25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30ARALIK 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Yükseköğretime aynlan fonlann kullanılmadığını' söyleyen Erdoğan'a rektörler tepki gösterdi 'Universiteler mucizeyarattı' FIMTKOZOK AVKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan ın ~İ nrversiteler AB fonlânnı kuflanmı- yor" açıklamasına üniversitelerden yanıt gel- di. Kükümetin. son 3 yıldır üniversiteİerin araş- tınta görevlisi almalarının Başbakanlık genel- geler.yle yasaklandığını ve araştırma fonlan- na e. konulduğunu anımsatan rektörler, "Asl so- run. araştirmacüann yetersizliği değil, araşor- maa savısının yetersizBğidir'" dedi. OCTÜ Rekt'örü Prof. Dr. Ural Akbulut, Av- rupaBirliğı ileılgilıdanışmanlannBaşbakan'a "çok yaıüış bilgj" verdiğini söyledi. Akbulut, programa yatınlan paradan Israil'in yüzde 1O'uıu gen aldığını, Almanya'mn ise yüzde 201k bölümünü geri döndürebildiğine işaret eder \kbulut, "Türkiye'nin yaürdığı para da 200 milyon Avro değildir. Verdiği söz 200 mil- yon Am'dur. 4 yıl içinde 50-55'er milyon Avro yataıılmaktadır.DolayısiYİaODTÜotanıkbiz&5 mihon Avro aldığunıza göre tek başumza bunu geçtfc. Daha Türkhe 4. taksitini bile ödemedL • Son 3 yıldır araştırma görevlisi almalannın Başbakanlık genelgesiyle yasaklandığına dikkat çeken ODTÜ Rektörü Prof. Akbulut. "Asıl sorun, araştırmacılann yetersizliği değil, araştırmacı sayısının yetersizliği" dedi. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Özgen "Türk üniversitelerinin başanlı olduğu bilim teknolojide geri değil, ileri olduğu tarama sürecinde de ortaya çıktı" diye konuştu. Dolayısryla yanan para yoktur" diye konuştu. Konuyla ilgıli asıl sorunun üniversitelerdeki araştırmacılann başansızlığı değil araştırmacı yetersizliği olduğunu vurgulayan Akbulut, son 3 yıldır araştırma görevlisi almalarının Başba- kanlık genelgeleriyle yasaklandığını anımsat- tı. Akbulut, "Öncelti hükümet zamamnda her yıl yaklasık 4 bin 500-5 bin araşürma göreviisi abrdık. Son 3 yılda araşOrma göre> lisi almanuz yasaklandığına göre ortalama 13 bin ile 15 bin yeni araşûrmacı almanuz geneJgeyle vasaklan- mış oluyor" dedi. Almanya'nın, 2004'te 480 bin araştırmacıy- la 95 bin makale, Türkiye'de ise 27 bin tam za- manlı araştırmacıyla 14 bin makale çıkardığı- na işaret eden Akbulut, "Bu demektir ki; Al- manya'dan 2 kat daha \erimlrviz. Türk araşür- macıian bence mucize yaratmışür" dedi. Ege Unrversıtesı Rektörü Prof. Dr. ÜlküBa- yındır, AB 'nin bugüne kadar her biri dörder yıl süren 6 kez çerçeve programı oluşturduğunu ve Türkiye'nin bunlardan ilk beşine zaten girme- diğini anımsattı. Türkiye'nin 6. Çerçeve Prog- ramı'na girmesindeki amacuı, tamamen Batı standartlanna uygun, uluslararası proje yapa- bilme becerisini kazanmak olduğuna işaret eden Bayındır, "Bence Türkiye, iyi bir deneyim ka- zandı vetanıunı yapo. Ege Üniuerstesi'ninAB'ye gönderdiği projelerde kabul edibne oranı yüz- de 23'tür. AB ülkelerinde ise bu rakam ortala- ma yüzde 22'dir. Bu, belki küçûk ama önemü bir rakamdır" diye konuştu. Inönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hil- mioğlu, Türkiye'deki akademisyen sayısının, gelışmiş ülkelerin 10'da, 20'de biri kadar oldu- ğunu belirterek "Buna karşın, Türk ünhersi- teleri bir mucize yaratarak araşürma sırasın- da 21. sıraya yükselmiştir. Türkiye, 2005 so- nunda dünya sıralamasında 18,19. sırada yer alacaknr. Bu. girmeyi arzu ettiğiıniz Avrupa ül- kekrinin de önündedir. Türk ünhersiteleri hü- kümetin tüm engellemelerine karşın bir muci- zeyi gerçekleştirmiştir'' görüşünü dıle getirdi. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Tunçalp Özgen, "Herhalde Başbakan'a yanhş bir bilgi iktüdL Çünkü berkes bunun böyle olmadığı bi- fiyor" dedi Özgen," Üniversiteîerin başanlı ol- duğu, büım teknolojide geri değil, ileri olduğu tarama sürecinde de ortaya çıkn" diye konuş- tu. Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ba- ki Komsuoğlu da programdan başan elde edi- lebilmesi için sanayinin de üniversitelere des- tek olması gerektiğini belirtti. EĞÎTtM-SEN: Meslek liseliler pişman • Eğitim-Sen'in 20 ilde 8 bin 600 öğrenciyle yaptığı araştırma, çarpıcı sonuçiar ortaya çıkardı. Erkek teknik, kız teknik ile ticaret ve turizm liselerindeki öğrencilerin yüzde 57.9'u, liseye yeniden başlama imkânı olsaydı, bir başka okulu seçeceğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim-Sen'in araştırmasına göre, rr «slek liselerindeki öğrencilerin yüz- de 57.9'u, liseye yeniden başlama imkânı olsaydı, bir başka okulu seçe- ceginı söyledi. Meslek lisesi öğren- cilerinin yüzde 48.8'i mesleğiyle il- giJı bir işte çahşmaya hazır olmadı- ğını bıldirdi. Sendıka, Ocak-Ekim 2005 tarihle- ri arasında 7 bölgedekı 20 ilde mes- lek liselerinde okuyan 8 bin 600 öğ- renciyle yaptığı araşnrmarun sonuç- lannı açıkladı. Araştırmada, erkek teknik, taz teknik ile ticaret ve tu- rizm liselerindeki öğrencilerin yüz- de 57.9'u, liseye yeniden başlama imkânı olsaydı, bir başka okulu seçe- ceğini, yüzde 41.2'si ise yine aynı okulu tercih edeceğini büdirdi. Öğ- rencilerin yüzde 9'u ise soruyu yanıt- sızbıraktı. 'Buokulakayıtyaparmanızdahan- gigetkflioldu" sorusuna, öğrencıle- riu yüzde 6 'sınm yanıt vermediği be- lirtilen araştırmada, "yüzde51.rinin tamamen kendikaran,yüzde35.6'sı- nm ailesinin teşvikfyJe kendisinin is- tediğt yüzde 12.7"sinin ise tamamen ailesinin karan" şeklinde yanıt ver- di£ bıldırildi. •Okuklaki eğitim, üniversiteye ha- zntamada vetertimr sorusuna öğren- cilerin yüzde 22.4'ünün "Evet", yüz- de 54.3 'ünün "Kısmen yeterfi", yüz- de 12.8'inin "Hayır" yanıtını verdi- ği uizde 5' inin ise soruyu yanıtlama- dış bildirilen araştırmaya göre, '•Ökuklaakhğınızeğitimi.siziünrver- sifcrehaztnamada ne derece\ieterii bu- hıwrsunuz" sorusuna öğrencilerin yuzie 3.9'u "OldukçayeterB", yüz- de 28.5'i "Kısmen yeterfi", yüzde 6"'si de '^Yetersiz'' yanıûnı verdi. Öğ- ren.ilerin yüzde 5'i ise soruyu ya- nıi^z bıraktı. Ğğrencilerin yüzde 57.2'si alanla il- gıiıbir yükseköğretün programma h2zrlanamama, yüzde 28.2'si okul- lardaki eğitim kalitesinin yetersizli- ği vüzde 13.5'i ise mezuniyet son- raaış bulamama kaygısını, meslek li- ses: öğrencilerinin en büyük sorunu okak gösterdi. Araştırma sonuçla- niîgöre, öğrencilerin yüzde 18.2'si dc-.etin meslek liselerine yeterli il- gı.- gösterdiği, yüzde 80'i ise mes- leiiselerinin ihmal edildiği görüşü- nidle getirirken yüzde 48.8'i mes- ler.le ilgili bir işte çahşmaya hazır ohadığını, yüzde 49.9'u ise hazır oliğunu belirtti. Öğrencilerin yüz- de >2 si okulda aldıklan eğitimle açı- kcjretim dışında, 4 yıllık bir fakülte kiiıabileceklerine inanmadıklan- etti. HEDEF YÜZDE YÜZ Okulöncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi tnanta, projenin bem çocuklann beslennıesini hem de bilincinin artmasmı sağlayacağını ifade etti. tiıanh, okulöncesi eğitimin arnk Tiirkiye gündemine oturduğunu bundan sonra hedefin her ilköğretim okuhına bir anasuım açmak olduğunu söyledi Inanta, hedeflerinin okul öncesi eğitimi yüzde 100'e çıkarmak olduğunu ancakHziki yetersizlikler ve öğretmen açığı olduğuna dikkat çekti. Once sağlıklı beslenme Doğu ve Güneydoğu'dakikentlere ağırlık verilenproje ile okulöncesi eğitime destek verilmesi hedefleniyor EMELKUJÇ Okulöncesi eğitime destek olmak amacıyla, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ve Mil- h' Eğitim Bakanlığı Okulönce- si Eğitimi Genel Müdürlüğü "7 çok geç" kampanyası kap- samında "BesfenıneProjesi''ni başlattı. Proje okulöncesi eğitim alan çocuklann beslenme ihtiyaç- lannı karşılamayı hedefliyor. Projenin tanıtımı dün Istan- bul Swiss Otel'de, AÇEV Yö- netim Kurulu Başkan Yardım- cısı Ayla Göksel Göçer, Okulöncesi Eğitimi Genel Mü- dürü Remzi Inal ve destekle- yen firmalann temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Ayla Göksel Göçer, proje- nin 9 ayını geride bıraktığını belirterek "Çocuklann zihin- sel gelişüni için, beslenmenin önemi bü\ük. Şu ana kadar 30 bin çocuğa ulaştik. amacı- mız kamuovunu bu konuda bilinçlendirmek" dedi. Ayla Göksel Göçer, Doğu ve Güneydoğu'daki kentlerde uygulanan projeyı şöyle anlat- tı: "Proje öncelikli olarak Ağ- n, Brtlis, BingöL Diyarbakır, Erzunım, Hakkâri, Mardin, Muş, Şanburfa ve Van illerini kapsryor. Ihtivacınenvt^unola- rak görüldüğü ancak eğitime kaafammdüşükoktuğubu kent- lerde anasınıfindaki çoculda- nn her gün beslenmelerinedes- tek ohnayi amacnyoruz." destekli proje Çocuklar basınıidiyor FÎGENATALAV ocuklar ve gençler, günlük gazeteler tara- V_/ findan çok önemsenmezler. Istekleri, dü- şünceleri, haklan gazetelerde pek yer almaz. Bu durumdan hoşnut olmayan çocuklar ve gençler, UN1CEF desteğinde, "katüımcı medya okurya- zarhğı projesi^m başjattılar. Projeye katılan ilköğretim 5., 6. ve 7. sınıf öğ- rencileri, günlük gazeteleri izliyor ve kendi yaş- lanndaki çocuk ve gençlerle ilgili haberleri ya- kından inceliyorlar. Hem beğenmedikleri, hem de beğendikleri haberleri toplayan öğrencilere, kullanabilecekleri iki sayfalık bir yönerge veri- liyor ve yapacaklan inceleme hakkmda Çocuk Haklan'na dayalı bir kavramsal çerçeveye sa- hip ohnalan sağlanıyor. Bu kavramsal çerçeve içinde atacaklan somut adımlan öğretmenleri ile ya da kendi başlanna atan öğrencilerin yaratı- cılüdan öne çıkabiliyor ve çalışmayı kendi fi- kirleri ile yönleridirdikleri için projeyi daha çok sahipleniyorlar. Türkiye Çocuk Haklan Koalisyonu Koordi- natörüDoç. Dr. SerdarDeğirmencioğhı. bupro- jeyle ilgili şunlan söyledi: "Medya hakkmdaki şikâyetlerve tepkiler Türkiye'nin hemen her ye- rinden ve her kesiminden gelmektedir. Bu konu- da anne babalar çoğu zanıan endişelenseler de ne >apacaklannı bileımmekte, çocuklarve genç- ler de rahatsızhklannı dile getirseler de medya- \a yönetik ne okulda ne de okul dışuıda çahşma yürütememektedirier. Bu nedenlerle okullarda med>a okuryazaruğı çauşmalan yapüması çok yararb olacaknr." Projenin, wwv.gazeteinceleme.orgadlı web si- tesi bulunuyor. Sitede, 1998'den bu yana yayım- lanmış ve değişik şekillerde çocuk haklan, basın ilkeleri, bilimsel ölçütlerle çehşen ya da çocuk- lar ile gençleri yanhş yansıtan haberlerden olu- şan bir arşiv var. Mayıs 2006'ya kadar sürecek projeyle ilgilenen öğretmenler, psikologlar, psi- kolojik danışmanlar ve öğrenciler, Doç. Değir- mencioğlu'na (serdajd@bilgi.edu.tr) e-posta ad- resinden ulaşarak daha aynntılı bilgi alabilirler. Öğretmene, bakanhk göz yumınuş MEB müfettişlerinin olumsuz raporlanna karşın Atatürk posterini indirdiği iddia edilen F.D. hakkında daha önce de sadece kademe ilerleme cezası verildiği ortaya çıktı SEDATKURT KARNE GÜNÜ 6 OCAK Yarıyıl tatili 23 gün EğitimServısi-llköğ- retim ve ortaöğretim öğrencileri, 6 Ocak Cu- ma günü karne alacak- lar. Oğrenci ve öğretmenle-- rin, Kurban Bayramı üe bir- leşecek olan yanyıl tatilleri 23 gün sürecek. Kurban Bay- ramı öncesindeki 9 Ocak günü henüz resmi olarak tatil ediknemesine karşın öğrenci ve öğretmenler, bu doğrultuda birkararçıkacağındaneminler. 13.5 mil- yon öğrenciyle 575 bin öğretmen, ikin- ci yanyıla 30 Ocak'ta başlayacaklar. 2005-2006 öğretim yılının ikinci yansı 12 Haziran 2006 günü sona erecek. DENİZLÎ - Atatürk posterini duvardan indirip çiğnediği gerek- çesiyie hakkında dava açılan re- sim öğretmeni ED'nin, Milli Eği- tim Bakanlığı müfettişlerince memuriyetten uzaklaştınhna- sının istendiği, ancak işlemin uygulanmadığı öğrenildi. ED'nin dersleretürbanlagirme- sine göz yumulduğu da savlamr- ken Denizli Valisi Gazi Şimşek iddialan yalanladı. Denizli'nin Acıpayam ilçesinin Kelekçi beldesindeiki Atatürk il- köğretim Okulu Resim öğretme- ni F.D. (41), öğretmenler odasın- daki Atatürk 'ün fotoğrafını mes- lektaşlannın gözü önünde yere at- mış ve üzerine çıkıp çiğnemişti. Denizli Cumhuriyet Başsavcı- sı Selami Hatipoğlu, ED'nin TGY'nin 301. maddesinden yar- gılanacağını belirtirken geçen ay- larda Cumhurbaşkanı AhmetîVec- Öğrencileriyle rürbanlı fotoğraf çeknrenED'nindersegird@savtandL det Sezer'e hakaret içeren bir mek- tup göndermesiyle ilgili hazırla- dıklan dava dosyasının da bakan- lık onayında olduğunu bildirdi. Türbanlı öğretmen hakkında ilk soruşturma 2001 yılında açıldı. F.D, merkeze bağlı Kocabaş bel- desinde çahşırken birresmi tören- de "Oku Rabbimin emriyle oku" yazılı pankart açtı. Başlatılan so- ruşturmanın ardından hazırlanan rapo'da, ED'nin devlet memur- luğundan çıkanlması istendi. An- cak istem dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğfu taraftn- dan reddedildi. F.D. hakkmda sa- dece 3 yıl kademe ilerleme ceza- sı verildi. İkinci soruşturma ise bu yıhn ekim aymda başlatıldı. Bu soruşturmada Milli Eğitim Ba- kanlığı müfettişleri yine F.D, hak- kında "memuriyetten çıkarılma teküfi" karan verdi. Vali Gazi Şim- şek, soruşturma raporunun kendi- sine yeni iletildiğini ve karan onay için 26 Aralık'ta Milli Eğitim Ba- kanlığı'na gönderdiklerini söyle- di. Öğrencileriyle türbanlıyken fo- toğraf çektiren ED'nin, uzun sü- redir derslere de türbanla girdiği savlanırken Vali Şimşek, kendisi- ne bir rapor ya da şikâyet iletibne- diğini söyledi. Şimşek, "Oğretmenin dersleri eUnden ahnmış olnıasına rağmen okula gettp gitmesi de akli denge- sinin yerinde olmadığınaflişkinid- dialaıia örtüşüyor" dedi. DUZYAZI ORHAN BİRGfT 301'in ParasE Yaölıları Yann gece geride bırakacağımız 2005'in en önem- li olayı, öyie görülüyor ki Ceza Yasamızın 301 'inci maddesi olacak! Dogrusunu isterseniz, o madde bizim ceza huku- kumuz için yeni biryaptınm değil. Bugünkü siyasal iktidann, kendisinden önce başlayan çalışmalan ta- mamlayarak 26 Eylül 2004 tarihinde kabul ettiği ye- ni Ceza Yasası'ndaki bu giderek ünlerien ve önem kazanan madde, eski yasamızn 159. maddesi ola- rak uygulanıyordu. Yeni Ceza Yasası'nın yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005 tarihine açılan günlerde, ö'zellikle bu madde- nin yaratacağı sakıncalar için yapılan uyanlan anım- samakta fayda var. Medya kuruluşlan ve özellikle Ba- sın Konseyi, 301. madde başta ve öteki kimi hüküm- lerin düşünce özgürlüğünün başına açacağı dertle- ri sıralamak amacıyla iyi niyetli girişimlerden sonuç almak şöyle dursun; kimi meslektaşlanmız tarafın- dan ne yazık ki hırpalandılar. Basın Konseyi'nin, Başbakan'a bu uyanlar için yaptoğı ziyarete gazete sahiplerinin de katlmasını özd- likle yarartı görerek öneren bendim. önerimi kabul eden Vuslat Doğan Sabancı'nın o heyette yer al- masının neden olduğu tepkiler arasında ulusal med- yamız/n iki büyük kuruluşunun Konsey'den çekilme- si, sadece medyanın üstüne üstüne gitmek isteyen siyasal iktidann ekmeğine yağ sürmüş olmalıdır. İyi ki varsrnız Sayın Pamuk ve Ekselans Lagendijk Yeni yasanın sakıncalı hükümlerinin hızla değişti- rilmesini hükümet zamana bırakarak tepkileri hafıf- letmek istedi. Zamanın, acımasız bir şekilde düşün- ce dünyamızın aleyhine işlediğini de hiç kimse fark etmedi. Ta ki önce Orhan Pamuk, daha sonra da Lagendijk de 301 mağduıian arasına girinceye ka- dar... Birkaç günden beri 301. madde nedeniyte hak- lannda soruşturma açılanlann sayısının 70 olduğu yazılıyor. Kim bunlar? Bilen var mı? Hükümet bile sadece Orhan Pamuk'la yatıyor, Lagendijk ile kal- kıyor. Kabinenin "2" numaralı adamı, AKP iktidannın ilk Başbakanı Abdullah Gül. "301. maddeden açılan davalar Türkiye 'nin imajına Geceyansı Ekspresi Fıl- mi kadar zarar veriyor" derken ne yapmayı amaç- lıyor? Şikâyet ettiği fılm biryabancı senaristin, rejisörün ve yapımcının eseri? Ya Dışişleri Bakanımızın şikâ- yet ettiği maddenin yapımcısı kim? Bugünkü TBMM'nin hem iktidar hem de muhalefet kanadı de- ğil mi?.. 301'e kimler oy verdiydi ki?.. O maddeye verilen kabul oylan arasında Abdul- lah Bey de, Tayyip Bey de yok mu? Perde açılıp da, Orhan Pamuk davasının duruşma aşamasına gel- diği anlaşılınca, dahası Lagendijk hakkında da aynı maddeye aykın sözieri için soruşturma açılması gün- deme gelince Türk Dışişleri Bakanı'nın alarm düğ- mesine basması, öte yandan öteki 301. madde mağduriannın hesaba bile katılmaması samimiyet- sizliğin çok somut bir örneği değil midir... Sayın Gül, okul sıralannda olsun hiç mi ÖmerSeyfettin'in Pa- rasız Yatılı öyküsünü okumadı?.. Ben özetle anlatayım. Imparatorluk döneminde Ru- meli'de bir yatılı okulu denetlemeye giden Milli Eği- tim Müfettişi tuvaletlerin birisinde kınlmış musluk- lann hesabını okul müdüründen sorar. Müdür, yan- lanndaki mubassıra iki öğrencinin adını vererek ça- ğırmasjnı ister. OğrencilersüMüm püktüm gelirler. Mü- dür kulaklanna yapışır ve azarlar öğrencilerini. Ço- cuklar ağlayarak musluklan kırmadıklannı söylerter. Müfettiş, müdürden bu açıklaroa karşısındaki sa- vunmasını ister. O çocuklann musluklan kıran kişi- ler olmadığını müdür de bilmektedir. Ancak o öğ- renciler okulda parasız yatılıdırlar. Paralı öğrenim görenlere tepki gösterirse, babaJannın çocuklan okuldan alacağından Müdür Bey'in kuşkusu olma- dığı için, cezalandırma yönteminde farklı bir uygu- lama yapmak gerekmiştir. Pamuk ve Lagendijk'in dış dünyada ve özellikle AB'de Türkiye'nin imajına zararvermesinden ürken hükümet, yatıp kalkıp bu "dayı" sahibi iki ünlünün 301 'den nasıl sıynlabileceğini araştırdığı için mad- denin öteki mağdurlannı kaderieri ile baş başa bı- rakmakta sakınca görmüyor. Oysa ormandan ağaçlan görmeyen bu gidişin Türkiye'de gerçek düşünce özgürlüğü isteyenler için ilaç olamayacağı artık bilinmelidir. TCK'nin 301. maddesi başta olmak üzere sakıncalı hükümleri hız- lı bir şekilde düzeltilmelidir. Özellikie 301 'de siyasal iktidar adına Adalet Bakanı'nın izin yetkisi yeniden maddeye konulmalı ve 'hükümefm politik sorum- luluğu öne çıkanlmalıdır. Devekuşu olmanın ne anlamı ne de kimseye ya- ran olduğunu bilmiyor musunuz? Faks: 0 212 677 08 21 obirgrt@e-kolay.net 'Çocuklara ne aşılanmak istenryor' DeğirmencVden 'Arapça' ilanına tepki tstanbul Haber Servisi - Avcılar'da HOREV Başkanı MehmetNurettinHoroz'un katkılany- la yapılan Mehmet Emin Horoz Anadolu Lojis- tik Meslek Lisesi'nin açılışında konuşan Avcı- larBelediye Başkanı MustafaDeginnenci, "Arap- ça kursu veriKr" ilanlannın Avcılar'daki tüm il- köğretim panolanna ve camlanna asılması ile ilgili "Okullanmızda bu ilanlan asürarak mi- nik yürekleri Atatürk sevgisiile dolu olan çocuk- lanmıza ne aşılanmak istenr>wr" diye sordu. Velilerin kendisine "Ulkeyi Iran'a nu dönüş- rürmeve çahşıyorlar" diye yakındıklannı an- latan Değirmenci, şöyle devam etti: "Dûnyamn konuştuğuortakdfllervarkenArapça9e, Osman- hca ile mi Avrupa Buüği'ne gireceğiz?" Avcılar'da okul yapımına elverişli 45 arsa bu- lunmastna karşuı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yalnızca bir kişinin 2 arsasını kamulaştırma ça- basında olduğunu belirten Değirmenci, "Bu mutlu aile kim? Hangi bakanuun yakmıdn-? Bu mutlu kişi okul alanı diye ucuza kaparügı yöldü bir fîyatla satmaya çahşmaktadır" dedi. Vali MuammerGüler ise ilanlarla ilgili, "Bunukuş- ku içinde değerlendirmemeti>xz. Bu diDerie me*- leki anlamda daha iyi işler yapdabüir" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear