23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 MAYIS 2005 PAZARTESİ»AZAF CUMHURİYET SAYFA 17 Sonucun sonucu Kütahya Gediz'de mey- dana gelen ve 18 çalışanı yutan grizu faciası üzerine Maden Mühendisleri rapcır hazırlamış. Sonuç: "Geçtiğimiz 20 ayda, sa - deceAşkale, Ermenek, KL - re, Iskilip ve Gediz'de mey- dana gelen kazalarda 5 çalışan yaşamını kaybet miştir." Bir sonuç daha: "Karaman Ermenek'tet yeraltı kömür ocağında 1 ay önce meydana gele grizu patlamasında 10 ma- den işçisiyaşamını yitirmiş tir. Rödövans (klralama) ıh özel bir firmaya işlettihleı ocakta, Gediz ocağında Oı duğu gibi zorlu üretim ko şulları ve yüksek grizu ris ki bulunmaktayken, b ocakta deneyimsiz ve eğı timsiz teknik eleman ve iş çilerson derece düşük üc retlerle istihdam edilmiş lerdir. Deneyimsiz ve eğitim siz personel istihdamı ha talı işletmecilikyapılmasım neden olmuş, kaza kaçınu maz hale gelmiştir." Sonucun sonucu: "Bu kazaların olduğu iş- letmelerde özelleştirme ça- lışmalarının ya tamamlan- mış ya da devam etmekte olduğu görülmektedir. BL durum, madencilik sektö- ründe özelleştirme politi- kaları ile iş kazaları arasın- da doğrudan bir ilişki ol- duğuna işaret etmektedir.' IŞIK KANSÜ Uluslararası fuarHaberi, Reuters ajansı Buenos Aires'ten geçmiş: Arjantin, insanlara dış borç- lanmanın tehlikelerini öğretmek için "Dış Borç Müzesi" açmış. Müze, başta öğrenciler olmak üzere herkese açıkmış. Bir kö- şede kurulan "pembe" oyuncak bir mutfak, IMF'nin tariflerini temsil ediyormuş. Müzenin ta- sarımcısı Eduardo Lopez, "Oyuncak bir mutfak tercih et- tik. Çünkü, herzaman o kadar saftık ki, dışarıdan gelecek mu- cize tariflerineinandık... Bakın, buzdolabını ve ocağı açıyoruz, ancak içlerinde birşeyyok" de- miş. Haberi sırıtık yüzle dostumu- za aktarırken "Biz böyle biryer açmaya kalksak, değil müze, uluslararası fuar alanı olur" de- dik. "Olsun, çok şanslıyız" dedi, "Bizim, sosyal liberal sentezci- miz, tenis raketli vatan kurtarı- cımız, civanmertekonomidüzel- ticimiz, nar tanemiz, nur tane- miz, övüncümüz, al yanaklımız, selvi boylumuz, biricik Dervişi- miz var. Gönderiverir, Birleşmiş Milletler Kalkınma Progra- mı'ndan (UNDP) üç beş milyon dolar, açarız mis gibi fuarımızı" dedi. Hatta dakikasında ad bile buldufuara: "Geleneksel borç yi- yen cepten yesin, yiğidim seni kamçılasın uluslararası fuarı..." GaraoğlanMesleğini ciddiye alarak, hem de hiç so- murtmadan, hep gülerek yapan gazeteci Sezai Bayar'ın "Yaşadıklarım Yazmadıkla- rım" anı kitabı, yaşamıyla bire bir örtüşü- yor... Bayar, Bülent Ecevit'e 1973'te "Karaoğ- lan" adını kimin koyduğunu şöyle anlatmış tath tatlı: "Ecevit, pahalılıktan yakınıyordu o gün- lerde ve Demirel'/n ekonomi politikasını yerden yere vuruyordu. Ecevit bir ara çift- çinin sorunlarına yönelik birdemecinde, ik- tidara gelince traktörün daha ucuz şekilde köylülere satılacağını söylemiş. Demirel bu lafa içerlemiş olmalı ki, bir ara orta yere ve Hüseyin Ezer'in (ünlü foto muhabiri) duya- cağı şekilde 'O Garaoğlan iktidara gelsin de traktörü nasıl ucuzlatacakmış bi görelim' sözlerini sarfetmiş. Tabii bu sözler üzerine Demirel'in kurmayları kahkayı basmışlar. Baba da dörtköşe olmuş. Daha başka anek- todları da aktardı rahmetli Ezer. Bu bilgiler- den enfes bir haber kotardık. Daha Ecevit'le ilgili 'Karaoğlan' yakıştır- ması hiçbiryerde çıkmamış. Yani Demirel, biranlamda daha sonra ba- şına dert açacağını bilmeden Ecevit'in Ka- raoğlan yakıştırmasının isim babası..." Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı mü- hendisler, teknikerler birikmiş, artık dayanılmaz olmuş sorunlarının gide- rilmesi için yaklaşık bir haftadır ey- lemde. Bir değil, iki değil, onlarca müs- teşar, genel müdür, daire başkanı da işlerini "ı/e/fâ/efen"yürütüyor. Kamu personelinde bıçak kemiğe dayanmış, devlet vekâletle yönetilir ha- le gelmişken AKP grubu tuttu 9 bin 259 vekil imamı asil kadroya geçiren "yasa" çıkardı. Bir yandan Incirlik'i ABD'nin savaş karakolu yapacak kararları gizli tutup TBMM'den kaçıracaksın, öte yandan da TBM M 'den "özel yasa" çıkarıp ve- kil imamları asil yapacaksın... Olacak Ozel aynıcalık yasası iş değil! CHP'liler de, Türkiye Cumhu- riyeti tarihinde ilk kez tanık olunan "imam atama yasası "na "Olacak iş değil" dediler zaten. Istanbul Millet- vekili Ali Kemal Kumkumoğlu, Mec- lis kürsüsünde AKP'lilere döndü, du- rumu özetledi: "Bu hükümet üçüncü bütçesini yap- tı. Hükümet, 2004'te 40 bin, 2005'te 48 bin kadro talep etti. Kendi talebibu. Peki bu 40 bini, 48 bini bakanlıklar arasında, kurumlar arasında kim pay etti? Onu da siz pay ettiniz. Peki bu 9 bin 259 geçici kadrolu imam hatip ne anlama geliyor? Niye bu imamları 40 binin, 48 binin içerisinde biryehereyer- leştirmediniz? Geçici kadroyla kadrolanmış on bin- lerce memur dururken, bunların içe- risinden, iki milletvekilinin bir kanun teklifiyle, sadece imam ve hatip olan- larına kadro vermeye çalışmak, bun- ların geçmişte yapmış oldukları bütün hizmetleride sankikadrolu memumnuş gibi bu hizmetlerde bulunmuş olarak kabul etmeyi Meclis'ten talep etmek, bölücülük değil de nedir?" CHP Ankara Milletvekili Oya Aras- lı da, "imam"laratanınan "ayrıcalıklı" ve "özel" yasadan söz ederken çok teh- likeli bir iş yapıldığından söz etti. Aras- lı'ya göre, imam yasası ile AKP'liler, vekâleten görev yapan imamları asa- leten kamu görevine atarken anayasa gereği atama koşullarının hepsini ya- sada açık seçik, teker teker gösterme yerine, bu yetkiyi Diyanet Işleri Başkan- lığı'na bırakıyorlardt. Biraz karışık gibi görünecek ama, durum şu: AKP, yürütmenin görevi olan atama- ları özel imam yasası çıkararak yasa- maya yaptırırken yasama yetkisini de Diyanet Işleri Başkanlığı'nadevretme peşinde... ÇALIŞANLARIN SORULAEI/SORUNLARI YILMİZ ŞİPAL Sosyal Güvenlikte 'Yeniden Yapılanma' Bütün sosyal güvenlik ku lamayı amaçlayan, "EmekliIkSigortalan Yasası TasarasıTas- lağı" hazırlannıış ve tartışm;ıya açılmıştır. Önümüzdeki gün- lerde TBMM'ye sunulması beklenen bu tasarı, sosyal güven- lik sisteminde büyük bir değ tedir. "Emeklilik SigortalanYasîisıTasarısıTaslağı"nın 115. mad- desi ile, günümüzde uygulaı salarının bazılarının tümüyl larında değişiklik yapılması lar Sosyal Sigortalar Yasası luşlan kapsamı dışında kalar lükten kaldırılması önerilm< 2) 2829 sayılı Sosyal Güve çen Hizmetlerin Birleştirilm umlarını "tek çatı" altında top- şime neden olacağa benzemek- ımakta olan sosyal güvenlik ya- yürürlükten kaldırılması, bazı- önerilmektedir. ''Emeklilik Sigortaları Yasası Tasarısı Taslağı" ile, tümüy- le yürürlükten kaldırılması önerilen sosyal güvenlik yasala- rı: 1) 2926 sayılı Tarımda Keıdi Adına ve Hesabına Çalışan- Bu yasa, sosyal güvenlik kuru- ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına tarımsal fa- aliyetlerde bulunanlara uyg alanmaktadır. (Tümüyle yürür- ktedir.) nlik Yasalarına Tabi Olarak Ge- esi Hakkında Yasa: Bu yasa ile, çeşitli sosyal güvenlik kurunılarına tabi olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi su liklerinin sağlanması usul ve retiyle ilgililerin sosyal güven- esaslarının düzenlenmesi amaç- lanmıştır. (Tümüyle yürürlükten kaldırılması tasarlanmakta- dır.) 3) 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerin n Sosyal Güvenlikleri Bakımın- dan Değerlendirilmesi Hakkında Yasa: Bu yasanın amacı 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen ve belgelendirilen çalışma süreleri, bu çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ve yurtdışında ev kadını olarak geçen sürelerinin, istekleri du- rumunda, sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi- dir. (Bu yasanın da bütün maddelerinin yürürlükten kaldırıl- ması öngörülmektedir.) Bazı maddelerinin yürürlücten kaldırılması önerilen yasa- lar: 1 1) 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası: T.C. Emekli Sandığı Yasası'ndan, "a) Genel bütçeye giren daireler; b) Katma bütçeli daireler; c) Özel idareler; d) Bclediyeler; (...)de çalışanlardan 'Türk uyruğunda olan ve 18 yaşını bitirmiş bulunanl ar yararlanmaktadır." Bir başka anlatımla, kamu görevleri, çeşitli personel yasa- ları kapsamına giren kamu gö •evlilerince yürütülmektedir. Bu personel yasaları kapsamında görev yapanlara T.C. Emekli Sandığı Yasası uygulanmaktadır. T.C. Emekli Sandığı kapsamına girenlere "iştirakçi" denil- mektedir. "İştirakçi olanlar, Türkiye Cumhuriyeti Emekli San- dığı ile isteklerine bakılınaksı; an ilgilendirilirler." (Bu yasanın birçok maddesinin yürürlükten kaldınlması önerilmektedir.) 2) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası; "Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç iş^eren taranndan çalıştırılanlar" bu yasaya göre SSK sigortalısı sayılırlar. (Bu yasanın 3 geçi- ci maddesi -20'nci, 81'nci, 87'nci maddeleri- dışında kalan maddelerinin kaldırılması tasarlanmaktadır.) 3) 1479 sayılı Bağ-Kur Ya:;ası: Yasayla kurulu sosyal gü- venlik kuruluşları kapsamı d şında kalan ve herhangi bir iş- verene hizmet akdi ile bağlı c lmaksızın kendi adına ve hesa- bına bağımsız çalışanlar Bağ Kur sigortalısı olurlar. (Bu ya- sanın 2 geçici -10'uncu, 11 inci- maddeleri dışında kalan maddelerinin kaldırılması önsrilmektedir.) 4) 2925 sayılı Tarım Işçiler Sosyal Sigortalar Yasası: Sos- yal güvenlik yasaları kapsamı dışında olanlarla, bu yasalara göre malullük, emeklilik (yaşlılık) aylığı, sürekli tam işgöre- mezlik geliri almayanlardan; süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanlar, istîkte bulunmaları koşuluyla ta- rım SSK sigortalısı sayılırlar. (Bu yasanın 6 maddesi -5'inci, 13'üncü, 14'üncü, 15'inci, 16'ncı ve 17'nci maddeleri- dı- şında kalanların kaldırılması tasarlanmaktadır.) "Emeklilik Sigortaları Yasası Tasarısı Taslağı" incelendiğin- de, değişik yasalarla sağlanarj sosyal güvenliğin tek bir yasa ile (Emeklilik Sigortaları Yasiısı) ve bu yasalarla kurulan ku- rumların da "tek bir çatı" altın da toplanacağı (Sosyal Güven- lik Kurumu) anlaşılmaktadır. KİM KlME DUM DUMA BEHİÇAK behicakCqturk.net HARBt SEMİII POROY semihporoy(a yahoo.com BULUT BEBEK MJRAYÇIFTÇİ bulutbebek ı hotmail.com BABA TÜRBANDAN CILK YARA OLAN BAŞIMI TEDAVİ ETTİR HAYAT EPtK TİYATROSU MUSTAFA BÎLGIN hayatepikCc mynet.com BAŞ&AKANU.&A ÎNSAN HAKLARI BAŞKA NLI6ININ 48 SAYFALIK KÎTAPClSlNA İNSÎUTERE KONSOIOSIU&U; SPONSOR OLMUŞ.. BASBAKANLI&IN YEDÎ5Î BU "TEK GOl" KADAR ASIRIMIZA &ÎTMEDÎ BEı.. HER İKİMtZ DE ÎNSÎLTEREDEN 8ER GOL YEDÎK TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 2Mayıs www.mumtaz-arikan. com U l 1 II IUII | J folifikacılar ûzerindeki baskı gazetecilere de tevcih ediliyor» Dün Izmir havaliundeld konuşmalftnnda böyle töyliyen CHP. Genel Sekreteri Kjuım Gülek ilâve etlk «FJoıt bb nasıl korkmuyorıak, gazetecfler de korktnuyorian p JGERCEKLER SAKLANAMAZL 19S6'û/l gUGÜN YAY/MV)NAN CUMHUKİYETGAZEresî- HİU M4NŞETİ, DEMOKGAr PAgTİ UÜKİJMSTİNİAI pOLİ- TİKAC(LA£A VE GAZETtCİLeee SASKI YAPTTĞINI SÖrLSYEfJ CUMHURİYEf HALKft4eTTs/G€NEL £££££- TEfii K4SIM SÜLeZ'fNSÖZLE&Uİ YAAI£IT7roRDiJ.. GÜLEK. ŞÖyt-E P/YOeOU : "HAYAT PAHAULfĞI B4Ç- UCA GAILBMIZ OlMUfTVR- IKTİDAg 7SIAÇ VE P£. İ İ İÇ Ç fd SASKI f/MP/' BASINA OA TEI/CİH EP/ÜYOie- Bİ2 A/AST İ MAMA/CTZPtR'• n AYNI , D/ pe AYN/ KOMUYA OEĞİNAİEKrEYDİ: "GE&ÇEK- LE&İN yAYILMASl/VDAAI HOÇLSWM/yAW / LEJS, SÜTLJAJ SAS/A// SINDİGİP SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Laiklik: Cumhuriyetin Kapısındaki İlan "Laiklik inançlara ilişmez. Kamusal alanlarda inanç- lannızınparanteziçinealınmasını talep edersadece. (öğ- renci/öğretim görevlisi olarak) Okula, (doktor/hemşire olarak) hastaneye, (posta memunı olarak) postaneye, (polis memuru olarak) karakola, (parlamenter olarak) parlamentoya adımınızı atarken dini cemaat ya da ka- vim aidiyetinizi kapı dışında bırakmak zorundasınız. Toplumun özgürlüğü adına kişisel özgürlüğünüzün bir parçasından vazgeçmek durumundasınız. Bu yerlerin kapısına asılan bir ilan gibidir laiklik. Ayrı ayrı herkesin dinini ve özgürlüklehni koruyan ilanın ûzerindeki mesaj daşudur: "Buraya bir cemaat üyesi olarak değil, birbi- rey olarak ginyorsunuz!" Avrupa'da geçerli olan "laiklikanlayışının" en kestir- me tanımı bu. Daha önce de yazmıştım. Bu tanımı dün, Nur Batur'la Fikret Bila'nın BülentAnnç'la yaptığı "An- kara Kulisi" programını izlerken bir kez daha hatırlatmak ihtiyacını hissettim. İki gazeteci Arınç'a, Anayasa Mah- kemesi Başkanı Mustafa Bumin'in AİHM (türban) ka- rarlarına ilişkın saptamalannı hatırlattılar. Annç'ın ceva- bı şöyle oldu: "AİHM kararları, bireysel müracaatlarla verilmiş karar- lardır. Bunu bir genelleme haline getirerek bağlayıcı ol- duğunu söyleyemezsiniz. Bunlar münferit kararlardır!" Bülent Annç hukukçu. AİHM kararlannın boşlukta alın- madığını; Avrupa demokrasilerinde kabul gören temel kriterieredayandınldığınıbilmesigerekir.AlHMTV'yada "B"şahsınagörekeyfikararalmıyor. Kararlannı, "laikde- mokrasilerin" kılavuzu haline gelen "olmazsa olmaz" kri- terleri üzerinden belirliyor. Bu kriterleri görmezden geli- yorsanız, demagoji yapıyorsunuz demektir. Bülent Arınç "incindi"! Söyleşinin en can alıcı bölümü; Nur Batur'un Annç'a yönelttiği soruydu: "Meclis'e kara çarşafla girilebileceğini söylediniz. 'Meclis'e bikiniyle de gelinmez' diyen birhanım millet- vekiline 'Sızin zaten yaşınız geçmiş!' dediniz. Bir başka konuşmanızda 'babanızın Atatürk'e duyduğu hayran- lıktan' bahsettiniz. Sizin siyasi çizginiz nedir? Şunu bir netleştirebilir misiniz? Laik demokratik devletten miya- nasınız? Gönlünüzde Islama dayanan bir devlet mi var?" "Netlik" ve "netleştirmek"; AKP'nin kurucu çekirde- ğini oluşturan eski REFAH'lıların en hoşlanmadığı şey- dir. Yaptığım onlarca söyleşiden hatırladığım en bariz özellikleri budur. Bu kezdeaynı şey oldu ve Bülent Arınç kamuoyu önünde gündeme gelmiş ve tekzip görmemiş görüşleri üzerine bına edilen bu "meşru" sorudan hiç hoş- lanmadı. Sorunun etrafında tur atan Meclis Başkanı'nın yanı- tından aklımda kalanlar şunlar: 1. Bu "incitici" bir sorudur! "Netlik" talebi; nedense "incitici" oluyor! Uluorta "incitici sonı" soran gazeteci deuyanlıyor... 2. "Kara çarşaflı hanımefendiler" evet, Meclis'e gire- bılir. 3. Bikini sorusunu yönelten hanım milletvekili, o esp- ri anlayışının gerektirdiği yanıtı almıştır... 4. Arınç, hiçbir konuşmada babasının Atatürk hayran- lığından bahsetmemiştir... TBMM Başkanı'nın "/a//cdemo/(raf//(deWefe"bağlılık derecesini, kamuoyu, cevaptaki unsurlardan çıkartmak durumundadır. Yanıtı nerkes kendi referanslarına göre ar- tık nereye çekerse, ona göre bir sonuç çıkartacaktır. An- cak ana eksendeki "Gönlünüzde Islama dayanan bir devlet mi var?" sorusuna hiçbir biçimde doğrudan mu- hatap olunmamıştır. Dedimya... Bülent Arınç, bırdema- goji dehası. Demagojiden tam puan, "demokrasiveşef- faflık"ian koca bir sıfır alıyor bu durumda... Laik devlet-lslam devleti farkı "Türban" konusunda bir ilginç programı da geçen hafta BBC'de izledim. Islam ve kadın hakları üzerinde, Arap kadınlannı biraraya getiren çokaydınlatıcı birprog- ramdı. Biri açık, diğeri kapalı Mısırlı iki kadın, yalnız göz- lerini seçebildiğimiz kara çarşaflı bir Yemenli, saçlarının yarısını açıkta bırakan (ilerici tesettüriü) birSuudi Arabis- tanlı, Kuveyt ve LJbya'dan olmak üzere 3'ü açık 6 Arap kadınla yapılmış bir söyleşiydi. Farklı rejimlerle yönetilen, farklı Arap ülkelerinden ge- len kadınlar bile "türban" konusunda fikır biriiğıne vara- madılar. Kuran'ı orijinal dilınden Arapça okuyabilen ka- dınlann hepsı, "türban" konusundaki emirlerin kimine gö- re öyle, kimine göre böyle yorumlanabileceğini söyledi- ler. Kuran'ın fevkalade girift bir dille yazıldığını; sure ve ayetlerin farklı biçimlerde okunabileceğini ve tefsir edi- lebileceğini belirttiler. Din kriterleri yoruma açık ve keyfi; laiklik kriterleri ise sarih ve belli bir başka deyişle. "Islam ve laik devlet" çiz- gisi bu kadar bariz ve netken; farkı görmek ve ıtiraf et- mek nıye bu kadar zor oluyor? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAM 1 2 3 4 5 6 7 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ "Vermek" anlamında ar- go sözcük. 2/ Gece yapılan sinema ya da tiyatro göste- risi... Nâzım Hikmet'in so- yadı. 3/ Para- mızı simgele- yen harfler... Artvın'in bir ilçesi. 4/Afri- ka'nm en yüksek da- ğı olan Kilimanja- -, ro'nun yerli dillerde- „ ki adı... Bir nota. 5/ Demiryolu... Birnıey- ve. 6/Izmir'in Çeşme ilçesine bağlı turistik ^ bir belde. 7/ Teraziyi 6 denklemek için hafif 7 gelen kefeye konulan 8 ağırlık... Aşık ve bil- 9 ye oyunlarında kulla- nılan, içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştınlmış bo- yalı kemik. 8/ Eski dilde ayak... "Beni kara diye yerme / Mevlamyaratmış — görme" (Karacaoğlan)... Sodyumun simgesi. 9/Kuş pisliği. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/Eskiden gök cisimlennin yükseltisini ölçmekte kul- lanılan araç. 2/E1 tezgâhında bez dokuyan kimse... Osmanhlardagümrükvergisi. 3/Birnota... "Turgut —": Şairimiz. 4/ "Kadd-i dildâra kimi — dedi ki- mi elif / Herkesin maksûdu bir aınmarivayetmuh- telif" (Kanuni Sultan Süleyman)... Eski dilde et. 5/ "Pablo —": Şilili şair... tlkel bir silah. 6/Ele avııca sığmaz. 7/Yapılan örten süslü çatı ve saçaklar. 8/Da- yanıklı, güçlü... Teşhis. 9/Nikelin simgesi... Dağda yaşayan ve geçimini odıın satarak sağlayan kimse.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear