14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 8 AM-IK 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Ein İlyasoğlu'nun Cemal Reşit Rey kitabınm genişletilmiş yeni baskısı çıktı Müzikten ibaretbir dünyaSEVİ^Y KOÇOĞLU Müs: yazan ve eğitimcisi Evin llyasdîu'nun 1997yılındayayım- lamışL.duğu 'Cemal Reşit Rey- Müzüen İbaret Bir Dünyada Gezinl*r' adlı kitabı, genişletil- rnış ısımıyla Dünya Yayınla- n'ndaçıktı. Bugüne kadar bırçok Türk ıstecisinin yaşamını yazan, halen tomhuriyet gazetesi müzik yazarrını sürdüren Evin Ilyasoğ- lu bu tapta Cemal Reşit Rey'in yaşama. yapıtlarını, müziğe bakı- şını vçalışma biçimini anlatıyor. Kitabsk olarak yayımlanan iki CD'de;e bestecinin, bazı sorulara yanıtte kendi sesinden yer alıyor. *Müziten İbaret Dünyada Ge- zintile. bestecinin yıllarca sürdür- düğü riyo programının adı ve ay- nca 'latıradan tbaret Şehirde Gezinter' adlı piyano yapıtımn da esiniyllcitaba ad olmuş. Evirı Ilyasoğlu, Cemal Reşit Rey'irTiirk Beşleri içinde (diğer- len Ahmet Adnan Saygun. Necil KazırrVkses. Ulvi Cemal Erkin ve Hasn Ferit Alnar) özel bir ye- ri olduıuıu, her şeyden önce bes- tecininiğerlennden daha önce Ba- tı müzıi alanında çalışmalar yap- tığını v onlann yolunu açtığını be- lirtıyoı "Cemal Reşit Rey, Pa- ris'te ıüzik eğitimi gördükten sonra Tirkiye'ye dönüp Batı mü- ziğini ikenıize getirmiş, konçer- tolar yznuş, senfoni orkestrala- rı kurmştur. O döndüğünde ül- kede n bir konser organizatörü ne de cizenli çalan bir orkestra vardı. ütiin bunların temelini o atmış, iğer bestecilerimiz onun açtığı voldan ytirümüşlerdir. Yurtdımda sesini ilk duyuran besteciıizdir." 19 yaşnda hoca oldu Cnlü estecinin genç yaşta yurda döniişüün öyküsünü ise şöyle an- laüyor tlyasoglu: "Tiyatro ve Törk nıiziği alanında eğitim ve- rilen Dırülelhan'a (Ezgiler Yu- vası) Bn müziği bölümü eklen- mesinetarar verilmiştir. Bunun üzerine belediye encümen reisi Halıt Zıya UşaİdıgiI, Paris'e bir telgraf çekerek kendisini Istan- bul'a ders vermesi için çağırır. Geleceği çok parlak olan bu gen- cin gitmeye karar vermesi hoca- larını şaşkına çevirir. Paris'teki müzik hocası Marguente Long ho- calığın ancak 40-50 yaşlarında olabileceğini, pedagoji eğitimi ge- rektirdiğini söylese de aldırma- yıp İstanbul'a gelir. Düşünün, pi- yano bulmakta bile zorlanırlar ve evlerden topladığı, sesleri birbiri- ni tutmavan beş piyanoyla işe başlar." Peki, henüz 19 yaşında Türki- ye'ye dönen besteci Cumhuriyet ta- rihinin sosyal değişimine nasıl bir katkıda bulundu? Bu sorunun yanı- tını Ilyasoğlu şöyle veriyor: "Istan- bul, Cemal Reşit Rey'in deyişiy- le bir çöl gibiymiş. Çoksesli mü- zik için hiçbir temel yok. İnsan- lar, onun kurduğu akademide ye- tişen öğrencilerle çoksesli müzik dinlemesini öğrendi. KonserJere çok şık gelip operetlerden parça- ları günlerce mırüdanırlarmış. Bu îstanbul'da bir ritüel haline Reşit Rey'in besteciliği çeşitli dönemlere aynlır ve her dönemin ayn bir karakteri vardır. Gençliğinde, izlenimci akımın etkisinde, Fransızca adlar verdiği liedler (şarkılar) yazmıştır. 1926'dan sonra Türk folkloru ve makamsal müzikten yararlanmış, daha sonraki yıllarda bu kaynaklan Batı müziği formuyla birleştirip çoksesli Türk müziği dünyasına yeni besteler kazandırmıştır.' gelmiş. Düşünün ki savaştan çı- kıp yeni kurulmuş bir cumhuri- yet. Halk teksesli müzikten, Ana- dolu türkülerinden birdenbire çoksesli müziğe geçiyor. Herkes kendini bu müziği dinlemek için koşulluyor, çaba gösterijor ve bu- nu bir ayrıcalık gibi görüyor. Rey ise bir yandan Lüküs Hayat, Ala- banda, Deli Dolu gibi halka yöne- lik operetler yazarken bir yandan da çok ciddi sanatsal yapıtlar üretebUiyordu." 'Müzikten tbaret Bir Dünyada Gezintiler'in yanında iki de CD'sı var. Birinci CD'de bestecinin anıla- n, yaptıklan çalışmalar, konser pro- valanndan örnekler ile, piyanistliğı, öğretmenlığı üzerine bilgileryer alı- yor. tkıncı CD'de ise yapıtlanndan örnekler sunuluyor. Daha çok halk müziğı ağırlıklı çalışmalar. Parçala- rı Evin Ilyasoğlu büyük bir tıtızlık- le seçmiş: "Ses kayıtları yülar ön- cesinin bantlanndan seçildi. Yüz- lerce bandı topladım, bir masaya yığıp tek tek hepsini dinleyerek bir seçki oluşturdum. Aslında se- çim yapmak çok zordu. Ama bes- tecinin yapıtlarını, kendi anlatı- mıyla sunmak çok önemliydi.' Romana gerl dönecek "Türk bestecileri içinde C.R.R'nin yeri farkhdır" diyor Il- yasoğlu ve ekliyor: "Asbnda onla- rı Türk Beşleri diye anmamızı hiçbiri istemiyordu. Birbirlerin- den çok farklıydüar, aralarında çeşitli çekişmeler bile oluyordu. Hiçbir bestecimiz Cemal Reşit Rey kadar Avrupa'nm büyük or- kestralarını yönetmedi ve yapıt- lan da ünlü şefler tarafından yö- netilmedi." Cemal Reşit Rey çok disiplinli bir eğitünci ve orkestra şefi... Pekı, ya besteciliği konusunda ne düşü- nüyor Ilyasoğlu? "BestecUiği çe- şitli dönemlere aynlır ve her dö- nemin ayn bir karakteri vardır. Gençliğinde, izlenimci akımın et- kisinde, Fransızca adlar verdiği liedler (şarkılar) yazmıştır. 1926'dan sonra Türk folkloru ve makamsal müzikten yararlan- mış, daha sonraki yıllarda bu kaynakları Batı müziği formuyla birleştirip çoksesli Türk müziği dünyasına yeni besteler kazan- dırmıştır." Evin Ilyasoğlu, müzik kitaplığı- mıza yeni yapıtlar katmak için ça- lışmalannı sürdürüyor. Çok yakın- da Bülent Tarcan'ın yaşamını ka- leme aldığı kitabı yayımlanacak. Daha sonra, ilk kez 'Theodora'mn Düşmanlan' ile içine girdiği ve yazmaktan çok zevk aldığını söyle- diği roman dünyasına gen dönmek istiyor. I 100 yıllık geçmlşl var • I ; Çin 'de sinema ! sektörü Yarışma sergisi 20 Ocak'a kadar açık '66. DevletResim Heykel Yarışmasıy ödül töreniyapüdı PIKİN (AFP) - Pekin'deki Daguanlou Sinenası, 100 yıllık tarihiyle ülkenın en eski ;österim salonu. Sinemanın iki yıldır yöneiciliğini yapmakta olan Wang Zhan- you 4a üstlendiği görevin bir sinema salo- nunı yönetmekten öte bir şey olduğunu düşüıüyor. Zhanyou, bugünlerde yaptığı açıkJunalarda, ülkenin sinema endüstrisi- nin hrçok nedenle darboğazda olduğuna dikkıt çekiyor. Bu sinemanın kurucusu da ülke kültür tarihnde özel bir yere sahip, Çin'de ilk si- nerm filmini çeken yönetmen Ren Qing- tai. OJngtai'nin 1905'te gösterilen, gele- neks;l bir Pekin opera oyunu uyarlaması 'Dingjunshan'ın çok kısa bir bölümü dı- lındiki bölümü bulunamıyor, bir yangın- da filmin büyük bölümü yanmış. Zhan- you, bu fihni yazan, yöneten, gösteren ve ilkenin ilk sinema salonunu kuran Qing- tai gibi idealist kişilere bugün pek rastlan- madığı görüşünde. Buaralık ayında, Çin sinemasını tanıtan bir djzi etkinlik düzenlenirken, bazı kuru- fuşlar da, bu tür festivaller bir yana, Çin sinemasmın bir yol ayrımında olduğu »çıklamasım yapıyorlar. Bu noktaya gelinmesine neden olarak sinena sektöründeki uluslararası yanş ve âlke sinema sektörünün ticari bakımdan gelişememesi gösteriliyor. Pekin Film Akademisi'nden film tarihi azmanı Chen Shan da, Çin sinemasının •'ölüm - kalım savaşımı verdiğini, bir çıkış yolu bulunmasmın şart olduğu- •u" söylüyor. Shan'e göre, "Hollyvvood filmleri gel- meye devam edecek ve pazar payı için Çin yapımı filmler bunlarla savaşmak zorunda". Shan. "sinemacılan, bugün ıdeolojik olarak bir kısıtlama karşısın- da kalmasalar da pazar payı kaygısının tn az sansür kadar kısıtlayıcı olduğu- JU, ancak bu noktada sanat yaptna öz- ;üriüğünden önce düşünmeleri gere- ten konular bulunduğunu" da sözlen- le ekliyor. İ Kültür Servisi - "66. Devlet Resim Heykel Ü Yanşması"ndadereceyegırensanatçılannödül- len öncekı akşam törenle venldi. Resim dalındakı üç başan ödülüBerrin llhan, Mustafa Özbakır ve Banş Sanbaş'a venlirken heykel dalındakı başan ödüllenni dört sanatçı, Tanzer Anğ, Aü Rıza Ballı, Ercan Sağlam ve Necmettin Yağcı paylaştılar. Özgün baskı dalın- da yine dört sanatçı, Serkan Adın, Tezcan Ba- har, Cem Kara ve Erdal Kuruzu ödül alırken, seramık dalında Burcu Öztürk Karabey, Fun- da Susamoğlu ve Efe TürkaJ başan ödülüne de- ğer görüldüler. Devlet Resim ve Heykel Müze- sı'ndekı ödül töreninde konuşan Kültür ve Tu- rizm Bakanı Afilla Koç, bu yanşmanuı ve ödül töreninin kültür-sanat yaşamında son derece önemlı olduğunu söyledı. Devlet resim ve hey- kel yanşmalanrun 66 yıldır büyük birçabave ti- tızlikle gerçekleştirildigını belirten Koç, güzel sanatlar alanında kurumsallaşan yanşmalann, plastik sanatlara değerlı sanatçılarkazandırdığı- . nı ve sanatın bu dallanna ılgıyı artırdığını dile gefırdı. Toplumun kültür ve sanat zevkinin geli- şiminde bu tür yanşmalar düzenlenmesinin önemlı olduğunu vurgulayan Koç, 66 yıldır ke- sintiye uğramadan gerçekleştinlen yanşmalarda seçılen yapıtlann ciddı bır koleksiyon oluşumu- na katkı sağladığına degındi. Koç, "Bugün pek çok sanat dalında sesimizi duyurabiliyorsak, sanatçılarmuz ve yapıtlan dünya çapında ta- nınıyor ve ödüller alıyorsa, bu, sanatçuun emeğinin ve sanata verilen değerin boşa git- nıediğini göstermektedir" dıye konuştu. Yarışmalara katılmak onur Sanatçılann bu tür yanşmalara ödülün maddi yönünü düşünerek gırmediğıni belirten Koç, şunlan söyledi: "Bu yanşmalara katılmak, Cumhuriyet sanatçısı için bir aşktır, onurdur. Ama verilen ödül miktarlarının, bugünün şartlannda insanlan rencide etmese bile hiç ihya etmediği de söz konusudur. Vapacağımız yönetmelik değişikliğiyle bu tür ödüllerdeki ikramiye miktarlarını artırmak benim sizle- re karşı bir borcumdur. Bu borcu ödemek mecburiyerindeyim. Geldiğim ilk günden be- ri hep aynı şeyi söylüyorum; Kültür Bakan- hğı'nın Turizm BakanlığVndan alacağı var. Bu alacaklan ödemeye devam edeceğinı." Bakanlık olarak bütün sanat dallarını önem- sediklennı söyleyen Koç, Türk roman yazarla- nnı dünyaya tanıtmak amacıyla bır tasan uygu- lamaya başladıklannı belırttı. "Türkiye Resim- | leniyor" konulu bir tasan daha hazırlandığını j söyleyen Koç, 60'a yakın ressamın, bu çerçeve- de Türkiye'nin tarihı ve tunstik değerlennı tu- vale aktaracağını açıkladı. Aynca ülke genelin- de tanınmış önemlı kültür, sanat ve edebiyat adamlan ile tanhı kişilerin portrelennın yapıla- cağı 'Yüz Isim, Yüz Portre' konulu bır tasan- nın daha yaşama geçırileceğini bildıren Koç, bunlann gelecek yılın ortalanna doğru tamam- lanacağını belırttı Koç, tüm ressamlara bu tasa- nlara katılmalan çağnsında bulundu. Koç, ko- nuşmasının ardından, resim, heykel, özgün bas- kı ve seramik alanlannda yapılan yanşmalarda dereceye giren sanatçılara ödüllerinı verdi. Se- çıci kurulda yer alan sanatçılara da bırer plaket veren Koç, sanatçılarla fotoğraf çektırdi. Koç, ay- nca yanşmada derece alan yapıtlann yer aldığı sergiyi de gezdı. Yanşmanın seçıci kurulunu Prof. Fevzi Karakoç, Yrd. Doç. Nusret Başö- ner, Yrd. Doç. thsan Çalacı, Prof. Sevim Çi- zer, Doç. Mümtaz Denıirkalp, Yrd. Doç. Dr. Ali Düzgün, Yrd Doç Söbütay Özer, Doç Candan Dizdar Ten\iel ve Kültür ve Tunzm Bakanlığı'ndan Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı Cesim Çelebi oluşturdu. Yanşma sergısi, 20 Ocak'a dek Ankara Dev- let Resım Heykel Müzesi'nde göriilebüir. (0312 31020 94) Ödül töreninde konuşan Bakan Atilla Koç. bu yanşmanın \e ödül töreniniıı kühür-sanat yaşa- mında son derece önemli olduğunu söyledi. Bllkent Senfoni Orkestrası'ndan Pakistan depremzedeleri yaranna konser Kültür Servisi - Bil- kent Senfoni Orkestrası (BSO), 3 Ocak 20O6'da Pakistan depremzedeleri yaranna konser verecek. "UNICEF'in 60. Kuru- luş Yüı Etkinlikleri" çerçevesindeki konserin tüm gelın Pakistan dep- remi için açılan UNICEF fonuna aktanlacak. Işın Metin yönetimindeki konserin solistı, dünyaca ünlü piyanistımiz Gülsin Onay. 2003 yı- lından itibaren UNICEF'in 'İyi Niyet El- çisi' olan Gülsin Onay bu konserde, Mo- zart'ınKV414,Lamajör, 12. Piyano Kon- çertosu'nu yorumlayacak. Bu konser aynı zamanda, Viyana Klasik Okulu'nun en önemli temsilcisi, besteci VVolfgang Amadeus Mozart'ın doğumunun 250. yıh olan 2006 yı- lının ilk Mozart seslen- dırmesi olma özelliğini de taşıyor. Konserin ikinci yan- sında şef Işın Metin yö- netimindeki BSO, Ludwig van Beetho- ven'in Op.92, La ma- jör, 7. Senfonisi'ni seslendirecek. 3 Ocak saat 20.00'de Bilkent Konser Salonu'nda başlayacak konserden bir sa- at önce Tunus Caddesi, Sıhhiye Köprü- sü ve Milli Kütüphane'den ücretsiz ser- vis kaldınlacak. GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN Sait Maden'in İncileni Sağ olsun, Sait Maden, şimdiye dek bey- ninden çıkardığı, Çekirdek Yayınlar'da özen- le bastığı incileri yolladı. Bunlar arasında, kendi şiirlerini topfadığı 4 ciltlikBüfün Şiirlervar, Blaise Cendrars'dan Beyazların Çocuklarına Küçük Zenci Masal- ları; Aragon'dan Elsa'ya Şiirler; Octavio Paz'dan Güneş Taşı; Edgar Allen Poe'dan örneklerle Şiirin llkesi; Mayakovski'den £/- /77er Baudelaire'den Kötülük Çiçekleri ile Apaçık Yüreğim; Pabfo Neruda'dan KaraA- da Şiirleri ve 20 Aşk Şiiri ve Umutsuz BirŞar- kı; F. Garcia Lorca'dan İlk Şiirler, Cante Jun- da Şiiri/Şarkılar, Çingene Romansları/Ozan New York'ta ve Tamarit Divani/DağınıkŞiirler, aynca, başka bir dizi için hazırladığı Yeryüzü Şiiri ile Yeryüzü Destanları, Kristof Ko- lomb'dan çevirdiği Seyir Defterleri ve 1900- 2000 arasını kapsayan Çağdaş Ispanyol Şi- iri var. Kısacası, bir ömrü kaplayan sabırlı, titiz ça- lışmanın yüzlerce sayfalık dökümü. Gelin şimdi Şiirin Dip Sularında'dan (Bütün Şiirler 4) iki şiir okuyalım: 1 Arama, ben artık bende değilim, sözcükler var bende benden içeri; sözcükler, zehirle yüklü içleri, derin tatlardan esrimiş dilim. Çevremde nedir bu çınlam, gerilim, bu bitmez atılım ileri geri örerken bir sonsuz ağla her yeri milyonca, milyonca anlaşılmaz mı? Bu ürkünç kıyıya geldikten beri, dağlardan dağlara düş gelgitleri ve dev yankılan tek izlediğim. Hiç kimse aşamaz bu sık çitleri, bu tuzakları, bu sarp geçitleri; arama, ben artık bende değilim. Bilmediğim bir şiirin ilk dizesiyim. Kim beni düşünüp tasahayan? Yazan kim? Nedir öteki dizeler, benimle uyaklı dize nasıl bir dize, altında ne saklı? Sesi nasıl bir ses? Demek istediği ne? Ah nasıl erişsem onun bilgeliğine? Bana açtığı bir gök var; var, ama nasıl giderim oraya, hangi kanatla? Asıl sorun işte bu! Ardında büyük perdenin bir uğultu yükseliyor kimi kez, derin bir boşlukta ara sıra çakan bir ışık. Bilinmedik yüzler aydınlatıyor, düşen ve çarpışan gezegenler... Bense bu düşten bir baş dönmesıyle uyanıyorum sık sık. En iyisi, Sait Maden'in pırıl pırıl incilerini edinmeniz. sbonaranc yahoo/hotmail.com BUGÜN • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 20.00'de CRR Senfoni Orkestrası'ndan Yeni Yıl Konseri. Şef: Ender Sakpınar. (0 212 232 98 30) • BABYLON'da 21.30'da Okay Temiz konseri. (0 212 292 73 68) • YAPI KREDİ SERMET ÇİFTER SALONU'nda 18. 30'da 'Türk Fotoğrafında Yeni Bir Dergi: lz' başlıkiı söyleşi. (0 212 252 47 001 • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZÎ'nde 19.00'da Behiç Ak söyleşisi. (0 212 252 35 00) Elmadağ'da Yılbaşı Ahtapot Solatası - Soslu Patlıcan - Peynir Tabağı Yaprak Sarma - Bombay Pilaki - Erik Pestilli Badem Cacık - Topik - Puf Böreği - Kalamar Dolma Iç Pilavlı Kuzu - Salata - Meyve - Tatiı Limitsiz Yerii içlci - Saat 24:00'de Köpüklü Şarap 22:30'dan itibaren Fasıl ve Türk Müziği Udi Dr. Atilla Ovalı Solist Ayşe Kemal ve Grup Ehl-i Keyf Kişi başı 90 YTL elmadağmeyhanest < ^ (0212)241 03 20-23 Cumhuriyet Cad PakApt 6/C Elmadağ (Divan Oteli yanı) KOOP-C MESERRET'te 2006'ya birlikte adım atalım... Her yıl olduğu gibi bu yılbaşında da Koop-C ortaklan ve Cumhuriyet okurlan Meserret Lokantası'nda yeni yıla birlikte girecekler... SON DERECE ZENGİN MÖNÜ • Bol meze • Yılbaşı hindisi ve çeşitli yemekler • Yılbaşı pastası ve meyveler • Limitsiz yerli içkiler • Sürpriz müzik ve oryantal • Sabah çorbası KtŞİ BAŞI -65.-YTL., LÜTFEN YER AYIRTIN... tletişim: 0212 514 18 08 - 09 - 0532 325 85 90 Meserret Lokantası: Asmalı Mescit Mah. Meşruüyet Cad. No 131 Kat 4 (Odakule Arkası) Beyoğlu-lstanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear