Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2005 ÇARŞAMBA
HABERLER
Yüce Divan'daki Türkbank yolsuzluğu davasında imzasız bir mektupla Turgut Yılmaz'a ağır suçlama
14'mflyon dolarbkihbarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eskı Başbakan Mesut Yılnıaz ile eski
Devlet Bakanı Güneş Tâner'in Yüce
Divan'da yargılandığı dav4ya, Korkmaz
Yiğit'in hesabından Yılrdıaz'ın karde-
şi Turgut Yılmaz'ın hesabına 14 mil-
yon dolar aktarıldığına Ülişkın ihbar
tnektubu damgasmı vurdu. Türkbank
ihalesıne müdahale konusunda araş-
tırma istenıp ıstenmediğı sorusuna
MÎT'in yanıt vermediği laçıklandı.
Anayasa Mahkemesiinin önünde,
aralannda Türkbank mağdurlanmn da
bulunduğu grup, sabahın! erken saatle-
rinden itibaren toplanmaya başladı. Bu
nedenle dııruşma öncesincje izdiham ya-
şandı. Mesul Yılmaz'ın mahkcmeye
arka kapıdan girmesı dikkat çekti.
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bıımin,
isimsiz bır ihbar mektubu geldiğinı,
mektupta "KorkmazYiğit'in hesabın-
dan Saber Şirketi aıacılığıyla Mesut
Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın
hesabına 14 milyon dolar aktanldığT
Mesut Yılmaz ve Güneş Taner'in Türkbank ihalesindeki yolsuzluklara
ilişkin yargılandığı davanın dünkü oturumuna imzasız ihbar mektubu
damgasmı vurdu. Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin tarafından açıklanan
mektupta, 'Işadamı Korkmaz Yiğit'in hesabından Mesut Yılmaz'ın kardeşi
Turgut Yılmaz'ın hesabına 14 milyon dolar aktarıldığı' iddiası yer alıyor.
nin olduğu" yönünde olduğunu söyle-
dı. Mesut Yılmaz da 7 veya 8 Ekım
1998'de um:ag'ın açılış töreninde ga-
zeteciTuncayOzkan'ın, Sağlar'ın, ıha-
leye ilişkin Çakıcı ile Yiğıt arasında ge-
çen telefon görüşmesinin kasetinin bu-
lunduğunu kendisine söyledığinı belırt-
tı. Bunun üzerıne emniyetten kasetin
deşifresinin kendisine gönderilmesinı
ıstediğını kaydeden Yılmaz, "Ben ka-
setin deşifresinden Sağiar'ın kaset hak-
kında açıklama yapüğı 13 Ekim'den 2
gün önce bilgi sahibi oldum" dedi.
Tanık Serkan Özyurt, Malı Suçlan
Araştırma Kurulu olarak Genç TV'nın
Kamuran Çörtük'e satışı ile ılgılı bır
inceleme yaptıklannı söyledı. Burrun'in,
iddiasının yer aldığını açıkladı. Bu-
mın, MlT'e, Türkbank ıhalesi sürecin-
de ihaleye müdahale edilıp edilmedi-
ği yönünde bir araştırma yapılması ıçin
o dönemde talep gelip gelmediğinm so-
rulduğunu ammsattı. Bumin, MİT'ten
bu konuda ikı adet bilgi notu geldiği-
ni, soruya yanıt verilmediğini bildirdi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen
FikriSağlar, Çakıcı-Yiğit arasındaki te-
lefon görüşmelerini ıçeren kasetin bir
kamu görevhsı tarafından kendisine
posta ile gönderildiğini söyledi. Sağ-
lar, kamu görevlisininkendisiniaraya-
rak "Devletin üst makamlarına ilettik,
bir sonuç alamadık Bunu size tevdi
ediyoruz" dediğıni belırtti Türkiye'de
o dönemde bırçok kaset ortalıkta do-
laştığı ıçın iyi bir inceleme yapılması
gerektığı görüşüyle araştırma yaptığı-
nı kaydeden Sağlar, kasetin kopyasını
dönemin TBMM Başkanı HikmetÇe-
tin, Başbakan Mesut Yılmaz, Başba-
kan Yardımcısı BülentEcevit'e takdim
ettiğini, aynca araştırma önergesi de ver-
diklennı kaydettı.
Bumin, Sağlar'a, 30 Eylül 1998'de
ulaşan kaseti neden 13 gün sonra açık-
ladığını sordu. Sağlar, bu sürede gerek-
li araştırmalan yaptığını, parti disiplı-
ni içinde ilgililerle görüştüğünü kay-
detti. Ecevıt'in de kasetten haberdar
olduğunu öğrendiğıni anlatan Sağlar,
izleniminin "kasetten herkesin haberî-
"KorkmazYiğit'in şjrkederinin malidu-
nununuincelemişsiniz. Bu bankayı ala-
cak mali gücü var mıydı" sorusuna ta-
nık Özyurt, tespitlerine göre böyle bir
gücünün olmadığmı söyledi. Dönemin
Mali Suçları Araştırma Kurulu üyesi
MuzafferKökverde Genç TV'nın Çör-
tük'e bedelsız verildiğini belirterek
"Minare çaunmış ama küıfhazırlana-
mamış" dedi.
Duruşmanın ardından Yılmaz'ın kar-
deşi Turgut Yılmaz, kendisiyle ilgili ih-
bar mektubu hakkında açıklama yap-
tı. Yılmaz, bu belgelerın düzmece ol-
duğunu kanıtlamak için Dubaı'ye bi-
rini yolladığını ve sonuçta ımzalann sah-
te olduğunu, yazışmada kullanılan ban-
kaya ait olduğu iddıa cdilen antetin
bankanın anteti ile uyuşmadığını be-
lirterek kâğıtlardakı isimlerin de o dö-
nemde bankada çalışmadığımn bildi-
rıldiğını kaydetti. Yılmaz, o gunden
sonra beklemeye başladığını belirterek
"Kısmet bugüne imiş" dedi.
TRABZON
Linç
girişimıne
dava açıldı
AHMETŞEFİK
TRABZON - F tıpi cezaevlenne
karşı bildiri dağıtan 4 TAYAD üyesi-
ni linç etme girişiminlde bulunmak-
tan 11, bu olayı proteslto etmek ama-
cıyla basın toplantısı düzenleyen TA-
YAD'lılara saldırmaktan dolayı da 4
kişi yargı karşısına çı|ayor.
Ülke çapında yankji uyandıran 6
Nısan'dakı linç gınşimi nedeniyle 11
kişi hakkında dava a^ılmasının ar-
dından, 10 Nisan'da basın toplantısı
yapan TAYAD'lılara s^ldırılması ola-
yının failleri hakkındö da dava açıl-
dı. Trabzon Atatürk Alanı 'nda basın
toplantısı yapan Kübra Müjde Ünsal
ve Emrullah Avcı'ya yönelik olarak
Ali Ulusal adlı yurttaşın,"Saldırın
bunlara, saldıranlara Servetimi bağış-
lanm" diyerek çevredekılerı kışkırt-
tığı behrtıldi. Ulusal hakkında "Su-
çaazmettirmek"ten, SuatÇ. (68), Ai-
perB. (30) ve Yusuf O. (27) hakkın-
da da "kasten müessir fülde bıılun-
mak"tan dava açıldı. ,Davanın, veri-
len ifadeler, kamera g^rüntüleri, dok-
tor raporlan, fotoğraflar ve tespit tu-
tanaklan doğrultusunda açıldığı, yar-
gılamanın Trabzon Sulh Ceza Mah-
kemesı'nde yapılaca|;ı bıldınldi.
OTTO SCHID
'Vakit
gazetesivle
ilgilenufnelV
BERLİN (AA) - Almany a Federal
lçişleri Bakanı Otto Schily, Yahudi
düşmanlığı yaptığı gerekçesiyle ya-
sakladığı Yeni Akit GmbH şirketi ta-
rafından yayımlanan Anadolu'da Va-
kit gazetcsi ile Türk Hükümetinin de
ilgilenmesi gerektığıtıı söyledi.
Schily, Anayasayı ICoruma Daire-
si'nin 2004 yılı raporı nu basına açık-
larken "Anadolu'da Vakit yoğun şe-
kildeYahudidüşmanlığı yapması ne-
deniyle yasaklandı. Bunun üzerine
şahsıma ve bazı bakanlara karşı kış-
kırtıcı haberleryayımladı. Son olarak
Başbakan'a (Gerhard Schröder) kar-
şı da haberler yapmaya başladı. Bu
nedenleAnadolu'da Vakit gazetesi ile
Türk hükümeti de ilgilenmeli" dıye
konuştu. "Türk lıiiküınctinden ne
yapmasını beklediği|ne" ilişkin bır
soru üzerine Schily, "fBuna Türk hü-
kümeti kararvermeli. EğerTürk hü-
kümetinin hukuk imkâıılan yoksa
bu imkânları \aı atmalı" dedi.
Schıly'nin açıkladığı Raporun ra-
dikal Türk gruplarıylja ilgili bölümü-
nün başında, sınır dıjşı edilen Metin
Kaplan'ın kurduğu Jslami Cemiyet
ve Cemaatleri Derneği'nın faalıyet-
lerine yer verildi. Raporda, Alman-
ya'da 31 bin 800 radikal lslamcıdan,
27 bin 300'ünün Türk olduğu ve bun-
lardan 26 bin 500'ünün Milli Görüş
üyesi olduğu belirtıldı. Raporda, Mil-
li Görüşçü olmayan Türklerin de El
Kaide ve Ensar El tslam gıbi örgüt-
lerle bağlantılı olabileceği kaydedil-
di. Raporda radikal slamcılann sa-
yısındakı artışa rağrıen son bir yıl-
da şiddet eylcmleıinin sayısının
88'den 61'e düştüğü behrtıldi.
CHP'li Eraslan, polisin yetkilerini genişleten düzenlemenin sakıncalanna dikkat çekti:
Yeni Yeşfller yarablal>iür
Vözaltında kaybedenler kaybedecek'
İnsan Hakları Derneği (tHD) lstanbul Şubesi
üyeleri "gözaltında kaybetme" olaylarının
faillerinin açıklanmasını istedi. tHD, Yakıniarını
Kaybcden Ailelerle Dayanışma Derneği (YAKAY-
DER) ve Uluslararası Gözaltuıda Kayıplar
Konnsyonu (İCAD) üyesi bir grup, 17-31 Mayıs
Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele I laftası
etkinlikleri kapsamında Galatasaray Lisesi önünde
bir araya geldi. Grup, "Kaybedenler kaybedecek",
"Failler bulunsun, hesap sorulsun" ve "Analann
öfkesi katilleri boğacak" sloganlannı attı. Grup
adına basın açıkiaması yapan İH1) İstanbul Şubesi
Başkanı Eren Keskin, "Bizler, hükümeti, halkı
bilgUendirmeye ve kayıplann akıbetini açıklamaya
çağırıyoruz" dedi. Kayıp aileleri de toplu
mezarlann açılarak, hiç olmazsa yakınlannın
cesetlerinin kendilerine teslim edilnıesini istedi.
(Fotoğraf GÖKÇE UYGUN)
Tutuklu aileleri, tepkilerini Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e iletti
'Ceza İnfaz Yasası geri çekilsin'
İstanbul Haber Servisi - Tutuk-
lu aileleri, 1 Hazıran'da yürürlü-
ğe girmesi planlanan yeni Ceza tn-
faz Yasası'nın geri çekilmesi ıs-
temiyle Adalet Bakanı Cemil Çi-
çek'e faks çekti.
Galatasaray Lisesi önünde bir
araya gelen Tutuklu ve Hükümlü
Yakınları Birliği (TUYAB) ve Tu-
tuklu Aileleri ile Dayanışma Der-
neği (TUAD) üyesi bir grup, "Hüc-
re tecrit terörüne son", "lçerde dı-
şarda hücreleri parçala" ve "Di-
siplin cezalarma hayu-" yazılı dö-
vizlertaşıdı. "Devrimcitutsaklar
yalnız değildir", "İmrah'da tecri-
de hayır" ve "Devrimci irade tes-
lim alınamaz" sloganlarını atan
grup adına basın açıkiaması yapan
TUAD Sekreterı Sultan Toptaş,
Ceza tnfaz Yasası'nın evrensel hu-
kuk ılkelerıni, temel insan hakla-
nnı gözetmeyen, antıdemokratık
yaptınmlarla dolu olduğunu belir-
terek yasanın ezıyet ve ışkence ile
devrimci tutsakları yok etmeyi
amaçladığını söyledi Grup, açık-
lamanın ardından Galatasaray Pos-
tanesi'ne giderek metnı Adalet
Bakanı Çiçek'e gönderdı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Adalet Komısyonu'nda, Ceza İnfaz Yasası ve
Ceza Muhakamesi Yasası'nda yapılan değı-
şikhkle, terorle mücadele gerekçesiyle polıse
yer gösterme için "hükümlü ve tutukluları 15
güne kadar cezaevinden ahna" yetkisi verildi.
Abdullah Öcalan başta olmak üzere terör suç-
lularının avukatlanna sınırlama getirilmesi
tartışma yarattı. TBMM Adalet Komisyo-
nu'nda, dün Ceza İnfaz Yasası ile Ceza Mu-
hakemesı Yasası'nda değişiklık öngören yasa
önerilerı değişiklıkler yapılarak kabul edildı.
Yeni düzenlemeler ve tartışmalar şöyle.
• Terör suçlularının hakkında soruşrurma
ve kovuşturma açılan avukatlannın görevlerı-
ne son venlmesi, hükümlü ve avukat arasın-
daki görüşmelere sınırlama getirilmesine iliş-
kin düzenleme tartışma yarattı. CHP'liler, dü-
zenlemenin savunma hakkını kısıtladığını
söyledıler. Feridun Baloğlu, "Belü sayıda avu-
kat için böyle kalıcı bir düzenleme yapılamaz"
dedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise Öcalan'ı
kast ederek "Bu kişüün devletin bekçiliği al-
tında avukaüan aıacılığıyla örgütü yönettiği
bizzat bu avukallarca resmen açıklanıyor.
Devlet bu insanlann istisnıan karşısında eli
kolu bağlı bekleyemez" dedi. Bu madde kabul
edildi, ancak terör suçlularının cezaevinden
telgraf, faks ve mekrup gönderip almasının
kısıtlanmasını öngören madde AKP'liler çe-
kimser kalınca metınden çıkarıldı.
^ AKP'li AhmetÇağlayan'ın önergesiyle,
kolluk kuvvetlerıne "hükümlü ya da tutukhı-
ları rızalarını alınak koşuluyla ve hâkinı kara-
nyla en çok 15 gün süreyle tutuklu ve hiiküm-
lüyü yer gösterme ve dinleme için cezaevinden
ahna" yetkisi venldi. CHP'li Orhan Eraslan,
yurürlükteki mevzuatın buna zaten ızin verdı-
ğıni belirterek "thtimal ki bu düzenlemeyle
tutuklu veya hükümlü yeni sue işlenmesinde
kullamlabilir. Yeni Yeşiller yaratmaya yöneük
bir düzenleme olabilir" uyansında bulundu.
• Telefon dinleme, sırasında yapılmakta
olan soruşturmayla ılgısi olmayan bir suçun
işlendığı şüphesıni uyandırabılecek delilın el-
de edılnıesı durumunda cumhuriyet savcılığı-
na bıldırilmesine ılışkın madde çıkanldı.
\/ Ceza Muhakemesı Yasası'nın arama, el
koyma ve belgelen inceleme gıbı maddele-
rinde savcının bulunmaması durumunda kol-
luğa yetki veren maddelerı tartışma yarattı.
Eraslan, "Otoriter bir rejime doğru gidiyo-
ruz" dedi Cumhuriyet savcılannın, kolluk
amir ve memurlan hakkında doğrudan so-
ruşturma açabilmesını, ancak en üst dereceh
kolluk amirlenne hâkim güvencesi getıren
düzenleme, metinden çıkanldı.
»^ Şüphelinin en yakın mahkemeye gön-
derılmesi için getirilen zoruıılu süre 24 saat-
ten 12 saate düşürüldü.
İHD'nin Kızıltepe raporunu açıkladığı için hakkında dava açılan Mehdi Perinçek:
4
Savcı samldarı şaşırdı^DİYARBAKIR(Cumhurryet Büro-
su) - Mardın'in Kızıltepe ilçesinde
Uğur Kaymaz ve babasının öldürül-
mesınin ardından yaptıklan gözlem-
lerı bir rapor haline getiren ve bunu
basın toplantısıyla açıklayan İHD'li-
lere 5187 sayılı Basın Yasası'na ay-
kın davrandıklan gerekçesiyle dava
açıldı. Hakkında dava açılan İHD
temsılcisi Mehdi Perinçek, söz ko-
nusu madde nedeniyle yahıızca ba-
sın mensuplanna dava açılabileceği-
ne dikkat çekti.
Kızıltepe'de 21 Kasım 2004 tarihin-
de Ahmet Kaymaz ile 12 yaşındaki
oğlu Uğur Kaymaz'ın öldürülmesi
olayını aj-aştıran tHD Doğu ve Güney-
• Uğur Kaymaz ve babasının ölümüyle ilgili raporu açıkladığı
için hakkında Basın Yasası'na aykırı davrandığı gerekçesiyle
dava açılan Mehdi Perinçek, "Söz konusu madde gereğince
sadece basın mensuplanna dava açılabilir" dedi.
doğu Bölge Temsilcisi Mehdi Perin-
çek ile ÎHD Diyarbakır Şube Başka-
nı Selahattin Demirtaş, hazırladıkla-
rı raporu kamuoyuna açıklayınca,
5187 sayılı Basın Yasası'nın 19'un-
cu maddesine aykırı davrandıklan
gerekçesiyle 2 bın YTLden 50 bin
YTL'ye kadar ağır para cezası öngö-
ren dava açıldı.
Kızıltepe Asliye Ceza Mahkeme-
sı'ne dava açan ilçe savcısı Önder
Kemal Sekücü iddıanamede, olaya
ilişkin hazırlık soruşturması hakkın-
da gizlılik kararı venldığıni belirte-
rek sanıklann hazırlık soruşturması
sonuçlanmadan, hazırlık tahkikatı-
mn gıdışatını etkileyecek, kamuoyu-
na yanlış ya da yanıltıcı bilgi verdık-
lerini öne sürdü.
Haklannda açılan davayı değerlen-
diren İHD'liler ıse Savcı Sekücü'nün
"sanıkları şaşırdığını" öne sürdü. Id-
dianamedeki yasa maddesinin ilgi-
lendirdiği sanıklar kapsamına gaze-
telerin editör, yazar veya muhabirle-
rin girdiğını belirten Mehdi Penn-
çek, aynca hazırladıklan raporun kap-
samının hazırlık dosyasını etkileme-
ye dönük olması şeklınde değerlen-
dırilmesini de eleştirdi. Pennçek şun-
ları söyledi:
"İddıanamede belirtildiği gibi ha-
zırlık dosyasının kapsamı ile ilgili bir
beyanımız yok. Araştırma ve incele-
me raporumuzu açıkladık. Rapora
bakıldığında o dönemde ilçede cum-
huriyet savcısı olan kişi ile de rande-
vulu bir görüşmeyapıldığı göriilürve
bu durum raporda vardır. Eğcr iddia
edildiği gibi bir durum olsa idi, o za-
ınan savcı bi/iınlc görüşmezdi."
AVRUPA
?
DAN
GÜRAY ÖZ
Kara Milyander
Göz göre göre gerçeğin tersini söylemek, çağı-
mızın bir hastalığı olsa gerek. Söyleyenler kendi söy-
lediklerıne inanıyorlar mı, bilemem, ama gerçeğin
böylesine tersyüz edilmesi, insanlann ahlaki ola-
rak kabul edebilecekleri bir şey değildir.
Anlı şanlı bir profesörümüz, Prof. Dr. Mehmet
Altan yazıyor: "Gelişmiş çağdaş bir ülkede eko-
nominin patronu kimdir? " Cevap veriyor: "Tabii kı
halk. Peki bizde kim? Hâlâ devlet."
Gelişmiş bir ülkede, diyelim Almanya'da, eko-
nominin patronu halk mı? Onun için mi halkın 5
milyonu işsiz, onun için mi çalışanların gerçek üc-
retleri neredeyse 10 yıldır düşüyor? Onun ıçın mi
kazanımlar çalışanların, emeklılerin elinden bir bir
alınıyor? Yoksa Alman halkı mazoşist mi?
Profesörümüzün gerçeği tersyüz eden sözleri-
nin esbab-ı mucibesı ikinci cümlesindedir: "Ge-
lişmiş bir ülkede ekonomik paylaşım nerede ger-
çekleşır? Tabii kipiyasada. Bizde nerede gerçek-
leşiyor? Maalesef siyasette."
Gerçeğe perende attıran profesörün mantığını
çözmekte zorlanıyoruz. Almanya'da, ekonomiyi
kimin yönettiğinı herkes biliyor. Piyasanın nasıl iş-
lediğıni ve aktörlerinin kimler olduğunu da. Halkın
durumdan memnun olmadığmı, her gün lanetoku-
duğunu gelişmiş ülkelerde aklı başında ve dürüst
hiç kimse inkâretmez. Devletin, "serbest piyasa
ekonomisi" adı verilen sistemın aktif yöneticisi,
orkestra şefı olduğu, Almanya'da derslerde oku-
tuluyor.
Ama profesörün denklemi pek basirtir; ekono-
miyi halk yönetiyor, piyasa paylaştırıyor, devlet
seyrediyor. Gerçekse bunun tersıdir. Ekonomiyi
patronlar ve onîarın ulusal-uluslararası örgütleri
devletin aktif katkısıyla yönetiyor. Paylaşım dev-
letin sıkı koruması, sıstemi korumayayeminli par-
tilerın parlamenter zorbalığı altında gerçekleşiyor
ve altta kalan hep halk oluyor.
Türkiye için neden hayıflandığı ise anlaşılmıyor
profesörün.
Türkiye'de de aynen böyle oluyor. Fark, sade-
ce pastanın küçüklüğünde ve paylaşımın kayıt içi,
kayıt dışı şeklinde kendini gösteren mafioz kural-
sızlığındadır.
• • •
Bir başka tersyüz etme işlemi de geçen günler-
de "solcu" bir yazar elıylepiyasayasürüldü. "Sol-
cu" kardeşimiz Can Dündar, Millıyet gazetesin-
de "Kızıl Milyarder" başlığı altında yayımlanan rö-
portajında George Soros'a övgüler düzdü. Soros,
sosyalist ülkelerin çözülmesinde ve yıkılmasında
aktif rol oynadığınıövünerek anlatan, şimdi de böl-
geyi ABD emperyalistleri için yeniden dizayn et-
meye çabalayan anlı şanlı borsa spekülatörüdür.
Ona "kızıl milyarder" değil, "kara milyarder" adı
uygun düşer. Türkiye'de yandaşlarıyla birlikte ken-
dine biçtiği görev, gerılımleri ABD çıkarlarına gö-
re yönetmek, solu etkisizleştirmek, canlanmasına
engel olmaktır. Arada bir Bush politikalarını eleş-
tırir pozlarla "suret-i haktan" görünmeye çalış-
maktaysa da, aslını inkâr eden bir haramzade de-
ğildir. Bilgi Üniyersitesi yayınları arasında çıkan
"Küreselleşme Üzerine" adlı kitabında aynen şun-
ları yazıyor: "Hem ekonomik, hem de askeri açı-
dan hâkim bir konum sahibi olmanın keyfıni çıka-
rıyoruz. En doğal eğilim ve en az pürüz yaratacak
olanı, piyasa köktenciliğıne ve jeopolitik kökten-
ciliğe devam etmek olacaktır."
Bu sözlerde milyarderlik, saldırganlık, vahşi ka-
pitalistlik bol miktarda var da, bir kızıllık sezebıli-
yor musunuz Allah aşkına?
Can Dündar her şeyi unutmuş olabilir, ama kızıl
ile karayı da mı birbirinden ayıramıyor artık?
e-posta: guray.ozı / cumhuriyet.com.tr
HOTEL MAVİ DENİZ
TÜRKİYE'NİN CENNET KÖŞESİ,
MAVİ BAYRAK ÖDÜLLÜ,
MARMARİS TURUNÇ KOYUNDA DENİZE SIFIR,
YÜZME HAVUZU, HAVUZ BAR, SNACK BAR,
SABAH, AKŞAM ZENGİN AÇIK BÜFE ODALAR-
DA; MUSTAKİL ELEKTRİKLİŞOFBEN,
KLİMA, MÜZİK, TELEFON, TV, SAÇ KURUTMA.
0-2YAŞÜCRETSİZ
AYNI ODADA ÜÇÜNCÜ KİŞİ % 50İNDİRİMLİ
Yarım pansiyon Mayıs-ftlra Hazlran-Eylül Tenrauz-ASuıtos
Bungalov 30.00 YU+KDV «.00 YTl+KDV 50.00 YH+KDV
Otel Odasi 40.00 YU+KDV 55.00 YR+KD» 70.00 YTl+KDV
KAMPANYA (01-16 Tepia)
7 gece kal 6 gece öde
REZERVASYON
Tel: 0 252 476 71 90-81
Faks: 0 ZS2 476 70 07
wwvu.hotelmavldenb.coni
info®hotelnıavlılenlz.cam
DENİZLİ CUMOK ÇAĞRISI
18 MAYIS 2005
GECESİ YAPACAĞIMIZ
BAĞIMSIZLIK YÜRÜYÜŞÜNE
(Fener Alayı)
TÜM HALKIMIZI BEKLİYORUZ.
500 Metrelik Bayrağımızın Altında
Buluşalım, Ulusal Birliğimize
Sahip Çıkalım.
Yer: Atatürk Stadyumu Önü
Buluşma Saati: 19.30
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ DENİZLİ ŞB.
DENİZLİ CUMOK