22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYKA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMB/ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanb ul Edırne Kocaeslı Çanalckale Izmir Manısa Aydın Denızli PB PB PB PB PB PB PB PB 25 29 27 26 29 30 32 28 Sınop PB 24 Adana PB 29 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB Y PB Y Y Y Y 24 21 23 24 23 24 24 Zonguldak PB 21 Antalya PB 28 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB PB 27 37 38 34 36 25 21 Y 21 Yurdun kuzey ıç ve doğu kesımlen parçalı ve çok buiutlu, Doğu Karadena, Batı ve Orta Karadenız'ın Iç Ege Iç Anadolu Akdenız ıç ke- sımlen ıle Doğu Anâdo- lu'nun kuzey ve batısı sağanak ve gok gurul- tulu sağanak yağışlı dı- ğer yerier parçalı ve az bulutlu geçecek Yağış- lı dığer yerier parçalı ve az bulutio geçecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y B Y Y Y Y Y 20 21 23 18 24 25 24 27 Münıh PB 20 Zürih Berıın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y B B Y Y B Y PB 21 26 33 25 27 25 23 29 Y 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahire Y B PB B B PB YY Y 23 39 28 36 29 34 28 32 PB 34 Pa-çalı bulutiu ^- Bj LÎİU ^ Çok bulutiu . Yağmurlu Sulu kar , GOK güruftulü GUNCELCUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada Ne muhalefetin rejim hesabına çıkışlan ne de AB'den gelen tatsız sesler... Hiçbirinin önemi yok! Dornates sorununun kaynağı Akdeniz sineği, Başbakan'ın, ABD Başkanı'nı iknaya çalışan ko- nuşmasına müdahale eden atsineği; son günler- de hü#<iJmetimizin bir numaralı sorunu. Iç ve dış hasım cepheler bu hükümetin tuttu- ğunu koparmasına olanak sağlamıyor, örneğin domaies davasını Rusya Devlet Başkanı Putin'le çözmek için Moskova'yı aradı. Bizımki bilgilen- dirilmediği için bir gerçekle karşılaştı. Putin, In- giltere Başbakanı Blair'i ağırlıyormuş, tabii ön- ceki g>ün telefon görüşmesi yattı. • • • Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Çiçek'le aynı kulvarda koşan bir siyasetçi ve hükümet sözcüsü gibi, "orijinal olmaya" me- raklı. Çiçek kimse gölge taşlamasın mı diyor, Dengirrr Mirrrr öyle bir siyasetçi, öyle bir genel merkez yöneticisi, karar mercii ki, erken seçim olup olmayacağını ancak falcılann bilebileceğini söylü/or. Çiçek "kişilerin arzusuna göre seçim yapılama- yacağtnı" mı ifade ediyor; Mirrrr "Seçim senar- yoları Türk halkına ihanettir" buyuruyor. Böylece AKP yüksek politikasının rengi belli oldu. Hükümet erken seçim isteyen ana muhalefeti "bir kişi" olarak görüyor, AKP ise seçim isteme- yi halka ihanetle bir tutuyor. • • • Bu iktidarın olayları yorumlarken nalıncı kese- rini sollayan bir tutumu var. Bir köşe yazarına (Fatih Altaylı) Başbakan'ın çevresinden (adı ve- rilmeyen) biri RTE'nin Başkan Bush'la yaptığı konuşmanın ne kadar etkıli olduğunu anlatırken neler söylüyor neler. "Bazı çevreler" gezinin "bu kadar başanlı ve yapıcı olmasından rahatsız" o\- muşlar... tersine görüşler savunan bir lobi oluş- turma çabasına girmişler. Kimrniş bu lobiler? VVashington Post, New Y- ork Tirnes mı? "Işte benim kastettiğim de bu" di- yor isrnı saklanan RTE çevresinden kişi. Gerçek- leri bir yana atan New York Times ve VVashing- ton Post gibi "lobiler bizim fikirlerimizin ciddiye alınmasından rahatsızlarfmış) ve ilişkileri gergin tutmak istiyorlar(mış)". Bizimkı Suriye sorununun Esad'a yardımcı ola- rak çözümlenebileceğinı söylemiş Bush'a. Baş- kan yanıt vermemiş, susmuş. Onaylamış mı? Ha- yır! "Dinlemiş ve 'farklı bir bakış açısını' duymuş." tşte başarı dediğin de zaten budur. Konuşur- sun, konuşursun... Karşındaki yanıt vermez, a- ma sen beni dinledi diye mutlu olursun. Üstelik Başkan'ı etkilediğin sanısıyla saf yorumlar ya- parsın. Bunlar; kamuoyunu, sağduyuyu kandırdıkları- nı sanan, söylediklerine kendi inanan biraile... Habersiz işçi çıkaranlara af ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sendika- ların, genel kurul yenne yönetim kurulu kara- n ile eğitım, sağlık, rehabılitasyon ve spor te- sisi kurmalarına imkân veren yasa teklifi, TBMM Aile, Sağlık, Çalışma ve Sosyal Işler Komısyonu'nda kabul edildi. AKP Çorum Millervekili Agah Kafkas ve arkadaşlan tara- fından verilen teklife göre, işverenin işe aldığı veya herhangi bir nedenle iş sözleşmesi sona eren işçilen bakanlığuı yanı sıra bölge çalış- ma müdüTİüğüne de bildirmesi zorunluluğu kaldınlıyor. işverenin söz konusu işçilere iliş- kin bildirimleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na yapması yeterli olacak. Bu ara- da, komisyonda AKP'li milletv ekillerinin önergesinin kabulüyle, bildirimde bulunmadı- ğı için ağır para cezasına çarptınlan işveren- ler için de af getirildi. Söz konusu af, teklif yasalaşıp yürürlüge girene kadar bildirim yü- kümlülüğünü yerine getirmeyenJeri kapsıyor. Üç ülkeye ırkçılık suçlaması • STRASBOURG (AA) - Avrupa Komisyonu Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Örgürü, Ingiltere, Polonya ve İsveç'i ırkçılık ve aynmcı- lıkla suçladı. Örgüt tarafından yayımlanan rapor- da, Ingiltere'de ırkçılık ve aynmcılığa karşı alı- nan yeni önlemlere karşın, etnik ve dını azınJık- lara yönelik ırkçı hareketler ve aynmcıhğın sür- düğii belirtildi. Polonyalı yetkililer, ırkçılıkla ilgi- li davalan nadiren soruşturmakla eleştiriliyor. îs- veç'te faal olan ırkçı örgütlerin çokluğuna ve ırk- çı propagandamn yaygınlığına dikkat çekıliyor. Derviş, kitatom tanrttı • STOCKHOLM (AA) - Birleşmiş Mılletler KaUunma Programı BaşkanJığı'na atanan Ke- mal Derviş, Stockholm'de düzenlenen "Küre- selleşme'de Yeni Açılımlar" konulu konferans- lar toplantısında, son yazdığı "Daha îyi Bir Küreselleşme" adlı kitabını tanıttı. Deniş, kü- resel politikayı genel olarak ele aldığıru ve son küresel gelişmelen analiz ettiğinı söyledi. Çiftçîye zarar sigortası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda, çiftçinin, hava koşullan, doğal afet. yangın, zararhlar veya hayvan hastalıklan nedenıyle uğrayacağı zarann sisteme dahil olma- sı halinde kısmen karşılanmasını öngoren Tanm Sigortalan Yasası kabul edildi. Yasada tanımJanan risklerin teminat altına alınması, standart sigorta poliçelennin belırlenmesi, hasar organizasyonla- n, tanm sigortalannın geliştirilmesi, yaygınlaştı- nlması ve diğer teknik hızmetlerin yürütülmesi «macıyla tanm sigortalan havuzu kurulacak. MEDEF temsilcisinin Erdemir içinAnkara1da yaptığı görüşmeler tepki çekti Fransızlardan kulisIVfURAT KIŞLALI ANKARA - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Ay- gûn. Fransız girişimci grubu MEDEF'in Türkiye ziyaretinin ardında "Erdemir'i alma niye- tinin" yattığını söyledi. Eregli Demir Çelik Fabrikalan'nın (ERDEMİR) özelleştirmesini yargıya taşıyan Karadeniz Ereğ- lisi Sanayi ve Ticaret Odası Baş- kanı Ahmet Likoğlu ise ME- DEF üyeleri arasında Erdemir'e ilgisini açıklayan Arcelor'un bu- lunduğunun anımsatılması üze- nne "Bizim en büyük korku- tnuz. Arcelor'un, yanına bir Türk ortak alarak Erdemir'e teklifte bulunmasıdır" dedi. Erdemir'i almak için Arcelor ile Oyak Grubu'nun ortaklığının söz konusu olduğu, ancak heniiz kesinleşmiş bir durum bulunma- dığı öğrenildi. Üst düzey bir Oy- ak yetkilisi, "Erdemir özelleş- tirmesi için bir dizi yatınmcıy- la görüşüyomz. Ancak şu ana kadar hiçbir ortaklık söz ko- nusu değildir" diye konuştu. Fransız Ginşimcıler Grubu MEDEF'in uluslararası birimı- nin başkanı Louis Schweitzer, dün Ankara'da Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ile görüş- mesinin ardından yaptığı açık- lamada. "Başbakan'ın, sor- dukları sorulara pratik, çok açık yanıtlar verdiğini" söyle- di. Schvveitzer, "Gördükleri- mizden çok etkilendik. tlişki- lerimizi güçlendirmek istiyo- ruz. Türkiye 'ye yatırun konu- sunda çok iyimseriz" diye ko- nuştu. MEDEF Başkanı Schweıt- zer'in açıklamalanm değerlen- diren ATO Başkam Aygün, "Bu adamların geliş niyeti belli. Bunlann niyeti Erdemir'i al- maktır. Hangi yabancı gelse malı götürmeye gelmiştir. ttalyanlar geldi, cep teiefonu aidı; Fransızlar geldi, uçak sattı" diye konuştu. Aygün, Er- demir'in sadece bir fabrika ol- madığını, 2 limanı. havaalanı ve iştiraklerinin bulunduğunu vur- gulayarak "Erdemir'e yatınm yaparak ithalat açığını kapat- mak gerekirken bilakis Erde- mir'i, AB sürecinde verilmiş olan sözler nedenivle satıyo- ruz. Bu çok yanlıştır" dedi. Karadeniz Ereğlisi Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Likoğlu, Erdemir'de 1.3 milyar dolarlık nakit değer bulundugunu belir- terek "Bu fiyatlardan Erde- mir'i satmak, Erdemir'i altın tepside hediye etmektir, peş- keş çekmektir. Bu olacak iş değil" dedi. Erdemir'e yapılacak yeni te- sisler sayesinde yörede 5 bin ki- şiyi çalışhracak tersaneler ve yan sanayi oluşturulacağını söyleyen Likoğlu, "Erdemir yabancıla- ra satılırsa bu yatırımlardan vazgeçilir" diye konuştu. TASARIMECLÎS'TE Vakıflara sınır kalkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti, Vakıflar Yasası'nı sil baştan değiştıren yasa tasansını TBMM'ye sevk etti. Tasanyla, AB'nin istemleri arasında yer alan Türkiye'deki gayrimüslimlerin kurduğu cemaat va- kıflannın mal edmmelennın önündeki sınırlamalar kaldınlırken vakıflann de- netimi. yönetimi konulannda da köklü değişikliklere gidiliyor. Tasanyla geç- mişte mal edinmeleri yasak olduğu için taşınmazlannı, "Hz. fsa, Hz. Mer- yem" gibi takma isimlerle tapuya kayıt ettiren vakıflara mallannı kendi adlan- na tapuya tescil ettirme yolu açılıyor. Diğer bazı düzenlemeler de şöyle: • Vakıflar Genel Müdürlüğıi'nûn en üst karar organının Vakıflar Meclisi olaca- ğı hükme bağlanıyor. •Vakıflar. organlan tarafından denetle- nebileceği gibi bağımsız denetım kuru- luşlanna da denetim yaptınlabilecek. Meclis Komisyonu Başkanı: Para toplayan 78 holding yöneticisinin büyük bölümü Patronlann çoğu kaçmış >u hrıhni M4İ Ba 5b»kan Recep Tay>ip Erdoğan, U KttUUl Cîtl Uluslararası Kriz Grubu (ICG) üyeleri ve grubun finansörü ünlö spekülatör George Soros'u kabul etti. Başbakanlık Merkez Binası'nda yaklaşık bir saat süren kabule Başbakan Yardımcısı AbdülIatifŞener. Devlet Bakanı AIi Babacan, MaUye Bakanı Ke- mal l nakıtan, AKP Genel Başkan Yardımcıları Şaban Dişli ve Nazım Ekren ile Erdoğan'ın dış politika danışmanı ve tstanbul Vfilletvckili Egemen Bağış katıldı. Gürcistan, l krayna.Kır- gızjstan ve Ö/bekistan'da çıkan halk avaklanmalanvla yakından ilgili olan Soros geçen gün- lerde yaptığı açıklamada Ozbekistandaki ayaklanmanın başarılı olamadığını, ancak Özbek halkının daha fazla demokrasi istcdiğinin ortada olduğunu söylemişti. (Fotoğraf AA) BÜLENT SARIOGLU .4NKARA - " Yeşil sermaye" olarak adlandınlan kayıt dışı holdingleri araştıran TBMM Ko- misyonu Başkanı Telat Karapı- nar, para toplayan 78 holdmg yöneticisinden büyük bölümü- nün "piyasada bulunamadığı- nı" söyledi. AKPAnkara Milletvekilı Telat Karapınar başkanlığmdaki ko- misyon yann Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doğan Cansız- lar'ı dinleyecek. Komisyon üye- leri gelecek hafta da Konya "dan başlayarak kayıt dışı holdinglerin yoğun çalıştığı kentleri ziyaret etmeyi planlıyor. Karapınar, ko- misyonun yol haritası ve şu ana kadar yaptıklan saptamalarla il- gili olarak Cumhuriyet'e şu de- ğerlendirmeleri yaptı: • Kayıt dışı olarak para top- layan 78 holding ve bu holding- lere bağlı 400 dolayında şirket var. Para toplayanlann birçoğu piyasada yok. Bunlarla ilgili bır şey yapmak mümkün görünmü- yor. Bazılan halen üretim yapan, ihracat yapan, istıhdam sağlayan şirketler. Bazılannın da topla- dıkJan paranın yarıya yakınını ödeyebılecek düzeyde gayri- menkulleri, yatınmlan var. Ure- timdeki şirketlerin ıflasının ıs- tenmesi akılcı bir yol olmaz. Bunlann belli bir takvimde borç- lannı tasfiye etmesi sağlanabilir. Yansı iyi niyetle yola çıkmış ola- bilir, en az yansı da körü niyetlı. \/ Halen ayakta duran şirket- ler için hisselerin SPK'de kayıt altına alınıp borsaya kote edıl- mesi, yöntemlerden biri. Böyle- ce herkes parası oramnda olma- sa da mağduriyetini giderecek bir miktarla o şirketten kayıtlı hisse alır. Mevcut yasalarla bu para gitmiş, dönüşü yok. Bir şey alamazlar. Dava süreci de uzun ve masraflı. Hisse senetleri isme ya da hamilüıe yazılmış olabilir. Ne yapılabilir? Şirketlere ilan verdirilebilir. Hissesi olanlann mesela 2 ay içinde müracat et- melerine yönehk. Müracaat edenler de kayıt altına alınır. ^ SPK'nin sorumluluğunu da araştıracağız ama bazı şirketlerin denetiminden SPK sorumlu bile değil. SPK ne yapsm? Yaptınm gücü yok. Şirket kayıtlan şeffaf olmadığı için SPK bu şirketlerin başvurulannı kabul etmemiş. SPK bazı şirketlere "Bulun bu hisseleri kayıt işlemi yapaüm" demiş. Ama yok, hisselerin kim- de olduğu bilinmıyor. SPK'nin uıisiyatıf kullanması gerekiyor. \/ Özellüde yurtdışındaki va- tandaşlanmızın mağduriyeti bü- yük. Bazılan yıllann birikimini yatırmış. Bazılan ise bakmış ilk yıl 20 bin A\To'suna 5 bin Avro kârpayı ahyor, "Burada iyi ka- zanç var" deyip, gitmiş banka- dan yüksek miktarlı kredi çek- miş. Bu parayı kayıt dışı hol- dinglere yatırmış. Asıl mağduri- yet burada. Bunlar tatil için bile gelemiyor, krediyi ödemek için süreklı çahşmak zorunda. v' Yurtdışındaki vatandaşlar Türkiye "ye güvenlerini kaybedi- yor. Ağır biryük var üzerimizde. Komisyon olarak siyasi davran- mamaya çalışıyoruz. Komisyon kurulduğunda bazı gazeteciler bana "Bu holdingler siyasi çiz- ginize yakın, bunlara karşı na- sıl karar alacaksınız" diye sor- dular. Öyle ama mağdurlar da bi- zim tabanımızdan. ^ Mağdur vatandaşlanmızda "Komisyon kuruldu, paraları- mızı toplavıp bize verecek" gi- bi bir izlenim var. Bu doğru de- ğil. Netıcede biz iktidara tavsiye- lerde bulunacağız. Elinde çalış- malanmıza yardımcı olacak bil- gi bulunanlar, holdingarastir- ma@tbmm.gov.tr adresine me- saj gönderebilir. Süleymancı şirketler gözaltmda SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN \..Fakat Arkadaşlar, Ölmeyeceğiz!./ B Baştarafı Arka Sayfada ülkeler, gelişmiş ülkelerin tehdit algılamalan- nı, koşulsuz kabul eden ülkeler durumunda mıdır? Güçsüz ülkeler, bu 'ithal malı' tehdit uygulamalan üzerine kurduklan ulusal güven- lik politikalan ile ne kadar güvendedirier? (...) Öncelikle, gelişmiş ülkelerin, tehdit algılama- lan üzerinde, durma gereğini duyuyorum. Bu ülkelerin tehdit algılamalan nelerdi, bunlara bakalım..." "1/ Ulaştıkları refah seviyelerinin muhafa- zası ve bu seviyenin yükselmesi yönündeki her olumsuz yaklaşım ve engel, bu ülkeler için tehdit olarak algılanmaktadır. 2/ ...ancak, bazı güçlü ülkeler, kendi sosyal ve ekonomik çıkaıianna zarar vermeyen, te- rörist faaliyetleri; bırakın tehdit olarak algıla- mayı, eğer çıkarlanna uygun ise, desteklene- cek bir faaiiyet olarak, görebilmektedirler... 3/ ...güçlü ülkeler, bir yandan her türlü kitfe imha silahlanna sahip olurken; diğer yandan, bu imkânlara sahip olmaya çalışan, bazı ülke- leri; küresel ve bölgesel alanda, tehdit olmak- la suçlamaktadırlar..." "...bunlara karşılık, gelişmekte olan veya ge- lişmemiş ülkelerin tehdit algılamalanna bak- tığımızda, tamamen farklı bir görüntü ortaya çıkmaktadır: 1/ Bu ülkelerin güvenlik politikalannın, bü- yük ölçüde, 'ithal malı' tehdit algılamalanna dayandığını görmekteyiz. 2J Yaşadığımız çağda, gelişmekte olan ülke- ler; askeri yaptınmlardan çok, politik, ekono- mik ve sosyal yaptınmların, tendidi artında bu- lunmaktadırlar... 3/ ...küresel ekonomik manipülasyonlar, ekonomik hassasiyetlerin istismarı, ülke içi etnik hassasiyetlerin istismarı; ve bu konula- nn, siyasi dayatmalara dönüşmesi, bu ülkeler için en önemli tehdit algılamalarmı oluştur- maktadır..." "...bu noktada hayati konu, gelişmekte olan ülkelerin, savunma politikalannı; güçlü ülke- lerin dayattığı tehdit algılamalanna göre mi düzenleyeceği; veya biraz önce arzettiğim, hususlara göre mi düzenleyeceğidir..." (Belgin Sarmaşık, 'UlusalSiyaset Kavgası', sf.98-99) Yânl ayıptır sorması... Neresinden bakılırsa bakılsın, Yaşar Büyüka- nıt Paşa'nın; 'Türk askerine', çok yıllar önce Gâzi Mustafa Kemal Paşa'nın yüklediği: O bü- yük sorumluluğun, idrâkinde olarak konuştuğu görülecektir; acaba neden hepsi öyle konuşmu- yoriar? - Peki Gâzi, 20 Temmuz 1920de Afyonkara- hisar Kolordu Dâiresi'nde, 'Zabitân'a hitap ederken, acaba ne demişti. "...Allah göstermesin, milletin bağımsızlığı ihlâl edilirse, bunun vebâli subaylara ait ola- caktır. Subaylaryüce, mukaddes ve bütün açı- lardan, üzeıierine düşen vazife itibariyle; bü- tün mevcudiyetleriyle ve bütün dikkat ve fe- râsetleriyle; giriştiğimiz bağımsızlık mücâde- lesinde, birinci derecede faal ve fedakâr ol- mak mecburiyetindedirler. Şahsi ve hususi ha- yatlan itibariyle de subaylar, fedakâriar sınıf- lannın, en önünde bulunmak mecbûriyetinde- dirier..." "...dolayısıyla subay için, 'ya istiklâl, ya ölüm' vardır; fakat arkadaşlar, ölmeyeceğiz; bağım- sızlığımızı muhafaza ederek yaşayacağız ve milletimizi daima bağımsız görmekle bahtiyar olacağız..." (Teori Dergisi, Haziran 2005, shf:9) Bilmem dikkat buyuruldu mu, Türk ordulannın ebedî Başkumandanı, 'bağımsızlığımızı muhâ- faza ederek yaşayacağız' diyor ve ekliyor. "ve milletimizi daima bağımsız görmekle bahtiyar olacağız". Yâni, ayıptır sorması, günümüzde 'olduğu' gi- bi mi? ANMA MELEK YALIN Ölümünün 7. yılında unutmadık. Seni sevenlerinle birlikte özlemle anıyoruz. Ali Fuat YALIN • Baştarafı 1. Sayfada Ulm'deki şubesinin hesaplannı in- celemeleri sonucu çıkan yolsuz- lukla ilgili soruşturma hızla gelişe- rek bütün Almanya'ya yayıldı ve adı geçen şirkerin tüm hesaplanna el konuldu. 1987'de Moers kentinde kömür ocaklannda çalışan Türk işçileri- nin kurduğu Merkez Gıda Malze- meleri giderek büyümüş ve zaman- la Almanya'daki bütün Süleyman- cı camileri, dershaneleri ve öğren- ci yurtlannı çalıştıran, camılere ho- ca yetiştiren Islam Kültür Merkez- leri Birliği'nin eline geçmişti. Ciro 3 milyon marka dûştü Köln Savcılığı'mn yürüttüğü so- ruşturma ve araştırmalar son aylar- da bazı gerçekleri ortaya çıkardı: Şirket 1997'de maliyeye. o vılın cirosunu 20 milyon mark olarak bildirdi. Ancak 1999'dan sonra şir- kette ani değişiklikler olmaya baş- ladı. Çoğu şube kapatıldı, sayısız elemanın işine son verildi. Maliye- ye 2001 'de bildirdikleri yılhk ciro da 3 milyon Avro'ya düştü. Ancak müfettişler, şirketin satmak için al- dığı mal miktannda eskiye göre hiçbir azalma olmadığını tespit et- tiler. Sonrasmda 5 Mayıs'ta Mer- kez Gıda Malzemeleri'nin Köln merkezinde ve Neu-Ubn şubesin- de arama yapıldı. Mali polis tara- findan her iki yerde de sayısız bel- geye el konuldu. Aynca Köln mer- kezinde, büro sorumlusunun kay- nağmı bilmediği 700 bin A\TO na- kit para da ele geçirildi! Bunu üze- rine Köln Savcısı Günther Feld, hemen şirket aleyhine para aklama ve \ergi kaçırma suçlanndan dava açtı. Islam Kültür Merkezleri Bir- liği'nin. suçlanan Merkez Gıda Malzemelen Limited Şırketi'nin hisselerinin yüzde 49'una sahip ol- duğu ögrenildi. Genel müdürün üzerinde Gen kalan yüzde 51 hissenin de 17 Mart 2005 tarihine kadar, önce Refah Partisi'nden Antalya millet- vekili seçilen, sonra da 1998'de MesutYılmaz hükümetinde Ulaş- tırma Bakanhğı yapan ve Süley- mancı tarikatının şu andaki "ba- şı" Ahmet Arif Denizolgun'a ait olduğu belirtildi. 17 Mart'tan son- ra şirketin yüzde 51 hissesi Genel Müdür Mehmet Toy'un üzerinde görünüyor. ÖLÜM İLANI Em. Eğitimci MEHMET YALÇIN'ı (Gönen Köy Enstitüsü, 1959) Kaybettik. Acımız sonsuz. Unutmayacağız. Eşi: Nuray Oğulları: Müjdat Tonguç - Mustafa Torunlan: Onur - Nur Finike: 0 242 852 42 83
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear