Catalog

18EKİM2005SALI CUMHURİYET J l i J V U l l U1VJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr Yerli şirketlerin korunmayacağmı söyleyen KİK Başkanı Akkaynak müzakereleri değerlendirdi: 2020'ye kadaroyalayacaklar EMNİYET KEMERİ HAYAT STANGARDIDIR TEMİ • AB ile müzakerelerine 3. sırada başlanacak kamu ihaleleri konusunda Cumhuriyet'e konuşan Kamu îhale Kurumu Başkanı Akkaynak, pazannı Türkiye'ye açsa bile AB'nin, gizli korumalardan dolayı Türk firmalara zorluk çıkarabileceğini söyledi. MURAT KIŞLALI ANKARA - Kamu Ihale Kurumu (KÎK) Başkanı Sener Akkaynak, müzakere sürecinin başlamasıyla AB'nin kamu ihale pazannı Türk firmalara açmasının söz konusu ol- madığını belirterek, "Bunun cila- lanmasına bakmayın. Bizi zaten 2020'ye kadar oyalayacaklan kesin" dedi. KİK BaşkanıAkkaynak, AB ile görüşülecek 35 konu başlığın- dan biri olan "kamu ihaleleri''nde Türkiye'nin neleri beklediğini Cumhuriyet'e anlattı. - Müzakere sürecinin başlamasıy- G E Ç E N Y I L 4 0 M A D D E D E D E Ğ I Ş T Î THYde kapsama girebilir- Neleri değiştirnıemizi isteyecekler? - Akkaynak: Yerli firmalan korumak amacıyla, ihalelerde sadece Türk firmaların katılabileceği eşik değer yüksek tutulmuş, idarelere de yüzde 15'lik fiyat farkına kadar ihaleleri yerli firmalara verme olanağı tanınmıştı. Bu alanlarda rötuşa ıhtiyaç var. Bir de daha sonradan yapılmış kanundaki değişiklikler, ki geçen sene 40 maddede yapılmıştı, la AB kamu ihale pazan Türkfirma- larma açılacak mı? - Sener Akkaynak: Şahsi fiknmi söylüyorum. Bizi zaten 2020'ye ka- dar oyalayacaklan kesin. Ama biz- ilerleme raporunda geriye gidiş olarak algılandı. - Kamu ihale vasası kapsamından muaf tutulan kuruluş ve sektörierden, istisnalardan bahsediyorsunuz. - Akkaynak: Gayet tabii. Şimdi onlann düzeltilmesi gerekecek. Örneğin Toplu Konut Idaresi'nin, THY'nin, taramalarda ortaya çıkacak başka knrum ve sektörlerin, kamu ihalesi kanunu kapsamına alınması gerekebilir. - Bir eşik değer ve yüzde 15'tik den istediklerinin hepsinin, yann yapılmasını isteyecekler. - Kamu ihale abmlan, ön tantma görüşmelerinde 3. sırada. Mevzuat uyumu kolay olduğu için mi, yoksa fiyat avantajı konularını açabilir misiniz? - Akkaynak: Bir örnekle anlatayım. AB bir site ve bütün çitlerinin 50 santimden '< kesilmesini istiyor. Ben bu sitenin yanına yaklaşıyorum. Site bana diyorki: "Sen de çitlerini 50 santim yap." Ben de diyorum ki: "Ben senin sitende değUim kL. Ne zaman beni alırsan o zaman sana ı uyanm." Ama AB hem "Çitieri kes" diyor, hem de maliyetine katılmıyor. bir an önce Türkiye pazannın yaban- cıiara açıhnasuu istediklerinden mi? - Akkaynak: Çok doğru.. Pazan açmamızı istiyorlar. Ama bizim ya- samız zaten AB mevzuatından yola çıkılarak hazırlandığı için çok faz- la değişikliğe de ihtiyaç yok. - Bizim AB'deki ihalelere ginne- mizde bir sıkmti var mi? - Akkaynak: Örneğin Almanya'da herkes ihaleye katılabilir Ama AB üyesi olmak kaydıyla. - Kendikrine uymamıa isterken, 'Uyduğunuz anda sizi AB üyesiy- miş gibi ihalelerimize alınz' diyor- lar mı? - Akkaynak: Bilmiyorum diye- cekler mi!.. Onlan müzakerelerde göreceğiz. Ben Almanya'da elçilik- te görev yaptım, bir Türk firması olarak ihaleye girmek isteseniz, si- ze mevzuatta ilk anda görülmeyen çok sayıda zorluk çıkartıyorlar. - Bir de CE işareti konusu var~ -Akkaynak: AB, ihalelerinde Av- rupa standartlanna uygun olduğuna ilişkin CE belgesini istiyor. Bunu Türkiye'de veren kurum yok. Özel- likle CE belgesini AB sınırlan dı- şında bir başka kuruma vermede bi- raz kıskançlar. Bu da olmadan siz oradaki ihalelerin çoğuna giremez- siniz. ÎRANCELL Turkcell hakkını arıyorEkonomi Servisi - Turkcell tletişim Hizmetleri AŞ'nin, Iran'dakı GSM iha- lesine ilişkin, ihale şartlan ile kanun- laşmış hüküm ve mevzuatlann uygun işletilmediğı gerekçesiyle mevcut uy- gulamalann durdurulmasına yönelik yürütmeyi durdurma karan almak amacıyla hukuki süreç başlattığı bildi- rildi. Turkcell tletişim Hizmetleri'nden Borsa'ya gönderilen açıkJamada, îran- cell konsorsiyumunda, şirketin iç or- taklarla Komünikasyon ve Bilgi Tekno- lojileri Bakanlığı taraftndan devre dışı bırakılmak istendiğine, bu nedenle şir- ketin söz konusu bakanlığın îrancell konsorsiyumuna ilişkin faaliyetlerinin durdurulması içın mahkemeye başvur- duğuna ilişkin bilgilere yer verildiği aktanldı. EKONOMİZORDA Kırgızistan: IMF'ye mecburuz BtŞKEK(AA) - Kırgızistan Dev- let Başkanı KurmanbekBakiyev, ül- ke ekonomisinin canlanması için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ça- lışmaktan başka çareleri olmadığını söyledi. Kırgızistan'da yeni hükümetin ku- rulmasının ardından Gayri Safi Mil- li Hasıla'nın düşmesine izin verme- dilderini ifade eden Bakiyev, bu ko- nuda IMF'nin büyük katkı ve deste- ği olduğunu belirterek "IMF ile ça- hşmak zorundayız. Başka çüaş yohı- muz ve çaremiz yok" diye konuştu. Bakiyev, yeni bakanlara sorunlara çare bulmalan için 6 ay, valilere ise 1 yıl süre verdiğini de duyurdu. 'ÜÇ AYDA ÎŞ BULURUZ' Beyazyakalıların iş umudu arttı Ekonomi Servfei - însan Kaynakla- n Yönetimi Derneği'nin (İNKADE) yaptığı araştırma, beyaz yakalılarda ış bulma umudunun yükseldiğini or- taya koydu. 600 beyaz yakalının katılımı ile yapılan "Beyaz Yakalı tşsizler Araş- ürmasr açıkJandı. Araştırmaya katılanlann yüzde 72 'si 3 ayda iş bulma umudu olduğu- nu, yüzde 90'ı da iş arama çabalan- nı son dönemde arttırdığını belirtri. Araştırma sonuçlanna göre kriz- den sonra iş piyasalannda yeniden transfer ödemesi yapılmaya başlan- dığı görüldü. 120 şirket yönetiminden, başka şirketlerde çalışan iyi adaylan almak için transfer ödeyebileceğini ifade edenlerin oranı yüzde 55 oldu. Ankara, İzmir ve İstanburun da bulunduğu 15 merkezde 571 bin emlak satıldı Paranın çeldm merkezi emlak • Tapudakı sahş değerlerine göre yurttaşlar satuı alınan emlak için 26 katrilyon lira ödedi. Emlak alımı ile ilgıli ipotek ettirilen emlak sayısı 208 bini aştı, işlem değeri de 20.4 katrilyon lira oldu. ANKARA (AA)-Gayrimenkul pı- yasasındaki canlılık bütün hızıyla sürüyor. Ocak-Eylül döneminde ara- lannda Ankara, Istanbul ve Izmir'in de bulunduğu 15 büyük ilde 571 bin 695 adet emlak satıldı ve tapuda bunlann sahş değeri 25.8 katrilyon lira olarak yer aldı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürü M. Zeki Adh'nın verdiği bilgiye gö- re 2004'ün ilk dokuz ayında yapılan satışlar 495 bin 314 olarak belirlen- di. Bu yılın ilk 9 ayında ise gayri- menlcul satışlan 571 bin 695 'e ulaş- tı. Bu yılın 9 ayında, 208 bin 608 gayrimenkul için ipotek işleminde bulunuldu. Ocak-Eylül dönemi itıbanyla, Türkiye'de Geçen yıl 12 katrilyon 213 trilyon 418 milyar liralık emlak satıldı. Bu yılın ilk dokuz ayında ise emlağa yatınlan para adeta patladı ve 25 katrilyon 836 trilyon 331 mil- yar liraya ulaştı. Böylece, 2005 yılında gayrimen- kule giden para, 2004 yılına göre yüzde 112,2003 yılına göre ise yüz- de 309 artış gösterdi. Trilyonluk konutların daha proje aşamasında tükendiğı îstanbul'da, yılın 9 ayında satılan emlak sayısı 154 bin 146 oldu. Eylül sonu itıba- nyla Ankara'da satılan gayrimenkul adedi 110 bin, bunlann sahş değeri 6 katrilyon 569 trilyon lira olarak he- saplanırken Izmir'de de bu dönem- de 59 bin 163 adet gayrimenkul sa- hş yoluyla el değiştirdi. Sepetçfler Kasn'nda gerçekleştirOen ihalede Türkerler muhammen bedetin yaklaşık 2.8 katuu verdl (Fotoğraf: AA) 56 milyon dolar muhammen bedellifabrika için 158.5 milyon dolar Şanlıurfa Çimento, Türkerler'in Ekonomi Servisi - Ta- sarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) 56 milyon dolar muham- men bedelli Şanlıurfa Çimento Fabrikası'nın satışı için düzenlediği ihalenin açık arttırma- sında en yüksek teklifi 158.5 milyon dolar ile Türkerler tnş. Tur. Mad. A.Ş. verdi. Sepetçiler • Türkerler tnşaat, Ankara'da tanınmış gıyim mağazası ile hizmet veren, inşaat, tekstil, dış tıcaret ve bilgi teknolojileri alanında faaliyet gösteren Türkerler Şirketler Grubu'na aıt bulunuyor. Kasn'nda gerçekleştiri- len ve Çimsa Çimento, Heidelberg Çimento, Türkerler inşaat, Limak, Sanko Pazarlama, Asko Tekstil'in katıldığı ihale- nin açık arttırma bölü- münde, en yüksek teklif 158 milyon 500 bin do- larla Türkerler tnş. Tur. Mad. AŞ'den alındı. Bu teklif, 56 milyon dolarlık muhammen be- delin yaklaşık 2.8 katını oluşturdu. Türkerler tnşaat, mer- kezi Ankara'da bulunan ve 1973 yıhndan bu ya- na tanınmış giyim mağa- zası ile hizmet vermeye başlayan inşaat, tekstil, dış ticaret ve bilgi tekno- lojileri alanında faaliyet gösteren Türkerler Şir- ketler Grubu'na ait bu- lunuyor. Sanayicinin en büyük sorunu dış pazarda talep yetersizliği ve hammadde sıkıntısı Kapasite kullanımı yüzde 83 PLU HAKKII DİSl MARMARA İSTİYÖ EKLİ-SEN .GESİ SUBELERİ Emektöerden mekuplu eylem , DlSK'e bağlı Ttim Emekliler Sendika- sı (Emekh-Sen) üvesi bir grup, toplu- söıleşme taleplenne destek istemek amacıyla TBMMBaşkanı BülentAnnç ve milletvekillerine mektup gönderdi. Sirkeci Postanesi önünde toplanan grup adına açıklamayapan Emekli-Sen Yönetım Kurulu Üyesi Işıl Uyar, Çalış- ma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı 'na 30 Eylül tarihinde sunduklan toplusözleş- me taslağına hâlâ cevap verilmediğini öne sürerek, bir süre daha cevap verıl- memesı durumunda etkin eylemlerger- çekleştireceklerini kaydetti. Ankara da da Kızılay Postanesi önünde toplanan Emekli-Sen üveleri, isteklerini içeren mektuplan TBMM Başkanlığı ile mıl- letvekillerine gönderdiler. (AA) • Ankete cevap veren 2.896 işyerinden derlenen verilerin geçici sonuçlanna göre, 2004 Eylülü'nde 84.3 olan üretım değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı, bu eylülde yüzde 82.9 olarak hesaplandı. Ekonomi Servisi - îma- lat sanayiinde kapasite kullanımı, bu yılın eylül ayında yüzde 82.9 oldu. Devlet îstatistik Ensti- tüsü (DÎE), tmalat Sanayii Aylık Eğilim Anketi'nin eylül sonuçlannı açıkladı. Ankete cevap veren 2.896 işyerinden derlenen verilerin geçici sonuçlan- na göre, 2004 Eylülü'nde 84.3 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kulla- nım oranı, bu eylülde yüz- de 82.9 olarak hesaplandı. tmalat sanayiinde üre- tim değeri ağırlıklı kapa- site kullanımında, eylül- de en yüksek kullanım oranı yüzde 94.5 ile rad- yo, TV, haberleşme cihaz- lan imalatında görüldü. Söz konusu ayda ıma- lat sanayiinde kapasite kullanım oranı devlet sek- töründe yüzde 89.2, özel sektörde ise yuzde 81.2 oldu. Kapasite kullanım oranlan, gıda ürünleri ve içecek imalatında yüzde 75.7, tütün ürünleri imala- tında yüzde 62 9, tekstil ürünleri imalahnda yüzde 80.2, giyim eşyası imala- hnda olarak gerçekJeşh. Tam kapasite çalışama- ma nedenleri olarak eylül- de, geçen yılın aynı dö- nemine göre, dış pazarda talep yetersizliği yüzde 21 'den yüzde 22'ye, yerli mallarda hammadde yetersizliği yüzde 3'ten yüzde 5.5'e, işçilerle ilgili meseleler yüzde 2'den yüzde 2.2"yeçıkh. IŞÇENtV EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Hangisi Önemli? Henüz ulaşılamamış bölgeleri de katılınca ölü sa- yısının 70 binlerin üstüne çıkmasına kesın gözü ile bakılan, milyonlann, açıkta, açlıkla boğuştuğu Pakis- tan depremi mı, insanlarageçmesinden korkulan kuş gribi mi? Böylesaçmasooı, karşılaştırmaolurmu demeyin? Gerçi bizim medya, ya değişmez müttefikimiz, ya da Müslüman ülke, belki de Başbakanımız gıdeceği için Pakistan depremine daha bir duyariı davranıyor. Yı- ne de kuş gribi haberlerinden daha çok yer aldığını söyleyemeyız. Kuş gribinin Türkiye'yı de içine alma- sı iki haber arasındaki dengesizliğin bir ölçüde ge- rekçesi, mazereti de olabilir. Batı medyasını tarayınca ortaya çok daha çarpıcı birtablo çıkıyor. AB kuş gribinde şimdilik çok şans- lı. Türkiye ve Romanya da görülmüş olmasından, AB'nin diğer ülkelerine sıçramasından korkuluyor. Bu korku çok önemli haber, yorum ve karikatürlere ko- nu olmasına yetiyor. Pakistan AB ülkelerine, Zengin Kuzey dünyasına çok uzak gelıyor olmalı. İlk günler- de göreceli önemli yer almıştı. Şimdilerde nerede ise gündemden düştü. Onbınlerle ölüye duyarsızlığı unut- tuk. Yüzbinlerle yaralı, milyonlaria barınak ve en ya- şamsal gereksinimler, su yiyecek için yardım bekle- yenler ne olacak? Pakistan depreminde özellikle gençlerin, bir kuşa- ğın öldüğünden söz edılıyor. Bir kuşağın yok olmuş olması sadece Pakıstan'ı mı ılgılendiriyor. Daha bir- kaç gün öncesine kadar, Pakistan gençliğinin eğiti- mi, Kuran Kurslan aracılığı ile radikal islamcı terörör- gütlerine militan yetiştiren odakların başında olması nedeniyle Batı medyasının baş gündemındeydi. Ne kuş gribinin ne de radikal Islama militan yetiştirilme- si sorunlarının önemini yadsımam söz konusu değil elbette. Yine de işin içinde onbinlerce ölüm, yüzbinlerce yaralı, milyonlarca sokakta, açlıkla boğuşan, yardım için hiç ulaşılamayan bölgelerin günler değil haftalar sonra varlığı söz konusu iken, bu boyutta bir medya duyarsızlığını gazeteciliğin etiğine sığdıramıyorum. Medyanın duyarsız kaldığı bir konuda siz siyasetin so- rumluluk duyup duyariı davranacağına, ya da kitlele- rin olup biteni kendilığinden insan olma bilinci içinde algılayacağına inanıyor musunuz? Gerçek şu ki, Pakistan'da olup bitenlerin dünya eko- nomisi üzerine etkisi yok gibi. Dünya borsalarını, piya- salannı sarsacak bir durum söz konusu değil. Kuş gri- binde daha şimdiden ekonomi, piyasalar üzerindeki et- kisine yönelik çok konu var. öncelikle ilaç firmalan, aşı üreticilerinin yakın izlemesi gündemde. Ithalat, ihracat yasaklan, uçan yaban kuşlan ile geçiş söz konusu ol- sa da, diğer kümes hayvanlanna bulaşması bağlantı- lı, kümes hayvancılığına, ekonomiye, piyasalara yan- sımalan söz konusu. Kuş gribinin görüldüğü ülkeler, bi- raz ciddi, biraz da abartıh önlemler. zengin kuzey in- sanlannın canlannın her zaman daha tatlı olması bağ- lantılı da, ağır ekonomik bedeller ödüyorlar. Çin kuş gribinde ekonomik en ağır bedeli ödeyen ülkelerin başında sayılıyor. Hastalığın bulaşmasında şimdilik şanslı sayılan, uçmaları, göç etmeleri önle- nemeyecek kuşlardan hastalık virüsü kapmayan zen- gin kuzey ülkeleri, gereklilerin yanında gereksiz gü- venlik önlemleri, abartıh ıthalat yasaklannda ekono- mik bir bedel ödemediklen gibi, ülke ekonomileri açı- sından kimi avantajlar da yakalıyorlar. Isterseniz komplo teorisi de diyebilirsıniz, ancak hastalığın bu- laşmasında rolü olmayan abartıh ithalat yasaklannın aslında ekonomik, siyasi boyutlu olduğu savları da gündemden düşmüyor. Bu arada Pakistan'da yaşanan insanlık dramı, ayıbı için ne ekonomik, ne de siyasi kararlar ufukta görül- müyor. Ülkeler, uluslararası örgütler ölçeğinde anlam- lı bir karar, yardımdan söz edemiyoruz. Olsa olsa sivil örgütlenmelerin, Kızılhaç türü insana yönelik örgütlen- melerin cılız kalan çabalanndan söz edebiliyoruz. Baksanıza siyaseten en sorumlu. ılımlı islam kimli- ği ile övünen iktidarımız, Asya depremine benzer bir eylemle duyarhhğını(!)kanıtlamayı seçmiş bulunuyor. önce Başbakan Erdoğan işadamlarını bir iftaryeme- ğinde toplamış bulunuyor. Onlardan salma yöntemi ile topladığı bağışlardan oluşacak bir yardım paketi ile deprem bölgesındeki Müslümanlara birinci elden yardım götürmeyi hedefliyor. Politik yatınm, katkı bo- yutun bilemem ama, bu türden bıryardım, taşımasu- yu ile değirmenin dönmeyeceğinı, sadaka ile yoksul, yoksun depremzedenin sorunlanna deva olunmaya- cağını kanıtlamanın ötesindeki anlamlı katkısı üzeri- ne soru işaretleri olmalı. soner@cumhuriyetcom.tr Scania yılm tamircilerini seçiyor MURAT GÜLDEREN GEBZE-Scania'nın düzenlediği dünyanm en iyi otomotiv tekni- kerlerinin belirlendiği "Scania Top Team 2005 YanşmasTnın bu yılki finali Türkiye'de yapıldı. Başta Avust- ralya, ttalya ve Polonya olmak üzere toplam 10 ülkenin servis perso- nellerinin yanştığı fi- nalde araçlarda meyda- na gelen teknik ve te- orik sorunlar kısa süre- de çözülmeye çahşıldı. Isveçli kamyon ve TTR üreticisi Scania ta- rafından düzenlenen Top Team 2005 yanş- masının son ayağı Tür- kiye distribütörü olan Doğuş Otomotiv'in lo- jistik merkezinde ger- çekleşhrildi. Bütün ül- kelerin kahlabildiği ya- nşmaya gelecek yıl Türkiye de katılabile- cek. Yanşmayı kazanan ekip, bunun sonucunda bir haftalık tatil çeki ka- zanacak. Yanşma için Türkiye'ye gelen Sca- nia Üst Düzey Yöneh- cisi PerErikLindguist, iki yılda bir yapılan ya- nşmamn son ayağının Türkiye'de planlanma- sının ülkede yer alan lo- jistik eğitim merkezle- rinin kalitesinden kay- naklandığını belirtti. Lindguist, yanşma- nın amacını "teknik senis elemanlanmn kahtesini yüksek tut- mak" diye özetlerken "Müşterinin pek fazla zamanı yoktur. Bu ne- denle misyon kısa süre- de en kaliteli hizmeti vermektir'' dedj.