17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16tâUSTOS2005SALI CUMHURİYET J İ i J v U i M UIVJJ. ekonomi(âcumhuriyet.com.tr Dünyada her gün 2 milyar insan kot giyiyor, bunların yandan çoğunu Türkiye üretiyor Qn kottan altisıTürkive'den• Türkiye'nin yılın ilk yansmda gerçekleştirdiği kot pantolon ihracatı yüzde 51 aıtışla 705.3 milyon dolara yiıkseldi. Dünyada giyilen kot pantolomm yüzde 61 'i Türkiye'den tedarik ediliyor. Ekonomi Servisi- Kot pantolon bu- lup gıymenin bir zamanlar büyük bir mesele olduğu Türkiye, artık kot ihra- catında dünyada liderliğine oynuyor. Çok değil, 20-25 yıl önce, yerli kot buiamadığınız, ithalat kalın gümrük duvarlanyla kısıtlandığı için yabancı kotun lüks olduğu bir ülkeydi Türki- ye. tstanbul'da Tophane ve Kapahçar- şı'da birkaç dükkanda kaçak satılan ya da Amerikan üslerinin pazarlannda bulabileceğiniz biryabancı kot, çevre- nizdekilerin gözlerini kamaştırmaya yeterdi. Bugün ise dünyapazarlannda Mavı Jeans, Little Big, Colin's, Loft, Cross Jeans gibi kendi markalanyla ihracat yapan Türkiye, kot pantolonun anavatanı ABD'ye bile satış yapıyor. îstanbul Tekstil ve Konfeksiyon thra- catçı Birlikleri (ÎTKJB) verilerine gö- 1 Türkiye en çok kotu Almanya'ya satıyor 1 ÜLKE Almanya Ingiltere Hollanda Ispanya ABD Danimarka Italya Fransa Isveç Rusya Çek Cumhuriyet 2004 Ocak-Haziran 112.733.846 82.778.518 31.609.107 23.982.592 30.232.006 27.479.201 9.614.685 11.206.143 5.OO9.568 8.861.271 4.234.912 2005 Ocak-Haziran 144.851.211 97.796.460 59.556.055 41.813.840 40.441.128 40.417.264 29.125.395 27.004.049 13.414.503 13.309.996 13.083.773 Kaynak: ITKIB verileri j • Denim Sanayicileri Derneği (DENIMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Özbek, Türkjean üreticilerinin dünya standartlannda ve modasına uygun üretim yaptıklarını belirterek "Önde gelen ülkeler ithalatçı durumuna düştü " dedi. re, 2004'ün ilk altı aytnda denim pan- tolonlann ihracat artışı yüzde 40 dü- zeyindeyken 2005'in ilk altı ayında yüzde 51 oldu. Ocak-haziran döne- minde denim pantolon ihracatı 705 milyon 302 bin dolara yükseldi. Almanya ve Ingiltere en fazla denim pantolon ihraç edilen ülkelerin başın- da gelirken 6 aylık dönemde Çek Cumhuriyeti'ne yüzde 209, Italya'ya yüzde 203, îsveç'e yüzde 168, Fran- sa'ya yüzde 141, Hollanda'ya yüzde 88, Ispanya'ya yüzde 74, Rusya Fede- rasyonu'na yüzde 50 ve ABD'ye yüz- de 34 ihracat artışı gerçekleştirildi. Tereciye tere satryoruz Denim Sanayicileri Derneği (DE- NÎMDER) Yönetim Kurulu Başkanı NedimOzbek, Türkjean üre- ticilerinin dünya standartlannda ve modasına uygun üretim yaptıklarını belirterek dünyada giyilen denimin yüzde 61'inin Türkiye'den tedarik edildiğine dikkat çekti. Özbek, "ttah/a,lspanya, Fransa ve Almanya gibibir zamanlar denimih- racaü yapan ülkelere şimdi biz kendi ihracatumzı yapmaya başladık. Bu ülkeler ithalatçı durumuna düştü. Teknotojinin en krahnı kuDanıyonız" dedi. Hedef3 mflyar dolar Türkiye'nin 2004 sonunda 1 mil- yar 60 milyon dolarhk denim panto- lon ihraç ettiğini ammsatan Nedim Özbek, bu yılki hedeflerinin bu ra- kamı 1.5 milyar dolara çıkarmak ol- dugunu söyledi. Özbek, "Türki- ye'nin 2004'te denim kumaş ve pantolon olarak ihracat toplamı 11 milyar dolanh. Bu yü inşaDah 3 milyar dolann üstündetamam- layacağtz" dedi. "Dünyadaki tasanma Türk damgasını vuruyonız. Avru- pa'datiderkonumdayız. Denim ithal etöğimizülkelereihracatyapmayabaş- ladık. Dünyada ilk üçün içmdeyiz, ft- dertige oynuyoruz. 2008 yıhnda dünya üdertiğine oynayacak kapasiteye gdi- riz" diyen Özbek, Fas ve Tunus ile ya- püan serbest ticaret anlaşmasının Türk denim ihracatına sekte vurabileceği uyansında da bulundu. FINDIK ALIM FÎYATI Uretici memnun, tüccar tepkili ERDOĞAN ERİŞEN GtRESUN - FtSKO- BtRLtK, fındık ahm fı- yatlannı açıkladı. Buna göre 2005 yılı ürünü Gire- sun kalite tombul kabuk- lu findığın alım avans fi- yatı brüt 7.45 YTL, net 6.70 YTL; yüzde 50 ran- dımanlı kuru değirmenlik levant kalite tombul ka- buklu findığın alım avans fıyah brüt 7.05 YTL, net 6.34 YTL; tüm bölgelerde sivri ve kara kabuklu fin- dığın alım fıyatı ise brüt 6.90 YTL, net 6.20 YTL olarak belirlendi. FÎSKOBÎRLÎK Yöne- tim Kurulu Başkanı Satih Erüem, basın toplantısın- da ürün bedellerinin peşin Ödenmesine, bu fiyatlara her ay, piyasa şartlanna göre "ilavefiyatfarta" uy- gulanmasına, piyasa fı- yatlan FÎSKOBÎRLÎK'ın uyguladığı fiyatlann altı- na düştüğünde FtSKO- BÎRLtK fiyatlanndan ödemelerin yapılmasına ve alıma 22 Ağustos'ta başlanmasına karar veril- diğini bildirdi. Açıklanan fıyatlan findık üreticisı olumlu karşılarken tüccar kesimi yüksek buldu. Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başka- nı Mehmet Cirav,pi- yasanın nasıl şekillenece- ğinin zaman içerisinde belli olacağını söylerken Ordu Ticaret ve Sanayi Odası ile Ordu Ticaret Borsası yetkilileri tepki gösterdi. Sözkonusuoda- lann yetkilileri, Giresun fındığına verilen farkın yüksek olduğunu, bunun çok büyük sakıncalar do- ğuracağını öne surdü. TLRKEXIMBANK: İhracatıyalnız finanse edemeyiz ANKARA (AA) - Tüık Eximbank Genel Midürü AJımet Kılı- ço£u, ihracatın tama- rtımn tek bir banka ta- rafndan finanse edil- rnesinin mümkün ol- maiığını söyledi. Iximbank'ın ihraca- ta ağladığı desteğin ye- teriz kaldığına yönelik eleştirilerle ilgili soru- lar yanıtlayan Kılıçoğ- lu, gelişmiş ülkelerin ter.ine Türkiye'de ya- şaıan yüksek enflasyon orömında bankalann kanu kesimine borç vermekten ihracata ayı- racak kaynak bulamaz hale geldiklerini hatır- lattı. Avro/dolar paritesin- deki gerilemenin olum- suz etkilerinin ihracatta hissedildiğini belirten Türk Eximbank Genel Müdürü Kıhçoğlu, "Hedeflenen enflasyona paralel bir seyirie 2005 yıl sonunda dolar kunı- nun 1.40-1.45 YTL ara- su buna karşüık Avro kurunun ise 1.75-1.80 YTL civannda olacağı tahmin ediByor*' dedi. ZENGtN 146 KAT FAZLA HARCADI Yoksul, eğitime para ayıramıyor ANKARA (ANKA) - Devletin özel eğitim ku- rumlannı vergi ve benze- ri desteklerle teşvik ede- rek yaygınlaştırmaya ça- hşnğı Türkiye'de, zengin ve yoksullar arasında eği- tira harcamalanndaki fark 146.4 katı buldu. DtE'nin tüketim harca- malan araştırması sonuç- lanndan yaptığı belirle- melere göre, gelir grupla- nna göre harcama türleri arasında en büyük fark eğitimharcamalannda or- taya çıktı. Araştırma sonuçlanna göre, üst gelir grubunda- ki 3 milyon 519 bin aile geçen yıl ayda ortalama 68.1 milyon liralık eği- tim harcaması yaparken bu tutar en yoksul (alt gelir) grubunda 3 mil- yon 519 bin aile için ai- le başına ortalama 500 bin lirada kaldı. ÎTKİB Başkanı: Dünyadaki organikpamukpazanndan en büyükpayı alabilirizOrakçıoğhı: Bufirsatkaçınlmamah Ekonomi Servisi - tstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ihracatçı Birlikleri (İTKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, f ürkiye'nin dünyadaki organik pamuğun yansma yakımnı ürettiğini belirterek önümüzdeki 10 yılda 10 kat artacak olan bu pazarda Türkiye'nin en büyük payı alma potansiyeline sahip bulunduğunu bildirdi. 26-28 Eylül tarihlerinde Izmir'de gerçekleştirilecek "Organic Exchange Conference and Marketplace" zirvesi öncesi îstanbul da bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Orakçıoğlu toplantıda, Türk tekstil ve konfeksiyon endüstrisınin zor zamanlar geçirdiği şu günlerde, organik tekstil ve konfeksiyonun • Orakçıoğlu, Türkiye'nin organik tanm pazannda en büyük payı alma potansiyeline sahip olduğunu, fırsatın kaçınlmaması gerektiğini söyledi. güçlendirilmesinin Türkiye'nin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü arttıracağmı söyledi. Türkiye'de tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihracat artışının hızla düştüğünü ve istihdama katlasının azalma eğilimine girdiğini ifade eden Orakçıoğlu, organik tekstil ve konfeksiyonun Türkiye için iyi bir vitrin ve marka oluşumunda önemli bir fırsat olarak görülebileceğini belirtti. Orakçıoğlu, "2002'den beri organik pamuk pazan çift haneli rakamlaıia büyümektedir ve şu anda global olarak >'aklaşık 500 miKon dolarhk saüşa ulaşnusür. Bu pazann 2010 yıhnda 2 milyar dolara ulaşacağı hesaplannıaktadır" dedi. İTKİB Başkanı, "Dünyada \ç çamaşınyla denize girilen bir ülke olarak değil, organik pamuk, tekstü, moda ürünleri üreten bir ülke olarak yer atanak istryoruz" diye konuştu. \ AIRFEL Herkes için son teknoloji Üstün teknoloji Sessiz çalışma Estetik tasarım Enerji tasarrufu Yaygın satış ve servis ağı Klima teknolojisinden beklediklerinizin hepsi ve daha fazlası Airfel'de. İyi Bir Karar İcin • ı Ince Dusunun ı AIRFEL DEMİR demirsogutmalimvnet.conı DEMİR SOĞUTMA TEL: (0212) 635 63 23 Soğutma San. veTic.Ltd.Şti. İŞÇİNİN EVREINİNDEN ŞÜKRAN SONER İktidarda Muhalefet Siyasette gerçekleri tersyüz edebilme, sorum- luluktan sıynlma, sanat, başannın yolu olarak gö- rülebilir. Yine de AKP iktidan, Başbakan Erdo- ğan'ın, kendi yaptığının sorumluluğunu başkala- nna atabilme konusundaki sınır tanımazlık dudak uçurtuyor. Başbakan'ın özellikle hafta sonları seç- mene yönelik ağırlık kazanan konuşmalanna dik- katinizi çekmek isterim.. Bu hafta sonu gündeminde sağlık sorunlan da vardı. Ve Başbakan Erdoğan doğrudan kendisinin ağırlık koyduğu, hükümet icraatlannın ürünü tüm sorunlar üzerine başkalannı suçlayıp durdu. Ünlü, çok halktan çok içten duygusu veren üslubuyla, sesini yer yer dozunda yükselterek hastanelerde rehin hasta bırakılmayacağına, özel hastanelerin hastalan yolunacak kaz olarak göremeyecekleri- ne ilişkin bağınp çağırıp durdu. Sosyal güvenlik sistemlerinin kötü de olsa sos- yal nitelikli çarklannı kıran, hastalan özel hastane- lerin kucağına atan, kendileri, icraatlan, hükümet kararlan değilmiş gibi.. IMF'ye verdikleri söz, anlaşma koşulunda yer alan ve sonbahar Meclis gündeminde ilk sıralan tutan genet sağlık sigortası ile gelecek çok beter sağlık hakkını gerçekten acımasız, paralı hale ge- tiren yeni yasal düzenlemeden söz etmiyorum. Bugünlerı bile mumla arayacağımızı söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Yasa tasansının madde- leri içinde bir bir yazıyor. Sağlık için ödemeler akıl almaz ölçülerle artarken yararlanılacak her sağlık hizmeti için sigortalılar aynca çok yüksek ek öde- melere mahkûm ediliyoriar. Başbakan besbelli seçmenden, partiliden gelen, şu andaki yenisine göre çok sosyal boyutlu sayı- labilecek düzendeki yakınmalardan yola çıkarak konuşuyor. Sözde özel hastane sahiplerini azarlı- yor. "Fahiş fiyattan, halkı yolunacak kaz görme haklan olmadığından söz ediyor." SSK hastane- lerini kapatırken sıgortalıları özel hastane ve dis- panserlere sevk ettiren hükümetin, icraatlannt na- sıl ballandıra ballandıra anlattığını, pazariadığını bir anımsayın. Hani vatandaşın kuyruk çilesi bite- cekti? SSK başta, Emekli Sandığı, Bağ-Kur, diğer sağlık sigorta sistemleri bu yolla yükümlülükten kurtulup daha ucuza hizmet verebileceklerdi. Şimdilerde Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastane hizmetlerini en aza indirgemek, olabildiğince sigor- talı hastalan özel hastane, dispanser, sağlık kuru- munayönlendirmek bu hükümetin en birinci icra- atı. Hangi hastaneye giderseniz gidin, akıl almaz yüksek bedellere mal olmuş araç-gerecin, çok pa- halı donanımların çürümeye terk edildiklerini gö- rürsünüz. Ya personel yoktur, ya gereken bakım- onanm için bütçeden pay ayrılmamıştır. Neredey- se tüm anlamlı, pahalı tedaviler, kemoterapiler, fılmler, laboratuvar tetkikleri özel kurumlara sevk- le gerçekleştirilir. Bu soygun düzeni Erdoğan hü- kümetinin ideolojik, siyasal seçimı değil mi? Va- tandaş yolunacak kaz olarak görülüyorsa, yoluna- cak kaz konumuna düşüren, hükümet icraatlan- nın kendisi değil mi? Hele şu "Rehin alınmayacak" direktifine takmış durumdayım. Sigortalı olsun olmasın, hastaneler- deki tedavi koşullannı, ödenecek paraları belirle- yenler, düzenin çarklannı, kurallannı koyanlar, baş- ta her konuda karar alma yetkisini elinde tutan Başbakan Erdoğan, hükümet, Sağlık Bakanlığı değil mi? Hastane yönetimleri verilen sağlık hiz- metleri karşılığı alınacak paralann kurallannı ken- di kafalanndan atmıyorlar. Rehin alma, parası ol- mayanın hastasinı, çocuğunu hastanede bırakma olaylan, hastane yönetimlerinin keyfi yönetimleri- nin değil, hükümetin koyduğu yasal uyguiamala- rın sadece bir sonucu. Paranız yoksa hastanızın tedavisinden vazgeç- mekten ailecek soyulmaya varan akıl almaz dra- matik boyutlar yüzlerle değil, yüz binlerie, milyon- larla örnekle yaşanıyor. "Rehin almak yok" şovu, okullara yatınm yapmayıp en sıradan araç-gereç parası bile vermeden "Ailelerden zorunlu bağış al- mayacaksınız" şovunun tıpkısının aynısı. Gözümüzün içine baka baka yalan söyleniyor. Okullarda zorunlu bağış, hastanelerde hastalann soyulması gerçeklik olarak dayatılıyor.. Sayın Başbakan'ın bu hafta sonu, Kürt soru- nuna ilişkin, kendi yapmadıklarını yok sayan, kendinden başka herkesi suçlayan söylemi bu anlamda daha da bir trajikomik içerikliydi. Erdo- ğan hükümetinin diğer hükümetleri de mumla aratacak, yöreye yönelik kamu yatınmlanndan da nasıl kaçtığını gözlemlemiş olarak anımsat- mak istiyorum. Şu geçici banş sürecinde ne ka- dar da çok kamu görevlisi, çok küçük, çok an- lamlı sosyal yatınmlar için çırpınıp kaynak bula- mamış, hükümetin tasarruf önlemlerine takılıp kalmıştı. örneğin köye çınlçıplak dönen çok ça- resiz köylüler için ödünç beşer koyun projesi bile, kaynak aynlmadığı için yatmıştı... [email protected] TÜRKDİLKURUMU Ekonomi terimleri Türkçeleştiriliyor ADANA(AA)-Türk Dil Kurumu'nun (TDK). son yıllarda Türkçeye giren yaban- cı kökenli ekonomi te- rimlerine karşılık bul- ma çalışmasmı sür- dürdüğü bildirildi. TDK Başkanı Prof. Dr ŞükrüHahıkAka- hn, Türkçeye giren ya- bancı kökenli terimle- rin ekonomi alanında dikkat çekici boyutla- ra ulaştığını belirtti. Yabancı kökenli "parite" için "değer- deşük", "factoring" için "alacaklandır- ma", "duopofy" için "çifter, "gap" için "gedik", "arbitrage" için "ara kazanç", "short selüng" için "yoktan saöş" gibi te- rimler öneriliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear