Catalog

15 /RALIK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TanHar ANKVRA (Cumhuriyet Bürou) - Eskı enerji bakaıLarı Cumhur Ersüc«r ile Zeki Çakaı'ın Yüce Divan'da yargıkmdıldan davanın bugüıkü oturumunda, işadanı Turgay Ciner'in de araannda bulunduğu 8 kişi tank olarak dinlerilecek. Anayasa Mahkrmesi Heyeti'nin Yüce Divan olarak görev yapacıgı davanın duruşnası, bugün saat lO.OOiabaşlayacak. Fehriye Erdal davası • AiNKARA (Cumıuriyet Bürosu) - Ankaa, Türkiye'de işledi|i suçlardan dolayı Belçıka'da yargılanmayan ve iadt de edilmeyen Sabanrı suikastı faillernden Fehriye Erdal ile ilgii sorunu, uluslaıarası platforma taşıyoı Dışişleri Bakanîığı Sözcüsü Namık Tan, Tirkiye ile Belçika arasında 1977 tarihli "Tedhşçiliğin Önlenınesine Dair Avrupa Sözleşnesi"nin uygulanmasına ilişkin bır ihtılafh söz konusu olduğuıu belirterek Erdal'ın 2 kez iadesinin istendığini, bunlardan binnciiinin reddechldiğini, ikincisine ise heııüz yanıt verihnîdiğini söyledi. NATO Sekreteri geliyop • AINTCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Vnkara, FBI ve CIA vjaşkanlannın ardından NATOGenelSekreteri Jaap de Hoop Scheffer'i ağırlayacak. Bir çalışma ziyaretı için pazar günü Türkiye'y e gelecek olan Scheffer'in çantasında Afganıstan ve Irak gibi dosyalann da bulunacağı belirtılıyor. Scheffer, pazar aİcşamı geleceği Ankara'da pazartesi günü Savunma Bakanîığı ve Genelkurmay yetkilileri ile görûşecek. Scheffer pazartesi günü Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile bir araya gelecek. TÇürt Sanatçılar GiPişiıni' • İstanbul Haber Servisi -NilüferAkbal, Rojda, Metin Kahraman, Servet Kocakaya, Rojhan Beken, Mehmet Ath, Fırat Başkale'nin de aralannda bulunduğu çok sayıda sanatçının oluşturduğu "Kürt Sanatçılar Girişimi" karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek için bir basın açıklaması yaptı. Akbal tarafindan okunan ve 25O'yi aşkın sanatçı tarafından imzalanan bildiride, yasal düzenlemelere karşın Kürtçe ve Türkçe ürünlerinin kamuoyu ile buluşmasının çeşitli yollarla engellendiği ifade edildi. Yuptbank davası • tstanbul Haber Senisi - Ali Avni Balkaner'in, "nitelikli dolandıncılık" ve "ihtisalen zimmet" suçlanndan 16 yıl 5 ay 27 gün hapis ve 1 milyon 336 bin 700 YTL para cezasına çarptınldığı 27 sanıklı Yurtbank davasının gerekçeli karan açıklandı. Davayı karara bağlayan Istanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Balkaner'in baştan beri iyi niyetli hareket etmeyerek banka kaynaklannı kendisine veya grup fırmalanna aktarmanın peşinde olduğunu ifade etti. Muhalefet liderleri, hükümetin yolsuzluklann parçası haline geldiğini öne sürdü ^Dindar görünen hırsızlar'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel'Kuru- lu'nda dün 2006 yılı bütçe tasa- nsı görüşülürken muhalefet li- derleri iktidan eleştirdi. TBMM'de ANAVATAN Ge- nel Başkanı Erkan Mumcu'yu izlemeye gelmeyen Başbakan RecepTayyipErdoğan, CHP li- deri Deniz Baykalı baştan sona kadar izledi. Hükümetin yol- suzluklann parçası haline geldi- ğini kaydeden Baykal, Ofer'den enerji anlaşmalanna kadar her yerde utandıncı uygulamalar ol- duğunu söyledi. Bunlann gör- mezden gelinemeyeceğini kay- deden Baykal, " Yolsuzluk ya- panın dini. imaru, mezhebi ol- maz. Liberal hmDianda gördük, şimdi dindarhk taslayan hırsız- lan da görüyoruz. Buna artık son vermeüyiz. Herkes hesabuu vermetidir. Bunun için de doku- nnhnaTfaMan kaldırmahvız" de- di. Dünyanın hiçbir yerinde bir • CHP Genel Başkanı Baykal, Türkiye'deki yoksulluğun yolsuzluğu körüklediğini belirterek "Yolsuzluk yapanın dini, imanı, mezhebi olmaz. Liberal hırsızlan da gördük, şimdi dindarlık taslayan hırsızlan da görüyoruz" dedi. ANAVATAN lideri Mumcu, "Hükümetin gelişinde vebalim var, özür diliyorum" diye konuştu. maliye bakanının kendisi için dığını söyledi. Baykal, "însa- nu belirten Mumcu. "Buhükü- dört kez af çıkarmadığını söy- leyen Baykal şunlan söyledi: "Bütün bunlarnasıloluyor?Baş- bakan, Ofer ile göriişmedim di- yor, sonra akşama görüştüm di- vor. TÜPRAŞ'uı yüzde 14.75'ini alacaksın. 750 milyon dolan gö- türeceksin. Ondan önce de Baş- bakan'la,MaliyeBakanTyla gö- rüşmüş olacaksın. Sadece Ku- şadası yeter" dedi. Baykal, KKTC'de mülklerin Rumlara iadesini öngören tasanyı eleşti- rerek "Bunu kim öneriyor? Biz öneriyoruz, Biz kim,AKP'nin uz- manlan KKTC MecBsPnde bu- nun kufeini yapıyorlar" dedi. Erdoğan'ın başlattığı kimlik tartışmasına da değinen Baykal, Türkiye'de kimlik sorunu olma- nın. acaba Başbakan'ın böyle bir kimlik problemi mi var diye sorasgetiyor" dedi. Erdoğan'ın asıl istediği sistemin "eyalet" sistemi oldugunu, ancak sıkı- şınca *tekmiBet,tekdev1et" de- diğini kaydeden Baykal, "Baş- bakan'ın tek devietten muradı var. Ne milleti o? Türkiye'de Türk milleti alt kimlik değildir. Bunu bir defa içine sindirecek- SÜJ" diye konuştu. Ortülü ödenek sorusu Erkan Mumcu da "bozukdü- zeni değiştireceğız, diye gelenle- rin, bozuk düzenin bekçisi ol- duklannT söyledi. Türkiye'nin temel meselelerinden birinin yoksulluk ve yolsuzluk olduğu- metin burada obnasmda benim devebalim var. \ Ifltetimdenözür dürj'orum" dedi. Mumcu, bazı özelleştirme ihalelennden ör- nekler vererek ıktidan eleştir- di. Mumcu, "Başbakan'asoru- yonım, Başbakanlık binalan- nın tadüaonı kime yapordııuz, hangi bütçe kaleminden yapnr- duuz? Bunlann kaynağı örtülü ödenekse,örtühı ödenekeşe, dos- ta, akrabaya ihalesiz iş veresiniz drye mi size verfldi? O kaynak başbakanlann şerefîne emanet edümiştir" dedi. Mumcu 'nun Eskişehir-An- kara mzh tren ihalesinde yolsuz- luk yapıldığı yönündeki savla- nna yanıt veren Ulaştırma Ba- kanı Binaü Yüdınm, bu ihale- nin Mumcu'nun da bakanı ol- duğu 57. hükümet döneminde gerçekleştirildiğıni söyledı. Sa- taşma gerekçesiyle söz alan Mumcu, söz konusu ihaleye 57. hükümet döneminde de muha- lefet ettiğini söyledi. Mumcu, Yıldırım'ın bu ihaleye karşı çık- ması üzerine kendisine, "Dog- ru söylüyorsun. haklısın ama komutan ısrarlı" dedığıni ak- tardı. Mumcu, "Komutanmkim oldugunu açıklamaya gerekyok herhalde" dedi. DYP lideri Mehmet.\ğar da, bütçenin içinde çiftçi, emekli, memur, esnaf ve işçinin ohna- dığını belirterek " Yolsuzluk ve yoksullukla mücadele dediniz, yolsuzluğun damarlanndan gi- receğmizisöykdiniz. Yobuzluğun hangi damarlarda size sıkmn verdiği oıtadadır" dedi. Knnhk tartışmalannı eleştiren Ağar, "Bırakın bunlan, bu tartışma son bubnandır" diye konuştu. MUHALEFETIELEŞTÎRDÎ ErdoğanJ dan yanıt: Önce aynaya bakın ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. 2006 yıh bütçesinin sunu- şunda CHP liden Deniz Baykal ve ANAVATAN lideri Erkan Mumcu ya yüklendi. Baykal'ın "Şemdnüi'de başka, An- kara'da başka" konuştu- ğunu ileri süren Erdoğan, "Benim Türklüğümle Idmse oynavamaz, önce gklipa>Tia>abakın" dedi. TBMM Genel Kuru- lu'nda bütçenin sunuşu nedeniyle bir konuşma yapan Erdoğan, kendisi- ne laf atan milletvekille- rine •'Mitturamazsın. zil takıp oynarsm, hadi ca- nmı geç bunlan, hadi yav" gibi ifadelerle yanıt ve- ren Erdoğan'ın hastane- lerde rehin alma dönemi- nin bittiğini söylemesi üzerine CHP'li Atilla Emek. Antalya'da bir has- tanın rehin alındığını söy- ledi. Sağlık Bakanı'nın- dan bilgi alan Erdoğan, "Bu Idşi yeni doğmuş bir bebek, teda\isi sürüyor" dedi. Emek'in bebeğin ai- lesinden 3.5 milyar lira- lık senet alındığını söyle- mesi üzerine Erdoğan, Emek'in Sağlık Bakanı ilegörüşmesini önererek konuyugeçiştirdi. Mum- cu'yu sert biçimde eleş- tiren Erdoğan, "Bakan- lar Kuruhı'nda 2.5 sene buhmacaksın, bütün ka- rarlara imza koyacaksuı. Ondan sonra ben buna muhalefet ettim diyecek- sin. ni\e daha önce çıkıp ghmedin? Neden 3 sene bekledin?" diye sordu. Baykal'ın alt-üst kim- lik konusundaki eleştiri- lerini yanıtlayan Erdo- ğan, "Benim Turidüğüm- leoynamaya,bunu başka taraflara çekmeye hiç kimsenm hakkı yok, ağ- zınıza alamazsmız. Önce gidin a>naya bakın. ken- dinizi göriin. SizŞemdin- ti'de başka, Ankara'da başka konuşuyorsunuz, siz busunuz" dedi. CHP'nin daha önceki ra- porlannda "alt-üst khn- lik, Türkiye Cumhuriye- tivatandaşhğı, Kürtsoru- nu" gibi ifadelerin yer aldığını kaydeden Erdo- ğan, Deniz Baykal'a dö- nerek "Bu ifadeleri kıu- landm degil mi? Aynen kabbyorum. doğru söyle- mişsiniz. Şimdi sizde ne- den bu sıkıntlar başladı, onu merak ediyorum" diye konuştu. Kaynak gösterdi "Türkmineti"ifadesi- ni konuşmalannda sık sık kullandığını kayde- den Başbakan Erdoğan, "Din milletin çûnentosu- dur" sözü için Atatürk'ün 1 Mayıs 1920 yılında TBMM'nin açılışında yaptığı "MecHs-i âUnizi teşkil eden zevat, yamız Türk, Çerkez, Küıî, Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasır-ı tsla- miyedir" içenkli konuş- masım kaynak gösterdi. 'Ulke aklaşrvor' Maliye Bakanı Kemal l nakıtan da, ıktıdara gel- diklerinden bu yana ma- li disipline önem verdik- lerini, ilk kez bütçe açık- larınuı nominal bazda da azahnaya başladığmı ile- ri sürdü. Unakıtan, "Önü- müzdeki vıJ Türkhe, fi- ilen borçlannı azaltmava başlmacakür. AK Parti hükümeti döneminde ül- ke aklaşmaya başlamış- ür" diye konuştu. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART Türkeş'in banka hesaplarını konu alan dava da zaman aşımına uğradı!.. DUR O5LUM, KOŞTURMA !.. "GEÇ KALMI$ DEStNLER, OLSUN 0EME5İNLER 11 musakart@yahoo.com Coşkun: Kimlik tartışmalannın zamanı da değildi, gerekü de değildi Bakandan Erdoğan9 a eleştirî AK Coşkun. ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Başbakan RecepTayyip Erdoğan" ın başlattığı kimlik tar- tışması partisi ve kabine içinde de rahatsızlık yarattı. Sanayi ve Ticaret Bakanı AB Coşkun. kimlik tartışmalannın kimseye faydasının ol- mayacağını, artık kapanması gerektiğini söy- ledi. Coşkun, "Banasorarsanız zamanı dade- ğildi, gerekli de değil" dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun Ka- nal A'da gazeteci Ömer Şahin'in hazırladığı "Gündem" programında kimlik tartışmala- nndan rahatsızlığını gizlemedi. Erdoğan'ın niye böyle bir açıklama yaptığım defalarca söylediğini ve bu konunun kendi takdiri oldu- ğunu kaydeden Coşkun, "Bana sorarsamzza- manıda değildi, gerekli dedeğildi'' dedi. Kim- lik tanımında Atatürk'ü referans gösteren Coş- kun, "Biz Türk miDetiyiz. Atatürk, Ne mut- lu Türk olana" dememiş. 'Ne mutlu Türk'üm diyene' demiş. Bu ülkenin ekmeğiniyiyen, im- kânmdan fa>dalanan milletini de dc\ letini de sevmelL Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriye- ti'dir" dedi. Türkiye'de yaşayan insanlan "mo- zaik" olarakgörmediğiııi vurgulayan Coşkun, "Ben mozaik olarak değiL Türk milleti olarak düşünuyorum. Ulus sözcüğü de beni rahatsız edi\or. fophımlan millet yapan özkültürleri- dir. Farklıhklar bizim zenginliğimizdir" dedi. KESK'in araştırmasına göre bütçede kamu harcamalanna aynlan pay OECD ortalamasının yansı 'Büyüme değil, rant ön planda 9 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-KESK, 2006 yılı bütçe- sinin, sosyal ve ekonomik bü- yümeyi sağlayan değil, birtakım çevrelere kaynak aktaran bir yapıda oldugunu bildirdi. KESK'in 2006 yılı bütçesi- ne ilişkin hazırladığı araştırma- da, faiz harcamalannın 46 kat- rilyon liralık payla bütçede ağır- lığını koruduğu ifade edildi. 2006 yılında faız hariç kamu harcamalannın oranının yak- laşık yüzde 20 olacağı, askeri harcamalar düşüldüğünde bu oranın yüzde 17'ye gerileye- ceğine işaret edilen araştırma- da, OECD ortalamasında bu oranın yüzde 34.2 olduğuna vurgu yapıldı. Araştırnıada, "Türkiye kamu harcamalan- • Araştırmada, kamu harcamalanna aynlan payın az olmasının, yetersiz sayıda okul, hastane, doktor, öğretmen, fabrika. yol ve iş anlamına geldiği vurgulandı. KESK, faiz giderlerinin ise bütçede kara bir delik oldugunu belirtti. na son derece az kaynak ayır- maktadır. Kamu harcamalan- na a\ nlan payın az olması. ye- tersiz sayıda okuL hastane, dok- tor, öğretmen, fabrika, yol ve iş demektir" denildi. Faiz giderlerinin, bütçede "kara bir deük" olduğu ifade edilen araştırmada, faiz öde- melen konusunda yapılacak bir düzenlemenin, bütçede büyük bir rahatlama sağlayacağı ve temel kamu hizmetleriyle ya- tınma daha fazla kaynak aktar- manın yolunu açacağı ancak, hükümetin bu konuya da duyar- sız yaklaştığına işaret edildi. Araştırmada, 1990 'da yüzde 18.8 olan eğitim harcamalan- nın 2006 bütçesinde yüzde 12.3'e düştüğü, SSK hastane- lerinin Sağlık Bakanhğı'na de\ - rinin yarattığı maliyet ile 2006 bütçesinde sağlık harcamalan- mn oranının yüzde 4.3 düzeyi- ne yükseldiği belirtildi. Kişi başına sağlık harcamasında Türkiye'nin 446 dolar ile OECD ülkeleri arasında sağlı- ğa en düşük harcama yapan ül- ke konumunda bulunduğuna dikkat çekilen araştırmada, Fransa ve Almanya'da kişi ba- şına yapılan harcamamn Tür- kiye'nin 6 katı, Yunanistan'da ise 4 katı olduğu ifade edildi. Türkiye'nin kişi başına doktor ve hemşire sayısı bakımından da OECD ülkeleri arasmda son sırada yer aldığı dile getirilen araştrrmada, 2003 yılı verileri- ne göre, Türkiye'de her 10 bin kişiye 14 doktor ve 17 hemşi- re düştüğü belirtildi. Araştırma- da, OECD ortalamasında ise 10 bin kişiye düşen doktor sa- yısının 29, hemşire sayısuıın 82 olduğuna işaret edildi. Hü- kümetin uygulamalanyla sağ- 'ığı "ticarileştirdiği'' belirtilen araştırmada, "Türkiye'de ya- şayan bir insan, OECD ülkele- rindeki bir insandan ortalama 10 yıl önce ölmektedir'' deml- di. Araştırmada aynca, bütçe- den Milli Eğitim Bakanhğı'na aynlan payın GS YÎH'ye oranı- nm yüzde 3 düzeyinde kaldığı belirtilerek bu oranla Türki- ye'nin, Birleşmiş Milletler tn- sani Gelişmişlik Raporu'na gö- re, 175 ülke arasmda eğitime en az pay ayıran 40 ülke ara- smda yer aldığı kaydedildi. Türkiye'de yahnm harcama- lanndaki düşüşün trajik boyut- larda olduğu dile getirilen araş- tırmada, 1986 yılında yatınm- lara bütçeden aynlan pay yüz- de 21.3 iken, bu oranın 2006 yı- lında yüzde 6.9 olarak öngö- rüldüğüne işaret edildi. ÜĞÜPOLflİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Van'dan Şemdinli'ye... Unutulmuş bir akşamı düşünuyorum, ilkyazda açan gelincikleri, karânfillerüzerindeyürüyen sulan anımsıyonım... Avuçlanmda sakladığım birtutku mu, yüreğimi alevlendiren coşku mu, öfke mi nedir bilmiyorum... Unutulmuş sözler belki birfırtına oluyor çocuklann gözlerinde... Gökyüzü simsiyah!.. Insanlar evlerine çoktan çekilmiş... 32 yaşındaki Serdar Aslanoğlu'nun yaşamı, tutkulan, özlemleri geliyor aklıma... Fotoğrafına bakıyorum bir süre. Sekiz yıldır TRT'nin Diyarbakır Bürosu'nda çalışıyor... Çekimler için Adana'ya gitmişve bir gece "hırsız" diye yakalanıp öldürülmüş... Ne biçim bir ülkede yaşıyorum, yaşıyoruz!.. Can güvenliğimiz yok!.. Başbakan beş gün önce "Din çimentodur" demişti. Ona göre bu sözü laik demokratik Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk söylemiş. Kitapları karıştırıyorum, "Nutuk"a bakıyorum yok!.. Toplumu "Müslümanlar-Müslüman olmayanlar" diye ikiye ayıran, "Türkiye'de yaşayantann yüzde 99'u Mûslüman" diyen bir düşünce yıllar önce Kahramanmaraş, Sıvas katliamlannın savunucusu değil miydi? • • • Bunlan düşünürken kulağım Van'da... Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ve arkadaşlan yargılanıyor... Yücel Aşkın hastaL O, günlerdircezaevinde... Türkiye'de yaşananlar bir masal gibi... Din çimento!.. Imam hatip liseleri, Kuran kurslan ise laikliğin ve demokrasinin güvencesi... Bir zibidi elektronik posta atmış, gözdağı veriyor bana: "Sonunuz geldi, hepinizi yok edecegiz..." Adana'da sigara almak için dışarıya çıkan ve "Hırsız var" diye bağrılması üzerine saldırıya uğrayıp site koaırnalannca "linç" editerek öldürülen GAP televizyonundan Serdar Aslanoğlu'nun fotoğrafına baktım yeniden... Sonra Muğla'da faşistlerce saldınya uğrayan O.T. geldi aklıma... Muğla Üniversitesi'nde okuyordu O.T. Arapça konuşuyordu arkadaşıyla. Ülkücüler bıçaklarını çekti ve vurmaya başladılar O.Tye. Yaralı genç hastaneye kaldınldı. Arapça ile Kürtçeyi ayırt edemeyen aç kurtlann amacı ne? Sorun bu soruyu kendi kendinize... Sorun ki, "Din çimentodur" deyin ve ardından ekleyin: "Bu sözleri Atatürk söylüyor." Toplumu "Türkler-Kürtler", "dindartar-dinsizler" diye ikiye ayınn, alkollü içki yasağını tüm Türkiye'de uygulamak için atağa geçın, camilerde uygulamalı "din dersleri" yaptınn, Fethullah Hoca'nın müritlerini devletin önemli kurumlanna doldurun... Eh, Türkiye çağdaşlık ve Avrupa Biriiği yolunda.. Yürüyün bakalım!.. • • • Şemdinli'de, Yüksekova'da yaşananlan unuttuk bile... Istanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, van'dan Şemdinli'ye uzanan yoJculuğunun öyküsünü yazıyor Birgün'deki köşesinde... Şemdinli, küçük bir ilçe... Örada yaşayan insanlar korkunun gölgesinde seyrediyor olup bitenleri... Gençay Gürsoy diyor ki: "...Konuşan, sadece acılannı, yalnızlıklartnı, dışlanmışlıklannı ifade etmeye çalışan halk..." Kimi kafalar, devleti yönetenler, Güneydoğu'da yaşayan insanlanmızı potansiyel terörist olarak görmüyor mu? Gençay Gürsoy devam ediyor: "...Anlaşılıyorki devleti bölgede temsiledenlerin tutumu dinci çevrelerin etkinliğinin artmasına neden oluyor." Bu saptama yerinde... Yerel sivil toplum örgütleıinde, sendikalarda "dinci" kadrolaşma başlamış... IşteAKPiktidannınGüneydoğu'yabakışaçısı... Devletin önemli kurum ve kuruluşlanndatarikatçılar, yani dinciler... Sivil toplum örgütlerinde, sendikalarda dinciler... Ne diyordu Başbakan: "Din çimentodur..." hikmet.cetinkaya(« cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/343 72 69 ÎSTANBUL TABİP ODASI 'Yurttoşın sağlığı ipotek ediliyor' tstanbul Haber Servi- si- Istanbul Tabip Oda- sı Genel Sekreteri Ali Çerkezojpu, "Hükümet, IMFdenalacağılOmH- yardoiarlıkkredininkar- şıhğmda 70 milyon insa- nm sağhğını ve sosyal gü- venliğiniipoteketnıekte- dir" diye konuştu. Çerkezoğlu, düzenle- diği basın toplantısında IMF'nin Türkiye'nin 1. ve 2. Gözden Geçirme- lere tlişkin Niyet Mektu- bu'nu onaylaması ile il- gili görüşlerini anlattı. Bu mektupta vatandaşla- nn sağlık ve sosyal gü- venliğini ilgilendıren ta- ahhütlerin bulunduğunu belirten Çerkezoğlu, AKP'yi IMF'den alaca- ğı 10 milyar dolarlık kre- dinin karşüıgında 70mil- yon insanın sağhğını ve sosyal güvenliğini ipo- tek etmekle eleştirdi. Ah Çerkezoğlu, bu ipoteğin öncehkli bedelinin Sos- yal Sigortalar ve Genel Sağhk Sigortası Kanun Tasansı ile Sosyal Gü- venlik Kurumu Kanun Tasansı'mn Meclis'ten geçirilmesi olduğuna dikkat çekerek "IMFnm bir diğer koşulu sağhk harcamalannın kontrol alüna ahnmasıdu*. Sağ- hk harcamalannda ya- pdacaksouıianıaiar, has- talaromzmsağiıkhianet- lerine, ilaca ulaşmasuu zorlaştıracaktir. Sosyal güvenHk kuruluşlannın deviet hastanelerine ya- pacağı toplam ödemele- rin üst suunnın sene ba- şmda tahsis edümesi ise bu bütçenin bittiği a\1ar- dan sonrahizmetkrinve- rilmemesine yol açacak- ür" diye konuştu.