Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 MART 2005 CUMA
+CUMHURİYET SAYFA
17
Suhle rakı
yedi kişiyi öldiirıııiiş.
Cel de sahle
dünyaya içrne!
D E N İ Z S 0 M
Elektronik posta: denizsotn@cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- AB'li orduya
güveniyormuş...
"Türkiyeli ise sadece
AB'ye güveniyor!"
Arnavutköy
Istanbul Boğazı'na
Arnavutköy'de üçüncü
köprü istemeyen
Arnavutköylüler,
konuyu kamuoyu
öniinde tartışmak
üzere Bayındırlık
ve Iskân Bakanlığı
Müsteşarı Sabri
Erbakan'ı Istanbul'a
çağırınca Erbakan'ın
yanıtı, "Gelirsem,
buldozerimle gelirim"
oldu. Arnavutköylüler
şimdilik şöyle demekle
yetiniyor: "Siyasal gücü
elinde tutanların,
çağımızda
vatandaşlarını
aşağılamaya ve
yasalara aykırı
girişimlerde bulunmaya
asla hakları yoktur."
D
ünkü yazıdan devamlayanıtını aradığımız so-
ru şu: Ermenilerin soykırım günü kabul etti-
ği, Türkiye'nin müttefiki birçok ülkeye kabul
ettirdiği ve dostlarımızın da Türkiye Cumhu-
riyeti'ne Ermeni soykırımını kabul etmesi için baskı
yaptığı 1915 yılının 24 Nisan günü Osmanlı sınırları için-
deki topraklarda kaç Ermeni öldürüldü?
Bu sorunun muhatabı hiç kuşkusuz başta Orhan
Pamuk ve Halil Berktay gibi "Türkiyeli" aydınlardır.
Ancak onlar, bugüne dek "24 Nisan" konusunda ka-
muoyunu aydınlatmadı, herhangi bir güne bağlı kal-
madan "1 milyon" gibi yuvarlak bir sayı vermekle ye-
tiniyorlar.
Amerika'dan Fransa'ya Ermeniler, 24 Nisan'ı 1915
ve 1916 yıllarında 1 milyon Ermeni'nin soyunun kırıl-
dığı gün olarak kabul edıyor ama niye? Demek ki 24
Nisan önemli bir gün. Peki, 24 Nisan 1915'te ne oldu?
Ermeni ve Kürt terör örgütleri üzerine araştırmala-
rıyla tanıdığımız Ercan Citlioğlu dostumuzun söyle-
24 Nisan
diğine göre, 24 Nisan 1915'te eceliyle yaşamını yiti-
renler dışında Osmanlı'da bir tek Ermeni bile öldürül-
müş değil. Aksini iddia eden varsa, buyursun... A-
gos'un yayın yönetmeni Hırant Dink başta olmak üze-
re sütunlarımız herkese açık.
Peki 24 Nisan neden "sembol gün" seçildi?
Ercan Citlioğlu "24 Nisan"ın anlam ve öneminı Er-
menilerin de kabul ettiği tarihi belgelere dayanarak
anlattığı zaman şaşırıp kalıyorsunuz.
önce herkesin kabul ettiği tarihi gerçekleri anımsa-
yayım: Yunan, Bulgar, Sırp halkları Osmanh'dan ba-
ğımsızlığını alınca Ermeniler de aynı yolda örgütleni-
yor. Ermeniler, istanbul'dan Van'a kadar demeklerku-
rup silahlanıyor. Bu arada Osmanlı, Birinci Dünya Sa-
vaşı'na girıyor. Mart 1915'te Rusya, Doğu Anadolu'ya
gıriyor. Rusdesteğini alan Ermeniler, 11 Nisan 1915'te
Van'da ısyan çıkartıp Osmanlı'ya karşı "bağımsızlık
savaşf'nı başlatıyor.
Burada bir parantez açmak gerekiyor; isyan Van'dan
öteki bölgelere de sıçrayınca daha sonra "soykırım"
iddialarına neden olacak Osmanh'nın zorunlu göç ka-
rarı geliyor. Ancak bu karar sadece Ortodoks Ermeni-
lere uygulanıyor. Isyana katılmayan Katolik ve Protes-
tan Ermeniler yerlerinde tutuluyor.
Ortodoks Ermeniler, Van'da Kürt ve Türk bütün Müs-
lümanları öldürüp şehri ele geçirince ve isyan öteki böl-
gelere de sıçrayınca 24 Nisan 1915'te Osmanlı yöne-
timı, Anadolu'daki bütün Ermeni derneklerinin kapa-
tılmasına ve isyanı destekleyen Istanbul'daki 200 ka-
dar Ermeni "aydın"ının Çankırı Ayaş'a sürgüne gön-
derilmesine karar veriyor. Hepsi bu!
24 Nisan sürgünleri daha sonra burunları bile kana-
madan Istanbul'a geri dönüyor. Acaba kaç "Türkiyeli
aydın"ın bundan haberi var!
SahteAnıl Öçal: "Sahte
rakı içerek
efkârlanıyorum,
1
Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın
sahte fatura nedeniyle
soruşturulmasına."
Memıırin
Akif Kökçe: Memur
| namusuyla yaşar,
çarşı pazarda zam
altında kalır; benim
memurum işini bilir
yöntemini uygular, zan
altında kalır!
SESSİZ SEDASIZ (!) Kaçak içkiden turistler de ölecek! .^
Rakının fiyatı 22.5 milyon lira. Ancak bu
paranın 15 milyon lirası özel Tüketim
Vergisı'negidiyor. Rakının üretimden pe-
rakende satışına kadar bütün evreleri 7.5
milyon lira içinde oluyor. Aynı durum bi-
ra ve şarapta da geçerli.
Islamcı hükümet, özel Tüketim Vergi-
si'nde yaptığı fahiş artışlarla hem halkı
"haram"dan korumuş oluyor hem de al-
kollü içkilerde fiyatın üçte ikisine el ko-
yarak kendine kaynak yaratıyor.
Bu durum kaçak içki üretimini körük-
lüyor.
Kaçak içkı üretımi ıse ölüm ya da kör-
lükle kendını gösteriyor.
Ve şimdilik kendimiz içip kendimiz ölü-
yoruz.
Ama bunun bir de yarını var.
Yaz aylarında, turizmın en canlı günle-
rinde olası haber başlıkları şimdiden bel-
lı gibi:
"Bodrum'daki barlardan hastaneye
kaldırılan 80 turist öldü, 130 turist
kör oldu."
"Marmaris'teTürk rakısı ve şiş kebap-
la doğum gününü kutlayan Ingiliz kızı,
elinde kadehle öldü."
"Side'de bir balıkçı lokantasında rakı
içen 20 kişilik turist grubundan kurtulan
olmadı."
Sonra ayıklayın turizmın taşını!
Dua edelim de turistler ölmesin:
"Antalya'da kaçak içkiden kör olan 15
Rus turist ülkelerıne gönderildi. Antalya
Uluslararası Havaalanı'nda düzenlenen
törende Kültür ve Turizm Bakanı, turist-
lere birer beyaz baston hediye etti!"
Yüksek Yerilim Hattı
Sahte rakıdan sona erıyor, gerçekustü
hayatlanmız!
erdincutku u yahoo.com
Hata Âlanlaırnı
Tümden Kaldırmak!
ŞAHNAZ ÇAKIRALP
Cumhuriyet'e yazmaya
başladığımdan beri hem çev-
remı ve hem de günlük olay-
ları hafta boyunca daha dik-
katle ve özenle takip etmeye
çalışıyorum. Insanların davra-
nışlarını irdelemeye çalışıyo-
rum. özellikle davranışlardaki
hatalar üzerinde duruyorum.
Hatasız ınsan olmaz, hata in-
sanlara aittir, bunu da çok iyi
biliyorum. Sonuçta yapılan
hataların insanların mutluluğu
ve yaşamdaki başarısı ile ilgi-
li olduğu açık. Insan ne kadar
çok hata yaparsa o kadar
mutsuz oluyor. Her ne kadar
hata bazen en iyi öğretmen de
oluyor, yeri geliyor hata insa-
nın kendini aşmasını da sağ-
layabiliyor, hatanın ortayaçık-
masıyla insanın kendini sınır-
laması da gerçekleşiveriyor;
bazen hatalar başkalarına hoş
görünüyor ve yapana yarar
sağlayabiliyorsa da hata yine
de hatadır. Genelde yaşamı-
mızı da olumsuz etkiler. Hele
polıtikacılann, bizleriyöneten-
ierin yaptıkları hatalar sadece
kendilerini değil, tüm toplumu
da olumsuz etkiler şüphesiz.
Bu arada Dr. Wayne W.
Dyer'in "Hatalı Alanlanmız"
adlı kitabından alınma bir ya-
zı okudum. Yazar insan yaşa-
mındaki tüm hatalı alanların
yok edilebileceğini iddia edi-
yor ve böyle bir bireyin de ge-
nel bir portresini çiziyor. llk ba-
kışta hatalı alanların yok edi-
lebilmesinin o denli zor olma-
dığı anlaşılıyor ama insanoğlu
bunları ne derece başarabilir,
ayrı birsoru.
•••
örneğin yazıda, insanlarya-
şamın her yönünü severlerse
şikâyet etmekle ya da olayla-
rın daha değişik olmasını iste-
mekle zaman kaybetmezler
deniyor. Düşünün, yaşam her
yönüyle yaşanıyor ve bu bir
bütün. Sız yaşamın bir veya
birkaç yönünü sever, diğer
yönlerini sevmezseniz hata
yapmanız da kaçınılmaz ol-
maz mı? Misal, siyasetçisiniz,
demokrasiyi seviyorsunuz,
çünkü o sizi güçlü ve iktidar
sahibi yapıyor, ama demokra-
siyi sevip de eleştiriyi sevmi-
yorsunuz, başbakan olmayı
sevip de karikatürden nefret
ediyorsunuz; o zaman hem şi-
kâyetçi oluyorsunuz, karika-
türisti mahkemeye veriyorsu-
nuz, hem de benim siyasi ya-
şamımda karikatürler olmasın
diyorsunuz. Şikâyet edince de
önemli bir hatayapmış oluyor-
sunuz, elli yıl önceki bir baş-
bakanın durumuna, hatta ge-
risine düşüyorsunuz. Böyle bir
hata sizin demokratlığınızı da
hoşgörüsüzlüğünüzü de bir
anda tartışmaya açıyor.
•••
Tüm ilişkilerde bağımsız ol-
maya özen göstermek, sev-
diklerine hiçbir değeri zorla
kabul ettirmemek, övgü ve
ödül istememek, çok açık ve
dürüst konuşmak, mesajları
başkalarını memnun etmek
için dikkatli sözcüklerarasına
gızlememek, gülmeyi ve baş-
kalarını güldürmeyi iyi bilmek,
fiziksel özelliklerini sahtelikler-
le gizlememek, doğal yaşamı
benimsemek, başkalarına eğ-
lenceli gelmeyen şeylerden de
zevk alma yeteneğine sahip
olmak, başka insanları çok iyi
anlamak, asla şaşırıp şoke ol-
mamak, kahramanları ve put-
laştırdıkları insanları olmamak,
komşularının neyaptığını fark
etmemek, kendini sevmek,
kendine acımamak, kendine
öfkelenmemek, gereksiz kav-
galardataraf olmamak, hasta-
lık hastası olmamak, titizlik ve
düzenlilik gibi dertleri olma-
mak, yaşamı sevdiklerinden
dolayı müthiş enerji sahibi ol-
mak, şiddetli bir merak duy-
gusuna sahip olmak, her insa-
nı, her olayı ve her varlığı da-
ha çok öğrenmek için fırsat
olarak kabul etmek, başarısız
olmaktan korkmamak, asla
kendilerini savunmak gerek-
sinimini duymamak, "Herşey
yolunda, bız yalnızca farklıyız,
anlaşmakzorunda değiliz" di-
yebilmek... Tüm bunlarDr. Dy-
er'in sizin hatalı alanlarınızı
tümden kaldırabilecek öneri-
leri.
• ••
Tabii ki tüm bunları yapabil-
mek zor gibi gelebilir sizlere.
Ama insan isterse tüm bunla-
rı veya birçoğunu yapabilir ve
kendine bunları ilke olarak da
benimseyebilir. Böyle olursa
siz mutluluğu kovalamazsınız,
sadece yaşarsınız ve mutlu-
luk gelir sizi bulur. O zaman
nadirbulunan insanlardan bi-
risi olursunuz ve her gün sizin
için mükemmel olur.
scakiralpc/ mynet.com
KİM KİME DÜM DUMA BEHÎÇAK behicak" turk.net
ÇÎZGİLİK KÂMİL MASARACA kamilmasaracin mynet.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BÎLGIN hayatepik' mynet.com
SEKA ÎŞCtLERI İLE
ANIŞ/yU YAPIYORUM VE
BU6ÜN İŞYERÎMİ
TERKETMlyOftUM!..
TARlHTE BUGÜN MIJMTAZ ARIKAN 4 Mart wwu).mumtas-arikan. com
DENİZLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2004/701
Davacı Hatice Flörchınger (ICuyumcu) vekilı tarafından davalılar
Ayşe Dudu Kuyumcu ve Mehmet Alı Kuyumcu aleyhıne mahkeme-
mıze açılan tapu ıptalı ve tescıl davasının yapılan açık yargılaması
sırasında verılen ara kararı gereğınce, Davalı Mehmet Alı Kuyum-
cu'nun adresı tüm aramalara rağmen bulunamadığından 27 05 2005
gunü saat 09.45'te duruşmada hazır bulunmasi veya kendısıni bir
avııkatla tenısıl ettırmesı, aksı takdırde duruşmanın yokluğunda yü-
rütülerek karar verıleceğı ılanen teblığ olunur. Basıır 8746
GEMİYE TAKILAN KANATIAR!
1948'DE BUSUM,/RLANDA BAND/RAU POST* GEMISI"iNNtSFALLENE
TAKILAN K4A/AT ŞEKUNOEKİ AYGIT OBNENOİ.
6EM/LER/M DENlZDE SALLANMALARINI (ÖZELLİKLE FIKTINALI
UAVALARDA~) EN AZA İNDİRE&ILMBK İÇIM YAP/LAN "ELECTRO-HYD-
ROL/LtC SrA8rUZER*AYGtT1, TEKNENIN HER İKİ YANINA SU k£-
SİMİ ALTINA YEGLEŞrtRIUYORDU-KANADA BENZEYBN BU
SARStNTt KESİC/LEK, &EgEtCr/ĞÎNDE £>/fAR/ ÇtKAfitUYO/?.,
OAHASI, AŞAGf - YUKARI OYNATILABİÜyOGDU. AYŞlT, GEMİNİN
JİROSKOBUNA SAGLAMtYOR VE DALGALANMAYA GÖRE DURUM
Kanafsa. /Canatlı /tUYO/SDU...
Solda,fıı+malı
blrhavadald
sarsınH grafty
gârulüyor..
Ehliyetimi kaybettım. Hükümsüzdür.
FÜSUN tKlKARDEŞ
SEYDİŞEHİRKADASTRO MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 2005/1
Davacı Kesecik Beledıye Başkanlığı tarafından davalılar Velı Karaarslan ve arkadaşları aleyhıne açılan kadastro tesbıtıne itıraz dava-
sının yapılan açık yargılaması sonucunda mahkememızce 25 12 2003 tarıh, 1966/93 esas, 2003/10 karar sayılı kararı ıle reddıne karar
verilmış, davalı Maliye Hazınesı vekilı tarafından temyız edılmekle Yargıtay 20. Ilukuk Daıresı'nın 14 12 2004 tarıh, 2004/8604 esas,
2004/13092 karar sayılı ılamı ıle bozulmasına karar venlerek dosya mahkememızın esas defterının 2005/1 sırasına kaydı yapılmış olup,
duruşması 26.05.2005 günü saat 9'a bırakılmıştır
Davacılardan Vedat Altınkeser'ın mahkememızce yapılan tüm aramalara rağmen adresı tespıt edılemedığınden, adı geçen davacı adı-
na duruşma gunü teblığı yerıne kaım olmak üzere, adı geçenın mahkememızde 26 05 2005 günü saat 9'da yapılacak duruşmada hazır
bulunmadığı veya bir vekıl tarafından temsıl edılmediğinız takdırde yargılamaya yokluğunuzda devam edıleceğı ve karar verileceğı hu-
susu teblıgat kanunun 28, 29, 30 ve 31. maddelen hükmü gereğınce ılanen teblığ ve ıhtar olunur Basın: 8774
GÖRÜŞ
MERİÇ VELİDEDEOĞLU
Dinsel Tarihte Devrim!'
Dün, "3 Mart 1924"ür\ 81. yılıydı; 81 yıl önce o gün
TBMM'de kabul edilen üç yasa genelde "3 Mart Ya-
saları" diye anılır ki, 1923 Devrimi'nin temel direkleri-
dir.
Anımsanacağı gibi bu üç yasanın ilki Şerıye Bakan-
lığı'nın kaldırılması ile ilgiliydi ama yasanın birinci mad-
desi dört ay önce ilan edilmış olan "Cumhuriyet"\n "la-
ik" bir yönetim olacağını işaretliyordu.
Bu madde şeri yasaların yerini, TBMM'nin yapaca-
ğı, çağın gereksinmelerine uygun yasaların olacağını
bıldıriyordu.
Bu düzenleme yapılmasaydı "Yurttaşlar Yasası"
(Medeni Kanun) vö. yasalar önerilip kabul edilemez-
di.
3 Mart Yasalarfnın ikincisi, öğretimin bırleştirilme-
sini, medreselerin kapatılmasını bildiren yasaydı ki
"Devnm Yasası" olarak değerlendirilip anayasanın
koruması altına alınmıştı.
Bılindiğı gibi Devrim Yasaları, Türkiye Cumhuriye-
ti'nın laik doğrultusunu simgeleyen, koruyan sekiz
yasadan oluşuyordu.
"Oluşuyordu" diyoruz, çünkü biri -Medeni Kanun-
2002 yılında Ecevit'in koalisyon hükümetince "Dev-
rim Yasası" olmaktan çıkarıldı, ikincisi -Bazı Kisvele-
rin Gıyilmeyeceğine Dair Yasa- de AKP iktidarınca bu
yıl ortadan kaldınldı; böylece sayıları altıya indirildi.
3 Mart Yasalan'nın bu ikincisinin, Öğretim Birliği
Yasası'nın da yıllardır aşındırıla aşındırıla delik-deşik
edildiği ortadadır; yasanın geleceği ne yazık ki pek
parlak görünmüyor!
Oysa 81 yıl önce, Samih Rifat, Ruşen Eşref
(Ünaydın), Mehmet Emin (Yurdakul), Yahya Kemal
(Beyatlı) gibi şair ve yazarlarca da önerilen bu iki ya-
sa, 3 Mart günü TBMM'de 15-20 dakikalık bir görüş-
me süreciyle, hemen hemen hiç tartışılmadan kabul
edilmişti.
Böylece Şeriye Bakanlığı'na -şeri yasalara- son ve-
rilmiş, medreseler kapatılıp eğitim birleştirilmişti.
3 Mart Yasalan'nın üçüncüsü ise, hilafete ve hali-
fenin görevine son verilmesinı bildiren yasaydı diye-
biliriz kısaca.
O gün bu üçüncü yasa Meclis'te dört saati aşan bir
sürede konuşuldu tartışıldı; yasaya şiddetle karşı çı-
karak uzun uzun konuşan Gümüşhane milletvekili
Zeki Bey'di; kendisi Halk Fırkası'na üye olmayan tek
milletvekiliydi.
Ama oturuma damgasını vuran Adalet Bakanı Se-
yit Bey'dir; yaklaşık iki saat süren konuşması, tüm mil-
letvekillerince dikkatle dinlenmiş, sözü -kendisini des-
tekleyenler dışında- kesilmemiştir.
Muderris olan Seyıt Bey, dönemin ünlü din bilgın-
lerindendir, bir Islam dini uzmanıdır; konuşması "hi-
/afef'ln her yönüyle bilimsel olarak irdelenmesinin ya-
nı sıra, her fırsatta halifeyi öne sürerek Cumhuriyet'e
saldıran Istanbul'daki "Mütareke Basını"<na ve halife
yanlısı dış kaynaklara da bir yanıt niteliğindedir.
Adalet Bakanı konuşmasına: "Tarihi Islamda büyük
bir inkılap yapıyoruz. DiyebiHrim ki bundan daha bü-
yük bir inkılap olamaz. Islam âleminde daha şimdiye
kadar böyle bir inkılap vaki olmamıştır" diye başlar.
Ardından;"...hilafet öyle zannedildiğigibi temel di-
ni sorunlardan değildir, siyasi meseledir; (...) dini ol-
maktan ziyade yapısal bir meseledir; itikat (inanç)
meselelerinden değildir; itikada taallukuyoktur; çün-
kü hilafet 'hükümet' demektir, doğrudan doğruya
mıllet işidir, zamanın icabatına tabidir" diyerek hila-
fetin anlamını açıklar; sonunda da: "Başımızda 'he-
yula' gibi birhalife bulundurmanın ne manası vardır?"
bıçımindeki cesur sorusuyla görüşünü tamamlar.
Insan bu belgelerı -TBMM tutanaklarını- okuyun-
ca 81 yıl sonra bu görüşü yineleyecek bir "Adalet Ba-
kanı" bulabilır miyiz, diye acı acı düşünüyor...
Dahası, Seyit Bey'in bu değerlendirmesine daya-
narak, "türban" sorunu o günlerde yaşansaydı ya da
kendisi bugün sağ olsaydı, soruna aynı temel doğrul-
tudabakaraktürbanın "/nanç "lailgisiolmadığını, dün-
yasal bir tutum olduğunu bildirip dürüst ve çağdaş bir
yaklaşımla çözüm ortaya koyacağına insan inanıyor.
Ne ki, şu anda AKP iktıdarı böyle bir çözüme ya-
naştı diyelim, sorunu AKP'den ayrılan eski Kültür ve
Turizm Bakanı Erkan Mumcu hemen devralıp yürü-
tecektir, sorunun özünün "muhafazakârlıkta değil, hak
ve özgürlüklerde yattığını" söyleyerek sürdürecek,
gündemde tutacaktır.
Dini doğrudan ya da dolaylı olarak kullanan siya-
setçıler var oldukça, yetiştirildikçe, 81 yıl önceki çağ-
daşlığımızı yeniden yakalayabilme olanağı olamaya-
cak...
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7
1 2 3
SOLDANSAĞA:
l/"Kuşdili,ha-
salban" gibi
adlardavenlen
ve Akdeniz yö-
resınde yetışen,
yaprakları gü-
zel kokulu bir
bıtkı. 2/Bayra-
ğın uçkurluk
karşısındaki
kenarı... Savaş.
3/ Yüksek dev-
let görevlıleri-
nin ya da elçılenn otur-
malarmaaynlankonut ^
4/ Türkiye'nin plaka „
ışaretı.. Küçük kor
parçası.. tlave. 5/ Ta-
kımlar grubu, küme...
Yazma kitaplara ya da 5
kapı ve pencere üstle- 6
rıne yapılan güneş bı- 7
çımınde sus. 6/Kıraya 8
verilerek gelır getıren 9
ev, dükkân gıbı mülk...
I unus'un plaka işaretı. IIŞekerkamışından elde edi-
len sert bir içki. 8/ "Gözümüze kara toprak / Dolma-
dan bir — sürelim" (Karacaoğlan)... Ekinlere zarar-
lı bir böcek. 9/ Demokratık hak ve özgürlüklerın tam
anlamıyla baskı altında tutulduğu, bütün yetkilerin
bir elde toplandığı devlet yönetimi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Domuz yavrusu. 2/ Bir anlatımda verilmek ıstenen
Ö7... Bir nota 3/"Soğuk bir mart sabahı —tutu-
yor her soluk" (F.N Çamlıbel)... Düşman toprakla-
rına yapılan saldırı. 4/ Kedi ya da köpek yavnısu...
Avrupa'da bir başkent. 5/ Tesisat. 6/ lzın, onay... Bir
nota. 7/Gıysi kolu... Ijiflerı ıp ve çuval yapımında
kııllanılan bir bıtkı. 8/ Aralarındaki akrabalık ilişki-
lerı nedeniyle yasalar ya da gelenekler tarafından
evlenmelerı yasaklanankişiler arasmdaki cınsel iliş-
kı. Bir soru sözü 9/ Kokündekı sütten çengelsakı-
zı elde edilen, dikenli ve otsu bıtki