Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 HAZİRAN 20O5 ÇARŞJWMBA CUMHURİYET SAYFA
Başam
Erol Işısağ:
"Başbakan'ın
Amerika gezdsi
gerçekten başanlı
oldu. IstedikJerimizi
alamayacağımızı
kesin olarak
öğrendik!"
17
Bektronlk posta: denizsom©cumhuriy8tcofn.tr www.denizsofn.com Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Yabancılann sıcak para
stoku artmış...
Türk parası yine soğuk
meze oldu!"
Türk-Amerikan
ilişkilerf'nde
gelişrne:
At pazartıdjından
at sine&ine!
Teslim
Zekai Buluç:
"TeslimiyetçMİiğin bu
kadannı görünce,
ister istemez
Osmanlı'nın son
günlerini
*hatır1ıyor insan.
Kuvayı Milliy-eciler içir
'katli vaciptir-' fetvası
veren şeyhülislam
Dünizade AtDdullah'ın
hamam peştemaJı ile
Ingilizlere sığıındığını
hatıriayınca d a
gülüyor insaai!"
PEHLİVANLARIN kafa kafaya verip, birbirlerini
enselerinden sarsarak yokladıklan pozisyona
elense denir. Eskı cumhurbaşkanlarından
Süleyman Demirel'ın "Cumhurbaşkanının eşinin
başını örtmesıni yasaklayan bir yasa yok" cazgırlığı
ile çayıra çıkan Recep Tayyip Erdoğan ile Deniz
Baykal'ın yaptıkları da buna benziyor. Birbirlerine
elense çekiyorlar.
Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği anayasada
yazıyor. Üniversite mezunu 40 yaşını doldurmuş her
milletvekilı veya milletvekillerinin beşte birinın yazılı
önerisiyle aynı nitelikte her yurttaş Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından cumhurbaşkanı seçilir.
Cumhurbaşkanı seçilebılmek için ilk ikı oylamada
üye tam sayısının üçte ikisınin, üçüncü oylamada
satt çoğunluğun oyu gerekır. Üçüncü oylamada salt
çoğunluk sağlanamazsa; en çok oyu almış iki aday
arasında dördüncü oylama yapılır ve yine salt
Elenseçoğunluk sağlanamazsa Meclis seçimleri yenilenir.
2007 yılında Cumhurbaşkanı seçilecek.
Üniversite mezunu, 40 yaşını doldurmuş ve eşleri
türbanlı tüm miiietvekillerınden biri gibi vatandaşlığa
alınması halinde Merve Kavakçı bile
cumhurbaşkanı olabilir.
Sandığın dörtte biri ile sandalyelerin üçte ikisini
alan Adalet ve Kalkınma Partisi, bugünkü Meclis
aritmetiğine göre yarın istediği kişiyi cumhurbaşkanı
yapabilir. Eşi ya da kendisi türbanlı birinin
cumhurbaşkanı seçilip seçilemeyeceğini tartışmak,
yine Süleyman Demirel'in deyimi ile abesle
iştigaldir. Tartışılması gereken, seçmenin dörtte
üçünü temsil etmeyen bir partinin Türkiye'yi bir
oldubittiyle karşı karşıya bırakabilmesidir.
Olaya salt türban açısından bakmak da yanlış
olsa gerek. Çünkü amaç Türkiye Cumhuriyeti'nin
temel değerlerine zarar vermekse bir türbanlı gibi
40 yaşını doldurmuş, üniversite mezunu bir oryantal
dansözün de cumhurbaşkanı seçilmesini
engelleyen bir anayasa hükmü yoktur. Türkiye'nin
kaderi bu Meclis'in elindedir ve dolayısıyla konu
"türban"a dolanacaktır.
Deniz Baykal, erken seçime gidilip
cumhurbaşkanının yeni Meclis tarafından
seçilmesini öneriyor; Recep Tayyip Erdoğan
yanaşmıyor. Zamanından önce başlatılan bir
tartışmada karşılıklı elenseler çekiliyor ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin en üst makamı zedeleniyor.
Oysa bu konuda CHP'nin eli çok güçlü. Sosyal
demokrat beyler, koltuklanndan kalkıp sine-i millete
dönebilirse, Türkiye erken seçime gider ve bu konu
biter.
Sıralı
Mehmet
Aytar: "Adalet
ve Kalkınma
Partisi, Atatürk
Orman ÇiftliQİ'ne göz
koymuş. Anı~tkabir'e
de 2-B uyguilamasıyla
sıra gelirse \rmiç
şaşırmayın!"
SESStZSEDASIZ(l)
1 n lifl J^a
1
•
f
Bir imam hatiplinin katsayının katı
ŞÖYLE derin bir nefes alın... Kamil
Acar, bir solukta bir şeyler söylüyor:
"Başbakanımız Recep Tayyip
Erdoğan'ın imam hatip mezunu oğlu
Necmettin Bilal Erdoğan'ın
kurduğu hayallerle oynayıp onu
hayallerini gerçekleştirmek için
anadan babadan ve okul
arkadaşlarından, evindeki sıcacık
yatağından, mahallesinden, yüzde
99'u Müslüman olan ülkesinden
ayınp uzaklara, denizaşırı bir ülkeye
götürecek uçak yolculuğuna
zorlayan, bin bir çeşit insanın
yaşadığı ftrsatlar ve hayaller ülkesi,
demokrasinin kalesi, oturan boğanın
anayurdu, ülkemizin stratejik ortağı
Amerika'ya ayak bastıran, okullannda
Amerikalılarla aynı sıralan paylaşarak
aynı havayı solumak zorunda
bırakan, Amerikalı hocaları senelerce
ona dinletıp sınavlanndan geçer rtot
alma korkusu yaşatan ve Amerikan
okulundan diploma alma zorunda
bırakan, Dünya Bankası'nda iş
buldurup yabancı bir patron
tarafından geleceğinin parlak
görülmesine neden olan katsayıya
yazıklar olsun, o katsayının boyu
devrilsin!
Sahi Bilal'in imam hatibe girerken
hayali neydi?"
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku" yahoo.com
Bush'tan Tayyip'e; Dilen benden ne dilenirsen!
ÇED KÖŞESt
OKTAY EKİNCİ
Sıra 'Malatyalı'larda...
Öd yü önce Inönü Üniversi-
tesi'ndeki bir çalaştaya gittığı-
mizde, dostumuz Yrd. Doç.Dr.
Hasan Hüseyin Dwğao mutlaka
Battalgazi yı de görmemi iste-
miş ve demişti ki; "Aksi halde
Malatya'nın geçnoişini algılaya-
mazsınız_
Sdçuktuve Osananhdönem-
lerinin anıtsal ve sivil yapılan,
daha önceye ait surlan ve eski
kent dokusuyla Battalgazi, gü-
aümüzde neredeyse tümüyle
apartmanlaşmış olan "modern
Malatya"nın yarıı başında bır
"tarih harinesT gıbı..
Peki, böylesi köklü bir külrü-
rün "çağdaş"(!)laşan kenti de-
nilen Malatya'da, Kültür Ba-
kanhğfnın müze yaparak kur-
tardığı Karakaş Konağı'ndan
ve her nasılsa korunabilmış Ho-
ran Kitisesinden. başka, "anı-
lara ait" acaba n e bıratalmıştt?
Bu sorunun yauutını oluşru-
ran yegâne yer Sinema Cadde-
si'ydı. Koca keotteki sayılan
20'yı geçmeyen eski Malatya
e\inden "on üç"iinün bulundu-
ğu cadde, aynı zi^aretımızdeki
toplantılarda Prof. Dr. Metin
Sözen" in önerisiyle "Kül-
türel KimlikAlaraT ola-
rak seçildi.
Yakın yıllara kadar,
şimdiki apartmamlann
arka bahçelerinde bu-
lunan yazlık sinema- /,'
lardan ötürü bu adı taşıyan cad-
dede; "Beş Konaklar' denılen
bitişik özgün evl«rin, yine yan
yana duran 7 eski evın ve yük-
sek binalann arasında sıkışmış
tek bir konagın, "çevrderi de
düzenlenerek yaşatılmasıT>
dü-
şüncesi, projenim ılk adımını
oluşturdu...
Dönemın Belediye Başkanı
MehmetYaşar Çerçi ile Vali O.
Derya Kadıoğlu pojeyi destek-
lediİer ve sahiplendiler. Ardın-
dan mimarlık ve şehircüik ög-
rencileriyle yeniden Malat-
ya'ya gidilerek ÇEKÜL tem-
sücisı Bekir Sözen"in ev sahip-
Lğinde çalışmalara başlandı.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi (MSGSÜ) ve Is-
tanbul Teknik Üniversitesi
(ÎTÜ) öğrencilerınden oluşan
grup, adlannı da "ÇEKÜL-
Mabrv-a/BeşKonaklarGnıbtı"
koyarak, geçmişe ait mimarlık
-ve kent değerlerinin bugün de
yaşamla buluşması için öneriler
geliştirdi.
Proje hedefleri
Geçen yıl Çerçi'den görevi
devralan Belediye Başkanı H.
Cemal Akın'ın da projeyi be-
nimsemesiyle süren çahşmala-
nn geniş katdımJı tanıtım top-
lantısı ise "Dünva Çevre Gû-
»ü"yle bırlikte 06 Haziran
2005'te yine Malatya'da yapıl-
•dı...
öğrencüer. Belediye, Valilik,
il kültür ve turizm müdürlüğü
yetkilileri ve sivil toplum kuru-
luşlannın temsilcilerine; "Sine-
ma Caddesi-Beş Konaklar
Kentsel Konıma ve Yaşatma
ProjesTni sundular...
Öncelikle Beş Konaklar için
tnönü Üniversitesi tarafindan
gerçekleştirilecek "Kent ve
KüMrMerkezT ışlevini öngö-
ren proje, bu binalann ayn ay-
n değil, belirlenen amaçla bir
bütün olarak restorasyonunu
hedefliyor.
Aralanndaki Aıpacı Konağı
sahibince restore edilmiş olan
diğer yedi eski Malatya evinin
de hemen arkalarında yeniden
planlanan "snema" ile de ilış-
kili olarak "sanat ve dinknce"
mekânlan olması hedefleniyor.
Çünkü, projedeki tasanmlar
arasında, vaktiyle burada olan
eski Yeni Melek Sinemasının
bu kez küçük bir kapalı salon-
la birlikte
olarak kente kazandınlması da
\ar.
Yine aynı caddedeki çökmek
üzere olan Malatya Konağı'nın
Valilik tarafından "YlyaletEvi"
olarak değerlendirilraesıni uy-
gun bulan proje, 1940'lardaki
zarif ve özenli "asri" mimariyi
yansıtan tek binayı da yerel ye-
meklerin yenebileceği ''Malat-
ya Sofraa" olarak yaşatiyor...
Sinema Caddesi ile Malat-
ya'nuı eğlence merkezi Kanal
Boyu arasındaki sokaklann
"j'ayalaşünlması'', buna bağlı
altyapı düzenlemeleriyle kaldı-
nmlann üzerinde tasarlanan
gölgeliklerin yapımı ise Beledı-
ye'nin görevlen arasında...
Proje alam yakınlanndaki Is-
tanbulluoğlu Konağı'nın resto-
re edilerek konaklama amaçlı
yaşatılması da yine aynı toplan-
tıda uygun bulunan bır başka
öneri...
Evet... Kentin resmi amble-
minde sadece tt
kayBi"nm yer
aldığı Malatya, artık elde kalan
son tarihsel izlerini de gelece-
ğe aktarmaya çalışan öğrencüer
için hem okul hem de umut
kaynağı oldu. Bu öğrencüer
kimler miydi?
MSGSU'den Çiğdem, Ayşe-
gül, Kerem ile ÎTÜ'den Güneş,
HüscjinveGökçer...
Şimdi sıra Belediye'de. Vali-
likte ve tüm Malatyalüarda...
oekincifa cumhuriyet.>;om.tr
KÎM KtVlE DUM DUMA BEHIÇAK behicakiı turk.net
ÇİZGtLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci" mynet.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MVSTAFA BİLGIN hayatepikCo mynet.com
&EVAN EDİLEN AYLIK SELIRE SÖRE Î5ADAMLAÖI
~ --------- KAZAMAAIVOMAm
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAS 15 Haziran tncvc.mumtaz-arikan.com
rKUZSYU BİR MÛZİK USTASI
1843 'TE BUSÜN, TJINIHMIŞ NORVEÇU «SSTEC/ EDIM&0
GRt£6 POSOU. l£lPZJ6 'Oe MÜJCiK OĞe£M*4l Gö&ECEIZ
&&E&, ORADA eGBIUtBH BULUMAfJ fJ£MO£lSSOKM
ÇABUK StyeilACAKTm. C#U4 SOHRAKİ YIL-
LAHPA t-fSZT 7*&*f:/MDAAl YÜeEKL&UOtEİLec&C, GİDeBEK
AVBUP* 'UIH ÖNDB £ei£H Vt'gTÜOZ PİYnNİSrtE&İHOEN V£
YÖNETİOLE&HDeN 8İR.İ SAYILACAICrig.
OİARAK, GttlBS, MÜ&K 73Ü&HİNİN KÛÇÜK
8İB/ DİYB -mNIMLAAJA&Ug. YETtNeĞlNlH SIMetMlHl
tn eiLEH <ae/ee, ÇOK SÛYÛK. SEUFOMK KOMPO-
YBJZINe PAH4 KÜÇÜK ÇAP7A YHP1TLABI YES
Ç Ç
ve lesesı'İN 'reee ewr"onjuu içiu g£sm£PiĞi
MÛZ/K BUHİAK A&SINOAMg. Bü yAPlTTAKJ
İN $A£KH:<*ONUtJ EMUHUTVUM2
iey 'in el yazıstyUt
bir nohtsı.
n ±&
mu u
6
TC
UŞAK tŞ MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2003/245
KararNo:2004'504
Davacı SSK Başkanlığı vekili Av. Ayşe Apaydın tarafından davalı Erdal Yüdız aleyhine açılan rücuan tazminat dav'asına
esas olmak üzere,
Bülten Sokak 64'1 Kavaklıdere-Ankara adresinde ikamet etmekte iken bu adresten ayrılan, davalı Erdal Yıldız'ın tebli-
ğe yarar açık adresi tespit edilemediğinden. Erdal Yıldız'ın aleyhine açılan rücuan tazminat davası mahkememizin 22.
09.2004 tarih. 2003^245 esas, 2004/504 sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilerek 4.460.358.374 TL gelirin
01.04.2003 tanhinden itibaren yasal faizı ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmış olmakla işbu ılanın ya-
yın tanhinden itibaren 8 gün içerisinde temyiz etmesı, etmedığı takdirde hükmün kesinleşeceğı ilanen teblığ olunur.
11.05.2005 Basın: 27205
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLL
Yazamamak
Eğer bugün Mehmet i son yolculuğuna uğuha-
mayacak olsaydım bu güneşli ilkyaz gününde bu
köşede, dört günlük Doğu yolculuğumun sonrasın-
da, ayağımın tozuyla bilgisayanmın başına oturup
yazdığım Van izlenimlerimi okuyacaktınız. Yine de
içimde bir ses, "Neden yazmıyorsun " diye soruyor
bana. "Madem ki düşündün, yazozaman, Van'ın
kalesini, gölünü, insanlannı, insanlannın sorunla-
nnı... yaz!" Doğrusunu isterseniz, içimden gelen,
bana bir "kaçış" olanağı sunan o sese kulak ver-
mek işime de gelmiyor değil aslında. Son zaman-
larda o kadar çok "aynlık" yaşadım ki, dönüşü ol-
mayan aynlıklardan söz etmeyi artık yüreğim kal-
dırmıyor, kaldıramıyor. insanın yaşı ileriedikçe ayn-
lıklar da çoğalıyor; yaşanan her aynlıkla birlikte de
yaşam bir parça daha yoksullaşıyor.
Mehmet Ulusoy, -dı demeye dilim varmıyor, be-
nim yanm yüzyıllık arkadaşım. Onu toprağa verdi-
ğim bu günde ne yazabilirim ki ardından? Çılgınhk-
lannı mı, örneğin? Yoksa insanı çıldırtan unutkan-
lıklannı, düş kınklıklannı, sevinçlerini, sonsuz ara-
yışlannı, bulamayışlannı, her bulduğunda ise yaşa-
dığı büyük şaşkınlıklannı mı? Tüm bunlar, bunlara
tanık olmayanlar için ne ifade edebilir ki?
ölümünden önce olduğu gibi sonrasında da sa-
natına ilişkin çok sayıda övgü dolu yazılar çıktı ba-
sında. Ben de onun hep hayran olduğum "deli"
yanından, yanlanndan söz edeyim isterseniz. Bil-
mem, bu dünyaca ünlü tiyatro adamımızın Ankara
Devlet Konservatuvan'nın giriş sınavlannı kazana-
madığını, Fransa'ya gidiş nedeninin de bu "başa-
nsızlığının" sonucu olduğunu, dolayısıyla sınav he-
yetinde bulunan MahirCanova nın verdiği "0"ın bir
anlamda, -istenmeden olsa-, dünya tiyatrosuna ve-
rilmiş bir "armağan" olduğunu biliyor muydunuz?
"Venedik Taciri" ile "Caligula"dan birer tirat ve
Yahya Kemal'in "Endülüs'te Raks" şiiri ile hazır-
lanmıştı Devlet Konservatuvan'nın giriş sınavına
Mehmet. On altı, on yedi yaşlanndaydık. Altı hafta
kadar süren hazıriık döneminin ilk haftasında an-
nesi, dünyalar sultanı Suat Teyze pes edince, o da
bizim eve yerleşmiş, çalışmalannı benim odamda
sürdümneye başlamıştı. Venedik Taciri "ndeki rolü
pek değil, ama 37-41 yıllan arasında hüküm sür-
müş, asıl adı Gaius Caesar Augustus Germani-
cus olan, Caligula namıyla maruf çılgın Roma im-
paratoru rolü çok yakışmışt ona. "Âşk Caesonia...
Anladığım bunun bir şey olmadığını..." diye hay-
kırmaya başladığında annem evden kaçar soluğu
komşularda alırdı. Mehmet, rolünü o denli benim-
semişti ki, sokaklarda bir imparator edasıyla yürü-
meye başlamıştı. Imparatoriuk yakışmıştı da ona.
Ankara'daki sınavdan Mahir Canova'nın "0"ıyla
döndüğünde bu "beklenmedik" sonucu bir "tiyat-
ro imparatoru" olan değerli hocanın gerçek bir im-
parator karşısında girdiği kıskançlık krizine bağla-
mıştık.
Mehmet'e ilişkin çok sayıdaki anılanm arasında,
1961 yılında Erdek kumsalında Ayberk Çölok,
Yüksel Aslan, Cem Kabaağaç ve başkalan, Ay-
berk'in albay olan babası kanalıyla edindiğimiz,
"Kum Palas" adını verdiğimiz askeri bir çadırda 11
kişi geçirdiğimiz günler geniş bir yer tutar. Açlığın,
kahkahanın, sefaletin, şamatanın, kumun, şarabın,
balığın iç içe geçtiği o çadır hayatını biraz daha
uzatabilmek arzusu en sonunda bizi "hırsızlaştır-
mış", çevre köylere "gıda seferieri" düzenlemeye
başlamıştık. Mehmet de kısa zamanda yaman, fa-
kat talihsiz bir "tavuk hırsızı" olarak "temayüz" et-
mişti. Oldukça sakar bir yanı olduğundan her se-
ferinde dikenli tellere, çalılara takılır, elleri boş dö-
ner, ama biz yine de yüzündeki, kollanndaki, bacak-
lanndaki kanlı çiziklerle Üç Kral'ın hışmına uğramış
Isa'yı andıran haline bakıp onu alkışlardık. Günde
üç öğün, durumumuza acıyan balıkçılann verdik-
leri ağ artığı balıklan yemekten yüzlerimizde sivil-
celer oluşmuştu. Ben, yüzüm gözüm şişip de so-
nunda hastanelik olunca gözlerim arkada Istan-
bul'a dönmek zorunda kalmıştım.
Dedim ya, yanm yüzyıllık bir arkadaşlık. İnsan
neresinden başlayacağını bilemiyor. Bu yazının da
aslında bir "yazamamak" yazısı olduğunu, daha ilk
satınndaanlamışsınızdırzaten. Nediyeyim, hüzün-
lüyüm, içim acıyor. Yaslı ailesine, onu son yolculuk
günlerinde yalnız bırakmayan sevgili Füsun'a,
dostlanna, Türk ve dünya tiyatrosuna başsağlığı
diliyorum. Işıklar içinde yat sevgili arkadaşım.
e-posta: dkavukcuoglu'' superonline.com
Faks:0212-234 68 73
BULMACA SEDAT YAŞAYAJS
SOLDANSAĞA:
1/ Kabuğu
alacalı san
renkte olan
birkavuncin-
si. 2/Düşünü-
lenin tersıni
söyleyerek
yapılan ince 6
alay... Körü,
fena. 3/ Ku-
marda ortaya
sürülen pa-
ra... Akım
şiddeti birimi kilo-
amperin kısa yazılı-
şı. 4/ Molibden ele-
mentinin simgesi...
"Düşük nitelikli,
kötü" anJanunda ar-
go sözcük. 5/ Truva
kentinin adlanndan
biri... Gözleri gör-
meyen. 6/ Fransızca 9
şarkı... Nazi partisinin askeri polis örgütü. 7/Ni-
kel elementinin simgesi... Alınmış bir şeyi geri
verme. 8/Uzaklüc işareti... Adalet. 9/Konya'nın
antik dönemlerdeki adı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
17 Küçük taneli bir tür çekirdeksiz siyah üzüm...
Borusesi. 2/Şarkı.türkü... Yararlanılan uygıın ko-
şul. 3/Şekerkamışuıdan elde edilen sert bir içki...
Kayınbirader. 4/Datça Yanmadası'ndaki ünlü an-
tüc kent... Şöhret. 5/ Kütahya'nm Çavdarhisar ü-
çesinde antüc bir kent. 6/En kısa zaman süresi...
Türkiye'nin de üyesi olduğu bir örgüt. 7/Halk di-
linde ayrana verilen ad... Rusçada "evet"... Bu-
günden bir önceki gün. 8/Oy vermekten ya da bir
şeyyapmaktankaçınan. 9/Kesme aracı... "Kader
kedere — oldu ' Ağladım gözüm yaş oldu" (Âşık
Veysel).