25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2005 PERŞEMBT 14 JV LJ L j J. U M\ kultur@ cumhuriyet.com.tr Sabancı Müzesi'ndeki 'Picasso Istanburda' sergisine ilgi büyük... Aile koleksiyonundaki Picasso'larKAYA ÖZSEZGtN Sabancı Holding'in desteği, Fundacion Almine Bernard Ruiz Picasso para el Are- te'nin işbirliği ve Istanbul Fransız Kûltür Ens- titüsü'nün katkılanyla düzenlenen 'Picasso Istanbul'da' sergisi, sözgelişi Barcelona ya da Paris'teki Picasso müzelerinde karşımıza çıkacak yapıtlardakinden farklı bir Picasso viz- yonu yansıtıyor. Öncelikle bunun altını çiz- mek gerekıyor. Ailenin tasarrufuna geçmiş ve sanatçının ölümünden sonra onun tercih ve de- ğerlendirme ölçülennın dışında kalmış olan yapıtlar, daha önce müzelerde ve koleksiyon- larda yerlerini almış ve bu yolla kamuya mal olmuş yapıtlarla eşdeğerli bir konumda değil- dir. Kuşkusuz her iki gruba girenler, aynı sa- natçının elinden çıkma işlerdir, ama sanatçı- nın, yaşarken atölyesinde ya da elının altın- da şu ya da bu nedenle tuttuğu, belki de elin- den çıkarmakta tereddüt ettiği yapıtlar, bek- lemeye alınmışlardır; aralannda öyle parça- lar vardır ki, sanatçısı için onlar, belki de ya- şadığı sûrece, atölyenin eşiğinden dışarı çık- mayacakJardır. İmzasız yapıtlar Müzelerden aiınan biıkaçı dışında, Istanbul 'a getirilen Picasso'lann büyük bölümü, sanat- çının ölümünden sonra ailenin eline geçen ve vakfa mal edilen yapıtlardan oluşuyor. Re- simlerin neredeyse tamamının imzasız olma- sı biryana, tarihsel bir sıralama altında izlen- mesini zorlaştıran etkenler nedeniyle de, bel- li bir program çerçevesinde sunulma olanak- lanndan doğaldır ki uzak bulunuyor. Örneğin, özgün imza taşıması ve numaralanmış olma- sı gereken baskı resimler arasında bile bu ko- şulu içermeyenler var. Böyle bir durum, bas- kı resim kalıplannın, Picasso'dan sonra kul- lanıldığını düşündürüyor. Serginin küratörü Marilyn McCully ile Picasso uzmanı John Richardson'un, açılıştan sonra düzenledik- leri söyleşide, bu konuya açıkJık getirmek için söyledikleri, ilk anda akla gelenleri doğ- rulayıcı nitelikteydi: Picasso, resimlerini sa- tış aşamasuıa geldiğinde imzalıyor, imzala- madıklarını da böylece sarış sırası gelinceye kadar imzasız tutmuş oluyordu. Kendine öz- gü imzasını, çok zaman yapıtuı üretildiği ta- rih eşliğinde yapıta koymayı ihmal etmediği, Picasso'nun müzelerdeki örneklerinden de bilinir. • Bir kez daha görüldü kı, basınınuzın kalem üstatlannın gözünde Picasso, bir modern sanat efsanesinden öte bir şeydir. Onun Istanbul'a gelmesi, bu efsanenin ağızlara pelesenk olmuş ve giderek aslından soyutlanıp Picasso mitine dönüştürülmüş, yapıtından uzağa çekilen basit yorumlan yeniden kızıştırmış, ama sergiye nasıl bir gözle yaklaşılması gerektiği sorunu bir kez daha askıya alınmıştır. Kuşkusuz konuyu abartmak gibi bir niye- tım yok; ama bir olguya dikkat çekmek isti- yorum yalnızca. Ne var ki, aralannda heykel ve seramik objelerin de bulunduğu oldukça kapsamlı serginin Istanbul'a taşınması karşı- sında, ilk kez gerçekJeşen bu olayı magazin boyutlannda ele alan yazılann, kimi yerde mizah sınırlannı zoriayıcı yorumlannı basın- da okudukça, Picasso'nun ortalama izleyici için merak konusu olan renkli kişiliğinin, sa- natından daha fazla ilgi çekici olabildiği ger- çeğı önümüzde sıntıp durdu. Bir kez daha görüldü ki, basınımızın kalem üstatlarının gözünde Picasso, bir modern sanat efsanesin- den öte bir şeydir. Onun Istanbul'a gelmesi, bu efsanenin ağızlara persenk olmuş ve gide- rek aslından soyutlanıp Picasso mitine dö- nüştürülmüş, yapıtından uzağa çekilen basit yorumlan yeniden kızıştırmış, ama sergiye na- sıl bir gözle yaklaşılması gerektiği sorunu bir kez daha askıya alınmıştır. Konuyu magazin boyutunda ele alma ahşkanlığımız, bu kez de etkısini göstermiş oluyor. Bu sergiyi, Istan- bul 'da yeni kurulan müzeler arasındaki reka- bete malzeme yapanlar bile çıktı. yabancı bir sergiyle tanışmaktan başı dönenJer, kendı mü- zelerimizin bu tür yapıtlar edinmekte bugü- ne kadar neden yaya kaldıklannı düşünmek zahmetine girmediler. Taşıma suyla değir- men dönmeyeceği gibi, dışandan gelecek bu tür sergilerle Türkiye'nin müzecilik ve sanat eğitimi sorununa köklü bir çözum buluna- mayacağı gerçeğine değinen olmadı pek. Pi- casso gibi başka ünlülerden daha birçoklan Istanbul'a gelebilir -gelmelidir de- ama, o ünlüleri bir yana bırakalım, onlan arkadan iz- leyenlerle olsun, kökten bir tanışmaya gir- medikçe, hayatımızın konuk ağırlamakla ge- çeceğini bilmek zorunda değil miyiz? Dubuffet'ye de aynı ilgi gösterillyor mu? Picasso sergisinin kapısı önünde ziyaretçi kuyruklannın uzaması ıse kuşkusuz sevindi- rici. Ama bu kuyruklar, korkanm ki "Picas- so lstanbul'da" sergisiyle sınırh kalacak; bu sergiyle zamandaş olarak açılan ve en az Pi- casso sergisiyle benzer bir düzeyde yer alan Dubuffet'ye de aynı ilgi gösteriliyor mu aca- ba? Ya da bundan sonra açılması planlanan başka önemli sergiler de bu serginin Istanbul'da ulaştığı mazhariyete ulaşacak mı? Kammca sorun, bu aşamada, sanatın kitle- lere ulaştınlmasında ve kavramlann paylaşıl- masında, sanat dışı koşullanmalardan uzak- laşarak, işin özüne biraz daha yaklaşılması- nı kolaylaştıracak çözümler üzerine anlaş- maktır. Picasso'nun sofra kültürüne yaptığı katkılar nedeniyle ya da onun eşleri ve met- resleriyle olan ilişkilerinde 'dâhi' sanatçı imajı görenler, onun adı çevresinde odakla- nan modern sanat kavramuıı çözmeye çalışır , ve ülkemizde konuk ettiğimiz sergiyi bu açı- dan güzel bir fırsat olarak değerlendirebilir- lerse, Sabancı Müzesi önünde uzayan kuyruk- lann anlamı biraz daha derinJeşmiş olacak- tır. Böyle bir serginin getirdiği yüke katlana- rak 'Picasso İstanbul'da' sergisine öncülük yapan Sabahcı Holding'in bu yol açıcı çaba- sının öteki kuruluşlanmızı da harekete getir- mesi, en içten dileğimizdir. Avrupa Birliği'ne üyelik girişimimize haklılık kazandırmakta, bu tür kültürel girişımlen hayata geçirmemi- zin büyük payı olacağını söylemek bile faz- la olacaktır. (Sergi, 26 Mart'a dekgörülebilir Tel: 0212 27722 00) 'ACARKENDİNE SEÇME HAKK3VERDÎ' 'Demokrasi havariliğine soyunuyor' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Devlet Tiyatrolan Sanatçılan Derneği (DETlS) Baş- kanı Mehmet Ege, Dev- let Tiyatrolan (DT) Ge- nel Müdür Vekili Mine Acar'ın seçilme hakkı olmamasına karşın, alı- nan karar ile kendisine seçme hakkı tanıdığını bildirdi. DETlS Başkanı Meh- met Ege dün yaptığı ya- zılı açıklamada, 29 Ara- lık'ta yapıJacak Sanat Yö- netim Kurulu Sanatçı Temsilciliği üye seçimi- ne tepki gösterdi. Ege, "Bu seçimde seçilme hakkı bUe olmayan Ge- nel Müdür Vekili'nin kendisine seçme hakkı tanıyarak demokrasi havariliğine soyunma- sı, ancak durum kome- dilerinde görülebilir" dedi. Daha önce yasa ge- reği yalnızca sanatçı adaylararasından, sanat- çılar taranndan yapılan seçime bu kez sözleş- melilerinde seçici olarak katüdığına dikkat çeken Ege, DT'nin sağduyu sa- bibi hiçbir çahşanımn bu oyuna gelmeyeceğine inandıklannı belirtti. Ege, şunlan kaydetti: "Göreve geldiğinden beri gerek Kültür ve 1\ı- rizm Bakanlığı'ndan, gerekse dinci çevreler- den DT'ye karsı >apüan suçlanıalara hatta ka patılma tehditierine karşı çıkamayan Genel Müdür Vekili Mine Acar, bu girişimiyle gü- cünü sanatçılan yok sa- yarak kanıtlamaya ça- lışmaktadır. Aynca bu kararla, bizlerle sözleş- meliler açıkça karşı karşıya getirilerek, ti- yatromuzda 50 yüı aş- kın kesintisiz süre ge- len iş banşı, sanki han- çerlenmek istenmekte- dir... Biz devlet tiyatro- su sanatçılan, varlığı- mızı hiçe sayan ve biz- leri diğer çahşan arka- daşlanmızla karşı kar- şıya getirmeyi amaçla- yan bu kural dışı kara- n reddediyoruz. Seçme hakkımız sulandırılsa da seçilme hakkımıza kimse el uzatamaz." Sanat tariısemineri • Kültür Servisi - Istanbul Teknık Üniversitesi (ÎTÜ) Sosyal Büimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilım Dah'nın düzenlediği 'Sanat Tarihinde Gençler 2005 Semıneri' başladı. ITÜ Taşkışla Binası'ndaki seminer, 17 Arauk'a dek sürecek. Prof. Dr. Ayla Ödekan öncülüğunde yapılan semınerde Tüırkiye'nin dört bir yanındakı ünıversıtelerin sanat ve mimarlık tarihi bölümlennde yüksek lısans ve tez cauşmasını tamamlamış genç araştınnacılann sunum yapmasının yanı sıra, ABD Harvard Üniversitesi'nden ve Ingiltere Courtauld Enstıtüsü'nden ikı bildıri de yer alacak. Seminer süresince arkeolojıden Bızans sanatına, Osmanlı sanatından Batı resmıne, minyatürden modern sanat konulanna toplam 53 bildiri sunulacak. (0 212 245 66 31) TEŞEKKUR Babamız Osman Işık'ın ciddi hastalığının cerrahi tedavisini bir bilim adamı ve sanatçı titizliği ile gerçekleştiren Op. Dr. BABEK TABANDEH'e Ameliyat ekibi Op. Dr. Murat Dayangaç, Anest. Dr. llhan Dalvancı, Anest Dr. Jale Hüner, Anest. Dr. Eser Turan'a; Ameliyat hemşireleri Zehra Sezgin, Zennure Yaşar, Elif Tülek, Adnan Döner, Nermin Petekçi, Anest. teknisyenleri Havva Kısa ve Neslihan Celep'e ve tüm ameliyathane çalışanlanna; Hastalığın zamanında ve erkenden tanısını koyup tedavisi için yol gösteren Gastroenterolog Dr. Hakan Güveli ve endoskopi ekibine; Marmara Üniv. Tıp Fak. Patoloji A.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Küllü ve ekibine; Ameliyat sonrası yoğun bakım izlemini titizlikle yapan başta sorumlu Gülay Doğru olmak üzere tüm KVC Yoğun Bakım ekibine; Başta sorumlu hemşire Filiz Akman olmak üzere tüm 4. kat hemşire ve çalışanlanna; Her zaman desteklerini hissettiğim ekip arkadaşlarım: Op. Dr. tbrahim Uyar, Op. Dr. Cihan Özbek, Op. Dr. Erhan Kaya, Anest. Dr. Oğuzhan Cücü'ye; başta KVC ameliyathane sorumlu hemşiresi Sevil Özdemir olmak üzere tüm KVC ameliyathane ekibi ve perfüzyonist arkadaşlarımıza; Her zaman olduğu gibi bütün işlerimize bıkmadan koşturan KVC sekreteri Saliha Imirze'ye; Hastanenin tüm olanaklarmı seferber eden, başta Medicane Hastaneleri Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bozkurt, Tıbbi Direktör Op. Dr. Cevdet Caner, îşletme Direktörü Dr. Mahir Turan, Başhemşire Nergis Şen olmak üzere tüm Medicane Çamlıca Hastanesi hekim, teknisyen, hemşire, yönetici, idari personel ve tüm diğer çalışanlanna; Bizzat ziyarete gelen/gelemeyen; çiçek gönderen/gönderemeyen; telefon eden/edemeyen; mesaj gönderen/gönderemeyen Tüm akraba ve dostlanmıza, Meslektaşlanma ve de Kardeşlerime TEŞEKKUR EDERİZ Prof. Dr. Ömer IŞIK Ertuğrul IŞIK Selma IŞIK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear