25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2005 SALI HABERLER DÜNYADABUGUN ALt StRMEN Ipan Seçimleri Iran'da cumhurbaşkanlığı seçimlerini, iki tutucu adayın en gerici olanı Ahmedinecad kazandı. Iran gerçeğini, Doğu olgusunu anlamakta güçlük çeken Batılı gözlemciler için sonuç hem şaşırtıcı hecn de üzücüdür. Birinci turu önde götüren Rafsancani, dünyada- ki çoğunluğun tercih ettiği adaydı. Bu tercihin ne- deni, daha önceden de iki kez cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş olan Rafsancani'nin, görece ılımlı bir görüntü vermesi ve geçmişte edindiği de- neyimle, devlet işlerinde, uluslararası ilişkilerde da- ha dikkatli davranacağının düşünülmesiydi. Seçim sonuçlannı etkileyen en önemli etken, sı- nıriı da olsa yenileşmeden yana tavır koymuş otan genç ve reformcu seçmenlerin ikinci turda sandık başına gitmemiş olmalandır. Gerçekten de birinci turda yüzde 66'ya kadar yükselmiş olan katılım oranı, geçen cuma yüzde 5O'ye düşmüştür. Bu durumda ikinci turda kullanılan oytann yüzde 60'ını elde etmiş olan yeni cumhurbaşkanı, ger- çekte kayıtlı seçmenin yalnızca yüzde 30'unun oyuyla bu koltuğa oturmuştur. Buradan yola çıkan kimi gözlemciler, Iran'da böylesine bir azınlığa dayanan iktidann uzun süre dayanamayacağmı ileri sürmektedirler. Bu görüşün fazlaca bir kıymet-i harbiyesi otdu- ğunu söylemek güç. • • • Her şeyden önce bir noktayı belirtmekte yarar var. Iran rejiminde cumhurbaşkanltğının yetkileri sı- nıriıdır. Velayeti fakih sisteminin yürüriükte olduğu bu ülkede, gerçek iktidar on iki kişilik heyetin ve onlartn başında olan hamaneyin elindedir. Bu durumda herhangi bir reformcu adayın cum- hurbaşkanlığı koltuğuna oturabilmesinin de fazla bir önemi kalmamaktadır. İki görev dönemi sırasında, bütün girişimleri en- gellenmiş olan ve tüm seçmenlerini düş kınklığına uğratan Hatemi deneyimi bu gerçeği bir kez daha herkese göstermiştir. Iran'da seçime katılım oranınm bu kadar düşük olmasının nedeni de işte çoğunlukla bu deneyim- den sonra oluşan umutsuzluktur. Durum böyie olunca, seçim yalnızca seçmenin eğilimini belirtmeye bile yetmemektedir. Iran'da Islami rejimin kendi içinde yeniliğe açıl- ması, özgürlüklere biraz daha alan bırakmasını bekleyenler, herhalde bu seçimden sonra fena hal- de yanıldıklannı anlayacaklardır. 'Mollarşi'vim bir evrim geçirmesi olanaksızdır. Iran'da demokrasiye tedrici bir geçiş olamaya- cak, ancak mollarşinin yıkılması halinde bu ülke ra- yına oturacaktır. • • • Başta ABD olmak üzere, bütün dünya seçim so- nucunu olumsuz karşılamıştır. Tepkiye hak vermemek mümkün değil. Böylesine bağnaz bir rejimin, bir de nükleer sila- ha sahip oiması halinde, hem bölge hem de doğal olarak dünya için ne büyük bir tehlike oluşturduğu- nu kavramak güç olmasa gerek. Yeni cumhurbaşkanı, seçimin hemen sonrasında verdiği çelişik demeçletie, şaşkın bir durumda ol- duğunu ortaya koymuştur. Ama bu kararsız konuşmalara bakarak onun da- ha ılımlı ve sorumlu bir yol izleyeceğini sanmak yanlış olur. Unutmayalım ki, yoğun petrol gelirine karşın yoksul olan ve işsizlik oranı yüzde 15'lere tırman- mış bulunan, yorgun bir genç nüfusa sahip Iran'da, toplumsal istemlere yanrt veremeyecek olan hiçbir ekonomik programı bulunmayan Ahmedinecad, yükselen istekler karşısında, çareyi daha sert söy- lemli, daha bağnaz bir politikada aramak zorunda kalacaktır. ABD-lran gerginliğine bel bağlayarak, eninde so- nunda Iran sorununa BOP çerçevesinde bir çözüm bulunacağını sanmak da yanlış olacaktır. Çünkü ülkeleri demokrasiye dış dinamikter değil, iç dinamikler taşıyor. Iç dinamiğin böyle bir gücü ve eğilimi oiması halinde dış gelişmeler ancak des- tekleyici bir rol oynayabiliyor. Dün Türkiye'deki gelişmeleri olumlu bulan birine bir dostum, dayanamayıp "Iran'a bak, gör halini!" diyordu. Bilmem ki yanıliyor muydu? Ne dersiniz? asirmen@cumhuriyet.com.tr CHP MİLLETVEKİLİMERAL AKP hükümetine 'zalim' suçlaması ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Genel KuruhTnda, Hâ- kimler ve Savcılar Ya- sası'nda değişiklik Ön- görenyasatasansı görü- şülürken, AKP ve CHP'lilerarasında"za- İHn" tartışması yaşandı. TBMM Genel Kuru- hı'nda, Hâkimlerve Sav- cılar Yasası'nda deği- şiklik öngören yasa ta- sansı üzerindeki görüş- melere dün de devam edildi. Görüşmeler sıra- sında CHP'li Bayram Meral AKP hükümeti- nin hâkim ve savcüara zulmettiğini belirterek "Siz,Kerbela'daHasan Hüseym'izehirteyenMu- aviye züıniyetindesiniz. AramzdaMadımakOte- li'ni yakan zihniyette olaıdarvar" sözleri sert tartışmalara neden ol- du. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili NevzatPakdfl, tamşma- lar üzerine oturuma ara verdi. Pakdil, GenelKu- rul'un çalışma süresinin tamamlanmasını gerek- çegöstererek AKP'lile- reyanıthakkıvermeden birleşimi kapattı. KaranıameHSYK'de Adalet Bakanlığı, 1630 hâkim ve savcının görev yerini değiştiren adliyargıyazkaramame taslağını, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuru- lu'na gönderdi. Görev yeri değişikliklerinin bü- yük bölümünün, bulun- duğu bölgede süresini dolduran hâkim ve sav- cılan kapsadığuu bildi- ren yetkililer, diğer de- ğişikliklerinse "eş du- rumu, diğer mazeretler ve disiplin" nedeniyle yapıldığmı kaydettiler. Baykal, nüfiısu 2 binin altına düşen yerlerde belediyelerin kaldırılmasma tepki gösterdi: MilletiradesiyleoynanıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Nüfusu 2 binin altında kaldığı için belediye statüsünükaybetme tehlike- siyle karşı karşıya bulunan belediye- lerin başkanlanyla görüşen CHP Ge- nel Başkanı DenizBaykal, Başbakan Tayyip Erdoğan'a "50 mflyon dotar- tak uçağı alma. millet belediyesine sa- hip çıksnV dıye seslendı. Baykal. uy- durma sayım sonucunagöre milli ira- deyle oynanamayacağını bildirdi. CHP lideri Baykal, dün son nütus sayımına göre nüfuslan 2 binin altı- na düştüğü gerekçesiylebelediye sta- tüsünükaybetme olasüığı bulunanbe- lediyelerinbaşkanlannıkabul etti. Be- lediye başkanlan,CHP'ninbudüzen- lemeninyasalaşmasına engel olması- nı istediler. Baykal ise birçoğu yıllar- dan beri oturmuş, halkın benimsedi- • CHP lideri Baykal birçoğu yıllardan beri oturmuş, halkın benimsediği belediyelerin "kamuya yük getiriyor" gerekçesiyle köy haline dönüştürülmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek Erdoğan'a "Bir yük söz konusu ise 50 milyon dolarlık uçağı alma, millet belediyesine sahip çıksm" diye seslendi. ği belediyelerin "kamuya yük getiri- yor" gerekçesiyle köy haline dönüş- türülrnesininkabul edilemez olduğu- nu kaydederek "Bir yük söz konusu ise50milyon dolarhkuçağıalma,mil- letbelediyesine sahipçıksuT diye ko- nuştu. Belediye Yasası'na göre, ölçüt olarak belirlenen 2 bin nüftısunun, son sayıma göre dikkate alındığuu beUrtenBaykal, insanlan evlerine ka- patarakve kelle sayılarak yapılan sa- yımın sağlıksız olduğunun devlet ta- rafindan da kabul edildiğine dikkat çekti. Baykal, şu görüşleri dile getir- dr. "Böylegüvenümezbir saynnmso- nucuna görebelediye statüsünü orta- dan kaldmrsanrz, bu hukuki obnaz. Bairiarbelediyekakm.Hepimran ama- cımezralanköy, köyleribelediyeyap- mak değil mi?*383 belediye 3trÛ>on Bra masrafgetiriyor diye belediyeuk- leri geri mi ahnacak? Buna mı kakh iş?Büvükşehhierin açüğızarartar,yol- sudukWortadadeğOnıi?Türkiye'nin 28 müyar dolan gkti ama bunlar ra- tursuzca 'belediyeleri kapatalım' di- yorlar. l ydurma bir sayım sonucuna göre miüi iradeyfc oynanmaz." Baykal, iktidann, nüfusu 2bininal- tına düşen belediyelerin köye dönüş- türülmesinde yanlış yaptığını gördü- ğünü ancaktasanyla getirilen düzen- lemenin de daha vahim bir yanlışlığı içerdiğini savundu. Tasannın getirdi- ği düzenlemede, belediyenin lçişleri Bakaru'nı, lçişleri Bakânı'nın hükü- meti ikna etmesi gibi bir süreç öngö- rüldüğünü anlatanBaykal, *Bunu\'a- pacakotauıvar,yapama\3cakolan\"ar. Sen,partizaııhğmTürkVeshasihaya- tmm bir parçası olduğunu bUmryor musun?" diyekonuştu. Baykal, Mec- lis tatile girene kadar tasannın Genel Kurul'dan çıkmaması için çahşacak- lannı. tasan yasalaşıp yürürlüğe gir- diği takdirde de Anayasa Mahkeme- si1 ne gideceklerini bildirdi. Yasa yürürlüğe girse büe me\cut belediye başkanlannın 2009 yılına kadar görevlerinin ve belediye statü- sünün devam edeceğini anımsatan Baykal, şunlan söyledi: "Betediyebaş- kanlangörevedevamedecekama be- ledheleri köy haline dönüştürmekis- teyenlerin 2009'da başbakan, bakan ohıp olma>acaklan beffi değfl. Biz ik- odarada sövlüyoruz.'Seçımi 2007 den önce yap. Ornrünün sonuna gelmiş- sin, son 3.5 ayda cumhurbaşkanı se- çip ortalığı kanştırma" diye. 20O9'a kadar köprünün altmdan çok sular geçer. Millet çareyibuhuf CHP Delege seçiminde sahtecilik idddiası MERSİN (Cumhuriyet) -CHPMersinMilletve- kili Hüse>in Özcan, Mersin merkeze bağlı köy ve mahallelerde ya- pılan delege seçimlerin- de üye obnayaruann oy kullandığını, parti üyesi ohnayan 85 kışinin de- lege yazıldığını ileri sürdü. Parti içinde Mus- tafa Sangül yanlılan üzerinde baskı kuruldu- ğunu ileri süren ve CHP yönetimini "tutarsuhk- la" suçlayan Özcan, partiden istifa etmeye- ceğini, hukuksal müca- dele yürüteceğini söyle- di. Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde bir açık- lama yapan Özcan, Yar- gıtay sicilinde kayıtlı il- çe üyelerinin listeleri- nin, köy ve mahalle ba- zında oy kullananlann, delege seçilenlerin ve bunlara ilişkin tutanak- lann üyelerden gizlen- diğini savundu. Israrla- ra karşuı merkez ilçe başkanlığının oy kulla- nanlann ve delegelerin listesini kendilerine ver- mediğini anlatan Öz- can, "Yargrtay Cumhu- riyet Başsavcüığf na başvıırarakilçe delege seçimlerine baz olacak üye listesini, ilçe seçim kurulu başkanhğmdan da merkez ilçe delege tistesini aldık. İki listeyi karşüaşOrdığımızda bü- yük usulsüzlükler tespit ettik" dedi. Öte yandan RıdvanBudak,CHP yönetimine ilan yoluyla ilettiği açık mektubun- da partiye üyelik hakkı- nın verihnemesini eleş- tirdi. Budak. "Bu en te- mel insanhk hakkının çiğnenmesini suskun- lukla karşüamam bekle- nemez. Bunu kendim için bir onur meseiesi sayryorum" dedi. IĞNELtFIRÇA ZAFER TEMOÇtN —. CHP'Lt ÖZKAN, FİYATINI SORDU Başbakanlıkaraçlan Meclisgündeminde ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Mani- sa Millervekili Ufuk Öz- kan, Başbakanlık" a alına- cak 10 adet Mercedes marka otomobile ne kadar ödemeyapılacağını sordu. Özkan. Başbakan Re- cepTayipErdoğan tarafin- dan yazılı olarak yanıt- lanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği önergede, Başbakan Er- doğan'ınkatıldığı birtop- lantıda, u Hayatlannda mercedes otomobil kul- lanmayanlannhiçounaz- sa cenazelerini mercedes araçlarlataşıyahnr dedi- ğini arumsattı. Konuşma- nın ardından Başbakan- lık'a 10 adet mercedes markaotomobil alınması- nınkararlaştınldığını be- lirten Özkan, "Ahnacak bu makamaraçjarmaBaş- bakanhk bütçesinden ne kadarödemeyapuacak?" diye sordu. Özkan, öner- gesinde şu sorulann da yanıtlanmasını istedi: u Şu anda Başbakanhk ve bakanhklarda toplam kaç adet makam otomo- bih" bulunmaktadır? Bu otomobiOerin kaçı zırhh- dır?Yeniahnacakotomo- biDerie Başbakan'a tah- sis edflen makam otomo- büi savısı kaç olacak? Bu otomobil ahmına neden ttıoyaç dınııkhı?Eski ma- kam araçİannmsonduru- mu nedir? Hangileri hur- dava çıkarülacaknr? Bu otomobfllerinabmıtasar- ruf genelgesine aykm bir işlem değfl midir?" CHP Kadın Kollan yurt çapmda düzenledikleri kampanyada 1.9 milyon imza topladı 6 Hesap ver' diekçeleıi MecBs'te OIPKad^Kouanüyeleritopladıldandflekç^fcriTBMM'deCHPGrup Başkanvekili AJi Topuz'a teshm ettiler. (Fotoğraf. AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP KadınKollan'nınmillervekili dokunulmaz- lığının kalduılması istemiyle ülke genelin- de başlattığı kampanyada toplanan 1.9 mil- yon dilekçe kamyonetle TBMM'ye ulaştı- nldı CHP Kadın Kollan Başkanı Güldal Okuducu. dilekçelere imzaverenler arasm- da AKP kadın kollan temsilcilerinin de bu- lunduğunu söyledi. îstanbulmilletvekili Okuducubaşkanlığın- dakıCHPKadınKollanüye- leri, sabah saatlerinde CHP Ankara tl Başkanlığı önün- de toplandı. CHP önlükleri ve şapkalar giyen CHP'li- ler, "Ey iktidar! Dokunıu- mazhğın arkasına saklan- ma. Çık ortaya, hesap ver" dövizleri taşıdılar. Partüiler, Türkiye genelindetoplanan ve yaklaşık 1 milyon 900 bin adet olduğu bildirilen dilekçeler, illere göre paketlenmiş halde kamyonete yüklendikten sonra TBMM'ye yürüyüşe geçti. Yürüyüşe bazı CHP millet- vekilleri ve Ankara tl Başkanı Hakkı Suha Okay da katüdı. Gruptakiler, güvenlik güç- lerinin uyansı üzerine, taşıdıklan dövizler ileüzerlerindekiönlükve şapkalan çıkardık- tan sonraTBMM'ye girdi. CHPKadınKol- lanüyelen dilekçeleri TBMM'deCHPGrup Başkanvekili ABTopuz'a teslim ettiler. Okuducu,TBMMBaşkanı BükntAnnç'ın kendilerine 5 dakika zaman ayırmaktanka- çındığı içindilekçeleri kendisine teslimede- meyeceğine dikkat çekti. Dilekçeleriteslün alanTopuz dadokunulmazhklarlailgüiTür- kiye'nin bugün yaşadığı sorunlann Başba- kanTayyipErdoğan'ıntutarsızlığından kay- naklandığını söyledi. Topuz, Erdoğan'ınse- çim öncesi televizyonlardan verdiği "doku- nulmazbklankaknrma" sö- • CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, dokunulmazlıklarla ilgili Türkiye'nin bugün yaşadığı sorunlann Başbakan Erdoğan'ın tutarsızlığından kaynaklandığuu söyledi. zünütutmadığınadikkatçek- ti. Erdoğan'ın 1-2 gün önce yaphğı açıklamada,baa AB liderlerini sözlerini tutma- makla suçladığı ve "Ben si- yasinin omurgahsım seve- rim" dediğini anımsatanTo- puz, "Kemikgibiadamı be- pimizseveriz.Ama kemikgi- biadamlastikgibiotursasev- meyiz.Başbakanverdiğisöz- leritutmayan bir insan olaraktarihteyerini akKaknr" göruşünüdile getirdi. Türkiye'nin temel sorununun Erdoğan olduğunu kay- dedenTopuz, sözlerini şöyle sürdürdü: *tk- tidarve Erdoğan'mtemel eksikfiği,bügj ek- sikliğktir.BunlannTürkiye'yiyönetecekta- kati yoktur. Onun için her işi IMF, AB ve ABD'ye havale edip. onlann dedikleriniya- pryoriar. Çünkü bügikri yok," IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr ANAVATAN Genel Başkanı Er- kan Mumcu, son günlerin tartış- malı konulannda ısrarla bazı çözüm önerilerinde bulunuyor. Meclis'teki milletvekili sayısı nedeniyle tek ba- şına bir şey yapması mümkün ol- mayan Mumcu'nun bu çıkışı, hükü- met ve CHP tarafından pek olumlu karşılanmadı. Mumcu, neler önermişti ve neler öneriyor, önce onlara bir bakalım: Erkan Mumcu, din derslerinin zo- runlu olmaktan çıkanlarak seçmeli hale getiıilmesinden yana. öneriler şöyle devam ediyor: Sünni ve Ale- vilere kendi inançlanna göre ve is- teğe bağlı olarak eğitim verilmeli. Türban YÖK yönetmeliğinde var. Gelin anayasanın 130 ve 131. maddelerini değiştirelim. YÖK re- fomnunu gerçekleştirelim. ••• Erkan Mumcu, türban konusun- da da şöyle bir formül öneriyor: "Hizmet alan hizmet veren ayrımı konur. Kamusal erk kullanan kişi Erkan Mumcu'nun Önerileri... türban takamaz. Saf bir dini simge dahi laiklik prensibiyle bağdaş- maz." Mumcu, imam hatip liseleri- nin işlevlerini yitirdiğini ve kapatıl- ması gerektiğini söylüyor: "İmam hatip eğitimi, ne imam ne de dok- toryetiştiriyor. Yanm imam dinden, yanm doktor candan eder derier. Devlet ihtiyaç planlaması yaparak çok nitelikli görevliler yetiştirecek ilahiyat meslek liseleri kurmalıdır." ••• Erkan Mumcu'nun bütün bu önerileri, üzerinde tartışılıp konu- şulması gereken öneriler. Çünkü bu alanda ciddi bir çık- mazla karşı karşıyayız. İş eğitim so- runu olmaktan çıkıp siyasi bir so- run haline dönüşmüş durumda. Bu nedenle siyasilerin çözüm üretme- leri gerekiyor. AKP acaba Mumcu'nun önerile- rini neden önemsemedi? Birinci ih- timal, ANAVATAN'la yapılacak bir uzlaşmayı, sorunun çözümü için yeterli görmüyorlar. Diğer güçlerin de bu çözüme katılması gerektiğini düşünüyor olabilirier. İkinci ihtimal, Erkan Mumcu'nun AKP'den milletvekili kopararak ANAVATAM'a dönmesine olan kız- gınlıklan Mumcu'ya güvenmemele- rine yol açıyor. Diğer ihtimal ise so- runun sürüncemede kalması AKP'nin işine yanyor. Bu şekilde mağdurluk üzerinden siyaset yap- ma olanağı devam ediyor. Erkan Mumcu bu önerileri yaptıktan son- ra şöyle diyor: "AKP ile CHP ku- tuplaşma yaratarak türbanı ve duy- gulan sömürme politikası izliyor- lar." Tabii böyle bir açıklama da AKP'lileri kızdırıyor. • • • Peki CHP neden bu önerilere so- ğuk? örneğin din derslerinin, zo- runlu olmaktan çıkanlarak seçmeli hale getirilmesi CHP'yi ilgilendirmi- yor mu? Bu konuda CHP yönetimi- nin bir fikri yok mu? İmam hatip li- selerinin kapatılarak ihtiyaç ölçü- sünde ilahiyat meslek liselerinin kurulması daha akla uygun değil mi? Hizmet alanla, hizmet veren ayrı- mı konunun çözümü için bir olanak olarak kabul edilebilir mi? Üniversi- te öğretim üyelerinin bir bölümü çok uzun zamandır bu formülü sa- vunuyorlar. Hizmet verenin yani kamu görev- lisinin belirienen giyim şekline uy- mak zorunda olduğunu ancak hiz- met alanın, yani öğrencinin böyle bir zorunluluğu olmadığını söylü- yortar. Acaba CHP de tıpkı birilerinin id- dia ettiği gibi, bu konulann çözüle- memesinin, bu alanda ortaya çıkan gerginliğin rantını siyaseten kullan- maya devam mı etmek istiyor? ••• Şu gerçeği görelim, Türkiye'nin eğitim sistemi ciddi sorunlarla yüz yüze. Bu sorunlan aşmak ve dünya çapındaki gelişmeleri yakalayabil- mek amacıyla önemli atılımlar ge- rekiyor. Bu konuda Türkiye'nin çağı yakalayamadığı, gelişmeleri izleye- cek bir eğitim anlayışı oluşturama- dığı gerçek. Ne yazık ki, türban, imam hatip liseleri, zorunlu din dersleri gibi ko- nular aşılamadığı için, bir türlü ger- çek sorunlara gelmek mümkün ol- muyor. Kimsenin aklına üniversite lerimizin eğitim kalıtesinin düşüklü ğünü tartışmak gelmiyor. Erkan Mumcu'nun önerilerindel- niyeti okumak yerine, bu önerileriı işe yarayıp yaramadığı üzerine b yaklaşım daha doğru olur. Murr cu'nun önerilerini tartışılabilir, son. nun çözümünü kolaylaştırabil öneriler olarak görüyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear