Catalog

SAYFA CUMHURİYET 17NİSAN2005PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 24 Sınop PB 18 Adana PB 25 Edirne PB 24 Kocaelı PB 27 çanakkale PB 24 Izmır Manisa PB 28 PB 28 Aydın PB 29 Denizli PB 27 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB PB PB PB PB PB PB 23 18 20 24 25 24 20 Zonguldak PB 24 Antalya PB 22 Kars O A ç ı k Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB PB PB PB PB Y Y 24 18 25 21 20 13 13 Yurdun kuzey ve dogu kesimlen parça- lı ve çok bulutlu, Doğu Karadenız'ın ıç kesim- len ıle Doğu Anado- lu'nun doğusu oğle saatlennden sonra sa- ğanakvegokgurultu- lü sağanak yağışlı, dı- ğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Ha va sıcakîığı tüm yurtta artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB PB Y Y Y Y PB 14 11 12 16 17 M 19 19 Berlın PB 19 Moskova Y 19 Munıh Y 16 Zürih Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y Y Y Y 25 19 18 21 24 15 23 Y 10 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre B B Y Y Y Y A 31 30 36 21 26 19 36 A 36 Parçalı bulutlu GUNCEL CÜ1VEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada kez elıni tutan resmi sıfatından sıyrılarak katıldığı halk cephesinde büyük deneyim sahibi, sağlam karakterli, ama ağırlığı olan bir nefer kimliğiyle sürdürecek. Kuşku yok, bugün vatandaş kimliğiyle üstlendiği görev, geçmişteki görevlerinden çok daha ağır. AB pasaportuna takılmış, ne olursa olsun, nasıl sonuç alınacağını araştırmayan.. sadece ve sadece çö- züm isteyen.. çözümsüzlükten söz eden, hatta so- runları konuşandan hoşlanmayanlarla.. kel kafası- na hapsettiği Denktaş kini, Denktaş düşmanlığı ve Türkiye karşıtlığıyla yaşayan bir insana (MA Talat'a) ve bu adamın (veya adamların) peşine takılanlara çö- züm diye kabul edilecek kimi sonuçların çözümsüz- lük getireceğini anlatmanın güçlüğü ortada. ••• Denktaş, "Ben bir devlet bırakıyorum. Eğer bu devletin kıymetini bilmezlerse, Rumunadayı Türkler- den ayıklama sürecıni görmezlerse kötü olur" diyor. Kuzey Kıbrıs'taki (bugün cumhurbaşkanlığı seçi- minde MA Talat'a oy vermesi beklenen) çoğunluğun nelere kıymet verdiğini; Kıbrıs'ı gören Prof. Güngör Uras: "Şu günlerde Kıbns ekonomisi beş sektörde patlama içinde. Yap-satçılık, otomobil galericiliği, gazinoculuk, üniversitecilik ve de marketçilik. Ingi- lize satmak için dağa taşa evyapılıyor. Ekilmeyen tar- lalar silme otomobil dolu. Üretim yok. Iş yok. lyi de bu otomobilleri kim, hangipara ile satın alıyor? Ben çözemedim" diye yazıyor. Kuşkusuz doğru bu saptamalar. Sor soruştur, gö- receksiniz; bu sonuçların "işgalci" Türkiye'nin ese- ri olduğunu, -Rumların dediği gibi- Türkiye'nin as- kerini çekmesiyle adaya barışın geleceğini söyle- yenler bugün de ön planda. ••• Kuzey Kıbrıs halkına kimlik, özgürlük, bağımsızlık getiren, kalkınması için milyarlarca dolar harcayan Türkiye'yi dışlamak, dün de bugün de Talat moda- sı. Ant içerek göreve başlayacak olan yeni cumhur- başkanının (Türkiye'yi anavatan saymayan Talat'ın) "Ters birhareketi olursa bunun adı ihanettır" ve "Ben geçrniş yıllarda Türk askerini adadan çıkaracak bir anlaşmaya bir kişimizin dahi evet demeyeceğinı dü- şünüyordum" diyor Denktaş ama, yüzde 65 oy bek- leyen MA Talat'ın -Derviş Eroğlu'nun dediği gibi- "AB içinde Türkiye'nin garantörlüğüne gerekyok de- diğini, bir müddet sonra Türk askehne gerek yoktur diyebileceğini" bilmiyor mu? Elbette biliyor. Annan Planı'nı yeniden masaya getirerek Rumlar- dan gelecek ödün isteklerini müzakereye ve belki de pek çoğunu kabul etmeye hazır görünen MA Talat; Rumların vermek değil, almak niyetinde olduğunu bi- le bile kafasına kazıdıgı satış belgesinin temel ilke- sini Milliyet'te açıkladı: "Çözüm, vermek ve almak- tır. Çözüm al-verdlr." Denktaş, Talat'ın alamadan ver- meye hazır olduğunu bilmiyor mu? Elbette biliyor. Türkiye'den kopmaya hazırlanan Talat'ın: "Türki- ye istedi diye körü körüne doğru olmayan politikala- rın peşinden giderek bataklığa düşemeyiz" dediğı- ni, Denktaş ve Türkiye bilmiyor mu? Elbette biliyor. Aynı kafadaki RTE'ye mübarek olsun Talat'ın cum- hurbaşkanlığı ve.. Talat kafasıyla mücadeleye hazır- lanan Denktaş; aramıza hoş geldin! ESİN'DEN AÇIKLAMA: 'İdam karanna karşı olanlar 9 MşiydV Istanbul Haber Servisi - Eski Milli Birlik Komitesi üyelennden Numan Esin, gazetemiz- de çıkan dünkü söyleşisinde Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun idam kararımn oylandığı MBK toplantısında idam- lara karşı olan beş ısmın adını vererek " 14'lcr tasfiye edilmeseydı MBK'den idam karan çık- mazdı" demişti. Esin, dünyaptığı açıklamada, idamlara karşı çıkanların sayısınm aslında 9 kişi olduğunu, ancak bunlann tamamımn ismi- ni vermesi halinde idamlan onaylayanlann de- şifre olacağını belirterek "Diğer dört kişinin adını o nedenle vermedim ve sadece 5 kişiyi belirttim" dedi. Bu arada dünkü söyleşi- deMBK'den tasfiye edilenlerin sayısı 14 yerine 13 olarak çıkmıştır, düzeltir özür dileriz. , Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu Karlı Türkiye'dengMensubayve öğrencüerinkuldığıodayatahripedümişTürkbayrağıbırakddı Atina'yla bayrak krizi• Baştarafı 1. Sayfada mi özür dilcnmesini ve olayın faillerinin bulunmasını" istedi. Subay ve öğrenciler geri çekildi. Türkiye ve Yunanistan arasın- da güven arttıncı önlemler kap- samında Yunan Kara Harp Oku- lu'nun daveti üzerine Kara Harp Okulu'ndan 2 subay ile 5 öğren- ci 11 Nisan'da bu ülkeye gitti. Türk subay ve öğrenciler Yuna- nistan Kara Harp Okulu'nda mi- safir edildi. Ancak güven arttın- cı bu girişim Yunanlı öğrencile- rin Türk bayrağına yönelik saldı- nsı nedeniyle kesilnıek zorunda kaldı. Yunanistan'da yayımlanan Kosmos tu Epentidi gazetesı ola- yı haberleştirirken Türk Genel- kurmay Başkanlığı da dün akşam saatlerinde konuya ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, program ge- reği 12 Nisan akşamı dışarıda bu- lunan Kara Harp Okulu öğrenci- lerinin, ilerleyen saatlerde odala- nna döndüklerinde, masa üzerın- de zedelenmiş bir Türk bayrağı bulduklan anlatıldı. Açıklamada, "Türk bayrağı üzerinde Tür- kiye aleyhine Tngilizce bazı ya- zıların yazdmış olduğu da tes- pit edilmiştir" denildi. Olayın 13 Nisan sabahı Yuna- nistan Kara Harp Okulu Komu- tanı'na iletildiği, Yunanistan Ka- ra Kuvvetleri Komutanı'nın da okula geldiği belirtilen açıklama- da, "Müteakiben, Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgcne- ral Yaşar Büyükanıt'ı telefonla aramış, olay ile ilgili duyduğu üzüntüyü ifade ederek özür di- lemiş ve olayın faillerinin bu- lunması için çalışacaklarını be- lirtmiştir" ıfadesi yer aldı. Su- bay ve askeri öğrencüerin geri çe- kıldiğı belirtilen açıklamada "Meydana gelen olayla ilgili olarak Yunan makamlarından resmi özür dilemeleri ve olayın faillerinin bulunması talep edilmiştir" denıldı. Dışışlen Bakanlığı'ndan yapı- lan açıklamada da "Türk bayra- ğına karşı sergilenen çirkin ha- reketin üzüntüyle karşılandı- ğı" belirtildı. Açıklamada Yuna- nistan'ın sorumlulann buluna- rak cezalandırılacağı yönünde güvence verdıklen kaydedildı. 'Birlik' çağrısında bulunan Erdoğan, AB'ye yönelik eleştirilerini sürdürdü Türkiye'yi bölmek istiyorlar • Baştarafı 1. Sayfada saygısızlık... Bunlar yeni işler değil, ne zaman ülke toparlanıyor, bakıyorsunuz birileri bir yerdeıı bir şcyler kurcalama- ya başlıyor. Bunlarla ilgili gerekli olan tepkiler verildikten sonra lıâlâ bunu gündemde tutmayı da ben yanlış buluyo- runı. Sürekli gündemde tutmak, ülkenin sanki tüm meseleleri bitmiş sadece bu mesele varmış gibisine... halkımı/ı bun- lar da rahatsız eder. Bu ülkenin bir dev- leti var. Yetkili olan mercileri var. Bun- lar gerekli olan neyse bunu yapmaktadır ve bunu yapıyor." 'Üç kırmızı çizgimiz var' Terörün, halkın bu noktadaki samimiye- tini istismar edenlere zemin hazırlayarak de- ğil, halkın samımıyetıne güvenerek çözme- ye çalışılmasını ıstedıklennı ifade eden Er- doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bakı- yorum ki tclevizyon oturumlarında aydın olduğunu bildiklerinıiz, ülkemizde etnik unsur tahrikleri yapıyorlar. Buna kapıl- mayalım. Etnik unsur konusunda bizim anayasada bir üst kimliğimiz vardır. O da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Di- ni unsıırlar olarak bakddığında ağırlık Müslümandır. Biz bunları bir kenara ko- yamayız. Bu değerlcr içerisiııde yaklaşım tarzımızı tespit etmemiz gerekiyor." Üç tane kırmızı çızgileri olduğunu belir- ten Erdoğan, "Biz etnik unsura dayalı mil- liyetçiliği kabul etmiyonız. Bunlar ülke- ıııi/.i ayı ımcılığa götüren sıkıntılı bir an- layış tarzıdır. Bu ülkede ne kadar farklı etnik unsur varsa beraber kucaklaşmalı- dır" diye konuştu. Erdoğan, ikinci kırmızı çızgileri olan bölgesel milliyetçüiğe değınir- ken de şunlan soyledi: "Bölgesel milliyet- çilik de yapamayız. Yıllarca ülkemizde belli bölgeler ihmal edildi. Bclli bölgeler de tırnıandırıldı. Onun için diyoruz ki duble yollar, her yerde toplu konutlar, okullar, adalet ve emniyet kurunıları... Bunları yaygınlaştırmamız la/ım...Ayrını yok. Hepsini, hep birlikte ele alacağız ve aradaki dengesizliği de zaman içerisiııde çözmek durumundayız." Üçüncü kırmızı çizgilerı olan dinsel mil- liyetçilik konusunda ise Erdoğan, hangı dı- nin mensubu olursa olsun hükümet olarak hepsine aynı mcsafede olduklarını ve öyle de olmak durumunda bulunduklarını söyledi. Atatürk Barajı'nda 1 kilometrelik alana yayılan petrol, suyun yüzeyinde 4 santimetre- lik tabaka oluşturdu. Bölgenin içme suyunun gölden karşüanması tedirginük yarattı. Baraja petrol kanştı ARİF FARAÇ ŞANLIURFA - Batman-Dörtyol petrol boru hattının Şanlıurfa mevkıınde henüz belirlenemeyen bir nedenle meydana ge- len yarılma, binlerce varil ham petrolün Atatürk Barajı'na akmasına yol açtı. Ba- lık ve kamplumbağa üretılen baraj gölün- deki petrolün yayılması setle durduruldu. Petrolün tankerlere doldurularak taşınma- sınabaşlandı. Öncekı gün sabah saatlerinde Yığınak köyünden geçen petrol boru hattında yır- tılma meydana geldi. Baraja yaklaşık 3 ki- lometre uzaklıkta bulunan boru hattında- ki yırtılma nedeniyle oluşan sızıntı ancak akşam saatlerine doğru fark edildi. Binler- ce varıl ham petrol, yakından geçen dre- naj kanalları aracıhğıyla baraj gölüne ka- dar ulaştı. Petrolün temızlenmesi için BO- TAŞ işçileri gece boyunca vakumlu maki- nelerle çalıştı. Yaklaşık 15 tanker petrol Batman ve Diyarbakır'a gönderildi.Çevre- ciler sadece Fırat Nehri'nde yaşayan "re- fatus" türü kamplumbağalar ile balıklar için bir an önce önlem alınmasını istediler. GMotoCumhurbaşlm 'Gönül borcum hafifledi' UMİT ZİLELİ İLE SESLI GAZETE Ümit Zileli, yıllar sonra "Sesli Gazete" ile radyo yorumculuğuna yeniden taze bir soluk getiriyor. "Sesli Gazete" hafta ici her sabah 08:00-10:00 saatleri arasında Radyo Tatlıses'te. 97.7 adyo tstanbul Haber Servisi - Kore Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Roh Moo-Hyun tstanbul'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile istanbul Boğazı'nı turladı. Roh ile Başbakan Erdoğan, Be- şiktaş'taki iskeleden Svvıssotel'e ait "The tstanbul" adlı özel gezi yatına bindiler. Boğaz gezisıne, konuk Cumhurbaşkanı Ro- h'un cşi, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. Roh, dün sabah Ankara'da ise Kore Anıtı'na çelenk koyarak Ko- re gazileriyle bir araya geldi. Roh, Türkiye ziyaretinin aslında geç kalmış bir ziyaret olduğunu söyleyerek bu ziyaretle "gönül borcunun az da olsa hafiflediğini hissettiğini" belirtti. Sezer Vekâleten atamalar sistemiyaralıyor Çankaya'dan hüktimete uyarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atama kararnamele- ri Çankaya Köşkü'nden dönen hükümet, yeni bir yöntem bul- du. AKP, kendi kadrolarını Cumhurbaşkanı Ahmct Necdet Sezer'e kararname gönderme- den vekâleten atamaya başladı. Edinilen bılgıye göre, üst dü- zey görevlerde bulunan bu vekil kadroların sayısı 200'e yaklaş- tı. AKP iktidarı, bürokratlann vekâlet ettikleri kadroların ma- aşlannı almalarını da sağlaya- rak kendi ekibini mali güvence- ye aldı. Başbakanlık'tan edini- len bılgıye göre; Cumhurbaşka- nı Sezer, bu gelişme üzerine ge- çen günlerde hükümete 3 say- falık sert bir uyan yazısı gönder- di. Sezer, Başbaİcanhk'a gön- derdiği yazının ekinde de hükü- metin yaptığı vekâleten atama- ların listesini sundu. Vekâleten atamalann ulaştığı sayıya vurgu yapan Sezer, devletin işleyişin- de oluşan sakıncalara dikkat çekti. Sezer, önemli görevlere uzun süreli vekâleten atama ya- pılmasının, sıstemı yaraladığı eleştirisinde bulundu. CHP Grup Başkanvekıh Ke- malAnadol, hükümetin Çanka- ya Köşkü'nden dönen bürokrat- lan vekâleten aynı görevlere ge- tırmesinın "hukuk ihlali oldu- ğunu" belirtti. DYP Genel BaşkanYardımcı- sı CelalAdan da AKP'ninTür- kiye'ye katkı sağlayacak kadro- ları değil, kendi yandaşlannı atadığım kayderek "AKP çok ciddi biçimde dar kadroculuk yapıyor. Siyaset- bürokrat-işa- damı eksenindeki vurgun, ta- lan da devam ediyor" dedi. Gök gurultulü GÜNDEM MUSTAKA BALBAY I Başturafı 1. Sayfada Eğitimde bölgesel eşitlik diye buna denir! Dünya Bankası'nın da örnek bir proje olarak de- ğerlendırdiği, Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel, rîköğretim Genel Müdürü Ismail Hakkı Tonguç ön- derliğinde yükselen bu okulların ilk müdürlerini de selamlayarak yerlerini aktarahm: Izmir Kızılçullu Emin Soysal, Hamdi Akman, Ta- lat Ersoy; Eskişehir Çifteler Remzi Özyürek, Rauf Inan, Osman Ülkümen; Edirne Kepirtepe Nejat Idil, Ihsan Kalabay; Kastamonu Gölköy ve Sakar- ya Ârifiye Süleyman Edip Balkır, Ali Doğan Toran; Antalya Aksu Talat Ersoy, Halil Öztürk; Balıkesir Savaştepe Sıtkı Akay; Isparta Gönen Ömer Uzgil, Ayhan Karasu; Adana Düziçi Lütfi Dağlar; Kayse- rı Pazarören Sabri Kolçak, Şevket Gedikoğlu; Samsun Akpınar Nurettin Biriz, Enver Kartekin; Trabzon Beşikdüzü Hürrem Arman, Osman Ülkü- men, Fehim Akıncı; Kars Cilavuz Halit Ağanoğlu, Ahmet Korkut; Malatya Akçadağ Şinasi Tamer, Şerif Tekben; Konya Ivriz Mehmet Korkut, Recep Gürel, Ismail Safa Güner; Ankara Hasanoğlan Mehmet Tuğrul, Lütfi Engin, Hürrem Arman, Ra- uf Inan; Sıvas Yıldızeli Şinasi Tamer; Erzurum Pu- lur Ahmet Korkut, Aydın Arıkök, Osman Yalçın; Diyarbakır Dicle Nazif Evren; Aydın Ortaklar Hay- ri Çakaloz, Hamdi Akman; Van Erciş Ibrahim Oy- man, Mustafa Yaldır. Anadolu'ya binlerce öğretmen, binlerce ışık gön- deren okulların yöneticilerini bir kez daha sevgiyle, saygıylaanıyoruz... ••• Köy Enstitülerindeki temel eğitimin dağılımı şöy- leydi: Yüzde 50 kültür, yüzde 25 tarım, yüzde 25 tek- nik. Bazıları kendi elektriğini üretiyordu. Bu okullardan mezun olanlar Anadolu'ya yanla- nnda 150 adet kitapla birlikte gidiyordu. Tahta ba- vullarındaki başlıca zimmet buydu. Zamanla kıtaplar "suç unsuru" oldu... Eğitim, kültür-tarım-teknik üçgeninden ezbercıli- ğedöndü... Yönetımler, öğretmenlere hak ettiği değeri verme- meye başladı... Köy okullarına öğretmen olarak gönderilmek "sür- gün" yöntemi haline geldi... Ve bugüne geldik... ••• Japonya'nın ekonomik kalkınması gündeme gel- diğinde hep şu tanımlama kullanılır: Japon mucizesi! Japonlarsa bunun bir mucize olmadığını anlatma- ya çalışırlar. llle de mucize ise altında şunun yattı- ğını söylerler: . „„.,,. Eğitim... Insanlık bugüne dek üç temel devrimi gerçekleş- tirdi: Tarım devrimi, sanayi devrimi ve ıletişim devrimi... Biz Türkler birinci devrimde belli ölçülerde rol al- dık. Ikincisini ıskaladık. Şimdi üçüncü devrimın için- den geçiyoruz. Bunu yakalamanın temel ölçütü eği- tim. Eğer eğitim sistemini 21. yüzyıla uyarlayabilir- sek bu devrimın içinde yer alırız. Yakalayamazsak, eller üretir, biz kulianırız... Ve kullanılırız... Ahh Köy Enstitüleri! ankcumC«cumhuriyet.com.tr AL GOZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Içimdeki acı H Buştarafı Arku Sayfada ayaklarım da, başını da hep sola gider" diye ılan etmış ya, ilk başlarda kimseler aptes alma- ya cesaret edememiş, ne olur ne olmaz, başımı- za bir bela gelır mı gelir. Ama sonunda bakmış- lar ki su akıp onlar bakıyor, oturmuşlar şadırva- nın şıııl şırıl akan sulannın karşısına, bir güzel apteslerini almışlar. Musa Hoca koca cüsseli ama yüreğı çocuk yüre- ği. Bakmış ki, kadınlar çay yapraklarını sepetlere doldurup iki büklüm taşıyorlar. Yüreğı elverme- miş, hemen bir çözüm üretmiş, okulda öğrendiği tekııık bılgıyı kullanarak dorl ayaklı bir taşınıa ma- kinesının maketını çızıvcrmiş. Köyde eli bu işlere yatkın, Almanya'dan gelmış demir ustası da make- ti hayata geçirmiş. O günden sonra Musa Hoca'nın çaylannı taşıyan kadınlar pek bir rahat etmişler. Musa Hoca'yı, belgeselimizde onunla birlikte olan Beşikdüzü'ndeki sınıf arkadaşlannı, hıçbınmi- zin unutması mümkün değil; bu çekim hepımize bir şey öğretmişti: "Bu topraklarda yeryüzünün en başarılı eğitim projelerinden biri gelip gcçmişti ve izleri her yerdeydi. Ve biz o izler varoldukça güvendeydik." Ama bir itıraf, her yıl 17 Nisan'da içim acıyor. isilozgenturk(tf superonline.com Içinizdeki yazarı özgür bırakın • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Ya/arlar Sendikası (TYS) BakırköyTemsılcıliği'nin her cumartesi ve pazar akşamı saat 18.10-20.30 arasında gerçekleştirdiği "tçinizdeki Yazarı Özgür Bırakın" adlı semincrler sürüyor. TYS Bakırköy Temsilcisı Mine brgen yönetiminde Bakırköy Belediyesi, Farklı Yöntem Dershanesi ve Çağdaş Bilimler Merkezı işbirliğiyle gerçekleştirilen seminerlerde yazın dünyasının ünlü isımlerı, yazmaya istekli her meslekten adaylarla deneyim ve bılgılerini paylaşıyor. Afşar Timuçin, Ataol Behramoğlu, Demırtaş Ceyhun, Oral Çalışlar, Muazzez llmiye Çığ, Tuncer Cücenoğlu, Yılmaz Onay, Pınar Kür ve Esat Korkmaz'ın katıldığı seminerler mayıs ayında sona erecek. (İletışım: 0212 543 68 58-0535 635 37 50)_