Catalog

3 MAYIS 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Orgcneral Örnek Birgi'de • ÖDEMİŞ(AA)- Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, tzmır'in Ödemiş ilçesi Birgi beldesine gelerek, beldede bulunan Gazi Umur Bey'in kabrini ziyaret etti. Bırgi'ye eşi Sevil Örnek, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Liitfü Sancar ve eşı Feride Sancar ile helikopterle gelen Oramiral Örnek, tarihi Çakırağa Konağı ile Andaç Evi'ni ziyaret etti, Güney Deniz Saha Komutanlığı tarafından beldede yaptırılan parkı gezdi. Örnek, ilk Türk denizcisi ve denizcilerin atası olarak bilinen Gazi Umur Bey'in, Aydınoğlu Mehmet Bey Camii bahçesindeki kabrini ziyaret etti. TÜBİTAK açıklaması • SAMSUN(AA)- Ondokuz Mayıs Üniversitesı (OMÜ) Senatosu, "TÜBİTAK'la ilgilı yasa tasarısının kurumun özerk yapısının bozulmasına neden olabileceğini" bildirdi. OMÜ Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay imzasıyla OMÜ Senatosu adına yapılan açıklamada, yaşanan bilgi cağında ulusal egemenliğin temeli ye vazgeçilmez yol göstericisınin bilim olduğu belirtildi. Açıklamada, bütün ıılusların, saygınlık ve güçlerini, üzerlerine tıtredıkleri bilimsel kurumlarıyla sağladıkları kaydedıldi. Serbest bırakıldılar • İstanbul Haber Servisi-1 Mayıs'ta Taksim Meydam'nda izinsiz gösteri yapmak isterlerken gözaltına alınan 50 kişi, çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Güvenlik şube müdürlüğündeki sorgu ve diğer ışlemleri tamamlanan 45 kişi, Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi. Nöbetçi savcı tarafından sorgulanan bu kişiler, "kamu malına zarar vermek", "polise mukavemet" ile "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek" suçlarından tutuklanmaları istemiyle nöbetçi 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemede tuluksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 45 kişi, adliye çıkışında "zafer ışareti" yaptı. TGS'den konferans • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şubesi, gazetecileri iş güvencelerini sağlayan yasal düzenlemeler konusunda bilgilendirmek için "Gazetecilerin Yasal Güvenceleri" konulu bir konferans düzenleyecek. TGC Hukuk Danışmanı Avukat Fikret llkiz, yarınsaat 19.00'daTGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda vereceği konferansın ardından soruları yanıtlayacak. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve sendika, İstanbul milletvekilleriyle birlikte yasayı tartıştı TCY çelişkilerle dolu'İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Yeni Türk Ceza Yasası ile geti- rilecek kısıtlamalar karşısında basının isteğinin suç işleme öz- gürlüğü değil ifade, düşünce ve halkın haber alma özgürlüğü- nü garanti altına almak olduğu- nu söyledi. TGC ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yönetımi, Ye- ni Türk Ceza Yasası'nda yer alan basın ve ifade özgürlüğü ile ilgili maddelerin değiştirilmesi- ni tartışmak için iktidar ve mu- halefet partilerinden 14 İstanbul milletvekili ile TGC Lokali'nde bir araya geldi. Toplantının açı- lış konuşmasını yapan Erinç, yürurlükte olan Basın Yasası ve radyo ve televizyonlarla ilgili • îktidar ve muhalefet partisi milletvekilleriyle bir araya gelen TGC Başkanı Erinç, TCY'de yer alan hapis cezalarının ifade, düşünce ve halkın haber alma özgürlüğüne darbe vurduğunu belirtti. yasanın yaptırımları arasında hapis cezası olmadığını vurgu- layarak yeni TCY'de yer alan hapis cezalarının ifade, düşün- ce ve halkın haber alma özgür- lüğüne darbe vurduğunu belirt- ti. Erinç şunlan söyledi: "Biz suç işleme özgürlüğü istenıiyo- ruz. Bir gazeteci, çizer ya da fo- to muhabirininyazdığı,çizdiğiya da fotoğrafladığı haberin suç olup olmadığını bilmesi için ya- sada açıkça tanımlanmasını ve yasamaddelerindeyer alan muğ- lak noktalann düzeltilmesiniis- tiyoruz.'' Yargıtay'ın da yasanın 61 maddesıne çekinceleri olduğu ve bunu bir yazı ile Adalet Bakan- lığı'na ılettiğinın basında yer al- dığını hatırlatan Erinç, "Şu an- da AdaletBakanlığTnda yapılan çalışmalar bizinı dışımızda de- vanıediyor. Sayın Başbakan'a de- ğişikliklerin gazetecilerin istek- lerini kısnıcn karşıladıgı bilgisi verilmiş. Demek ki Adalet Ba- kanlığı bürokratlannın içlerine sinmeyen ldmi maddeler var" diye konuştu. istanbul Barosu Başkanı Ka- zun Kolcuoğlu da yeni TCY'nin aceleye getirilerek uygulamaya sokulduğunu belirterek "Bu ka- dar acele edilir ve altyapı hazır- lanmadan bir yasa uygulamaya konulmaya kalkışdırsa sağlıksız sonuçlar ortaya çıkar" dedi. Yasanın 20'ye yakın madde- sinin basınla ilgili olduğunu anımsatan CHP İstanbul Mil- letvekili Nurettin Sözen de "Ya- sanın haznianış sürecinde kata- lınıcı bir anlayış benimscnıne- di. TGC, TGS ve sivil toplum örgütlerinin fikrine başvurul- madı" dedi. İstanbul Tabip Oda- sı Başkanı Gencay Gürsoy da yeni TCY ile sarhoş halde kaza yaparak ölüme neden olan bir şo- förle, hastasını tedavi etmek için alması gereken riski alarak ölü- me neden olan bir doktora aynı cezanın verildiğıni ve bunun an- laşılmaz bir çelişki olduğunu belirtti. AKP Genel Başkan Yardım- cısı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı olarak bılı- nen Hayati Yazıcı ıse yapılan eleştırilen, "toplanlının gün- demden sapünlması" olarak de- ğerlendirdi. Konuşmalann ar- dından aralannda Mehmet Sek- men, ÜnalKacır, NimetÇubuk- çu, Bülent Tanla, Halil Akyüz, Halide Incekara'nın da bulun- duğu 14 milletvekili ile TGS Genel Başkanı Ercantpekçi, İs- tanbul Tabıp Odası Başkanı Gen- cay Gürsoy, Çağdaş Gazeteciler Derneğı temsilcisi lsmail Say- maz, Adalet Komisyonu üyesi Bekir Bozdağ ve TGC temsil- cilerinin katıldığı toplantı basına kapalı olarak devam etti. ARINÇ'IN BASIN DEĞERLENDÎRMESİ kapsamı çokgenişledV • Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Bülent Annç, basının özgürlüğü kullanırken hassas davranması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-TBMM Başkanı Bülent Annç, basın özgürlüğünün ni- tehği ve kapsamının çok genişlediğini be- lirterek "Basının bu öz- gürlüğü kullanırken hassasiyet göstermesi- ni" istedi. Annç, 3 Mayıs Dün- ya Basın Özgürlüğü Gü- nü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Basının bil- gi çağının akıllara dur- gunluk veren gelişmele- rinden yararlanarak gör- sel ve işitsel alanlara ya- yıldığını kaydeden Annç, bilgısayartekno- lojisinin de katkısıyla artık, yığınlan her ba- kımdan etkileyici bir araç durumuna geldiği- ni söyledi. Annç, bası- na yönelik beklentisini şöyle aktardı: "Bu gelişmeye para- lel olarak da basm öz- gürlüğünün niteliği ve kapsamı çok geniş bo- yutlara ulaşmıştu*. Ba- sının bu özgürlüğunü kullanırken bir anlam- da kamu görevi yaptı- ğının bilinci içerisinde olup çahşma alanlan ve basm ilkeleri konusun- da göstereceği hassasi- yet, basınıını/ın gücüne güç katacak, saygınlı- ğını arttıracaktır. Ülke yönetimiyle milletimiz arasında çok önenıli bir köprü görevi gören ba- sınımız, detnokrasinin ve Cumhuriyetimizin kökleşmesinde çok önenıli bir yere sahiptir. Türkbasııu,tarihin her döneminde vatandaş- ların gözü, kulağı, sesi olma ve kamuoyunun haber alma hakkına katkıda bulunma göre- vini ilkeh', tarafsız, so- rumlu basın anlayışı içinde başanyla yerine getirnıiştir." Annç, basın mensup- lannın çahşma şartla- rının iyileştirilmesinin, çalışanlann haklarının AB standartlarına ka- vuşturulmasının bası- na daha da güç kazan- dıracağını ifade etti. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART TBMM Başkanı Annç "Ben Meclisim... İstediğim her şeyi yapabilirinı. İstersem Anayasa Mahkemesi'ni bile kaldırabilirim" dedi. AUAYASA MAHKEMESI HAKKINDA KÖTÜ BİR NtYET BESLEMİYORUM. ŞEYİNİ ŞEY ETTİÖİMÎN Ö/VZETECİSt SÖZLERİMt YANLIŞ YANSITAMŞ !.. [email protected] Kurultay sürecinde parti içindeki karşıt gruplar birbirlerini suçlamaya başladı CHP'de naylon üye kavgası HAKANDtRİK İZMİR - Kurultay sürecinın başladığı CHP'de "naylon üye" tartışması da alevlendi. Partı ıçın- deki karşıt gruplar, CHP Genel Merkezi'nde son şeklı verilen ve 9 Mayıs'ta askıya çıkacak liste- lcnn "yığma üyelerle" dolu ol- duğunu öne sürüyor. CHP İzmir'ın atamayla gelen il başkanı Ekrem Bulgun, selefı AlaattinYüksel'ın Izmır il başkan- • CHP Izmir îl Başkanı Ekrem Bulgun, selefi Alaattin Yüksel'in 6 bin üye kaydettiğini iddia etti. Yüksel ise "Keşke bu kadar üye kazandırmış olsaydım. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış" dedi. lığı aracıhğıyla 6 bin üye kaydet- tiğini ıddıa etti. Bu suçlamayı, es- ki yönetımde de yer alan kendi yö- netim kurulu üyelerine dayandı- rarak yaptığını dile getiren Bul- gun, "Eski yönetici arkadaşlar herhaldeyalan söylemiyor. Bu ka- yıtlara genel merkezde itibar edil- mediğini sanıyorum. Esas kütük- ler geldiğinde ne olduğu anlaşüa- cak" dedi. Yüksel ise suçlamaları reddet- ti. Geçen hafta, ıl başkanlığının bilgisayarındaki üye listesınin MYK. üyesı Sedat Uzunbaytara- fından ahndığını öne süren Yük- sel şunlan söyledi: "Keşke bu kadar üye kazan- dırmış olsaydım, sevinirdim. İl- den giden üye sayısı 380'dir. On- lar da parriye büyük katkı sağla- yacakkişilerdir. Yavuz hırsızev sa- hibini basünrmış. Yığma üye yap- nklannı herkes biliyor. Kendi ya- pacaklan işe küıfhazuiıyorlar. Bu süreç sonunda, parti içinde deği- şim isteyenler kazanacakur." CHP HEYETİINCELEMELERİNI SÜRDÜRÜYOR 'GAP yeniden programlanmalı' ADNANAVUKA MARDİN - CHP Grup Başkanvekili ve istanbul Milletvekili Ali Topuz, Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) yeniden dizayn edilmesini ve programlanmasını istediklerini söyledi. Şanlıurfa ve Nusaybm'den sonra Mardin'de incelemelerde bulunan Topuz başkanhğındaki 11 kişilik milletvekili heyetı, Mardin Vali Vekili Ali Candan'ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Valilikten aynlırken basın mensuplarının geziyle ilgili sorulannı yanıtlayan Topuz, 9 ilin kalkınmasına yönelik projenin ne aşamada olduğunu görmek ve vatandaşlann isteklerini dinlemek için bölgeye geldiklerini bildirdi. Bu çerçevede, Nusaybin'de mayınlı bölge ile ilgili yetkilılerden bilgi aldıklannı ifade eden Topuz şöyle konuştu: "Bir süre sonra bu arazilerin tanma açıbnası söz konusu. Ne şekilde yapılması gerektiği konusunda vatandaşuı düşüncelerini aldık. Bu bölgede oluşan her türlü ekonomik faaliyette bu bölgenin insanına öncelik tanmmasını istiyoruz. Güneydoğu Anadolu Projesi'nin yeniden dizayn edilmesini ve programlanmasını istiyoruz. Aynı çerçevede mayınh sahanın da bölge halkı adına değerlendirilmesi gerekir. Hükümetin bu konuda bizden gelecek önerilere ilgi göstereceğuıe inanıyorum." AKP'nin başarılı olmadığını, aradan 3 yıl geçmesine rağmen Güneydoğu'ya yansıyan bir şey olmadığını ifade eden Topuz, "Dünya Bankası'na, IMF'ye, Amerika'ya umut bağlanmaz. Bölgede banşın, huzurun geri dönnıüş olduğunu tespit ettik. Devletin bu konuda daha hassas olması gerekir" diye konuştu. 'ÖMER DÎNÇER'ÎN SUÇU DEVAM EDlYOR' İntihalli kitabm 22 sayfasmdan almtı FIRAT KOZOK ANKARA - Başbakanlık Müsteşarı ÖmerDinçer'in, 2003'te piyasaya çıkardığı "tşletme Yönetimine Giriş" adlı kitabında, Prof. Dr. Tamer Koçel'in kitabından intihaller yaparak 1996'da yazdığı kitabın 22 sayfasından alıntılar yaptığı ve kaynakça bölümünde intihalli kitaba atıfta bulunduğu ortaya çıktı Dinçer'in, Yrd. Doç. Dr. Yahya Fidan ile birlikte 1996 yılında yazdığı "Işletnıe Yönetimi" adlı kitaptan toplam 22 sayfanın çeşıtli bölümlerinın 2003 'te yayımlanan "tşletme Yönetimine Giriş" adlı kitapta kullanıldığı ortaya çıktı. Dinçer'in kitaptan bölümlere yer vermesı, kaynakça bölümünde de eski kitaba atıfta bulunması, intihal tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Bu durumda Müsteşar Dinçer'in zamanaşımından da yararlanamayacağına işaret edildi. Hukukçu Prof. Dr. Ünal Tekinalp, "Kitap piyasadan kalksa bile ortadan kalkmış olmuyor, mekân değiştiriyor. Kitap her yapılan aüfla, referansla yeniden canlaıuyor" görüşünü dile getirirken, Prof. Dr. Semih Gemalmaz, "İntihalde zamanaşnııı olmaz" dedi. Prof. Dr. ÜUcü Azrak pıyasada kitabın bulunması, kıtaplıklarda tutulması ya da başka bir kitapta söz konusu kitaba atıfta bulunulmasının zamanaşımını ortadan kaldıracağını vurguladı. Azrak, "YÖK'ün kendiliğinden de bu işe el koyması gerekir. Örneğin Tamer Koçel YÖK'e başvursa, YÖK'ün bir karar vermesi lazım; o karar da zamanaşımının söz konusu olnıayacağı yönündeki bir karardır" diye konuştu. POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA 1 Mayıs'ın Ardından... Içimde tuhaf bir coşku... 0 buzgülü etekleriyle ni- san ayı bitti, pelınler ve mandalinalar arasında Odis- seus Elitis'in küçük yeşil denizi ilkyazı sımsıkı ku- cakladı... Ürkekliğin soluklandığı kıyılar, mavi koylarda başlayan hareketlilik, erik ve çağla ağaçlarının ilk meyvesıni vermesi, çocukların akşamüstü saatlerin- deki sevinci sizin de içinizi ısıtmıyor mu? 1 Mayıs'ta meydanları dolduran on binler, Kadı- köy'deiOObiniaşantopluluk, Izmir'deveAnkara'da coşku belki yarınların barış ve kardeşlik dolu fotoğ- rafını yansıtıyor topluma... HADEP'lilerin 1 Mayıs'ı "Öcalan Şov"a çevirmek istemeleri, Izmir'de "Dişe diş, kana kan... intikam, intikam" diye bağırmalarına karşın, emekçilerin, öğrencilerin, aydınların, sanatçıların meydanlar- da bir sevgi ırmağı oluşturmaları belkı de ıçimde- ki tuhaf coşkunun nedeni... önce aklıma bir şiir gelıyor: "Çocukluğum yeniden doğuyor Işığın ellennde aralıksız adını bilmiyorum ben ama o ışıktı bana ad veren" 2 Mayıs sabahı 1 Mayıs'a ilişkin haberleri okudu- ğumda, Kürt milliyetçilerinin "Kana kan intikam" çığhklarını duyar gibi oluyorum yeniden... Bu slogan bana hıç yabancı değil... Ülkücülerin sloganı! Faşızan milliyetçilikle nereye varılır? Ayrılıkçı etnik milliyetçiliğe destek veren iç ve dış güçlerin amacı nedir? 2 Mayıs sabahı gazetelerin sayfalarında gezinirken TBMM Başkanı Bülent Arınç'ınCNN'deNurBatur ve Fikret Bila'ya söyledıklerine bakıyorum... Anayasa Mahkemesi Başkanı'na neden bu den- li tepkili Arınç? • •• Türkiye Cumhuriyeti'nin TBMM Başkanı "kara- çarşaflı" kadınları önemsiyor!... Arınç, Anadolu'da kadınların büyük bölümünün "karaçarşaf" giydiğini öne sürüp ekliyor: "Bu giyim tarzı kadınların bireysel tercihidir, onla- rı aşağılayamam..." Oysa Türkiye'de kadın kendi isteğiyle değil, zorla örtünüyor... Kadınları aşağılayanlar onlara o giyim-kuşam tar- zını yakıştıranlar!... Içimdeki o tuhaf coşku birden kayboluyor... Işte tam bu sırada Şükran'ın (Soner) 1 Mayıs iz- lenimlerini okurken kaybolan tuhaf coşkuyu yeniden yakalıyorum ıçimde... Şükran 1967 yılından beri Istanbul'dakı tüm 1 Ma- yıs'ları ızlemiş... Toplumsal gelışmelerin dönemeçlerinden yola çı- kan Şükran Soner şöyle diyor: "2005 1 Mayıs'ı son 27yılın en görkemli alanıy- dı..." 2 Mayıs sabahı kendi kendime sordum: "Neden son 27 yılın en görkemli kutlamasıydı 1 Mayıs?" Insanlar renk renk giysiler içindeydi... Çatışmasız 1 Mayıs için özen gösterilmişti... Pekı.. kimi sol topluluklardaki derinlere kök sa- lan öfke ve kin niyeydi? Ne demekti HADEP'lilerin attıkları o slogan? Tüm bunlara karşı 100 bini aşkın kişi Kadıköy'dey- di? Bilmem.. belkide Meclis dışında bir muhalefet olu- şuyordu yavaş yavaş... Karaçarşaflı kadınların "Meclis'e girebilme özgür- lüğünün" savunulduğu Türkiye'de Anayasa Mah- kemesi'nın kaldırılması istenirken 1 Mayıs'ı kutladık... Kafamda TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Nur Ba- tur ve Fikret Bila'nın sorularına verdiği yanıtlar... Bülent Arınç laik demokratik devlete ne denli bağlı, kadın hakları konusunda ne düşünüyor? Nur Batur'un Arınç'ayönelttiğı soru hâlâ kafamda? "Sayın Arınç laik demokratik devletten yana mısı- nız? Gönlünüzde Islama dayanan birdevlet varmı?" • •• Her şeye karşın ıçimde bir tuhaf coşku var... Toplumun bellı kesimlerinde sol adına "goşist" dalgalanmalar öfkeyi, kini, nefreti, intikamı yaysa da ben Odisseus Elitis'in küçük yeşil denizinin kı- yılarında sevginin örüldüğü kanısındayım... Pelınler ve mandalinalar arasında mavınin sonsuz özgürlüğünde yaşamı kucaklamaktan yanayım şair VVesiskop gıbi: "Söyle arkadaş gök mavi mi? Mavidır örsteki çelik bak Arkadaş! Söyle arkadaş var mı baharyeli Dışarda ağaçlar sakat Yeşil toz altında. Söyle arkadaş, çiçekaçacakmı gelincik yakında Geç kahrsam arkadaş soğuya- cak Demir tavında." hikmet.cetinkayafrr cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 HİKMET CETINKAYA GULUN OLUM YÜZYILI "Gulun oluım yuzyılıydı, arduvaz tahtalarına yazılan bir ısım Rusya'dan Ispanya'ya gıdıyor, Ar|antın'de Borges'le buluşturuyordu Nehırlerın ve denı/lerın kumunda, asırlık ağaçlarm kalın govdelerınde bir küdının ruhu dolaşıyordu Günizi Yayıncılık Te!: 0 212 512 11 72