17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA + CUMHURİYET 28 MAYIS 2005 CUMARTESİ HABERLER PARİS - Fransa'da AB Anayasası oylamasına bir giin kala, yapılan araştırmaiarda 'hayır' oylan, muntazam biçim- de yükselirken, bir yan- dan Cumhurbaşkanı Chirac'ın, öte taraftan Sosyalist Parti yönetîci- lerinin ağırlıklarını 'eı/ef'ten yana koymaları, ofası bir ret sonucunu deği ştirecek gi- bi görünmüyor. Hatta bunun tam tersinin oldu- ğu da söylenebilir. Çünkü Chi- rac'ın perşembe gecesi Fransız halkına seslenişinden sonra, yüz- de 55'te olan olası hayır oylarının 2 puan daha arttığı, cuma günü yapılan araştırmaiarda ortaya çıktı. Olaylann gelişmesini ve bun- dan sonra Fransız siyasetinde meydana gelecek olan değişik- liklerı iyi anlayabilmek için, her şeyden önce, yeni A B Anayasa- sı'nın, Fransız seçmeninin Avru- pa'dan büyük beklentilerinı kar- şılayıp karşılayamadığına baka- lım. Enis Coşkun, 27 Mayıs günkü Cumhuriyet'te çıkan yazısında, bu beklentileri, AB'nin barıştan yana olması, savaşlara ve milita- rizme karşı politikalan kalıcılaştır- ması, sosyal haklan geliştırip yer- leştirmesi, çalışma koşullannı iyi- leştirirken emekçilerin sosyal gü- vencelerini geliştirmesi, ekono- mik kalkınmayı arttınrken refahın paylaşılmasını yaygınlaştırması, nihayet demokrasiyi tüm kurum ve kurallanyla kökleştirmesi ola- rak özetliyordu. ••• Acaba yeni anayasa, bu bek- lentilere yanıt getiriyor rnu? Yeni anayasanın savunma ve güvenlikle ilgili maddeleri (I - 40, 41, III - 211, 12, 12) Sosyalist Henri Emanuelli'nin deyişiyle Avrupa Ordusu'nu ve dolayısıyla güvenliğini NATO'ya endeksle- mektedir. "Bu durumda" diyor DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN AB Düzeni Barış, Refah, Özgüplük Getiriyor mu? Emanuelli, "AB'ye bir dışişleri bakanı seçmenin ne yararı ola- cakki?" Gerçekten, AB'nin ABD hege- monyası karşısında bir barış odağı ve barajı oluşturabilmesi, bu anayasa ıle biraz güç görünü- yor. Tabii buna AB ülkelerinin gerçekten bir ortak dış politika oluşturma ve bunun gereğini ye- rine getirip bedelini ödeme konu- sundaki isteksizliklerini de ekle- yebiliriz. Yeni anayasanın ekonomik ya- pıyla ilgili 1 - 3. maddelerine bak- tığımız zaman, sosyal piyasa ekonomisinden söz edildigini gö- rüyoruz. Buradaki "sosyal piyasa eko- nomisi" deyımi, bir anlamda, ka- pitalist dünyanın bugünkü yapı- sında, hâlâ sosyal devletin kalın- tılannı arayanlan yatıştırmak için yapıştırılmış bir etiket niteliğini taşıyor. Nitekim, Sosyalist Parti'nin 'hayır'olar cephesinde yer alan Henri Emanuelli, bu konuda şun- lan söylüyor: "Yeni anayasa, aslında reka- bete öncelik tanıyor. Bu durvm- da 'sosyal piyasa ekonomisi' sosyal ekonomi ile piyasa eko- nomisi arasında denge oluştu- ran bir sistemi öngörmüyor. As- lında Federal Almanya'da savaş sonrasında, munafazakâr Alman yönetimlerinın ortaya attığı ve iki temel direk, yani moneter bir politika ile rekabet politikası üze- rine oturtulmuş bir ekonomi söz konusudur, bunun en candan savunuculannın da muhafazakâr ekonomistler olmasında şaşıla- cak bir yön yoktur." • • • Kısacası, soldaki seç- men, emekçiler, ne kalıcı bir barışın güvencesini, ne sosyal politikaların gelişmesine elveren bir ortamı görebiliyorlar bu anayasada. Piyasa ekonomisi ve rekabet kavramlannın sık sık dile getirildiği anayasada, sosyal hak- ları, kamu hizmetlerinı gelıştirıci değil, kısıtlayıcı işaretler bulanla- rın, 21. yüzyılda ekonomik ve sosyal yapısıyla geniş halk kitlele- rini, 20. yüzyıhn ikinci yansından daha da geri götürecek bir metne 'evet' demelerini beklemek biraz haksızlık olmaz mıydı? Geniş kitlelerin sosyal haklannı ve güvencelerini, etkinlik ve reka- bet adına kısan bir düzenin de- mokrasiyi tüm kurum ve kuralla- nyla geliştireceğini söylemek, cid- diyetle ne kadar bağdaşır dersi- niz? Avrupa Anayasası geniş kar- maşık bir metin; iki yazı içinde özetlemeye çalıştığımız bu yanlan bile, sağdaki bağımsızlıkçılar ka- dar, hatta onlardan da çok, sol- daki seçmenin de buna neden karşı çıktıkian konusunda ufak da olsa bir ipucu vermeye yarar sa- nınm. Görüldüğü gibi, konu Türkı- ye'nin adaylığından çok daha de- ğişik yönleri içeriyor. Ama Fransa'nın sağı gibi solu da bu kampanyada bir tek nokta- da fikir birliği içinde. 0 da ne olur- sa olsun, Türkiye'ye 'hayır' de- mek. Anayasaya karşı çıkanlar ile olumlu oy vereceğini açıklayanlar arasında da bu konuda farklı bir görüş yok. Türkiye'ye karşı insaflı davran- mak isteyenler azınlıktalar ve çıl- gın çığlıklar karşısında sesleri git- tikçe daha da zayıf çıkar durum- da. asirmen@ cumhuriyetcom.tr Başbakan Erdoğan, kaçak Kııran kursu diye bir ifadenin olamayacağını savundu 'CHP mızmız çocukgibi'Haber Merkezi - Kazakıstan zıyaretınden dönen Başbakan RecepTayyip Erdoğan, "ka- çak Kuran kurslanna verüen cezalarda ya- pılan indirimi" savundu. Atatürk Havalımanı'nda geziye ilişkin de- ğerlendırmelerde bulunan Erdoğan, TCY'de kanuna aykın eğitım kurumu açanlara ven- len cezalarde indırımı öngören AKP düzen- lemesıne ılışkin sorulan yanıtladı. CHP Ge- nel Başkanı DenizBaYkaTın açıklamalarınjn anımsatılması üzenne Erdoğan, "Birdefa,şu ifadeçokçirkin birifade..."Kaçak Kuran kur- su ' diye bir ifade olmaz. Vanlış bir şey. Bir de- fa, kanunun ruhuna aylan. Kuran öğrenilir. Kuran'ı öğrenmede kimse suç ifadesi kullan- maz. Bu millet Müslümandır ve Müsliiman olan bu millet, kendi kitabı Kuran'ı da rabat- lıkla öğrenebiBr" yanıtıru verdi. Erdoğan, Kazakistan'da yaptığı açıklama- da ise CHP'yle vanlan mutabakatı değer- lendırirken "Şimdi orada ortaya enteresan birşeyçıkıyor, nedir? Burada daha önce mu- tabakat sağlamışsın. ilk adınıda müşterek ha- reket etmişsin, ama ikincisüıde 'ben yokum" deyip, çekip. bazen olur ya mızmız çocuklar gibL. Böyle bir şeyle ortaya çıkümaz. bunlar yanlış şeyler. Bunlan aşmamız lazrnı" dedı SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Yargıtay Hukuk Daırelerı Ge- nel Kurulu'nun oybirliğiyle verdi- ğı kararla Eğıtım-Sen kapatıla- cak. Bunu aslında hepimiz bili- ypruz. Hürrıyet gazetesi yazarı Ozdemir Ince'nın de bildiğini sanıyomm. Çünkü karardan iki gün önce "anadılde öğrenim"'\n savunulmasının bir aymazlık o\- duğunu belırten bir değerlendir- me yazısı yazmıştı. O yazıda be- nım de yazdıklarıma gönderme olduğu için o yazının bazı bö- lümlerını buraya aktarmak ve In- ce'ye bazı sorular sormak ıstıyo- rum. • • • özdemir Ince'nin Hürriyet ga- zetesınde yazdığı yazıdan bazı bölümleri alıyorum: "Oral Çalışlar soruyor: Avru- palılar bızı almayacaklar düşün- cesı özellıkle AB karşıtı çevreler- de çok yaygın bir fikir. Belkı de onlar haklılar. Ancak, kendinızi AB ülkelennin yönetıcileri yerine koyun ve 'anadılde öğrenımV sa- vunan bir öğretmen örgütünü cezalandıran bir ülkeyı, sız AB knteıierine uyan bir ülke olarak kabui eder mısinız?" • • • "Bu soruyu hemen yanıtlaya- yım: 'Anadilde öğretim 1 Türki- ye'ye uygulanan Kopenhag Kri- terleri arasında yer almıyor. Anımsadığım kadanyla, Kopen- Anadilde 'Öğrenim' ve Avrupa hag Kriterleri, Türkiye'de anadıl- lerin özgürce öğrenilmesmm önündeki yasal engellehn kaldı- rılmasını istiyordu. Bu engeller yasal olarak kaldmldığı için AB, Türkiye'nin Kopenhag Kriterle- ri'ni yerine getirdiğini kabul ettı. Avrupa Birliği ülkelerinde anadil- de öğrenim yapılıyor mu? Bu sorulan yanıtlayalım: 'Anadilde öğrenim': Anaokulundan ıtıba- ren ılk, orta ve yükseköğrenım- de bütün disiplinlerin (derslerin) anadiide yapılması. "Bunun anlamı şu: Devletin resmı dılı dışında bir başka dilın (anadilin) eğitim-öğrenım dıli olarak kullanılması. O devlet Türkıye Cumhuriyetı ıse bu du- rum anayasaya aykırıdır..." • •• "Ömeğin ben, anadılde öğre- nimin 1 , AB kriterleri arasında yer alan bir demokratık hak olmadı- ğını; AB'nin, demokratık hak olarak, anadilin özgürce öğrenil- mesı için gerekenin yapılmasını ıstedığinı savunuyorum. Buyur- sunlar, aksını kanıtlasınlan"' özdemir Ince'nın söyledıklerı bunlar. "Anadilin özgürce öğre- nilmesi"r\\n AB tarafından bir hak olarak görüldüğünü belirti- yor. Evet tam da sorun bu nok- tada. Eğitım-Sen "anadilde öğ- renim" dıyor, eğrtim ya da öğ- retim demıyor. Genel Başkan Afaaddin Dinçer, Almanya'da ve bırçok Avrupa ülkesinde ol- duğu gibi, devletin; öğrencilerin kendı anadıllerini öğrenmesını sağlamakla yükümlü olduğunu vurgulamak için "öğrenim" keli- mesını tercıh ettıklennı belırtiyor. • • • Almanya'da bir sınıfta ya da bir okulda belli sayıda öğrenci ya da onun yerine velisi "ana- dili"ni öğrenmek için başvur- duğunda devlet o okula o dilin bir öğretmenini atıyor ve ço- cuklann anadillerini öğrenme- sini üstleniyor. Bazı eyaletlerde bu seçmelı bir ders şeklınde, ba- zılarında ıse tamamen ısteğe bağlı olarak yürütülüyor. Bu amaçla Türkiye'den çok sayıda Türkçe öğretmeni Alman okulla- nnda öğretmenlik yapmak üzere gönderıliyor. Üstelık bu eğitimı verenler devlet memuru statüsü altında bu görevi yerine getirı- yorlar. Türkiye'nin kabul ettığı ve altı- na imza attığı "öğrenim hakkı" da bu anlama gelıyor. Eğitim- Sen bu hakkı savunduğunda he- nüz AB ıle ilgili Uyum Yasası söz konusu değildi. Eğitim-Sen tam da Almanya'dakı bu örneğı ve benzer ömeklen savunmak için bu düşünceyi gündeme getirdi- ğini defalarca ifade etti. Yine Almanlar bu sıstemı sa- vunurken bir çocuğun anadılınde okuma yazma öğrenmesının o çocuğun gelışımınde hayatı önemde bir etkı yaptığına dikkat çekıyoıiar. • • • özdemir Ince, böyle bir hakkı savunuyor mu? Türkiye'de Türk- çe dışında anadıllerini öğrenmek ıçın başvuranlann, bu ısteklennin devlet tarafından karşılanmasını doğru görüyor mu, gereklı görü- yor mu? Ayrıca, "anadılde eği- tim"\ değıl "öğrenım"\ savundu- ğu ıçın Eğitım- Sen'ın kapatılma- sını nasıl karşılıyor? Bunları da merak edıyorum. Tekrar edıyorum, dığer ülkelen aynntılı bılmıyorum, ancak eya- letlere göre bazı biçımsel farklı- lıklar olsa da, Almanya'da Türk çocukları "anadıllerı"n\ Alman hükümetinın sağladığı olanaklar- la öğrenme hakkına sahıpler. Devlet eğitım kurumlan içinde bu görevi yerine getırmeye devam edıyor. Bütün bu tartışmalann ötesin- de özdemir Ince, Eğıtım-Sen'ın kapatılması için ne düşünüyor, doğrusu merak ediyorum. BASARI MAXIMUM KART İLE TAM 12'DEN VURUNSiemens cep tetefonlan Maximum Kart'a özei 12 taksit avantajı ile tüm Başan bayilerinde TAKSIT SK65 www.basar1.com.tr M65 SİEMENS SartMıOramar toMmm imn «üresHce b*m onanm gûv«ıe»slnd«»r Karm>anya31 M«y» 2005 artıln» kad» ga^rtl n MokMl ı m M r matamum .maximum.com.tr 444 02 02 Kayıplar için yürüyüş • DhARBAKlR (Cıımbııriyet Burosu) - Diyarbakır Barosu, Kayıplar Haftası nedeniyle 850 kayıp için sessız yürü^ş gerçekleştırdi. Diyarbakır Barosu'na kayıtlı avoıkatlarla birhkte DEHAP Dıyarbakır tl Başkanı Mesut Beştaş, Insan Haklan Derneğı (ÎHD) Şube Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Baro Başkan Yarduncısı Tahir Elçı, Eğitim-Sen Şube Başkanı thsan Babaoğlu, Herkes İçin Adalet Projesı Koordinatörü Cihan Aydın ve birçok sivıl toplum kuruluşunun temsılcısı de yürüdü. Yol boyunca yurttaşlara "Kayıplar Bulunsun" başlıklı broşürler dağıtıldı. Doğan tehdrt ediliyordu • MERSLN (Cumhuriyet) - Mersin'in Sılifke ilçesine bağlı Atakent Belediyesi'nin DYP'li Başkanı Fevzi Doğan'ın bombalı salduı sonucu öldürülmesiyle ılgılı soruşturma sürüyor. Doğan'ın tehdit telefonlan aldığını belırten emnıyet yetkılıleri, cinayetin turizm beldesı olan Atakent'e yerleşmek isteyen arazi mafyası tarafindan ışlendiğı olasılığı üzennde duruyor. Doğan, dün toprağa verildi. Hâkimm rüşvet davası • ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - Eski Hâkim Selami Bereket'in rüşvet almak, Yargıtay 5. Ceza Dairesi Başkanı Hayrettin Ce\'herpğlu'nun oğlu ŞükrüÖrnür Cevheroğlu'nun rüşvete aracıl±, işadamı Yusuf Bayrak'ın da rüşvet vermek suçundan yargılandıklan davada, sanıklar suçlamalan reddettiler. Yargıtay 5. Ceza Dau"esı'ndeki duruşmaya, sanıklar ve aMikatlan katıldı. Sanık işadamı Bayrak, rüşvet denilen paranın avukatlık ücreti olduğunu savundu. VakıfBank a özel 9 taksitTvk adsmeds %2 taksitts %t VakifPır» avsntsıtylfl OSMANBEY(MERKEZTOPTAN):Samanyolu ISOsmanbey Te!:(02)2) 225 62 00 Faks: (0212) 233 30 50SUADİYE: (0216) 369 00 49 PENDİK OUTLET: (0216) 473 52 55 İKİTELLİ OUTLET: (0212) 549 40 56 İZMİT OUTLET CENTER: (0262) 335 57 3 5 KONYA Ml TEPE REAL: (0332) 265 19 80 KONYA MASERA: (0332) 24! 61 15 ÇORLU ORION: (0282) 673 26 64 ERZURUM: (0442) 233 22 23 ZONGULDAK: (0372) 252 17 98 SİİRT: (0484) 224 00 43 ELAZIĞ: (0424) 238 99 00 - 10 hat BATMAN: (0488) 213 38 07 MARDİN: (0422) 324 99 31 ISPARTA: (0246) 218 41 42 MOSKOVA: ARKADIA +7(095) 775 30 24 ^KDZ EREĞLİ: (0372) 323 79 61 JJK.AYDIN ALL ALîŞVtRîŞ VEŞKEZ'1 : (0256) 521 23 93
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear