Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
AFkLIK 2005 CUMA CUMHURİYET
Jl^JVl^fl 1 U l f d J . ekonomicŞcumhuriyet.com.tr
2095 yılında 160 milyon dolar yatınm yapan topluluk, yabancı seramik devini satm aldı
AlmanEngers ınınEcacıbaşı Topluluğu,
AJman/a seramik sektörünün
np*erkezi konumundakı RheinJand
Pfah tölgesinde kurulu, yıllık
2. 3 milyon metrekare üretim
k»pasiesine sahıp olan Engers'i
2 O mihon Avro'ya satın aldı.
TopluJık Üst Yöneticisi (CEO)
, 2008 yılı sonuna
530 milyon dolar yatınm
yapacatlannı belirtti.
Ekon<mi Servisi - Eczacıbaşı Ya-
pı GrubiL, Alman seramik kuruluş-
lanndan Engers Keramik
GmbHiSCo. KG'yi satın aldı. Ecza-
cıh»aşı tolding'den yapılan açıkla-
m a d a I* 11 yılından bu yana faalı-
yet gösteren Engers Keramik' in ön-
cekJ günimzalanan ve gerekJi yasal
on3ylann ardından yürürlüğe gire-
ceVc anlaama ile satın alındığı bildı-
rildi.
Engen'in Eczacıbaşı Toplulu-
gu "na tor>lam yatınm maliyetinin
20 milycn AVTO civannda olacağı
belirtılenaçıklamada. Almanya se-
ramik sektörünün merkezi konu-
mıuıdakı RheinJand Pfalz bölgesın-
de Icuruk Engers'in yıllık 2.3 mil-
yon metrdkare üretim kapasitesine
Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi Karamercan, yeni yatınmJar peşinde.
sahip olduğu kaydedildi. Eczacıba-
şı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO)
Erdal Karamercan, satın almanın
Eczacıbaşı'nın yurtdışı yatınmla-
nnda bir kilometre taşı olacağını
vurguladı. Karamercan, Eczacıbaşı
Topluluğu'nun 2005 yılında 160
milyon dolar olan yatınm tutannın,
2008 yılı sonuna kadar 580 milyon
dolara ulaşacağını bıldırdı.
Almanya da seramik sağhk ge-
reçlerinde yüzde 13'lükpazarpayı-
na sahip olduklanna dikkat çeken
Karamercan, karo seramik sektö-
ründe de son birkaç yıldır etkinlık-
lerim arttırdıklarını ve satın almay-
la birlikte bu alandaki pazar payla-
nnın yüzde 5'e ulaşacağuıı kaydet-
ti.
Karamercan, Alman üretici ko-
numuna gelmenin önemli avantaj-
lar sağlayacağına işaret ederek, Ir-
landa'da mevcut karo seramik fab-
rikası dikkate alındığında Engers'ın
satın alınmasının lojistik açıdan da
Eczacıbaşı'na büyük güç katacağı-
nı vurguladı.
Erdal Karamercan, Engers'in
alınmasının karo seramiğin büyü-
me stratejisinin sadece bir adımı ol-
duğunu, başta Rusya olmak üzere
dığer yenı projelerin de hayata ge-
çırileceğüıi belirtti.
1991 'de yılda 1.5 milyon metre-
kare kapasite ile kurulan Vitra Ka-
ro 'nun, dış pazarlarda büyüme stra-
tejısiyle 2006 yılında yılda 25 mil-
yon metrekare üretim kapasitesine
ve 200 milyon dolar ciroya ulaşaca-
ğını kaydeden Karamercan, Engers
markasının kullanımına devam ede-
ceklenni, mevcut personel ve yö-
netimin tecrübelerinden yararlanı-
lacağını vurguladı.
EmeJdiye
emlak
vergisiyok
Ekonomi Servisi - Hıç-
bır geliri olmayanlarla,
emekli aylığından başka
geliri bulunmayanlardan
brüt 200 metrekareyi geç-
meyen tek evleri için gele-
cek yıl da Emlak Vergısi
altnmayacak. <3aziler,
özürlüler. şehitlerin dul ve
yetimJen de aynı haktan
yararlanacak. 2006'dan
itibaren gayrimenkul ser-
nııye iradı istisnası tutan
220O YTL olacak. Bü-
yücşehir belediyelerinde
3..jOYTL.diğeryerlerde
2.50O YTLye kadar olan
yıüık kira bedelleri de ver-
gı dışı tutulacak. Ücretlı-
lrde vergi ındirimi uygu-
lanasında esas alınan ta-
n:e de 7.200 YTUnın
3:«OYTL'siiçinyüzde8,
aşuı kısmı için yüzde 6;
7J0O YTUden fazlası için
İSJ
7
.200 YTL'ye kadar
yizde 7, aşan kısım için
yizde 4 oldu.
Avç muayenesinde
grJerDanıştay'da
IVKARA (Cumhuri-
j« Bûrosu> Anayasa
Mıhkemesı'nın, araç mu-
ajae istasyonlan hizme-
tünr özelleştirilme yo-
hyli de\Tİni düzenleyen
f.'9> Sayılı Yasa'nın ba-
Tihekümlerinin iptalı ve
yircrlügünün durdurul-
ms istemıni reddetme-
sne ılişkin son karannın
armdan, ıstasyonlann
ûf.T için öncelikle Da-
GîEy 8. Daire'de bulu-
CEİavanın sonucu bek-
lae.ek. Danıştay 8. Da-
irîi, Makina Mühen-
dıieri Odası tarafindan
jhteıin iptali için açılan
ûjvabulunuyor.
fdkEhnek'ten
M'da
zmyok
Eionomi Servisi - îs-
tahıl Halk Ekmek
(ffi) A§ Genel Müdü-
ıi ömer Bilgiseven,
2<k yılında ekmek sa-
tt fvatlarına zam yap-
ER" düşünmedilderini
bıdrdi.
3ıgiseven, kaliteli ve
iıyaı koşullanna uy-
puretim yaptıkJanru,
scat mevcut satış nok-
earyla bunu yansıta-
»dııdannı ıfade ederek
JOtda sahş noktalannı
aıijeyeceklerini de du-
vnt. Şu anda Istanbul
BBinde 426 satış bü-
îç-e hizmet verdikle-
mtelirten Bilgiseven,
itufeleri modernleş-
sdderinı belırttı.
Tahincioğlu Holding, hisselerinin yüzde 30'unu yaklaşık 95 milyon dolar karşılığında sattı
Kent Gıda'ııın tüıııü Schweppes'te
Ekonomi Servisi - Tahincioğlu
Holding, Kent Gıda'daki
hısselennın yüzde 30'unu
Cadbury Schvveppes'e yakJaşık
95 milyon dolar karşılığında
satmak için anlaşma ımzaladı.
Mart 2006'da gerçekJeşmesı
beklenen satış sonucunda,
Tahincioğlu Holding'in
Kent Gıda'da sadece
yüzde 4 hissesi
kalacak. Cadbury'nin ısteği
üzenne Tahincioğlu Holding Üst
Yöneticisi (CEO) Özcan
Tahincioğlu'nun, Tahincioğlu
Kent Gıda Yönetim Kurulu
Başkanlığı görevini yüriiteceğı
belutilırken, Tahincioğlu
Holding Yönetim Kurulu Üyesi
Mümtaz Tahincioğlu da Kent
Gıda Yönetim Kurulu üyesı
olarak görev yapacak. Özcan
Tahincioğlu, yaptığı açıklamada,
Holding'in. kendine ağırlıklı
yatınm alanı olarak
gayrimenkul-ınşaat, tanm, fınans
ve enerji sektörünü belırlediğıni
kaydettı. Tahincioğlu Holding,
kurucusu olduğu Kent Gıda'nın
yüzde 51 hıssesıni 2002 yılında
dünyanın en büyük şekerleme,
çikolata ve alkolsüz ıçecek
üreticilerinden Cadbury
Schvveppes'e devrederek bir
ortaklık kurmuştu. Ingılız
ekonomi gazetesı Fınancıal
Tımes da ürünleri arasında 7-üp,
Dr. Peper ve Dıary Mılk gibı
markalar bulunan Cadbury
Schvveppes. ABD'dekı şarap
şirketını satarak Türkjye'nın en
büyük şekerleme ve şekerleme
üreticilerinden birı olan Kent'tekı
payını arttıracağını belirtti.
ÖİB'DEN DEVRE ONAY
Arcelor, Erdemir'e
ortak oldu
• Oyak Grubu'nun Ereğli Demir Çelik Fabrikası için
kurduğu Ataer Holding'in yüzde 41'tne dünyanın
ikinci bü>oik çelik üreticisi Arcelor ortak oldu.
Arcelor, Erdemir'de yüzde 20 pay sahibi olacak.
Ekonomi Servisi - Özel-
leştirme Idaresı Başkanlığı
(ÖIB), Oyak Grubunun Er-
demır için kurduğu Ataer
Holding'in yüzde 41'inin
Arcelor'a devrini uygun
buldu.
Erdemır'in devir işlemle-
rinin tamamlanmasının ar-
dından, en yüksek teklifi ve-
ren Oyak yüzde 29.3, Arce-
lor da yüzde 20 paya sahip
olacak.
Erdemir'in yüzde 49 his-
sesi ise halka açık olarak
borsada işlem görüyor.
Dünyanın ikinci büyük
çelik üreticisi konumundaki
Arcelor, 4 Ekim'de gerçek-
leştirilen ihalede 2 miryar
670 milyon dolara kadar
teklif vermışti. Oyak ıse
Türkiye'nın en büyük yassı
çelik üreticisi Erdemır'in
yüzde 46.12 hissesinin blok
satışı için açılan ihalede en
yüksek tekJifi 2 milyar 770
milyon dolarla vermışti.
ÖIB, Oyak'ın Erdemır'de
hisse satış sözleşmesini im-
zalamaktan imtina etmesi
veya diğer yükümlülükleri-
ni yerine getirmemesi halin-
de ise Erdemir'deki ıdare
hisselerinin 2 milyar 720
milyon ABD Dolan bedelle
üçüncü teklifi veren
NLMK-Open Joint Stock
Company Novolipetsk Iron
and Steel Corporation'na
satıhnasına karar venldiğıni
duyurdu.
ÜnJü sanatçı Şener
Şen'inde haâr bulun-
doğu hologramlı tüp-
lerin tamtun toplantı-
sında yeni reklâm fû-
mi de gösterüdl
Ekonomi Servisi - LPG sektörünün önde ge-
len fırmalanndan Aygaz, korsan tüplere karşı
geliştırdiği hologramlı kapaklan, düzenlediği
basın toplantısında kamoyuna tanıttı.
Aygaz ve Koç logolarının üç boyutlu olarak
kopyalandığı kapaklann taklit edihnesınin son
derece zor olduğunu kaydeden Aygaz Genel
Müdürü Mehmet AH Neyzt tüplü gazın güven-
li bir ürün olduğunu, ancak meydana gelen ka-
zalann genelde yanlış dolumdan kaynaklandı-
ğını kaydetti. Başlattıklan hologram kapak uy-
gulamasıyla hem korsan doluma hem de yan-
lış kullanıma karşı önlem aldıklannı söyleyen
Neyzi, "Hologram kapaklı tüp u>gulamasıvia
tüketicilere güvenli ve tam dotum garantisi ve-
rip müşterilere hologramsız Aygaz tüplerini al-
mamalannı tavsiyeediyoruz" dedı. Şu an ıtıba-
nyla yalnızca 12 kilogramlık ev tüplennde uy-
gulanan hologram kapaklan için birkaç milyon
dolarlık yatınm yaptıklannı dile gatiren Ney-
zi, diğer tüp çeşıtleri içinse hologram uy-
gulaması üzennde çalıştıklannı söyledı.
MAIİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukm / superonline.com
Ülkemizde kayıt dışı ekonominin var-
lığı ve vergi politikamız vergi adaletinin
gerçekleşmesini engelliyor. Kayrt dıştn-
da olan bir kişi milyon dolarlan duvann
dibinden giderek kazanıyor, vergi idare-
si ile işi yok. Üstelik ekonomiye kazanım
sağlayan itibarlı kişi olarak görülüyor ve
iltifata mazharoluyor. Oysa yıllarç/an be-
ri kurdan büyük zarar gören bir ihracat-
çı birfaturadan dolayı icabında inim inim
inliyor. ÇalışanlarTürk bütçesini sağlam
bir şekilde finanse etmeye devam edi-
yortar. Şu böyle devem etmemeli...
Türkiye bir sosyal hukuk devletidir.
Vergi alınması bu yapıya uygun ol-
malıdır.
-Türkiye, anayasanın 2. maddesinde
yazıldığı üzere bir "demokratik, sosyal,
hukukdevleti"dir. Sosyal devlet: Libera-
lizmin ve kaprtalizmin doğurduğu ada-
letsizlikler ve kân en çoklaştınrken orta-
ya çıkan gelirdağılımındaki adaletsizlik-
lerkarşısında, refahın adil dağılımı ve is-
tismannın önlenmesi, alt gelir gruplan-
nın korunabilmesi amacıyla devletin çe-
şitli müdahale ve tanzim yollanyla vatan-
daşını koruduğu anlayışın ismidir. Yani
devlet vatandaşlarının sosyal ve ekono-
mik koşullanyla ilgilenen, çnlara asgari
bir yaşam düzeyi sağlamayı ödev bilen
Vergi Adaletini Sağlamalıyız
devlet olarak tanımlanır.
- Hukuk Devleti: Devlet icraatlannda
hukukun egemen olması, bütün devlet
faaliyetlerinin önceden belirienmiş ve
ilan edilmiş, genel eşitlikçi ye geriye yü-
rümeyen kuradar çerçevesinde yürütül-
mesi ilkesi. Devletin iktidar alanının hu-
kukla sınıriandırılması. Hukuk devleti il-
kesi liberal demokrasilerin özüdür.
Gelir ve servet unsurları, mali gü-
cün göstergeleridir. Vergi yükü dağı-
lımı bakımından mali güce göre ku-
rulan eşrtliğin bozulmaması gerekir...
- Yasa onünde eşitlik ilkesi anayasa-
mızın 10. maddesinde düzenlenmiştir;
yasalann uygulanmasında dil, ırk, renk,
cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç,
din ve mezhep ayrılığı gözetilmeyecek
ve bu nedenlerie eşitsizliğe yo\ açılma-
yacaktır. Bu eşitlik ilkesi herkesin her
yönden aynı kurallara bağlı olması an-
lamında değildir. Aynı hukusal durum-
lann aynı, ayn hukuksal durumlann ayn
kurallara bağlı tutulması anayasada ön-
görülen eşitlik ilkesini zedelemez.
Vergi alımında adil olunmalıdır.
- Anayasanın 73. maddesine göre;
herkes kamu giderlerini karşılamak üze-
re mali gücüne göre vergi ödemekle yü-
kümlüdür. Vergi yükününü adaletli ve
dengeli dağılımı, maliye politikasının
sosyal amacıdır.
- Devletin vergilendirme yetkisinin sı-
nın, aynı zamanda kişilerin hak ve özgür-
lüklerinin de sınınnı oluşturduğundan,
bu yetkinin keyfiliğe kaçacak biçimde
kullanılmasının önlenmesi hukuk devle-
ti sayılmanın gerekleri arasında öncelik-
li yere sahiptir. Bu keyfiliğe karşı düşü-
nülen ilk önlem, kuşkusuz yasallık ilke-
sidir. Ancak vergilerin yasayia getirilme-
si, yalnız başına vergilendirme yetkisinin
keyfi olarak kullanılarak adaletsiz sonu-
cu doğurmasını engellemeyeceğinden,
yasallık ilkesi yanında verginin genel ve
eşit olması, idare ve kişiler yönünden
duraksamaya yol açmayacak belirlilik
içerrnesi, geçmişe yürümememesi, ön-
görülebilir olması ve hukuk güvenliği il-
kesine de uygunluğunun sağlanması
gerekir.
Vergide genellik ilkesi sağlanmalı.
Herhangi bir ayrım yapılmaksızın
mali gücü olan herkesin vergi yüküne
katılmastnı ve vergi ödemesini ifade
eder. Mali güce göre vergilendirme,
verginin, yükümlülerin ekonomik ve ki-
şisel durumlanna göre alınmasıdır. Bu
ilke aynı zamanda vergide eşitlik sağ-
lanmasının uygulama aracı olup, mali
gücü fazla olanın mali gücü az olana
göre daha fazla vergi ödemesini ge-
rektirir. Vergide eşitlik ilkesi ise mali gü-
cü aynı olanlardan aynı, farklı olanlar-
dan farklı oranda vergi alınması esası-
na dayanır.
Vergi yükü nedir?
- Kışıler yönünden,ödedikleri vergile-
rin gelirlerine oranıdır.
- Gayri safi vergi yükü vergi veya ver-
giye benzergelirlerin gayri safi milli ha-
sılaya oranıdır. Bu yüke aynı zamanda
toplam vergi yükü de denir..
- Safi vergi yükü: Dolaylı ve dolaysız
vergiler toplamından devletin yaptığı ma-
li yardımlar ve transfer harcamalannın çı-
kanlması sonucu bulunan rakamdır. Bu-
nun mali bakımından manası devletin an-
cak safi vergi yükü kadar şahıslann iktisa-
di kaynaklan üzennde tasarruf yetkisine
sahip olduğudur.
Değerli okuyucular, 2006 yılının vergi
adaletini sağlamaya adım attığımız yıl ol-
ması dileğı lîe yeni yılınızi kutluyorum.
Dünya yollarında
yeni standart:
Diamond Class
TEM(
-OMaBlt dıhı tfHT
NOTDEFTERÎ
ZEKERHA TEMİZEL
fthal Damat
Bu köşeyi ızleyenter yılın bu son yazısını yadır-
gayabilirler.
Bugün "Not Defteri"n\n konusu ne ekonomik
sorunlar ne de siyaset; bir sosyal felaket. Boyut-
ları giderek büyüyen, ağına düşürdüklerine büyük
acılar çektiren bir olgu. Üzerinde mutlaka durul-
ması ve önlenmesi gereken, önlenemiyorsa etki-
lerini azaltacak, insanların ruh sağlığını koruyacak
çalışmalan gerektiren bir sosyal sorun.
önce bu konu nereden çıktı, onu anlatayım:
• • •
Almanya'dayım. Trenle Münih'e gidiyorum. Dı-
şanda tipıden göz gözü görmüyor.
Tren, karfırtınasından adını okuyamadığım birıs-
tasyondadurdu, kalktı. Azsonra, tek başımaotur-
duğum kompartımana soğuktan morarmış, giysi-
lerinin her parçası, saçı ve bıyıklarıyla ben Türküm
diye bağıran biri girdi. Yaşını kestirmekzordu. Yüz
ve gövde otuzlannda birinindi, ama gözlerde elli
yaşın yorgunluğu ve hüznü vardı.
Selam verdi, çok kötü bir Almanca ile "hava ber-
bat", dedi. Sonra da özür dılercesine, Almancası-
nın kötü olduğunu söylemeye çalıştı.
"öyleyse sen de Türkçe konuş!" dedim. Şaşır-
dı, heyecanlandı, makineli tüfek gibi konuşmaya
başladı. Sanki yıllardırkonuşmuyordu. Içındek/le-
ri dökecek, boşalacak birfırsat bulmuştu, sonuna
kadar kullandı.
"Abi ben ithal damadım" diye söze girdi. '77a-
ni içgüveyisı var ya, ben onun Almanya'ya ithal
edileniyim. Almanya'da yaşayan akrabalanmdan
biri kızını benimle evlendırmek isteyince, deliye
döndüm. Hem evlenıyordum, hem de Almanya'ya
gidiyordum. Eğıtimımi tamamlayacaktım. Işim
olacaktı, evım barkım, arabam olacakîı. Kısacası
rüyalarım gerçek olacaktı."
Konuşurken sesi dalgalanıyor, elleri titriyor, bir-
den ayağa fırlayıp sanki bir şeyleri düzeftir gibi ha-
reketleryapıyordu.
"Işim olmadı. İşi kim kaybetmişti ki ben bula-
caktım. Bir an önce çalışmam istendiği için dil
okullanna da gidemedim. Oturduğumuz kasaba
küçük, konuşacak kimse yok. Evde kaynana ile
karşılıklı birbirimizi yiyoruz. Akşam işten dönen-
lehe kahveye çıkalım diyoruz, bu defa karım izin
vermiyor. Karım bizim oralann kızlanna hiç ben-
zemiyor. Davranışlan farklı, istekleri farklı. Çocuk
istiyorama çocuğumuz olmuyor. Bırakın çocuğu,
kocalık görevlerımi bile yapamaz hale geldim. Ar-
kamdan söylenenlere dayanamıyordum. Sonun-
da kapının önüne kondum. Ne yapacağımı bilmi-
yorum, hayatımı yeniden kuracak yaşı da geç-
tim."
Trenden indikten sonra Almanya'daki en şans-
sız ve en sorunlu vatandaşımıza rastladığımı sa-
nıyordum. Ancak olayı anlattığım, bu konularda uz-
man da olan arkadaşlarım; konunun hiç de mün-
ferit bir olay olmadığını, belki de sorunlan en hafif
olan birisine rastladığımı, bu tür olaylann giderek
yaygınlaştığını ve sosyal boyutlannın büyüdüğü-
nü söylediler.
Bu sorunlar herkesin bildiği, ancak variığını ka-
bul etmediği sorunlardı.
• • •
Almanya'ya gelen birinci kuşak çoktan dede ol-
du. Bu kuşak, çocuklannı çoğunlukla Türkiye'de-
ki yakınlanyla evlendirdi. Gelin ya da damatlar Al-
manya'ya alındı. Evlilikler, akrabalan Almanya'ya
götürmek için en iyi araçtı.
Bu nesilde pek fazla sorun yaşanmadı. Çünkü
çocuklannı evlendirenler de, evlendirilen kız ve er-
kekler de henüz misafir olduklan ülkeye uyum sağ-
layamamış, kendi ülkesine yabancılaşmamıştı.
Gelenlerkendilerinden farklı olmayan akrabalan ile
aynı sorunlan yaşadılar, hep birlikte aynı uyum so-
runlannı çektiler.
Şimdilerde ikinci kuşak da büyükbaba ya da bü-
yükanne olma aşamasında. Onlar da, başta din-
sel motifler olmak üzere, değişik nedenlerie çocuk-
lannı ülkelerinden evlendirmek istiyorlar.
Ancak şu anda evlenme çağına gelenler bu ül-
kelerde büyüdü. Bulunduklan ülkenin dilini anadil-
lerinden daha iyi konuşuyorlar. Alışkanlıklan değiş-
ti. Meslek edindiler. Bulunduklan ülkeye uyumlu,
kendi ülkelerine de yabancı oldular.
Şimdi bu gençler dedelerinin davranışlarına sa-
hip gençlerle evlendiriliyor. Damat ya da gelin ola-
rak gelenlerin birlikte uyum sorunu yaşamalan söz
konusu değil. Sorunun tamamını rthal gelin ve da-
matlar yaşıyorlar. Hem ülkeye hem de eşlerine
uyumda büyük sorunlaryaşıyorlar. Üçüncü kuşak,
ülkesinden biri ile evlendiğinde yabancı biri ile ev-
lenmiş gibi oluyor.
İthal gelinlerin sorunlan çok daha büyük. Evden
bile çıkmaya cesaret edemeyen bu insanlar tam
bir köleye dönüşüyor. Ruh sağlıklannı yitiriyortar.
Üstelik sorunlar ilk yıllarda değil de yıllar sonra
ortaya çıkjyor. Sadece psikiyatrlann gayreti ile çö-
zülecek bir sorun da değil.
Bu soruna kayıtsız kalınamaz.
Sorunu, göç kabul eden ülkelerin sorunu olarak
görmek ise yanılgının büyüğü olur.
• • •
Tüm Cumhuriyet Dostlannın Yeni Yılı Kutlu
Olsun.
temizeKu cumhuriyet.com.tr
MUHASEBECİNİN
EL KİTABI
Muhasebecilere başucu krtabı
Ekonomi Servisi - Yeminli
mali müşavır Yaşar
Kızılkum'un hazırladığı
'Muhasebecının El Kıtabı'
stajyerlerden serbest
muhasebecılere kadar tüm
ekonomi çevrelen için
kaynak kitap değeri taşıyor.
îlkbaskısı 1994 yılında
yapılan kitabın 6. baskısı
Alfa Basım Yayım tarafindan
kıtapçılarda iatışa sunuldu.