02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURfYET 22 EKİM 2005 CUMARTE! HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Şimdi de İğneyi Kendimize Batıralım Avrupalıların önyargılarından, art niyetlerin- den, bize uyguladıkları çifte standarttan söz edip duruyoruz hep. Peki biz, iki yüz yıldır erişmeye uğraştığımız, Cumhuriyet ile biriikte bt'r ara yakalar gibi ol- duğumuz, çağımız ölçütlerine ulaşmış, çağın gereklerini her anda yerine getiren bir toplum olabildik mi? Devletimiz, çağdaş bir toplumun oluşturdu- ğu bir kurum haline gelebildi mi? önceki günkü gazetelerde, Dicle Üniversite- si'nin Güneydoğu'da 430 denek üzerinde yap- tığı bir araştırma yayımlandı. Yüzde 78'i erkek, yüzde 22'si kadın olan deneklere sorulan te- mel soru şu: "Bir başkasıyla evlilik dışı ilişkide bulunan bir kadın söz konusu. Bu kadına ceza verilme- li mi?" Ankete katılanların yüzde 16'sı, kadının ce- zalandırılmaması gerektiğini, yüzde 25'i ise söz konusu kadının boşanmasının iyi olacağını söylemişler. Deneklerin en kalabalık grubunu oluşturan yüzde 37'lik bölümü ise kadının öldürülmesi gerektiğini söylerken, daha "insaflı!" görünen yüzde 21'lik bölümü, öldürmeye gerek olmadı- ğını, kulak ve burun kesme gibi cezalarla da yetinilebileceğini ileri sürmüş. Kısacası, ankete katılanların üçte ikisine yakını töre suçlarının meşruluğunu kabul etmişler. • • • Sevgili okurlar, ankette beni en çok irkilten, kadının öldürülmesini isteyenler değil de ku- lak-burun kesme gibi cezalarla yetinilmesini talep edenler oldu. Sakın ola ki anketin Güneydoğu'da yapılmış olmasına dayanarak, bölgesel, yerel bir durum olarak nitelemesin kimse, bu olguyu. Hepimiz biliyoruz ki, yasalardaki değişiklikle- re karşın, ülkemizde töre cinayeti ve töre suçu, toplum tarafından reddedilen, kötü görülen bir olgu değildir. Töre suçları Güneydoğu'ya özgü değil, yal- nızca Güneydoğu'da bu suçlann hoş görülme oranı yüksek, o kadar. Cumhuriyet seksen ikinci yılında henüz yurt- taşını yeteri kadar eğitebilmiş değildir. Sonra da kalkıp genç nüfusumuzun fazlalığını bir avantaj olarak ileri sürüyor, AB'nirt bu yöndeki açığını ilerde kapatabileceğimizi söylüyoruz. Oysa bu genç nüfus eğitimsiz, becerisiz, serseri mayın gibi, sorun çözen değil, sorun doğuran bir kitledir, Böyle bir genç nüfus, Avrupa'yı korkutmak- tadır ve Avrupalı korkusunda haklıdır. Töre ci- nayetleri, buradan AB ülkelerine giden insan- lanmız tarafından da işlenmektedir. "Böyle bir topluluğu Avrupa içinde isteme- mekte hakstzdır" diyebilir miyiz? • • • Büyük ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlar içinde debelenen ve hâlâ çağın ölçütlerini ya- kalayamamış olan bu toplum, AB'nın tam üye- si olduğu zaman, Avrupa Parlamentosu'ndaki en kalabalık grubu oluşturacaktır. Tabii bugün TBMM'deki parlamenterlerimi- zin düzeyleri ne ise onların düzeyleri de üç aşağı beş yukarı aynı olacaktır. Bizim parlamentomuzun üyeleri arasında, Avrupa ölçütlerini tutturmuş, onu da aşmış, yetkin, bilgili, çalışkan, kültürlü birçok üye bu- lunduğunu hiç kimse yadsıyamaz. Ama başka olaylara da tanık oluyoruz. örne- ğin bir milletvekilimiz, bir maçta, şeref tribü- nünden bir futbolcunun kafasına, küfür ederek pet şişe atabiliyor ve bu davranışını da basın önünde savunuyor. Daha da beteri, bir başkası arkadaşına arka çıkıp haklı olduğunu söylerken, "Ben olsaydım tabanca çekerdim" bile diyebiliyor. Şimdi söyler misiniz lütfen, Avrupalı kendi parlamentosunda böyle bir kişiyi neden iste- sin? Sakın, "Onların içinde de neler var?" tü- ründen bir defiye beî bağlamayalım. Çünkü bildiğiniz gibi "Sui misal emsal teşkil etmez", yani kötü örnek, özenilecek emsal oluşturmaz. Evet, AB standartlarını yakalamak için yürü- memiz gereken çok yol var. llk yapılacak iş de gerçeğin bu yönünü açık yüreklilikle kabul edip, gereğini yerine getir- mektir. [email protected] ESKÎ HADEP YÖNETİCISÎ Fidan cinayetinde 8kişigözaltinda DtY4RBAKIR(Cum- hurîyet Bürosu) - Eski HADEP yönetıcısi Hik- met Fldan'ın kafasına tek kurşun sıkılarak öldürül- mesıyle iJgili Diyarba- kır ve Istanbul polisince yürütülen soruşturma kapsamında 8 kişi gözal- tına alındı. Eski HEP ve HADEP yöneticisi Hıkmet Fı- dan'm temmuz ayında Diyarbakır Kaynartepe Mahallesi'ndekı Rahat- 1 Apartmanı önünde ka- fasına sıkılan tek kurşun- la öldürülmesiyle ilgilı önemli gelışmeler elde edıldı. EdiniJen bügileri gö- re, olayla ilgilı olduğu belirtilen ÖJC ile EK. adlı kışıler, İstanbul po- lısi tarafından yakalanıp Diyarbakır'a getırildi. Şahıslann cep telefonu görüşmelen ve üzerle- rinde yapılan aramalar- dan yola çıkan Dıyarba- kır polisi de araştırma- lannı derinleştirdı. Kent merkezi ile Lice ilçesin- de eşzamanlı olarak dü- zenlenen operasyonlar- da, Fidan cınayetıyJe il- gilı olarak M.KO,H.Ç., Z.K., V.A., M.Z.K ile M.B. de gözaltına alına- rak TerörleMücadele Şu- besi'nde sorguya alındı. Polisın gözaltına alınan zanlılarla ılgıh ek süıç aldığı bildirildi. Kırklareli Valisi Metin, AKP'nin isteklerine karşı koyduğu için merkeze alındığını ileri sürdli Tarikatçı yapıisteniyor'İLHANTAŞCI ANKARA - îçışleri Bakanlığı'nca Kırklareli Valisi IsmetMetin'uı emek- lilığıne 2 ay kala merkeze alınması, AKP'nin illeri nasıl yönetmeye çalış- tığmı gözler önüne serdi. Vali Metin, il genel sekreterhğine "tarikatçı" bı- risınin getınlmesıne karşı çıktığı için görevden alındığını vurguladı. Kırklareli Valisi îsmet Metin, mer- keze ahnmasının ardındaki gerçekle- n Cumhuriyet'e anlattı. AKP Kırklareh Mılletvekilı Ahmet GökhanSançamile çeşıtlı sorunlarya- şadığını kaydeden Metin, 20 yıldır bekJeyen bir bınaya kız meslek Iısesı- nı taşımak ıstedıklerini, Ortaögretim Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilmiş binanın Dın Işlen Genel Müdürlü- ğü'ne tahsis edildiğinı vurguladı. Me- tin, AKP'li Sançam'ın Balkanlar'a ve Ortaasya'ya ımamlann buradan ye- CHP'Lİ ANADOL: AKP'NİN HEDEFİ CİDDE FRANKFURT (CıunJıuriyet) - Uluslararası latap fuan nedenıyle Frankfurt'ta bulunan CHP Grup Başkanvekıh Kemal Anadol, Kırklareli Valisi lsmet Medn'uı merkeze alınmasına tepkı göstererek, "AKP'nin gerçek hedefî Brüksel değil Cidde'dir" dedi. AKP ıktidannın "AB'nin Türkiye'je ikinci suııf üyelik dayatmasun" başan olarak gösterdığıne dıkkat çeken Anadol, şunlan kaydettı: "AKP iktidannın gerçek hedefinin Brüksel değil Cidde olduğu Kırklareli Valisi'nin atamasıvla sonıutlaşıyor. Ülkenin yok oian tanmı, kırsal kesimin sefaleti, emeklilerin ve emekçilerin, dar geiiriilerin içinde bulunduğu durum onlan ügilendirmiyor. Her firsatta imanı hatip ve türban takuıbsı ortaya çıkıvor. Kırklareu'ndeki operasyon AKP'nin gerçek niyetini ortaya koymuştur. Biz bu olayın takipçisi olacağu." tıştınlmesi önerisini gündeme gehrdı- ğını belirterek "Bakan beyie görüşe- rek tahsisi değiştirttik. Benim Milli Eğitim Bakanı ile bir sorunum yok. AncakSançamısrarcı oldu. Tersdüş- tük_ VaKHktenaynlmadankızmeslek liseani oraya taşıyacağun" dedı Malıye Bakanı Kemal Inakıtanın ili ziyaretınde Başbakanhgın mıllet- vekillerine törenlerde söz verilmeme- sı emrine karşın, Sançam'ın Borsa Başkanfnı yönlendırerek kendisine söz verdirdiğını, Valı olarak kendisi- nin tse söz almasını engelledığini kay- dettı. Metin. "tstiklal Marşı söylenir- ken yerini beğenmemiş, beni omuz- layarak Bakan beyie durduğum plat- forma çıkıp, İstiklal Marşı'm çok çir- kin söylemeye kalkü. Bakan bey ne müdahale etti ne de ikaz" dedi. Bakanın programında olmamasına karşın devlet geleneğine aykın şekıl- de kendisine bılgı venlmeden partıye götürüldüğünü anlatan Mehn, "Vali- ye bügi verümeden bakan her istediği veregidemez. Bizim hiçbir tedbirimiz obnadan yürüyerek çarşıdan partiye gittiler. Ben de buna tepki koydum ve oradan aynldım" dedı Metin, uzun- ca süredır kendisınin Kırklareli'nden aynlmasını hedefleyen tavırlar sergı- lenmeye başlandığını belırttı. Içışlen Bakanlığı 'nın 6 aydır II Ge- nel Sekreten onayını vermedığıne ışaret eden Valı lsmet Metin, şunla- n söyledı: "Kendileri bir tarikatçıki- şiyi istiyorlar. Ben de onu teklifetme- dim. Valileri b>-pass edip kendilerine uygun yapıiçinde hükümeti götürme anlavışrvla kurgulanmış bir düzenle- me bu. îl özel idarelerinden valileri tümüyle enterne edemediler. Fiilen işin yürüriilmesine ilişkin encümen başkanhklannagenelsekreteratayıp, Meclis'Ierde de içüıden seçilmiş baş- kanla. il özel idarelerini örtülü şekil- de yönetme poü'tikası bu." Içışlen Bakanlığı Müsteşan Şeha- bettin Harputun kendisine "merke- zi iste ya da emekK ol" dedığını akta- ran Metin, "Kabul etmedim. 'Geçıci göre% le alacağız' dediler. Ben de alm dedim. Kişisel kayguıuz yok" dedı. Bölge Idare Mahkemesi, Maliye Bakanlığı'na yaptığı başvurusu reddedilen SHP'nin itirazmı haklı buldu Yaı^ıkaı-aıiyia Hazine yarchmıANKARA (CumhuriyetBürosu)-An- kara Bölge Idare Mahkemesi, Hazine yar- dımı ile ilgılı olarak Maliye Bakanlığı'na yaptığı başvurunun reddi üzenne dava açan SHP'nin ıtırazlannı haklı buldu. SHP Genel Sekreten AhmetGûrvüzKe- tenci, "Mahkeme karanvla AKP ve CHP'nin utanç ittifakının kirün^iaçıgaçı- kanlmış, haksı/ ve adaletsiz uygulama>u son veriuniştir" dedı Anavatan Partısı ıçın de Hazineyardımı alma yolunun açıl- dığım bildıren Ketenci, SHP'ye 1.5 tnl- yon lira dolayında bır öde- me yapılması gerektiğini söyledı. AKP ve CHP'nin uz- laşmasıyla çıkanlan ya- sayla son seçımlerde en az yüzde 7 oy alan partı- lenn Hazine yardımı ala- bılmesı esasa bağlandı. Maliye Bakanlığı, SHP'nin Hazine yardımı almak için yaptığı başru- yu reddettı. SHP, bunun üzenne konuyu yargıya taşıdı. Ankara Bölge Idare Mahkeme- si'nın karannda SHP ıçın Hazine yardı- mı alma hakkının doğduğu, daha sonra çı- kanlan yasa hükümlennın uygulanama- yacağı vurgulanarak "Bu şekflde bir uy- gulamanın 'kanunlann genye yürümez- lığı', 'hukuk guvenlığı' ve 'hukuki behr- lılik' gibi ilkelere aykınhk oluşturacağı şüphesizdir. Davacı siyasi partinin verilen de>1etv^rdunuıa ne zaman hak kazandV • SHP Genel Sekreteri Ketenci, "Mahkeme karanyla AKP ve CHP'nin utanç ittifakının kirliliği açığa çıkanlmış, haksız ve adaletsiz uygulamaya son verilmiştir" dedi. SHP, l .5 trilyon lira dolayında bir ödeme bekliyor. ğıvebu hakkın nezaman doğduğu husu- suönem arzetmektedir. Çünkügeçmişve kesin nitefik kazannuş hukuksal durum- lara sonradan yiiriirtüğe gjren yasalaruı uygulanmakabüıyeti mümküngörünme- mektedn-" denildi. Mahkeme, Mah'ye Ba- kanlığı 'nın Hazine yardımmı ödememe- sının hukuka uygun olmadığı sonucuna vardı. Ketenci, "hak kazannuş partilerin Hazine>urdımı almasını engelle\en CHP veAKP'nin utançittifakının TBİVfM'den geçirildiğinr vurguladı. Bu yasaya karşı — _ _ ^ ^ yargıda mücadelelerını sürdürdüklennı aktaran Ketenci, şu görüşleri dıle getırdı: "Sözkonusuyasa, millervekillerinin özgür- lük alanlannı daraltmak, Bder hizbini egemen kıla- rak partüerde \arolan ou- garşik >^puanmalan pe- kiştinnek, TBMM'de iki partidiktatörhığünegiden süreci başlatmak, bu ikUj sLstemlehalkımızınirade- ~"~"^™"~ > anirehinalarak\aAKP*ye yada CHP'ye oyvermeyi mecburkılmak amacmadönükolarakçtkaruhnışa,Buya- sailedemokrasiyekarşıdarbeyapılmışve demokrasi tarihûnize küü bir iz bırakan suç işlenmiştir. SHP' nin Hazineyannmj- na ilişkin kazanılmış hakkı söz konusu utanç ittifakı ile edilgen ve şike bir ana muhaJefet ve iktidar partisi (arafindan hılevedesıse" ilegaspedilnuştir.Yargıka- ranvla bu utanç ittifakı açığa çıkmışör." FeriköyKarakolu 'nda işkence iddiası İHD tstanbul Şubesi üyekri, EHvarbakırlı işçi Eroi Sert'in işkence gördüğünü iddia ettiği Feriköy Ka- rakolu'nun bulunduğu sokakta protesto gösterisi yapn. Karakohın önünde topianan İHD iij eleri, gü- venlik güçleri tzin vermevince açıklamalannı kara- kdunbulunduğuŞahadetSokak'tagerçekk^tirdLİHD tstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, "Bir mağaza- nın otoparkmda çabsan Erol Sert'in yaşadıklan, iş- kencenin devietin sağiadığı gucün arkasına sığınan güvenük guçlerinin etiyle devam ettiğini bir kez da- ha bizkre anımsattr dedi Erol Sertisegördüğü iş- kencevi özetle şöyle anlattı: "PoKs memurian oto- parkçıiık vapıp yapmadığımı sordu. Havır demem üzerinebenden40YTL istedikr. \ermekistemeyin- ce copJaria tekmelerie beni döv düJer. Vediğim dayak nedenivie bayıldun, apar topar ŞişH Etfal Hastane- si'ne götürüldüm. Oradan da nezarete götürülerek davacı ounamam konusunda tehditedildiın.'' TÜRK EĞİTİM VAKFI 2006-2007 ÖGRETİM Y1LI3VDA YURT DIŞCVDA YÜKSEK LİSANS (Master's Degree) ÖGRENİMİ İÇİN BlfRSLAR VERECEKTİR (»ww.te> .org.tr) A) YÜKSEK LlSANS BURSLAR1: 1) Amenka'da. Bılgısayar \e Enformasyon Teknolojılen lletışım MQhendıslı|ı (llgılı muhendıslrk alanJannda ogrenım görenler). Amerika ve Batı A>rupa ülkelerinde: Işletmc Vönetimi (l^ietme, tktısat \e\a Muhendıshk öörenımını tamamlayanlar )Bitkisel Bivoçeşitlilik-Ekosistem Korunma- sı (Bıvolojı, Zıraat ve Orman Muhendıslığı ögrenımı görenler). Mimarlık. V eailenebilir Enerji Kaynaklan (Elektnk, Endustn. Makıne, Kunva \e Fızık Muhendıslığı oğrenımı görenler). A\ru- pa veja Devletler Hukuku (Hukuk alanında lısans oğrenımı görenlerT. 2) lngiltere'de; TE\'-Britislı Cboening muşterek burslusuolarak, Enformas>on>e iletişim,Çev- re, Gıda ve Ziraat Mühendisliği, (ilgilı muhendıslıklerden mezunlar ) Ekonomi, Avrupa Birliği Çalışmaları, llııslar arası Hakuk-ve-İnsan Haklan. Uluslararası llişkiler ve Cazetecilik öğ- renımı görenler, (Mezun ve son sınıfta oku\ anlar aday olabılır ) Ingılteredekı unn ersıtelere w"w\* bn- tıshcouncıl org tr 'den veya v,-v.v, edcon com tr den ulaşılabılınır 3) AJmanya'da: TEV ile Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) muşierek bursJusu olarak. Mübendislik Bilimi (Tıim Mühendıslıkler). Bilghavar Bilimi ve Matemarik, Doğa Bilimi, Ta- rım ve Orman, Bölgesel Planlama, Çe>re Bilimi. Tıp. Halk Sağliğı, Tıbbi Mübendislik. Eko- nomi ve fsletme. Sosval ve Kültürel Çalışmalar, \lman Dili ve Edebivatı. Psikoloji, Sanat ve Tasarım, Işbirliğini Geliştirme, Avrupa Birliği Çalışmalan. (Programlann dılı Ingılızce \eya Almancadır Bazılan ıkı dılde bırden olabılmektedır ) \\ rupa %eya L'luslararası Hukuk (Dılı ÂI- manca. Hukuk oğrenımı görenler) ile yiikanda belırtılen dailarda oğrenım görenler. (Almanya'da- kı unıversıte \e alanlara vnvw.daad.de/deutschland/en/2.2.4.html adresmden ulaşılabılınır ) 4) Fransa'da: TEV-Fransa Bûv ükelçiliği muşterek burslusu olarak Bilgisavar. Enerji, Elekt- rik. Elektronik, Otomatik, Telekoraünikasyon, Makine, Insaai Mühendislikleri ile Havacılık (Aeronaurics). Kimva, Vlatematik. Sağlık. Biyoloji. Bi>oteknoloji. Jeoloji ve Su,Çevre ve Eko- loji Bilimleri. Tarım. Ziraat, Cıda ve Tarım Işletmesi. Hukuk, Sosyal Bilimler, Cazetecilik. Copernic Programı ve Müzik (Şan, Opera. Nefesli ve Yaylı Sazlar) dallarında öğrenun gören- ler. (Fransa'da oğrenım dılı Fransızca yada Ingılızce olacaktır Ancak Ingılızce öğrenim görecekle- nn Fransızca bıimesı v eya Fransız Kültürde hemen Fransızca dıl kursuna başlaması zonınludur Cnı- versıtelere »H».onisep.fr/national/atlas/html/atlas-sup/atlas-sup.htm den ulaşılabıiınır ) 5) Danimarka'da; İngılızce eğıtım veren Danımarka Teknık Ünnersıtesınde Bilgisayar Sistenı- leri, Elektnk, Elektronik Haberleşme, Deniz ve Kıyı, Petrol. Rüzgar Enerjisi Mühendislikle- ri ile Biy oteknoloji (llgılı alanlarda oğrenım görenler) dallannda oğrenım gorenier, burslarunıza baş\ urabılırler ADAYLARDA ARA.NAN NİTELİKLER: a) T C vatandaşı olmak ve 30 vaşmdan büyük olmamak (1975 doğumlular da başvurabılirler ) b) Türkıye sınırlan içinde eğıtun veren Fakülte veya Yüksekokullann son sınıflanndayukanda be- lırtılen dailarda oğrenım görmek veya mezun olmak (tştetme Yonetımı dalına mezunlar aday ola- bılır ) c) Yüksek oğrenım süresınce 4 üzennden en az 3, eğer 100 uzennden değerlendınlıyorsa en az 75 not ortalamasına sahıp olmak (Türkıyedekı Ünıversıtelenn I Ögrenımınde oğrenım görenler md- racaat edebılır ) d) Mastır programmın gerektırdığı yabancı dılı öğrenımını sürdurebılecek duzeyde bılmek. e) Bu oğrenımı aılenın gelır \e ımkânlan ile yapamayacak dunımda olmak ÖNEMLİ !NOT: Yuksekoğrenımını kendı \e\a herhangı bır kuruluş hesabma yurt dışında yapan- larla. aynı şartlarla yurt dışında mastır oğrenımı yapanlar ile \ enı başlayanlann müracaatlan kabul edılmez Mİ R \C VAT: ' Yukandaki ön koşulları taşıyanlar başvuru forrau ve gerekli bilgileri almak için yalmzca oğrenım gordüklen Kurum/Bölüm/Dalileseçtikleri Clkeyi/Dalı veaçıkposla adres- lerini yazarak 25 Kasım 2005 Cuma Günü. Saat: 17.30'a kadar, Turk Eğıtım Vakfı'na şahsen, mekrup. fa\ veya e-posta yoluy la muracaat edebılır ı Belgeler e-posta ile de alınabılınır ) Aynca a> - nı tanhe kadar aday lar. muracaat edeceklen yukandaki maddelere gore ınternet sitemizden ilgilı belgelen \ azıcıdan alabılırler Adaylardos\ alannı eksıksız hazırlayarak 16 Aralık 2005'e kadar TE V'e ulaştırabılırler Olumsuz durumlarda TE\ ile temasa geçılmesı gereklıdır Bırden fazla ülkeve dal seçımı ıçın müracaatlar dıkkate alınmaz ADRES : Turk Eğıtım Vakfı, Eğıtım Mudurluğu, Büyukdere Cad No 111 Kar:8 34149 Ga.vrettepe İSTANBUL " Fa\ : 0212-272 62 17 Başvuru için mail adresimiz: vurtdisiburs a tev.org.tr (Bu adres 25 Kasım 2005 tarihine ka- dar geçerlidir) B) Yl RT DIŞI TIP BURSHRI : Merhum Prof.Dr.ORHAIN BİR-MA>"ın vasıyetı gereğı 2006 vılında da Tıp Fakultelen ve Eğıtım Hastanelerı tarafından aday gosterılecek uzman tıp doktorlarına. A B D 'de \e Batı Avrupa'da üst ıhtısas. doktora \ eya araştırma çaiışmalan ıçın burs \ erılecektır llgılenenler gerekli bılgılen Kasım a\ında dekanlıkianndan. başhekımlıklennden \eva TEV'den alabılırier IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Rektörün Tutuklanması ve Üniversiteler Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Profesör Dr. Yücel Aş- kın'ın henüz soruşturma aşama- sındayken yaka paça gözaltına alınmasını, "delilleri karartma" gerekçesiyle ve "kaçma şuphe- si" iddıasıylatutukJanmasını onay- lamak mümkün değil. Bu gerek- çelerfe, geçmişte insanlar aylar- ca, yıllarca hapislerde tutuldular. Birçoğu da daha sonra aklandı. Hakkında dava açılan her in- san, kesin hükme varılana kadar hukuki açıdan masum sayılır. He- le, çok tartşmalı bir konuda bır üni- versite rektörünü tutuklamak ka- bul edilebilir gibi değildir. Üstelik Van'da mafya davalanndaki ele- başı olarak suçlanan kişilerin tu- tuksuzyargılandığı koşullarda bu uygulama daha da güven kıncı oluyor. Yarın, rektör Yücel Aşkın, bu iddialardan aklanırsa çektiği eziyet, gördüğü muameleyüzün- den kimden hesap soracaktır? Bunun bedelini kim ödeyecektir? Türkiye'de mahkemelertutuk- lama yetkisini çok geniş bir şe- kilde kullanıyorlar. Bu nedenle cezaevleri henüz hüküm giyme- miş tutuklu insanlaria doldurulu- yor. Yücel Aşkın'ın da bu şekilde tutuklanması, yargı konusunu da kaçınılmaz olarak tartışmalı bir hale getiriyor. ••• Rektörlerin toplu açıklamasına gelince: Onlann tepkilerine hak ve- riyorum. Çünkü, henüz soruştur- ma aşamasında, tutuksuz olarak yargılanmanın sürdürülmesi müm- künken yapılan tutuklamaya tep- ki gösteriyorlar. Bır rektör meslek- taşlarının çok tartışmalı bır so- ruşturma nedeniyle tutuklanma- sından endişeye kapılıyorlar. Bu tepki gösterme biçiminin demokratik bir tarafı olduğunu da kabul etmek gerekir. Çünkü Türkiye'de yargının birçok kara- n tartışmalı sonuçlar yaratıyor. Belki de böyle toplu bir tepki bu konunun daha geniş boyutlu ele alınmasının yolunu açabilir. Er- meni Konferansı'nın iptaJ edilme- sinden Orhan Pamuk, Hrant Dink ve Ragıp Zarakolu dava- lanna kadar uzanan bir dizi yar- gılama, geçmişten kalan endişe- lerin sürmesine neden oluyor. Son olarakVan Cumhuriyet Baş- savcısı'n/n yöredeki tüm avukat- ları PKK'li olmakla suçlaması da işin vahametini gözler önüne se- riyor. Üstelik Başsavcı, "Ben dü- rüstadamım, bu sözü söylediği- mi kabul ediyorum" diyor. llginç ve endişe verici. Yapılan birçok yasa değişikliği- ne rağmen, yargının demokratik- leşmesi, siyasi kaygı ve tepkiler- den uzak bir özellik kazanması ko- nusunda neyazık ki başanlı bir du- rumdan söz edemeyiz. Geçmiş yıllann birikimi, baskıcı müdaha- leler, yargıyı çok fazla otoriter ha- le getirdi. Bu nedenle hâlâ uygu- lamada ciddi sorunlar varlığını koruyor. ••• Rektörlerin, Yücel Aşkın'ın tu- tuklanmasını birrejim sorunu ola- rak görmeleri, bunun cumhuri- yete yönelik bir komploya dö- nüştüğünü söylemeleri, fazla ile- ri bir tez sayılmaz mı? İş bu ka- dar ileri boyutlarda mı? Çünkü sonuç olarak ortada yargıya inti- kal etmiş bir dosya bulunuyor. Bu yargılamanın her aşamasında gerçeklen öğrenmefırsatımız da- ha da artacak.Tepkimızi heraşa- mada gösterebiliriz. Bu noktada acı olan, bir rektö- rün "örgütlü suç"tan tutuklan- masıdır. Yani çete kurarak suç örgütü oluşturmaktan yargılan- mak istenmesidir. örgütlü çete suçu için daha başka suç ortak- lan olması gerekmez mi? Bunlar kafalarda soru işaretleri yaratı- yor. Acaba bir siyasi komplo ile karşı karşıya mı sorusunu akla getiriyor. ••• Van'daki tutuklama sonuç ola- rak, bu yörede ciddi bir iç kavga var mı sorusunu da gündeme ge- tiriyor. Gerçekten üniversite için- deki iktidar kavgasına yargı mı kanştJ? Hükümetin bu süreç için- deki rolü nedir? Bilgi Üniversite- si Rektörü ProfesörAydın Uğur, hükümetin olayları yatıştırmak yönünde tutum alması gerekir- ken, tersine gerilimi tırmandıracak bir tutum içinde olduğuna dikkat çekiyor. Yargı, hükümet ve üniversite üçgeninde, nasıl sonuç verece- ği belli olmayan ciddi birtartışma yaşanıyor. Olan bütün bu kurum- lara oluyor. Olan Türkiye'ye olu- yor. Yargı tartışmalı özelliğini ko- ruyor, üniversite bilim dışı konu- larla uğraşmaktan başını kaldı- np akademik başanya yönelemi- yor. Hükümet ise, üniversiteler üzerinde nasıl bir egemenlik kuranm hesaplanndan öteye cid- di bir çözüm önerisiyle ortaya çıkamıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear