25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28EKİM2005CUMA CUMHURİYET SAYFA Sektronik posta; derazsonwcwnhuHyet.com.tr Tel: 0.212343 72 74 Faks: 0,212.343 72 60 17 Siyaset M M. Agah Çelikel: "Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü'nün tLrtuklanmasına tepki gösteren rektörleri ve öğretim üyelerini 'siyaset yapıyorlar' diye eleştiren Başbakan, partisinin iftar yemeğinde Prof. Dr. Eser Karakaş ve Prof. Dr. Mehmet Altan gibilerini ağırlamayı siyasetten saymıyor." - Rumlar, KKTC'nin tetefonlannı dinliyormuş., "Ankara, çık aradan!" § Sertifikası olmayan M tamircilik bile yapamayacakmış. 0 da politika yapar! YARIN cumhuriyet ilan edilecek. Bir de bugunü düşünün. Emperyalizme meydan okuyarak tam bağımsızlığı ilke edinmiş, egemenliği ulusa veren, yaşanacak devrim süreci ile laikliğin, aklın özgürieşmesinin, hukuk devletinın, demokrasinin, haJkçılığın, ulusalcılığın ve en önemlisi çağdaşlığın amaçlandığı bir cumhuriyet bugün ilan edilebilir mi? Hiç sanmıyorum! Cumhuriyeti kurmak, korumaktan daha zordu. Biz onu beceremedik! Bu gazetenin kurucusu Yunus Nadi, Istanbul'un işgali üzerine Ankara'ya geçmiş ve Yeni Gün gazetesini Anadolu'da Yeni Gün adıyla yayımlamıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra da Mustafa Kemal Paşa'nın adını koyduğu yeni gazetesi Cumhuriyet'i Istanbul'da çıkarmaya başlamıştı. Cumhuriyet gazetesinin kökleri Kurtuluş Savaşı'na dayanır ve bu gazete cumhuriyet devrimlennin Iki Cumhuriyetgazetesidir. Cumhuriyet gazetesinin yazılı bir "anayasa"sı yoktur, gazetenin ilkeleri Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesidir. Gazete Cağaloğju'ndaki tarihi binasından Şişli'ye taşınırken, Nebil Ozgentürk de bu süreci kamerasıyla belgelemeye çalışıyor, Cumhuriyet çalışanlanyla söyleşiler yapıyordu. Beni de kameranın önüne oturttu. Söz dönüp dolaşıp, "dünden bugüne" gelince, bugünün Cumhuriyet'ini, Kurtuluş Savaşı yıllanndaki Anadolu'da Yeni Gün gazetesi ile aynı misyonda gördüğümü söyledim. Bilmem, yanlış bir benzetme mi? Tezgâhlardaki gazetelere bir bakın, 82 yıl öncesinin koşullan değiştiği için televizyon kanallanna bir göz atın; "mütareke basını"nın yerini "müzakere medyasrnın aldığını çok kolaylıkla görebilirsiniz. Evet, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuruluş felsefesindeki gibi koruyamadık ama yıkılmasına da izin vermedik. Sovyetler Birliği çöktüğü, Yugoslavya dağıldığı zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin de çökeceğini, dağılacağını sananlar yanıldı. KafaJan kanşıp kişilikleri dağılan sadece bugün "dönek" dediklerimiz oldu. Onlar şimdi dönekliğin dayanılmaz bunalımı içinde büyük bir hırs ve dizginleyemedikleri bir hınçla Türkiye Cumhuriyeti'nden intikam almaya çalışıyorlar. Çalışsınlar... Yeter ki Cumhuriyetçiler de çalışsın. Cumhuriyet gazetesi işte bunun için var. Evet yann cumhuriyet ilan edilecek. Günümüz "kutlama" değil, cumhuriyeti "koruma" günüdür. fOrtaca Muğla'nın Ortaca ilçesinde AKP'li belediye, otopark işini spor kulübüne ıhale etmiş. Caddede durdunuz; otomobilinizin camlan açık; gazete alacaksınız. önce otopark ücreti ödeyeceksiniz. Fakat bu durum, sadece Istanbul plakalı taşrtlar için geçerli. İstanbul Akif Kökçe: "Istanbul'da bu gidişle satılmadık yalnızca 'fay hattı' kalacak!" SESSÎZSEDASIZÇ.) Malatya'da şiddet, Türkiye'dedebşet • MALATYA Çocuk Yuvasj'ndaki çocuklara yönelik şiddet Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Birkaç kişi tutuklandı, soruşturma açıldı falan filan... Ama asıl "dehşet" Türkiye'de devam ediyor. Nedir bu dehşet? Tıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer anlatıyor: "Yalnız Malatya'da değil yurt genelinde var olan bu trajik sorunun tüm boyutlanyla irdelenmesi; AKP hükümetinin başta sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler gibi devletin temel sorumluluk alanlannda özelleştirmeci bakış açısının masaya yatınlması gerekiyor. Kamu görevlilen eliyle yürütülmesi gereken hizmetler piyasadan satın alınıyor, özellikle hastanelerde temizlik, yemek gibi hizmetlerin taşeron şirketlere devredilmesinin ardından tanı ve tedavi gibi temel nitelikli sağlık hizmetleri de kâr paylaşımı anlayışının belirieyici olduğu 'hizmet alımı' yoluyla özel sektörden alınmaya başlanıyor. Hizmet sunumunda talebin kabartılması ve gereksiz teknoloji tüketimine zemin hazırianıyor. Sosyal güvenlik kurumlannın ve diğer resmi kurumlann sağlık harcamalannın artmasjna yol açılmasının yanı sıra, hizmet kalrte ve standartlannın denetimsizliği nedeniyle yaşanacak sorunlar da ısraria göz ardı ediliyor. Malatya'da yaşanan üzücü olaylan bu açıdan da değeriendirmek gerekiyor ve Malatya'daki trajedi kamu alanında 'hizmet alımı' modelinin taşıdığı sakıncalann ortaya çıkartılması açısından büyük önem taşıyor." 82 Yıl Onceki Hüzün MERtÇ VEIİDEDEOĞLU Yann cumhuriyetimizin 82. yılını kutlayacağız pek keyifli ol- masada... Ne var ki, 82 yıl önce de cumhuriyetin ilanıyla pek üzüntülü günler yaşatmışlardı Atatürk'e, yakın çevresinde bulunan kimi kişiler. Bilindiği gibi cumhuriyetin ilanı 29 Ekim günü ilk Önce Halk Partisi Meclis Grubu'nda uzun uzadıyatartışılmış, ardın- dan da konu Meclis'e getiril- mişti; bu Meclis Ikinci Meclisti. Atatürk'ün özel kalem mü- Jürlüğünü de yapmış olan Ha- san Rıza Soyak anılannda tar- tışmalann dokuz saat sürdü- ğünü belirtir. Tartışmalann çetini Parti Meclis Grubu'nda olmuş, Meclis'te ise milletvekilleri ço- ğunlukla cumhuriyetin ilanına destek veren konuşmalar yap- mışlardır; örneğin Kırşehir mil- letvekili Yahya Galib'in; "Za- ten mevcut ve müesses olan şekil cumhuriyetten başka bir şey değildir. 'Millet kendi ikti- danna vazı-ül-yet olmuştur (el koymuştur) demek' hiç şüp- hesiz cumhuriyetle idare olu- nurdemektir" ifadesinde oldu- ğu gibi. (1) Sonunda saat 20.30, Meclis cumhuriyetin ilanını kabul et- niş, on beş dakika sonra da cumhurbaşkanı seçimi yapıl- mış, toplantıya katılan 158 üye oybiriiği ile Atatürk'ü cumhur- başkanı seçmişlerdi. Seçilmesinin ardından yap- tığı konuşmanın bir yerinde Atatürk: Her zaman sayın ar- kadaşlanmın ellerine çok iç- tenlikle ve sıkıca sanlarak on- lann variıklanndan kendimi bir an bile soyutlamış görmeye- rek çalışacağım" der. Hıfzı Veldet Velidedeoğ- lu'nun Türkçeleştirdiği metin- den yapılan bu alıntıda, Ata- türk'ün büyük bir içtenlikle be- lirttiği, arkadaşlanna dayana- rak, onlardan destek alarak ça- lışma yapma isteği, ne yazık ki başta Rauf Bey (Orbay) ol- mak üzere Kazım Karabekir, lefet ve Ali Fuat paşalar ile ûr. Adnan Bey (Adıvar) tara- fından adeta yadsınıyordu. Görünürde başını Rauf Bey'in çektiği bu karşı koyuş, bilindiği gibi Istanbul basının- ca da kuvvetle destekleniyor- du; Rauf Bey'in demeçleri, so- rulan önceden düzenlenmiş röportajlan cumhuriyetin ilanı- nın üçüncü gününde basının büyük bir bölümünü kaplamış- tı. Rauf Bey: "Cumhuriyetin ilanında istical (acele) edilmiş- tir. Isticale sebep olanlar so- rumsuz kişilerdir. Bu hareket tarzının içyüzünü anlamak la- zımdır. Meclis milli hâkimiyeti hakkıyla koruyabilmelidir. Meçhul maksatlarla sevk ve idare olunmaya ses çıkanl- mazsa nereye vanlacağı bili- nemez. Cumhuriyetin bizim için lazım ve faydalı olduğu Is- pat edilmelidir" (2) diyerek bir bakıma meydan okuyordu... Bu suçlamanın ardından bu kezdebasın; "Cumhuriyet ila- nı yeniden bir halifelik sorunu ortaya çıkarmıştır" görüşünü ileri sürüp cumhurbaşkanı se- çiminin yersiz olduğu, o oruna (makam) halifenin gelmesi ge- rektiğini istemeye başlar. Kimileri de Atatürk'ün hasta olduğunu, cumhurbaşkanının "damad-ı hilafetpenahi" yani "halifenin damadı" sanıyla Türkistan'da bulunan Enver Paşa'nın olmasını isteyip ya- yarlar. Işe dış basın da kanşır; özel- likle ünlü Ağa Han'ın (Emir Ali ile biriikte) Ismet Paşa'ya gön- derdiği mektup dünya basının- da yer alır; Ağa Han: "Fikrimiz- ce hilafet nüfuzunun noksan- laşması, yahut hilafet makamı- nın Türk siyasi bünyesinde bir dini amil olmak mahiyetinin kaldınlmasrnm Islamiyete çok zarar vereceğini bildirir ve Mil- li Mücadele'yi desteklemeleri- nin hilafet makamının korun- duğuna inandıkianndan dola- yı söz konusu olduğunu belir- tir. (3) Atatürk bu kampanyaya ya- nıtını, yazılanlan, söylenenleri bir bir ele alarak Söylev'de ve- rir ve sonunda Rauf Bey'in "kendisini en iyi tanıyan kişi" olarak bu durumun yaratılma- sında önayak olması karşısın- da duyduğu üzüntüyü dile ge- tirir. Prof. Dr. Niyazi Berkes'in birsöylemi vardır, der kı: "Ken- di yanında olan ama gerçeği göremeyen ya da görmek is- temeyenlerie yol almak, dev- rim önderierinin doğal alınya- zısı gibidir." Boğucu bir süreçten geç- memize karşın 82. yilımız yine de kutlu olsun. (1) TBMMZabıtCeridesi, Dev- re II, Cilt 3, 43. toplantı. (2-3) H.R. Soyak, Atatürk'ten Hatıralar, YKY İLAN TC ZEYTİNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN Esas No: 2005/958 Karar No:2005'l 163 Hâkim: Kemal Güzel 20998 Kâtip: Zarif Nalbantoğlu Mahkememize ait 2005/958 Esas, 2005/1163 Karar sayılı 30.09.2005 tarihli ilam ile Istanbul, Sılıvri, Alipaşa köyü, cilt no: 0005, aıle sıra no: 131, sıra no: 9'da kayıtlı bulunan Kadir ve Naci- ye'den olma 1959 d.lu Adnan Dumanoğlu'nun vesayet altına alına- rak kendisine aynı yerde nüfiısa kayıtlı annesi Latif ve Ayşe'den ol- ma 1929 d.lu Naciye Dumanoğlu vasi tayin edilmiştir. 30.09.2005 Basın: 50495 KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a yahoo.com.tr ÇIZGlLİK KÂMtL MASARACI 1r •••-- kamilmasaraci o mynet.com HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BtLGtN hayatepik(a mynet.com BISMÎL'DE KOyL A&AUK SÎSTEMİNE AYLARDIR COLUK COCUK AYAKTALAR].. DERHAL BABAY CEZAEVİNE. ÇOCÜ&U DA MALATYA COCUK YUVASINA ATUSİI.. KAHROLSUN AĞALIK VAŞASIN CUMHURÎYET TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 28 Ekim mcus.mumtaz-arikan.com ANKARA PAti4ŞÛT KüLESf t9S7 'Pe BU6tM/, ANKABA PABAÇÛr kUJLESl HİZ- METE AÇtUH. MALATYA MİLL£TV£fdU VS BSta BAÇBAKAAJ f'SMSrİNONÛ', BAYINPIRUK BAKANt ALİ ÇETİNKAYA I/E BA2.I B/UC4ULA&N BCJLUN- ptıeu röRBMoe, veui BAÇBAKAU CELAL BA- YAB jaje&etEYt zesE/eeK /eutev/ JÇAHÇT/. BU ASADA, TZİ/eACACUÇU ÛYet£Gİ HAVAC/UK MA&ŞI £6Y£-£M/f, YÛZİ£/eC£ 6SH/Ç PASAÇÜr- L£ /mAMAK 'Ç'M KUL& ÖHÛMOe SIRAYA GİRfaiŞTİ. TVIZK GeNÇUGtNE~ PARAÇÜTÇÜLÜK ALAUfMDA HİZMer VEGA4ÇSİ H£" ONIAS/ HA- vAcruĞA özENDi/SMesr eeyzce/ve/v auce, HİPOPGOM yntCfNLAe/AJOA f/VÇA eû/LM/ÇTf. Sağda, /nSna, Bayar ve Çehnkfya, lcu/e. öüd öûlü TC SARIYER SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 2005/519-KararNo: 2005 1199 Mahkememizin 2005/519 Esas, 2005/1199 Karar sayılı ilamı ile, Giresun, Çamoluk, Sarpkaya Köyü Cilt: 63, Hane: 52'de nüfusa kayıth Abdullah ve Gülüzar'dan olma 1965 doğumlu llyas Kapıyol- daş'a rahatsızlığı nedeniyle hacir altına alınarak aynı yer nüfusuna kayıtlı yeğenı Şaban Kapıyoldaş'ın TBK 407. maddesi gereğince va- si olarak atanmasına. Hûküm özetınin yenne kaım olmak üzere ilanen tebhğ olunur. Basın: 50596 BAKIŞ AÇISI GÜRBÜZ ÇAPAN 7Tepeden777...Tepeye Lale Devri'nin ünlü şairi Nedim'in deyişiyle; -Bu şehr-i Stanbul ki, bî misl ü behâdır, Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır" Eşsiz Boğaz, dünyada bir eşi olmayan Altın Boy- nuz (Haliç) -gerçi kokuttuk temizlemeye çalışıyoruz- Sadabat Deresi (Kâğıthane Deresi), Lale Devri'nde kaplumbağalann sırtına mum dikerek; şiir ve eğlen- ce geceleri yapılan Sadabad'da 50 yıl kadar sanayi ve kent artıklan yüzdürdük. Ve nihayet yedi tepeli şehrimi de, o içindeki gonca gülümü de bırakıp gi- diyorum. Deröeniyoruz... Dertlensek n'olacak, ka- pı duvarla konuşmak düşüyor bize. Var bir on beş yıl 'sa<J'la 'so/'la Istanbul'un yağ- malanmasını konuşuyoruz. Sayın Tayyip Erdoğan'la da, Kadir Topbaş'la da hergörüşmemizde Istanbul hayalimizin ne kadar or- tak olduğunu, hatta ortaklaşa düşlediğimiz tek şe- yin korumaya alınması gereken, restorasyona muhtaç "Istanbul düşü" olduğunu konuşuyoruz. Gel gör ki Istanbul onlarda, "düş"ü bende kaldı. Son yıllarda Istanbul için şarkı, türkü, şiir de yazıl- mazoldu... Tekrar ediyorum, ısrar ediyorum, Istanbul ancak Roma ve Venedik'le yanşabilmelidir. En az oralar kadar korunmayı hak ediyor. Istanbul, görgüsüz ABD kerrtleriyle yanşmamalı-benzeşmemelidir. Istanbul soyludur. öncesini saymıyorum, 350'de Isa'ya adandıktan sonrasını bile korumak, restore et- mek, tarihe saygının gereğidir. Ortaçağın kapanma müjdesi Fatih'le Istanbul'da müjdelenmiştir. Aydın- lanmanın kilometre taşlan Istanbul'da döşenmiştir. Sadece Fatih'in C. Bellini'ye yaptırdığı portresi bi- le yeterii bir işarettir. • • • Fatih Sultan Mehmet, Bizans geleneği ile yanştı. Bize düşen ise, Bizans ve Osmanlı geleneği ile ya- nşmaktır. Dünya incisi Istanbul coğrafyasına be- ton dökmek yerine taş-ahşap ve camdan oluşan insan boyutunu ezmeyen "insanal" binalar yap- maktır. Istanbul gökdelenlerie hançerieniyor. Kıymayın Is- tanbul'a. Gökdelen yapacak çok yer var. Saatte 250- 350 km. hız yapan arabalar üretildi. Marmara kıyısı boş duruyor. Çanakkale'ye kadar her taraf derya- deniz. Istanbul'un siluetini, tarihi dokusunu bozma- yın lütfen. Yabancı sermayeye karşı mısınız? Hayır!.. Arap sermayesi, sermaye ırkçılığı hâşâ, külliyen hâşâ.. Sermayenin bizi yönlendirmesine karşıyım. Biz yönlendirmeliyiz. Aksi halde beygir gibi oluruz. İnsan parayı yönetirse başka olur. Para insanı yö- netirse başka. tarife gerek var mı? Ülkeyi pazariıyor- sunuz. Bu iyi. Başanlı olursanız kutlanm. Sermaye, kültür, üretim gelsin. Üreten bir ülke olalım. Istanbul bankanın, üniversrtenin, konferanslann, moda- nın ve kısaca küftürün başkenti olsun. Kim iste- mez? Istanbul'u emlakçiye, görgüsüze pazariamayın. Emir hazretlerine Eminönü'nü, tarihi yanm adayı ve- relim. Topkapı Sarayı'na uygun yatay taş binalar yapsın. Bütün Eminönü toplam 15-20 bin konutla kenara çekilip ticaret, kültür merkezi haline gelebt- lir. En büyük bina Sansaryan Han yüksekliğinde ve onun vasfında, çok amaclı yüksek kalrtede bina- lar ve işletmeler yapılabilir. Emir hazretleri merak ettiği Sakal-ı Şerif'e de yakın olur. Hem para hem onur kazanır. Istanbul'un kangrenleşmiş bir bölge- sini çözeriz, temize çekeriz. Dünyanın ilgi merkezi haiine gelir. • • • Siz her boş bulduğunuz alana 'gökdelen' yapmak zorunda mısınız? Elinize almışsınız amansız bir btçak, neresine, ne- resine saplasam diye deli deli dolanıyorsunuz. -Bıçağı saplamak zorunda mısınız? -Vazgeçelim bu gökdelen saplantısından. En yük- seğini yapınca maşallah mı takacaklar sanıyorsu- nuz? Tarihiyie banşık, akıllı, basiretli, ne yaptığını ve ne yapacağını bilen yöneticilere ihtiyacımız var. "Bir iyi" (para buldunuz) yaparken "bir kötü"ye (gökdelen dikerek paraya yönetilerek) gözümüzü çıkarmayın... gurbuzcapan@eksev.org.tr/Faks: 0212 672 73 79 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 SOLMNSAĞA: 1/ Genel kul- lanıma açık aletlere takı- 2 Jan, para ya dajetonatıla- rak aletin ça- lışmasıru sağ- layankumba- 6 ra. 2/ Brezil- ya'nın para birimi... Is- tanbul limaru içerisinde, Sarayburnu ile Be- şiktaş arasuıdan ge- çen hattın Haliç ta- rafında kalan balık 3 alanına verilen ad. 3/ 4 Uyanık, gözüaçık... 5 Unvan. 4/ Motorlu 6 taşıtlardadireksiyon ile tekerlek arasında- 8 ki bağlantıyı sağla- 9 yan mil... Çok esnek bir kumaş. 5/ Tuzlanmış ve deri tulumabastınlmış peynir... Lahza. 6/Içyüz... "Selam" anlamında Latince sözcük. 7/Japon li- rik drarnı... En tanınmış sinema ödülü. 8/Bir ili- miz... Nikel elementinin simgesi. 9/ Şiddetli be- lirtilerle birdenbire ortaya çıkarak hızla ilerleyen hastalıklar için kullanılan sözcük... Mahkeme so- nucunu gösteren resmi belge. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Süregelen eklem hastalığı... Eski dilde su. 2/Bir soru sözü... Yararlanılan uygun koşul. 3/ Bir ili- miz. 4/Gözde sanya çalar kestanerengi... Bir no- ta... Köpek. 5/îzmir'in Menderes ilçesinde ünlü bir antik kent. 6/Yanarken güzel kokruğu için tüt- sü olarak kullanılan bir ağaç... Küçük mağara... Haberci, ulak. 7/Zarara uğrama tehlikesi... Ak- tinyum elementinin simgesi. 8/Atış taliminde he- def tahtasını bile vuramama. 9/Aydın ilindeki Af- rodisyas antik kentınde yaptığı kazılarla tanınmış arkeoloğumuz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear