Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 2005 SALI
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Y 19 Sinop
Eome PB 22 Samsun
Y 21 Adana A 27
Y 23
Kocaeli Y 22 Trabzon Y 20
Çanakkale PB 21 Giresun Y 19
Izmir PB 26 Ankara PB 21
Manısa
Aydın
PB 25 Eskişehir PB 20
B 18
De-ıızli
PB 27 Konya
B 26 Sıvas PB 17
Zonguldak Y 20 Antaiya A 27 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
B
PB
28
22
24
19
23
17
14
PB 13
Yurdun kuzey kesım-
len parçalı buluflu. Mar-
mara'nın doğusu Batı
Karadenız kıyılan sağa-
nak yağışlı, dığer yerier
az bulutlu ve açık geçe-
cek. Sabah saatlennde
ıç Ege'de yer yer sıs go-
rülecek Hava sıcaklığı
yurdun kuzey kesımle-
nnde bıraz azalacak, dı-
ğer yerterde onemlı bır
değışıklık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
K
Y
Y
Y
Y
PB
Y
PB
2
5
8
18
16
17
20
18
Münıh B 21 Zürıh
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
17
18
20
18
21
19
23
23
PB 19
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Şam
PB
B
PB
PB
A
PB
A
A
A
3
22
8
17
19
14
21
28
27
Parçalı bulutlu i Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmuriu Sulu kar Gök gürultulü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
vunuyor hem de laik rejime ihanetin kanıtlarına
ulaşıyor.
Laik devletin bütün gereklerinin yerine gelip gel-
mediğıni saptaması veya laik üniversitelerde aykı-
rı gdişatı izleyerek karşı çıkması ya da karşıdevrim
kokularının yükseldiği bir üniversiteye (üniversite-
lere) karşı hukuksal uygulamalara olanak sağlama-
sı gereken Cumhuriyet hükümeti ve başı ne yapı-
yor?
YOK'e saldırıyor, hükümet olarak üstlendiği so-
rumluluklar aklının ucundan geçmiyor.
Sanki ana muhalefet, YÖK ve üniversite rektör-
leri iktidarda... Laik rejimin gereklerini yerine getir-
medikleri gibi laik rejime karşı Van'daki gerici devi-
nimlere göz yumuyorlar. Hazret de muhalefette. Ik-
tidara veryansın ediyor. Eşine ender rastlanan de-
mokratik bir çarpıklık sergileniyor!
•••
O yalan bu yalan; peki ama aylardır, yıllardır van'-
da gözlemlenen kimi antilaik hareketler de mi ya-
lan? Laik rejimi koruma kollama uğruna savaşım
vermeyi ilke edinen kimi gazetelerde (tabii Cumhu-
riyet'te) okuduk. öğretim üyelerinin yüzde 85'inin
çeşitli tarikatlarla yakın ilişki içinde olmaları... Mah-
remdir diye konutlarına balkon yaptırmamaları...
Lojmanlarda kimi öğretim üyelerinin eşlerinin er-
keklere kapı açmaması... Kara çarşafla gezmesi...
Çağdışı ahmaklık diye nitelenebilecek bu ve ben-
zeri olaylar, uygulamalar da mı yalan!
Size göre doğru olan nedir, Bay Başbakan? Faz-
lası yok eksiği çok bu olaylar mı? Islam devletlerin-
de yaşanan çağdışı yaşam biçimi mi, yüzünü batı-
ya dönen Türkiye'yi temsil ediyor?
Bu Başbakan'ın Van'daki gericilik olaylanna, üni-
versitedeki gericilik eylemlerine karşı söyleyeceği
tek bir cümle yok mu?
Olamaz da. Kuşkusuz kafası da gönlü de Van
Üniversitesi'ndeki gerici düzenin bütün Türkiye'ye,
Türk toplumuna yerleşmesinden yana. Olana bite-
ne ses çıkaramayarak Van'daki gericilik olaylarını
desteklediğini gösteriyor.
•••
Başbakan, Müsteşarı Ömer Dînçer'in üniversi-
telerde ders vermekten men edilmesini, rektörün tu-
tuklanmasına karşı YÖK'ün intikam hareketi diye ta-
nımlıyor. Insaf! Olayları izleyen -tek bir kişi dışında,
Başbakan dışında- sade bir vatandaş bile aylardır
ömer Dinçer'in intihal (aşırma) suçu işlediğini, bir
bilim adamınayakışmayan hareketin saptanmasın-
dan sonra YÖK'ün gerekeni yapacağını biliyor.
ömer Dinçer'i, aşırmadan suçlu bir insanı,
RTE'nin olağanüstü ölçülerde savunması anayasal
kurumlara bakış açısını da ortaya koyuyor.
Gün boyu oruçlu. Iftardan sonra tok bir mide,
hızlanan kan dolaşımı mantıksızlığı tetikliyor ve bu
Başbakan, YÖK'e, Barolar Birliği'ne, ana muhale-
fete, rektörlere saldırgan bir kimlik sergiliyor.
Ülke için, laik rejim için, çağdaş yaşam için talih-
sizliğin adı, bu Başbakan!
Keenlemyekûn
• Baştarafı 2. Sayfada
amacıyla başvuracağı sa-
kat yöntemlerdir. Böyle
ayak oyunlan ve aldatma-
calarla ülke yönetilmez.
Ne var ki, bu aldatıcı
yöntemler sonucu halkı-
mızın, sevgili ozanımız
Nizıın Hikmet'in nitele-
diği gibi, "midye gibi ka-
palı ve rahat", "koyun
gibi" uysal bir duruma ge-
üşinden yararlanan günü-
müz iktidan. ulusumuzun
bağımsızlığı, egemenliği
gibi yaşamsal konularda
kararlar almakta, yabancı-
laıia özleşmeler yapmak-
ta, devletin temel yapısı
olan anayasayı bile değiş-
tirme girişiminde buluna-
bilmektedir.
Hukuk ilkelerine, ana-
yasa kurallanna aykın ol-
duğu gerekçesiyle Cum-
hurbaşkanı'nca geri çevri-
len ya da Anayasa Mahke-
mesi'nce iptal edilen ya-
salan, anlamsız bir inatla,
yeniden yapmakta direne-
bilmektedir.
Anayasanın bağlayıcı
kurallanna karşın, yargı
kararlannifl uygulanmayı-
şı, devlet mallannın gizli
pazarlıklarla yabancılara
satılması gibi işlemlerin
olgulanması ve daha ürkü-
tücü olanı "ûlkeyi pazar-
lama"ya kalkjşması, üJ-
kemızin ne denli hukuk-
suz bir iktidann elinde ol-
duğunun açık ve acı kanıt-
landır; yönetenlerin de yö-
netilenlerin de altında ka-
lacağı böyle bir yıkımdan
ülkeyi korumak için ge-
rekli örJemlerin geç kal-
madan alınması zorunlu
hale gelmiştir.
Sonuç: Evrensel hukuk
ilkelerine aykın olarak u-
lus çoğunluğunun istenci-
ne dayanmayan AKP ikti-
dannın aldığı tüm karar-
lar, uluslararası sözleşme-
ler ve tüm işlemler, Sayın
Prof. Mardin'den öğrendi-
ğim hukuksal deyimle ke-
enlemyekûndür. Daha yü-
rekli ve köklü bir deyişle,
AKP iktidannın kendisi
keenlemyekûndür.
(l)T.ZaferTunaya"Si-
yasi Partiler ve Anayasa
Hukuku" s. 665.
AL GOZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Işikadınlara bırakın!
I BaştarafıArka Sayfa 'da
Birkaç sivri örnek dışında bulunduğumuz zamanda
da solda özellikle karar mekanizmalannda kadınlann
olduğunu sanmıyorum. Emin olunuz ki olsaydı, solun
şu darmadağın ve içler acısı hali olmazdı.
Neden kadınlara bu kadar güveniyorum, görünen
köy kılavuz istemez. nerede adam gibi bir iş yapılıyor-
sa, bakın, çoğunJuk kadınlarda; kadınlar daha mı ze-
kiler, daha mı pratikler bilmiyorum ama, çok çabuk çö-
züm üretebiliyorlar. Işlere asılıp sonuna kadar gittne-
yı ve kendilerine daha az ihanet etmeyı beceriyorlar.
Daha gerçekçiler, kınhnalarmı, örselenmelerini da-
ba çabuk aşmayı ve hayata dolaınmayı seviyorlar.
Vay canına, çok büyük sözler ettim, ama biliyorum
Id kadınlar benim yüzümü kara çıkarmazlar. Bu arada
jöyle bir önerim de var; artık kadınlar, kadın kotası
koymayan partilere oy vermesinler. Ne mi olur, bu du-
rumda ülkenin yansı oy vermeyecek demektir. Bu er-
keksi partiler ancak bundan anlarlar. Kibarca kota is-
temek olmuyor. Böylece belki akıllan başlanna da ge-
ısilozgenturkıa superonline. com
MGSB'de kriz aşıldıEge ve Kıbns'la ilgili sert ifadeler nedeniylegörüşmeleri 3 Ekim sonrasına ertelenen
belgede uzlaşüması 'TSK'nin duyarlı olduğu konularayer verildi'yorumuna neden oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Milli Güvenlık Kurulu
(MGK), Milli Güvenlik Siyase-
ti Belgesi'nin (MGSB) Bakanlar
Kurulu'na iletilmesine karar ver-
di. Uzun süredir hükümet ile (T-
SK'nirj uzlaşma sağlayamadığı
belge üzerinde MGK'de anlaş-
maya vanldı.
Irticai ve bölücü faaliyetlerin
öncelikli tehdit sıralamasına
alınması, Kıbns ile Ege konula-
nnm beigedeki ifade biçimleri
nedeniyle aşılamayan MGSB'-
deki kriz dünkü MGK toplantı-
sında aşıldı. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer başkanlı-
ğında yapılan ve 6 saat süren top-
lantıya, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral Hilmi Özkök, TSK
komuta heyeti ile ilgili bakanlar
katıldı. Toplantının ardından
açıklanan biJdiride, "Yeni Milli
Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin
uygun bulunarak bu konuda-
ki tavsiye kararının Bakanlar
Kurulu'na bildirilmesine ka-
rar verildiği" ifadesi yer aldı.
Müzakerelere başlanacak 3
Ekim 2005 'ten önce Ege ve Kıb-
ns sorununa ilişkin sert söylem-
leri içeren MGSB'ninAB ile iliş-
kilerde sıkıntı yaratacağı gerek-
çesiyle görüşülmesi daha sonra-
ki toplantılara ertelenmişti. Hü-
kümet, yıne AB'ye uyum gerek-
çesiyle MGSB'nin sadeleştiril-
mesi gerektiğini savunarak bir-
çok niteleme ve kavramı belge-
den çıkararak yeni bir öneri ha-
zırlamıştı. TSK irticai ve bölücü
tehditleri, dış tehditler kadar
önemli iç tehdit unsuru olarak
nitelerken hükümet bu konuya
yumuşak yaklaşıyordu. Kıbns ve
Ege konuJannda çözüme dayalı
ifadelere belgede yer vermek is-
teyen hükümet, bu konuda da T-
SK'nin itirazjyla karşılaşmıştı.
TSK önerisinde ise Kıbns'ın
Rumlaştınlması yönündeki ça-
balara dikkat çekilmişti. TSK,
MGSB'de önemli bulunan nok-
talardan geri adım atılmayacağı-
nın işaretini dönemin Genelkur-
may 2. Başkanı Orgeneral tlker
Başbuğ'un basmı bilgilendirme
toplantısında da vermişti. AB ile
müzakerelerin resmen başlama-
sının ardından gerçekleştirilen
MGK'de belge üzerinde uzlaş-
maya vanlması dikkat çekti. Ge-
lişme Ankara kulislerinde "T-
SK'nin duyarlı olduğu konu-
lar belgede yer aldı" yorumla-
nna neden oldu. MGSB'nin Ba-
kanlar Kurulu'nca onaylanması-
nın ardından, belgenin uygula-
ması yine aynı kuruJ tarafuıdan
gerçekleştirilecek.
'Ulusal yarar1
vurgusu
MGK'de Türkive ile AB'nin
müzakerelere başlaması ile geli-
nen aşama da değerlendirildi.
Konu ile ilgili Dışişleri Bakanlı-
ğı ve AB Genel Sekreterliği yet-
kilileri kurula bilgi verdi. Top-
lantı sonrasında yayımlanan bil-
diride, şu ifadelere yer verildi:
"Avrupa Birliği ile müzakere-
lerin başlama tarihi olan 3
Ekim 2005'e uzanan süreç ile
sonraki gelişmelerin değerlen-
dirmesi yapılmış; bu dönern-
de, ülkemizin AB'ye üyelik is-
tenç ve kararlıbğı yinelenerek
görüşmelerde ulusal yararla-
rımızın gö/etilmesinin önemi
vurgulanmıştır."
Toplantıda aynca, Türkiye 'nin
su kaynaklannın etkin kullanı-
mına ilişkin konu başlığı da gö-
rüşüldü. Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı Hilmi Güler ile DSİ
Genel Müdürü Veysel Eroğ-
lu'nun da katıldığı bu bölümde
Türkiye'nin önümüzdeki dö-
nemde bu alanda yaptığı planla-
ma gündeme geldi. Bildiride ko-
nu, şöyle dile geririldi:
"Tanm alanlarının sulan-
ması, şehirlerin ve sanayinin
su gereksiniminin karşıianma-
sı, hidroelektrik üretiminde
teknik ve ekonomik potansiye-
lin tümünün 2023 yılına kadar
knllanılması için alınması ge-
reken önlemlerle sınır aşan su-
lar üzerindeki barajların bir
an önce tamamlanması üze-
rinde durulmuştur."
Cumhurbaşkanı Sezer başkanlığında yapılan ve yaklaşık 6 saat süren toplantıya, Başbakan Erdoğan,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, TSK komuta heyeti ve ilgili bakanlar katıldı. (Fotoğraf: AA)
El konulan şirketin hukukçusu da değiştirildi
TeftişKurulu
9
na
taraşmalı ısim
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tasarruf Mevduat
Sigorta Fonu'nun (TMSF),
Egebank'ın borcuyla bağlan-
tı kurarak el koyduğu 9 şirke-
tin Teftiş Kurulu Başkanlı-
ğı'na Egebank'ın verdiği kre-
dilerden sorumlu olan Ersin
Dayıoğlu 'nu getirdiği ortaya
çıktı. TMSF görevlileri, şir-
ketlerin hukukçusunu da es-
ki Faisal Finans hukukçusuy-
la değiştirdi. TMSF görevli-
lerinin, el konan şirketlerden
Göltaş Çimento'nun tahsili
zor satışlar yapması için pro-
tokol hazırladığı saptandı.
Tüm kişisel harcamalanm
Egebank'tan fon aktanldığı
gerekçesiyle el konan şirket-
lere yükleyen TMSF görevli-
leri, bu şirİcetlerin hukukçula-
nnı da gerekçe göstermeksi-
zin değiştirdi. El konan şir-
ketlere hukukçu olarak ata-
nan llhan İınik daha önce
Faisal Finans'ta görev yapı-
yordu. El konan şirketlerin
teftiş kurulu başkanlığına ise
Egebank'la ilgili raporlarda
çok sık adı geçen FJayıoğlu
atandı. Dayıoğlu, el konma-
dan önce Egebank'ın Ku-
rumsal Pazarlama Yönetme-
ni idi. Egebank soruşturma
raporlarında, Dayıoğlu'nun
tartışmalı olan bütün kredi is-
temlerinin altrnda imzasının
olduğu dikkati çekiyor. Hu-
kukçusu ve teftiş kurulu
özenle seçilen Göltaş'ta,
TMSF görevlilerinin son dö-
nemde riskli satışlann yapıl-
ması için devreye girdiği or-
taya çıktı. Isparta Belediye-
si'nin bir kuruluşu olan Istem
Limited Şirketi, el konulma-
dan önce Göltaş Çimento'dan
100 milyarlık sınırlamalarla
çimento alıyordu. Bu bedelin
ödenmemesi halinde yeni çi-
mento verilmiyordu. TMSF
görevlileri, bu şirkete 400
milyarlık sınır tanıdılar. Bu-
na İcarşın şirket ödeme yap-
mayınca bu kez yeni bir borç
yapılandırması yapıldı. Bu
yapılandırma protokolüne,
hukuki bir tanım olmamasma
karşın "şahit" olarak Ispar-
ta Belediye Başkam Hasan
Balaman da irrıza attı.
Göltaş'ın el konulmadan
önceki yönetimi, verimli bul-
madığı içinAntaiya bölgesin-
de hazır beton tesisi kurulma-
sı önerisine olumsuz yanıt
vermişti. TMSF görevlileri-
nin bu tesisin kurulması için
görüşmeler yaptığı öğrenildi.
El konan 9 şirketin TMSF
tarafından belirlenen ortak
yönetim kurulunda bulunan
Turan Korkmaz daha önce
Istanbul Belediyesi'nin kuru-
luşu iGDAŞ'ta satın alma
müdürlüğü yapıyordu. Bu
görevi sırasında 1 trilyon lira-
lık naylon fatura düzenlen-
mesi olayına adı kanşmıştı.
Başbakana, keyfiharcamalar'soruldu
CHP, Göltaş'ı
Meclis'e taşıdı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Istanbul Mıl-
letvekili Berhan Şimşek.
Cumhuriyet'in ortaya çıkar-
dığı, TMSF'nin el İcoyduğu
Göltaş'a atanan yöneticilerin
keyfi harcamalanm Meclis
gündemine taşıdı. Şimşek,
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın yanıtlaması istemiyle
Meclis Başkanlığı'na sundu-
ğu soru önergesinde şu soru-
lara yanıt istedi:
t/ TMSF'nin Egebank'tan
fona aktanldığı gerekçesiyle
el koyduğu Göltaş Çimento,
Göltaş Hazır Beton, Orma,
Elmataş, Elma-Su, Göl Yatı-
nm, Göltaş Enerji, Orkav ve
OZF Fidancılık adlı şirketle-
rin genel koordinatörlüğü
görevine getirilen Aslan Ya-
man'ın kariyeri, mesleği, iş
tecrübeleri, mezuniyeti ne-
dir? Bu göreve getirilmesin-
de adı geçen kişinin partiniz-
den Bakırköy Belediye Mec-
lisi üyeliğine aday olmuş ol-
masının bir etkisi ohnuş mu-
dur? Yine bu göreve getiril-
mesinde TMSF Başkanı Ah-
met Ertürk'ün eskiden ça-
lışhğı Al Baraka Türk'ün or-
taklannın sahibi olduğu Yon-
gapan adlı şirkette idarecilik
yapmasınm etkisi olmuş mu-
dur? Kendisine 15 milyar
maaş bağlandığı, araba ve
lojman tahsis edilerek bütün
masraflannın el konulan şir-
ketler arasında olan Göltaş
Çimento tarafindan karşılan-
dığı iddialan doğru mudur?
Bu iddialar doğruysa bu ka-
dar yüksek maaş bağlanma-
sının ve bu imkânlann ken-
disine sunulmasının gerek-
çesi nedir?
• TMSF tarafından el ko-
nulan bütün şirketlerin yöne-
tim kurulu üyeliklerine ve
genel müdür, genel müdür
yardımcıhğı, genel koordi-
natör, genel koordinatör yar-
dımcısı görevlerine getirilen
kişiler kimlerdir?
• Göltaş Çimento ve di-
ğer 8 şirketin yönetimine ge-
tirilenlerin, bu şirketlere yö-
netici olarak atanmadan ön-
ceki döneme ait harcamala-
nnı şirketlere fatura ettikleri
iddiası doğru mudur?
• Göltaş'm üniversite öğ-
rencilerine burs verdiği iddi-
alan doğru mudur? Doğruy-
sa Göltaş'ın öğrencilerimize
burs verme kriterleri nedir?
Verilen burs miktan nedir?
Burs hangi öğrencilerimize
verilmektedir?
• 3 Temmuz 2005 tarihin-
de TMSF yöneticisi Canan
Kaymakcan'ın 8 farklı yer-
den benzin faturası aldığı id-
dialan doğru mudur?
• Bu şirketlerden Isparta
Belediyesi ve diğer kuruluş-
lara bağış adı altmda para
ödendiği doğru mudur?
Yücelman'a basın hizmet ödülü
tstanbul Haber Senisi - Türkiye Gaze-
teciler Cemiyeti (TGC) eski başkanJanndan
Burhan Felek adına düzenlenen "Basın
Hizmet Ödülü"nü aknaya hak kazananlar
belirlendi.Ödüller, 7 Kasım'daTGC Burhan
Felek Konferans Salonu'nda düzenlenecek
törenle sahiplerine verilecek.
TGC'den yapılan yazılı açıklamada. ilki
1983 yılında verilen ödül için adaylann 70
yaşından gün almış, 50 yılı aşlon süreyle ba-
sına hizmet vermiş ve bu hizmetlerini sürdü-
rüyor olmalan şartının arandığı belirtildi.
Açıklamada, Orhan Erinç başkanlığın-
da, Necmi Tanyolaç, Nail Ğüreli, Semih
Balcıoğlu.Ara Güler, Turgay Olcayto, Za-
fer Atay, Ahmet Özdemir ve Abdülkadir
Yücelman'dan oluşan seçici kurulun, yönet-
meliğe uygun olanlan belirlediği ifade edil-
di. Değerlendirme sonucu bu yıl Kayhan
Küreman, Etem Çalışkan, Veli Sezai Bal-
cı, Faruk Geç, Erdoğan Arıpınar, Oktay
Ekşi, Hasan Pulur,Abdülkadir Yücelman,
EserTütel ile Erdoğan Tokmakçıoğlu'nun
ödüle layık görüldüğü kaydedildi.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bir başka deyişle ABD, binlerce askeri yığıp bir ül-
keyi işgal etme girişimlerine nokta koymaya hazırla-
nıyor.
Bunun yerini ne alacak?
Yanıt iki sözcükten ibaret:
Bilgi harekâtı!
Elbette "bilgi" sözcüğünün içine pek çok şey sığ-
dırılabilir. Bundan böyle hedef ülkelerin temel daya-
nakları içinden çürütülecek, gerekli olan yeni daya-
naklar da yine içerideki güçler tarafından oluşturula-
cak.
Neyle? Bilgi gücüyle...
Yeri geldikçe vurguladığımız bir tanımlama var
Artık kitle imha silahlannın yerini kitle imal silahları
aldı!
Kitle imha sözcüğü zaten itici. Üstlenilmese de bir
dizi sorumluluğu var. Oysa kitle imali hem daha an-
latılabilir, hem daha verimli. Bir kitleyi imha edeceği-
ne, senin için çalışmasını sağla; daha fazla sonuç el-
de etmez misin?
Bu hedefe ulaşmak için kullanılan bilgi harekâtı ta-
nımı önümüzdeki dönemin çok kullanılan deyimlerin-
den biri olacak gibi görünüyor.
•••
Klasik ve doğruluğuna inandığımız bir tanım var-
dır
Emek en yüce değerdiıi
ABD mantığının sürdürümcüleri bunu şöyle değiş-
tiriyorlar:
Bilgi en yüce değerdir!
Bilgiyi üretmek ve ulaşmak için de bir çaba, bir e-
mek harcamak gerektiğine göre, vurguladığımız kla-
sik tanımın özünde değişen bir şey yok.
ABD'nin 21. yüzyılı "Yeni Amehkan Yüzyılı" olarak
ilan etmesinin ardından giriştiği genel harekâtın "bil-
gi" ile ilgili bölümleri henüz çok net tartışılmıyor. Kav-
ramın yeniliği bunda bir etkense. bir başka unsur da
hedef ülkelerdeki yönetimlerin "köhüğü". Ya da "ba-
karköriüğü".
Türkiye'de iktidar, üniversiteleri ele geçirmek için
her türlü karanlık yöntemi düşünmeye devam etsin,
ABD bilgi kaynaklarını besleyip yönlendirmek için her
türlü çalışmayı tamamladı bile.
•••
Irak'la biıiikte ABD'nin fiilen işgal ettiği ülkelerden
biri olan Afganistan ve etrafındaki ülkelerden gelen
"bilgiler", sözünü ettiğimiz harekâtın adım adım de-
rinleştirilerek başlatıldığını söylüyor.
Dışişleri Bakanlığfnda geçen günlerde yapılan bir
toplantıdaAfganistan'dan dönen devlet görevlilerinin
gözlemleri masaya yatırıldı. Bu gözlemlerden bazı sa-
tır başları aktaralım:
- ABD-lngiltere hiçbir zaman Afganistan işgalini bi-
tirmeyecek.
- İşgal güçleri Afganistan içinde ortak bir bütünlü-
ğün oluşmaması için her şeyi yapacak.
- Afganistan'ın kuzey bölgelerinde Türk unsurlar
yaşıyor. özellikle Ingiltere onların Türk olmadığını an-
latmak ve Orta Asya'daki ortak yapıdan kopannak
için her şeyi yapıyor. Içlerine onların dilini bilen uzman-
larını gönderip kendi yönlendirmesi doğrultusunda-
ki bilgileri aşılıyor.
Bilgi harekâtı kavramının çok değişik yönleri var.
Bugünlük her renginden birer tutam aktardık.
Insanlığın, tıpkı "insan haklan"ve "demokrasi" kav-
ramları gibi "bilgigücü" kavramının da kirletilmesine
izin vermemesi dileğiyle...
ankcum(a cumhuriyet.com.tr
DENKTAŞ'DAN KIBRIS UYARISI
'AB'nin şartlan
Sevr'i andınyor'
ADANA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kuzey
Kıbns Türk Cumhuri-
yeti (KKTC) 1. Cum-
hurbaşkanı Rauf
Denktaş, Avrupa Birli-
ği'ninTürkiye'nin önü-
ne koyduğu şartlann
değişmez olduğunu ve
bunlan Türkiye'nin ka-
bul etmesi halinde Se\T
Antlaşması'nın benze-
rini kabul etmiş olaca-
ğını belirterek "Çok
tehlikeli, içerisi ma-
yınlarla, tuzaklarla
dolu bir yola girmiş
durumdayız. Kıb-
ns'ta ateş üzerinde
oturuyoruz" dedi.
Çukurova Üniversi-
tesi'nin düzenlediği
"Kıbns,ABve Türki-
ye" konulu söyleşiye
katılmak üzere Ada-
na'ya gelen Denktaş,
kısa bir konuşma yap-
hktan sonra gazetecile-
rin sonılannı yamtladı.
'Hükümet Kıbns
pazarljğı yapamadı'
AB'nin Türkiye'nin
üyeliği için hükümetin
önüne koyduğu şartla-
nn Kıbns Türkleri için
çıkmaz olduğunu ve
hükümetin kabul ettiği
belgeler incelendiğin-
de Kıbns Türkü için
gerekli pazarlığın ya-
pılmadığının görüldü-
ğünü vurgulayan Rauf
Denktaş şunlan söyle-
di: "lmzalanan belge-
lere baktığımızda
Kıbns konusunda hü-
kümetin büyük baskı
altmda kalacağı görü-
lüyor. Çok tehlikeli,
içi mayınlarla, tuzak-
larla dolu bir yola gi-
rildi. Kıbns'ta ateş
üzerinde oturuyoruz.
Ne kadar dayanabile-
ceğimizi zaman gös-
terecek."
'Gerçekler halka
anlatılmıyor'
Güney Kıbns Rum
Kesimi'ne ait gemile-
rin Türk limanlannı
kullanması konusunda
hükümetin imzaladığı
bazı maddelernedeniy-
le de baskı altmda kala-
cağını, basının Kıbns
konusunda gerçekleri
halka yeterince yansıt-
madığmı ifade eden
Denktaş sözlerini şöy-
le noktaladı: "AB di-
yor ki, 'Biz sizi davet
etmedik, siz üyemiz ol-
mak istediniz. Birliğe
üye ohnak için şartlan-
mız katidir ve şartlan-
mızı pazarlık edemez-
simz'. Bu şartlar içe-
risinde Avrupa Parla-
mentosu kararları da
bulunuvor. Bu karar-
ları okuduğumuzda
görüyoruz ki, Türk
hükümeti bunlan ka-
bul etmek zorunda
kalırsa Sevr Antlaş-
ması'na benzer bir
belgeyi kabul etmiş
olacak. İş bu kadar
vahimdir."