Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2005 CUMARTE5*
HABERLER
DÜIVKADABUGUN
ALİSİRMEN
Tuz da Kokunca...
Burası Türkiye, burada her şey olur, insa-
noğlu bir kez ölür dünyada, ama burası Türki-
ye...
Doktor Nesrin Delibaş, 6.5 yıl önce, Düz-
ce'de oturduğu bınanın enkazı altında öldü.
ölümünün acısı, bütün yakınlarının yüreğine
düştü. Geçen gün, yakınları için Nesrin Deli-
baş, Türkiye'de yürürlükte olan adalet siste-
minin altında kalarak bir kez daha öldü.
Doktor Nesrin Hanım'ın da aralarında bu-
lunduğu 15 kişinin, enkazı altında kalıp can
verdiği binanın yapım sorumluları müteahhit
Hasan Ersoy, mimar Sedat Duman, mühen-
dis Tarık Acaroğlu, kendileri hakkında açılan
davada, ellişer YTL para cezasına mahkûm
oldular.
Sanıkların haklarında verilen onar aylık ha-
pis cezaları ise duruşmada iyi halleri görüldü-
ğünden tecil edildi.
Mehmet Delibaş, kararı veren hâkime so-
ruyor:
- Vicdanınız rahat mı?
Soru muhatabına ulaşmıyor. Çünkü kararı
veren Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç
IHüseyin Serter, karardan sonra rapor almış-
tır ve evinde kendisini ziyaret eden Vatan mu-
fıabiri ile konuşmayı da reddetmiştir.
Mahkeme kalemındeki memurların açıkla-
malarından anlaşıldığına göre, karardan son-
ra birçok kişi kendilerini aramış, onlar da
"Hâkimler yasaya göre karar verirter, yasanın
gerektirdiği cezayı verdiler, yasa böyle kal-
dıkça, başka karar çıkmaz" diyorlar.
• • •
Amacımız, mahkemenin kararını ya da ka-
rarı veren mahkemenin başkanını eleştirmek
değil. Zaten ağır ceza mahkemeleri heyet ha-
linde yargılarlar, tek başkanı eleştirmeye kal-
kışmanın bir anlamı yoktur.
Dosyayı görüp incelemedim. Ama bütün
bunlar sonucu değıştirmiyor. 15 kişinin ölü-
münden sorumlu görülenlere verilen ceza,
ikinci sınıf bir meyhanede tek kişilik bir akşam
yemeği parasıdır.
Dikkat buyurunuz! Sanıkların olayda hiçbir
sorumlulukları olmadığı belirtilmiş değildir.
Eğer öyle olsaydı beraat etmeleri gerekirdi.
Her depremden yıkılan binanın mimarı ve
müteahhidi illa sorumlu olacak diye bir kural
yok. Onlar binayı usulüne uygun olarak yap-
mış olsalar bile yıkılabilir. Ama olayımızda du-
rum böyle değil. Müteahhit Hasan Ersoy kali-
tesiz malzeme kullanmış ve çalıştırdığı işçile-
rin hatalı iş yapmasına engel olamamış. Mi-
mar Sedat Duman kısa kolon kınlmasına ne-
den olacak şekilde proje hazırlamış. Mühen-
dis Tarık Acaroğlu da kaçak kat yapılmasına
göz yumarak ruhsat ve iskân izni almış. Ruh-
sat ve iskân izni verenlerin sorumlulukları da
ayrı bir konu. Bu durumda ister mahkemenin
kararı hukuka aykırı olsun, isterse karar yasa-
lara uygun olsun, sonuç değişmiyor. 15 kişi-
nin yaşamını yitirmesinin sorumluluğunun be-
deli 50 YTL'dir.
Bu durumda Türkiye'de birçok kişinin vic-
danı sızlamalıdır.
Bu durumda Türkiye'de hukuk iflas etmiş,
insanlar adaletten umutlarını kesmişler de-
mektir.
Cezanın önleyici niteliği artık tümüyle orta-
dan kalkmıştır.
• • •
Her şeyiyle çözülmeye başlayan toplumda
artık tuz da kokmuştur. Artık kimse adalete
güvenememekte, kimse korkusuzca hakkını
arayamamaktadır.
Başka bir olayda da Adnan Oktar ve arala-
nnda mafya yöntemleri kullanan kişiler de bu-
lunan müritleri de, adalet ile oynayarak, za-
manaşımı yoluyla adaletin pençesinden sıyrıl-
mışlardır.
Adnan Hoca ve adamları adaletin pençe-
sinden kurtuldular. Herkesin gözünün içine
baka baka, zamanaşımıyla sıyrıldılar... Sadet-
tin Tantan onların açtığı davalarda hâlâ he-
sap veriyor. Adnan Hocacılann, kişilik hakları-
na saldınp suç işleyerek gizlice banda aldık-
ları bu olay üzerine büyük bir medeni cesaret
göstererek adalete güvenen ve yargıya baş-
vuran Ebru Şimşek ise şimdi davranışından
pişman.
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde hakkını
aramak kadar aptalca bir şey yok. Bu devlete
küstüm. Her şeyimi bu mücadele uğruna
kaybettim. Ama artık temyiz hakkımı da kul-
lanmayacağım, diyor Ebru Şimşek.
Kaybedenler yalnız baba Mehmet, ana Fat-
ma Delibaş, suç mağduru Ebru Şimşek de-
ğil, hepimiziz, bütün toplumdur.
Artık tuz kokmuştur. Artık adalete güven
kaybolmuştur, artık egemen olan belirsizlik ve
korkudur.
Bu ister yargının bozukluğu ve etkisizliğin-
den, ister yasaların eksiklik ve yetersizliğin-
den kaynaklansın, sonuç değişmez.
Her iki olay da enine boyuna incelenmeli,
gerekli düzenlemeler, eğer gerekiyorsa, yasa-
ma alanı da dahil olmak üzere, her düzeyde
yapılmalıdır.
asirmena cumhuriyet.com.tr
Yalova Atatürk İlköğretim Okulu din dersi öğretmeni öğrencileri camiye götürüp namaz kıldırdı
Camide din dersi yapülarFARUKMKE4Y
YALOVA - Yalova Atatürk ilköğ-
retim Okulu 5-A ve 5-C sınıfi öğren-
cilenne, Din Dersi öğretmeni tara-
findan topluca camiye götürülüp na-
maz kıldınldı. Yalova Merkez Camı-
si'ne götürülen öğrencılere, cami av-
lusunda topluca aptes aldınp namaz
kıldınldı.
Din Dersi ve SınıfÖğretmeni Emin
Albayrakıse öğrencilere mümkün ol-
duğunca, işledıklen dersi yerinde gö-
rerek uygulamalı olarak öğretmeye ça-
hştıklannı savunarak, "Oğrencilerin
pratikyapmalan onlarm daha iyi öğ-
renmelerini sağhyor. Bu sayede öğ-
rendiklerini daha çabuk kavrayarak
kolay kolay unutmuyoriar" dedı. Al-
bayrak, öğrencileri camiye götürmek
için Milli Eğıtım Müdürlüğü'nden
özel ızuı alındığını da söyledi.
Din dersi öğretmeni Albayrak'ın,
AKP müfredata koymak istemişti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Millı Eğitim Ba-
kanllğı. yeni ilköğretim müfredatı ile birlikte, Din Kül-
türü ve Ahlak Bilgısi dersinde öğrencılerin, cami, me-
zar ve türbe gibi yerlere götürülmesini planlamış, ge-
len tepkiler üzerine geri adım atmıştı.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, geçen yıl müf-
redatın güçlendirilmesı için ilgilı binmlerden göriiş ıs-
temiş, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ise öğrencilerin
mezara, camiye ve diğer dınlerin ibadethanelerine gö-
türülmesinin yararlı olacağını bildirmıştı. Öğrenciler, bu
çerçevede, camilere gidip abdest uygulamalan yapacak,
kentteki türbeleri gezecekti. Öğrenciler aynca mezar-
lık ziyareti yaparak, mezar başında nçjer hıssettikleri-
ni anlatacaktı. Konunun kamuoyunda tepki çekmesi
üzerine bakanlık geri adım atmış ve Bakan Hüseyin Çe-
Bk'in isteğiyle bu unsurlar müfredattan ayıklanmıştı.
daha önce Yalova Fen Lisesi Müdür-
lüğü görevini yaparken Içişleri ve
Mılli Eğıtmı Bakanlığı'nın açtığı so-
ruşturma üzerine görevden alındığı öğ-
renıldı. El-Kaıde örgütünün Istan-
bul'daki bombalama eylemleri sonra-
smda, terörle mücadele ekiplerinin
yurtdışında yaptığı operasyonlar son-
rasmda Emin Albayrak'ın kızı Ş.A.,
Şam'da bulunan ve düıi eğıtım veren
bir medresede eğitim gördüğü gerek-
çesiyle gözaltma abnmıştı. Ş.A. da-
ha sonra serbest bırakılmıştı.
El Kaide soruşturması
Kızının gözaltma ahnmasından son-
ra hakkmda soruşturma açılan Emin
Albayrak, Yalova Fen Lisesi Müdür-
lüğü görevinden alınmış ve din der-
si öğretmenliği görevine getinlmış-
tı. Emin Albayrak'ın eşi olan l\ıba Al-
bayrak da kızının gözaltma alınma-
smdan sonra Yalova'nın Çiftlıkköy
ilçesinde görev yaptığı AKP Kadın
Kollan Başkanlığı görevınden aynl-
mıştı.
Yalova Atatürk ilköğretim Oku-
lu'nun öğrencılerinın toplu olarak ca-
miye götürülüp uygulamalı aptes al-
ma ve namaz kıldırılmasına tepki gös-
ÖĞRENCILERİN PSlKOLOJÎSl BOZULDU
Cami müeztini
öğretmenyapıldı
EVRtVlKAYA
Istanbul'un göbeğmdeki
Istanbul ilköğretim Oku-
lu'nda 4. ve 5. sınıflann Din
Kültürü ve Ahlak Bılgısı
derslenne gırmeküzere oku-
lun yanındaki Konyalı Ca-
mii'nin kadrolu "müezzi-
ni"nin ders ücreti karşılığı
görevlendirildığı ortaya çık-
ü. MüezzinMehmetAyan'ın
ılk uygulaması ise MUli Eği-
tim Bakanlığı'nın müfre-
dattan çıkarmasına karşın
5. sınıf öğrencilerini cami-
ye götürmek oldu.
Mecidiyeköy'dekı en mer-
kezi okullardan bin olan Is-
tanbul Üköğreüm Okulu'nda
yaklaşık iki ay önce 4. ve 5.
sımflann Din Kültürü ve
Ahlak Bilgısi derslenne gir-
mek üzere Konyalı Camii
müezzini Mehmet Ayan
kaymakamlık oluru ile üc-
retlı personel olarak görev-
lendirildi. Dersin okuldakı
mevcut kadrolu öğretmeni
Hasan Yaldızfa ise "2. kade-
me sınıflardaki öğretmen
açığuun giderilmesi gerek-
çesyte" Mecidıyeköy ilköğ-
retim Okulu'nda görevlen-
dinldi. Yaldızh'nm "görev-
lendn-me"siyle birlikte açık
kalan4 ve 5. sınıflann ders-
lerine girmeye başlayan Ila-
hiyat Fakültesı mezunu A-
yan, ilk iş olarak öğrencile-
ri Milli Eğitim Bakanlığı'nın
müfredattan çıkardıgı cami
gezilerine çıkardı. Öğren-
cılere "6. sınıfa kadar gü-
nahspionızama 6-smıftan iti-
baren sizlere günah yazü-
maya başlanacak" dediği
öne sürülen Ayan'ın bu söz-
leri üzenne bazı öğrenciler
arasında "6. smıfa geçince
intihar edecegim, böylece
günahsızöleceğim
n
gibı ko-
nuşmalann yapıldığı öğre-
nildı.
Ayan'ın çocuklan dinci
kanallarda yayımlanan "Sır-
lar Dünyası" gıbi program-
lan "izlemeleri gerektiği"
şeklinde yönlendirmeler
yaptığı da iddia edildi.
İGNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
teren CHP Yalova Milletvekili ve
TBMM Mıllı Eğitim Komisyonu üye-
si Muharrem tnce, olayı, "devletin la-
ik niteöğine eğitim yoluyla bir sakü-
n" olarak niteledi. CHP'li tnce yap-
tığı açıklamada, uygulamanın aym
zamanda anayasamn 24. maddesüıe
de aykın olduğunu. bunu münferi;
bir olay olarak görmenın son derece
yanlış olduğunu belirterek şunlan
söyledi:
Anayasaya aykın
"Bilindiği üzere yeni ilk ve ortaöğ-
retim müfredatlannın bizi böyle bir
noktaya getireceğini daha bu prog-
ramlar açıklandığında dile getirmiş-
tik ÖzeDUdeDinKültürüveAhlakBü-
gisi programında beürlenen kazanım-
lar için Bakanhkça önerilen etkinük-
lerde, Atatürk îlkögretim Okulu Din
Dersi öğretmeninin yapbğı, örnek et-
khıHkJerden biri olarak yer almak-
taydı. Konu bizinı iti-
razlanmızüzerineba-
sma yansıdığında Sa-
ym Bakan ve Din Öğ-
retimiGenel Müdürü,
programda yer alan
etkinliklerin sadece
öneriolduğunu,öğret-
nıenin isterse hunu
yapma>"acağuu söyle-
m^lerdL Buaçıklama-
nın özürü kabahaün-
den büyük olduğunu
söylediğimi/de ise bu
tür uygulamalara dö-
nük etkinfiklerin prog-
ramdan çıkanldığuu
henı Bakan hem de
Din Öğretimi Genel
Müdürü açıklanuşO.
Görülüyor ki kand>-
rümışız. Yapüan, as-
lında devletin laik ni-
teüğineeğitimyoluyla
bir saldındır ve suç-
tur. Çünkü bu tür et-
kinh'kler. öğrencryi di-
ni inançlannı açıkla-
maya zorlamaktır.
Anayasamınn 24.
maddesi çok açıkür:
'Kimse, ibadete, dinı
ayın ve törenlere kahl-
maya, dinî inanç T
kanaatlerini açıklama-
ya zorlanamaz". Veli-
İeri öğretmen ve okul
yönetimi hakkmdasuç
duyurusunda bulun-
maya çağmyorum."
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Kuzey Irak ve Kürt Sorunu
CHP'li üyelerin itirazlanna karşın kabul edildi
Cami avlusunda eğitim
Barzani'nin son yaptığı açıkla-
ma, Türkiye açısından yeni bir du-
ruma mı ışaret ediyor? Kerkük'ün
2007'de Kürt yönetimine bağlana-
cağını söylemesini Türkiye tepkiyle
karşıladı. Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül "Kerkük konusunda Barzani
karar verecek değil herhalde" de-
di.
Şemdinli olaylarının geliştiği or-
tamda Kürt sorunu yeniden masa-
ya yatınldı. Kara Kuvvetleri Komu-
tanı Yaşar Büyükanrt, "Biz bu so-
runun üstesinden geliriz. Umarız
çok kan dökülmeden bu sorun çö-
zülür" şeklinde bir açıklama yaptı.
Aynı günlerde ASAM Başkanı,
emeklı Büyükelçı Gündüz Aktan
da Kürt sorununda felaket senar-
yolarından söz etti.
• • •
Kürt sorunu, Irak'ın ABD tarafın-
dan ışgaline kadar yöresel bir so-
rundu. Işgalden sonra evrensel bir
sorun haline dönüştü. Türkiye,
Iran, Irak ve Suriye'ye dağılmış şe-
kilde yaşayan Kürtler, bu yörenin
en çok acı çekmiş halklanndan bi-
risi. Çünkü bölgede her önemli si-
yasi gelişme, onlann kavganın içi-
ne çekilmelerine neden oluyor.
Kürtler bu kavgalardan çoğu za-
man acıyı miras alıyorlar.
Birinci Körfez Savaşı sonrası Ku-
zey Irak'ta 36. paralelin üstünün
Kürtlerin egemenliğine bırakılma-
sıyla birlikte yeni bir süreç başla-
mıştı. Kürtler bu 10 yıllık dönem
içinde özerkliklerini gefiştirip kendi-
lerine bir egemenlik alanı oluştur-
dular. Bu dönem içinde Türkiye,
PKK ile mücadele sırasında Kuzey
Iraklı Kürtlerle gergin, bazen de
uyumlu bir ilişki kurdu. Türk Silahlı
Kuvvetleri gerek gördükçe Kuzey
Irak'a operasyonlar düzenledi.
Orada kuvvet bulundurmayı sürekli
hale getırdi.
• • •
Irak'ın ABD ve müttefikleri tara-
fından ışgalinden sonra, bu bölge-
nin statüsü daha da özerkJeşirken,
Iraklı Kürtler yeni dönemin etkin
aktörlerinden birisi haline geldiler.
Saddam'ın devrilmesiyle oluşan
yeni yönetim tarzının üç bileşenin-
den biri Kürtler oldu.
Talabani Cumhurbaşkanı seçilir-
ken, Barzani de Kuzey Irak'taki
Kürt yönetiminin başkanı haline
dönüştü. Türkiye, Irak'ın işgali dö-
nemini Kürt sorunu açısından çok
inişli çıkışlı yaşadı. Çeşitli kırmızı
çizgiler çizdi. Bu çızgiler yaşamın
gerçekleri karşısında değişmek du-
rumunda kaldı.
• • •
Şemdinli olaylarının ardından ya-
pılan bütün yorumlarda, Türkiye
açısından Kürt sorununun yeni bir
boyut kazandığı gerçeği dile getiri-
liyor. Irak'ta Kürtlerin etkin olmasıy-
la birlikte Türkiye'de yaşayan Kürt-
ler de kimlik taleplerini daha net bir
şekilde ifade etmeye kararlı görü-
nüyoriar.
Şemdinli, Hakkâri ve Yükseko-
va'da yapılan gösteriler, Kürt hare-
ketinin ciddi bir kitlesellik kazandı-
ğını gözler önüne serdi. Kürtlerin
Irak'ta kazanılan haklardan etkilen-
diğini şimdi daha iyi anlıyoruz. Kürt
sorunu, Türkiye açısından yeni bo-
yutlar kazanıyor.
• • •
Son bir ay içinde yapılan yorum-
ları, tartışmaları dikkatle izlersek,
sorunun daha karmaşık bir hale
geldiğini söyleyebıliriz. Irak yöneti-
mi içinde Kürtler daha etkin hale
gelecekler. Barzani'nin Batı baş-
kentlerine ve ABD'ye yaptığı gezı-
nin doğru okunması gerekiyor. Ba-
tılılar, Kürtlerı artık önemli bir siyasi
muhatap olarak görüyorlar.
Türkiye ne yapacak? Aslında, şu
ana kadar Kürtler, demokrası ve
kimlik taleplerinin ötesine çok geç-
mediler. Barzani'nin Kürtler içinde
etkisinin arttığı söyleniyor. Türki-
ye'den yetkıliler acaba bu gelişme-
yi fark ederek mi onunla görüştü-
ler? PKK'ye karşı Kürtler içinde ye-
ni bir seçenek yaratma çabasının
içinde Barzani seçeneği de var mı?
Böyle bir ışbirliği Türkiye'de Kürt
sorununu çözmeye yardımcı olabi-
lir mi?
Kürt sorunu, şiddetin ötesinde
bir siyasi sorun olarak gelişebilir
mi? Bu yalnızca Türkiye'nin çaba-
larıyla mümkün mü? Kürtlerin de
şiddet seçeneğini kararlı bir şekil-
de dışlamaları gerekmiyor mu?
• • •
PKK'nin son aylarda başlattığı
şiddet eylemlerinin, devlet içindeki
"sertlik" yanlılannı da harekete ge-
çırdiğini gördük. Ancak Türk tarafı
artık devletten gelecek şıddeti
onaylamayacak bir tutum gösterdi.
Tabii bunun yeterli olmadığı bir
gerçek. Dağdakileri topluma ka-
zandırmak amacıyla arayışların
sürmesi de önemli.
Kürtler de şiddeti kayıtsız şartsız
reddederlerse, sorun banşçı bir or-
tam içinde daha sağlıklı tartışılabi-
lir. "Kan" çok döküldü, bir çözüm
de üretmedi.
Şimdi bölgenin gerçeğini dikkate
alan, geniş ufuklu arayışlar zamanı.
TARKAN TEMUR
Istanbul Büyükşehır Belediye Mec-
lisi. Iskenderpaşa Cemaatı tarafmdan ku-
rulan Hakyol Eğitim ve Yardnnlaşma
Dostluk Vakfi'nın talebiyle Fatih'teki
Iskenderpaşa Camii bitişığindekı ala-
nm statüsünü "Ozel eğitim öğretim kül-
türel sosyal tesis alanı" olarak değıştı-
rerek, cami avlusunda eğitıme izm ver-
di. Imar ve Bayındırlık Komisyonu Ra-
poru'na "Cami nıimarisiyle uyumlu
okul binası" olarak yansıyan v e onay-
lanan kararla, Nakşibendi tarikatı lide-
n EsatCoşan'm oğlu NurettinCoşan'ın
yönetim kurulu üyesi olduğu Asfa Eği-
tim Tesisleri AŞ'nin bünyesınde 1995'te
kurulan Özel Asfa Mustafa Enver ilköğ-
retim Okulu, tarikatın simgesi haline ge-
len Iskenderpaşa Camisi avlusunda öğ-
retime devam edecek.
Farih Iskenderpaşa Mahallesf nde bu-
lunan ve mülkıyeti bağış yoluyla Hak-
yol Eğitim ve Yardımlaşma Dostluk
Vakü 16 Hazıran'da Büyükşehır Bele-
dıyesıne başvoırarak. imarplanlannda
dini tesis alanı olarak görünen alanm bir
özel ilköğretim okulu tarafmdan kira-
landığmı. bu nedenle alan için "cami
mimarisiile uyumlu okul binası" yapı-
labıhnesı için alanın "Özel Eğitim,Öğ-
retim, Kültürel Sosyal Tesis Alanı" ya-
pümasına uygun bir statü venlmesini
istedı. Bu ısteğe İBB Planlama ve Imar
Müdürlüğü, "YönetmeJik gereği plan-
dadeğişjldeıinzonınluhıkolmadıkçaya-
pıhunaycağT görüşüne v e CHP'h üye-
lenn ret oyuna karşm geçtı.
II I I I ' I I ' I I I I I I I I I I I I I I I I I
578 579 580 581 582 583 584 585 586587 588 589590 591 592593 594 595 596597 598 599 600