23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20ARAUK2005SALJ 10 HEDEF CUMHURİYET NadirNadive Omhuriyet İLHAN SELÇUK N adir Nadi'nin ilk çocukluk anılan Mütareke Istanbulu'nda başlar, sonra Ulusal Bağımsızlık Savaşı'nın Ankarası'ndan silinemeyecek izler taşır. Bu anılar kaç yaşında olursa olsun kişiyi etkileyecek ve ömur boyu unutulamayacak güçte hayat man- zaralandır. Cumhuriyet ilan edildikten sonra Nadi ailesi Istanbul'a döner. Yunus Nadi, yeni Türkiye'nin seçkin bir gazetecisi, ünlü yazan ve siyasal yaşamda güçlü kişiliğidir; Atatürk'e yakınhğı herkesçe bilinir. Böyle bir aile çevresinde büyüyen Nadir Nadi'nin yetişme sürecinde her türiü olanağı kolayca sağlaması doğaldır. üse öğrenıminden sonra Vıyana ve Lozan'da yüksekoğretim gören genç Nadir, yeteneklerini geliştirir. Batı kültür ve sanatıyla tantşır, evrensel uygarlığın temelini oluşturan bilimsel düşünceyi özümser: Atatürk devrimlerinin amacına denk düşen bir yetişme çağı yaşar. Ama bu gibi durumlarda ortaya bir soru ve bir sorun çıkmaktadır? Nadir Nadi, öğrendiği becerilerini ve geliştirdiği yeteneklerini hangi yönde kullanacaktır? Ulusal Bağımsızlık Savaşı'nda hizmetlen geçmiş ve öncülük rolü oynamış nice ünlü kişinin çocuğu sonradan olumsuzluğa kaymamış mıdır? Yoksul Türkiye'nin olanaklanyla ayncalıklı öğrenim görmüş nice ateşli genç, hayat boyu çıkariarını düşünen bir tutucu kimliğine bürünmemış midir? Nadir Nadi'nin seçkin bir çevrede gözetilerek büyütülmesi, kişisel yeteneklerini geliştirebilir; ama, ulusal ve toplumsal amaçlar uğruna çetin savaşımları göze almak erdeminden kendisini yoksun bırakabilirdi. Nadir Nadi, yanm yüzyıllık gazete- cilik yaşamında, yazariığının yanı sıra, kırk yılı aşkın bir süreden beri Cumhuriyet'in sorum ve yönetimini de taşımaktadır. Dünya basın tari- hinde bile bu bir rekor olmalıdır. Cumhuriyet, Nadir Nadi'nin yönetiminde her türlü baskıya ve saldınya göğüs gererek bağımsızlık ve demokrasi yolunda yürüdü. Batı'da bir örneği var mıdır? Bilmiyorum. Ama böyle bir olayın Türkiye'de yaşanmasının ayn bir anlamı olsa gerektir. Çünkü bizde bir lokantanın, kahvehanenin, bakkal dükkânının bile ömrü kısa oluyor. Siyasal yaşamında zaman zaman en güçlü kurumlan yok eden zoriu fırtınalar geçirmiş toplumumuzda ilk günden beri belirlenmiş ilkeleri savu- narak kurumsallaşmış bir Cumhuriyet gazetesi olağanüstü bir olaydır. Yunus Nadi'nin işi hem çok güçtü, hem çok kolaydı. Güçtü; çünkü devrimleri karşıdevrimcilere, çağdaşlığı çağdışılığa karşı savunuy- ordu. Kolaydı; çünkü arkasında devlet kurucusu koca Atatürk vardı. Nadir Nadi'nin böyle bir talihi olmamıştır. Yunus Nadi'nin ölümünden sonra Türkiye'nin girdiği çok partili ortam değışik koşullarda bir "karşıdevrim"\ gündeme getirdi. öylesine çalkantılı günler yaşandı, öylesıne karmaşık ortamlar oluştu ki 1920'live1930'lu Atatürk Cumhuriyeti'nin devrimci ilkelerinı savunmak ya "geçmişın düşlemi" sayıldı; ya "komünistlik"le suçlandı. Devlet güçlerinı de elıne geçıren tutu- cular zaman zaman "Atatürkçülük adına Atatürkçülüğü çiğneyen" sert önlemlerle basında tozu dumana kattılar. Aydın ve çağdaş olmak, çıkar çevrelerıne karşı durmak, gerçekten yürek isteyen bir davranış niteliğine dönüştü. Cumhuriyet, Nadir Nadi'nin yöneti- minde her türlü baskıya ve saldınya göğüs gererek bağımsızlık ve demokrasi yolunda nasıl yürüyebildi? Yürüdükçe nasıl yücelip güçlendi? Bu soruya yanıt verebilmek için Nadir Nadi'nin kişiliğini görmek gerekir. Nadir Nadi'nin kişiliği, Yunus Nadi'den değişiktir. Yunus Nadi'nin ateşli, kavgacı ve sert bir kimlıği vardı. Nadir Nadi, serinkanlı, yumuşak gibi görünen, ama uzun soluklu bir savaşımın sert kurallannı yaygın bir zaman süreci içinde inatla izleyen bir kişilik yapısına sahiptir. Kısa sürede farkına vanlamayan bu çetin kişilik, uzun bir zaman sürecinde belirginleşir. Devrim ve demokrasi yolundan hiç sapmadan hem kişiliğini kurumsallaştırarak, hem Cumhuriyet'in kurumsallığını pekiştırerek kırk yılı aşkın bir zaman içinde Nadir Nadi'nin bugünlere ulaşmasındaki sır ancak böyle açıklanabilir. Kimi insan vardır, zamanla büyür; kimi insan zamanla küçülür. llerde yıldızlaşacağını sandığımız genç, yaşlılığında cüceleşir; zortuk- lar karşısında cüceleşeceğini sandığımız kişi devleşır. 1920'lerin Ankarası'nda Karaoğlan Meydanı'nda koşan çocuk, 1930'lann Viyana'sında Kerntnerstrasse'de yürüyen genç, 194O'lı, 1950'li, 1960Mı, 1970'li yıllann Türkiyelenni aşarak 1980'lerin Cumhuriyet'indeki odasında çalışıyor. Bu süreç içinde Türkiye nereden nereye geldi. Sanayi devrimini gerçekleştire- meyen bu toplumda holdıng mıl- yarderleri nasıl türedi? Kültürden yoksunluğun görgüsüzlüğü Babıâli'yı nasıl parayla fethetti? Eğer Nadir Nadi "evet" deseydi, bu kervana katılarak holdingci ekonomi pıramidinin en üst düzeyinde başkoşede ağırlanır; ama ne kendısı Nadir Nadi olabilir, ne de Cumhuriyet Cumhuriyetliğini koruyabılirdi. Nadir Nadi en zor olanı seçtı; en kolay bir yolda yürür- müşçesine... Nadir Nadi olabilmek için başka bir seçeneğı var mıydı? (7 Mayıs 1984 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin 60. Yıl özel ekinde çıkan yazısı) DÜZELTME- tlhan Selçuk'un dünkü yazısında geçen "Ytraus Nadi'nin ölümünden sonra aile içinde yaşanan çe- idşmeler de bu Ud tarihsel damardan kaynaklanıyor" cümlesındekı "damar" sözcüğü yanhşlıkla damat olarak dızil- mıştır. Cümlenın doğrusu şoyle olacak- tı: Yunus Nadi'nin ölümünden sonra aile içinde yaşanan çetdşmeler de bu iki ta- rihsel damardan kaynaklanıyor, Cum- huriyet'in Romanı'na anlam verecek ki- şflerin karakterleri geçmişin yüklü nıira- sında değerleniyordu... Okurlardan Cumhuriyet'e • Sayın îlhan Selçuk Gazetemızın eskı yazarlanndan Ha- san Cemal'ın son çıkan dedıkodu kıtabında gazeteyi, sızı ve değerh yazar dostlanmızı, bu arada siya- sal suıkastlara kurban gıtmış olan Bahriye Üçok, Uğur Mumcu gıbı değerîenmizı hedef alan kendısını küçültücü açıklamalannı büyük bir üzûntû ile okuduk. Bu açıkla- malara ılişkın Doğan medya gru- bunda ve dıncı basında çıkan yo- rumlan da dıkkat ve ibretle ızhyo- ruz. Dıncı basının neredeyze zıl takıp oynayarak yaptığı kendıne özgü değerlendrrmelen(!) doğala- nna çok uygun bulduğumuz ıçın şaşumıyoruz .. Yenı Şafak'tan Ah- met Kekeç, Taha Krvanç (Fehmi Koru). Zaman'dan Abdullah Kıbç ve Tamer Korkmaz bu vesıle ıle Cumhunyet'e duyduklan nefret ve düşmanhğı bır kez daha sergıhyor- lar. Kanımızca Hasan Cemal, bu kitabı ıle kendisini küçültebıleceğı kadar küçültmüştür. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu sısli ortamda bellı çevrelenn Kemalist Cumhunyetın yıkılamaz gerçek kalelennden Sı- lahlı Kuvvetlerimize, laık ve çağ- daş ünıversıtelenmıze yonelık sal- dınlanndan sonra Curnhunyet ga- zetesuıe yönelık bu saldın da plan- lanmış bir program çerçevesı ıçın- de yer almaktadır. Bılınçh kamu- oyumuz, Hasan Cemal'ın bihnçal- tında uzun süre bastmlmış olan ta- nhsel ve kışısel kınlennın sonucu olan karalayıcı anılannın değışken bir karakterin göstergesı olduk- lannı çok ıyi algılamakta ve de şıddetle kınamaktadır. Her zaman Cumhuriyet'ten yana ve Cumhunyet'in destekçısı ol- duğumuzu içtenlıkle belırtır, sev- giler, saygılar sunanz. Prof. Dr. NECLA ARAT Kadın Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu adına Cumhuriyet gazetesinin kuruluş yıldönümü olan bir 7 Mayıs sabahında Nadir Nadi, gazetenin gerçek sahibi olan okurlaria. # Sayın tlhan Selçuk, Bırkaç gundür zat-ı âlrnızle ılgılı olarak, bır kı- taptan alıntılar yaparak kımı gazetelerde yer alan yakışıksız. hatta terbıyesızce ıthamlar, ydlardır yazılannızdan ve bu yazılanruzla Atatürk ılke ve ınkılaplarmrn korunması çaba ve hızmetlennızden sıa her tanıyan gıbı benı de çok üzmüştür Kuşkusuz, adeta üzennıze saygısızca boca edılmek ıstenen bu ıthamla- nn zerresı üzennıze bulaşamayacaktır. Ne kı, görûlen rûyalann resrru makamlara resmen havale edıldığı, emır-ul ulemanro ön plana çı- kanlmak ıstendığı günlerde, zat-ı âlınıze ve yazılannıza en çok ıhtıyaç duyulduğu bır sı- rada böyle bır saldınya maruz kalmaruz üzûntûmü daha da arttırmışhr. Cumhunyet okuru ve basınla ılgılı eskı bır devlet görevlısı olarak duygulanmı sunmak ıstedım CEMİL ÜNLÜTÜRK Eski Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü # Sayın Ühan Selçuk Türkiye üzerine oynanan oyunlan et- kili bir şekılde başta sız olmak üzere Cumhuriyet gazetesinin çok değerii yazar, muhabır, çizer ve çalışanlan büyük sorumluluk duygusuyla, tarıhi bir görev yaparak kamuoyuna sunu- yorsunuz. Sağ olun, var olun. Dışar- dan güdümlü ülkeyı bölmeye ve irti- ca karanlığına döndürmeye çalışan ışbirlikçilerm sizi ve Cumhuriyet ga- zetesini hedef almış olması açıkça görülmektedir. Bu bağlamda Hasan Cemal ve destekçilennin saldınlannı şıddetle kınıyoruz. Hacıbektaşhlar, Hacıbektaş'a ve Atatürk'e gönül verenler olarak daıma yantnızdayız. AÜ RIZA SELMANPAKOĞLU (E) General, Belediye Başkanı • Saymllhan Selçuk Hükumet olmanın getırdığı ayncalık ve çe- şıtlı nedenlerle baskı altında tutulan (sa- tın alrnmış ya da susturulmuş) medya- nın yalakalığına alışmış göruntii veren basın ıçerisınde, onurlu duruş ve Cum- hunyetın varoluş ılkelenne bağlılığıyla, ınançlı, onurlu duruşu karşısında ezılen ve kuklacısınrn ıplenne göre hareket eden bellı kesımlenn, 83 yılın öcünü al- makla kendilennı yeterlı örgütlü yoğun- lukta görenlenn oyunlannda maşalık dönemı gelmış gıbı Son gencı örgütlü saldın, çağdaş yaşama bıçımını, laık, . demokratik Cumhunyetı ve bağımsız, üretken, onurlu bır Türkıye'yı savunan- lar ıçın de bır toplanma, bırlık olma çağnsıdır aynı zamanda Daha geç ol- madan yann ıçın bugunun bılınçh bır- lıktelıkler gerektırdığını bılıyorum SADIKGÜRBÜZ 9 Ne mutlu ülkemıze kı onurumuz ve vıcdanı- mız olan aydınlanmız \ ar Ne mutlu bıze kı Mustafa KemaL Nâzun Hikmet, Aziz Nesin gıbı buyuk us- talann artık soluk almadı- ğı toprağımızda Ühan Sel- çuk gıbı bır dev aydınlık ağacuıa sahıbız Cumhunyet'tekı "Pen- cere"sınden güller atar her sabah; ıyımser güller, umut saçan güller, bılgıy- le ve bınkımle donanmış güller, soran ve sorgula- yan güller. merak ettıren ve sevgılen çoğaltan gül- ler Çağdaş Ferhat o, za- man ıçındekı yolculuguv- la aydınhk puıarlannı yur- dumuza taşıyan Herçeşıt bağnazlığın düşmanı La- ık ve devnmcı Cumhun- yetımızın kararh \ e \-urt- se\er savunucusu. Aydın- lanma savaşunımızın ışık- lı penceresı. Bır süre son- ra kendısıne küfredecek olanlara bile hoşgoruyle yaklaşabılecek kadar da demokrat.. tlhan Selçuk, tek partı dönemınden çok partılı yaşama, Demokrat Partı diktatörlügünden 27 Ma- yıs'a, Demirel ıkhdarlann- dan Miüıyetçı Cephe'lere, 12 Mart dönemınden CHP'h hükümetlere. 12 Eylül dönemınden Özal dönemıne ve 9O'lı yıllar- dan bugüne, yanm yüzyüı aşkın bır zamandır a>dın olmanın ve gazetecüığın onurunu taşıyan bır usta Ülkemızın siyasal, top- lumsal yaşamının bınncı elden vıcdanı ve tanhsel tanığı Onun tanhrnın per- desınde dünyanm dört bır yanındakı toplumsal olay- lar da canlanır süreklı. Yurtsever kalemını ülke- mızın özgurleşmesıne, ay- dınlaulmasına adayan bır dırenç anıu, aynı zamanda bağımsız \e ozgur basının sımge adı Cumhunyet'le ve aydınlanmayla butün- leşmış olan "Cumhuriyet'' gazetesıyle ozdeş Değerlenmıze: tlhan Selçuk'a, Cumhunyet ga- zetesrne ve Cumhunyet'e saldırmanın tam sırası Çünkü yurdumuz ve de- ğerlenmız, tlhan Sel- çuk'un yıllardır dıkkat çektıgı emperyalıst saldı- nnın amansızlaştığı bır noktada Ülkemızuı dort bır yandan ve ıçerden dın- sel, etnık, ekonomık, sıya- sal. kültürel olarak kuşa- tıldığı, bır bır yaralanrı açılıp kapatıldığı koşullar- da tlhan Selçuk'un kendi- sini savunmasına ıhtıyaç yok demek anlamsız. Onun ömrü hep böylesı saldınlarla dolu bır ömür. Ona salduınak ülkemızrn aydınlanma değerlenne, laık Cumhunyete saldır- makla eş ve ne yazık kı Cumhunyerımız \e aydın- lanmamız büyük tehlıke- de bugün. Cumhunyetın, aydın- lanmanın, Cumhunyet ga- zetesinin değerlennı sa- \unmak, ulkesını seven \e tlhan Selçuk"un aktardığı "-. özgürlük ve eşrtük, uy- garük yanşmm kulvarlan- dır: insanlar orada >anş- mahdıriar birbiıierini geç- mekjçin-" duşüncesıyle dolu olan herkesın gorevı ve sonımluluğudur. ÖNER YAĞCI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear