Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURfYET 22 EKİM 2005 CUMARTE!
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Şimdi de İğneyi
Kendimize Batıralım
Avrupalıların önyargılarından, art niyetlerin-
den, bize uyguladıkları çifte standarttan söz
edip duruyoruz hep.
Peki biz, iki yüz yıldır erişmeye uğraştığımız,
Cumhuriyet ile biriikte bt'r ara yakalar gibi ol-
duğumuz, çağımız ölçütlerine ulaşmış, çağın
gereklerini her anda yerine getiren bir toplum
olabildik mi?
Devletimiz, çağdaş bir toplumun oluşturdu-
ğu bir kurum haline gelebildi mi?
önceki günkü gazetelerde, Dicle Üniversite-
si'nin Güneydoğu'da 430 denek üzerinde yap-
tığı bir araştırma yayımlandı. Yüzde 78'i erkek,
yüzde 22'si kadın olan deneklere sorulan te-
mel soru şu:
"Bir başkasıyla evlilik dışı ilişkide bulunan
bir kadın söz konusu. Bu kadına ceza verilme-
li mi?"
Ankete katılanların yüzde 16'sı, kadının ce-
zalandırılmaması gerektiğini, yüzde 25'i ise
söz konusu kadının boşanmasının iyi olacağını
söylemişler.
Deneklerin en kalabalık grubunu oluşturan
yüzde 37'lik bölümü ise kadının öldürülmesi
gerektiğini söylerken, daha "insaflı!" görünen
yüzde 21'lik bölümü, öldürmeye gerek olmadı-
ğını, kulak ve burun kesme gibi cezalarla da
yetinilebileceğini ileri sürmüş. Kısacası, ankete
katılanların üçte ikisine yakını töre suçlarının
meşruluğunu kabul etmişler.
• • •
Sevgili okurlar, ankette beni en çok irkilten,
kadının öldürülmesini isteyenler değil de ku-
lak-burun kesme gibi cezalarla yetinilmesini
talep edenler oldu.
Sakın ola ki anketin Güneydoğu'da yapılmış
olmasına dayanarak, bölgesel, yerel bir durum
olarak nitelemesin kimse, bu olguyu.
Hepimiz biliyoruz ki, yasalardaki değişiklikle-
re karşın, ülkemizde töre cinayeti ve töre suçu,
toplum tarafından reddedilen, kötü görülen bir
olgu değildir.
Töre suçları Güneydoğu'ya özgü değil, yal-
nızca Güneydoğu'da bu suçlann hoş görülme
oranı yüksek, o kadar.
Cumhuriyet seksen ikinci yılında henüz yurt-
taşını yeteri kadar eğitebilmiş değildir. Sonra
da kalkıp genç nüfusumuzun fazlalığını bir
avantaj olarak ileri sürüyor, AB'nirt bu yöndeki
açığını ilerde kapatabileceğimizi söylüyoruz.
Oysa bu genç nüfus eğitimsiz, becerisiz,
serseri mayın gibi, sorun çözen değil, sorun
doğuran bir kitledir,
Böyle bir genç nüfus, Avrupa'yı korkutmak-
tadır ve Avrupalı korkusunda haklıdır. Töre ci-
nayetleri, buradan AB ülkelerine giden insan-
lanmız tarafından da işlenmektedir.
"Böyle bir topluluğu Avrupa içinde isteme-
mekte hakstzdır" diyebilir miyiz?
• • •
Büyük ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlar
içinde debelenen ve hâlâ çağın ölçütlerini ya-
kalayamamış olan bu toplum, AB'nın tam üye-
si olduğu zaman, Avrupa Parlamentosu'ndaki
en kalabalık grubu oluşturacaktır.
Tabii bugün TBMM'deki parlamenterlerimi-
zin düzeyleri ne ise onların düzeyleri de üç
aşağı beş yukarı aynı olacaktır.
Bizim parlamentomuzun üyeleri arasında,
Avrupa ölçütlerini tutturmuş, onu da aşmış,
yetkin, bilgili, çalışkan, kültürlü birçok üye bu-
lunduğunu hiç kimse yadsıyamaz.
Ama başka olaylara da tanık oluyoruz. örne-
ğin bir milletvekilimiz, bir maçta, şeref tribü-
nünden bir futbolcunun kafasına, küfür ederek
pet şişe atabiliyor ve bu davranışını da basın
önünde savunuyor.
Daha da beteri, bir başkası arkadaşına arka
çıkıp haklı olduğunu söylerken, "Ben olsaydım
tabanca çekerdim" bile diyebiliyor.
Şimdi söyler misiniz lütfen, Avrupalı kendi
parlamentosunda böyle bir kişiyi neden iste-
sin? Sakın, "Onların içinde de neler var?" tü-
ründen bir defiye beî bağlamayalım. Çünkü
bildiğiniz gibi "Sui misal emsal teşkil etmez",
yani kötü örnek, özenilecek emsal oluşturmaz.
Evet, AB standartlarını yakalamak için yürü-
memiz gereken çok yol var.
llk yapılacak iş de gerçeğin bu yönünü açık
yüreklilikle kabul edip, gereğini yerine getir-
mektir.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
ESKÎ HADEP YÖNETİCISÎ
Fidan cinayetinde
8kişigözaltinda
DtY4RBAKIR(Cum-
hurîyet Bürosu) - Eski
HADEP yönetıcısi Hik-
met Fldan'ın kafasına tek
kurşun sıkılarak öldürül-
mesıyle iJgili Diyarba-
kır ve Istanbul polisince
yürütülen soruşturma
kapsamında 8 kişi gözal-
tına alındı.
Eski HEP ve HADEP
yöneticisi Hıkmet Fı-
dan'm temmuz ayında
Diyarbakır Kaynartepe
Mahallesi'ndekı Rahat-
1 Apartmanı önünde ka-
fasına sıkılan tek kurşun-
la öldürülmesiyle ilgilı
önemli gelışmeler elde
edıldı.
EdiniJen bügileri gö-
re, olayla ilgilı olduğu
belirtilen ÖJC ile EK.
adlı kışıler, İstanbul po-
lısi tarafından yakalanıp
Diyarbakır'a getırildi.
Şahıslann cep telefonu
görüşmelen ve üzerle-
rinde yapılan aramalar-
dan yola çıkan Dıyarba-
kır polisi de araştırma-
lannı derinleştirdı. Kent
merkezi ile Lice ilçesin-
de eşzamanlı olarak dü-
zenlenen operasyonlar-
da, Fidan cınayetıyJe il-
gilı olarak M.KO,H.Ç.,
Z.K., V.A., M.Z.K ile
M.B. de gözaltına alına-
rak TerörleMücadele Şu-
besi'nde sorguya alındı.
Polisın gözaltına alınan
zanlılarla ılgıh ek süıç
aldığı bildirildi.
Kırklareli Valisi Metin, AKP'nin isteklerine karşı koyduğu için merkeze alındığını ileri sürdli
Tarikatçı yapıisteniyor'İLHANTAŞCI
ANKARA - îçışleri Bakanlığı'nca
Kırklareli Valisi IsmetMetin'uı emek-
lilığıne 2 ay kala merkeze alınması,
AKP'nin illeri nasıl yönetmeye çalış-
tığmı gözler önüne serdi. Vali Metin,
il genel sekreterhğine "tarikatçı" bı-
risınin getınlmesıne karşı çıktığı için
görevden alındığını vurguladı.
Kırklareli Valisi îsmet Metin, mer-
keze ahnmasının ardındaki gerçekle-
n Cumhuriyet'e anlattı.
AKP Kırklareh Mılletvekilı Ahmet
GökhanSançamile çeşıtlı sorunlarya-
şadığını kaydeden Metin, 20 yıldır
bekJeyen bir bınaya kız meslek Iısesı-
nı taşımak ıstedıklerini, Ortaögretim
Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilmiş
binanın Dın Işlen Genel Müdürlü-
ğü'ne tahsis edildiğinı vurguladı. Me-
tin, AKP'li Sançam'ın Balkanlar'a ve
Ortaasya'ya ımamlann buradan ye-
CHP'Lİ ANADOL: AKP'NİN HEDEFİ CİDDE
FRANKFURT (CıunJıuriyet) - Uluslararası latap
fuan nedenıyle Frankfurt'ta bulunan CHP Grup
Başkanvekıh Kemal Anadol, Kırklareli Valisi lsmet
Medn'uı merkeze alınmasına tepkı göstererek,
"AKP'nin gerçek hedefî Brüksel değil Cidde'dir"
dedi. AKP ıktidannın "AB'nin Türkiye'je ikinci
suııf üyelik dayatmasun" başan olarak gösterdığıne
dıkkat çeken Anadol, şunlan kaydettı: "AKP
iktidannın gerçek hedefinin Brüksel değil Cidde
olduğu Kırklareli Valisi'nin atamasıvla sonıutlaşıyor.
Ülkenin yok oian tanmı, kırsal kesimin sefaleti,
emeklilerin ve emekçilerin, dar geiiriilerin içinde
bulunduğu durum onlan ügilendirmiyor. Her
firsatta imanı hatip ve türban takuıbsı ortaya çıkıvor.
Kırklareu'ndeki operasyon AKP'nin gerçek niyetini
ortaya koymuştur. Biz bu olayın takipçisi olacağu."
tıştınlmesi önerisini gündeme gehrdı-
ğını belirterek "Bakan beyie görüşe-
rek tahsisi değiştirttik. Benim Milli
Eğitim Bakanı ile bir sorunum yok.
AncakSançamısrarcı oldu. Tersdüş-
tük_ VaKHktenaynlmadankızmeslek
liseani oraya taşıyacağun" dedı
Malıye Bakanı Kemal Inakıtanın
ili ziyaretınde Başbakanhgın mıllet-
vekillerine törenlerde söz verilmeme-
sı emrine karşın, Sançam'ın Borsa
Başkanfnı yönlendırerek kendisine
söz verdirdiğını, Valı olarak kendisi-
nin tse söz almasını engelledığini kay-
dettı. Metin. "tstiklal Marşı söylenir-
ken yerini beğenmemiş, beni omuz-
layarak Bakan beyie durduğum plat-
forma çıkıp, İstiklal Marşı'm çok çir-
kin söylemeye kalkü. Bakan bey ne
müdahale etti ne de ikaz" dedi.
Bakanın programında olmamasına
karşın devlet geleneğine aykın şekıl-
de kendisine bılgı venlmeden partıye
götürüldüğünü anlatan Mehn, "Vali-
ye bügi verümeden bakan her istediği
veregidemez. Bizim hiçbir tedbirimiz
obnadan yürüyerek çarşıdan partiye
gittiler. Ben de buna tepki koydum ve
oradan aynldım" dedı Metin, uzun-
ca süredır kendisınin Kırklareli'nden
aynlmasını hedefleyen tavırlar sergı-
lenmeye başlandığını belırttı.
Içışlen Bakanlığı 'nın 6 aydır II Ge-
nel Sekreten onayını vermedığıne
ışaret eden Valı lsmet Metin, şunla-
n söyledı: "Kendileri bir tarikatçıki-
şiyi istiyorlar. Ben de onu teklifetme-
dim. Valileri b>-pass edip kendilerine
uygun yapıiçinde hükümeti götürme
anlavışrvla kurgulanmış bir düzenle-
me bu. îl özel idarelerinden valileri
tümüyle enterne edemediler. Fiilen
işin yürüriilmesine ilişkin encümen
başkanhklannagenelsekreteratayıp,
Meclis'Ierde de içüıden seçilmiş baş-
kanla. il özel idarelerini örtülü şekil-
de yönetme poü'tikası bu."
Içışlen Bakanlığı Müsteşan Şeha-
bettin Harputun kendisine "merke-
zi iste ya da emekK ol" dedığını akta-
ran Metin, "Kabul etmedim. 'Geçıci
göre% le alacağız' dediler. Ben de alm
dedim. Kişisel kayguıuz yok" dedı.
Bölge Idare Mahkemesi, Maliye Bakanlığı'na yaptığı başvurusu reddedilen SHP'nin itirazmı haklı buldu
Yaı^ıkaı-aıiyia Hazine yarchmıANKARA (CumhuriyetBürosu)-An-
kara Bölge Idare Mahkemesi, Hazine yar-
dımı ile ilgılı olarak Maliye Bakanlığı'na
yaptığı başvurunun reddi üzenne dava
açan SHP'nin ıtırazlannı haklı buldu.
SHP Genel Sekreten AhmetGûrvüzKe-
tenci, "Mahkeme karanvla AKP ve
CHP'nin utanç ittifakının kirün^iaçıgaçı-
kanlmış, haksı/ ve adaletsiz uygulama>u
son veriuniştir" dedı Anavatan Partısı
ıçın de Hazineyardımı alma yolunun açıl-
dığım bildıren Ketenci, SHP'ye 1.5 tnl-
yon lira dolayında bır öde-
me yapılması gerektiğini
söyledı.
AKP ve CHP'nin uz-
laşmasıyla çıkanlan ya-
sayla son seçımlerde en
az yüzde 7 oy alan partı-
lenn Hazine yardımı ala-
bılmesı esasa bağlandı.
Maliye Bakanlığı,
SHP'nin Hazine yardımı
almak için yaptığı başru-
yu reddettı. SHP, bunun
üzenne konuyu yargıya
taşıdı. Ankara Bölge Idare Mahkeme-
si'nın karannda SHP ıçın Hazine yardı-
mı alma hakkının doğduğu, daha sonra çı-
kanlan yasa hükümlennın uygulanama-
yacağı vurgulanarak "Bu şekflde bir uy-
gulamanın 'kanunlann genye yürümez-
lığı', 'hukuk guvenlığı' ve 'hukuki behr-
lılik' gibi ilkelere aykınhk oluşturacağı
şüphesizdir. Davacı siyasi partinin verilen
de>1etv^rdunuıa ne zaman hak kazandV
• SHP Genel Sekreteri
Ketenci, "Mahkeme
karanyla AKP ve
CHP'nin utanç ittifakının
kirliliği açığa çıkanlmış,
haksız ve adaletsiz
uygulamaya son
verilmiştir" dedi. SHP,
l .5 trilyon lira dolayında
bir ödeme bekliyor.
ğıvebu hakkın nezaman doğduğu husu-
suönem arzetmektedir. Çünkügeçmişve
kesin nitefik kazannuş hukuksal durum-
lara sonradan yiiriirtüğe gjren yasalaruı
uygulanmakabüıyeti mümküngörünme-
mektedn-" denildi. Mahkeme, Mah'ye Ba-
kanlığı 'nın Hazine yardımmı ödememe-
sının hukuka uygun olmadığı sonucuna
vardı. Ketenci, "hak kazannuş partilerin
Hazine>urdımı almasını engelle\en CHP
veAKP'nin utançittifakının TBİVfM'den
geçirildiğinr vurguladı. Bu yasaya karşı
— _ _ ^ ^ yargıda mücadelelerını
sürdürdüklennı aktaran
Ketenci, şu görüşleri dıle
getırdı: "Sözkonusuyasa,
millervekillerinin özgür-
lük alanlannı daraltmak,
Bder hizbini egemen kıla-
rak partüerde \arolan ou-
garşik >^puanmalan pe-
kiştinnek, TBMM'de iki
partidiktatörhığünegiden
süreci başlatmak, bu ikUj
sLstemlehalkımızınirade-
~"~"^™"~
>
anirehinalarak\aAKP*ye
yada CHP'ye oyvermeyi mecburkılmak
amacmadönükolarakçtkaruhnışa,Buya-
sailedemokrasiyekarşıdarbeyapılmışve
demokrasi tarihûnize küü bir iz bırakan
suç işlenmiştir. SHP' nin Hazineyannmj-
na ilişkin kazanılmış hakkı söz konusu
utanç ittifakı ile edilgen ve şike bir ana
muhaJefet ve iktidar partisi (arafindan
hılevedesıse" ilegaspedilnuştir.Yargıka-
ranvla bu utanç ittifakı açığa çıkmışör."
FeriköyKarakolu 'nda işkence iddiası
İHD tstanbul Şubesi üyekri, EHvarbakırlı işçi Eroi
Sert'in işkence gördüğünü iddia ettiği Feriköy Ka-
rakolu'nun bulunduğu sokakta protesto gösterisi
yapn. Karakohın önünde topianan İHD iij eleri, gü-
venlik güçleri tzin vermevince açıklamalannı kara-
kdunbulunduğuŞahadetSokak'tagerçekk^tirdLİHD
tstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, "Bir mağaza-
nın otoparkmda çabsan Erol Sert'in yaşadıklan, iş-
kencenin devietin sağiadığı gucün arkasına sığınan
güvenük guçlerinin etiyle devam ettiğini bir kez da-
ha bizkre anımsattr dedi Erol Sertisegördüğü iş-
kencevi özetle şöyle anlattı: "PoKs memurian oto-
parkçıiık vapıp yapmadığımı sordu. Havır demem
üzerinebenden40YTL istedikr. \ermekistemeyin-
ce copJaria tekmelerie beni döv düJer. Vediğim dayak
nedenivie bayıldun, apar topar ŞişH Etfal Hastane-
si'ne götürüldüm. Oradan da nezarete götürülerek
davacı ounamam konusunda tehditedildiın.''
TÜRK EĞİTİM VAKFI
2006-2007 ÖGRETİM Y1LI3VDA YURT DIŞCVDA
YÜKSEK LİSANS (Master's Degree) ÖGRENİMİ İÇİN BlfRSLAR VERECEKTİR
(»ww.te> .org.tr)
A) YÜKSEK LlSANS BURSLAR1:
1) Amenka'da. Bılgısayar \e Enformasyon Teknolojılen lletışım MQhendıslı|ı (llgılı muhendıslrk
alanJannda ogrenım görenler). Amerika ve Batı A>rupa ülkelerinde: Işletmc Vönetimi (l^ietme,
tktısat \e\a Muhendıshk öörenımını tamamlayanlar )Bitkisel Bivoçeşitlilik-Ekosistem Korunma-
sı (Bıvolojı, Zıraat ve Orman Muhendıslığı ögrenımı görenler). Mimarlık. V eailenebilir Enerji
Kaynaklan (Elektnk, Endustn. Makıne, Kunva \e Fızık Muhendıslığı oğrenımı görenler). A\ru-
pa veja Devletler Hukuku (Hukuk alanında lısans oğrenımı görenlerT.
2) lngiltere'de; TE\'-Britislı Cboening muşterek burslusuolarak, Enformas>on>e iletişim,Çev-
re, Gıda ve Ziraat Mühendisliği, (ilgilı muhendıslıklerden mezunlar ) Ekonomi, Avrupa Birliği
Çalışmaları, llııslar arası Hakuk-ve-İnsan Haklan. Uluslararası llişkiler ve Cazetecilik öğ-
renımı görenler, (Mezun ve son sınıfta oku\ anlar aday olabılır ) Ingılteredekı unn ersıtelere w"w\* bn-
tıshcouncıl org tr 'den veya v,-v.v, edcon com tr den ulaşılabılınır
3) AJmanya'da: TEV ile Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) muşierek bursJusu olarak.
Mübendislik Bilimi (Tıim Mühendıslıkler). Bilghavar Bilimi ve Matemarik, Doğa Bilimi, Ta-
rım ve Orman, Bölgesel Planlama, Çe>re Bilimi. Tıp. Halk Sağliğı, Tıbbi Mübendislik. Eko-
nomi ve fsletme. Sosval ve Kültürel Çalışmalar, \lman Dili ve Edebivatı. Psikoloji, Sanat ve
Tasarım, Işbirliğini Geliştirme, Avrupa Birliği Çalışmalan. (Programlann dılı Ingılızce \eya
Almancadır Bazılan ıkı dılde bırden olabılmektedır ) \\ rupa %eya L'luslararası Hukuk (Dılı ÂI-
manca. Hukuk oğrenımı görenler) ile yiikanda belırtılen dailarda oğrenım görenler. (Almanya'da-
kı unıversıte \e alanlara vnvw.daad.de/deutschland/en/2.2.4.html adresmden ulaşılabılınır )
4) Fransa'da: TEV-Fransa Bûv ükelçiliği muşterek burslusu olarak Bilgisavar. Enerji, Elekt-
rik. Elektronik, Otomatik, Telekoraünikasyon, Makine, Insaai Mühendislikleri ile Havacılık
(Aeronaurics). Kimva, Vlatematik. Sağlık. Biyoloji. Bi>oteknoloji. Jeoloji ve Su,Çevre ve Eko-
loji Bilimleri. Tarım. Ziraat, Cıda ve Tarım Işletmesi. Hukuk, Sosyal Bilimler, Cazetecilik.
Copernic Programı ve Müzik (Şan, Opera. Nefesli ve Yaylı Sazlar) dallarında öğrenun gören-
ler. (Fransa'da oğrenım dılı Fransızca yada Ingılızce olacaktır Ancak Ingılızce öğrenim görecekle-
nn Fransızca bıimesı v eya Fransız Kültürde hemen Fransızca dıl kursuna başlaması zonınludur Cnı-
versıtelere »H».onisep.fr/national/atlas/html/atlas-sup/atlas-sup.htm den ulaşılabıiınır )
5) Danimarka'da; İngılızce eğıtım veren Danımarka Teknık Ünnersıtesınde Bilgisayar Sistenı-
leri, Elektnk, Elektronik Haberleşme, Deniz ve Kıyı, Petrol. Rüzgar Enerjisi Mühendislikle-
ri ile Biy oteknoloji (llgılı alanlarda oğrenım görenler) dallannda oğrenım gorenier,
burslarunıza baş\ urabılırler
ADAYLARDA ARA.NAN NİTELİKLER:
a) T C vatandaşı olmak ve 30 vaşmdan büyük olmamak (1975 doğumlular da başvurabılirler )
b) Türkıye sınırlan içinde eğıtun veren Fakülte veya Yüksekokullann son sınıflanndayukanda be-
lırtılen dailarda oğrenım görmek veya mezun olmak (tştetme Yonetımı dalına mezunlar aday ola-
bılır )
c) Yüksek oğrenım süresınce 4 üzennden en az 3, eğer 100 uzennden değerlendınlıyorsa en az 75
not ortalamasına sahıp olmak (Türkıyedekı Ünıversıtelenn I Ögrenımınde oğrenım görenler md-
racaat edebılır )
d) Mastır programmın gerektırdığı yabancı dılı öğrenımını sürdurebılecek duzeyde bılmek.
e) Bu oğrenımı aılenın gelır \e ımkânlan ile yapamayacak dunımda olmak
ÖNEMLİ !NOT: Yuksekoğrenımını kendı \e\a herhangı bır kuruluş hesabma yurt dışında yapan-
larla. aynı şartlarla yurt dışında mastır oğrenımı yapanlar ile \ enı başlayanlann müracaatlan kabul
edılmez
Mİ R \C VAT: ' Yukandaki ön koşulları taşıyanlar başvuru forrau ve gerekli bilgileri almak
için yalmzca oğrenım gordüklen Kurum/Bölüm/Dalileseçtikleri Clkeyi/Dalı veaçıkposla adres-
lerini yazarak 25 Kasım 2005 Cuma Günü. Saat: 17.30'a kadar, Turk Eğıtım Vakfı'na şahsen,
mekrup. fa\ veya e-posta yoluy la muracaat edebılır ı Belgeler e-posta ile de alınabılınır ) Aynca a> -
nı tanhe kadar aday lar. muracaat edeceklen yukandaki maddelere gore ınternet sitemizden ilgilı
belgelen \ azıcıdan alabılırler Adaylardos\ alannı eksıksız hazırlayarak 16 Aralık 2005'e kadar TE V'e
ulaştırabılırler Olumsuz durumlarda TE\ ile temasa geçılmesı gereklıdır Bırden fazla ülkeve dal
seçımı ıçın müracaatlar dıkkate alınmaz
ADRES : Turk Eğıtım Vakfı, Eğıtım Mudurluğu, Büyukdere Cad No 111 Kar:8
34149 Ga.vrettepe İSTANBUL " Fa\ : 0212-272 62 17
Başvuru için mail adresimiz: vurtdisiburs a tev.org.tr (Bu adres 25 Kasım 2005 tarihine ka-
dar geçerlidir)
B) Yl RT DIŞI TIP BURSHRI :
Merhum Prof.Dr.ORHAIN BİR-MA>"ın vasıyetı gereğı 2006 vılında da Tıp Fakultelen ve Eğıtım
Hastanelerı tarafından aday gosterılecek uzman tıp doktorlarına. A B D 'de \e Batı Avrupa'da üst
ıhtısas. doktora \ eya araştırma çaiışmalan ıçın burs \ erılecektır llgılenenler gerekli bılgılen Kasım
a\ında dekanlıkianndan. başhekımlıklennden \eva TEV'den alabılırier
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Rektörün Tutuklanması ve Üniversiteler
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Rektörü Profesör Dr. Yücel Aş-
kın'ın henüz soruşturma aşama-
sındayken yaka paça gözaltına
alınmasını, "delilleri karartma"
gerekçesiyle ve "kaçma şuphe-
si" iddıasıylatutukJanmasını onay-
lamak mümkün değil. Bu gerek-
çelerfe, geçmişte insanlar aylar-
ca, yıllarca hapislerde tutuldular.
Birçoğu da daha sonra aklandı.
Hakkında dava açılan her in-
san, kesin hükme varılana kadar
hukuki açıdan masum sayılır. He-
le, çok tartşmalı bir konuda bır üni-
versite rektörünü tutuklamak ka-
bul edilebilir gibi değildir. Üstelik
Van'da mafya davalanndaki ele-
başı olarak suçlanan kişilerin tu-
tuksuzyargılandığı koşullarda bu
uygulama daha da güven kıncı
oluyor. Yarın, rektör Yücel Aşkın,
bu iddialardan aklanırsa çektiği
eziyet, gördüğü muameleyüzün-
den kimden hesap soracaktır?
Bunun bedelini kim ödeyecektir?
Türkiye'de mahkemelertutuk-
lama yetkisini çok geniş bir şe-
kilde kullanıyorlar. Bu nedenle
cezaevleri henüz hüküm giyme-
miş tutuklu insanlaria doldurulu-
yor. Yücel Aşkın'ın da bu şekilde
tutuklanması, yargı konusunu da
kaçınılmaz olarak tartışmalı bir
hale getiriyor.
•••
Rektörlerin toplu açıklamasına
gelince: Onlann tepkilerine hak ve-
riyorum. Çünkü, henüz soruştur-
ma aşamasında, tutuksuz olarak
yargılanmanın sürdürülmesi müm-
künken yapılan tutuklamaya tep-
ki gösteriyorlar. Bır rektör meslek-
taşlarının çok tartışmalı bır so-
ruşturma nedeniyle tutuklanma-
sından endişeye kapılıyorlar.
Bu tepki gösterme biçiminin
demokratik bir tarafı olduğunu
da kabul etmek gerekir. Çünkü
Türkiye'de yargının birçok kara-
n tartışmalı sonuçlar yaratıyor.
Belki de böyle toplu bir tepki bu
konunun daha geniş boyutlu ele
alınmasının yolunu açabilir. Er-
meni Konferansı'nın iptaJ edilme-
sinden Orhan Pamuk, Hrant
Dink ve Ragıp Zarakolu dava-
lanna kadar uzanan bir dizi yar-
gılama, geçmişten kalan endişe-
lerin sürmesine neden oluyor.
Son olarakVan Cumhuriyet Baş-
savcısı'n/n yöredeki tüm avukat-
ları PKK'li olmakla suçlaması da
işin vahametini gözler önüne se-
riyor. Üstelik Başsavcı, "Ben dü-
rüstadamım, bu sözü söylediği-
mi kabul ediyorum" diyor. llginç
ve endişe verici.
Yapılan birçok yasa değişikliği-
ne rağmen, yargının demokratik-
leşmesi, siyasi kaygı ve tepkiler-
den uzak bir özellik kazanması ko-
nusunda neyazık ki başanlı bir du-
rumdan söz edemeyiz. Geçmiş
yıllann birikimi, baskıcı müdaha-
leler, yargıyı çok fazla otoriter ha-
le getirdi. Bu nedenle hâlâ uygu-
lamada ciddi sorunlar varlığını
koruyor.
•••
Rektörlerin, Yücel Aşkın'ın tu-
tuklanmasını birrejim sorunu ola-
rak görmeleri, bunun cumhuri-
yete yönelik bir komploya dö-
nüştüğünü söylemeleri, fazla ile-
ri bir tez sayılmaz mı? İş bu ka-
dar ileri boyutlarda mı? Çünkü
sonuç olarak ortada yargıya inti-
kal etmiş bir dosya bulunuyor.
Bu yargılamanın her aşamasında
gerçeklen öğrenmefırsatımız da-
ha da artacak.Tepkimızi heraşa-
mada gösterebiliriz.
Bu noktada acı olan, bir rektö-
rün "örgütlü suç"tan tutuklan-
masıdır. Yani çete kurarak suç
örgütü oluşturmaktan yargılan-
mak istenmesidir. örgütlü çete
suçu için daha başka suç ortak-
lan olması gerekmez mi? Bunlar
kafalarda soru işaretleri yaratı-
yor. Acaba bir siyasi komplo ile
karşı karşıya mı sorusunu akla
getiriyor.
•••
Van'daki tutuklama sonuç ola-
rak, bu yörede ciddi bir iç kavga
var mı sorusunu da gündeme ge-
tiriyor. Gerçekten üniversite için-
deki iktidar kavgasına yargı mı
kanştJ? Hükümetin bu süreç için-
deki rolü nedir? Bilgi Üniversite-
si Rektörü ProfesörAydın Uğur,
hükümetin olayları yatıştırmak
yönünde tutum alması gerekir-
ken, tersine gerilimi tırmandıracak
bir tutum içinde olduğuna dikkat
çekiyor.
Yargı, hükümet ve üniversite
üçgeninde, nasıl sonuç verece-
ği belli olmayan ciddi birtartışma
yaşanıyor. Olan bütün bu kurum-
lara oluyor. Olan Türkiye'ye olu-
yor. Yargı tartışmalı özelliğini ko-
ruyor, üniversite bilim dışı konu-
larla uğraşmaktan başını kaldı-
np akademik başanya yönelemi-
yor. Hükümet ise, üniversiteler
üzerinde nasıl bir egemenlik
kuranm hesaplanndan öteye cid-
di bir çözüm önerisiyle ortaya
çıkamıyor.