25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
g 9 AWJK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET Smge ûFıtr Baykara: ^ ^ ^ "/utürk düşmanı tüsnlı öğretmene, dtraporu verilmiş. Kfelik simgesi tüsın; delilik simgesi deldu." Hektrortfk posta: denizsom©cumhuriyet.com.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 SAYFA 17 - Işsizlik oranında rakam oyunu yapılmış... "Bu da bir iş!" 0 0 U J ABD elçisi: £izin gibi ülke ck."Sizingibi dost da! 1 , Zehra Top: "Maliye Bakanı'nın çocuklan tabii ki yecekler, ama fazi yemesinler; sora obez olurlar!" Yınetici Eroşisağ: "Neşehir'in """ ~ Avaos ilçesinde, dil bilrT-yen güvenlik görelisi turizm bürcuna yönetici atamış. Vücut dili vars yeter." Çizüm Ki1 Kökçe: "özel A )ğretim m Cunjmlan yasa «f aslağı, •abancılara okul açm olanağı getir ormuş. Ruhban okulısonjnuda böylce kendiliğinden çöziecek demektir." BU ülkede insanlann başına neyin ne zaman geleceği belli olmadfğı için Kapıkule gümrüğünde belgelenen rüşvet skandaiı üzerine "gümrükler" konusunda görüşünü bildiren okurun adını saklı tutmak gerekiyor: "Ekonomik ve siyasal yaşamın, toplumsal yapı üzerindeki kirletici ve olumsuz etkilerinden biri de rüşvet ve yolsuzluktur. Rüşvet ve yolsuzluğu bu iki olgudan ayırıp sadece kişisel bir soruna indirgersek olayın özünü kaçırmış oluruz. Her ekonomik yapı ve siyasal tercih kendi davranış biçimini yaratır ve bunu topluma sunar. Rüşvet ve yolsuzluk da böyle bir davranış biçimidir. Kapıkule gümrüğünde yaşanan olay böyle bir davranış biçiminin sonucudur. Toplumsal olarak olaya at gözlüğü ile bakarsak yanılınz. Türkiye'de hangi kuruma gizli kamera koyup çekim yapsak, Kapıkule'de yaşananlardan daha vahim Gumruklergörüntülerle karşılaşırız. Olaylara bu noktadan bakarsak toplumsal çürümenin boyutlarını daha gerçekçi olarak görürüz. Isterseniz bir düşünün kurumlan ve karşılaşacağınız görüntüleri, ben bu kurumların adını vermek istemiyorum. Kapıkule gümrüğünde yaşanan olayları onayladığım sanılmasın, sadece ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmamak gerektiğini anlatmak istedim. Gümrükler,ülkelerin dünyaya açılan kapılarıdır. Dış ticaret açısından önemli noktalardır. Hertürlü siyasal baskının yaşandığı yerlerdir. Bu siyasal baskı öyle hafife alınacak bir baskı değildir. Tayinden, çalışma yerine kadar etkili olan bir süreçtir. Gümrüklerde yaşanan ve yaşanabilecek sorunlarla ilgili gümrük teşkilatı içinde bulunan birçok birim tarafından dile getirilmekle birlikte hiçbir sorun çözülmemiştir. Gümrük Muayene Memurları Derneği bu yapılardan biridir. Kurulduğu günden bu yana birçok konuda çözürn önerileri sunmuştur ve hiçbiri ciddiye alınmamıştır. Gümrük Kontrolörü Kadir Tursun 'Gümrük Teşkilatında Verimliliğin Arttınlması İçin Çözüm önerileri' çalışması yapmıştır. Sorunlar, ciddiye alınıp üzerinde çalışılmalıdır. Kanserli bir yapıyı aspirinle tedavi etmenin bir mantığı yoktur. Bu bakımdan; gümrükler üzerindeki siyasal baskılar ortadan kalkmalıdır, personel rejimi yeniden düzenlenmelidir ve çalışma yerleri, devlete ve insan onuruna yakışır bir hale getirilmelidir." SESSİZ SEDASIZ (!) MevvportdiplomalıCemalYılmazDemir İSLAMCIAKP iktidannın kuşatma altına aldığı üniversitelerden biri de Samsun'daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi. Meclis'te kurulan bir araştırma komisyonu, üniversiteden on binlerce belge isteyerek "keyfi yönetim ve kadrofaşma" iddialannı araştırıyor. Bu komisyonun başında da Ondokuz Mayıs Üniversitesi llahiyat Fakültesi mezunu AKP Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir bulunuyor. Demir'in AKP'nin tanıtım sayfasındaki özgeçmişinde Newport Üniversitesi'nde işletme BA lisans ve stratejik planlama yüksek lisansı yaptığı yazıyor. Merak edenler Nevvport Üniversitesi'nı araştırmış. Merkezi Kanada'da görülen bu üniversıtenin Kadıköy ve Bakırköy ilçelerinde birer kampusu var! Aynca Lübnan ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nde şubeleri bulunuyor. Eğitim dili de Türkçe. Eldeki bilgiler, Nevvport Üniversitesi'nin bir "diploma dağıtım" merkezi olduğunu gösteriyor. Böyle bir üniversiteyi tabii ki YÖK tanımıyor. Yarın Cemal Yılmaz Demir ve arkadaşlan, bazı üniversitelere denklik getirilmesini isterse, dönüp Nevvport'a bakmayı unutmayın! Yüksek Yerilim Hattı erdincutku » yahoo.com Adalete ABA altından AB gösteriyoriari EğMın Seferberlîgi Pr. ML'SAFA TARAKÇI* Cumhuyetimizin kuruluşun 82. yılını leride bıraktık. Hâlâ biriikberoerlikten, bölünmez bütünlükt-n bahsediliyor, bay- rağımızı a h a bir yükseklere çekme Uaşı gösteriyoruz! Okumuşlr, kendilerini üretim yerine sovıt konulara, laf üret- meye yörendiriyor. Ama ülke- mizde binerçek var. Hâlâ eği- tim problmimizi çözemedik, eğitim iht/acımızı gidereme- dik, bu kcıuda radikal karar- lar alıp uyjulamaya koyama- dık! Altı nilyon kadınımızın okuma-yEma bilmediği, ço- cc lanmızian önemli bir bölü- münün illoğretim zorunlu ol- duğu halcfc okula gönderilme- diği bir üllede yaşıyoruz. Eği- tım, kişilern keyfine, istek ve tercihine Lrakılacak bir konu değildir. Çağdaşdevlet, geleceğini, bekasını çaranti altına alabil- mek için vıtandaşlanna yete- n kadar eÇtim vermek zorun- cadır. Ültenin savunulması, korunup k>llanması yalnız or- cuyla. silâılı kuvvetlerle ol- maz. Ordu/u da oluşturan ye- tşmişinsai, bilinçli, sağduyu- ld, demokasinin, çağdaşlaş- manın, medeni olmanın özle- miniduyareğitilmiş insan gü- cü de bir üke için çok önem- lidir. özelliHe büyük şehirlerin kenarsemterinde ve kırsal ke- smde okıma-yazma bilme- yen baştaodınlanmız olmak LEereyetişdn insanımızaoku- ma-yazma/ı nasıl kısa sürede öğretebiliri:? Bjnun i;in bence altyapı hazrdır. Alnacak bir karar ve çkanlacakoir yasa ile mesele ksasüredt hallolabilir: Halihazır okullarımızın he- nre" tamanına yakını akşam- laisoş durnaktadır. Bu okul- Ur ner gün 20.00-23.00 arası bu naksatla kullanılabilin gün- .dJ2;ocuklann okuduğu sınıf- lara gece de anne-babalar dayabilirfer. öğretmen prob- lerrdeğil; verilecek uygun bir ilave ders jcreti ile pek çok öğrîtmen bu hizmete koşar gelr Bazı telediyelerde mün- feriî olarak jygulanan bu sis- tem tüm ülkeye yaygınlaştın- labilir. Muhtariar, nüfus müdür- lükleri, milli eğitim müdürtükle- ri, kaymakamlıklar konunun takip ve koordine makamları olmalıdırlar. Diğer bir konu, özel dersha- neler. Nedir özel dershane? Varlık nedeni neye dayanıyor? Üniversitelerimizin kapasitesi yetersiz, o nedenle eleme yap- malıyız, üniversiteye girebil- mek için ilave ders almak la- zım. Elenip de altta kalanlar ne oluyor? Birike birike gittikçe büyüyen bir sorun. Peki, tez elden ne yapmalı? Devletin üniversite açması pek de zo- runlu değil. Vakıf üniversitele- ri gerçeği var ortada. Hepsi de dolu kontenjanlarla öğretim yapıyor. Hatta talepler karşıla- namıyor bile. öyleyse yatınm yapmaya müsait işadamlan- mızı özel üniversite açmaya zorlayıcı düzenlemeler yapa- biliriz. Bu da biryatınmdır. Bel- ki çok kazandırmaz, ama ka- zandırır. örneğin, neden bün- yesinde 3 bin ve daha fazla ki- şi istihdam eden bir işveren, bir özel üniversite açmak zo- runda olmasın! Açabilir. Böy- lece öğrenci birikimi azalır, eği- tim yaygınlaşır, vakıf üniversi- telerinin fiyatları düşer. Keza aynı mantıkla dersha- neler de kapatılıp özel ilköğre- tim okulu veya liseye dönüş- türülmelidir. Üniversitelere, devlet okullarındaveözel lise- lerde gösterilen müfredat üze- rinden YÖK sınavı ile öğrenci yerleştirilmelidir. Fakülteler, özel dershanelerin devamı de- ğil normal liselerin, meslek yüksekokulları da meslek lise- lerinin devamı olmalıdır. Böy- lece taşlar adaletli, dengeli ve isabetli olarak yerlerine otur- muş olur. Tüm bunlar, maliyet getir- meyen düzenlemelerdir. Ata- türkçü düşünce sisteminin, Tekalif-i Milliye mantığının uzantısıdır; hedef, az zaman- da daha gelişmiş bir Türkiye yaratmaktır. KİM KtME DLM DUMA BEMÇAK behicak ı yahoo.com.tr ÇİZGlLtK KÂMİL MASARACl kamilmasaraci mynet.com * Haliç Üniversitesi ve Is- tanbul Ticaret Üniversitesi- Öğretim Görevlisi K4YAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILGİN hayatepikiçı mynet.com 7 BIN OV POTANSİYELIM OZERtNE YEMtN BILLAH EOEft^M Kî HEM CUMHUfttyETCiyîM. HEM bEMOKRATIM î *fcJ l TARÎHTE BUGLHV m MTAZ ARIKAS 29Arahk TC ZEYTİNBURNU 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dosya No: 2005 1565 Tal. 3ir borçtan dolayı rehinli bulunan ve aşağıda cins, miktar ve kıy- rsıleri yazıb mallar satışa çıkanlmıştır. Bırinci artırma 25.01.2006 gûnü, saat 10.30'dan 10.40'a kadar 'Jümüşsiiyu Cad. Odin İş Merkezi No: 28 Topkapı - Ist." adresin- otyapılacak ve o günü kıymetlerin "böO'ına isteklı bulunmadığı tiüJirde 30.01.2006 günü aynı yer ve saarte 2. artırma yapılarak sa- tjcağı. Şu kadar ki, artınna bedelinin malın tahmin edilen kıymetı- TZ o /o40'ını bulmasının \'e satış isteyenin alacağına rüçhanı olan aacaklaruı loplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çe- \ıme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesinin şart olduğu, taacuzun satış bedeli üzerinden 0/ ol oranında KDV'nin alıcıya ait cıacağı ve satış şaıtnamesinin ıcra dosyasında görülebıleceği, mas- n \erildı|i takdirde şartnamenin bir ömeğinin iste>'ene gönderile- heceği, fazla bilgı almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numa- rsyla Dairemize başvurmalan üan oiunur. Nİuhammen Kıymeti: 25.000.00.-YTL. \dedi: 1 Jinsi (Mahiyeti ve Önemli Özellikleri) 34 ALr 542 plakah 2004 model OPEL marka, Astra 1.6 HB. AT N(3Y Tipli, Beyaz renkli Hususi Oto. Motorno: Z16X£20CV4166 Şa No: WOLOTGF484G044141 Basın: 61431 wtctc.nuurUaz-arikan.com DUNYANIN EN BÛYÜK CBLUSTL 1676'DA BU6ÛU, 8ÛYÛK İSPANYOL ÇBlO VİRTtJOZU PABLO CASALS, CATALONtA'bA OOSOU. ÇSLLO (yİYOLOHSEL) ÇALMA PAKİ ETKİLEYİCİ STİLİ VE ÜSTÜN TEKNİĞİNÇ YALNIZ YA~ BOYUNCA DeSlL,ÖLÛMÜND£N SONGA BİLE BRİÇİ- LEM/YECEK BÜYÜK Bfc SAfUATÇI SAYllACAKTlR. SOÜST OL4RA*: YA DA F&IT2 &Zei£LER , JACQU£S THIBAUO SrBİ ÜNUJ İCGACtLARl/l SBeABe/S UNU- TULAAAZ KOMSeBLER VBReCE/OİR. İSfHNYA İÇ S Ç P A CUMHURİY£rÇİL££'İ TlfrACAIC,YENİl6İ- LERİ ÜZefZİHB FRANSA'YA Y&St£ŞECeKT'&-8if! SÛBE SONSA PA İÇ&ALCİ NAZİLBS'e KABÇl Tnvtü 7Mt£/AiA- CAKTH?- CASALS, MÜZİK YA$AMI /LE ifJSANLlK Ve SARtÇ KOAlU£UMDAKr EYLSMLERİNİ HEP <O- ŞUT OCAKAK SÜRPÜREC£K, DAHASI, ŞÖYLE OİY£C££- TİfZl"ÖNCe İNSAN,SONIZA * PA&LO CASALS TC İSTANBÜL İKİNCİ İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İFLASEV KAPATTLDIĞINA DAİRİLAN Dosya No: 2005/20 Istanbul Asliye 14. Ticaret Mahkemesi'nce 9.12.2005 gün ve 2005/1040 Esas, 2005/662 Karar sayılı tasfîye halinde Yeniev Mobilya Sanayi ve Ticaret AŞ hakkındaki tflas llK.'nin 254. maddesine göre kapahlmıştır. ÜK.'nin 166. maddesi gereğince ilan oiunur. 19.12.2005 Basın: 61558 ı DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZtLEht Zavallı Insanlık... Bir Yıl Daha Geçti... Umudumuzu, sevgimizi, güzel günlere olan inancı- mızı, geleceğimizi bir kör bıçak gibi kesip atan 2005 de yaşamımızdan çekip gidiyor... Gidiyor da ne oluyor; yerine daha acımasız, daha gaddar ve bir o kadar da ahlaksız olacağı ancak bir "nü tablo"daki kadar gizemli, bilinemez olan 2006 geliyor! Biz, onlar, öbürleri yani zavallı insanlık; daha yeni yılın ilk saniyesinden itibaren yine öleceğiz, yine pa- ramparça olacağız, yine kanlar içinde yere serilmiş Iraklı, Filistinli, Afnkalı yani dünyalı minnacık kız ço- cuklan için utanç içinde ağlayacağız, yine kendisini efendi ilan edenler tarafından ezileceğiz, soyulacağız, meydanlarda coplanacağız... Elbet başkaldıranlan- mız, "bu düzen böyle sürmez, uyanın, yalnızca bakmayın, görün " diyenlerimiz de olacak,; onlar da tıpkı dün olduğu gibi, bastınlmaya, yalnızlaştınlmaya çalışılacak, olmazsa tenhalarda kurşunlanacak, göz- dağı vermek için katledilecek... Biz cenaze törenle- rinde ağlaşacağız... Bizler, yani okumayan, yani izlemeyen, yani oku- madığı, izlemediği için göremeyen, yani her geçen gün gerileyen, yoksullaşan ve de zavallılaşan bizier, bizleri tarihte eşi benzeri görülmemiş biçimde çiğne- yen, ufattan, onurumuzu yok sayan, koca ulusu kö- leleştirenlere yine tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde arka çıkacak, destek verecek, alkışlayacağız! Onlar, gerileyen ulusların ne kadar kolay yönetildi- ğini, ne kadar kolay unuttuğunu, ne kadar zor hatır- ladığını, ne kadar zor bir araya geldiğini bilenler yine aynı düzeni sürdürecekler. Hatta onunla da yetinme- yecek, yeni sistemler icat edecekler... Ve onlar, bilgi vermekle, doğrulan anlatmakla, ay- dınlatmaklayükümlü olanlar, yine köreltme, a/datma, köleleştirme yolunda aldıklan talimatı başarıyia uygu- layacak, görevlerini layıkıyla yerine getirecekler... Ve bizler, giderek ruhlanmızı yitireceğiz... Giderek bencilleşecek, giderek uşaklaşacağız. Bir yıl daha bizlerden istenen "biz" olma yolunda hızla geçecek... Ta ki, kanıksadığımız, alıştığımız, benimsediğimiz "o güne" kadar... 2006'nın sonunda, bu kez 2005'i mumla arayarak daha gaddar, daha ahlaksız olacağı kesinleşmiş 2007'yi yapış yapış, sahte bir neşeyle buyur edece- ğiz... Edecek mryiz? Silkinmeyecek miyiz? Yaşamı- mınn, geleceğimizin nasıl hayâsızca çalındığını görûp haykırmayacak mıyız? "Biz güzel günler göreceğiz çocuklar... Savaşacağız arkadaşlar... Aydınlık geleceği kendi ellerimizle kuracağız ey halkım..." demeyecek mryiz?... - Zavallı insanlık... Zavallı ülkem... • • • Bu yazı 20O4'ün 30 Aralık günü "Düz Çizgi" köşe- sinde çıkan yazının bire bir kopyası!.. Yalnızca tarih- leri değiştirdim... Yazıyı okuduğumda büyük bir etemle "tam da dû- şündüğüm gibi oldu" diye mınldandım. 2005, ön- gördüklerimin de ötesinde kötü bir yıl olarak bu gü- zelim ülkenin tarihine kazındı... Kuşatılmış Türkiye, karanlığın eşiğine dek geıdi... Ve biz/er şimdi de yine o yapış yapış sahte gülücüklerle 20O6'yı karşılamaya hazırianıyoruz... Ve 2006 çok daha zor, çok daha acımasız, çok da- ha karanlık bir yıl olacak... Bu kaderi değiştirecek bi- ricik güç ise bizleriz! Karanlığı ytrtmanın formülü çok açık, çok basit: - Bencilliği bırakmak, "bana dokunmayan yı- lan binyaşasın"ikiyüzlülüğünden sıynlmak, ken- di gücüne inanmak... Ve ayağa kalkmak!.. 2007'ye girerken umudu ve aydmlığı yazmak isti- yorum... Sen bin yaşa Sevgili Otyam! Bu karanlık, bu "özel tahhimi" dahi darmadağın eden yılın hiç mi iyiden, güzelden yana bir anı yoktu? Olmaz olur mu; bir güzel insan, bir koca çınar 80 ya- şına ulaştı! Dostfar arasında, kahkahanın gözyaşına kanştığı bir gecede Sevgili Nefoil Özgentürk'ün on dakikaya sığdırdığı "Fikret Otyam tarihi"ri\ izlerken "bir dakikası bile boşa harcanmamış bir ömür" diye düşündüm... Perde karardığında bir de baktım, ağ- larken gülüyorum!.. Sen çok yasa, bin yıl yaşa Sevgi- li Otyam Usta, daha yapacağın o kadar çok şey var ki... Nebil, sen de 100. yıl tarihini hazıriamaya başla 1 .. e posta: umttzilelKg gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDA.NİSAĞA; 1/ Halter spo- runda iki yanş- madalından bi- ri (diğerikopar- _ ma)... Birrenk. 2/Ülkeişlerinin 4 yürütülmesi... Huistiyan er- mişlerine veri- Iensan. 3/Yassı ve dar biçimli g metal parça... Bestelenmiş her tür şiire Batı'da ve- rilen ad. 4/ Bovunba- ğı... Türk resim sana- tında önemli bir gru- bun ad olarak benim- sediği harfin okunuşu. 5/ Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek... Yaratıcısının adı bilinmeyen yapıt. 6/ 8 Birtüripeklikumaş. 7/ 9 Şöhret... Bir tür halk ovoınu. 8/Bir zaman birimi... Mekanik enerjiyi elekt- rik enerjisine dönüştüren aygıt. 9/ Yonöna işlerinde kullanjlanucusivriaraç... "Eğilbir—öpeyim/Ayka- ranlık görmezler" (Türkü). YUKARTOAN AŞAĞIVA: 1/ Iri doğranmış kabak, patlıcan gibi sebzelerle yapı- lan et yemeği... Halk dilinde avrana verilen ad. İlJn- tumlu kullanma... Avuç içi. 3/Güney Amerika'da ya- şayan bir yük hayvaru... Ateş. 4/ Güreşte bir oyun... Adjn durum eklerinden biri. 5/Kuzu sesi... Bir şirket türû. 6/ Sedir biçiminde kanepe. II Peygamberleri Hud'u dinlemedikleri için Tann tarafindan yok edilen kavim... "Yok" anlamında argo sözcük. 8/Dünyamj- zınuydusu... "HasanIzzettin—•": Şairveyazanmız. 9/Bir listede yazılı olan şeylerin her biri... Senaryosu- nu Yılmaz Güney'in yazdiğı ve Şerif Gören'in yönet- tiği. 1982 Cannes Film Şenliği'nde "AJtuı Palmiye" ödülünü kazanan fihn.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear