Catalog

SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 2005 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul _Y 16 Sinop PB 18 Adana B 18 Edime 13 Samsun PB 16 Kocaeli 18 Trabzon PB 16 Çanakkale 15 Giresun PB 16 Izmır 17 Ankara PB 7 Manısa Y 18 Eskişehır Y 7 PB 3Aydm Y 17 Konya Denizli PB 15 Sıvas PB 0 Zonguldak Y 18 Antalya PB 14 <£_3 Par îal < bulutlu Mersin Oiyarbakır $anlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B PB PB 17 8 12 7 7 -3 1 Kars PB -10 Yurdun kuzey ve ba- tı kesımlen parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Batı Karadenız'ın batısı ıle kuzey ve kıyı Ege yağmur ve sağanak ya- ğışlı. dığer yerter az bu- lutlu geçecek Yurdun ıç ve doğu kesımlerıncfe buzlanma ve don olay- lan ıle bırlikte sıs gorule- cek. Hava sıcaklığında onemlı bır değışıklık ol- mayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn K K K K K K K PB -6 -3 0 3 3 1 0 -2 Münıh PB -5 Zürıh Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB K PB PB Y Y PB Y 0 0 9 -3 9 7 10 17 K -3 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire K B K PB PB PB B PB 0 7 -12 1 6 0 5 20 B 14 C__jy Bulutlu > Çok bulutlu Vaçjmu'iu 2 i Sulu kar rultulu G U N CELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada üzerine bildiği üslupta bir konuşma yapacağı sanı- sıyla tam üç gün kapandığı evinde hazıriık yaptı. 0 güzelim plarılar suya düştü. Danışmanlarının şu- nu da söyleyecek bunu da cinsinden telkinlerini Bay- kal boşa çıkardı. Muhalefet milletvekillerinin kimilerine "terbiyesiz" diyebağıran RTE'den Milliyet, "Argo ifadelerkullan- d/"diyesöz ediyor. El kol hareketleriyle konuşanlan milletin sandığa gömdüğünü söylüyor. Nedense seçimden önce ve hatta seçimden son- ra üstelik kendini destekleyen aşırı olsun, yumuşak olsun, fanatik dirıci gruplara vaat ettiklerinin hiçbiri- ni yerine getirernediği için sandığa gömülebileceği- ni düşünemiyor. • • • Kendi partisinin, AKP'nin yaptırdığı kamuoyu araş- tırmalannda halkın işsizlik, dış politika, ekonomi gi- bi temel kimi konularda hükümet icraat/nı beğenme- diğini, onaylamadığını görmezden geliyor. 2006'da erken seçim olmayacak diye direniyor ve fakat, Mec- lis'e gönderdiği kimi yasalar, hükümetine aldırdığı karartar erken seçimi işaret ediyor. 12 Ekim 20O4 tarihine kadar yapılagelen gecekon- dulara altyapı izni, Bağ-Kur, SKK'ye prim affı, çiftçi- ye gübre desteği, 15 yeni üniversite, kurumlar ver- gisindeki indirim, imam hatiplere düz lise yolunu aça- rak diledikleri üniversitelere girme hakkı... gibi giri- şimler erken seçı'rne hazırlık izlenimini güçlendiriyor. Patenti Onur Öymen'e aıt slogan; iktidar partisi- nin içeride dışarıda izlediği politikalan resmeden tab- loyu, AKP'nin encamını altı sözcükle şöyle özetliyor: "Içeride gerici I Dışanda verici I Yakında gidici". • • • Yüzde 34 oyla TBMM'de yüzde 65 milletvekili ile temsil edilmek... Bu düş ancak bir kere gerçekleşe- bilir. Ulusun büyük çoğunluğunu arkasına düşürecek ne yaptı? Devletin temel kavramlannı, yerieşik kurallarını al- tüst etmekten ve insanları, toplumu tedirgin etmek- ten başka ulusumuza ne verdi ki; bu kez -beklediği gibi- yüzde 40-45'lerin üstünde çoğunluk arkasına düşebilsin. Anlatılmadığı, yeterince bilgi verilmediği için ilk günler Avrupa'nın ne getirip ne götüreceğini bilme- yen toplumun yüzde 75'i (bizdeki anketlere göre da- ha sonralan yüzde 65'i) bu amacı destekliyor ve RTE de ikide birde AB'ye çalım atıyor, halkın büyük des- teğinden söz ediyordu. AB konusunda giderek bilinçlenen halkımızın AB karşısındaki tutumunu Uluslararası Stratejik Araştır- malar Kurumu'nun bu yılki anketi şöyle ortaya koy- du: "Türkiye'nin geleceğini AB'de görenlerin oranı yüzde 61 'den yüzde 55'e düştü!" Bizimki AB erdemini oya çevirmeye çabalıyor. Üstelik 15-20 yıl sonrasını yann öbür gün AB'ye tam üye olacakmışız gibi ballandıra ballandıra anla- tarak... • • • Değiştim, geliştim demek RTE'nin gerçek kimliği- ni gösteriyor mu acaba? Elbette örnekler arttırılabilir. Ne ki bir iki örnek dün ne söylediyse bugün aynı görüşü değişik bir üslup- la yinelediğini kanıtlayabilir. örneğin daha önceki yıllarda "Şu anda TC'de 27 etnik grup yaşamakta. Bu 27 etnik grubun da vartık- lannın tanınması gerekmektedir" diyordu; bugün 27 etnik grubu alt-üst kimlik tartışmalannda temel mal- zeme olarak kullanıyor. Dün "Inanç birtiği olmazsa milli bütûnlüğümüzü sağlamak mümkün değildir" diyordu; bugün "milli biriiğimizin çimentosunun din, Müslümanlık' olduğu- nu her vesile ile söylüyor. Değişen bir şey yok RTE'de. Daha önce söyledik- lerini değişik sözcüklerle yineliyor. Sözünün arkasın- da! Ulusun büyük çoğunluğu arkasında mı acaba? Çok Partili Düzen ve Soldakiler • Baştarafı 2. Sayfada kapkaç, vurgun, soygun, tursızlık doruklarda. Gelir dağılımı, eğitim ve saglık hizmetlerinden yararlan- madaki kargaşa ve eşitsiz- lik gittikçe büyuyor. AB da- yatmalan karşısında çare- siz ve giiçsüzüz. Peki, bu acıklı tablo karşısında ay- dınlanmız, solcularunız, sosyal demokratlanmız ne yapıyorlar? Ben kısaca özetleyeyim... Birbırlenni yemekte ve yıpratmaktalar. En büyük umut olması ge- reken CHP kapılannı ka- patmış. ağzı ıyi laf yapan a- ma toparlayıcı. kucaklayıcı olmaktan çok dağıtıcı, bas- kılayıcı nitelikler taşıyan birbaşkanın sultası altında. Şaşılası bir şekilde çoğalan, sayüan artan partiler. Yeni- lerinin kurulması gündem- de. Birbırlerini suçlayarak, karalayarak nurlu bir gele- ceğe doğru üerliyorlar. Ne- reye doğru, ne bekliyorlar; halka ulaşmayı mı, barajla- n aşmayı mı? Laiklikten, aydınlanmadan, çağdaşlık- tan. akıldan yana ve hayat- ta en hakiki yol göstericinin bilım olduğuna inanan cep- hedeki bu dağınıkJık akıl almaz bir aymazhğın, bi- linçsızliğin göstergesi de- ğil mi? Önceki seçimler. belediye seçimleri hep bu dağınıklık yüzünden kay- bedilmedi mi?Yeni kurulan ve kurulacak partiler hangi umutlara doğru yükselıyor- lar? Biz başkayız, barajı aşanz ya da iktidan alınz diye mi düşünüyorlar? Aş- kolsun onlara... Bir kez da- ha yine kendi ellerinizle ik- tidan Türkiye'nin en turucu güçlerine, şeriat özlemcile- rine teslim edeceksiniz dostlar. Ortalama 4 yıl eği- tim görmüş, yoksulluk, yoksunluk ve işsizlik sar- malmda bunalan halkunız da şaşkına dönüyor. Lütfen uyanın, aranıza sağduyu sa- hibi, hayalperest değil ger- çekçi insanlan alıp tartışın; aman dikkat edin, içinize ve tartışmalarınıza neolibe- raller, küreselleşmeciler katılmasın. onlar Türki- ye'den umudu kesmişler, kendilerini kurtannaya ve güvenceye almaya çalışı- yorlar. Bu yüzden her iki Cumhuriyete sakiınyorlar. Toplumu sürüklendiği çıkmazdan kurtarabilmek ve aydınlığa kavuşturabil- mek için aydınlanmacıla- nn, biliınc inananlann, em- peryalizm gerçeğini gören- lerin, laik düzenden yana olanlann, Atatürk'ü anla- yanlann güçlerini birleştir- meleri lazım. Bu kaçınıl- maz, bu zorunlu. Hiç de te- mel sayılamayacak görüş aynlıklan ertelenebilır. Karşımızda büyük ekono- mik bir güç kazanan cema- atçi, tarikatçı, turucu bir cephe var. Halkın yetersiz- liklerinden yararlanıyorlar. Bölünerek, parçalanarak, kutuplaşarak, partileşerek. en iyisini en doğrusunu ben biliyorum, ben en önde ol- malıyım iddialan ile bu gii- ce karşı koyamayız. Türki- ye'yi, Türk halkını koruya- mayız. Aklımızı, tarih bi- lincimizi en iyi, en doğnı şekilde kullanalım. Bu, ya- şamsal bir önem taşıyor. Yaklaşık 1.5 aydır hastanede yatanYYU rektörü tutuksuz yargılanacak Aşkın'a 2.5 ay sonra tahliye YUSUF ZİYA CANSEVER VAN - Yüzüncü Yıl Üniversi- tesi (YYÜ) Rektörü Prof. Yücel Aşkın'ın, "ihaleye fesat kanş- fjrmak ve resmi evrakta sahte- cilik" iddiasıyla hakkında açılan davanın ikinci duruşmasında tu- tukluluk hali kaldınldı. 14 Ekim'de rufuklanan, yakJaşık 1.5 aydır hastanede tedavi gören Aş- kın, vareste tutulduğu duruşma- ya katılmadı. Duruşmada savun- ma yapan güvenlik müdürü Saf- fet Kara, fakültelerdeki HizbııJ- lah örgütlenmesine dikkat çekti. Van 3. Ağn Ceza Mahkeme- si'nde görülen davanın dünkü duruşmasında geniş güvenlik önlemleri alındı. Duruşmada savcı Sezgin Kanmaz yerine Metin Dikeç görev aldı. Oturu- ma, YYÜ Rektör Yardımcısı Prof. Hasan Ceylan ile Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Fırat Cengiz, YYÜ Genel Sekreter Yardımcısı Salih Yurtkuran, YYÜ Yazıışleri Şube Müdürü Şükran Yurtkuran, Yazıişleri Bilgi tşletmeni Bülent Şahin ile Özel Güvenlik Müdürü Saffet Kara ve a\iikatlar kattldı. Du- ruşmayı, CHP Istanbul Millet- vekili Hasan Fehmi Güneş baş- kanlığındaki 4 kişilik heyet ve YÖK'ten gelen iki kişi de izledi. 'Hizbullah yaygınlaşmıştı' Fişleme iddialanna ilişkin sa- vunma yapan Güvenlik Müdürü Kara,YYU Yerleşkesi'nde, önce karakol komutanı, emekli olma- sının ardından da özel güvenlik birimi müdürlüğü görevlerini yürüttüğünü anımsattı. Kara, gö- reve geldiği dönemde üniversite- de türban ile ilgili yürüyüşlerin yapıldığını, üni\ ersitede bazı öğ- YYU Öğrenci Derneği'ne üye öğrenciler, duruşma sırasında afiş açarak Van Adlivesi yakınlarında basın açıklaması yaptı. retim göre\ lilerinın onlan des- teklediğini, Hizbullah örgütünün yaygınlaştığını, Jandarma istih- barat biriminın isteği üzerine ra- por hazırladığını anlattı. Kara, "Bu bilgi ve belgeleri İl Jan- darma Alay Komutanı ile Jan- darma Asayiş KomutanlıgYna ve komutanımın emriyle rek- törlüğe bildirdim" dedi. Mü- dahıl avukatlanndan Hösnü Tu- na, Kara'nın el yazısıyla hazır- lanan ve ıcınde Milli Eğitım Ba- kanı Hüseyin Çelik'in YY\J yerleşkesuıe geldiği ve kimlerle görüşrüğü yönünde bilgilerin yer aldığı belgeleri mahkemeye sunarken, Kara, yazının kendisi- ne ait olduğunu kabul ederek "bilgileri her hangi bir talimat- la hazırlamadığını" söyledi. Çelik'in odasmda bomba Tuna'nın, Bakan Çelik'in üni- RektörAşkın'ın avukatı gazetecile- re tahliye kararıyla ilgili açıklama yap- tı. Rektörün eşi Oya Aşkın da kara- rın ardından hasta- neye geldi. (AA) versitede görev yaptığı yıllarda, bir suikast girişimine uğrayıp uğramadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Kara, "Çelik'in üni- versitenin fen edebiyat fakül- tesinde görev yaptığı sırada, odasmda bomba patJadığını" açıkladı. "Evrakta sahtecilik" suçlamasıyla ilgili savunmasını yapan Şükran Yurtkuran ise son- ra değiştirildiği iddia edilen gi- den evTak kayıt defterini 2005 yılının şubat- mart ayında ceza- evinde intihar eden Gene] Sek- reter Yardımcısı Enver Arpa- lTnın talimatı doğrultusunda ha- zırladıkJanm söyledi. Mahkeme heyeti, müdahilleri ve savunma avukatlannı da dinlerken, Cum- huriyet Savcısı Dikeç, Aşkııı'ın yurtdışına çıkma yasağı koşuluy- la tahliyesini istedi. 5 saat süren duruşma sonunda, mahkeme he- yeti "delillerin büyük çoğunlu- ğunun toplandığı, sanıklann tamamının dinlendiği" gerek- çesiyle Aşkın'ın tahliyesine ve diğer samklarla birlikte tutuksuz yargılanmasına karar verdi. 'Gerçek dostlar belli olur' Tahliye kararının ardından CHP heyetiAşkın'ı hastanede zi- yaret etti. Aşkın'a tahliye haberi- ni veren Hastane Müdürü Mah- mut Erdoğan, Aşkın'ın haberi soğukkanlılıkla karşıladığını söyledi. Aşkın'ın odasına Hasta- ne Başmüdürii Metin Gün- san'ın da girdiğini ifade eden Er- doğan, Aşkın'ın "Gerçek dost- lar bugünlerde belli olur" dedi- ğını kaydetrı. YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Hüseyin Avni Şahin, 13 Ka- sım'dân bu yana hastanede yatan Aşkın'ın gelecek haftaya kadar hastanede turulacağmı açıkladı. Kuray'a ömür boyu hapis 16 Haziran Hareketi örgütünü yönettiği iddiasıyla açılan davayla ilgili hakkında daha önce beraat ve 12 yıl hapis cezalan da verilen Kuray 'Pes etmeyeceğim' dedi ECEVİT KILIÇ 68 kuşağının önderlerinden Sarp Kuray, "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye te- şebbüs etmek" suçundan ömür boyu hapse mahkûm edildi. Hak- kında daha önce aynı davada, be- raat ve 12 yıl hapis cezalan da ve- rilen Kuray, "Bu suçu tek başı- ma işlemem mümkün değil. Bedeli neyse ödeyeceğim. An- cak, hukuki ve politik olarak pes etmeyeceğim" dedi. 16 Haziran Hareketi adlı silah- h örgütü yönettiği gerekçesiyle 1991 'de Kuray hakkında dava açıldı. Istanbul 1 No'luDGM'de yargılanan Kuray, 1993'teTürki- ye'ye döndüğünde Atatürk Ha- valimanı'nda gözaltına alındı. Tutuksuz yargılanan Kuray hak- kında beraat karan \erildi. Sav- cının davayı temyiz etmesi üze- rineYargıtay, karan esastan boz- du. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ku- ray'ın "yasadışı Örgüt lideri ol- mak" suçunu düzenleyen 168. maddeden cezalandınlması ge- rektiğini hükmetti. Yargılama so- nunda 19 Mart 2002 "de mahke- me, Kuray'ı Yargıtay"m hükmet- tiği suçtan 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasına çarptırdı. Aynca Kuray, ömür boyu kamu hızmetlerinden men edildi. Ancak Yargıtay 9. Ceza Daire- si davayı bu kez usulden bozdu. Daire, daha önceki karanıun ak- sine bu kez davanm 146. madde- de düzenlenen "Anayasal düze- ni silah zoruyla değiştirmek" suçundan açıldığını ancak Ku- ra>'hakkında 168. maddeden hü- küm verildiğinı belirtti. Ancak karannda direnen Istanbul 1 No'lu DGM, Kuray'a yeniden aynı maddeden 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yargıtay 9. Dairesi davayı bir kez daha bozarak Ku- ray' ın "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan cezalandınl- ması gerektiğini kararlaştırdı. Dün görülen davanın son oturu- munda Istanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, Kuray'ı Yargıtay'm öngördüğü maddeden ömür bo- yu hapse mahkûm etti ve yurtdı- şına çıkış yasağı da getirdi. AKP iktidan açmaz yaşıyor 301.madde hükümeti böldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet- te, tartışmalann odağında yer alan \e AB'nin de Orhan Pamuk hakkında dava açüması nedeniyle tepkisini çeken TCY'nin "Türklüğü aşağılamak" suçlamasmı dü- zenleyen 301. maddesinde izlenecek yol ko- nusunda görüş birliği bulunmuyor. Pamuk hakkında davanın açılması ve Avrupa'nın tepkisi üzerine Adalet Bakanı Cemil Çiçek, tartışmalann anımsatılıp, 301. maddenin değiştirilip değiştirilmeyeceğine ilişkin so- ru üzerine, "Bu kravat değiştirmeye ben- zemiyor" diyerek değışıklığe sıcakbakma- dığını ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül ise 301. maddenin kesinlikle değiştirilmesi gerektiği görüşünü dile geti- riyor. 301. maddeden açılan davalann Tür- kiye'ye "Gece Yansı Ekspresi" fihni ka- dar zarar \erdiğini söyleyen Gül, "Gerekir- se yasalar değişir. Onemli olan değerler- dir" dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan ise önceki gece ATV'de yayımlanan "Siyaset Meydanı" programında TCY'nin 301. maddesinin değiştirilmesi için hazırlık olup olmadığı sorusu üzerine, "5-6 ayda kanun yapıp kanun bozarsak doğru olmaz. Bi- raz süreci izlemekte fayda var" diye ko- nuştu. Erdoğan, Adalet Bakam'nm devreye girip girmeyeceği konusunun Bakanlar Ku- rulu'nda değerlendirileceğini bildirdi. Pamuk için takipsizlik Haber Merkezi - Şişli Cumhuriyet Başsavcıhğı. yazar Orhan Pamuk hakkında, Almanya'da bir gazeteye verdiği demeç- te, TCK'nm 301/2. mad- desine göre Türk ordusu- nu alenen aşağıladığı id- diasıyla başlatılan sonış- turmada takipsizlik kara- n verdi. Savcı, demecin fikir özgürlüğü kapsa- mmda değerlendirilmesi- ne karar verdi. Pamuk'un 20 Ekim 2005"te'Die Welt gazete- sine verdiğTdemeç üzeri- ne Şişli Cumhuriyet Baş- savcıhğı'nın başlattığı so- ruşturma tamamiandı. Soruşturmada, Pamuk'un sözleri. AÎHS'nin fikir özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi kapsamında değerlendirilerek hakkm- da takipsizlik karan veril- di. Pamuk, demecinde "AKP'yi Türk demok- rasisi için tehdit olarak görmüyorum. Maalesef tehdit. daha çok demok- ratik gelişmevi engeUe- yen ordudur" demişti. İlk duruşma yapıldı Fidan ailesi•« Ocalan'ı gösterdi MAHMUT ORAL DtYARB.4KIR - PKK muhalıfi Hikmet Fidan'ın öldürülmesi olayına ilişkin dava- nın ilk duruşmasında, Fidan ailesi, cinaye- tin azmettiricisı olarak cezaevinden talimat verdiğini öne sürdükleri Abdullah Öca- lan'ı gösterdi. Mahkeme heyeti PKK'den aynlanlann kurduğu Partiya Welatparezen Demokratik (PWD) üyesi olmakla suçla- nan Mustafa Kemal Ok adlı emekli öğret- meni tahliye ederek duruşmayı erteledi. Es- ki DEP kûrucusu, HEP, DEHAP, HADEP gibi partilerde yöneticilik görevlerinde bu- lunan ancak sonradan PKK'nin izlediği po- litikalan eleştiren Hikmet Fidan cinayeti ile ilgili davanın ilk duruşması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruş- maya haklannda "tehdit altında tasarla- yarak adam öldürmeye teşebbüs etmek" iddiasıyla ömür boyu hapis istenen tutuklu sanıklar Fırat Karahan, Mehmet Veysi Akgönül, Ok ile tutuksuz sanık Mehmet Zeki Peker katıldı. Sanık Karahan, PKK nedeniyle 11 yıl hapis yattığını, örgütünha- yahnı mahvettiğini belirterek siyasi görüşü- nü "tnsanım, Kürt'üm ve Türkiye Cum- huriyeti vatandaşmm" diye açıkladı. Ta- nk Fidan ise babasının hiçbir zaman silah- lı eylemi onaylamadığını söyledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ların kazanacağı kesindir! ABD döneminde de şu mantık öne çıkıyor: Seçimler yapılır. Herkes oyunu verir. Bağdat-Was- hington hattında kimin ne kadar oy alması gerektiği- ne karar verilir. Buna göre sonuçlar ilan edilir. Irak'taki 15 Aralık seçimleri üzerinden iki hafta geç- ti. ABD hâlâ kimin ne kadar oy alması gerektiğine ka- rar veremedi. Irak'tan gelen haberier hiçbir tanıma uymuyor. 25 milyon nüfuslu Irak'ın, çok kaba bir bölümlemeyle yüzde 55'i Şii, yüzde 20'si Sünni, yüzde 15'i Kürt, ka- lanı da Türkmenler başta olmak üzere değişik grup- lardan oluşuyor. ABD bu tablodan Kürtleri sandık bi- rincisi çıkarmaya çalışıyor. Dün ve önceki gün gelen haberier, Kürt ittifakının oylann yüzde 36'sını, Şii ittifakının da yüzde 30'unu aldığı yönündeydi. • • * Yukandaki tablo doğal olarak, Kürtler hariç herke- sin tepkisini çekti. Hafta başından bu yana Bağdat sokaklan, caddeleri, meydanları seçim sonuçlannı protesto eden gruplaıia dolup taşıyor. Bize gelen haberlere göre, ABD şöyle bir politika- nın başlangıcında gibi: Yönetemiyorsan çökert! 'Irak Bataklığında Türk Amerikan llişkileri' kitabını yazarken, ABD planlarına baktıkça gerçeklerle bu planlar arasında gidip gelmiştim. ABD'nin planlanna göre, 20 Mart 2003'te başlayan işgalin ardından bu- günlerde çoktaaaan işlem tamamlanmış, yeni yöne- tim kurulmuş, Irak'ın imanna başlanmış olacaktı. Tablo Irak'ın imarhane değil, tımarhaneye döndü- ğünü gösteriyor. öyle anlaşılıyor ki ABD, Irak için yaptığı planlann tutmamasını kabullenemedi. Gelişen direniş koşullanna göre yeni bir plan yaptı. Plana gö- re, Irak halkı birbirine girecek, halklar birbiriyle uğraş- maktan ABD'yi görmeyecek. ABD'nin başta yaptığı planlar gibi, yolun ortasın- da yaptığı planlar da tutmayacak. Irak'ta seçim so- nuçlanna yapılan yoğun protestolann bir halkası san- dık hilesiyse, öteki halkası da Amerikan işgali. • • • Gelelim konunun Türkiye için en hassas yanına: Kürtler ve Türkmenler. Barzani ve Talabani, bugünün haracını yerken bu- nun bedelini de düşünmek durumunda. Her iki lider de işgalcinin kucağında elde ettiği koltuğun raptiye- li olduğunu unutmamalı. Türkmenlerse iki cezayı bir arada çekiyor 1- ABD işgaline tam destek vermemek. 2- ABD'nin Türkiye'yi bataklığa çekme planının bir parçası olmak. Her iki şıkkın iki izdüşümü var: Kerkük ve Telafer. Telafer'de meydana gelen olaylann tümü Türkiye ve dünya medyasına yansımadı. Bize gelen haber- ier, Telafer'den 3 bine yakın Türkmenin tutuklanarak cezaevine konduğu yönünde. Kerkük'ün ise petrolü Israil'e, oyları Barzani'ye akı- yor. Irak konusuna seçimlerle girdik. Nerelere geldi •.. Bustı yönetimi demokrasi ve insan haklan kav- ramlarının ardından, seçimi de kirietti... Seçimler artık bir toplumu ortak paydada buluş- turmak yerine aynştırmak için kullanılıyor. Zaten iki harflik "oy" sözcüğünün de içermediği anlam yok. At sandığa oyunu... Bekle oyunun sonunu... Sandıkla ayrıştır toplumu, bütünlüğün artını oy... Oy babam oy... ankcum a cumhuriyet.com.tr Sanayici Ösen yaşamını yrtirtfi • tZMİR (AA) - Türkiye'nin ilk ve en büyük alürnin- yum jant tesisi CMS'nin kurucusu Tonguç Ösen, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Ösen'in cenazesi, bugün Bomova Ali Rıza Güven Camii'nde blınacak öğlen namazının ardından Bornova Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Vakife tazminat karan bozuldu • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, "Onbaşı bile olamayacaklann ge- neral oldugu ülke" başlıklı yazı nedeniyle. Vakit gazetesinın 312 generale tazminat ödemesi yö- nündeki yerel mahkeme karannı eksik soruşturma ve inceleme nedeniyle bozdu. Yazının Mehmet Doğan'a aıt IP numarası ve e-postadan gönderil- mesinin yeterli kanıt olamayacağı kaydedilen ge- rekçede, yazının Doğan tarafindan gönderilip gön- derilmediğinin kuskuya yer bırakılamayacak bi- çünde açıJdığa kavuşturuİması gerektiği belirtildi. Baykal tazminat kazandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 4. As- liye Hukuk Mahkemesi, Dünden Bugüne Tercü- man gazetesinın (Bugün), Zürich Credit Suisse Bank'ta adlanna ortak banka hesabı açıldığı iddi- asını içeren haberde kişilik haklannı ihlal ettiği gerekçesiyle, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve kızı As'h Baykal'a toplam 10 bin 500 YTL ma- nevi tazminat ödemesine karar verdi. AKP'li Er'den hükümete uyan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP'li Ali Er, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı gündem dışı ko- nuşmada, özellikle Akdeniz Bölgesi'nde narenci- ye ve domates konusunda çiftçilerin büyük sıkın- tılar yaşadığını dile getirdi. Er, "Çiftçilerin AKP'ye olan desteğinin sürmesine karşın, 'Bizi ih- mal ederlerse biz de oturur düşünürüz' diyorlar. O nedenle hükümeti ve Meclis'i uyanyorum, çiftçi- ye destek vermek gerekir. Eğer bu yapılmazsa bu- raya yeniden çıkar ve yanlışlan anlatınm" dedi. "Çüpük rapopu'na 2 tutuMama • ÎSTA.VBUL (AA) - Askere gitmek istemeyenlere sahte rapor aldırdıklan öne sürülen 3 kişi ile bu şe- kilde rapor aldıklan iddia edilen 2 kişi rutuklandı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamam- lanan, askere gitmek istemeyenlere sahteraporal- dırdıklan öne sürülen T.M, F.C. ve A.E. ile bu şe- kilde çürük raporu aldıklan iddia edilen B.B. ve M.T. Fatih Adliyesi'ne sevk edildi. Sorgulanan zanlılardaha sonra çıkanldıklan mahkemece "res- mi evrakta sahtecilik" suçundan tutuklandı.