Catalog

SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2005 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 28 Sinop PB 23 Edirne Y 27 Samsun PB 26 Kocaeli PB 29 Trabzon PB 25 Çanakkale PB 29 Gıresun PB 24 Izmir A 34 Ankara B 29 Manısa A 34 Eskişehır PB 30 Aydın A 38 Konya B 29 Denizli A 36 Sıvas B 25 Zonguldak PB 25 Antalya A 35 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkârı Van A A A A A PB B B 33 31 35 36 33 34 24 23 PB 21 Yurdun Kuzey kesım- ten parçalı ve çok bulut- lu Trakya sağanak ve gok gurultulu sağanak yağışlı geçecek Hava sıcaklığı yurdun kuzey- batı kesımiennde değış- neyecek. dığer yetierde bıraz artacak Ruzgâr kuzey ve kuzeydoğu vonlerden hafif ara sıra orta ıç kesımterde kuv- »etlı olarak esecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münıh HB PB PB Y PB PB Y PB PH 22 20 19 21 25 30 32 24 3? Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B PB Y PB PB Y B PB 24 30 30 29 28 25 32 32 Zürih PB 33 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre Y A Y A PB PB PB A 20 34 20 34 30 30 20 35 A 36 Açık Parçalı Dulutlu > Çok bulut'u > Yağmutiu Sulu kar k Gok gurüttülO GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada sizliği önleyememiş, ufak tefek zamlardan söz ediyor. Köylüye, çiftçiye sözüm ona olumlu icra- at yaptığı havasında. Geride, gönlünü alamadığı (AKP Meclis grubu üye- leri) milletvekilleri kalmıştı; onlara da seslendi. "Herkesime çok ciddi imkânlargetirmedikçe" mil- letvekili maaşlanna zam yapmayacaklanna değinir- ken lojmandan da yoksun bırakıldıklan için yüksek konut kirası ödemek zorunda kalan "arkadaşlannın" maddi sıkıntılartnı çok iyi bildiğini söyledi. Iktidara geldiği gün Ankara'da Or-An taraflannda- ki lojmanlan milletvekillerine yasakladı. önce lojman- lan satacaklannı, sonra ticaret merkezi yapacaklan- nı ilan etti. Alan olmadı. Yüzlerce ev, Amerikan filrn- lerindeki vahşi batıda terk edilmiş küçük kentlere benziyor, bakımsızlıktan çürümeye terk edildi. Gerçeklerden söz ettiğini söyler duaır ya Başba- kan; doğrucu Davut ya RTE; milletvekillerinin "zorge- çindiğini" itiraf eder, neredeyse milletvekiline acıdığı- nı duyumsatan bir ses tonuyla konuşurken konut gi- derinı, Anadolu'nun ücra köşelerinden gelenlere mil- letvekillerinin yaptığı masrafı sıraJıyor ve lakin: Geçim sıkıntısı içinde yaşadığı için Meclis Başka- nı'na başvurarak maaşlanna zam isteyen milletvekil- leri "Bre Başbakan hazretleri... Zatı âlinizin Istanbul Üsküdar'da üstelik kaçak bireviniz, herodasında TV bulunanAnkara Keçiören'de birikinci konutunuz, Ri- ze'de biryazlığınız, bankada bir buçuk trilyona yakın paranızvar. Bunlar bildiklerimiz. Çocuklannız eş dost kesesinden Amehka 'da okuyor. Uçak bedava, yemek içmek bedava. Bize yaşam sadece para demek de- ğildir, sıkınız dişinizi, yaşamaya bakın diyorsunuz", di- yedüşünebilir ve... "Çıkıyorsunuz halkın huzurvna; bizden zammı, ya- şam sıkıntısma bir ölçüde derman olacak lojmanlan esirgemenizdeki erdemi anlatıyorsunuz. Bu davranı- şa, bu siyasete, gerçeğin tersinihalkayuttunmaya ça- lışmanın bu kadanna insafff!" deseler. (demezler, di- yemezler ya) RTE her satırı haklı bu saptamalan na- sıl karşılar acaba? Duymazlıktan geleceğine bahse girebilirsiniz! • • • Bir Başbakan, bir parti lideri; halkın gözünü boya- mak için seçim öncesi vaat ettiklerini iki buçuk yılda neredeyse tümüyle yerine getirdiğini Ulusa Sesle- niş'te, meydan nutuklannda söyler durur, yineler du- rur, övünür durur ve fakat: İki sorunu, türban ve imam hatiplerin katsayı soru- nunu yıllardır, aylardır çözemediğini itiraf etmez, ede- mez. Bugün yann çözeceğiz, belki yanndan da ya- kın gibi laflarta ilgilisini de toplumu da parti tabanını da uyuttuğunu sanır. Seçimlerde kürsülerde AKP adına konuşan parti- nin ağırtoplanndanTBMM Başkanı Bülent Annç.ta- bii türban sorununu çözmenin namus borcu olduğu- nu ilan etmiş bir insan olarak, gelen mektuplardan, mesajlardan, sözlü eleştirilerden bunalmış olacak ki; vurdumduymazlığa dayanamadı, feryat ediyor. "Si- yasetçiler sözlerini tutmazlarsa itibarsız hale gelir, sı- fırtanır ve seçimlerde layık olduklan sonuçlana çarptı- nlıriar" diyor. Kime yönelik mi sözler? Mektubun ad- resi belli, Başbakanlık-Ankara! Belediye yönetir gibi devleti idare eden veya edi- lebileceğini sanan bir Başbakanımız var; ey halkım, gelsin ılımlı Islam iktidara diye davullar çalan, ama i- ki buçuk yıl sonra gerçek kimliğini anladığı için yeri- ne koyacağı birini arayan ey Amerika, giysilerde Ba- tılı, kafadayürekte Islamcıl Başbakanımızı övmek için sıraya giren yerli yabancı yalakalar, AB kodamania- n... Işte eseriniz: Ne size ne de bu halka yâr olmayan bir iktidar, bir Başbakan! Ödültöreni bugün Haber Merkezi - 59. Yunus Nadi Ödülleri. bugün saat 19.00'da Sulta- nahmet'teki Ibrahim Paşa Sarayı'nda düzenlenecek bir törenle sahiplerine ve- rilecek. "Roman", "Öykü", "Şiir","SosyalBiİimler Araşürması" ve "Kari- karür" olmak üzere beş dalda ödülün verildiği ya- nşmaya bu yıl yapıtlany- la410kişikatıldı. Seçici kurul, "Roman" dalında ödülün u Ateş ve Kuğu" adlı yapıtıyla Burhan Günel'e veril- mesini kararlaştırdı. Ku- rul, bu yıl "Roman" dı- şındaki tüm dallarda ödü- lün iki kişi arasında pay- laştınlmasına karar verdi. Buna göre "Öykû" da- lında ödül "Dönüşsüz YolculukJar" adlı kita- bıyla katılan Ethem Ba- ran ile "Öykü Sersemi" adlı kitabıyla katılan Si- bel K. Türker'e verildi. "Şiir" dalında ödülü "Zamansız" adlı kitap dosyasıyla katılan AB Püsküllüoğlu ve "Lanet- tayin Bir Şair" adlı kita- bıyla katılan İsmail Uya- roğlu paylaştı. "Sosyâl BilimlerAraş- tırması" dalında ödül, " Yazılan ve Röleveleriy- le Sedat Çetintaş" adlı yapıtı ile Ayla Ödekan ve "Anadolu'dan Yeni Dün- yaya" adlı yapıtıyla Rıfat N. Bali'nin oldu. "Karikarür" dalında ödülü paylaşan isimler ise Muhammet Şengöz ve Mehmet Ateş Gülcügil olarak belırlendi. 'Ahlaksız savaş'• Baştarafı 1. Sayfada Irak"ın 1991 yıhndanberi sü- ren yaptınmlarla istilaya karşı zayıflatıldığı vurgulanarak BM'nin ABD ve îngiltere'nin suç ortağı olduğuna dikkat çe- kildi. "Bush ve Blair, tarihin en haksız, ahlaksız ve kor- kakça savaşlarından birini gerçekleştirmişlerdir" deni- lerek işgalin, Irak devleti ve toplumunun çöküşüne, yasa ve düzenin tamamen ortadan kal- dınlmasına neden olduğu anla- tıldı. Etnik ve dinsel aynlıklann I- rak'ın bütunlüğünün zayıflatıl- ması amacıyla kışkırtıldığı ifa- de edilerek "Işgalle birlikte en az 100 bin insan öldürüldü. 60 bin Iraklı, ABD hapisha- nelerinde, hiçbir yargılama yapılmaksızın insani olma- yan koşullar altında tutul- maktadır. Binlerce insan kay- bolmuş durumda ve işkence sıradan bir olay haline gel- miştir" denildi. îşgal himayesinde oluşturul- muş her yasa ve kurumun, hem yasal hem de ahlakı zeminden yoksun olduğu ifade edilerek Irak'taki hükümetin ve Anaya- sal Taslak Komitesi'nin gayri meşru olduğu vurgulandı. Koalisyon güçlerinin hıç za- man kaybetmeden ve koşulsuz olarak Iraktan çekilmesi iste- nen kararda, "Biz vicdan jüri- si olarak, Irak halkının ülke- sinin yasadışı işgaline karşı direnme ve kendi bağımsız kuruluşlannı olusturma hak- kını tanıyoruz. fşgale karşı direnme hakkının BM Söz- leşmesi'nden kaynakJanan 'kendi kaderini tayin. özgürlük, ve bağımsızlık için mücadele etme" hakkı olduğunu teyit ederek Irak halkı ile dayanış- ma içinde olduğumuzu ilan ederiz" denildi. Koalisyon devletlennin, her türlü yıkım nedeniyle Irak'a ve Irak halkı- na tazmınat ödemeleri gerekti- ği, işgal sürecinde yapılan her türlü anlaşmanın da geçersiz sayılması gerektiğinin altı çi- zildi. Tüm dünyadaki insanlara bu savaştan doğrudan kâr eden ABD ve Ingiliz şirketlerine karşı harekete geçme çağrısı yapılarak "Bu şirketier ara- sında Halliburton. Bechtel, Carlyle, CACI Inc, Titan Cor- poration. Kellog, Brovvn and Root, DynCorp, Boeing, Ex- xonMobil, Texaco, British Pet- roleum sayılabilir" denildi. ABD üslerinin kapatılması da istenerek "Tüm dünya halkları hükümetlerinin Irak'taki işgale maddi, lojis- tik ve manevi destek vertne girişimlerine direnmeli ve bu- nu reddetmelidir" denildi. Bahçeşehir Ünıversıtesi Be- şiktaş Yerleşkesi Konferans Sa- lonu'nda tstanbul Barosu tara- fından "Güvenlik Kavramı Karşısında Hak ve Özgür- lülder" konulu panel düzen- lendi. Açılış konuşmasını ya- pan Istanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, "ABD'nin Irak'ı ve Afganistan'ı işgali uluslararası hukuka uygun olmayan bir saldırıdır" dedi. Nükleer Çağ Banş Vakfı Baş- kanı Dr David Krieger ABD Başkanı George W. Bush u dünyanın bir suçlu olarak anımsayacağını belirterek "Uluslararası bir mahkeme kurularak Bush'un ve bu iş- gallerde payı olanların yargı- lanmasını istiyorum"diye ko- nuştu. Anayasal Maklar Merkezi Yardımcısı Hukuk Dırektörü ve yazar Barbara Olshansky. Bush yönetiminin yepyeni sah- te bir dünya oluşturduğuna dik- kat çekti. Kamu Yaranna Avu- katlar Örgütü üyesi Phil Shi- ner, Îngiltere'nin Irak'uı işga- linde ABD'den daha ileri gitti- ğini belirtti. Galatasaray Üni- versitesi Hukuk Fakültesi Öğ- retim üyesi Doç. Dr. Cmit Ko- casakal ise susmanın da insan- lık suçu olduğunu ifade ederek dünyanın çokuluslu şirketlerce yönetildiğine dikkat çekti. Yunus NadiVi andık • Anma törenine Yunus Nadi'nin torunu Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Lale Tokuş ve eşi Şevket Tokuş, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanvekili Alev Coşkun, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yaym Yönetmeni tbrahim Yıldız, gazetemiz yazan Hikmet Çetinkaya ve Cumhuriyet çalışanlan katıldı. Istanbul Haber Servisi - Gazete- mizın kurucusu Yunus Nadi. ölü- münün 60. yıldönümünde. Edirne- kapı Şehitliği'ndeki mezan başında anıldı. Anma törenine Yunus Na- di'nin torunu Cumhuriyet Vakü Yö- netim Kurulu üyesi Lale Tokuş ve eşi Şevket Tokuş, Cumhuriyet Vakfi Yönetim Kurulu Başkanvekili Alev Coşkun, Cumhuriyet Gazetesi Ge- nel Yayın Yönetmeni tbrahim Yıl- dız, gazetemiz yazan Hikmet Çe- tinkaya ve Cumhuriyet çalışanlan katıldı. Lale Tokuş, yaptığı konuşmada, "Cumhuriyet gazetesi Yunus Na- di'nin Atatürkçü, aydınlanmacı, demokratik kimliğinde yürümeyi sürdürecektir" dedi.Çankaya Bele- diye Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, gazetemize gönderdıği mesajında özetle "Bugün, Cumhu- riyet gazetesini kurarak yolumuzu aydınlatan Yunus Nadi'yi özlemle anıyoruz" dedi. Yunus Nadi Abalıoğlu, 1880 yılın- da Fethiye'de doğdu. Yunus Nadi, il- köğretimini Fethiye'de tamamladı. Rodos Adası'nda Süleymaniye Med- resesi'nde, Istanbul Galatasaray Sul- tanıyesi'nde okudu. Daha sonra Hu- kuk Mektebi'ne devam etti. Nadi, gazeteciliğe 1900'de 'Malumat' gazetesinde yazarak başladı.Birinci Dünya Savaşf ndan sonra Istanbul'da yayımladığı Yeni Gün ile işgalcılere direndi. 1920'deAnkara'yakaçarak Kemalist harekete katılan Nadi, Kur- tuluş'tan sonra Atatürk'ün adını ver- diği Cumhuriyet gazetesini çıkardı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada sının başlıca dayanağı da bu. Tahran Belediye Başkanlığı'ndan Cumhurbaşkan- lığı koltuğuna atlayan Mahmud Ahmedinecad'la il- gili dikkat çekici iki durum var: 1 - Humeyni'nin izinde. 2- Din adamı değil. Dini lider Hamaney'in yanı sıra devletın üst kade- melerinde görev alanlann büyük çoğunluğunun eği- tim kökeni dine dayanıyor. Ahmedinecad'ın bu özel- liği dini lider Hamaney'i aynca öne çıkarabilir. Iran'dan uzun zamandır reform haberleri geliyordu. Humeyni anlayışının siyasi ve toplumsal yaşamdaki yerinin usul usul gerilediği haberieri vardı. Ahmedine- cad zaferinin kesinleşmesinden sonra ilk Humeyni'nin mezanna gitti! Iran açısından şunu söyleyebiliriz: Uzun süre dini rejim içinde dalgalanacak. Reform hareketleri yükseliyorgibi görünse de Hamaney'in et- rafındakiler "aman eyy" deyip bunu her türlü yöntem- le bastıracak! • • • Türkiye'nin Humeyni rejimiyle yıldızı hiç banşmadı. 80'li yıllarda pek çok Iranlı diplomat, "Islam devrimini Türkiye'ye ihraç etme" girişimleri nedeniyle istenme- yen adam ilan edildi. Iran'daki reform haberleri iki ül- ke arasındaki ilişkilerin ılımanlaşmasına neden oldu. Ahmedinecad'la birlikte bu havanın sorgulanacağı kesin. Yeni cumhurbaşkanının izleyeceği tutum Tür- kiye'de de yankı bulacak. Ankara'da kulislerde konuşulan bir fısıltıyı yeri gel- mişken aktaralım. Deniyor ki: ABD, 2002'de Irak'a müdahale hazıriıklan yaparken Ankara'da kendisini destekleyecek bir iktidar istiyor- du. Ecevit, buna yatkın değildi. Bunun da etkisiyle Türkiye'de hükümet sorunu ortaya çıktı ve 3 Kasım 2002 yaşandı. ABD şimdi de Ankara'da Iran'a müda- haleyi destekleyecek bir hükümet istiyoıi AKP bu he- defe oturmuyor! Vurguladığımız gibi bunlar fısıltı ve kulis... • • • Iran'daki seçim sonuçlan dünyanın aktör ülkelerin- de aynca masaya yatınldı. AB her zamanki gibi şaş- kın. Bir görüş, bekleyip gelişmeleri görmekten yana, bir başka görüş her şeyi dondurup Tahran'dan gele- cek mesajlar doğrultusunda yeni başlangıçlar yap- maktan yana... ABD'de ise durum farklı. Bush'un çevresinde se- vinç var! Iran'daki rejimi devirmenin kaçınılmaz oldu- öu tezini işleyen Bush yönetimi, Humeyni yanlısı bir Iran Cumhurbaşkanı'nın işini kolaylaştıracağını düşü- nüyor. ABD'nin Iran'a yönelik politikasının satır başlan şöy- le: Iran'ı dünyada yalnızlaştırmak, Tahran yönetimiyle Iran halkıntn arasını açmak, reformculan cesaretlen- dirmek, Iran ekonomisini zayrflatmak, Iran dışındaki re- jim muhaliflerini etkin güç haline getirmek... Ahmedinecad'ın izleyeceği yol, ABD'nin işini ko- laylaştırır mı? Bush yönetimi bu soruya evet yanrtı veriyor ama, bizce zor. Irak'ta yaptığı hataları kabul etmek istemeyen, di- renişin ne kadar süreceğini kestirmekte zorianan Bush yönetimi, bu anlayışla fran politikası çizerse ne olur? Irak'ta olanlann daha kötüsü olur. Ancak şunu da unutmamak gerekiyor, Irak'ın işgali dikkate alınırsa fran'ın komşulanndan biri de ABD! Bakarsınız Bush'la Ahmedinecad kendi politikalan zemininde iyi bir ikili olur! ankcum(« cumhuriyet.com.tr AL GÖZÜ>I SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK Kargalann muhteşem imparatorluğu I Baştarafı Arka Sayfada En korkunç bölümü sona bırakıp, hafîften başlaya- lım. Bahar geldi mi benim çiçek ekme krizim başlar. Öyle böyle değil, çiçeklenn renkleri birbirine ujtna- lı, mutlaka bir yerlerde beyaz olmalı, lavantalar kırmı- zı sardunyalann yanında yer almalılar ki. en sevdiğim uyum olan mor ve kınnızı ortaya çıksın. Neyse kısa keselim, büyük bir telaşla bir saksının toprağını diğer bir saksıya geçiriyorum, kürek kullanmayı sevmem, bu işi elimle yapıyomm. O da ne. elime aldığım top- rakta bir gariplik var, biraz sert gibi, nedir acaba diye şöyle bir bakıyorum, elimde toprağa bulanmış bir fa- reölüsü Nasıl bir çığlık attığımı, anında elimdekinı firlatıp salona geçtiğimi ve balkonun kapısını sımsıkı kapa- tıp, doğru telefona gittiğimi siz tahmin edin, bende bir de fare fobisi var. Titreyerek telefonda sevgili kapıcım, çok önemli bir beyin ameliyatı için tüm torpillere rağ- men üç ay bekleyen Nihat'ı çağınyorum. Nihat anın- da kapıda. durumu anlatıyorum; çok komik bir halim vas ki, Nihat gülmesini zor tutuyor Sonunda balkona çıkıp ortahğı temizliyor ve duruma çok net bir açıkla- ma getinyor "Bu fareyi, bir karga getirip toprağa gömmüş. belli ki, arada gelip götürecek. Korkma- nıza gerek yok." Acayipleşiyorum." Yani benim saksılan kiler ola- rak mı kıülanıyor?" diye saçma sapan bir söz çıkı- yor ağzrmdan. Nihat artık açıkça gülüyor, "Biraz öy- le" diyor. tyice canım sıkılıyor, anlaşılan bundan böy- le toprağı elimle tutmam karga hazretleri tarafindan ya- saklanıyor, gıdip bir kürek alıyorum ve bende de inat, sabahın köründe kalkıp sessizce balkona gelen karga- lan gözetliyorum. Evet, Nihat haklı, bir karga tam üç gün, balkondaki yaklaşık yirmi saksıyı döne döne kokla>ıp duruyor. Mal atıldı yavnım, boşuna arama. Kendimi birden bire içten içe sevinirken yakalıyorum. Ve gönül rahathğıyla saksılanma çiçek dikmeye de- vam ediyorum. O da ne, tam bir hafta sonra, en ücra yerdeki saksı- nın toprağına bir karga tüyü dikilmiş. Gördüğüme ina- namıyorum. Öyle düşme filan değil, tüy resmen top- rağa dikilmiş. Durumu hemen çakıyorum, karga haz- retlerinden ağır bir mesaj. Buraya bir mal bıraktım, el- leme! Durumu hemen bu konularda çok bilgili karde- şim Mete'ye anlatıyorum. o da "Aman abla hiçbir şeye kanşma, öyle kalsın, sonra bürün çiçeklerin- den olursun, kargalar unutmaz, çok intikamcıdır" diye beni uyanyor. Tamam, yapacak bir şey yok. Be- nim saksılar kiler olarak seçılmış. elden ne gelir? Ve bırden o günü anımsıyorum. kardeşim haklı; yıllarca önce bir seher vakti -o zamanlar evim ikin- ci kattaydı- korkunç çığlıklarla uyanmıştım. Pence- re\ı açıp baktığımda gözlerime ınanamadım Toprak- ta, tam orta yerde bir karga hiç kıpırdamadan duru- yordu ve iki metre tepede yirmiye yakın karga koca- man daireler çizerek, gagalannda taşıdıklan taşlan ortadaki kargaya atıyorlardı. Bir ölüm ayinine tanık oluyordum. kıpırdamayan karga hiç kuşkusuz düze- ni bozan bir kabahat işlemıştı ve taşlanarak öldürü- lüyordu. Donup kalmıştım tşte o günden bu güne, kargalar- la yakın akraba olduğumuzu düşünüp dururum, sak- sılanmın kiler olarak seçilmesi bahane; ürkütücü olan, şu genetik kodlar, kiler temizlenir ama kötücül kodla- nnı silmek için insanoğlu kim bilir daha kaç yüzyıl, ne acıh mücadelelerverecek. Hay Allah o kadar da şar- kı söyledim. hikâye anlattım ama kötümserliğim geç- medi, ben en iyisi bir tatile çıkıp turkuvaz bir denizde kaybolsam iyi olacak. Not: Karga hikâyelerinizı beklıyorum. Bu arada ba- na o güzel yunus fotoğrafAnı yollayan okurum Nalan Cantav'a özellikle teşekkür ederim. Artık bilgisaya- rım açılır açılmaz o güzelim yunus karşuna çıkıyor. Sağ olsun. isilozgenturk'; superonline.com öl'ün büyülü ortamında "Keyifli Tatil Titreyengöl kıyısında orman içinde Mavi Bayrak özel plajlı bir rüya • Eşsiz doğa, temiz sahil • 6o döniim alanda 54'ü villa toplam 383 klimalı oda • Sabah, öğle, akşam açık büfe yiyecekler, yerli alkollü ve alkolsüz içecekler • Anne-babalara ve çocuklara özgürlük! "ÇOCUK KULUBÜ" • Disko ve animasyonlar • Evcil hayvan kabul edilir • Resepsiyona bildirin Cumhuriyet gazetesi odanızda • Cumhuriyet ailesinin buluşma noktası .•. • • • • • .».f 65yaşüzerikonuklarımıza,0/in inriirim Balayı çiftlerine /OİO IIIU111ITI Rezervasyon Tel: +90(242) 756 96 00 rezervasyon@magicsevenresort.com cfMagic F A M I L Y « E S O » T Manavgat- Side/Titreyen Göl mevkii www.magicsevenresort.com