Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2005 SALI
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALt SİRMEN
Ne Kadar Umut Gömülü
Şu Bastille Alanında?
PARİS - 29 Mayıs Pazar gecesi saat
22.00'de AB Anayasası ile ilgili halkoylaması-
nın resmi olmayan ilk sonuçları açıklandıktan
kısa bir süre sonra, Bastille Meydanı bir şenlik
alanına dönüştü.
Devrimden beri, solun simgesel alanı olan
Bastille'de solun uç partileri ve yandaşları top-
lanmışlardı; nutuklar, sevinç çığlıklarıyla karşı-
lanıyor, şarkılar, marşlar gırla gidiyor, insanlar
sevinçlerini dile getirmeye çalışıyorlar, gençler
dans ediyor, şarkı söylüyor, birbirlerine sarılı-
yor, öpüşüyorlardı.
Bir genç kız ağlıyordu, kaldırımın kıyısında.
Taze bir umudun sevinç gözyaşlarıydı bun-
lar.
Belli ki genç kız, Fransız halkının yüzde 55'
inin "hayır"ını, daha insancıl, daha adil, daha
fırsat eşitliğine açık, daha güvenli bir yaşamın
başlangıcı olarak yorumluyordu.
Çok ötelere gittim birden. 1968 Mayısı, Bd.
St. Germain üzerinde, ihtiyar bir kadın göz-
yaşlarıyla izliyordu, öğrenci ayaklanmasını.
- Bugünü de gördüm ya, dedi, artık ölsem
de gam yemem!
Umudunun düş kırıklığına dönüşmesi için
fazla yaşamasına gerek kalmayacak, 1968
baharı, aradan bir ay geçtikten sonra, doğdu-
ğu yere gömülecekti.
Acı ve düş kırıklıklarıyla nasırlaşmış, kırılgan
kalbi nasıl karşıladı acaba bu olayı?
• • •
Şu Bastille Meydanı'nda, acaba ne kadar
çok düş kırıklığı, ne kadar nafile umut gömülü-
dür?
Bu kez de öyle olacak, "hayır" ne kadar
haklı nedenlere dayanırsa dayansın, solun
kendisinden beklediği hayırı sağlayamayacak.
Evet, Fransa'da komünistler, onlann ötesin-
deki küçük grupçuklar, çevrecilerin yanı sıra
parti yönetiminin aksi yöndeki resmi kararına
karşın sosyalistlerin de yüzde 6O'ı anayasaya
"hayır" dedi.
Ama onlann yanında, yabancı düşmanlığı
asal güdüsü olan De Villiers'den Le Pen'e
kadar uzanan aşırı sağ da aynı yolda oy kul-
landı.
Hayır'ın salt aşırı liberalizme karşı başkaldır-
mış bir koalisyonun ürünü olduğunu sanmak
yanıltıcıdır.
"Hayır" halkın kendisine önerilenin karşrtı bir
"evet" doğurabilecek türdeş bir koalisyonun
ortak direnişi değil. Fransız siyasal yaşamında,
yapıcı bir güç oluşturamıyor.
Oluştursa bile, küreselleşmenin bütün dün-
yaya egemen kıldığı sınır, engel tanımaz vahşi
kapitalizmin defterini dürebilir mi?
Hatta sağı ve solu ile birlikte Fransa bir ulu-
sal birlik kursa, tek başına dünyanın gidişini
değiştirebilir mi?
Ayrıca, son oylamada bazılarının Chirac ile
Raffarin'e kızıp Avrupa'ya "hayır" dediklerini
nasıl görmezden gelebiliriz?
• • •
Fransa'da halkoylamasından çıkan sonuç,
AB'yi zorlayacak, hele hele yarın Hollanda'da
yapılacak olan oylamadan da, yabancılara,
daha doğrusu, Türk, Arap, Iranlı, Pakistanh
ayrımı yapmadan Müslümanlara karşı duyulan
ve nefret ölçüsüne varmış olan tepkinin de et-
kisiyle, aynı yönde bir sonuç çıkarsa işler da-
ha da çatallaşacak.
Ama buradan hareketle, rekabeti ve piyasa-
nın vahşi egemenliğini tartışmasız egemen kı-
lan bir düzenin değişmesini beklemek yanlış
olacaktır.
Yapılan araştırmalar, çok değişik etkenlerin
olumsuz sonuca etkili olduğunu gösteriyor.
Bunların arasında yüzde 14 ile Türkiye'nin
AB üyeliğine karşıtlığı da yer alıyor.
Ama buna bakarak, sonucun Türkiye açısın-
dan da çok kötü olduğunu düşünmek yanıltıcı
olacaktır.
Sonuç bizim için bir şeyi değiştiımeyecekti
ki zaten!
Ne yani, "evet" çıksaydı Türkiye'nin önü mü
açılacaktı?
Güldürmeyin beni!
asirmen(a cumhuriyet.com.tr
11 günlük inceleme süresi var
TCY'degözler
Sezer'eçevrildi
ANKARA(Cumhuri-
yetBürosu)- TBMM
Genel Kurulu'nda, ge-
çen hafta kabul edilen l
Haziran'da yürürlüğe gi-
recek yeni TCY'de de-
ğişiklik öngören öneri
için Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'in ka-
ran bekleniyor.
Sezer'in, kaçak Kuran
kurslan ve tankat okul-
lan başta olmak üzere
yasadışı eğıtim kurumu
açanlara verilecek hapis
cezasıru 3 yıldan l yıla
düşürerek para cezasma
dönüştürülmesinin yo-
lunu açan düzenlemenin
de yer aldığı öneri için 11
günlük inceleme süresi
bulunuyor. Ancak, Se-
zer bugün öneriyı onay-
lamazsa yaım yeni TCY,
değiştirilrneyen halıyle
;/ürürlüğe gir. cek. Se-
zer'in, özellikle yasadı-
şı eğitim kurumlanyla
ilgili getirilen düzenle-
meyi tüm aynntılanyla
incelediği belirtiliyor.
1 Nisan'da yürürlüğe
girmesi gereken TCY.
kaçakçılık suçlanna af
getirdiği ve birçok ka-
çakçılık davasının düşe-
ceği yönündeki uyanlar
üzerine 1 Haziran'aerte-
lenmişti. Hükümet, yasa
değişikliği ile TCY'nin
kaçakçılık suçlanna af
getiren genel hükümleri-
nı31 Aralık2006tarihi-
ne kadar ertelemişti.
Yeni TCY, değişik-
likler olmadan 1 Hazi-
ran'da yürürlüğe girse
bile kaçakçılık suçlan
açısmdan boşluk doğ-
mayacak, ancak basın
özgürlüğüne getirilen
kısıtlamaiar sürecek.
İktidar, tarikat okullannm kapatılmasmı engellerken kurumlarda ders vermeyi de suç saymadı
Eğitmenlere deafgetirildiİLHANTAŞCI
ANKARA- Iktidar, yasadışı eğitim
kurumlarının kapatılmasını engeller-
ken bu kurumlarda ders verenlerin
eylemini ise suç saymadı. Eğitmen-
lerin cezalanduılmayacak olması, ha-
len bu suç nedeniyle yargılananlar
açısından af sonucunu doğuracak.
Düzenleme af niteliği taşıdığından
TBMM Genel Kurulu'nda nitelikli
çoğunluk (330) aranması gerekiyor-
du. Ancak bu düzenleme basit ço-
ğunlukla yasalaştınldığı için anaya-
saya aykın olduğuna dikkat çekildi.
AKP ile CHP arasında sert tartışma-
lara neden olan ve Başbakan Recep
• Yasadışı kurum eğitmeni cezalandınlamayacak. Halen bu suçtan yargılanmalan
sürenler açısından düzenleme af sonucunu doğuracak. Ancak düzenlemenin niteliksiz
çoğunlukla yasalaştınldığı için anayasaya aykırı olduguna dikkat çekildi.
TayyipErdoğan'ın talimatı ile son da-
kikada değiştirilen düzenlemenin ya-
sadışı kurumlarda eğitmenlik yapan-
lara af yolunu açtığı ortaya çıktı. Mev-
cut Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 261.
maddesi "Kamın ve nizamlara a\ kın
olarak mektepveja dershaneaçanlar.
açılan mektep veya dershane kapanl-
makla beraber altı aydan iki seneye
kadar hapis cezasıyla cezalandınhr.
Ruhsatsız öğretmeıiük edenlerle bun-
lan istihdam eyleyenlere de aynı ceza
verilir" hükmünü içeriyordu Buna
göre, yasadışı kurumu açan, işleten
ve bu kurumda öğretmenlik yapanlar
cezalandınlıyordu.
1 Nisan'da yürürlüğe girmesi öngö-
rülen TCY'nin 263. maddesi ise şöy-
le: u
Kanuna aykın olarak eğitim ku-
rumu açanlara. bunlan çalışüranlara
ve bu kurumlarda kanuna aykın ola-
rak açıldığını bildiği halde öğretmen-
lik yapanlara altı aydan üç yıla kadar
hapis cezası verilir. Yukandaki nkra-
da gösterilen yerlerin kapatümasına
dakararverilir." 1 Haziran'da vürür-
lüğe girmesi öngörülen TCY'nin 263.
maddesinde cezalandınlacaklann kap-
samı daraltılırken af yolu da açılmış
oldu. Son dakika düzenlemesiyle "Ka-
nuna a>kınolarakeğitim kurumu açan
veya işleten kişi, üç aydan bir >ila ka-
dar hapis veya adli para cezasıyla ce-
zalandınhr" hükmü getırildı. Böyle-
lıkle, daha önceki düzenlemelerdeki,
açanlar, işletenler ve ders verenlerin
cezalandırılacağına ilışkin hüküm,
ders verenler çıkanlarak yalnızca açan-
lar ve işletenler olarak daraltıldı.
Aynca daha önceki düzenleme-
lerde yer verilen kapatma yaptınmı
da kaldınldı. Böylelikle yasadışı ta-
rikat okullannda, dershanelerde ve
benzeri eğitim kurumlannda ders
veren öğretmenlerin eylemi suç ol-
maktan çıkanldı. Bu suç için öngö-
rülen 6 aydan 3 yıla kadar hapis ce-
zası ise yeni düzenlemede düşürü-
lerek 3 aydan 1 yıla kadar hapis ce-
zası olarak düzenlendi. Yapılan bu
değişiklikle yasadışı eğitim kuru-
munda öğretmenlik yapanlann ce-
zalandırılmasının yolu kapatıldı.
Mevcut düzenlemelerdeki yasadışı
kurumda öğretmenlik suçu, yeni ya-
sada suç olmaktan çıkanldı.
Tartışmalı düzenlemeyi açıklamaya çalışan Gündüz: ODTÜ'yü, İTÜ'yü de kapatsmlar
AKPden çarpık savunma
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
yönetımi, yasadışı eğitim kurumlannın cezasını
erteleme kapsamına alan ve kapatılma
yaptınmını kaldıran düzenlemeyi üniversiteleri
suçlayarak savundu. AKP Grup Başkanvekılı
İrfan Gündüz dün parlamentoda düzenlediği
basın toplantısında, tartışmalı düzenlemenin
hukuksal temelini açıklamakta zorlandı. Ceza
yasasındaki değişikliğin militan yetiştirmeyi
hedefleyen organizasyonlara da olanak
tanıyacağına ilişkin eleştirilere karşı İrfan
Gündüz, "Eğitim kurumlan hiçbir zaman
terörist yetiştirmez. Eğer terörist yetiştiriyor diye
eğitim kurumu kapatacaksanız, o zaman Siyasal
Bilgiler Fakültesi'ni de kapatmamz lazun,
ODTÜ'yü de kapatmamz lazun, tstanbul Teknik
Üıüversitesi'ni de kapatmamz laznn. Siz
devletsiniz, suçu, suçîuyu nerede olursa olsun
bulup cezalandıracaksııuz ama.. kesinlikle bir
kurumu kaldıramazsınız. Münferit suçlular
çıktı diye topyekûn bir kurum cezalandınlamaz"
diye konuştu. Gündüz, yürürlükteki hapis
cezası korunursa özel
sürücü kurslannın ve
üniversiteye hazırlık
kurslannın kapanacağını
savunarak, hukuksal
temeli olmayan çelişkili
değerlendirmeler yaptı.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
• AKP Grup
Başkanvekili irfan
Gündüz, yasadışı
eğitime kapı
aralayan
düzenlemeyi
üniversiteleri
suçlayarak savundu.
Gündüz,
Cumhurbaşkanı 'nın
iade olasılığına
karşı, "Hiç endişe
etmeyin. aynen
geçiririz" dedi.
'Sistemin içindeler'
Değiştirilen maddenin
yasaya aykın eğitim
kurumlanyla ilgili
olduğunun, söz ettiği
kurumlann ise yasal
eğitim sisteminin
içinde bulunduğunun
ammsatılması üzerine
AKP Grup Başkanvekili
İrfan Gündüz, "Bu
düzenlemenin yasadışılığı teşvikle alakası yok.
Bu eğitim kurumlannın içinde sadece Kuran
kursu nıu var? Zaten bu maddeden verilen tek
bir ceza yok" diye konuştu. Gündüz,
a
O zaman
maddeyi neden tamamen kakürmaduuz"
sorusuna "Kaldırusa çok daha güzel olurdu
benim açımdan" yanıtmı verdi.
'Beyinlere pranga vurmaya kalkmayuı'
ESKI KARIKATUR YENİ KARIKATUR
Izzet Boysal 'ın hzı Avunduk'îan rektör Prof. Dr. Akbıyık'a destek:
Universitenin yanındayım
1926 yılında ceza yasasmda yasadışı eğitim
kurumlan için yalnız para cezası
öngörüldüğünü, 1939 yılında para cezasınm
arttınldığını belirten Gündüz, sözlerini şöyle
sürdürdü: "12 Mart muhürasından sonra hapis
cezası getirilmiş. Beyinlere pranga \iinnaya
kalkmayın. Asıl bu yasakçı manüğı yargdamak
gerekir." Gündüz, "Cıunhurbaşkanı iade ederse
düzenlemeyi yeniden MecBs gündemine
getirecek misiniz" sorusuna "Getiririz. Hiç
endişe etmeyin getiririz. Aynen de geçiririz. Önce
gerekçelerini görmemiz lazun. Ben böyle bir iade
olacağma da inanmıyorum" dedi.
RUJHATAVŞAR
BOLU - Başbakan Recep Tay-
yipErdoğan'ı protesto etmek için
mimarlık mühendislik fakültesi-
nin temel atma törenine katılma-
yan Abant Izzet Baysal Üniver-
sitesi Rektörü Prof. Dr. Vaşar Ak-
bıyıken büyük destek işa-
damıtzzet Baysal'ın kızı
Esin Avunduk'tan geldi.
Avunduk, üniversite yöne-
timinin arkasında oldu-
ğunu açıkladı.
Izzet Baysal'ın kızı Esin
Avunduk, yaptığı yazılı
açıklamada, babası Izzet
Baysal'ın ölüm yıldönüm-
lerinde yapılan anma toplantıla-
nnın ve törenlerin bugüne kadar
tüm Bolulular arasında kaynaş-
Ina ve dayanışmaya vesile oldu-
ğunu belirterek "Ancak bu yıl ne
yazık ki düşünülnıeden, danışıl-
madan yapılan bir uygulama, Bo-
lulular arasında aynşun tohunı-
lan atmış ve bu durum siyasiler
için de uygun bir ortam hazırla-
mışür" görüşünü aktardı.
Ahmet Baysal'a eleştiri
Abant Izzet Baysal Üniversite-
si ile Izzet Baysal Vakfı'mn ba-
• Abant İzzet Baysal Üniversitesi
yönetiminin arkasında olduğunu açıklayan
Avunduk, "Üniversitemizin, onu hiçbir
şekilde siyasete alet etmeyecek değerli
yönetici ve öğretim üyelerinin elinde
olduguna yürekten inanıyorum
ğımsız kurumlar olduğunu vur-
gulayan Avunduk. İzzet Baysal
Vakfı Başkanı Ahmet Baysal'ı
kimseye danışmadan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ı törene
devat ettiği için eleştirdi.
Izzet Baysal'ın üniversiteyi
çağdaş düşünceye, Atatürk dev-
rimlerine sahip çıkan. laik Cum-
huriyeti savunan bir gençlik ye-
tişmesi için kurduğunu ifade
eden İzzet Baysal'ın kızı Esin
Avunduk şunlan kaydettı:
"Onun adını taşıyan üniversi-
temizin bugüne kadar, babanun
düşünceveinançlandoğ-
rultusunda hareket etti-
ği, Atatürk ilke ve dev-
rimlerine bağh,Atatürk-
çü, laikTürkgençleriye-
tiştirdiği inancındayım.
t nhersitemizin.onu hiç-
bir şekilde siyasete alet
etmeyecek değerli yöne-
tici ve öğretim üyelerinin
elinde olduguna yürekten inaıu-
yorum. Bu nedenle tzzet Bay-
sal'm kızı ve onun fıkirlerini be-
nimsemiş biri olarak üniversite-
mizin yanında olduğumu kamu-
oyuna açıklamakta büyükyarar
göriiyorum."
AKP'NfN PLANI
İzinsiz
kurslara
ceza yok
EMİNEKAPLAN
ANKARA-AKP hükü-
metinin, Türk Ceza Yasa-
sı'nın (TCY) yasadışı eği-
tim kurumuyla ilgili mad-
desinin gerekçesınde bu
kurumlan yalnızca "okul
vt dershane" ile sınırlandır-
dığı, kurs ve benzeri eğitim
faaliyetlerini kapsam dı-
şında tuttuğu ortaya çıktı.
Yasadışı eğitim kurumu
açanlara verilecek hapis
cezasını 3 vıldan 1 yıla dü-
şürerek para cezası sının-
na indiren, bu kurumlann
kapatılmasını engelleyen
AKP hükümeti. kurslan
bu hükmün dışında tuttu.
Söz konusu maddenin ge-
rekçesinde özetle şu ta-
nımlama yapıldı:
"Kurumsal nitelikteki
bir eğitim ve öğretim faaB-
yetinin kanuna aykın ola-
rak okulveyadershaneaç-
mak veya işletmeksuretiy-
le yürütülmesi, suç olarak
tanunlanmışnr. Kurumsal
nitelikte eğitim ve öğretim
faaliyetinde bulunmak
amacına>önelikokulveya
dershane açılnıasına suç
oluşturulabUmesi için bu-
nun açılıs ve>a işletiliş ko-
şullan bakımından kanu-
na aykın olması gerekir.
Eğitim ve öğretim faaüye-
tinin kurumsalnitelikteola-
bilmesi için; bunun. bina,
malzeme ve personel alt-
yaptsı itibanyla sürektilik
arzetmesl me> dana gelen
\apilanmada beüibirprog-
ram çerçevesinde,beÛiku-
rallara uygun olarak yü-
rütühnesiveaynca aranan
koşullann varlığı halinde
isteyen herkese açık bir fa-
aByet olması gerekir.''
Bu gerekçede yasadışı
eğitim kurumlannın yal-
nızca "okul ve dershane"
ile sınu-landuılması nede-
niyle kaçak Kuran kurs-
lan başta olmak üzere bu^
na benzer eğitim faaliyet-
lerine hiç ceza verilme-
mesinin gündeme gelebi-
leceği kaydedildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Bir süredir etkili bir kampanyaya
tanık oluyoruz. Bu kampanyanın
sloganı "7 çok geç". Çocukların
yedi yaşına kadar eğitiminin öne-
mine vurgu yapan bu kampanyayı
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV)
yürütüyor.
AÇEV'in çabalarına, Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği, Tür-
kiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Eği-
tim Reformu Girişimi, Kadın Eme-
ğini Değerlendirme Vakfı, Türk
Eğitim Vakfı ve Vehbi Koç Vakfı gi-
bi sivil toplum kuruluşlan da des-
tek veriyorlar.
• • •
Henüz kız çocuklarını zorunlu
eğitime gönderme sorunu olan bir
ülkede okulöncesi eğitimin bir
kampanya ile gündeme getirilmesi
lüks sayılabilir mi?
Tabii ki değil. Hepimiz biliyoruz
ki, çocuk en temel kişiliğini oluş-
turan kültürü ve eğitimi ilkokuldan
önce alıyor.
Erken çocukluk adı verilen 0-6
yaş arası dönem, çocuğun en hızlı
geliştiği dönem. Beyin gelişiminin
üçte ikilik bölümü 0-4 yaş arasın-
da tamamlanıyor. Uzmanların be-
lirttiğine göre beynin gelişmesi,
doğumla birlikte sonuçlanmıyor.
Bu yüzden bu dönemde çocuğun
yeterli beslenmesi, gelişimi des-
tekleyen bir ortamda bulunması
hayati önem kazanıyor.
0-6 yaş döneminde çocuğun
eğitim ve destek alması, onun
sonraki yaşamının şekillenmesin-
de tayin edici bir etki yapacaktır.
Okulöncesi eğitim alan çocukların
yapılan araştınmalarda ortaya çık-
tığı gibi okula daha hazır başladık-
ları için başarılı olduklan, üniversi-
teye daha fazla gittikleri, daha
yüksek statülü işlerde çalıştıkları,
daha fazla vergi ödedikleri, top-
lumsal ve ekonomik gelişmeye
daha fazla katkıda bulundukları
'7 Çok Geç'
görülmüştür.
Bu kadar önemli bir eğitim ko-
nusunun Türkiye'deki durumu ne-
dir diye sorarsanız tablo şöyledir:
Ülkemizde 0-6 yaş grubundaki 7
milyon çocuğun ancak yüzde 11'i
okulöncesi eğitim hizmetlerinden
yararlanabiliyor. Bu yaşlardaki eği-
tim eksiği sonradan giderilemiyor.
Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleri
içinde eğitim açısından en geri ül-
kelerden birisi.
Türkiye'de okullaşma oranı yüz-
de 36. Avrupa Birliği ülkelerinde
5-6 yaş grubunda oran yüzde
100, 0-6 yaş grubunda ise yüzde
70 düzeyinde. Aradaki farkı siz
hesaplayın.
Bu rakamlardan sonra şunları
söyleyebiliriz: Ülkemizde ortalama
eğitim süresi 6 yılın altındadır. 7
milyonu aşkın insanımız okuma-
yazma bilmiyor. llköğretim çağın-
daki kızlann yüzde 10'u okula git-
miyor. Çocukların yüzde 85'i oku-
la hazır başlamıyor.
• • •
AÇEV bu saptamalan yaptıktan
sonra nitelikli ve etkili bir erken
çocukluk eğitiminin katkılarını
şöyle ifade ediyor:
Çocukların ve ülkemiz insanının
uzun vadede daha üretken, daha
yaratıcı, sorun çözmede daha yetkin
olmalarını sağlar. Dılsel, zihinsel, fi-
ziksel, sosyal ve duygusal açıdan
gelişmiş çocuklar okula hazır olur,
daha rahat uyum sağlar. Okula hazır
çocukların sınıfta kalma ve okulu
terk etme oranlan düşer, bu da eğiti-
min maliyetlerini azaltır.
AÇEV, erken eğitimin yararlarını
sıralamayı şöyle sürdürüyor: Top-
lumdaki vasıflı çalışan sayısı artar,
yükselen üretim ekonomik yarar
getirir. Toplumda suç oranlan dü-
şer. Sosyo-ekonomik ve cinsiyete
dayalı eşitsizliklerin etkisi hafifler.
Kadınların işgücüne katılımlarını,
aynca çalışma verimliliklerini arttırır.
• • •
Bu faydaları saptamak kolay da,
bu eğitimi sağlamak kolay değil.
Çünkü okulöncesi eğitimin mali-
yetleri yüksek ve bu konuda dev-
let yatırımı da ne yazık ki az. Ülke-
mizde 4-6 yaş grubundaki çocuk-
lann yüzde 11'i, 5-6 yaş grubun-
dakilerin de ancak yüzde 15'i Milli
Eğitim Bakanlığı'na veya Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Ku-
rumu'na bağlı okulöncesi kurum-
lardan faydalanabiliyorlar. Bu oran
Anadolu'da iyice düşüyor.
AÇEV işte bu gerçeklerden hare-
ketle, devleti ve toplumu harekete
geçirecek önemli bir kampanya yü-
rütüyor. Bu kampanyaya çok çeşitli
katkılar bulmak mümkün.
Kampanyayı canı gönülden
destekliyorum. Okulöncesi eğitim
için kollan hep birlikte sıvayalım.