25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 ARVLIK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET JcjJVv-rilUİVJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr Tüıkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Bektaş, ihracattan çok iç pazardaki talep düşüşünden yakındı: Hİç böyle daraJma yaşanmadıEkonomi Servisi - Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kıirulu Başkanı Ay- nur Bektaş. beklentilenn ak- sine iç talepteki daralmaya dikkat çekerek "Son30yildır böyle bir daralma yaşama- mışök" dedı. Bektaş, 2005 yılı değerlendirme toplantısında yaptığı açıklama- da, ihracat yenne iç satışlarda bek- lenmedik bir ge- rilemeyaşandığı- nı, iç talebin cid- diorandadaraldı- • Rekabeti sürdürebilmek için ithal girdi kullanımının yerli üreticiye darbe vurduğunu dile getiren Bektaş, en büyük zaran da kendileri gibi emek yoğun sektörlerin gördüğünü ifade etti. ğını söyledı. Bektaş, Ocak- Ekim 2005 döneminde hazır gi- yim üretiminın yüzde 12.5 ge- rilediğini, Ocak-Kasım 2005 döneminde iç talepte ve buna bağlı iç satışlarda yüzde 10 ge- rileme yaşandığını belırterek "Bugerfleme krizdönemlerinde dahi görülmemiştir. Son 30 yıkn en büyük daralmasıdır" dedı Rekabeti sürdürebilmek için ithal girdi kullanımının yerlı üreticiye darbe vurdugunu dıle getiren Bektaş, en büyük zaran ise kendileri gıbi emek yoğun sektörlerin gördüğünü ıfade et- ti. Bektaş, "lşletmelerdeki kâr- lılık sürekli azaüyor. Son Ku- rumlar Vergisi düzenlemelerin- de yabancı yatuımcüann sozle- rine kulak verüirken >erli üreti- cilerin taleplerigöz ardı edilrruş- tir. Bu yaklaşım Türk girişiınc»- lerinin gözlerini dışarı çeviraıe- lerine nedeo olmaktadır" dedı. Bektaş, 2005 yılının Türk ha- zır giyim sektörü açısından özel bir yıl olduğunu, kalkan kotala- nn küresel rekabeti hızlandırdı- ğını ancakyapısal reformlarda- ki gecikmelerin kârlılık oranla- nnda azalmaya neden olduğunu söyledi. Sektörün uluslararası rekabet kurallanyla başa çık- mak ıçınfinansalhizmetlere her zamankinden fazla ihtiyaç duy- duğunu vurgulayan Bektaş, bu nedenle Türkiye Bankalar Bir- liği ve Merkez Bankası ile baş- latılan diyaloğun sürekli ve ka- lıcı bu- işbirliğine dönüştürül- mesi için çalışmalar yaptıklan- nı belirtti. Bektaş son günlerde TÜSİAD ile hükümet arasında gerginliğe neden olan tartışma- lara ilişkin bir soru üzerine de şunlan söyledi: "Kze, 'îstihdamdan size ne? Siz işinize bakın' diyorlar.İşsiz- leri,gençlerigörmezüktenmi ge- Idim? Sosyal huzuru tehlikeye mi atahm? O zaman asgari üc- retten size ne? Asgari ücret deiş- çi ve işveren arasuıdaki bir aaş- veriştir. Öyleyse işçi ve işveren, ücreti kendileri beiirlesin. Sivil toplum kunüuşlan toplumun geiişmesine katkj sağlar, bu ku- ruluşlann görüslerini açıklama- sı en doğal haklandır." DOĞALGAZ Zam istediler yüzde 5 indirim çıktı ANKARA (Cumhjıriyet Bürosu) - Enerji Piyasası Düzenleme Kunımu (EPDK), fstanbul, Ankara, Izmit, Adapazan ve Bahçeşehir'de yaklaşık 4 milyon dogalgaz abonesine hizmet veren dogalgaz dağıtım şirketlerinin, 2006 yılı hizmet bedellerini yüzde 5 oranında azaltmayı kararlaştırdı. EPDK, öncekı gün sabah başlayan ve gece geç saatlere kadar süren toplantısında, dagıtım şirketlerinin 2006'ya dönük yüzde 8 ile yüzde 90 arasında değişen zam taleplenni değerlendirdi. Edinilen bilgilere göre, EPDK'nin aldığı karar sonucunda, söz konusu illerde hizmet veren dogalgaz dağıtım şirketlerinin, BOTAŞ'tan alıp üzerine hizmet bedelini koyarak sattığı gazın fıyatı 2006 yılında yüzde 5 oranında indırilecek. Yetkililer, soz konusu mdirim karannın, «bğalgaz tüketici fiyatlannın yılbaşından ıtibaren, ortalama raetreküpte 3 bin 500 lira cıvannda azalacağı anlamına geldiğini söylediler. Konutlar ayda ortalama 400 metreküp dogalgaz kullanıyor. Genel Müdür Çelet'e göre bu para politikası ihracatçıyı ithalatçı haline getiriyor Desa da Çin yolunda• îç pazardaki cirosunu bir yılda yan yanya arttıran Desa Deri, dış pazarlardaki payını arttırmak için yeni formüller üzerinde yoğunlaştı. Firma, bazı ürünlerini Çin'de üretmek için hazırlık yapıyor. BURSA(AA)-DesaDe- n AŞ genel müdürü Burak Çelet, uygulanan para poli- tikalannın ıhracatçı olan firmalarıru ithalatçı haline getirdiğiru belırterek "Desa olarak 2006 yıhnda Çin'de kendi ekibimizi kurup üre- tim yaparak oradan ihraç etmek yoluna gidebiliriz. Böyle bir çahşmanın hazır- nğıiçindeyiz''dedi. Çelet, bir şube açılışı için geldiği Bursa'da, 2005 yıluıda 8 milyon dolarlık yatınm gerçekleştirdikle- rini, bunun 3 milyon do- larlık kısmını, Düzce 2. Organize Sanayi Bölge- si'nde yeni kurulan fabri- kaya, kalan bölümünün ise mağazacılığa harcandığı- Genel Müdür Burak Çelet, uygulanan para pofitikalannın firmalan itfaalatçı yapbğuu soy ledi. nı söyledi. Yıl içinde açtıkları 18 magaza ile toplam 40 ma- ğazaya ulaşan firmanın ıç pazardaki cırosunun 2005 'te yüzde 49 oranında büyüdüğüne dikkat çeken Çelet, şöyle konuştu: "Çok ilginçtir, Türki- ye'nin üretime ihtiyacı var, istihdama ihtiyacı var. Fa- kat uygulanan para pohti- kalan bizi öyle bir hak ge- tirdi ki ihracatçı firmaydık, şimdiithalatçı firma haline geldik. Eskklen iiretimimi- zin yüzde 60'ıru ihraç edi- yorduk, şimdi yüzde 40'ını ihraç edebiliyonız. Gerçi ihraç ettiğüniz rakam çok fazla küçülmedi, çok bü- yük bir eksilme yok. Fakat, iç pazanmız büyürken ih- racatta yaptığimiz ciro, kârsız bir ciro haline gel- meye başladıT Çelet, dünya genelinde çok ciddi bir fiyat rekabe- tinin olduğunu vurgulaya- rak şöyle devam etti: "Zaten bundan dolayKür ki ucuz ürünlerde 'Nasıl kâr ederiz' sonısunun ce- vabı, ucuz ürünleri belki başka yeıierde ürerme yo- luna gitmek oldu. Vani De- sa olarak 2006 yıhnda Çin'de kendi ekibimizi ku- rup üretim yaparak, ora- dan ihraç etmek yoluna gi- debiliriz. Bunun hazuiığı içerisindeyiz. İhracat baca- ğımızın küçülüyor olması bizi rahatsız ediyor. Burada sağhkfa bir dengeohnası la- znn. Çünkü ihracat demek, istihdam demektir. Türki- ye istihdam sağlamadığı sürece problenıli gitmeye mahkûm bir ülke olaeaknr. Deri ve tekstil sektörlerin- de istihdam devam etmek zorundadır. Eğer, sıcak parayı seven pohtikayi doğru yönetmez- sek ve parayı yabnma çevi- remezsek, üreticiler ihra- catta rekabetgücünü tama- men kaybedecek ve bunun ceremesini en çok çeken ki- şiler deişçfler olacaktır.Yan sanayi ve küçük üretici or- tadan kalkarsa probkm o zaman başlar." İSO BAŞKANI TANIL KÜÇÜK İş dünyası 2006 için Ekonomi Servisi - Sosyal güvenlık ve vergi reformlan ile yatınm , teşviğindeki gecikme ve tereddütler, iş dünyasuıın 2006'ya ilişkin beklentilerini olumsuz etkiliyor. Istanbul Sanayi Odası (ISO) Başkanı Tanıl Küçük, büyümenin istenen istihdamı yaratmadığma diikat çekerek, sanayıcinin cari açık destekli ıthalata dayah bir ekonomiye dönüşmekten endişe duyduğunu söyledi. ISO'nun meclis toplantısuıda konuşan Tanıl Küçük, TÜSİAD ile hükümet arasuıdaki gerilime ilişkin, "Ekonomimiz kaygan, üellikJe ekonomi yönetimi tarüşmalarda dikkadi omıah" dedi. Küçük, "Ekonomimiz, cari açık destekli ithalatla büyüyen bir ekonomiye mi dönüşecek diye bir endişemiz var. İnişli çıkışh ihracat üretim arüşı gördük, bürün bunlar kafamızdaid soru işarederini artünn. Türk sanayicisi hâlâ eşit şarüaria rekabet edemiyor. Aşın değeıü TL proUemiıniz var. İhracad olumsuz etküryor" dedi. ÎSO Başkanı Küçük, "İstihdam önemH, sanayi tek başına çözüm getiremez. Tarun, hizmetler sektörü önemli. Büyümemiz istihdam yaratmav an, iş yaratmay an bir büyüme, istihdam plammız programımız olmaması da işsiz büyümevi böyle bir görüntüye çıkartryor" diye konuştu. EMD'den ekonomi gazeteciliğine katkıplaketi Ekonomi Muhabirieri Derneği (EMD) Istanbul Şubesi gazetemiz Ekonomi Servisi Şefî Hasan Eriş'e ekonomi gazeteciliğine katkılaruıdan dolayi şükran plaketi verdi Eriş'e plaketirîi, önceki gece gerçekleştirflen EMD Istanbul taranndan düzenknen törende Türldye İhracatçılar MecKsi (TİM) Başkanı Oğuz Saücı verdi EMD taranndan bu yd Uk defa oluşturulan çoğu ekonomi müdürü olan ve başkanhğuu Vahap Mıınyar'ın yapüğı Seçkd KuruL ekonomi gazeteciliğine katkılanndan dolayı Hasan Eriş'in >anı sıra, Meral Tamer, Seöm Türsen, Faruk Türkoğlu, Osman Saffet Arolat'ı şükran plakerine layık buldu. Arolat'm törene katılamaması sebebhie plaketi Dünya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Murat Oray 'a verildi. Dış Tkaret Kompleksi'nde düzenknen törene iş dünyası ve ekonomi basımnın önde gelen isimleri kaükü. Lastik Tekerlekli Yükleyici TEM İŞÇE^EVRENİNDEIV ŞÜKRAN SONER Kuralsız Düzen... Kuralsız düzenin, yeni dünya sömürü düzeni- nin; uluslararası hukuku, insan haklannı yok sa- yan kuralsız savaşlan olur da, kuralsız sendikal, emek ilişkileri olmaz mı? Birleşmiş Milletler'e bağ- lı Uluslararası Çalışma örgütü ILO'nun sözleş- meleri artık zengin kuzey ülkelerinde bile öylesi- ne ağır boyutlarda çiğnenmekte ki... örgüt çare- siz durmadan aşağıya, kuralsızlığa çekilen emek ilişkileri için özel düzenlemeler arayışında. Yasadışıltğın yasal hale sokulabilmesine yöne- lik, sermayenin dayatması ile bir yandan esnek çalışma düzeni sözleşmeler kapsamına alınma- ya bakılıyor, diğer yandan kuralsız çalıştınlanlan sınırlı da olsa kimi kurallar içine alabilme, en aşa- ğıdakileri, en çok sömürülenleri kollayabilme adı- na kurallar konulmaya çalışılıyor... Sonuna geldiğimiz bir yılın değil, birçok yıl/n sendikal, emek hareketlerini taradığımda birkaç cümlede özetlenebilecek çarpıcı bir genel tablo ortaya çıkıyor... Toplu pazarlık düzeni içinde an- lamlı hak gelişmesi tarihe gömülmüş gibi. Geç- mişte kazanılmış haklann korunması, göreceli üc- retlerdeki kayıpların en aza indirilmesini başan sayma noktasına gelmiş sendikacılık hareketi ve toplusözleşme düzeni geçerli. Kayda değer önemli grevler yok. Zengin kuzeyin daha demokratik yasal düzen- lemesinde daha çok genel grev nrteliğinde, bir- kaç saatlik süren grevlerin ağırlıklı gündemi top- lusözleşmeler değil. Patlama niteliğindeki bu kı- sa süreli büyük grev ve gösterilerin gündemi, si- yasi ıktidarlann sosyal haklarda çok önemli kısıt- lamalar getiren yeni yasal düzenlemeleri oluyor. Bizde bu türden grev hakkı yasaklı olduğu için genel direnişler, ağırlıklı mitinglerle karşı durul- mak istenmiş. Ancak şu haklann gaspı anlamına gelen sosyal güvenfik reiormlani}) hep çıkmış. So- nuncusu en ağır darbe vuracak olanı da bekle- mede. Erdoğan hükümetinin IMF'ye söz verdiği bu yasa, seçim stratejisine bağlı her an günde- me gelebilir. Çok az ömekle yaşanan lokal grevlerde de hak kazanımından anlamlı ömekleryok. Olsa olsa ge- riye gidişte fren işlevinden söz edilebiliyor. Yüz- yıllann kazanımı, kapitalist düzenin sosyal devlet aracı, demokrasilenn olmazsa olmaz kurumlan sendikalar, sendikal haklar, hukuk düzeni çok de- rin bir bunalım yaşıyor. Kamuoylanna pazarian- dığı üzere, hiç de üretim yapısının değişmesi, ağır sanayi üretiminden hizmet üretimine kayışta sen- dikalann örgütlülükleri ile değişime uyum sağla- yamamalan ile açıklanacak bir durum değil. öyle olsaydı kan kaybeden örgütlülükler, sen- dikalar, emek hareketleri yeni üretim ilişkilerine uyum sağlamada, 1980'li yıllardan bu yana an- lamlı bir toparlanmayla değişimi gerçekleştirebi- lirierdi. Yaşananların gerçekçi açıklaması küre- selleşme, tek ideoloji olarak pazarlanan yeni dün- ya sömürü düzeni çarklannda sermaye gücünün işleyişi, ilişkileri, elinde tuttuğu siyasetin yapılan- masındaki hani şu anlamı çarpıtılarak kutsanan değişim rüzgârları(!). Doğu blokunun parçalan- ması, kapitalist rejimler için Marksizmin tehdit al- gılamasının kalkması, piyasa ekonomisinde tek belirieyici algılamanın rekabet gücü olması... Geçmişte sendikal örgütlülüğün, işçi, emek haklarının gelişmesinin lokomotif gücünden söz edilirdi. Dünya sendikacılık hareketi evrensel da- yanışmayla örgütlü işçilerin, yukandakilerin aşa- gıdakileri yukan doğru çekmesini öngörürdü. Tam tersi oldu. 1980'ler sonrası gelişmelerde işsizlik, yoksullaşma, yoksunlaşma öylesine çığ gibi bü- yüdü ve patladı ki... Aşağıdakiler, yukandakileri aşağı doğru çekmeye başladılar... Direnmelerin odağında şimdilik bu gidişi dur- dunma çabaları var... Kamuoyunun çok da ilgisi- ni çekmeyen kimi haberieri sizlerie paylaşmak is- tiyorum.. Almanya'da AEG1750 işçiyi birden sokağa at- maya, fabrika kapatmaya kalkışınca, on binlerce işçi ve yakınlan Nürnberg'de sokaklarda gece protesto gösterileri yaptılar. Amerika'da, New York'ta'on binlerin yürüyerek evlerine gitmeleri- ne yol açtığı için taşıma işçilerinin grevi haber ol- du. Ancak yasadışı sayılan bu grevin bir benze- rinin yaşanmaması, örnek oluşturmaması için sendika ve işçileri cezalandırma operasyonu gün- demde. Çok ağır para ve tazminat davalarından söz ediliyor. Dün Güney Kore işçileri sokaklardaydılar. Top- lu pazariık düzeni çok zayrf, işçi gelenegi çok yük- sek bu ülkede bu işler zaten hep böyle oluyor. Zengin kuzeyin ucuz emek pazarı Güney Kore, dev fabrikaların, markalann en esnek çalışmayı uyguladıkları ülke olduğundan bazen günübirlik on binlerie işçi işe alınıp on binlercesi atılabiliyor. Sonuçta sokaklarda en çok dövüşen işçi reflek- si ortaya çıkıyor. Dünkü büyük eylemlerinin konu- su ise iktidann bir yasa ile o çok kısıtlı kazanılmış yasal haklannı geri almak istemesiydi... sonenn cumhuriyet.com.tr. CEP ABONELİĞİNE 2.15 YTL ZAM S&P, DOĞUŞ'UN NOTUNU YÜKSELTTİ TOMMYfflLRGERSATILDI llk kez cep telefonu aboneliği sırasında bir defalık alınan özel iletişim vergisi gele- cekyıl 24.15 YTL ola- rak uygulanacak. Ge- lir Idaresi Başkanlı- ğı 'nca yayımlanan Özel îletişim Vergisi Sirküleri 'ne göre, operatör değişikliği hariç, ilk kez cep tele- fonu aboneliği sıra- sında alınan özel ileti- şim vergisi 1 Ocak 2006'dan geçerli ol- mak üzere yüzde 9.8 oranında arttırıldı. 2005 yıhnda 22 YTL olarak uygulanan özel iletişim vergisi yasa gereğince heryılyeni- den değerleme oranı kadar arttırılıvor. Uluslararası kredi derecelendirme kuru- luşu StandardandPo- or s (S&PJ, Doğuş Holding 'in kredi notu- nu "B'den "BB"ye yükseltti. FeritŞahenk yönetimindeki Doğuş Holding 'den vapılan açıklamada, eylül ayı itibarıyla holdingin kredi notunu pozitifiz- lemeye alan kurulu- şun, uzun vadeli kredi notunu iki kademe bir- den arttırdığı kayde- dildı. Açıklamada, S&P 'nin not artışına neden olarak, Tan- saş 'ın ve Garanti Ban- kası nın hısse satışla- rının holdinge olan pozitif etkisini göster- diğı belirtildi. Giyim ve tasarım devi Tommy Hilfiger hisse başına 16.80 dolar olmak üzere, yaklaşık 1.6 milyar dolara dünyamn ön- de gelen özel serma- ye şirketlerinden olan Apax Part- ners 'a satıldı. Birleşme işlemle- rınin 2006 vılının ortalarında tamam- lanması beklenir- ken; şirketin kurucu- su, onursal başkan ve baş tasarımcı Tommy Hilfiger 'ın baş tasarımcı ve ay- nı zamanda strateji ve tasarım kurulu- nun başkanı konu- munun devam ede- ceği açıklandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear