Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15MART2005SALI
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
TİYATRO DÜNYASINDAN DtKMEN GÜRÜN
HaldunTaner'ianaıkenÇağdaş Türk tiyatrosunun önde
gelen isimlerinden biri olan Haldun
Taner'i 90. yaşmda oyunları, hikâ-
yeler, denemeleriyle anıyor, onun
1986 yılına kadar hiç tükenmeyen ya-
şama sevincini bir kez daha payla-
şıyoruz. Bu bağlamda, Haldun Ta-
ner'in tiyatro eğitimine katkılarını ve
özellikle tÜ EdebiyatFakültesi'nde
bir tiyatro bölümü açılması için ver-
diği uğraşları belgeleyen "İstanbul
Edebiyat Fakültesi'nde Tiyatrobi-
lim" başlıklı (daktiloyla yazılmış,
üzerinde dolmakalemle düzeltmeler
yapılmış) yazısını, özellikle de eği-
tim sisteminin yoğunlukla tartışıldı-
ğı şu günlerde, genç kuşaklara ilet-
mek istiyorum.
• * •
"1954 Ekinü'nde, Münih'te bu-
lunduğumsıralarda,Münih Üniver-
sitesi'nin Tiyatro Bilim Kürsüsü'nde-
ki bazı dersleri dinleyici olarak izle-
me fırsatını bulnıuştum. O tarihte
tiyatro bilimcilerin duayeni sayılan
Prof. Kutcher 'Goethe zamanında
WeimarHof Tiyatrosu' konulubir
dersvermekteidLAyrıca, Prof.Borsc-
her 'Alman Tiyatrosu Tarihi', Prof.
Hederer 'Uzak Doğu Tiyatrosu',
Prof.Braun 'Eleştiri' veProf.Braig
'Dram Tekniği' okutuyorlardı. İçe-
riklerinden de anlaşıldığı gibi tiyat-
ro konularına yaklaşımlan nıünha-
sıran teorikti.
Kürsü için çalışmalar
Istanbul'a dönünce Sanat Tarihi
asistanı olarak bağlı bulunduğum
İstanbııl EdebiyatFakültesi'neMü-
ııih Tiyatro Bölümü'nün programı,
çabşnıatarzıüzerineayrınnb bilgiver-
dikten sonra, o yülarda altın devri-
ni yaşamakta olan tiyatro dünyamı-
za bilinçlitiyatronun pusulasını oluş-
turacak tiyatro bilimciler ve bilinçli
tiyatrocular yetiştirecekbirtiyatroens-
titüsünün kurulması gereğini belir-
tiyordum. Fakültemizyönetim kuru-
A. stanbul
Edebiyat
Fakülîesi 'ne,
o yıllarda altın
devrini yaşamakta
olan tiyatro
dünyamıza bilinçli
tiyatronun
pusulasını
oluşturacak tiyatro
bilimciler ve bilinçli
tiyatrocular
yetiştirecek
bir tiyatro
enstitüsü kurulması
gereğini >y
belirtiyordum.
lunda bu önerimi destekleyecek beş
öğretim üyesi bulnıuştum: Prof. Ma-
cit Gökberk, Prof. Gerhardt Fricke,
Prof. Alırnet Hamdi Tanpınar, Prof.
Mehmed Kaplan,Prof. Fahirlz. Beş
imzalı ilk öneri, henüz bu fikre hiç
Kazuiıklı olmayan Profesörler Kıırıı-
lu'nda itibaı görmedi. Hatta,dışdün-
yadaolup bitenden habersizbazı ho-
calar 'Burası konservatuar mu?' gi-
bi yüzeysel itirazlar da yükselttiler.
Universitelerde tiyatro bilim bö-
lümlerinin amacı, işlevi, gereği üze-
rinde hem fakülte çevrelerini, hem
kanıuoyunu hazırlanıak için OYlJN
adlı bir tiyatro dergisi çıkarmaya ka-
rar verdim (1955)*. Başyazılanm
ben yazıvorduın. Aynca,tiyatro ens-
titüsü kurulması konıısunda düzen-
lediğinı anket yanıtlaruu toplamak,
tiyatroaktüalitesindcn haberler, eleş-
tiriler, röportajlar hazırlamak için,
aralannda Yiğit Okur'un da bulun-
duğu gençlerden oltışan bir de ekip
kurmuştum. OYUN dergisi, üniver-
site rektörüne, dekanlara, öğretim
üyelerine ücretsiz olarak gönderili-
yordu. Ertesiyıl aynı öneri, Profesör-
ler Kurulunda yine iyi kabıılgörme-
di. Ama lehte oy verenlerin sayısı do-
kuzu bulmuştu. Bu, arnkheryılinat-
la tarafimdan tekrarönerilecek,ama
gündemin son maddelerine indiri-
lip konuşulmadan ertelenecekü. tş-
te bu sıralarda Prof. Bedrettin Tun-
cel, İrfan Şahinbaş ve Samim Sina-
noğlu'nungirişimleri ile AnkaraDil
TarihCoğrafya Fakültesi'ndedört sö-
mestrlik bir Tiyatro Enstitüsü ku-
16. ANKARA FİLM FESTİVALİ SONA ERDİ
'KarpuzKabuğundan
Gemiler Yapmak'a bir
ödül de Ankara 'dan
• 16. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsammda
Dünya Kitle îletişimi Araştırrna Vakfı'nca
gerçekleştirilen yarışmalarda dereceyc gircn film
ve sanatçılara ödüllcri vcrildi. En iyi ulusal uzun
metrajlı film ödülünü Ahmet Uluçay'm "Karpuz
Kabuğundan Gemiler Yapmak" filmi kazandı.
OSMANLI'DAN CUMHURİYET'E
Portrefotoğrafları
sergisL.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -16. Ankara Uluslararası
Film Festivali, sinema dolu bir se-
zonu daha geride bırakarak dü-
zenlenen törenle sona erdi. Bu yıl-
ki en iyi ulusal uzun metrajlı film
ödülünü Ahmet Uluçay'ın ilk
uzun metraj denemesi olan "Kar-
puz Kabuğundan Gemiler Yap-
mak" filmi kazandı.
Akün Sineması'nda önceki ak-
şam yapılan kapanış törcninde,
festival kapsammda Dünya Kit-
le Îletişimi Araştırma Vakfı'nca
gerçekleştirilen ulusal kısa, bel-
gesel ve uzun film yarışmaların-
da dereceye giren film ve sanat-
çılara ödülleri verildi. DervişZa-
im, Safa Öııal, Lale Mansur, Ca-
hit Berkay ve Uğur Vardan'dan
oluşan jürinin yaptığı değerlen-
dirme sonucunda "Karpuz Ka-
buğundanGemilerYapmak" ad-
lı film, "en iyi ulusal uzun film"
seçildi. Ödülü, filmin yapımcı-
lanndan Serkan Çalarer aldı.
RehaErdem'inyönettiği "Kor-
kuyorum Anne" adlı film altı
dalda ödül kazandı. "eniyiyönet-
men" ödülünü alan Reha Erdem,
"Onat Kutlaren iyisenaryoödü-
lü"ne de layıkgörüldü. Festiyal-
de, "MahmutTaliÖngörenÖzel
Ödülü'ne, "YazıTura" filmiy-
le UğurYücel layık görüldü. Yü-
cel'in ödülünü, filmin oyuncula-
nndan Olgun Şimşck aldı.
"En iyi erkek oyuncu" ödülü
ise "YazıTura" filmindeki rolüy-
le Olgun Şimşek ile "Korkuyo-
rumAnne"filmindekirolüyle AB
Düşenkalkar'a verildi. "Nerede-
sin Firuze" filmiyle "en iyi ka-
duı oyuncu" ödülüne layık görü-
len Demet Akbağ'ın ödülü, fil-
min yapımcılanndan Serkan Ça-
kırer'e verildi. "En iyiyardımcı
kadın oyuncu" ödülünü "Kor-
kuyorum Anne" filmiyle IşılYü-
cesoy, eniyiyardımcıerkekoyun-
cu ödülünü ise aynı filmdeki ro-
lüyle Köksal Engür aldı.
"Karpuz Kabuğundan Ge-
miler Yapmak" adlı filmin iki
genç oyuncusu İsıııail Hakkı
Taslak ile Kadir Kaymaz da
"umutverenyenierkekoyuncu"
ödülünü, "Korkuyorum Anne"
filminin 5 yaşmdaki oyuncusu
Ozan Uygun ile paylaştı. Fes-
tivalde ödüle değer bulunan di-
ğer isımler şöyle:
Seçiciler kunılu özel ödülü:
SemihKaplanoğlu (Meleğin Dü-
şüşü), Ayşe Polat (Koru Kendi-
ni). En iyi görüntü yönetmeni:
HaykKırakosyan (Neredesin Fi-
ruze). En iyi sanat yönetmeni:
NazErayda (Neredesin Firuze).
En iyi özgün müzik: ErkanOğur
(Yazı Tura). En iyi kurgu: Mus-
tafa Preşeva (Neredesin Firuze-
Karpuz Kabuğundan Gemiler
Yapmak). Umut veren yeni yö-
netmen: Nuray Şahin (Helin'in
Hayalleri). Umut veren yeni ka-
dın oyuncu: Tülin Özen (Mele-
ğin Düşüşü). Umut veren yeni se-
naryo yazarı: Nuray Şahin (He-
lin'in Hayalleri).
Festivalde, "Ulusal Belgesel
Film Yanşması" sonucunda pro-
fesyonel kategoride birıncilıği
"Mandolinli Kız" alırken jüri
özel ödülü "Kayıp Kentin lzin-
de" adlı eserin yapımcılanna ve-
rildi. Amatör kategoride birin-
ciliği "Hayattan KarelerSinero-
man" isimli eserler elde etti.
Ulusal kısa ve canlandırma
film yanşmasında kurmaca da-
lında Ozan Açıktan'ın, "Mar-
lis" adlı eseri birinci oldu. De-
neysel dalda birinciliği Övgü
Gökçe'nin "Uyku Sonra" adlı
eseri aldı.
Kültür Servisi -
Aygaz'ın her yıl
düzenli olarak
yayımlanmasına
destek verdiği
kitaplara bir yenisi
daha eklendi:
'Hatıra-i Uhuvvet;
Portre
Fotoğraflaruuıı
Cazibesi: 1846-
1950' Bahattin
Öztuncay
tarafından
hazırlanan kitapla
aynı ismi taşıyan
sergi, 31 Mart'a
dek Sadberk
Hanım Müzesi'nde
görülebilir.
İlk defa
sergilenen
portreler
Sergide 1846-1950
yılları arasındakı Kitapta Atatürk'ün 1917-1927 yılları arasında
zaman dılıminde Çekihniş beş adet imzalı veithaflı portresiyerahyor.
Osmanh , ,
Imparatorluğu nun sınırlan
içinde, Türkiye'de ve
Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde
fotoğraflarını çektirmiş pek
çok renkli kişilik bulunuyor.
Imparatorluğu ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin siyaset,
askerlik, edebiyat ve sanat
alanlarında önenıli rol oynamış
devlet adamlarının, yerli ve
yabancı hanedan üyelerinin,
ressamların, şairlerin ve
yazarlann fotoğratları yer alıyor.
Önemli bir bölümü ithaflı olan
portrelerin büyük bir kısmı ilk
defa sergileniyor. Sergiyle aym
adı taşıyan kitabın portre
sanatının içerik ve teknik
açılardan incelendiği giriş
bölümünde fotoğrafçılann
çalışmaları sırasında üzerinde
durduklan noktalara dikkat
çekildi. Albüm şeklinde
tasarlanan ana bölümdeki seçme
fotoğraflara, kişilerin
yaşamlarının ana hatlarıyla ilgili
kısa biyografik bilgiler eşlik etti.
Yaklaşık bir asırlık dönemi
kapsayan zaman dilimi içinden
yapılan seçimde Osmanh
1917-1927 yılları arası...
Ankara
zındanı avlusundaki
Nâzım Hiknıet, kederli yüz
ifadesiyle Tevfik Fikret,
tahttan indirilmiş sabık
Sultan Abdülaziz, kırmızı
pastel kalemle yazılmış göz
alıcı ithafıyla Muhsin Ertuğrul,
tüm cazibesiyle Bedia Muvahhit
bunlardan sadece birkaçı.
Kitabın sonunda ayrı bir
bölümdeyse Mustafa Kemal
Atatürk'ün hayatının en
önemli bir dönemi sayılacak
1917-1927 yılları arasında
çekilmiş beş adet imzalı ve
ithaflı portresi yer alıyor.
ruldu. Ben 1957-58 arası Vıyana'ya
giderek Viyana Üniversitesi Tiyatro
BilimiBölümü'nedevama başladmı.
Prof. Heinz Kidermann ve ozaman-
lar henüz doçent olan Frau Dr. Di-
etrich'inilkTürktalebesioldum.As-
lında niyetim Münih Tiyatro Bilimi
Bölümü'ne gitmekti. Benicaydıran,
Viyana Enstitüsü'nden mezun,deko-
ratör Max Meineche ve bana bila-
hara Türkoloji Bölümü'nde lektor
olarak vazile verecek olan Orienta-
list Prof. Herbert Duda oldu. Bu ka-
rar değişikliğini büyük şans saya-
nm. Gerek Kindermann, gerek Dr.
Dietrich sade Viyana yıllarında de-
ğü, sonra da bana yoğun ve çok ya-
rarlı bir dostluğu sürdüreceklerdi.
Formül arayışları
1957 sonrasında İstanbul'a dönün-
ce Tiyatro Enstitütüsü'nü yine kura-
madık. Ama Prof. Macit Gökberk'in
bulduğu bir formülle,bir' Tiyatro Ta-
rihi' dersi ihdas edildi. Felsefe Kürsü-
sü'ne bağlı bu dersi Prof. Gökberk'in
açış konuşmasından sonra Abdülhak
IlânıidAmfisi'nde ben öğretim görev-
lisi olarak vermeye başladım. Arada,
Ankara'ılaki Tiyatro Enstitüsü'ne de
konuk hoca olarakgidiyordum. Bura-
da bir sezon 'Avrupa Komedi Sanatı'
ve 'Beş Yazar' konuluikiayndizikon-
feranslar verdim. Ve bu dersi 1960 yı-
lına kadarsürdürdüm. 1960'ta, 147'ler
olayuıda fakülteden uzakkaldığım sü-
re içinde ilginç bir girişimde bulun-
dum. Atatürk Kız Lisesi'nde ileri bir
eğitim anlayışı uygulayan Vedat Ha-
nını'a lise son sınıföğrencileriiçinmüs-
takil bir tiyatro dersi(TheaterKunde)
dersmi ücretsiz olarak vermeyi öner-
dim. Kabul ettiler. Bir ders yılı, son sı-
nıföğrencilerinetiyatrobilimine hazır-
lık olabilecek elementer bilgilerden
oluşan bir ders okuttum.
Tekrar kürsüme dönünce ünrversi-
tedeki derslerimi sürdürdüm. Verdi-
ğim dersler ve yapnğun seminerler şu
konulardan oluşuyordu: Geleneksel
TürkTemaşası, Türk Tiyatro Tarihi, Yu-
nan Tiyatrosu, Avrupa Komedi Tiyat-
rosu, Shakespeare Semineri, Moliere
Semineri, Politik Tiyatronun Tarihi,
TeorikDramaturji, Ibsen Semineri, Pi-
yes Tahlilleri, Brecht Semineri, Soyut
Tiyatro, Ionesco Semineri... Bunlar,
bir yıl iki sömestr boyu sürüyor, ertesi
yıl başka bir konu işleniyor, sonra bu
şekikleyineleniyordu.Öğrencilerin ço-
ğu klasik filoloji, Türkoloji, Fransız,
Alman, tngüiz fılolojileri, Sanat Tari-
hi öğrencileri,bazılanda kendi bölüm-
lerinde doktoralannı tiyatro üzerine
tamamlayanöğrencilerdLHukuk,Tıp,
tktisat, Gazetecilik Enstitüsü öğrenci-
lerinden de dinleyici olarak kanlanlar
oluyordu. Bazı seminerler 40-50 kişi
ile ba/ıları 10-15 kişi ile yapılıyordu.
1964'te ilginç bir şey oldu. Rahmet-
li Mazhar Şevket Ipşiroğlu İstanbııl
Üniversitesi Rektöıîüğü'ne bağh bir
film merkezikurmuştu. UNESCO Ge-
nel Kongresi'nde bu konu konuşulur-
ken tstanbul Edebiyat Fakültesi'nin
Tiyatro Kürsüsüne teşebbüs eden fa-
külte olmasına karşuı, hâlâ bircnstitü
ya da kürsü kuramamış olmasını Ge-
nel Kurul önünde dile getirnûş ve ts-
tanbui Üniversitesi Rektörlüğüne bu
konuda uyaıı «itmesinin yerinde bir
hareket olacagını bcürtmiştim. Kabul
edildi. Ve o yıl Edebiyat Fakültesi'nde
birtiyatrokürsüsü kurulması Profesör-
ler Kurulunda onavlandı. Nevarkibu
onayı bir yanlış anlamaya borçlu idik.
Rektöriük,uyarıyıAnkara'daki UNES-
CO Milli Merkezi'nden değil de, Pa-
ris'teki UNESCOMerkezi'nden geuniş
şeklindeyansıtnğuıdan, dekanda. Pro-
fesörler Kurulu'na konuyu böyle sun-
muştu. O zamana kadar bu kürsüyü
gerektireceği yeni kadroiar vetahsisat
yüzünden kendi kürsülerinc, proje ve
tahsisatlarına rakip gören profesörler,
'Mademkiteklif Paris'teki UNESCO
merkezinden geliyor, tahsisatını da
herhalde o karşılayacaktır' düşüncesiy-
leitirazetmediler. tşin doğrusunu ken-
dilerineaçüdadığımda çıkmış olan ka-
ran geri almadılar. Ama tahsisat ver-
mediler. Fakültemiz tarihinde kürsü
projesi süreklieıtelendi. Kürsü ben ay-
nldığnnda hâlâ kurulmanuşn..."
•••
Tohumlannı Haldun Taner Hocamı-
zın attığı IÜ Edebiyat Fakültesi Tiyat-
ro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölü-
mü, bugün, lisans ve yüksek lisan prog-
ramlanyla çalışmalannı sürdürüyor.
*Bu dergi dört sayı çıktı. Beş yıl
sonra bir tiyatro dergisi çıkarmak ve
yayınevi kurmak isteyen rahmetli Gü-
nayAkarsu'nun ricası üzerine OYUN
adını ona devrettim.
YAZI ODASI
SELtM İLERİ
'Beyimin liyatro
Merakı'O)
Ahmet Mithat Efendi'nin eksik bilgiyleyetin-
mek zorunda kalışı, bazan acıklı gülünç durum-
lara da yol açmış.
Beykoz'dayız. Vakit akşam. Yazarımızın üne ve
refaha kavuştuğu son dönemleri. Efendi'nin Bey-
koz'da evi, çiftliği var. Küçük çapta bir 'kapita-
list' romancı...
Bununla birlikte, sermayesini, toplumun kal-
kınmasında harcamaya gönülden razı. örnek-
se, halkı tiyatro aracılığıyla aydınlatmak, bilgi ve
sanat zevkiyle donatmak özlemi açıkça hisse-
diliyor.
Beykoz Ittihat ve Teavün (birleşme ve yardım-
laşma) Cemiyeti'ni kurmuş, Ressam Muazzez
Bey'in -ortaoyunu resimleriyle resim tarihimiz-
de iz bırakmıştır- başkanlık ettiği Sahne-i Heves
sanatçıları, bu gece, cemiyette Beyimin Tiyatro
Merakı piyesini oynayacaklar.
Tiyatro yazlık. Bahçe içinde. Zaman, Ikinci
Meşrutiyet seneleri. Seyirciler birer ikişer geliyor-
lar.
Büyük aktör Behzat Butak, Ressam Muaz-
zez'in kadrosunda o zamanlar, çok genç, çocuk
denecek yaşta bir oyuncu. Behzat Butak anla-
tıyor...
Beyimin Tiyatro Merakı ilginç bir komedi. Eser-
de bir piyes provası sahnesi var. Oyuncular, rol
gereği, repliklerini bir türlü ezberleyememişler.
Sahneye giriş çıkışlarda ikide bir dolanmalar,
çarpışmalar oluyor. Birbirini iten itene, kakan
kakana.
Bu kadarla kalsa neyse. Aynı sahneler yeni-
den ele alınıyor, tekrarlanıyor, oyuncular arasın-
da gürültü patırtı, kavga. Birbirinin kostümünü
giymiş aktörler...
Seyirci, tiyatronun mutfağını yansıtan birese-
re alışık olmadığından, enikonu şaşkınlığa uğ-
ramış. Işin içinde bityeniği arayacak kerte piş-
mediğinden de; aktörlerin şu hazırlıksızlıklarını,
amatörlüklerini kınayarak izliyor.
Tiyatronun mutfağına ilişkin o güzelim güldü-
rücü öğeler git git anlamını yitirmiş ve Beyimin
Tiyatro Merakı, bu, adeta erken absürd oyun
anlaşılamadan, iz bırakmadan sona ermiş.
Perde kapanıyor. Alkış filan yok.
Ahmet Mithat Efendi'yi gördünüz mü? Yeni-
yetme Hüseyin Rahmi'yi yalancılıkla, emek hır-
sızlığıyla itham eden öfkesi tepmiş, yüz göz ka-
rarık, kocaman sakalı kızgınlıktan titreyerek, elin-
de kalın mı kalın bastonu, kulise giriyor!
Sahne-i Heves sanatkârlarını, piyesi ezberle-
meden perde açtıkları için öylesine azarlayacak
ki; tiyatroya sevdalı, coşkun ve genç topluluk ko-
lay kolay derdini anlatamayacak.
Ne var ki, Efendimiz, eksik bilgisinin bilincin-
de olan insandır. Meselenin özünü öğrendiğin-
de, sanattasanatınmutfakçalışmasıdiyebiran-
latım şekli olabileceğini hemen kavrayarak ye-
niden perdeyi açtırtmış Müşahedat romancısı.
Beykozlulara kekelemelerin, şaşırmaların, iti-
şip kakışmaların, tekrarlamaların sebebini anlat-
mış. Kendi cehaletinden dolayı Sahne-i Heves
topluluğundan özür dilemiş. Efendi de, seyirci-
ler de karşılıklı gülmüşler.
Donup kalıyor insan. Ününün doruğunda bir
romancının, üstelik ileri yaşta, öğrendiğini ört-
bas etmek, yadsımak yerine, başkalarıyla pay-
laşmak, başkalarına hemen aktarmak, anlat-
mak çabası, günümüzün olgunluktan o kadar
uzak nice tutumunun epey ötesinde, ilersinde.
Mithat Efendi, besbelli, yeniliklere ve yenilik-
çiliğe hiç kapalı değildi.
Ahmet Mithat Efendi'nin Inci Enginün'ün eme-
ğiyle günümüze kazandırılmış tiyatro eserlerin-
de böylesi yeniliklere belki çokça rastlanmıyor.
Ama Niyazi Akı'nın bir saptayımı, Efendi'de-
ki insanlık kaygısını gözler önüne serer:
"Geçen yüzyılın aile hayatında en büyük tra-
jik durum hiç şüphesiz çok kadınla evlenme yü-
zünden meydana gelirdi. Lakin maalesef dev-
rin yazarları bu konuyu ele almamışlardır. Çok
kadınla evlenme yüzünden kadın ve erkeğin
durumunu izleyen tek eserAhmet Mithat Efen-
di'nin Eyvah'ıdır."
Öneriler:
Kitap / Geçmiş Zaman Edipleri, Abdülhak Şi-
nasi Hisar, Selis Kitaplar, 2005.
M Kültür Servisi - George Lucas, yönetmen
kolluğuna geçtıği 'Yıldız Savaşlan' filmlerinin
altıncı ve son bölümlerinin çocuklar için uygun
olmayabileceğini belirtti. Amerikan
televizyonlannın popüler TV şovu '60 Minutes'e
konuşan Lucas 'Revenge of the Sith'in serinin en
şiddet içeren filmi olduğunu belirterek şöyle
konuştu: "Beş-altı yaşındaki bir çocuğu bu filme
götürebıleceğimi sanmıyorum. Bu diğer
bölümlerle karşılaştınldığında daha karanlık ve
daha duygusal bir film. Daha çok trajedi türüne
yakın olduğunu söyleyebiliriz." 'Revenge of the
Sith' 19 Mayıs'ta ABD'de gösterime girecek.
Kültür AŞ'de atama
Kültür Servisi -Kültür AŞ Genel Müdürlüğü
görevinden bir süre önce ayrılan Cengız
Ozdemir'in yerine geçen yıldaıı bu yana Kültür
AŞ'de Genel Müdür Yardımcılığı görevini
yürüten Hakan Bayer vekâleten atandı. 1962
yılında Istanbul'da doğan Bayer, Kabataş Erkek
Lisesi ve Istanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi'nden mezun oldu. Hakan Bayer özel
sektörde çeşikli kademelerde görev aldı.
Peter Pan'ın devamı yazılacak
• LONDRA (AA) - Çocuk edebıyatımn ünlü
yapıtlarından Peter Pan'ın devamı yazılacak.
Great Odmond Street Çocuk Hastanesi, Iskoç
yazar J.M. Barrie'nin klasik eseri Peter Pan'ın
devamını yazma hakkının, ödüllü çocuk yazarı
Geraldine McCaughrean'a verildiğini açıkladı.
1937'de ölen Barrie, Peter Pan'ın telif hakkını
hastaneye bırakmıştı. Hastane, 'Kaptan Pan'
adıyla yayımlanacak yeni kitapta orijinal
karakterlerin korunmasını şart koştu.
McCaughrean, yazacakları kitabın özeti ya da
bir bölümüyle hastaneye başvurması şartı
koşulan çok sayıda yazar arasından seçildi.
McCaughrean, lngiltere'nin prestijli VVhitbread
Yılın Çocuk Kitabı ödülünü 3 kez kazanmıştı.