Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 MAYIS 2005 PAZARTESİ»AZAF CUMHURİYET SAYFA
17
Sonucun
sonucu
Kütahya Gediz'de mey-
dana gelen ve 18 çalışanı
yutan grizu faciası üzerine
Maden Mühendisleri rapcır
hazırlamış. Sonuç:
"Geçtiğimiz 20 ayda, sa -
deceAşkale, Ermenek, KL -
re, Iskilip ve Gediz'de mey-
dana gelen kazalarda 5
çalışan yaşamını kaybet
miştir."
Bir sonuç daha:
"Karaman Ermenek'tet
yeraltı kömür ocağında 1
ay önce meydana gele
grizu patlamasında 10 ma-
den işçisiyaşamını yitirmiş
tir. Rödövans (klralama) ıh
özel bir firmaya işlettihleı
ocakta, Gediz ocağında Oı
duğu gibi zorlu üretim ko
şulları ve yüksek grizu ris
ki bulunmaktayken, b
ocakta deneyimsiz ve eğı
timsiz teknik eleman ve iş
çilerson derece düşük üc
retlerle istihdam edilmiş
lerdir. Deneyimsiz ve eğitim
siz personel istihdamı ha
talı işletmecilikyapılmasım
neden olmuş, kaza kaçınu
maz hale gelmiştir."
Sonucun sonucu:
"Bu kazaların olduğu iş-
letmelerde özelleştirme ça-
lışmalarının ya tamamlan-
mış ya da devam etmekte
olduğu görülmektedir. BL
durum, madencilik sektö-
ründe özelleştirme politi-
kaları ile iş kazaları arasın-
da doğrudan bir ilişki ol-
duğuna işaret etmektedir.'
IŞIK KANSÜ
Uluslararası fuarHaberi, Reuters ajansı Buenos
Aires'ten geçmiş:
Arjantin, insanlara dış borç-
lanmanın tehlikelerini öğretmek
için "Dış Borç Müzesi" açmış.
Müze, başta öğrenciler olmak
üzere herkese açıkmış. Bir kö-
şede kurulan "pembe" oyuncak
bir mutfak, IMF'nin tariflerini
temsil ediyormuş. Müzenin ta-
sarımcısı Eduardo Lopez,
"Oyuncak bir mutfak tercih et-
tik. Çünkü, herzaman o kadar
saftık ki, dışarıdan gelecek mu-
cize tariflerineinandık... Bakın,
buzdolabını ve ocağı açıyoruz,
ancak içlerinde birşeyyok" de-
miş.
Haberi sırıtık yüzle dostumu-
za aktarırken "Biz böyle biryer
açmaya kalksak, değil müze,
uluslararası fuar alanı olur" de-
dik.
"Olsun, çok şanslıyız" dedi,
"Bizim, sosyal liberal sentezci-
miz, tenis raketli vatan kurtarı-
cımız, civanmertekonomidüzel-
ticimiz, nar tanemiz, nur tane-
miz, övüncümüz, al yanaklımız,
selvi boylumuz, biricik Dervişi-
miz var. Gönderiverir, Birleşmiş
Milletler Kalkınma Progra-
mı'ndan (UNDP) üç beş milyon
dolar, açarız mis gibi fuarımızı"
dedi. Hatta dakikasında ad bile
buldufuara: "Geleneksel borç yi-
yen cepten yesin, yiğidim seni
kamçılasın uluslararası fuarı..."
GaraoğlanMesleğini ciddiye alarak, hem de hiç so-
murtmadan, hep gülerek yapan gazeteci
Sezai Bayar'ın "Yaşadıklarım Yazmadıkla-
rım" anı kitabı, yaşamıyla bire bir örtüşü-
yor...
Bayar, Bülent Ecevit'e 1973'te "Karaoğ-
lan" adını kimin koyduğunu şöyle anlatmış
tath tatlı:
"Ecevit, pahalılıktan yakınıyordu o gün-
lerde ve Demirel'/n ekonomi politikasını
yerden yere vuruyordu. Ecevit bir ara çift-
çinin sorunlarına yönelik birdemecinde, ik-
tidara gelince traktörün daha ucuz şekilde
köylülere satılacağını söylemiş. Demirel bu
lafa içerlemiş olmalı ki, bir ara orta yere ve
Hüseyin Ezer'in (ünlü foto muhabiri) duya-
cağı şekilde 'O Garaoğlan iktidara gelsin de
traktörü nasıl ucuzlatacakmış bi görelim'
sözlerini sarfetmiş. Tabii bu sözler üzerine
Demirel'in kurmayları kahkayı basmışlar.
Baba da dörtköşe olmuş. Daha başka anek-
todları da aktardı rahmetli Ezer. Bu bilgiler-
den enfes bir haber kotardık.
Daha Ecevit'le ilgili 'Karaoğlan' yakıştır-
ması hiçbiryerde çıkmamış.
Yani Demirel, biranlamda daha sonra ba-
şına dert açacağını bilmeden Ecevit'in Ka-
raoğlan yakıştırmasının isim babası..."
Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı mü-
hendisler, teknikerler birikmiş, artık
dayanılmaz olmuş sorunlarının gide-
rilmesi için yaklaşık bir haftadır ey-
lemde. Bir değil, iki değil, onlarca müs-
teşar, genel müdür, daire başkanı da
işlerini "ı/e/fâ/efen"yürütüyor.
Kamu personelinde bıçak kemiğe
dayanmış, devlet vekâletle yönetilir ha-
le gelmişken AKP grubu tuttu 9 bin
259 vekil imamı asil kadroya geçiren
"yasa" çıkardı.
Bir yandan Incirlik'i ABD'nin savaş
karakolu yapacak kararları gizli tutup
TBMM'den kaçıracaksın, öte yandan
da TBM M 'den "özel yasa" çıkarıp ve-
kil imamları asil yapacaksın... Olacak
Ozel aynıcalık yasası
iş değil! CHP'liler de, Türkiye Cumhu-
riyeti tarihinde ilk kez tanık olunan
"imam atama yasası "na "Olacak iş
değil" dediler zaten. Istanbul Millet-
vekili Ali Kemal Kumkumoğlu, Mec-
lis kürsüsünde AKP'lilere döndü, du-
rumu özetledi:
"Bu hükümet üçüncü bütçesini yap-
tı. Hükümet, 2004'te 40 bin, 2005'te
48 bin kadro talep etti. Kendi talebibu.
Peki bu 40 bini, 48 bini bakanlıklar
arasında, kurumlar arasında kim pay
etti? Onu da siz pay ettiniz. Peki bu 9
bin 259 geçici kadrolu imam hatip ne
anlama geliyor? Niye bu imamları 40
binin, 48 binin içerisinde biryehereyer-
leştirmediniz?
Geçici kadroyla kadrolanmış on bin-
lerce memur dururken, bunların içe-
risinden, iki milletvekilinin bir kanun
teklifiyle, sadece imam ve hatip olan-
larına kadro vermeye çalışmak, bun-
ların geçmişte yapmış oldukları bütün
hizmetleride sankikadrolu memumnuş
gibi bu hizmetlerde bulunmuş olarak
kabul etmeyi Meclis'ten talep etmek,
bölücülük değil de nedir?"
CHP Ankara Milletvekili Oya Aras-
lı da, "imam"laratanınan "ayrıcalıklı"
ve "özel" yasadan söz ederken çok teh-
likeli bir iş yapıldığından söz etti. Aras-
lı'ya göre, imam yasası ile AKP'liler,
vekâleten görev yapan imamları asa-
leten kamu görevine atarken anayasa
gereği atama koşullarının hepsini ya-
sada açık seçik, teker teker gösterme
yerine, bu yetkiyi Diyanet Işleri Başkan-
lığı'na bırakıyorlardt.
Biraz karışık gibi görünecek ama,
durum şu:
AKP, yürütmenin görevi olan atama-
ları özel imam yasası çıkararak yasa-
maya yaptırırken yasama yetkisini de
Diyanet Işleri Başkanlığı'nadevretme
peşinde...
ÇALIŞANLARIN
SORULAEI/SORUNLARI
YILMİZ ŞİPAL
Sosyal Güvenlikte
'Yeniden Yapılanma'
Bütün sosyal güvenlik ku
lamayı amaçlayan, "EmekliIkSigortalan Yasası TasarasıTas-
lağı" hazırlannıış ve tartışm;ıya açılmıştır. Önümüzdeki gün-
lerde TBMM'ye sunulması beklenen bu tasarı, sosyal güven-
lik sisteminde büyük bir değ
tedir.
"Emeklilik SigortalanYasîisıTasarısıTaslağı"nın 115. mad-
desi ile, günümüzde uygulaı
salarının bazılarının tümüyl
larında değişiklik yapılması
lar Sosyal Sigortalar Yasası
luşlan kapsamı dışında kalar
lükten kaldırılması önerilm<
2) 2829 sayılı Sosyal Güve
çen Hizmetlerin Birleştirilm
umlarını "tek çatı" altında top-
şime neden olacağa benzemek-
ımakta olan sosyal güvenlik ya-
yürürlükten kaldırılması, bazı-
önerilmektedir.
''Emeklilik Sigortaları Yasası Tasarısı Taslağı" ile, tümüy-
le yürürlükten kaldırılması önerilen sosyal güvenlik yasala-
rı:
1) 2926 sayılı Tarımda Keıdi Adına ve Hesabına Çalışan-
Bu yasa, sosyal güvenlik kuru-
ve herhangi bir işverene hizmet
akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına tarımsal fa-
aliyetlerde bulunanlara uyg alanmaktadır. (Tümüyle yürür-
ktedir.)
nlik Yasalarına Tabi Olarak Ge-
esi Hakkında Yasa: Bu yasa ile,
çeşitli sosyal güvenlik kurunılarına tabi olarak geçen hizmet
sürelerinin birleştirilmesi su
liklerinin sağlanması usul ve
retiyle ilgililerin sosyal güven-
esaslarının düzenlenmesi amaç-
lanmıştır. (Tümüyle yürürlükten kaldırılması tasarlanmakta-
dır.)
3) 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının
Yurt Dışında Geçen Sürelerin n Sosyal Güvenlikleri Bakımın-
dan Değerlendirilmesi Hakkında Yasa: Bu yasanın amacı 18
yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen ve
belgelendirilen çalışma süreleri, bu çalışma süreleri arasında
veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri
ve yurtdışında ev kadını olarak geçen sürelerinin, istekleri du-
rumunda, sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi-
dir. (Bu yasanın da bütün maddelerinin yürürlükten kaldırıl-
ması öngörülmektedir.)
Bazı maddelerinin yürürlücten kaldırılması önerilen yasa-
lar: 1
1) 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası:
T.C. Emekli Sandığı Yasası'ndan,
"a) Genel bütçeye giren daireler;
b) Katma bütçeli daireler;
c) Özel idareler;
d) Bclediyeler; (...)de çalışanlardan 'Türk uyruğunda olan
ve 18 yaşını bitirmiş bulunanl ar yararlanmaktadır."
Bir başka anlatımla, kamu görevleri, çeşitli personel yasa-
ları kapsamına giren kamu gö •evlilerince yürütülmektedir. Bu
personel yasaları kapsamında görev yapanlara T.C. Emekli
Sandığı Yasası uygulanmaktadır.
T.C. Emekli Sandığı kapsamına girenlere "iştirakçi" denil-
mektedir. "İştirakçi olanlar, Türkiye Cumhuriyeti Emekli San-
dığı ile isteklerine bakılınaksı; an ilgilendirilirler." (Bu yasanın
birçok maddesinin yürürlükten kaldınlması önerilmektedir.)
2) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası; "Bir hizmet akdine
dayanarak bir veya birkaç iş^eren taranndan çalıştırılanlar"
bu yasaya göre SSK sigortalısı sayılırlar. (Bu yasanın 3 geçi-
ci maddesi -20'nci, 81'nci, 87'nci maddeleri- dışında kalan
maddelerinin kaldırılması tasarlanmaktadır.)
3) 1479 sayılı Bağ-Kur Ya:;ası: Yasayla kurulu sosyal gü-
venlik kuruluşları kapsamı d şında kalan ve herhangi bir iş-
verene hizmet akdi ile bağlı c lmaksızın kendi adına ve hesa-
bına bağımsız çalışanlar Bağ Kur sigortalısı olurlar. (Bu ya-
sanın 2 geçici -10'uncu, 11 inci- maddeleri dışında kalan
maddelerinin kaldırılması önsrilmektedir.)
4) 2925 sayılı Tarım Işçiler Sosyal Sigortalar Yasası: Sos-
yal güvenlik yasaları kapsamı dışında olanlarla, bu yasalara
göre malullük, emeklilik (yaşlılık) aylığı, sürekli tam işgöre-
mezlik geliri almayanlardan; süreksiz olarak tarım işlerinde
hizmet akdiyle çalışanlar, istîkte bulunmaları koşuluyla ta-
rım SSK sigortalısı sayılırlar. (Bu yasanın 6 maddesi -5'inci,
13'üncü, 14'üncü, 15'inci, 16'ncı ve 17'nci maddeleri- dı-
şında kalanların kaldırılması tasarlanmaktadır.)
"Emeklilik Sigortaları Yasası Tasarısı Taslağı" incelendiğin-
de, değişik yasalarla sağlanarj sosyal güvenliğin tek bir yasa
ile (Emeklilik Sigortaları Yasiısı) ve bu yasalarla kurulan ku-
rumların da "tek bir çatı" altın da toplanacağı (Sosyal Güven-
lik Kurumu) anlaşılmaktadır.
KİM KlME DUM DUMA BEHİÇAK behicakCqturk.net
HARBt SEMİII POROY semihporoy(a yahoo.com
BULUT BEBEK MJRAYÇIFTÇİ bulutbebek ı hotmail.com
BABA
TÜRBANDAN
CILK YARA
OLAN BAŞIMI
TEDAVİ ETTİR
HAYAT EPtK TİYATROSU MUSTAFA BÎLGIN hayatepikCc mynet.com
BAŞ&AKANU.&A
ÎNSAN HAKLARI
BAŞKA NLI6ININ
48 SAYFALIK KÎTAPClSlNA
İNSÎUTERE KONSOIOSIU&U;
SPONSOR OLMUŞ..
BASBAKANLI&IN
YEDÎ5Î BU
"TEK GOl"
KADAR
ASIRIMIZA
&ÎTMEDÎ BEı..
HER İKİMtZ DE
ÎNSÎLTEREDEN
8ER GOL YEDÎK
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 2Mayıs www.mumtaz-arikan. com
U l 1 II IUII | J
folifikacılar ûzerindeki baskı
gazetecilere de tevcih ediliyor»
Dün Izmir havaliundeld konuşmalftnnda böyle töyliyen
CHP. Genel Sekreteri Kjuım Gülek ilâve etlk «FJoıt bb
nasıl korkmuyorıak, gazetecfler de korktnuyorian
p JGERCEKLER SAKLANAMAZL
19S6'û/l gUGÜN YAY/MV)NAN CUMHUKİYETGAZEresî-
HİU M4NŞETİ, DEMOKGAr PAgTİ UÜKİJMSTİNİAI pOLİ-
TİKAC(LA£A VE GAZETtCİLeee SASKI YAPTTĞINI
SÖrLSYEfJ CUMHURİYEf HALKft4eTTs/G€NEL £££££-
TEfii K4SIM SÜLeZ'fNSÖZLE&Uİ YAAI£IT7roRDiJ..
GÜLEK. ŞÖyt-E P/YOeOU : "HAYAT PAHAULfĞI B4Ç-
UCA GAILBMIZ OlMUfTVR- IKTİDAg 7SIAÇ VE P£.
İ İ İÇ Ç
fd SASKI f/MP/' BASINA OA TEI/CİH EP/ÜYOie-
Bİ2 A/AST İ
MAMA/CTZPtR'• n
AYNI ,
D/ pe AYN/ KOMUYA OEĞİNAİEKrEYDİ: "GE&ÇEK-
LE&İN yAYILMASl/VDAAI HOÇLSWM/yAW /
LEJS, SÜTLJAJ
SAS/A// SINDİGİP
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Laiklik: Cumhuriyetin
Kapısındaki İlan
"Laiklik inançlara ilişmez. Kamusal alanlarda inanç-
lannızınparanteziçinealınmasını talep edersadece. (öğ-
renci/öğretim görevlisi olarak) Okula, (doktor/hemşire
olarak) hastaneye, (posta memunı olarak) postaneye,
(polis memuru olarak) karakola, (parlamenter olarak)
parlamentoya adımınızı atarken dini cemaat ya da ka-
vim aidiyetinizi kapı dışında bırakmak zorundasınız.
Toplumun özgürlüğü adına kişisel özgürlüğünüzün bir
parçasından vazgeçmek durumundasınız. Bu yerlerin
kapısına asılan bir ilan gibidir laiklik. Ayrı ayrı herkesin
dinini ve özgürlüklehni koruyan ilanın ûzerindeki mesaj
daşudur: "Buraya bir cemaat üyesi olarak değil, birbi-
rey olarak ginyorsunuz!"
Avrupa'da geçerli olan "laiklikanlayışının" en kestir-
me tanımı bu. Daha önce de yazmıştım. Bu tanımı dün,
Nur Batur'la Fikret Bila'nın BülentAnnç'la yaptığı "An-
kara Kulisi" programını izlerken bir kez daha hatırlatmak
ihtiyacını hissettim. İki gazeteci Arınç'a, Anayasa Mah-
kemesi Başkanı Mustafa Bumin'in AİHM (türban) ka-
rarlarına ilişkın saptamalannı hatırlattılar. Annç'ın ceva-
bı şöyle oldu:
"AİHM kararları, bireysel müracaatlarla verilmiş karar-
lardır. Bunu bir genelleme haline getirerek bağlayıcı ol-
duğunu söyleyemezsiniz. Bunlar münferit kararlardır!"
Bülent Annç hukukçu. AİHM kararlannın boşlukta alın-
madığını; Avrupa demokrasilerinde kabul gören temel
kriterieredayandınldığınıbilmesigerekir.AlHMTV'yada
"B"şahsınagörekeyfikararalmıyor. Kararlannı, "laikde-
mokrasilerin" kılavuzu haline gelen "olmazsa olmaz" kri-
terleri üzerinden belirliyor. Bu kriterleri görmezden geli-
yorsanız, demagoji yapıyorsunuz demektir.
Bülent Arınç "incindi"!
Söyleşinin en can alıcı bölümü; Nur Batur'un Annç'a
yönelttiği soruydu:
"Meclis'e kara çarşafla girilebileceğini söylediniz.
'Meclis'e bikiniyle de gelinmez' diyen birhanım millet-
vekiline 'Sızin zaten yaşınız geçmiş!' dediniz. Bir başka
konuşmanızda 'babanızın Atatürk'e duyduğu hayran-
lıktan' bahsettiniz. Sizin siyasi çizginiz nedir? Şunu bir
netleştirebilir misiniz? Laik demokratik devletten miya-
nasınız? Gönlünüzde Islama dayanan bir devlet mi var?"
"Netlik" ve "netleştirmek"; AKP'nin kurucu çekirde-
ğini oluşturan eski REFAH'lıların en hoşlanmadığı şey-
dir. Yaptığım onlarca söyleşiden hatırladığım en bariz
özellikleri budur. Bu kezdeaynı şey oldu ve Bülent Arınç
kamuoyu önünde gündeme gelmiş ve tekzip görmemiş
görüşleri üzerine bına edilen bu "meşru" sorudan hiç hoş-
lanmadı.
Sorunun etrafında tur atan Meclis Başkanı'nın yanı-
tından aklımda kalanlar şunlar:
1. Bu "incitici" bir sorudur! "Netlik" talebi; nedense
"incitici" oluyor! Uluorta "incitici sonı" soran gazeteci
deuyanlıyor...
2. "Kara çarşaflı hanımefendiler" evet, Meclis'e gire-
bılir.
3. Bikini sorusunu yönelten hanım milletvekili, o esp-
ri anlayışının gerektirdiği yanıtı almıştır...
4. Arınç, hiçbir konuşmada babasının Atatürk hayran-
lığından bahsetmemiştir...
TBMM Başkanı'nın "/a//cdemo/(raf//(deWefe"bağlılık
derecesini, kamuoyu, cevaptaki unsurlardan çıkartmak
durumundadır. Yanıtı nerkes kendi referanslarına göre ar-
tık nereye çekerse, ona göre bir sonuç çıkartacaktır. An-
cak ana eksendeki "Gönlünüzde Islama dayanan bir
devlet mi var?" sorusuna hiçbir biçimde doğrudan mu-
hatap olunmamıştır. Dedimya... Bülent Arınç, bırdema-
goji dehası. Demagojiden tam puan, "demokrasiveşef-
faflık"ian koca bir sıfır alıyor bu durumda...
Laik devlet-lslam devleti farkı
"Türban" konusunda bir ilginç programı da geçen
hafta BBC'de izledim. Islam ve kadın hakları üzerinde,
Arap kadınlannı biraraya getiren çokaydınlatıcı birprog-
ramdı. Biri açık, diğeri kapalı Mısırlı iki kadın, yalnız göz-
lerini seçebildiğimiz kara çarşaflı bir Yemenli, saçlarının
yarısını açıkta bırakan (ilerici tesettüriü) birSuudi Arabis-
tanlı, Kuveyt ve LJbya'dan olmak üzere 3'ü açık 6 Arap
kadınla yapılmış bir söyleşiydi.
Farklı rejimlerle yönetilen, farklı Arap ülkelerinden ge-
len kadınlar bile "türban" konusunda fikır biriiğıne vara-
madılar. Kuran'ı orijinal dilınden Arapça okuyabilen ka-
dınlann hepsı, "türban" konusundaki emirlerin kimine gö-
re öyle, kimine göre böyle yorumlanabileceğini söyledi-
ler. Kuran'ın fevkalade girift bir dille yazıldığını; sure ve
ayetlerin farklı biçimlerde okunabileceğini ve tefsir edi-
lebileceğini belirttiler.
Din kriterleri yoruma açık ve keyfi; laiklik kriterleri ise
sarih ve belli bir başka deyişle. "Islam ve laik devlet" çiz-
gisi bu kadar bariz ve netken; farkı görmek ve ıtiraf et-
mek nıye bu kadar zor oluyor?
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAM
1 2 3 4 5 6 7
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/ "Vermek"
anlamında ar-
go sözcük. 2/
Gece yapılan
sinema ya da
tiyatro göste-
risi... Nâzım
Hikmet'in so-
yadı. 3/ Para-
mızı simgele-
yen harfler...
Artvın'in bir
ilçesi. 4/Afri-
ka'nm en yüksek da-
ğı olan Kilimanja- -,
ro'nun yerli dillerde- „
ki adı... Bir nota. 5/
Demiryolu... Birnıey-
ve. 6/Izmir'in Çeşme
ilçesine bağlı turistik ^
bir belde. 7/ Teraziyi 6
denklemek için hafif 7
gelen kefeye konulan 8
ağırlık... Aşık ve bil- 9
ye oyunlarında kulla-
nılan, içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştınlmış bo-
yalı kemik. 8/ Eski dilde ayak... "Beni kara diye
yerme / Mevlamyaratmış — görme" (Karacaoğlan)...
Sodyumun simgesi. 9/Kuş pisliği.
YUKAR1DAN AŞAĞIYA:
1/Eskiden gök cisimlennin yükseltisini ölçmekte kul-
lanılan araç. 2/E1 tezgâhında bez dokuyan kimse...
Osmanhlardagümrükvergisi. 3/Birnota... "Turgut
—": Şairimiz. 4/ "Kadd-i dildâra kimi — dedi ki-
mi elif / Herkesin maksûdu bir aınmarivayetmuh-
telif" (Kanuni Sultan Süleyman)... Eski dilde et. 5/
"Pablo —": Şilili şair... tlkel bir silah. 6/Ele avııca
sığmaz. 7/Yapılan örten süslü çatı ve saçaklar. 8/Da-
yanıklı, güçlü... Teşhis. 9/Nikelin simgesi... Dağda
yaşayan ve geçimini odıın satarak sağlayan kimse.