrafi sanattan farklı görme- sinin nedeni olabileceğini söylüyor. "Dahakes- kin. biraz da acımasız oluyorsun galiba" diyor. Günümüzde sanatçı olmanın ne kadar kolay olduğunu eklıyor. .Ama sanatçı olmak bınkım işi, bıraz da karşılaştırma gücü ona göre \ e sanıldı- ğı kadar kolay değıl. "Sanat Beethoven'dır, Mo- zart'ür, Picasso'dur. Fotoğraf o yüzden sanat de- pdir. Tarihi belgelemek asıl göretidir fotoğrafin. Tabii, estetik olması da gerekiyor." Fotoğrafçı de- dığınse donanımlı olmalı... Her şeyden anlama- lı. Fotoğrafi çektıği yenn ınsanını. kültürünü, geleneğıru bılmeli... Karşılaştırma yapabılmeli... Geçmışe. geçmışte çektiğı fotoğraflara baktı- ğında o zamanlar daha ıyi fotoğrafçı olduğunu düşündüğünü söylüyor Güler. "O zaman daha çok me\zu varmış da ondan." Şimdıkı çarpık yapılaşmadan. estetıkten uzak çevreden yakını- yor bol bol... "Hangi sokağa girip fotoğraf çek- mek istesen araba park etnüş. Bir fotoğraf çeki- yorsun, bir bakıyorsun arkada bir tabela çıkmış. Eskiden böyle miydi?! Elektrik tdinden. direk- ten geçilmiyor. Estetiği bozacak ne kadar unsur ararsan, hepsi var. Anadolu Ya gidiyorsuıı. Yahu, ne kadar çok direk dikümiş! Adam gitmiş Har- ran Ovası'na 1106 tane direk dikmiş. Direk sa>> SL, orada vaşayanlann sayısından daha çok belki de. Direkii Harran olur mu ya?" Karşıda duva- ra asılı fotoğrafi göstenyor. Yeşıllıkler ıçınde bır yer, bır tepe... "Kanhca'nın üstü oralar. Orada kocaman bir site vardır şim- di" diyor. Söyleşimız bitse de konuşmamız sü- rüyor. Sohbete Fotoğrafe\i"nin sahıbı Hasan Şenyüksel de katılıyor. Bıraz sergiden, çokça da Ara Güler'in renklı kişiliğınden, meraklı ve il- gili fotoğraf anlayışından söz ediyor. Konu, Ro- ma'nın sanat merkezi Afrodisyas'ı meralcı saye- sınde nasıl keşfettığine geliyor... Kahraman Ara Güler olunca anlatılacaklar bitmiyor... (0 212 249 02 02) DEFNE GOLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Adam Sanat'a Veda Adam Sanat dergisi yayıma başladığında 30 ya- şındaydım. Bu yılın mayıs ayında son sayısı yayım- landığında 49. On dokuz yılım, Adam Yayınlan'nda- ki yayıncılık uğraşının yanı sıra her ay Adam Sanat dergisini hazırlamakla geçti. Memet Fuat'la Yazko Edebiyat dergisinin ilk bir yılında da birlikte çalışmıştık. Aramızda o dönem ku- rulmuş güçlü bir bağ vardı. Çok farklı çevrelerin in- sanlan olsak da dünya görüşlerimiz, tutumlanmız bir- birine yakındı. Birbirimizin dilinden anlıyorduk. Ede- biyatı, insanların temel gereksinimlerinden biri say- dığımız için edebiyatla uğraşıyorduk. 199O'lı yıllar- da bir gün, edebiyatın giderek hayatın, toplum ya- şamının dışına düşmesinden söz ederken "Edebi- yatın böyle toplum dışı bir uğraşa dönüşeceğini bilsem, edebiyatçı olmaz, mimar olur, hiç değilse insanlara güzel evleryapmaya çalışırdım" demişti. Adam Sanat'ın 232 ay süren yayın serüveninde hep bu ölçüyü gözettik. Bu yüzden şiir hep başkö- şedeydi dergide. Güzel bir şiir yayımlamak, onu in- sanlara ulaştırabilmek, insanların o şiirle dünyalan- nın zenginleşecegini, hayatlannın güzefleşeceğini, acılannın düzeyinin yükselecegini düşünmek, yapı- lan bir işten duyulabilecek en büyük mutluluktu. Sonra deneme ve incelemeler geliyordu. Dene- mede dille düşüncenin buluştuğu benzersiz anla- tım olanaklan vardı. Çokfazla denemeyazanmız yok- tu, ama yazanlar iyi yazıyordu. Onlan cesaretlendir- mek, yeni yazarlara yayın olanaklan açabilmek önem- liydi. Eleştiri ise edebiyat ürünleriyle okur arasındaki engelleri kaldıracak, bağlan güçlendirecek önemli bir alandı. Geniş kapsamlı inceleme-araştırma ya- zılan, edebiyat ürünierinin kendileri kadar önemliy- di. Bu alanda ürün veren her zaman çok azdı. Üni- versite çevrelerinden bekleniyordu bu çapta araş- tırmalar, ama onlarda akademik kurallarfa bağlı his- sediyorlardı kendilerini. Yol açıcı örnekler olsun di- ye sık sık çeviriler yayımladık bu alanda. Batılı ünlü eleştiımenlerin ürünlerine yer verdik. Hele tek bir şi- ir üzerine yapılan eleştiriler bizde az örneği olan, ama çok gereksinım duyulan bir alandı. Nitelikli çevirilerin yayımlanması yeni çevirmenle- rin de ortaya çıkmasını sağlıyordu. Akşrt Göktürk'ün öğrencisi, günümüzün ünlü çevirmeni Kemal Ata- kay, ilk çevirileriyle Adam Sanat'tayeralmıştı. Böy- lelikle ilk ürünleriyle Adam Sanat'ta edebiyat dün- yasına giren nice şair ve yazann yanı sıra dergi çev- resinde bir de yeni ve nitelikli çevirmenler toplulu- ğu oluşmuştu. 199O'lı yıllar, dünya dengelerinin tümüyle değiş- tiği, yeni bir dünyaya yol alışın başladığı yıllardı. 'El- veda Proletarya', 'UygariıklarÇatışması', TarihinSo- nu', 'Postmodernizm' gibi kavram ve sloganlarla in- sanlığın sınıfsız, sömürüsüz toplum düşü geri alın- maya çalışılıyordu. Memet Fuat, bu dönemde Adam Sanat'ta yayım- ladığı yazılannda sosyalizm düşüncesinin demok- rat ve insani yanlanyla kapitalist toplumda yaşayan insan doğasında ve kültüründe oluşan bozulmala- n irdeleyen çok önemli yazılaryazdı. Sonradan 'Çağ- daşımız Makyavel' adıyla krtaplaşan bu yazılann ül- kemız ve dünya sol hareketinin tarihinde önemli yer- leri olduğuna inanıyorum. Tartışmayan, tartışacak sorunlan olmayan bir ede- biyatın canlı, verımli olamayacağına inanıyorduk. Bu yüzden savunacak bir düşüncesi olan tartışma- lan hep destekledik. Bu tavnmız, kendi yolunda yu- varlanıp giden, tartışma sevmeyen kimi edebiyat çevrelerini zaman zaman çok rahatsız etti. Derginin bu tutumunu düşmanlık olarak yorumlayanlarda ol- du. Sanki edebtyatımızın geçmiş dönemlerdeki tar- tışmalannı hiç izlememişler, tartışma geleneği güç- lü bir edebiyatın temsilcileri degillermiş gibi. Yirmi yıla yaklaşan bir yayın serüvenini buraya sığdırabilmek olanaksız elbette. Bence, Adam Sa- nat'tan geriye kalan en önemli özellik, küçüklü bü- yüklü türlü çıkar hesaplannın insan davranış lannı be- lirlediği günümüzde, ilkeli bir yayıncılık anlayışını sürdürebilmiş olmasıdır. Bundan sonrası? Sonrasını, toplumun, aydınların gereksinimleri gösterecektir. Gelecek günlerde toplumumuzun ve aydınlanmızın nelerie uğraşacağını hep birlikte göreceğiz. [email protected] ağustos cumartesi saat: 20.00 I ^ harbiyeaçıkhavatiyatrosu Bilet Satıs Noktaları İletisim Tel: 0212 245 00 70 > c o m Beyoğlu: İdilKültürMerkezi»lmren Kitabevi«MetropolMüzik 0216 556 98 00 Şişli: KelepirKitabevi*Avcılar: SedirKafeıKadıköy: SeyhanMüzik Kartal: ConverseMoğozosıı Beşikîaş: MeydanFotokopi :, Şirinevler: AnatoüaKafe•Bakırköy: BeyazÂdam Kitabevi ADAıNA 7. İCRA DAİRESİ'NDEN TAŞINMAZES AÇTK AKTTIRMAtLANI DosyaNo:2005 1210 Satılmasma karar venlen taşınmazın cinsi, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1- Adana ılı, Seyhan ilçesi, Reşatbey Mah. 15. Sok. Kökdil Apt. No: 59 adresinde tapuda Reşatbey Mah. 1427 ada 31 parselde kayıtlı şehır ımar planında E= 1, 7 katlı ön bahçeli, tek mesken yapı, nizamı oldugu, bodrum kat: Zemin kattan bodnım kata inişi temin eden beton merdiveni merdivenin basım yüzeyleri granıt kaplanmış, ze- min tabanı seramık döşeli olup duvardan plastık badanahdır. Büyükçe salon şeklinde olup ıçinde çayocağı, yemek salonu wc ile el yıkama lavabosu bulunmaktadır. Zemin- de 130 m2 mesahalıdır. Zemin kat: 2 oda 1 salon şeklinde duvarlan sıvalı plastik sa- ten boyalıdır, zemin tabanı seramik döşenmiş, ön cephesi renkli alümınyum doğrama- dan yapıhnış camekânlıdır. Iç kapılann kasa ve kanatlan ahşap möbleden olup tavanı alçı kartonpiyer dekoratif lambalarla ışıklandırmı yapılmıştır. Iç kısımdan bodrum ve asma kata çıkış merdiveni vardır. Zeminde 130 m2 mesahalıdır. Asma kat: Merdiven basım yüzeyleri granit kaplamadır, merdiven korkuluklan demir şebekehdir. Duvarla- n sıvalı, plastik saten boyalıdır, zemin tabanı seramik kaplanmıştır. Ön cephesi ile yan cephesi alûminyum doğramadan camekânlıdır. Tavanı alçı kartonpiyerlidir. Zemin de 130 m2 mesahalıdır. Parsel üzerinden yapı ve zemini ile birlikte 340.000.00 YTL. muhammen bedelle satışa çıkanlmıştır. Saüş şartlan: 1- Satış, 20 092005 günü saat 14.20'den 14.35'e kadar Adana Adlıyesı 4. kat No: 407 '408 Adana'da; açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen değenn yûzde 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan toplamnu ve satış gider- lerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 30.09.2005 günü saat 14.20'den 14.35'e kadar ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanb alacaklılann alacağını ve satış gi- derlerini geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesı veya bu miktar kadar milli bir bankamn teminat mektubunu vermeleri la- zundır. Satış, peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre veri- lebilir. Tellalıye resmi, damga vergisı. tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelınden ödenır. 3- lpotek sahıbi alacakJılarla dığer ılgılılenn (*) bu gaynmenkul üzenndeki haklan- nı hususıyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün ıçinde dairemıze bildirmelen lazrnıdu-, Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olma- dıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veray venlen mühlet ıçinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanu- nu'nun 133. maddesı gereğince ihale feshedılir. tki ihale arasındaki farktan ve yüzde 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendile- rinden tahsıl edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihınden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildığı takdirde isteyen alıcıya bır örneğı gönderilebilir. 6- Satışa ıştırak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayıla- caklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005'1210 Es. sayılı dosya numarasıyla mü- dürlüğümüze başvıonnalan ilan olunur. (*) llgıliler tabırine ırtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 39035
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear