25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 A3ALIK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çocuklarcemaadereemanet SES Genel Başkanı Köksal Aydın, AKP'nin SHÇEK Yasa Taslağı'nı eleştirirken bu düzenlemeyle çocukların dini cemaatlere ve özelşirketlere emanet edileceğini söyledi FERA~KOZOK AV«£ARA - Bakanlar Kurulu'nda imzdın tamamlanan yeni SHÇEK Yâsa Taslağı, çocuklann dıni deraek ve ccrıaatlerce "korumaaltınaahn- masnn" önünü açıyor. Taslağa gö- _". re çocıklar özel çocuk yuvalanna, ye- tiştinre yurtlanna, çocuk evlerine ve bu amaçla kurulan lcuruluşlara yerleşırilebilecek. Taslakla, korun- maya »uhtaç çocuklara dernek ve vakıflarca açılan ve yönetilen sosyal hiznEtkuruluşlannda hİ2met verüe- bıleceL Taslakla aynca çocuklara özel sağlık poliçesi yapılacak. Malrtya Çocuk Yuvası'nda yaşa- nan ol^larınardından gündemege- len, an;ak bir türlü Meclis'e sevk edileıreyen SHÇEK Yasa Taslağı son şeLlıni aldı. Cumburiyet'in ele geçiıiı^i taslak yasalaşırsa, mevcut il sosyd hizmet müdürlülderi kapa- tılarak 1 özel idarelerine devredile- cek. Kunrnlar daha sonra belediyele- re de geçebilecek. Il özel idareleri bünyesjıde büyükşehir belediyesi olan ılbrde sosyal hızmetler daire başkanlığı, dığer ıllerde sosyal hiz- metler biıinu kunılacak. Mevcut sos- yal hizraet kuruluşlanndan huzurev- îeri, rehabilitasyon merkezlen, top- lum meıkezleri, kreşler, kadın sığın- ma evlei altı ay ıçinde; çocuk yuva- lan, yetıştirme yurtlan, çocuk genç- lık merkezı ve il-ilçe sosyal hizmet «nüdürîüderi de 3 yıl içinde il özel âdarelenne devTedilecek. Vakıf ve dernekler Hılzmet verebllecek Taslağuı öngördüğü en önemli dü- zenlemelerden bin de, bakım, bann- ma ve geçıci sığınma hızmetleriyle ılgılı. Buna göre, taslağın yasalaş- Yeni SHÇEK Yasa Taslağı, çocuklann dini dernek ve cemaatierce "koruma aituıa aunmasuun" önünü açıyor. ması durumunda, çocuğun bakımın- dan sorumlu olan kimsenin herhan- gi bir nedenle görevini yerine geti- rememesi dunımunda çocuk, yaşına, fıziki gelişünıne ve kurum bakımı al- tına alıııma gerekçesine uygun res- mı ya da özel çocuk yuvalanna, ye- tiştırme yurtlanna, çocuk evlenne ve bu amaçla kurulacak kunıluşlara yerleştırilebilecek. Taslak aynca, ko- runmaya muhtaç çocuklara "kamu ya- ranna çahşan" dernek ve vakıflarca açılan ve yönetilen yatılı ya da gün- düzlü özel sosyal hizmet kuruluşla- nnda bakım hızrnen sunulabilmesi- ni öngörüyor. Böylece birçok dını cemaat, çocuklan "korumak için" devreye gu-ebılecek. Taslakla aynca korun- maya muhtaç çocuklann özelsağhksi- gortası poli- çesinden ya- rarlandınlma- M da öngörii- lüyor. Düzen- lemeninyasa- laşması duru- munda söz konusu ço- cuklar için, çocuğun bakımuu üstle- nen özel sosyal hizmet kuruluşunca çocuğun kuruluşa kabulü ile birlik- te özel sağlıkpohçesi yapunlacak. Te- KöksalAydm. davi, tıbbi bakım ve ilaç giderlen bu poliçeler üzerinden karşılanacak. Taslağı değerlendiren SHÇEK'te örgütlü Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilen Sendikası (SES) Genel Başkanı Köksal Aydm. taslakla ço- cuklann cemaatlere devTedilmesine kapı açıldığını söyledi. Kendilerinin özellikle bu tür bir düzenlemeye kar- şı çıktıklannı anlatan Aydın, "Bu hiz- met dünyanın her yerinde biIimseL çağdaş anlayışla yürütülür. 1 iirki- ye'de cemaatlerin ne amaçla kurul- duğiınu berkes büir, özel sektörün de kuruluş amacı kârdır. Sosyal hizmet- lerin buralara devri, çağdaş anlayış- la bağdaşmaz" dedi. Düzenlemenin, çok ciddi denerim sorunlannı da beraberinde getirece- ğıne işaret edeh SES Genel Başkanı, şöyle konuştu: "Kendi kuruluşlannı bile yeterince denetleyemeyen bir SHÇEK, Türkne'deki 3 bin 200 bele- diyeyi nasıldenetk>ecek. Denetim,bu- güne kadaryapıldîğı kadar bileyapıt- mayacak. Belki şikâyete bağb va da si- >asiyaiHİaşhküzerindendenedmler>a- pdacakür. Bu da sorunun çözümüne hizmetetmeyen biryaklaşun taraduf Devlet güvence olmak zorunda' Taslaktaki, çocuklara özel sağlık poliçesi uygulamasına da tepki gös- teren Aydın, uygulamanın "devletin kendi sağhk hizmeti sunumuna güven- mediğmi" ortaya koyduğunu söyle- di. Aydın, "Bu, sosyal devlet ankyı- şının terk edilmesi anlamına geür. Hiçbir çağdaş ülkede kurumun caö- sı alûndaki çocuklann sağlık güven- cesi özel sağlık poliçesine terk edile- mez. Böytebirşeyyoktur.Güvencebiz- zat devletin kendisi ohnak zorunda- dır. Zaten bu çocuklanmız başka bir alternatifleri olmadığı için deviete sı- ğuunışlardır" dıye konuştu. Taslağın yasalaşmasının "Türki- ye'ningefcceğiaçrodan sonderecesağ- hksız nesiBerinyetişmesi anlamına ge- leceğmT \urgulayan Aydın, şunlan kaydettı. "AKP hükümeti, Malatya Çocuk Yîıvası'ndaki göriintülerden çıkanhnasıgereken dersleri çıkarma- dı Tanı tersine, oradaki gerçeği çar- pıtarak, toplumu manipüle ederek böylebir hazntğa girdLAma, bizSES olarak bu konuda her türlü toplum- sal sorumluluğu üstleniyoruz, bu va- sageriçekihııediğisürecebunuhertür- liişekilde teşhiredeceğiz.Hükümetbir karar \ermelidir, va kendi ash' görev- lerini yapacak ya da bırakacaknr." OMÜ REKTÖRÜ 'Atatürk ilkeleri yaşam tarzımız SAMSUN / ANKARA (Cumhuriyet) - Samsun 19 MÎVTS Ünıversitesi'nde (OMÜ) kaİrolaşraa yapıldığı iddiala- nıı araştırmak üzere kurulan îvfrclis komısyonu çalışmala- rm sürdürürken Rektör Prof. Ferit Benıaj', Atatürk'ün öz- güdük ve çağdaşlaşmaya uza- na: yolu aydınlatan meşaleyi yartığı taahi isim olarak alan buiniversitede görev yapma- rur gururunu ve de sorumlu- lugonu taşıdığını söyledi. •Tof. Bernay, ümversite aley- hırehaberlerin giderek artma- ii izerine yaptığı açıklamada şu ;adelere yer verdi: "Atatürk ilk( ve devrimjerini vaşama tanı olarak benimsemiş, 'ha- yaa her şey ıçin, muvaffakı- yeuçın en hakiki müşrit ola- raiılmi ve fenni seçmiş, fik- ri hir, irfanı hür, vicdanı hür' oesOer >etiştinnenin kararb- bğışençlerimizi bihmdeve sa- nara uluslararası rekabete ha- zniRun \iiksekeğitim-öğreti- mi erme çabası içerisindeyiz. Biknehizmetin.insanhğa biz- me okluğunun bilincinde ül- kentdnparlakgeleceğmişekil- lenanne cabasmdayız. Başa- raagmiDdan kuşkumuzyok." Kanisyonda tarüşma (te yandan OMÜ"deki iddi- aJam araştınlması için kuru- lan Meclis Komisyonu'nda '•eReklik" tartışması yaşan- dı iomisyonda, şimdıki yö- netm döneminde üniversite- de sl düzey göreve atanacak ok Yrd. Doç. Dr. Bayram Çejniler'in önceki yönetimin sürain karanna uymamak için ald|ı iddia edilen hasta rapo- nı ütışıldı. Raporun bir ge- ce>jnsı kadın doğum uzma- nınan alındığına ilişkin so- rular üzenne Çepruler, yük- sekiesle, "Bu iddialan orta- _\aaandan beş kat daha erke- gBE.Acil serviste kadın doğum uatuuakrabanırardı,belra- hatszhğıma ilişkin rapor al- <te" diye konuştu. Rektörün avukatı Çabuker, davayla ilgili herkesi sorumlu ve dikkatli olmaya çağırdı Askııfuı ildnci duruşması bugün VAN (Cumhumet) - Yüzün- cü Yıl Üniversitesı (YYÜ) Rek- törü Prof. Dr. Yücel Aşkın'uı Van 3. Ağır Ceza Mahkeme- si'ndeki yargılanmasına bugün devam edilecek. Tutukluluk hali de- vam eden, ancak ra- hatsızhğı nedeniyle YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastane- si'ndetedavialtın- da bulunan Rek- tör Yücel Aş- kın'ın, "Haksız ekonomikçıkar sağlamak ama- aylakunılmuşör- gütün faalrveti çerçe- \esinde, ihaleye fesat kansnrmak ve resmi BEYA2 KURDELENİ HERKES CÖRSÜN' Beyazkurdele üyeleri Prof. Aşkın'a sahip çıkmak ıçın kampanya başlattı. Beyazkurdele.com üyeleri, "Cumhuriyete âşıksan. Aşkın'a sahip çık. 29 Arahk'ta yakana beyaz kurdele tak. E\ de, işte, çarşıda, sokakta beyaz kurdelemizi herkes görsün" e-postalan göndenyor. evrakta sahtecifik" iddiasıyla hak- kında açılan davanın 2. duruşması bugün yapılacak. Duruşmaya katılmayacak tlk duruşmada mahkemenin, Aş- kın hakkında sağhk gerekçesiyle du- ruşmalardan vareste tutuhnası yö- nünde karar vermesi nedeniyle Aş- kın'uı bugün yapılacak duruşmaya kahhnayacağı açıklandı. Duruşmada Aşkın ıle birlikte, YYÜ Rektör yardımcüan Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Prof. Dr. Hasan Cey- lan, YYÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. IşıkTepe, YYÜ Ziraat Fakültesi De- kanı Prof. Dr. Fu^t Cengiz, YYÜ Genel Sekreter Yardımcısı SaHı \iirt- kuran, YYÜ Yazıişleri Şube Müdü- rü Şükran Yurtkuran, Yazıişleri Bil- gi İşletmeni BüJent Şahin. Ozel Gü- venlık Şube Müdürü SaffetKara ile Ispanyol Expansion firması Türki- ye Temsılcisi MehmetÜmit Ayral'ın da yargılanmasına devam edilecek. Ilk duruşmada savunmalan almma- yan sanıklardan, Salih Yurtkuran, Şükran Yurtkuran, Bülent Şahın ile SarTet Kara'nın bu duruşmada din- lenmesi bekleniyor. Aşkm'ın avu- katı Ertuğrul Çabuker, davayla ilgi- h herkesi sorumlu olmaya çağırdı. Ça- buker şunlan söyledi: "Hukukiger- çeğin ortaya çıknıası için yargüama süreci içinde herkesin sorumlu dav- rannıasu yargılanmanuı siyasi veya diğer konulara aletedilmemesi gere- kir.Aksihalde veriiecek hertüriü ka- rar, farkh kesimkrce farkh şekiiler- de yorumlanacakbr.'' CHP he>eti Nan'da Öte yandan CHP Istanbul Millet- \ ekili Hasan Fehmi Güneş başkan- lığında oluşan 4 kışilik heyet ile YÖK'ten ild hukuk müşaviri de du- ruşma içm Van'a geldi. İMVERSÎTELER ARASIKURUL TOPLANDI j L ^ ^ ^ Universitelerin duruşu değişmedi Barolardan TBB Başkâiifna ANKARA (Cumhuriyet Bûro- su) - Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) Başkanı Prof. Dr. EminAh- cı, Yüzüncü Yıl Ünıversitesi Rek- törii Prof. Dr. Yücel Aşkm'ın yar- gılanma sürecıyle ügjlı olarak "Rek- törler Komitesi ve UAK, daha ön- ce aldığı kararlan sürdürmektedir. ÜAK, hukuk devletinin varhğmısürdürmesivçyar- gının telkinlerden ve taB- maüardan uzak turulma- sı konusundaki talebini yi- nelemektedir'' dedı. Rektörler Komitesi top- lanhsı, YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç başkanlı- ğında dün yapıldı. Toplan- tının ardından, ÜAK Baş- EminAhcL ler Komitesi'nin Prof. Aşkın ile il- gili yaptıklan açıklamalardan do- layı inceleme başlatıldığını anım- satması üzerine Alıcı, "Bize böyle bir şey Uetümedi" dedi.Bir gazete- cinin, Başbakan TayyipErdoğan'ın, "universitelerin 6. Çerçeve Progra- mıkapsamında yeterinceproje üre- temedikJeri" yonünde eleş- tirisi bulunduğunu bekrte- rek "ÜnKersiteleryeterin- ce proje üretemiyor mu" sorusuna, "Üniversiteler yeterince proje üretiyor" yanıtını verdi. Öte yandan, Ankara Ünıversitesi Rektörü Prof. Dr. NusretAras ise gaze- tecilerin sorulan üzeri- kanı ve Dokuz Eylül Ünıversitesi Rektörü Prof. Alıcı başkanlığında kurul toplantısı gerçekleştirildi. 3 saat süren toplantının ardından Alı- cı, gazetecilere, "Rektörler Komi- tesi ve ÜAK daha önceki aldığı ka- rarlarmı sürdürmekte" açıklama- suıı yaptı.Alıcı'nın açıklaması rek- törlerce alkışlandı. Bir gazetecinin, YÖK Başkanı Teziç'in ve Rektör- ne, Türkiye'nin 6. Çerçeve Prog- ramı'na yeni katıldığını vurguladı. Bu çerçevedeki projeleri aday ül- ke konumunda olduğu için bir AB ülkesinin üniversitesiyle birlikte yapmak zorunda kaldığını anla- tan Aras, "Bu nedenle bu projele- re kaübmsmntoluyor. Türkiye, AB üyesi ohırsa bu projelerin sayısı da artacakür" dedı. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - 28 baro başkanı. Türkıye Ba- rolar Birliği (TBB) Başkanı Öz- demir Ozok'un, Van Cumhuriyet Başsavcısı üe ilgih açıklamalannın tüm barolann ortak aklı ve düşün- cesinin ürünü olduğunu bildirdi. Aralannda Istanbul, îzmir, Bur- sa, Denızlı, Sakarya, Mer- sin, Batman, Tunceh, Sam- sun, Ordu ve Kocaelı ba- ro başkanlannın da bulun- duğu 28 baronun başkanı taranndan yapılan ortak açıklamada, hiçbir organ, makam. mercı ve kışinin, yargının kurucu unsuru olan saMinmanın açıkla- malanna ve çalışmalan- na ilişkin emır ya da talimat vere- meyeceğı. genelge gönderemeye- ceği, ta\siye ve telkınde bulunama- yacağı belirtildi. Açıklamada, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok'un, 21 Ekim'de Van Adliyesi önünde yaptığı konuşmanın, Van Cumhu- riyet Başsavcısı'nın Van Barosu avukatlan haklondaki sözleri kı- ÖzdemirÖzok. namaya yönehk olduğu ifade edi- lerek şöyle denildi: _ "Başkanunız avukat Özdemir Özok taranndan okunan metin ve yapılan açıklama, 76 baro başkanı- mnortakaklıvedüşüncesinin ürü- nüdür. Bu ortak düşünceye, Tür- kive Cumhurrveti'nin tüm vıatan- daşlannın savunma hak- lan adına sahip çıkry oruz ve imza aüyoruz, Anayasanm 138.madde- sine göre hiçbir makam, merci ya da kişi, Cumhu- riyetBaşsavcKi'na telkin\e tavsıyede bulunmamab- dır. " Şuhusus açıkhkia bflin- mefidir kianayasanm 138. maddesinde işaret edilen merci, doğnıdan ve özellikle yürütme gü- cünü ehnde tutanlardır. Savunmanmyaşama geçmea,sa- vunmanın önünün açılması ve hu- kuk devleti için ödenmesi gereken bedel varsa Sayın Başkanunız Ozok \aninda, büdirideimzalanolan ba- ro başkanlan olarakbizler debube- deo' ödemeve hazuız." GEÇMİŞTEIV GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Gel de Değişme... önce insana şaka gibı gelıyordu, ama görüldü ki Türkiye'de değişme niyetlilerinin sayısı hızla artıyor. Ama değişiklikier de türlü türlü. Kimi kafasını, kimi elbisesini, kimi gömleğini, kimi de pantolonunu ya da üç eteğini değiştirmeyi yeterti sayıyor. Ama kafasını değiştirenler ve değiştim diyenler de çeşit çeşit. Bir bölümü sadece bıyıklannı kestirmeyi ya da bı- rakmayı, bir başka bölümü sakalını kestirmeyi ya da uzatmayı, kimileri de saçlannı tararken yatırdığı yö- nü değiştirmeyi kafa değışikliği için yeterli sayıyor. Benzer yaklaşım, demokratiklesme yönünden de geçerii. "Ne demokratikyasalar çıkardık" diye çalım at- maya niyetlenenlerin ve onları alkışlayanlann da ayaklanna demokrasinin olmazsa olmazlan takılı- veriyor. • • • Korkum o ki değişim rüzgân yalnızca yaşayan- ları ve sözlerini etkilemiyor, atalanmızın bile yüz- yıllar önce söylediklerini geçersiz kılmakla kalmı- yor, güzelim anekdotlan da elimizden alıveriyor. örneğin bizim çocukluğumuzda dinlediğimiz bir fıkra da geçerliliğini kaybetmek üzere. Hoş, anımsadığım fıkra, sağ ve sol kavramlan- nın gerçekleri yansıttığı dönemden kalmaydı. Ki- min sağcı, kimin solcu olduğu, yahut kendilerinin bu nrteliklere uygun olduğunu söyleyenler de bu- günlerde ne diyeceklerini bilmiyoıiar ama, fıkrayı eski içeriğiyle yazmak galiba en doğrusu. Adam ölmüş. Her ölenin cennete gitme garanti- si olmadığından, bir başka deyişle iyilikleri kötülük- lerinden az olduğundan cehenneme götürmüşler. Adam galiba gazeteci olduğundan meraklı ya- nı ağır basmış. Çünkü ortada iki katran kazanı fo- kur fokur kaynıyormuş. Birinin başında e/i topuz- lu bir zebani varmış. Zebaninin beklediği kazan- dan arada bir biri başını çıkanyor, zebani de topu- zuyla vurup içeri sokuyormuş. Zebaninin olmadığı kazanda ise kaynayan kat- ranın kabarcıklan dışında hiçbir hareket yokmuş. İşte bu yüzden yanındaki nöbetçi zebaniye sor- muş ve şu yanıtı almış: - Zebaninin beklediği kazanda sağcılar var. Ara- da bıri dışan çıkmaya niyetlenınce yanındakiler "Ba- ri biri çıksın" diye yukanya doğru itiyor. Onu yeni- den kazana sokma görevi de zebaniye düşüyor. öteki kazanda da solcular var. Birisi çıkmaya ni- yetlendiğinde ötekiler kendisini paçasından çekip engel oluyorlar. Bu nedenle de zebaniye gerek kalmıyor. Demem o ki, değişim nedeniyle sağcılarda sol- culara benzemeye başlamışlar. Artık onlann ara- sındaki ilişkiler de değişir olmuş. llişkilerin bozulmasını türiü çeşitli nedenler oluş- turuyor. Ama korkanm geçeriiliğini sürdürebilecek bir tek atasözümüz kalacak: "Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar." oerinc@cumhuriyet.com.tr Basın özgürlüöü Yaıgıtay'dan örnekkarar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, basın özgürlüğü konusunda ör- nek bu- karar verdi. Dönemin AB temsılcisi Ka- ren Fögg'un elektronik postalannı kamuoyuna açıklayan Işçi Partısı lıderi Doğu Perinçek. ken- disi hakkındaki sözleri nedeniyle dönemin ANAP Grup Başkanvekih Beyhan Aslan ile haberi ve- ren Anadolu Ajansı (AA) için ayn ayn 10 mil- yar üralık tazminat davası açtı. Davalan birleş- tirerek görüşen Ankara 2. Asliye Hukuk Mah- kemesi, kişilik haklannın hedef ahnmadığı ge- rekçesiyle davalan reddetti. Perinçek'in temyiz istemini görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, "ki- şüikhaklanna hakaretedildiği'' gerekçesiyle ye- rel mankemerun karannı oybırlığıyle bozda Ye- rel mahkeme, Aslan yönünden bozma karanna uyarak, Perinçek'e 2 milyar lira tazminat öde- mesine kararverdi. Yerel mahkeme, birsiyasi par- tı üyesınin basın toplantısında söylediği sözleri, AA'nın "hiçbir eklemeveyonun yapıhnadanay- nen servise koyduğunu", dolayısıyla "sorumlu- lugunun" bulunmadığını behrterek ilk karann- da direndi. Kararda, konuşmadan siyasetçinin so- rumlu olduğu vurgulandı. Perinçek, yerel mah- kemenin direnme karannı temyiz edince, Yargı- tay Hukuk Genel Kurulu'na gelen karar oyçok- luğuyla bozuldu. AA, karar düzeltme isteminde bulununca, dosya yeniden Yargıtay Hukuk Ge- nel Kurulu'na gitti. Yargıtay Hukuk Genel Ku- rulu, bu kez yerel mahkemenin "AA'nın sorum- lu olmadıg]'' yönündeki direnme karannı onadı. Atatürk posterini çiğnemişti Türbanlı öğretmene dava DENtZLİ (AA) - Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, Atatürk portresini çiğnediği iddia edilen öğretmen F.D'nin, "Türldüğe, Ata- türkve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e hakaret" iddiasıyla yargılanacağını bildirdi. Ha- tipoğlu, F.D. hakkında Denizli'de bir dava açıl- dığını, hazırlanan bir dava dosyası için Adalet Bakanlığı'ndan izin beklenildiğini ve Kelek- çı'dekı "Atatürk portresini çiğneme" iddiasıy- la ilgili de Acıpayam Cumhuriyet SavcüığYnca d a ^ dosyası hazırlandığmı söyledi. Hatipoğlu, bu olayla ilgili dava açılması için de Adh' Tıp Kurumu raporunun beklendigıni kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear