14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
** ARL-IK 2005 ÇARŞAMBA CUMHURfYET J l i J v U I l U l f l J . ekonomi@cumhuriyet.com.tr TEBaşkanı: 18.5 milyon telefonu kayıt altına aldık, 1 milyonun üzerinde cihaz gri listede Yüz binlercetelefonsusacakANKARA (AA) - Te lekomünikasyon __ Kunımu Başkam >, Tayfun Acarer, kayıt dışı cep telefonlann- dan yaklaşık 18.5 ı kayıt altına alındığını, 1 milyona üzerinde cep telefonunun ise şiipeli kategorisinde "Gri Lis- •*e"de oiuğunu bılcürdi. Kayıtl tına alınnıayan şüpheli tele- fonlarıcîikı kontrolden geçirildiğini belirten .carer, kayıt altına aluımayan bırkaçyz bin telefonun Kurban Bay- ramı tatinden sonra bloke edilerek görüşmre kapatıiacağını söyledi. Acare kayıt işlecruyle ilgili geliş- meleri eğerlendırirken şu uyanlan yaptı: ^ 1 nlyonun üzerinde telefon şu anda " d Uste''de Bununla ilgili son kontrollf yapılıyor. Bunlan biz ayık- ladıktan onra tekrar GSM operatör- k. J B A aşkan Acarer, 1 milyonun üzerinde telefonla ilgili son kontrollerin yapıldığını söyledi. Acarer, "Klonlanmış telefon tespit edildiğinde müeyyidesi çok ağır olacak, çok kişi bunu kaldıramaz" diye konuştu. carer, birkaç yüz bin telefonun bayramdan sonra bloke olacağun belirterek "Kuyruklara hiç gerek yoktu. Abone merkezlerine gidenlerin çoğu soru sormak için oraya gelenlerden oluşuyor" dedi. lerine göndereceğiz. Kanımca birkaç yûz bin telefon bloke edilecek. • Kayıt işlemleri öncesinde 6 mil- yona yakın IMEI numarası kopyalan- mış telefonla karşılaşıldı. Bugün 43 milyon GSM abonesi var. 35-36 mil- yon fiili kullanıcı demek. Bu fiili abo- nenin 20 milyon cep telefonu kayıt dı- şı görünüyordu. Bu rakam, kullanılan telefonlann tam yüzde 60'ı demektir ve ciddi bir rakamdır. ^ Kayıt dışılık yasal boşluktan kay- naklandı. Otomatik kayıt yöntemi ge- liştirilmesine karşın, hiç gerek olma- dığı halde bir haftaya yakın abone merkezleri önünde kuyruklar oluştu. Ahrken dikkat! \/ Kullanılmadığından emin olu- nan telefonlan belirledikten sonra şüphelenilenler tekrar sorgulanacak. Itinayla çalışıyoruz. Bayram ertesin- de blokeler yapılacak. • Bundan sonra cep telefonu ala- cakJardan özellikle rica ediyorum, makine alırken mutlaka kayıtlı oldu- ğunu kontrol etsinler ve mutlaka fa- turalı alsınlar. Bundan sonra ne tole- rans olur, hele mücbir sebep çok az olur. •* Cep telefonlannı sıkı şekilde ta- kip edecek ihbarmerkezi bu hafta so- nunda bütûnüyle faaliyete geçecek, isteyen aboneler telefonlannı bu mer- keze bir SMS mesajı ile kaydettirebi- lecek. ^ Abonenin attığı mesajla.SIM ve IMEI numarası otomatik olarak siste- me kaydedilecek. Söz konusu cep te- lefonu kaybedildiğinde ya da çaldınl- dığında bu merkez aranarak makine- nin bloke ettirilmesi sağlanacak. • Kayıt merkezine bilgi vermemiş, kayıt yaptırmamış kişinin telefonu an- cak emniyet ve savcılık üzerinden ka- parılacaktır. Kayıp telefonlann anın- da blokesi istenecek, kredi kartında olduğu gibi. • Çalıntıda artık abone karar ver- sin. Abone takip edin, telefonu çalan- lan bulun diyebilir. Bu karan mağdur olabilecek tüketici versin. Ister bloke ettirir, isterse takip etrirebilir. ^ Ekonomik değeri az olan bir te- lefonun kayıt altına aldınlarak IMEI numarasuun kaçak bir telefona akta- nlması teknik olarak mümkün. An- cak cezası çok ağır. Merkezi kayıt sis- temiyle bunun tespiti kolaydır. Dalcman'da17 bin dönümlüktarım amzisine 'golfkent'yapılacak Çiftçiye sert vuraş MURATaŞLALl ANKAEtA - Kültür ve Turizm Bakanı Atflla Koç, ranm tşltmeleri Genel Müdürlüğü'ne (TlGEM) ait Dalamantşletmesi"nin 17 bin dönümlük bölümünü •'turizın ianı" halıne getirmek için harekete geçti. fCoç, Tann ve Köyışleri Bakaniığı 'na birinci sınıfta- ım arazii olan bclgeyi "turizme yönetik faaliyete ıçdmas" içın "bedelsiz olarak" Hazine'ye devret- uek üzm, BakanlarKuruJu karan hazırlandığını bil- lirdı. Kültûr re Turizm Bakanı .Coç, Tann ve Köyışleri 3akanJığı na gönderdiği >8Kasım2O05tarihve >10 1OI433/GPK041 tayılı yazuında "Dala- nan T\mm Kenti Pro- esi kapsanında doğaL ermal « oyı potansiye- inmturiznamaçlıdeğer- kndirilmsiyie turizme v. 4dikbdiyetlere açıl- nasveböçeveülkeöl- teğindetırizmgeüıie- rinin arttnlması he- iefleomişir'* diye- lek bu pnjeler için 'TÎGEM Daiamao İşleönes"te ait arazi- ferin bakaıhğına dev- jedilmesTun ıstendı- pnı anımattı. BÖLBENİN AKCİĞERİ TÎGEM'in 35 bin dekar- lık (dönüm) Dalaman îşlet- mesi, Ortabatı Akdeniz ve Ege Bölgesi'nin ana tanm girdilerinden tohumluk ve damızlık ihtiyacını tek başı- na karşıhyor. Yılda 400 aile- nin geçimini sağlayan ve 850 milyar lira kâr eden işletme, üstündeki 150 bin narenci- ye, günlük ve okaliptus ağa- cı ile Dalaman Ova- sı'mn akciğeri konu- munda bulunuyor. 6 Ocak 2005'ta alınan bir Bakanlar Kurulu karanyla Dalaman ve Orta- ca ilçelerinin önemli bir bö- lümünü içine alan 300 bin de- kar- lık alan "Muğia Dalaman KültürvçTurizmKonımave OBşiın BölgesT ilan edildi. TÎGEM Dalaman Işletme- si'nin yaklaşık 18 bin dö- nümlük bir bölümü de bu bölge içinde kalıyor. Ancak Tanm ve Köyişleri Bakanlı- ğı bu yeri Kültür ve Turizm BakanJığı 'na vermek istemi- yor. Kültür ve Turizm Ba- kanlığı birinci derecede deprem kuşağında ol- duğu için yapılaşma- ya elverişsiz olan bu alanda, 11 milyar do- larlık, "Muğla-Dala- man Turizm Kenti Projesi"nı hayata ge- çinnek istiyor. Tanm-Iş'in yargıya taşıdığı proje ile yandan fazlası birinci sınıf ta- nm arazisi olan, kı- yı alanlan "Doğal ^ SİTAJanı" kap- * sammda bulunan araziye 'eko kent' ve 'golfkent' kurulacak. SOKArCTAKl İŞSİZ SAYISI 5 MİLYONU AŞIYOR jşsizlikte 'rakam' oyunu < ANKAR\ (Cumhurijet Bürosu) ,,. - Türıdye'deki gerçek işsizlik oranının yüzde 9.7 değil yüzde - 19.2, gerçek işsiz rakamının ise 2 '* milyon 423 bin kişi değil, 5 1 miİyon 143 bin kişi olduğu belirlendi. TÜTK tarafından 'r hazırlanan işgücü istatistiklerinde iş bulmaktan - umudunu kesenler, geçici işlerde çalışanlar ve mevsimlik _._^ çahşanlardan o mevsimde çalışmayanlar işsiz kabul bulan bu kesim de işsiz olarak kabul edildiğinde, resmi olarak 2 milyon 423 bin kişi açıklanan işsiz sayısı 5 milyon 154 bin kişiye, resmi olarak yüzde 9.7 olarak hesaplanan Türkiye'deki işsizlik oranı yüzde 19.2'ye kadar çıkıyor. Öte yandan DSP Genel Başkanı Zeld Sezer de bir yazılı açıklama yaparak "TÜİK'in istihdam ve işsizfilde ilgili verileri mantıkla ^-^^_-_- - bağdaşmamaktadır" edilmiyor. Sayılan2.7milyonu değerlendirmesinde bulundu. FlyAirŞanlıurfa ya uçuyor Fh Air, İstanbul'dan Şanhurfaya karşınkta uçak seferierine başladı. Fh Air YÖnetim Kunıhı Başkanı Mehmet Hasançebi, "48 yoku kapasıteh' uçaklanmızia Türkhe'nin her noktasma uçuş yapabilecek durumdayTz" dedi Hasançebi şunlan söyledi: "Fiyattan çok önemü olan ŞaıiburfaH^ uçmakb. Şimdüik haftada 3 gün karşılıkn uçuşlar düzenle\eceğimiz Şanhurfa'va, üerleyen günkrde haftanın 7 günü seferier düzenlemek jstiyonız." (ARİF FARAÇ) Yurttaşın ıımııchı talilı kuşu r 26 milyon bflet saührken şimdkien lSOtıilyonliralıkgelireJdeedadt AIVK4JIA(AA)- Yılbaşı özel çekilişine birkaç gün kala, biletlerüı dörtte üçü satıldı. Biletlere en fazla ilgi gösterilen il, Istanbul ve Izmir olarak be- lirlendi. Milli Piyango Idaresi Genel Müdürü th- ya Balak'uı verdiği bilgiye göre, yılbaşı özel çe- kilişi için bastınlan 200 trilyon liralık biletüı 150 trilyon liralık bölümü, 26 Aralık Pazartesi akşa- mı itibanyla satıldı. Özel çekiliş öncesi satılan bilet sayısı ise 26 milyonun üzerine çıktı. Basmda çalmtı biletlerle ilgili çeşitli spekülas- yonlar yapıldığma dikkat çeken Balak, "Şu ana kadar 26 milyon bilet saüldL Bize bir tane ihbar ya da şikâyetgelmedi" dedi. Istanbul'da şu ana ka- dar 25.1 trilyon liralık bilet satılırken, bu kentte piyasaya sürülen her 100 biletin 36'sı Nimet Ab- la'mn da bulunduğu Bahçekapı'dan almdı. 0216 340 74 44-45 KOMAtSU EKONOMİ POLTltK ERİNÇ YELDAN Cari Açığa IMF Yaklaşımı - II Geçen haftaki yazımda IMF Türkiye temsilcisi Hugh Bredenkamp'ın, NTV'deyapmış olduğu birsöyleşiden hareketle, IMF'nin cari işlemler açığına bakış açısını ve politıka önerilerini tartışmaya açmış idım. Bredenkamp söz konusu söyleşisinde, cari açığın dış borç arttıncı bi- çımde finanse edilıyor olmasını "yakından izlediklerini" belirterek, dış finansman koşullannda yaşanabilecek olası bir daralmanın mali piyasalarda da sıkıntı yarata- bileceğınin altını çizmekteydi. IMF'nin bakış açısına göre cari işlemler açığındaki risklerin azattılması için Türkiye'nin yerine getirmesi ge- rekli iki tedbir vardır (1) MaJİ disipünın sağlanması ve yapısal reformlann sürdürülmesı; (2) Merkez Bankası döviz rezervlerinın yükseltilmesı. öne sürülen bu "ted- birierden" ilkinı geçen hafta kısaca irdelemiş idim. IMF, "malidisiplin" kavramı a/tında kamu kesimini doğrudan doğruya daraltıcı maliye politikalarına hapsetmeyi amaçlamakta ve kamunun elinden sağlık ve eğitim gi- bi sosyal hizmet üretimine ilişkin tüm bütçe olanaklan- nı almaktadır. Bu amaç IMF'ye verilen son Niyet Mek- tubu'nöa, "sağlık harcamalannın kontrolaltına alınma- sının, sağlıklı bir bütçe pozisyonunun korunması açı- sından anahtaröneme sahip olduğubillnmektedir" ifa- desiyle açıkça dile getirilmış durumdadır. Breden- kamp'a göre, "hükümet etkin birsistem hayata geçir- meye çalışmaktadır" ve alınan önlem de "devlet has- tanelerinin sabit bir bütçeyle harcamalannın kontrol edilmesi" olacaktır. IMF, cari işlemlerdengesinde dış borç arttıncı finans- man biçiminden kaygı duyduğunu dıle getırmekte ve bir diğer önlem olarak Merkez Bankası döviz rezervle- rinin arttınlmasını uygun bulmaktadır. Neden? • • • Uluslararası iktisat yazınında, bir ülkenin kısa vadeli dış borç stokunun rniktan ve artış hızı o ülkedeki finan- sal piyasalann sağlığı açısından önemli bir veri olarak değerlendirilmektedir. Özellikle 1997 Asya knzinden sonra yakından takip edilen önemli bir gösterge ise kı- sa vadeli dış borç stokunun, Merkez Bankası rezerv- lerine oranıdır. Bu oranın artış göstermesi, herhangi bir dışsal şok altında ülkenin dış borçlannı ödemeyüküm- lülüklerinin zorlaşacağı endişesinin de artmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla, böyle birendişenın giderilme- si ve "uluslararasıyatınmcılara güven sağlanması" ba- kımından Merkez Bankası'nın bir nihai borç ödeyicisi olarak döviz rezervi biriktirmesi salık verilmektedir. Aşağıdakı grafikte Türkiye'nin 2001 -sonrası dönem- de söz konusu göstergenin seyri çizilmektedir. Görüle- ceğı gibi, kısa vadeli dış borç-Merkez Bankası döviz re- zervleri oranı 2002'den başlayarak artış eğilimine gir- mıştır. Türk mali piyasalannda "kınlganlığın" artması şeklınde yorumlanabilecek olan bu oran, söz konusu dönemde Merkez Bankası rezervlerinın rekor düzeyde arttınlmasına (son ıki buçuk senede toplam 22 milyar dolar ek rezerv biriktirilmesine) rağmen artış egilimini sürdürmüş ve 2005'in ikinci yarısında yüzde 85 düze- yine tırmanmıştır. ' Kısa Vadeli Dış Borç Stoku/MB Brüt Döviz Rezervleri Hemen belirtelım ki söz konusu oran 1997 Asya kri- zi öncesinde Malezya'da yüzde 60, Filipinler'de yüzde 90, Tayland'da yüzde 140 düzeyinde idi. Bu oran, IMF tarafından bizzat idare edilen 2000 yılı Türk dezenflas- yon programı attında da yüzde 100'den başlayarak, 2001 krizi öncesinde yüzde 145'e çıkmış ıdi. özet olarak, Türkiye 2003-sonrası dönemde cari iş- lemler açığının finanse edilmesi sürecinde kısa vadeli dış borçlannı hızlı birşekilde arttırmış ve uluslararası "ya- tınmcılar" arasında da "tedirginlik" yaratmıştır. IMF de, yakın dönemdeki derslerin etkisi ile bu tedirginliği ya- kından paylaşmaktadır. ••• Türkiye'nin içinde bulunduğu spekülatif-yönlü büyü- me sürecinin, aslında bir iktisadi krizin tüm yapısal ko- şullannı içinde banndırmakta olduğunu yerli ve yaban- cı tüm "piyasa oyunculan" net olarak görmektedir. An- cak bu yapısal koşullann hangi şartlar attında bir krizi tetikleyeceği; ve bu tetikleme sonucunda krizin nasıl ve ne süreçlerde tezahür edeceği; krizin 2001 veya 1994 benzeri bir çöküş biçiminde mi, yoksa uzun süreli dur- gunluk ve işsizlik ile bıriıkte çarptk gelir dagılımtnın yol açacağı sosyal huzursuzluğun uzun süreli olarak yay- gınlaşması şeklinde mi olacağı konulan ise akademik yöntemlerle öngöremeyeceğimiz bir süreçtir. ANTALYA TURİZMİ Halkbank'ın güneşi ısıtacak CÜRSUKUNT ANT4LY4 - Halkbank, turizm işlet- melerine özel "Güneş Paketi" uygula- ması başlattı. Uygulama çerçevesinde, konaklama işletmeleri, seyahat acente- leri ve turiste hizmet veren her türlü or- ta ve küçük boy işletmelerin, ölü sezon- daki gereksinimlerinin karşılanması amacını taşıyor. Kredinin 2 yıl ödeme- siz, 7 yıl vadeli olacağı açıklandı. Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Ay- dm. "Biz Antaha'da 2004 yıhnda 27 fir- maya 20 miharAv ro'lukyabancı kaynak tahksettik,2005te bu47firmaya,75 mfl- yar Avro'va çıka" dedi Antalya'nın gü- neşinin Türkiye'yi ısıtmaya devam et- tigini söyleyen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı KemalÖzgen de Antalya 'da bu yıl alınan turizm teşviklerinin 1 milyar dolara yaklaştığını vurguladı. İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK ozleın.yıızak(£cunıhi]riyetconUr 2005 yılının son yazısı. Iki seçenek var Ya bireysel başan öyküleri, şirketlerin yeni yatı- nmlan, girişimcilerin nasıl birer pariayan yıl- dız haline geldikleri, küresel arenada aldık- lan yol gibi hoş, umutverici ömeklerle bezen- miş bir yazı... Bunun için elde bolca malze- me var. Gerçekten de her biri ufuk açıcı.... Dığerseçenek ise Türkiye'de gelinen nok- taya bütünsel olarak göz atmak. Farklı ülke- lerie karşılaştırarak nerelerde ne tür sorunla- nn olduğunu saptamak. 2005 önemli bir yıl. 2006 ve sonrası ise daha da önemli. AB ile başlayan müzakere süreci, Dünya Ticaret Örgütü'ndeki gelişmeler, Çin, Rusya, Brezil- ya ve Kore gibi ülkelerin gösterdikleri perfor- mans, beni ikinci seçenek için zorluyor. önümde Milli Prodüktivite Merkezi'nin (MPM) son raporu duruyor. Iki başanlı bilim insanının ODTÜ İktisat Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Taymaz ile MPM uzma- nı Dr. HalrtSuiçmez'in hazıriadıklan "Türki- ye'de Verimlilik, Büyüme ve Kriz" başlıklı ra- por diğer ülkelerie karşılaştırmalı veriler de kullanılarak kapsamlı olarak hazırlanmış. örfce saptamalan, ardından çözüm öne- rilerini özetieyelim. saptamalar - Kişi başjpa gayri safi yurtiçi hasıla SYİI^ artışının en önemli nedenlerinden 2005: Aynı Yerde Otlamaya Devam EtSk biri ekonomide gerçekleşen yapısal dönü- şüm. Yani tanmın payının azalıp sanayi pa- yının artması. Ancak kalkınma sürecine ay- nı yıllarda başlayan bazı ülkelerie yapılan kar- şılaştırmalarda bu artışın hiç de tatmin edici olmadığı ortaya çıkıyor. örneğin 1960 yılın- da Kore'nin kişi başına GSYIH'si ABD'nin sadece yüzde 10'u düzeyinde olduğu halde 2002'de yüzde 54'e ulaşmış. Türkiye'nin ise yine 1960'ta ABD'nin yüzde 20'si düzeyinde olan kişi başı GSYİH'si 2002'de fazla bir de- ğişiklik olmadan yüzde 23'te kalmış. - Türkiye 1960 yılındaki ıstihdam/nüfus oranına sahip olabilmek için 2002 yılında 20.7 milyon kişiye değil, 27.9 milyon kişiye istihdam olanağı sağlayabilmeliydi. Bu farkın küçümsenmeyecek bir fark olduğu açık. -1980 sonrası dönemde teknoloji yoğun- luğunagöreimalatsanayiininyapısındakök- lü bir değişiklik gerçekleştirememıştir. Dü- şükteknolojili sanayilerin imalat sanayii kat- ma değer içindeki payı yüzde 65.7, orta tek- nolojili sanayinin payı yüzde 23.7 iken yük- sek teknolojili sanayinin payı ancak 10.6'ya ulaşabilmiştir. -İmalat sanayiinde üretkenlik artışı yüksek ve orta teknolojilerde biraz artmış olsa da di- ğer ülkelerie karşılaştınldığında herhangi bir sanayi grubunda belirgin bir üstünlük sağla- yabilmiş değildir. - En dramatik gerileme ücret endekslerin- de olmuştur. - Llretim endeksinde toplamda yüzde 12'lik artış olurken istihdam endeksinde top- lamda yüzde 17.3 gerileme yaşanmıştır. Bu durum istihdam yaratmayan büyümetipi ola- rak değerlendirilmektedir. çözüm önerllerl - Büyümenin sürdürülebilirolması için bü- yüme stratejilerinin özellikle teknoloji ve ve- rimlilik bağlantılı olması gerekiyor. Bunun için deyatınmlann yönlendirilmesi- ne mutlak surette ihtiyaç var. Çünkü yapılan yanlış yatınmın maliyeti çok büyük oluyor. - Devletin bir teknoloji envanteri çıkarma- sı ve atıl kapasitelerin nasıl aktif duruma ge- tirilebileceğini araştırması gerekli. - Her yeni makine yatınmında yeriilik ora- nının büyük önemi var. - Türkiye'de bir "yatınm değeriendirme kurumuna" ihtiyaç var. - verimliliğe dayalı bir büyüme için yatınm- lann artması şart. Bütçede faiz dışı fazla tut- turulsun diye kamu yatınmlan kısılmamalı. Devletin ulaştırma, sağlık, eğitim gibi alanlar- da milli gelirin yüzde 1 'ı oranında yapacağı kamu yatınmı büyümeyi 1 puan arttınyor. - Ithal girdi politikası önemli. Ithal girdiler ne denli azaltılabilırse ürünün verimliliği o denli artacaktır. Artan ihracat artan ithalatı gerektiriyorsa katma değer azalıyor demek- tir. Bu nedenle sektörler ithal girdileri ve kat- ma değer katkilan açısından incelenmeli ve yerli katkının nasıl arttınlacağı araştınlmalıdır (Not: Bu konuda sektörlerin kendi ıçlerinde hiçbir araştırma yapmadıklan kişisel gözle- mim). Ekonomi yönetimi ise ithal girdilerin payını aşağıya çekebilmek için gerekli sek- törel desteği bulup vermelidir. - Uzun dönem büyüme ye refah için anah- tar kavram teknolojik değişim ve yenilikler- dir. Teknolojik yenilik getirebilecek projeler teşvik edilmelidir. - Türkiye'de 2004-2005 programlannda kamu yatınmlan içinde eğitimin payı gerile- miştir. Türkiye artan insan gücünü stratejik üstünlüğe dönüştürebilmek için eğitime ve eğrtim amaçlı kamu yatınmlanna ağıriık ver- melidir. Çıkanlacak sonuç: 2005'in bitmesine yal- nızca birkaç gün kaldı. Ve Türkiye hâlâ yu- kanda saydığımız yerde. Sıralanan çözüm önerileri ise herzaman olduğu gibi tozlu raf- lardaki yerini alacak. Ne diyelim: Aynı yerde otlamaya devam... IZMÎRLİIŞÇILER Asgori ücrete azamiprotesto tZMİR(CumhuriyetEgeBü- rosu)-İzmirIşçi Haklan Derne- ği, asgari ücreti 380 YTL olarak açıklayan AKP hükümetini pro- testo etti. SSK İzmir Bölge Mü- dürlüğü önünde toplanan der- nek üyeleri, "Asgari ücret sefa- lettir", "tşsizük, yoksuHuk iste- miyoruz", "EVIFyedeğflemek- çiye bütçe" sloganlan attı. Dernek Başkanı Cavit Uğur, hükümetin asgari ücreti 30 YTL arttırarak emekçilere 380 YTL reva gördüğünü söyledi. Hükümetin yabancı sermaye ve büyük holdingler için ku- rumlar vergisini yüzde 20 ora- nında düşürerek katrilyonlarca Uralık gelirden vazgeçtiğini be- lirten Uğur, asgari ücrete komik bir artış yapıldığını vurguladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear