Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18EKİM2005SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 16 Sinop PB 17 Adana Y 24
Edime PB 16 Samsun Y 17
Kocaeli PB 17 Trabzon Y 17
Çanakkale PB 17 Giresun Y 15
Izmir PB 18 Ankara PB 14
Manisa PB 19 Eskışehir PB 13
PB 14Aydın
Denizli
PB 20 Konya
PB 17 Sıvas Y 10
Zonguldak Y 13 Antalya PB 23
<£^5 Parçalı bulutlu
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkâri
Van
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
26
24
23
23
22
22
18
Kars PB 16
^ ^
Yurdun kuzey ve doğu
kesımten parçaJi ve çok
bulutlu. Batı Karadenız'ın
batısının kıyılan, Orta Ka-
radenız'ın doğusu, Iç
Anadolu'nun üoğusu,
Doğu Akdenız. Doğu Ka-
radenız, Doğu Anado-
lu'nun batısı. Guneydo-
ğu Anadolu'nun batısı ıle
Erzurum ve Anjahan
çevrelef! yağmur ve sa-
ğanak yağışlı. dığer yer-
ler az bulutlu geçecek
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockhofm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
Y
B
PB
Y
PB
/
10
14
15
15
14
17
15
Münth PB 15 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
HB
PB
Y
PB
PB
Y
Y
Y
11
13
20
11
12
10
20
19
PB 15 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahire
Y
B
B
B
B
B
PB
B
/
33
14
23
24
18
23
27
Y 26
Ç>Açık ! Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu ' Yagmuriu K a r i l Sulukar > Gök günjltülu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
masını isteyenlerden tutun da bu söylemde ya-
dırganacak ne var, Başbakan'ın ülkesini pazar-
lamasını öncelikli görev sayanlara rastlanıyor.
örneğin bir yazısında "Beni Ertuğrul Özkök
yarattı" diyen, -bir üniversitede hem dekanlık
hem de öğretim üyeliği görevi yapan- Ali Atıf
Bir, -tabii özkök'ün Hürriyet'inde- "pazarlama
meselesinin ülkeyi satmak anlamtna gelmediği-
ni" vurguluyor.
"Ülkeyipazariamantn" ucu açık. Günü geldiğin-
de kimi konularda pazarlamanın gerçek yüzü or-
taya çıkabi/ir. Bu olasılık Kıbrıs davasından
AB'ye, Güneydoğu sorununa kadar pek çok ulu-
sal değerlere kadar yüzlerce sorunu kapsayabi-
lir.
Ulusal sorunlar yabancı kaynaklara hangi ko-
şullarda teslim edilmektedir, ulusal medyamızı
fazla ilgilendirmiyor.
Içimizden birilerinin görevi, örneğin yazısında
kirli Türk kanından söz eden Ermeni yazan sa-
vunmak!
Şu sıralar kuş gribiyle uğraşıyor medya. Yakın-
da ortaya çok önemli bir soru atmaları, Başba-
kan'dan yararlanarak soruya yanıt aramalan ola-
sı. Soru ne mi: "Devekuşlan kuş gribi olur mu?"
Ülkesinipazar/amakla mükellefolduğunu söy-
leyen birBaşbakan, devekuşu üreticilerinin tedir-
ginliğinigidermekle de mükellef olmalı...
•••
Gideni kötülemek veya unutulmaya terk et-
mek, geçmişi ne olursa olsun geleni alkışlamak
neredeyse ulusal ahlaka dönüştü.
Ülkemizde bu saptamanın binlerce örneğini
bulmak olanaklı. Kuzey Kıbns'tan da aynı yönde
"değişim" işaretleri alınıyor. KKTC adına ABD'ye
davet edilen MA Talat, -anavatan saymadığı-
Türkiye'den olağanüstü destek görüyor. Oysa
Talat'ın KKTC Başbakanı olarak gittiği ABD'de
söyledikleriyle bugün söylediklerine bakmak; bu
adamın bukafemuniara özgü özelliğini anlatma-
ya yeter de artar bile.
24 Nisan referandumundan sonra ABD'ye çağ-
nlan Başbakan MA Talat, VVashington'a gelme-
den önce Amerika'nın Sesi Radyosu'na verdiği
demeçte "Türkiye'nin Rum kesimini tanımaktan
başka çaresi olmadığını" söylüyordu.
Değişen zamanla görüş değiştirdi; Türkiye'nin
Güney Kıbns'ı tanımasıyla KKTC'nin ortadan kal-
kacağını, yakaladığı ikbal koltuğunun sade Rum
vatandaşlığına dönüşeceğini ve Birleşik Kıbns'ı
tanımanın Rumlan adanın tümüne egemen du-
ruma getireceğini nihayet anladı, bu yöndeki ge-
lişmeye karşı çıkıyor.
TC hükümetinin ve tabii Talat'ın kenara itme-
ye çalıştığı, sesini duyurmasını istemedikleri, an-
cak büyük bir sabırla, savaşım gücüyle anava-
tanın hemen her ilinde yöresinde konuşan, hal-
kı aydınlatan Rauf Denktaş'a göre:
"Türkiye 'tarihi hedefine' (AB ûyeliğine) ulaşma
yoluna girdiğiiçin memnundur. Rum-Yunan ikili-
si de Türkiye 'yiAB kıskacına aldığı için memnun-
dur. Girit oyununu başan ile oynamış olan o gün-
kü Düveli Muazzama 'nın bugünkü temsilcileıi AB
bünyesinde toplanmışlar, aynı senaryoyu uygu-
lamaya koyulmuşlardır."
Sadece Kıbns konusunda mı? Yoksa Sevr'i ye-
nilemek, yinelemek için mi?
İşadamı kaçırdığı ileri sürüldü
Boşbakanlık
çoltşanı tutuklandı
Haber Merkezi - Başbakanlık Basın ve Halk-
la tlışkıler kadrosunda çalışan Mehmet Kar-
tal'ın, Brüksel'de işadamı Eray Serimözü'nü
kaçırdığı iddıasıyla Belçika polisi tarafindan
tutuklandığı bildırildi. îşadamı Eray Serimözü,
22 Eylül gecesi Brüksel'deki evinin önünden
kaçınlmış ve Libin'de bir evde 8 gün yatağa
zincirli olarak tutulmuştu. 30 Eylül'de serbest
bırakılan Türk işadamının kaçınlması olayına
AP üyesi ve işadamı Vural Oger'in de adı ka-
nşmış, Öger iddialan yalanlamıştı. Olayla ilgi-
li olarak Belçika polisi tarafindan tutukJanan 4
kişiden biri olan Mehmet Kartal'ın Başbakan-
lık Basın ve Halkla Ilişkiler kadrosunda çalıştı-
ğı ortaya çıktı. Mehmet Kartal'ın tutuklanma-
sıyla ilgili bilgilerin önceki gün Başbakanlık'a
ulaştığı ve Başbakanlık'ta da iki gündür olayın
araştınldığı öğrenildi. Yapılan araştırmalar so-
nucunda isim benzerliği olmadığı, Mehmet
Kartal'ın Başbakanlık Basın ve Halkla Ilişkiler
kadrosunda görev yaptığı ve şu anda yıllık izin
kullandığı tespit edildi. Kartal'uı yaklaşık bir
ay önce yıllık izin aldığı ve bir süredir de Bel-
çika'da bulunduğu öğrenildi. Başbakanlık'ın,
Kartal'uı görevdeyken gerçekleştirdiği tüm iş-
lemler ve ilişkilerini gözden geçirdiği kayde-
dildi. Kartal'ın Başbakan Tayyip Erdoğan'ın
îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken ba-
sın danışmanlığını yapan ve şu an AKP Istan-
bul Milletvekili olan Hüseyin Besli'nin öneri-
siyle, Başbakanlık Başmüşaviri Nabi Avcı ta-
rafindan göreve alındığı belirlendi. Başbakan-
lık'ta yürütülen araştırma sonucunda Mehmet
Kartal'ın daha önce de yıllık iznini kullanarak
birkaç kez Belçika'ya gittiği ortaya çıktı.
2 kişiye 56 bin 294'er YTL
I ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nunda 10
bilen 2 kişi 56 bin 294 YTL 60'ar YKr ikramiye
kazandı. Şanslı numaralann; 4, 7, 8, 16, 17, 19,
25,26, 35, 37,47,48, 51, 54, 56, 64, 65, 68, 72,
73, 75 ve 77 olarak belirlendiği çekilişte 9 bi-
lenler 2 bin 40 YTL 45'erYKr, 8 bilenler 110
YTL 80'er YKr, 7 bilenler 12 YTL 5'er YKr, 6
bilenler 1 YTL 75'erYKr, hiçbir numarayı doğ-
ru tahmin edemeyenler de 1 'er YTL kazandı.
AB Komisyonu'ndan iki uzman incelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye geldi
Kuş gribi Yıınanistan'da
Haber Merkezi - AB Komisyonu'nun
Türkiye'ye gönderdiği iki uzmandan oluşan
heyet, hastalığın ortaya çıktığı Bahkesir'in
Manyas ilçesine bağlı Kızıksa beldesinde in-
celemelerde bulundu. Heyet, alınan önlem-
leri yeterli ve tatmin edici bulduğunu açık-
ladı. Yunanistan ve Tayland'da da kuş gribi
vakalanna rastlandığı bildirildi.
AB Komisyonu Teknik Destek ve Bilgi De-
ğişim Merkezi (TAIEX) heyeti Kızıksa bel-
desinin bağlı olduğu Manyas ilçesinde ince-
lemelerde bulundu. Erik Stougaard başkan-
lığındaki heyet, ilk olarak Manyas Kaymaka-
mı Resul Çelik'ten ilçe kriz merkezinde ça-
hşmalar hakkında bilgi aldı. TAIEX yetkilisi
Philippe Houdart, görüşmelerde hastalıkla
ilgili şu ana kadar yapılan çalışmalar hakkın-
da bilgi aldıklannı belirterek " Yapılan çalış-
malar yeterli. Önlemler, kurallanna uygun
şekilde alınmış. Bizce tatmin edici" dedi.
Bahkesir'in Manyas il-
çesinde incelemelerde
bulunan AB Komisyo-
nu heyetinin başkanı
Erik Stougaard, akşam
yemeğinde tavukyedi
Yunanistan'ın Sakız Adası'ndaki bir hin-
di besi çiftliğinde, ilk kuş gribi vakasına rast-
landığı bildirildi. Yunan devlet televizyonu
NET, çiftlikte 10 hindinin ölü bulunması üze-
rine yapılan laboratuvar incelemesi sonucu,
bir hindide kuş gribi virüsüne rastlandığını
duyurdu. Yunanistan'daki ilk vaka niteliğin-
deki hastalığa yol açan virüsün türünün öl-
dûrücü H5N1 olup olmadığının belirlenme-
si için laboratuvar incelemesinin sürdüğü
kaydedildi. NET, hastalığa rastlanan çiftliğin
karantinaya alındığını da belirtti. AB Komis-
yonu da Yunanistan'dan kümes hayvanı alı-
mını yasaklamak için çalışma başlarh.
Tayland'da serçelerde kuş gribi virüsüne
rastlandığı bildirildi. Çiftlik hayvanlanndan
sorumlu yetkililerden Samreung Krutdam,
Ratçaburi'de yapılan laboratuvar testlerinde,
bölgedeki serçelerde H5N1 virüsünün sap-
tandığını söyledi.
DSO: Eadişe vereci
Dünya Sağlık Orgütü (DSÖ), en büyük teh-
didin, kuş gribi virüsünün değişime uğraya-
rak insanlan etkileyen bir virüse dönüşmesi
ve dünya çapında mih/onlarca insanın ölümü-
ne yol açması olduğunu bildırdi. ÖSÖ'de gö-
revli Michael Ryan. grip hastalığının farklı
ülkelerde ortaya çıkmasını beklediklerini,
özellikle Kuzey Afrika ve Afrika kıtasındaki
diğer ülkelerin muhtemelen kuş gribinın ya-
yılabileceği hat üzerinde olduğunu söyledi.
100'ÜN ÜZERİNDE SARSINTI
Ege, deprem
paniğiyaşadı
• Baştarafı 1. Sayfada
nilen bilgiye göre, Ege Denizi'nın Seferihi-
sar açıklannda meydana gelen 5.7 büyüklü-
ğündeki depremin ardından, öğle saatlerine
dek büyüklükleri 4.7'ye dek ulaşan 17 artçı
sarsıntı meydana geldi. Yurttaşlar, sarsıntıla-
nn artçı olduğunu düşünürken bu kez
12.49'da 5.9 büyüklüğündeki deprem büyük
paniğe neden oldu. 12.55'te yaşanan 5.6'lık
üçüncü büyük sarsınhnın da etkisiyle yurt-
taşlar, kentin boş alanlanna akın etti. Dep-
remler sırasında yüksekten atlayarak yarala-
nan yaklaşık 30 kişi hastanelere başvurdu.
Yaralılar Ege Üniversitesi Acil Servisi, Boz-
yaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ata-
rûrk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Urla
Devlet Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altı-
na alındı. Panik nedeniyle bazı yurttaşlann
baygınlık geçirdiği gözlenirken trafîkte za-
man zaman kılitlenmeler yaşandı. Izinlerin
kaldınldığı Izmir Emniyet Müdürlüğü'nde,
24 saat esasına göre çalışma düzenine geçil-
di. Sarsıntılar, özellikle merkez üssü Seferi-
hisar ve Urla'da yoğun olarak hissedildi. Se-
ferihisar ve Urla'da bazı okullarda çatlaklar
oluştu. Alsancak'taki Behçet Uz Çocuk
Hastanesi'nin bahçesine çadır kuruldu.
Kentte telefon iletişiminde ciddi sıkıntılar
yaşandı. Izmir Valisi Oğuz Kağan Köksal.
kriz merkezi üyelerini toplantıya çağırdı.
Köksal, toplantı öncesi yaptığı açıkJamada,
kentte büyük çaplı bir olumsuzluk yaşan-
madığım söyledi. tzmir Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 5.7 büyüklü-
ğündeki depremi, canlı yayın konuğu oldu-
ğu Ege TV'deki programda yaşadı.
^ûyûk deprem olmaz diyemeyiz'
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi
Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre
akşam saatlerine kadar 100'ün üzerinde sar-
sıntı meydana geldiği kaydedilirken Izmir
ve Manisa'da okullar bir gün tatil edildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi
Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Bar-
barosoğlu, sarsıntılann ardından bir basın
toplantısı düzenleyerek depremler konusun-
da bügi verdi. Barborosoğlu, yörede sismik
bir faaliyet yaşandığını, "Daha büyük bir
deprem olmaz" demenin mümkün ohnadı-
ğını söyledi. Barbarosoğlu, çatlak olan bi-
nalara girilmesinin sakıncalı olacağına dik-
kat çekerek deprem hareketliliğinin bir süre
daha devam edebileceğini ifade etti.
tzmir ve Manisa'da Izmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü dışındaki tüm kurumlarda. eğitim
öğretime 1 gün ara verildi. Izmanlar, yurttaşlann hasarlı binalara girmemelerini istedi.
UzmanlarEge'de meydanagelen depremleri değerlendirdi
Ercan: İzmir'in içinde
yıkım meydana gelirdi
Haber Merkezi - Izmir'de
meydana gelen depremleri
değerlendiren bazı bilim
adamlan, sarsınülan "Bölge-
deki olağan depremler. Pa-
niğe gerek yok" şeklinde de-
ğerlendirirken Prof. Dr. Ah-
met Ercan, Foça-Karaburun
ve Midilli üçgenindeki fayın
7 büyüklüğünde deprem üre-
tebileceğini sa\omdu.
Türkiye Jeofizik Kurumu
Onursal Başkam Ercan, dep-
remin, Ege Bölgesi'nin yapı-
sal nitelikleri göz önüne alın-
dığında yıkımın başlayacağı
"eşik değer" olduğunu kay-
dederek "Eğer bu deprem
İzmir'in içinde olsaydı, yı-
kım yapardı" dedi. Ercan,
Foça-Karaburun ve Midilli
üçgeninin 7 büyüklüğünde
bir deprem üretebileceğine
dikkat çekerek "Büyük dep-
remi burada bekiiyorum.
tzmir'in gerçek depremi bu
olacaktır" dedi. Ercan, böl-
gedeki depremlerin Istan-
bul'u etkilemesinin söz ko-
nusu ohnadığım söyledi.
Afete Hazırlık Derneğı Ge-
nel Başkam Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara. "Aynı yerde
üst üste deprem olması il-
ginç. Bunu bir süre takip et-
mekte ve dikkatli olmakta
fayda var" dedi. Işıkara,
bunlan olağan karşılamak
gerektığini vurgulayarak
"Bu, Türkiye'nin deprem
gerçeğinin yansıması. Dep-
rem olacak mı' sualini sor-
mak yerine 'Deprem olacak'
gerçeğini kabul edip korun-
nıa külrürü bilincini yay-
guılaştırmalıyız" dedi.
'Deprem serisi'
Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma Enstitüsü
Ulusal Deprem tzleme Mer-
kezi Müdürü Doç. Dr. Doğan
Kalafat, beş-altı yıllık peri-
yotlarla bu tür büyükJükteki
depremlerin oluştuğunu be-
lirterek sarsıntılan "deprem
serisi" olarak yorumladı.
Kalafat, deprem serisinin bir
hafta daha sürebileceğini, an-
cak sıklık ve büyüklüklerinin
azalarak devam edeceğinı
kaydetti. Kalafat, Pakistan'da
meydana gelen depremle bu
deprem arasında bir ilişki bu-
lunmadığını da ifade etti.
Dokuz Eylül Üniversitesi
Jeoloji Mühendisliği Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ta-
hir Emre, depremlerin "böl-
geye özgü ve süreklilik gös-
teren türden" olduğunu bil-
dirdi. Emre, "Eğer bugün
depremi diğer yerlerden
daha fazla hissetitiğini dü-
şününler varsa bunlar mut-
laka zemin ve bina etütleri-
ni yaptırmalı" dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi Mühendislik-
Mimarlık Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. SaUh Zeki Tutkun,
"Ege Denizi'nde bir enerji
birikimi var. Daha büyük
kayıplann yaşanmaması
için bu enerjinin küçük sar-
sıntılarla azalması gereki-
yor" diye konuştu.
AL GÖZÜJVI SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
• Baştarafı Arka Sayfa 'da
o zamanki insan malzemesini
çok hoş bir aşk öyküsüyle birleş-
tirdiği "Tarcan" romanıyla.
Oysa gitmeden önce, özellikle
lügat ve resim kitaplan almaya
çok ciddi kararlıydırn. Ama bin-
lerce çocuğun istilasına uğramış
fuarda gürültüden, koşan, elle-
rinde kılıç formu verümiş balon-
larla birbirleriyle kılıç çakıştıran
çocuklar nedeniyle elim boş, ka-
fam şişmiş döndüm. Bu arada
birkaç etkinliğe katılmak iste-
dün ve gördüm ki salonlar pek
kalabalık değil, hadi kibarca
söyledim, adeta boş.
Zaten Taksim'den bir buçuk sa-
atte gittiğim fuardan bir de iki sa-
atte döndün mü! Yanıma kalan
tek şey, birkaç dostumu görmek
dışmda, bir daha asla ve asla fu-
ara gitmemek oldu.
Ve anladım ki yazarlann, çi-
Her şey giderekçürürken
zerlerin birbiriyle buluşruğu, ye-
ni çıkan kitaplara heyecanla atıl-
dığunız o güzelim fuar zamanla-
n artık tarih ohnuştu. Yanlış an-
laşıhnak istemem, çocuklann ki-
tap fuanna getirilmesine karşı
değilim, üstelik sadece kitap ftı-
arlanna mı, çocuklar bence haf-
tada bir, bir müzeye, bir tarihi
meydana mutlaka ama mutlaka
görürülmeliler. Ama burada ka-
nşan bir şey var. Gerçi çocukla-
nn ellerinde kâğıt parçalan, her
gördükleri ya da gözüne kestir-
dikleri yazardan, artist gibi im-
za istemeleri çok hoş. Neredey-
se komik ama benim ve pek çok
insanın kitaplara bakma, bilgi-
lenme ve sonuçta sahn ahna hak-
kımm açıkça çiğnendiğini gör-
düm ve yetişkin bir okur olarak
derim ki, en kısa zamanda buna
bir hal çaresi bulunmalı.
Kitabevlerinin bu konuda ne
düşündüğünü merak ediyorum.
Belki de hayat şimdilerde sadece
başan ve paraya indirgendiğin-
den, kendi emeklerinin de böyle-
sine heba olmasına, fuann bir ki-
tap fuan olmaktan çıkıp bir eğ-
lence alanına dönüşmesine pek
karşı çıkmıyorlar.
Tam bunlan düşünürken rek-
lam sektöründe çalışan, hâlâ erik
değerleri olan bir dostuma rast-
ladun, biraz yakınmışım, o beni
güya teselli etti, "Işü, her sek-
törde tuhaf, aşın paracı bir hal
var. Bizde de öyle, örneğin bi-
ri çıkıp, altmış yıl önceAmeri-
ka'da araba kiralayan iki şir-
kerten. cirosu ikinci olan için
uygulanan ve reklam tarihinin
klasiklerinden biri olan bir
reklamı, tek satınnı değiştir-
meden uyguluyor.Yani çalıvor.
Hadi adını da verelim, klasiğin
uygulandığı reklam Atlas
Jet'in yeni reklamı. Hani biz
iyiyiz çünkü ikinciyiz' diyen
reklam. bu reklamın bir kült
reklam olduğunu müşteri bile
bilmiyordur. Sonra ne oluyor,
biz orta yaş reklanıcıları hop
oturup hop kalkıyor, 'Bu ya-
pılmaz, etiğe aykındır," diye.
Reklamı yapan kişi ne diyor:
'Size ne, siz de cesaret etseydi-
niz, ben paramı kazandım ya.'
En acısı genç reklamcılardan
geliyor. 'Tamam adam ayıp bir
şey yapmış, reklamı çahnış ama
para kazanmış ya helal olsun."
lyı bir teselli değil mi?
Her şeyin usul usul çürüdüğü
bir zamandayız. Her türlü değe-
nn altının oyulduğu bir zamanda.
Paranın tann olduğu bir zaman-
da. Bu beni her şeyden daha çok
korkutuyor.
isilozgenturk({i superonline. com
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
Bunun adı, garantili demokrasi olsa gerek...
İlk gelen sonuçlar Irak halkının bölünmüşlüğü-
nün giderek derinleşmekte olduğunu gösteriyor-
du. örneğin Şiilerin yoğun yaşadığı Kerbela'da
halkın yüzde 95'inin anayasaya 'evet'oyu verdiği
açıklanırken Sünnilerin yoğun yaşadığı Tikrit'te
'hayır' oyunun yüzde 96 olduğu duyuruldu.
Bu iki uçtan uzlaşma değil, buzlaşma çıkar!
Sonuçlar önceden öngörüldüğü, hayır oyunun
yüksek çıkacağı yerter bilindiği için referanduma kı-
sa bir süre kala yeni kurallar da getirildi. 15 Aralık'ta
bir sandık daha var. Anayasa referandumundan
evet de çıksa, hayır da çıksa, 15 Aralık'ta genel se-
çimlerin yapılacağı duyurulmuştu. Bu da program-
lı demokrasinin güzel bir örneği olsa gerek...
•••
Irak anayasasının dayanaklannın başında Islam
geliyor. Anayasaya böyle bir maddenin eklenme-
si, doğal olarak arkasının geleceğini ve Irak'ın bu
sürecin devamında bir din devleti olarak kurgula-
nacağını gösteriyor. Başarıya ulaşırya da ulaşmaz,
böyle bir gidiş var.
Anayasaya göre Irak petrolleri tüm Iraklıların or-
tak değeri. Bu vurgulandıktan hemen sonra şöy-
le bir saptama eklenmiş:
Ancak geçen yıllarda petrol gelirierinden hak et-
tiği payı alamayan bölgelere bazı ayrıcalıklar ve-
rilebilir.
Bunun Türkçesi şu:
Yakında petrol gelirinin bölgesel paylaşım tar-
tışması var.
Aslan payını ABD alacak. Kalanı paylaşmak için
Iraklılar kıyasıya yanşacak. Bunun da sonu çok ha-
yırlı görünmüyor.
Anayasa, Irak'ın iki resmi dili olduğunu söylüyor:
Arapça ve Kürtçe.
Bu yaklaşım Irak'ın Araplardan ve Kürtlerden ku-
rulu olduğu, öteki etnik grupların ikincil kalacağı
haberini veriyor. Türkmenler, Irak içinde dağınık
yaşadığı için etkin bir bölgesel güç olamıyor ama,
yakın geleceğin ciddi bir unsuru Türkmenlerın hak-
lan olacak. Her ne kadar Türkiye görmek isteme-
se de Türkmen gerçeği gündeme oturacak.
Tablo, Irak anayasasının birleştirici unsuriannın
ayrıştırıcı maddelerinin çok gerisinde kaldığını
gösteriyor.
•••
ABD'nin Irak'ı ışgalden hemen önce yaptığı
planlaragöre, bugüne dek çoktan istikrar sağlan-
mış, ülkenin yapılandırılması genel olarak bitmiş,
imar-tımar başlamış olacaktı.
Bağdat'tan gelen haberler, direnişçilerin, ülke-
nin yönetim birimlerinin bulunduğu, Amerikalıla-
I nn en güvenli alan olarak oluşturdugu "yeşil böl-
j geye" ço^ yaklaştığı yönünde. Bir başka deyimle
ABD, Bağdat'm en güvenli ilan ettiği bölgelerinde
bile rahat değil.
Amerikan-lngiliz koalisyonu, Irak ordusunu dağıt-
tıktan sonra yeni bir ordu için kolları sıvadı. Ancak
bir türlü istediği ordu düzenini kuramadı. Orduya ka-
tılanlar kısa bir süre sonra ayrılıyor ya da kaçıyor.
Gidişin özeti şu:
1- ABD'nin Irak'tan çıkması, girmesinden zor
olacak.
2- ABD'nin düzen kurma çabaları, sepete su
doldurmaktan başka bir şey değil!
ankcumig cumhuriyet.com.tr
Başvuruların yarısı İptal edildi
Kombilieve kömür
yardımı istedüer
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka-
ra'nın Gölbaşı ilçesinde, Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı "na müracaat
eden 900 kişinin yansının, ihtiyaçlan olmadı-
ğı halde yardım talep ettilderi ortaya çıktı. Yet-
kililer, kombili evde oturanlann bile kömür
yardımı almak için başvuruda bulunduklanm
bildirdi. Merkez Mahallesi'nde ikamet eden
ve yardım için vakfa müracaatta bulunan 900
aile, yardıma ihtiyaçlan olup olmadığının be-
Iirlenmesi için vakıf personeli tarafindan kont-
rol edildi. Bir vakıf yetkilisi, 900 kişinin tek
tek adreslerinde kontrol edildiğini belirterek
"900 müracaattan 450'sinin ihtiyaç sahibi
olmadığı tespit edildi. Bunların yardımlan
hemen kesilmişfir. Kombili evde oturanlar
bile kömür yardımı almaya çalışıyor" dedi.
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Cemiyetimiz Üyesi, Sürekli Basın Kartı
Sahibi, TRT Prodüktörlerinden
Değerli Arkadaşımız
SUZAN SESAR
16 Ekim 2005 Pazar günü vefat etmiştir.
Kaybı topluluğumuzda derin üzüntü
yaratan Sesar'ın cenazesi 17 Ekim 2005
Pazartesi günü öğle namazının ardından
Şenesenevler Emin Alipaşa Camii'nden
alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı'nda
toprağa verilmiştir.
Suzan Sesar'a Tann'dan rahmet,
kederli ailesine, üyelerimize ve
meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.
TÜRKtYE GAZETECİLEt CBUİYETİ