Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2005 ÇARŞAM&
14 JVUJLiJ. U J A kuttur(5 cumhuriyet.com.tr
Felsefenin insan haklanna ilgisi gerçek demokrasiye ulaşma yolunda büyük önem taşıyor
AydınlanmasüreHikılınmalıARSLAN KAYNARDAĞ
-2-
Yalnız bunlar değildi yapılanlar, başka et-
kinlikler de görülüyordu. Sözünü ettığim
felsefe alanında paneller, sempozyumlar
düzenlenmeye başlamıştı. Örnek olarak
1990"lı yıllardaki bir sempozyumla iki pa-
nelden söz edeceğim:
1997'de Fransa'da Srrasbourg Üniversite-
si'nde Prof. SenwTanflü'ye saygı olarak dü-
zenlenen sempozyum için konu TürJdye'de
Aydınlanma Hareketî seçilmişti. Bu etkin-
liğe katılan Türk ve Fransız on beş bilim ada-
mı ve felsefecınin bildinleri daha sonra kı-
tap olarak yayımlandı (5).
Buradaki bildirisinde, Aydınlanmacı eği-
timin Türkiye'deki önemini özellıkle vurgu-
layan Tanillı, Cumhuriyetin başlıca temel-
lerinden olan Oğretim Birtiğj Yasasf ndan
ödün venldikçe aydınlanmadan da ödün ve-
ribniş olacağuu, vatandaşlar arasmdaki di-
yalog olanağınuı azaJacağım söylüyordu.
Istanbul 'da bir yayınevı panel düzenledi
(6). TarihteveGünümüzde Aydınlanma ko-
nusundaki panel, felsefeye olduğu kadar
"Doğu fle Batının Kültür tnşldsi" gibi es-
kimeyen sorunlara ışık tutması açısından
da öğretıci idi.
Osmanlı Aydınlanması
Üçüncü panel yine Istanbul'daki bir kitap
ftıannda yapıldı. Tarihçi ve Türkologlann ka-
tıldığı panelde daha çok OsmanlıAydınlan-
ması, yani Cumhuriyetten önce bu alanda
neler olduğu konuşulup tartışıldı (7).
Aydınlanma konusuna özel yer veren kı-
taplar, dergiler(8). yazılarçoğalıyordu. On-
lardan epeyce alıntı yapılabilir. Bu kısa ya-
zıya Prof. Betül Çotuksöken'in iki düşün-
cesini almakla yetineceğim:
Çotuksöken ilk düşüncesinde, aydınlan-
maya özne-nesne bağlamında bakıyor. "în-
sanın nesne olmaktan kurtularak özne ola-
bilmesi, bilen ve düşünen birey dunımuna
gelmesi fle gerçekleşir" diyordu. fkinci dü-
şüncesinde "aydınlanmaya karşı postmo-
dern çıkışlann değeriolmadığıni" söyiüyor-
du ki bu türden zihın bulandırmalann fel-
sefede yen bulunmadığına haklı olarak işa-
ret etmiş oluyordu (9).
Yazımı bitirmeden bir soru sormak istiyo-
rum: tnsan haklan aydınlanma felsefesi kap-
sanunda ele alınabilir mi?
Bu soruya benim vereceğim yanıt "evet"
olacaktır. Insan haklan yalnız bizde değil,
öteki ülkelerde de hukukun olduğu kadar fel-
sefenin ve yine bu anlama gelmek üzere
[ydınlanmayı sürekli kılmak için, her
türlü bağnazlığın, akıl ve bilim dışı
davranışların karşısında olmak, laik ve
hümanist eğitimi her zaman işbaşında
tuîmak gerektiği unutulmamalıdır. Aydınlanmayı savunmak, onu eksiksiz
uygulamak şimdi her zamankinden daha zonmludur. Çünkü sürü olmak
va da olmamak sorunudur söz konusu olan.
u
etik"in de konusudur. Söylemek istediğim
şey, aynı zamanda şu anlama gelmektedir:
Demokrasi "bir ülkede bütün kurallan
ileiştiyorsaaydınlanmailkelerineve işte tam
da bu noktada insan haklanna uygunluk
göstermek zorundadır."
O haklann. başta kişi onurunu, insanın
vazgeçilmez e\Tensel değerlerinı ilgilendir-
diklen ıçın a>dınlanma felsefesinden uzak
kalamayacaklannda kuşku yoktur. Yine böy-
le olduğu içindir ki. felsefenin insan hakla-
nna gösterdiği ve göstereceği ilgi gerçek
demokrasiye ulaşabilme yolunda büyük
önem taşımaktadır.
Bılıyoruz, Bah insanlığın karşısına sö-
mürgecı ve insan hakJanna saygı gösterme-
yen vahşi yönleriyle de çıkıyor. Ancak bu-
nun en büyük eleştinsıni yapanlaryıne Ba-
tılılardır. Aydınlanmacı Türkıyede de em-
peryalist sömürgeci Batı az eleştirilmemış-
tır.
Sonuç olarak şunlan söyleyecegım:
Türkiye 1920'lerde yolunu seçerken doğ-
ru karar vermiştir. Bu yolda 1940'lara ka-
dar eğitim ve kültür alanında ilerlemeler ol-
du. 1950'lerde yanlış bir demokrasi anlayı-
şı yüzünden geriye dönüşler başladı. 1960
Anayasa Hareketi'nin aydınlanmacı özel-
likleriyle gerici girişimleri önlemeye çalış-
tığı yadsınamaz.
Sonraki yıllarda bu düşünceye gerektiği
kadar önem verilememiş; halk dalkavuklu-
ğuna, din sömüriicülüğüne, demokrasi kar-
şıtı çıkarcılara ödün verme yollanna sapı-
larak gerekli dinamizmden uzaklaşılmıştır.
Aydınlanmayı sürekli kılmak için, her tür-
lü bağnazlığın, akıl ve bilim dışı davranış-
lann karşısında olmak, laik ve hümanist eği-
timi her zaman işbaşında tutmak gerektiği
unutulmamalıdır. Aydınlanmayı sa\aınmak,
onu eksiksiz uygulamak şimdi her zaman-
kinden daha zorunludur. Çünkü sürü olmak
ya da olmamaksorunudur söz konusu olan.
Aydınlanmanın öncülerl
felsefecller
Eğıtimcilere. hukukçulara, bilinçli aydın-
lara çok iş düşüyor. En başta da felsefecile-
re. Çünkü aydınlanmanın asıl sözcüleri on-
lardır.
Sözlerime şunu da ekleyeyim: Türk insa-
nı bugün, laikliği, dolayısıyla aydınlanmayı
seçip uygulayan ilk tslam ülkesinin bireyi
olmanın onurunu, aynı zamanda sorumlu-
luğunu taşımaktadır.
5) Türkive de Aydınlanma Hareketi, Server
TanM'yeSaygt, 199
7
, Istanbul, Adam Y.
6) TarihteveGünümüzde.Aydınlanma. 1997,
tstanbul Bupanelde konuşmalar, Küyerel Ya-
vınlart arasında 1997deyayımlandı.
7) Bkz. Toplumsal Tarİh Dergisi, 7 Kasım
1999 (TÜYAP ta birpanel; Osmanlı 'da Aydın-
lanma.)
8) Örneğin Toplum BilimiDergisinin .Aydın-
lanmaÖzeiSaytsmaa (sayı 11) Moses Mendels-
sohn, I. Kant, E. Cassier, Michel Foucault, J.
Habermas gibi düşünürlerin yazılan bulun-
maktadır. (Bağlam Yayınlan, Temmu: 2000)
9) Prof. B. Çotuksöken 'in yazılanmn baş-
lıkları şunlar:
*Alala FelsefeileAydınlanmaFelsefesi C'ze-
rine (Yazının içinde ver aldığı kitap. Felsefeyi
Anlamak, Felsefeyle•Anlamak,. Istanbul 1995)
•Aydınlanma Uzerine (Yazının içindeyer al-
dığı kitap: KavramlaraFelsefeileBakmak, Is-
tanbul, 2002)
* Felsefe veAydınlanma (Yazının içinde yer
aldığı kitap: Felsefe Özne-Söylem, Istanbul,
2002)
TAV
TÜRKİYE - AVRUPA VAKFI
Türkiye Avnıpa Vakfi Tarafindan Oüzenlenen
AB Müzakere Sürecinde Türkiye Sağük Hizmederi Sempozyumu
17-18 Haziran 2005 Günü İstanbui / Topkapı Eresin Otel'inde yapdıyor
Sempozyum Programı
1. GÜN (17 Haaran 2005 CUMA) AÇELIŞ
Ziya Müezanoğlu TAV Yönetım Kurulu Başkanı. Tuna\ tSCE \B Genel Sekreter Yrd. \e AB
Çahşmalan Merkezı Dernegı Genel Başkanı. Prof. Dr. Recep Akdağ Sağlık Bakanı
1. Otunım - SAĞLIK VİZYDNUMUZ
Moderatör Prof. Dr. Osman Hayran M.Ü. Sağlık Eğıtım Fakültesi Dekanı;
Konuşnucılar: Prof. Dr. Cevdet Erdöl TBMM Sağlık. Aıle. Çalışma ve Sosyal Işler
Komisyon Başkanı, Kemal Kıiıçdaroğlu CHP Istanbul Milletvekili. Prof.Dr.
Sabahattkı Aydın Sağlık Bakanlıgı Müsteşar Yardımcısı, Andrzej Rys Polonya Sağlık
Bakan Yardımcısı. Dr. Muharrem UstaÖzel Hastaneler \e Sağlık Kuruluşlan Birlıği
Derneği Başkanı
2. Otarum - TÜRKhi: tLAÇ SEKTÖRÜNÜN YAPISI \ T AB MEVZUATTNA
UYUAIÇALIŞIVKLARI
Moderatör: Büleat Eczacıbaşı llaç Endüstrisı tşverenler Sendıkası Başkanı,
Konufmjcıiar: Dr Orhan Gumriikçüoğiu Sağlık Bakanlıgı Müsteşar Yardımcısı,
JVfehmet Domaç Türk Eczacılan Bıriığı Başkanı. Ceogiz Celajir Türkiye llaç Sanayi
Derneğı Başkanı, Turgut Tokgöz llaç Endüstnsı tşverenler Sendıkası Genel Sekreteri,
Alp S«İDdik Pfızer llaçlan Kunımsal llişkıler Dırektörü
3. Oturum- SAĞLK HİZ>lETLERtVDE FİNANSMAN- HİZMET SUNUMU VD
KAMUMNROLf
Moderalör: Prof Dr. Krdal Akahn Pfızer îlaçlan Medıkal Daruşmanı
Konuşmacüar: Tuncay Teksöz Çalışma Bakanlıgı Sosyai Gü\enlik Kurumu Başkanı,
Stephcn F»Dard KıdemJı Kurul Üyesı, Centre for the neu Europe / Brüksel- Belçıka. Dr.
Vlurat D»amidıTUStAD Sağlık Çalışma Grubu Sağlık Projesınden Sorumlu Üye, Dr
Hasan Hüseyin Yıktanni Haeettepe Ünıversitesı
4. Otunım - TIBBİ TEKNOLOJİ VE TÜKETİCİNİIV KORL"VMASI
Moderatir: Dr. Hasan Bağcı Sağlık Bakanlıgı Tedavi Hızmetlen Genel Müdür Yrd.:
Konuşmaolar: Prof.Dr. Yekta LTgen Boğazıçı Ünı\ersıtesi Bıo-Medikal Enstirüsü Müdûrü.
Cumhur Çeken SADER Başkan Yardımcısı, l'ftık Eren Tüketıcı Bıriığı Başkanı,
Engin Başaran Tükerici Birliği Başkanı. Salih Gflreş Tepe Teknolojı
Genel Mûiûrü
5. Oturum - TCRKrVE SAĞLIK HİZMETLERİ (StandartJarm Bdirienmesi ve Dışa
Açıümı)
Moderator: Dr.M ITvi Saran Sağlık Bakanlıgı Müsteşar Yardımcısı;
Konuşmaalar: HÜSC\TD Çeük Çalışma Bakanlıgı GSS Proje Danışmanı,
Dr HasanKuş Özel Hastaneler \ e Sağlık Kuruluşlan Bırlıgı Derneğı. Doç Dr Gaa Zorer
Tûrk Hekmlerı Davanışma V'akfı ıkıncı Başkanı. Dr CengizGfil Medlıne \)obıl Sajlık
Hızmetlen Genel Müdür Yardımcısı. Ata Selçuk Eczacıbaşı Sağlık Hızmetlen Genel Müdürû
6. Otunın - SAĞLIK SEKTÖRÜNDE İNSAN GÜCÜ ve EĞİTİMİ
Moderattr: Dt. Celal Y'ddınm Türk Dış Hekımlen Birlıği Başkanı
Konuşıtiicılar: AM 'ierlikaya Sağlık Bakanlıgı Personel Genel Müdürü,
Prof.Dr. Oğuz Sövietnezoğlu Gazı ÜnAersıteşı Tıp Fakültesi, Prof. Dr. Ruhi Kayka>og)u
Sıenıens /Jcademı Koordınatörü, Dr. Haiuk Ozsan Sağlık Bakanlıgı
Eski Müsıeşar Yardımcısı
Kapanış Konuşması
öya Müerzinoğiu TAV Başkanı
Kanüm Srfiflkası Dağrtımı
fConuşmakr sırmültane tercüme edilecektır.
NOT: K.4TILIM İÇİN KAVTT BAŞVURULARJ HAKKEVDA BİLGİ
Tûridje Arupa V*kfi(Tel. 0212 244 51 34 - 244 51 35; Faks: 0212 244 51 36.
Web Siteü: w-ft-w.rurkıveavniDavakfi.ore)
ÇASOD oyunculuk ödülleri Akatlar Kültür Merkezi'nde verildi
Onıır ödülü Filiz Aknı'a
ISTANBUL (AA) -
Sinema CHunculan Derneği
(ÇASOD) 2004 Yıh Ojnnculuk
Ödüfleri', törenle sahiplerine
verildi. Akatlar Kültür
Merkezi 'nde bu yıl
12 'ncisı düzenlenen
ödül töreninde, ünlü
sinema oyuncusu
Filiz Akuî'a 'Emek
Ödülü' sunuldu. Filiz
Akın'a ödülünü
Beşiktaş Belediye
Başkanı Ismail Unal
verdi.
'En İyi Kadın Oyuncu'
ödülünü Demet Akbağ,
'Neredesin Firuze' ve
'VTzontele Tuuba'
filmlerindeki
rolleriyle aldı.
En tyi Erkek
Ojııncu' ödülünü
Nejat İşler,
'Mustafa
Hakkında Her Şey' filmindeki
rolüyle kazandı.
Çok sayıda sanatçı
Katıldı
Törende 'Umut Veren Kadın
Oyuncu' ödülü Doluna>
Sc^sert'e verildi. 'Umut Veren
Erkek Oyuncu' ödülüne de
Ismail Hakkı Taslak değer
görüldü. Taslak'ın ödülünü
sanatçı adına yapımcı Serkan
Çakareraldı. 'JüriÖzel
Odülü'ne değer görülen Ahmet
Mekin ise törene katılmadı.
Altan Erkekli nın
'Jnadına Yaşamak' adlı
oyundan bir bölüm sundugu,
Ozcan Deniz'in de şarkılarını
seslendirdiği
geceye, ÇASOD Başkanı
Rutkav Aziz ve yönetım kurulu
üyelerinüı yanı sıra çok sayıda
sanatçı ve sanatsever katıldı.
51. ULUSLARARASI VENEDİK BİENALİ
Kâbeye benzeyen heykeleyasak
ROMA(AA)-51.
Uluslararası Venedik BienaH
kapsamında Alman sanatçı
GregorSchneider'in Kâbe'ye
benzeyen heykehnin
sergilenmesine ızin veriünedi.
Kup Venedik 2005'
Gregor Schneider'ın 15 metre
yükseklikteki, küp şeklinde
metal iskeleden oluşan yapıtı,
Kâbe'ye benzer bıçimde
siyah örtüyle kaplanacak ve
meydana yerleştırilecekti.
Müslümanlar tarafindan
tepkiyle karşı lanabileceği
gerekçesiyle, Schneider'in
•Küp Venedik 2005' adlı
yapıtının San Marco alanında
sergilenmesine izin
verilmediği belirtildi.
Sanatçı Schneıder,
yapıtının, Arap dünyasından
esinlenen yapılann
Avrupa yapılanyla
buluştuğu San Marco
alanında sergilenmesinin
mubteşem olacağını
düşündüğünü belirtti.
Schneıder, "Ben bu
çalışma>ı provokasyon
olarak görnıedim: aksine bu,
kültüıier arasında derin
baglar olduğunu
göstermenin bir yolu" dedi.
Bienalın basın yetkilisi
Alessandra Santerini
yerel yetkililerin alanın
büyük bölümünün
görünfüsünün kapanacağı
gerekçesiyle heykelin
sergılenmesini
istemediklerini, aynca
Müslümanlann inançlannın
rencide edilmesinden
korkulduğunu söyledi.
Her yıl 300 bin civannda
izleyıci çeken Uluslararası
Venedik Bienali, 6 Kasım'a
kadar sürecek.
DEFNE GÖLGESİ
TfRGAY FtŞEKÇİ
Vefa
Vefa, eski birsözcük ama güzelliğini yitinmemiş.
Insanoğlunu insan kılan temel özelliklerden biri-
ni, bağlılık duygusunu, sürekliliği, kalıcılığı anlatı-
yor. Sevgide, dostlukta, arkadaşlıkta vefalı olabil-
mek; düşüncelerine, benimsediğın değerterB bağ-
lı kalabilmek, "su gibi aziz" olabilmek, giderek da-
ha da az rastlanan bir olgu.
Vefasızlıklar içindeki hayattan biraz uzaklaşa-
bilmek için KralLear'\ okuma gereksinimi duydum.
Vefa, bağlılık, sevgi, özveri, sorumluluk gibi insa-
ni duygulan, insan kişiliğini en yüceltici bıçimde
işlemiş o büyük yapıtı.
Shakespeare Kral Lear'ı nasıl birgereksinim-
le yazdı bilmiyorum. Arna bütün öteki oyunlann-
da olduğu gibi insan doğasının derinliklerine bak-
maktadır bu yapıtında da. özellikle de sevgi ve
vefa duygulannın insan ilişkilenndeki yeri, önemi,
gösterilme biçimine...
Öyküde, Kral Lear, artık yaşlandığını düşüne-
rek ülkesini üç kızı arasında pay edecektir. Kızla-
rına kendisini ne kadar sevdiklerini sorar İlk iki kı-
zı, sevgilerini beylik, basmakalıp cümlelerle dile
getirirler. En küçük kızı ise sözcüklerle açıklaya-
maz sevgisini. Kral bunun üzerine ülkesini iki kı-
zı arasında paylaştınr. Küçük kızı ise kendisini
malsız mülksüz kabul eden Burgonya dükü ile ev-
lenerek Fransa'ya gider. Ancak zamanla ülkeyi pay-
laşan iki kıza babalanna bakmak yük gelmeye baş-
lar. Dişlarlaryaşamlanndan babalannı. Zavallı yaş-
lı adam, ömriinün son döneminde türlü çileler
çektikten sonra gerçek sevgiyi, başta sözcük-
lere dökemeyen küçük kızında bulacaktır. An-
cak o bunu anlayana kadar vefasızlıklar dün-
yası bütün kahramanları yıkıma götürecektir.
Elbette yazar, o üstün yeteneğinin önüne
böylesi bir konuyu verirken, yaşamında karşı-
laştığı kim bilir ne vefasızlıkları da anımsamış-
tır. öyle ki, vefasızlıktan yola çıkan yazar, oyu-
nun ana temasını geliştirip evrense(leştirerek dün-
yanın yozlaşıp çökmesine dönüştürmüştür.
Insana özgü temel özelliklerin yok olduğu bir
dünya, insanların yaşadığı bir dünya da değil-
dirartık. Oradayaşayancanlılarabaşkatanım-
lar bulmak gerekir.
Sevgi ve dostluk gibi bireysel ilişkilerne den-
li vefalı yaklaşımlara gereksinim duyarsa, top-
lumsal örgütlenme ve hareketler de aynı oran-
da vefa ister. Tarih boyunca nice toplumsal dö-
nüşüm ve devrim hareketleri türlü vefasızlıklar
nedeniyle içten çökertilip başansız kaldılar. An-
cak insanoğlunun bir özelliği de, ne denli ba-
şansız olsa da mücadeleden vazgeçmeyişi, di-
rengen oluşudur. Bu direnç, insanoğlunu köle-
likten bugünkü dünyaya taşıdı.
Bugünün insanı hem çevresine, yaşadığımız
dünyaya, hem de insan kardeşlerine vefa borç-
lu. Okuduğumuz gazeteden yediğimiz ekmeğe,
konuştuğumuz telefondan kokladığımız çiçeğe,
hepsi emek ürünü.
Şu günlerde peş peşe satılığa çıkardığımız ül-
kemizin belkemiği dev yatınmlar, Cumhuriyet ku-
şaklannın nice özverileriyle kuruldu.
Bunca emekle yaratılan şeylerden bir anda vaz-
geçivermek...
Ne uğruna?
turgay^ fisekci.com
'Albüm' ödüllü rock yarışması
• ANKARA (AA) - Ankara'nın ilk rock
müzık ve beste yanşması 'Rock and Win\
17-18 Haziran tarihlerinde yapılacak.
Türkiye'nin dört bir yanından amatör rock
topluluklannın Ankara'da kıyasıya
yanşacağı etkinlik için 70 topluluk
başvıırdu. Yaptlan değerlendirme sonucu 32
topluluğun finallere kaldığı yanşma
sonucunda en iyi 10 beste, karma albümde
yer alacak. Piyasaya sürülecek albümde
besteleriyle yer alacak topluluklar,
profesyonel müzik dünyasına girerek
yapıtlannı tüm müzikseverlere ulaştırma
fırsatını yakalayacaklar. Ankara Saklıkent
Eglence ve Kültür Merkezi'nde yapılacak
yanşmanın seçici kurulu, Taner Öngür,
Ya\ıız Aydar, Turgut Berkes, Naim
Korudağ, Burak Demırsaran, Güven Erkin
Erkal, Ege Kayacan ve Hakan Aytun'dan
oluşuyor.
K Ü L T Ü R # Ç İ Z l K
K Â M Î L M A S A R A C I