25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7OCAK2005CUMA CUMHURİYET SAYFA dishab(<v cumhuriyet.com.tr 11 Türk halkına yardım çağrısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Türk halkına Güney Asya'daki felaketzedelere yardım çağrısında bulundu. UNICEF Türkiye Milli Komitesi'nden yapılan açıklamada, bölgede uluslararası toplumun daha güçlii desteğine ihtiyaç duyulduğu bildırildi. Açıklamada, yurttaşların bağışlarını "Türkiye tş Bankası Çankaya Şubesi (Ankara) 642066 No'lu lıesaba" yapabilecekleri bildirildi. Kızılay'ın "Onları Yalnız Biz Anlanz" sloganıyla başlattığı kampanyada toplanan para ise 1 milyon 733 bin 999 YTL'ye ulaştı. Kızılay'ın hesap numaraları şöyle: TC Ziraat Bankası Etimesgut Şubesi 40437140-5001 (YTL), 40437140-5002 (USD), 40437140-5003 (EURO). Türk Sılahlı Kuvvetleri de felaketzedeler için "nakdi yardım kampanyası" başlath. Genelkurmay'ın internet sitesinde yer alan bilgiye görc, TSK personelinden nakdi yardımda bulunmak isteyenler, 25 Ocak 2005 tarihine kadar Ziraat ve Oyakbank'taki yardım hesaplarına bağışta bulunabilecek. ABD'lilere depremzede evlat yok • WASHINGTON (AA)-ABDDışişleri Bakanlığı, Güney Asya'da annc ve babalarını kaybeden çocuklann, henüz Amerikan yurttaşlarınca evlat edınilemeyeceğini bildirdi. Bakanlık sözcüsü Kelly Shannon, Washington yönetimi ile bazı evlat edinme kurumlarınm, "felaket çocuklarını" evlat cdinmck isteyen ABD'li ailelerce başvuru yağmurıına tutulduğunu söyledi. Sorunun, hangi çocuklann gerçekten ailelerini kaybettiğini belirlemenin zorluğundan kaynaklandığını belirten Shannon, çocuklann suç çetelerinin tuzağına düşebileceğine de dikkat çekti. Tamiller: Ordu çekilsin • COLOMBO(AA)- Tsunamiııin vurduğu ülkelerden Sri Lanka'da bağımsızlık mücadelesi veren Tamil Kaplanları, kısmen denetimleri altında tutlukları ülkenin kuzeydoğusundaki felaket bölgesinde kumlan kamplardan ordunun çekilmesini istedi. Ulusal Tamil tttifakı Partisi sözcüsü R. Sampanthan, "Silahlı güçlerin felaket bölgesindeki kamplann kontrolünü ele alması yapıcı değildir. Sağlanan anlaşmaların sürekliliğini tehlikeye düşürebilir" dedi. Kadınları uzun saç öldürdü • ANKARA (AA)- Tsunaminin vurduğu Hindistan'da kadınlann çoğunun uzun saçları nedeniyle boğuldukları bildirildi. lngiliz yardım kuruluşu World Vision Başkanı Charles Badenoch, Nagapattinam 'da ölenlerin yandan fazlasını kadın ve çocuklann oluşturduğunu bildirdi. Badenoch, kadınlann geleneksel olarak çok uzun olan saçlarının çalılara ve enkazlara dolanarak boğulmalanna neden olduğunu belirtti. ' Sözdekalmasın'GüneyAsyafelaketi için toplanan zirvede konuşan BM GenelSekreteriAnnan, zamana karşıyarıştıklarını belirterek vaatlerinparaya çevrilmesini istedi Dış HaberlerServisi- Birleşmiş Mil- letler (BM) Genel Sekreteri Kofî An- nan, Güney Asya'yı 26 Aralık'ta vu- ran deprenı ve tsunami felaketinin ar- dından yaşam mücadelesi veren 5 mil- yon insanın 6 aylık acıl yardımını fi- naııse etmek için dcrhal 977 milyon dolar yardım talebınde bulundu. Dün- ya liderleri, yaklaşık 150 bin can alan deprenı ve tsunami felaketinin yarala- rını sarmak için Endonezya'nın başken- ti Cakarta'da bir araya geldi. 26 ülke ve uluslararası örgütlerin ka- tıldığı tsunami doruğunda, toplanan paralann nasıl dağıtılacağı ve erken uyarı sisteminin kurulması konuları ele alınırken yardım çabalannın eşgü- dümüyle fonların yönctımıni BM'nın üstlenmesine karar verildi. Çeşitli ülkeler tsunaminin vurduğu 11 ülke için şu ana kadar 4 milyar do- larlık yardım sözünde bulundu. Do- ruk, felaket kurbanları için bırdakika- lık saygı duruşuyla başladı. Annan yap- tığı konuşmada, felakctin ardından zor durumda bulunan 5 milyon insanın 6 aylık acil yardımını finanse etmek ıçın 977 milyon dolar yardım talebınde bu- lundu ve yardım sözlerinin yerine ge- tirilmesini istedi. 6 ay için 977 nıilyon dolar Kofi Annan, "BM'nin Endonezya, Maldivler, Sri Lanka, Seyşeller ve So- mali'de başlattığı uluslararası acil yar- dım çabası için çağrıda bulunuyorunı. 6 ay için 5 milyon kişiııin acil insani yar- dıınlannı karşılanıak amacıyla977 mil- yon dolara ihtiyacımız var" dedı. BM'nın 60 yıllık tarihinde bu bo- yutta bir felaketle karşılaşmadığını, derhal eyleme geçilmezse on binlerce kişinin salgın hastalıklar yüzünden öle- bileceğini vurgulayan Annan, "Zama- na karşı yarışıyoruz. Bağışçı ülkeler derhal verılikleri sözleri paraya çevir- meli" dedi. Uluslararası topluluk Aralık 2004'te iran'ın Bem kentınde meydana gelen ve 26 bin kişinin ölümüne yol açan depremin ardından bu ülkeye l milyar dolardan fazla bağış sözü vermiştı. Oy- sa, depremin üzerinden l yıl geçmesi- ne karşın lran sadece 17.5 milyon do- lar alabildi. Annan, örgütün yardımların eşgü- dümünde oynayacağı başrole işaret ederek "Yardım operasyonlarının ve yeniden yapılandırmamn denetimini üstlenecekolan elbette BM'dir" dedi. Annan, 29 Aralık'ta ABD Başkanı George Bush tarafından kurıılduğu açıklanan ve ABD, Japonya, Avust- ralya ve Hindistan gibi bölge ülkele- rinin oluşturduğu grubun askeri ve lo- jistik desteği olmaksızın yardımların ulaştırılamayacağını söyledi. Annan'ın ardından konuşan ABD Dışişieri Bakanı Colin Powell, ABD öncülüğündeki yardım koalisyonunun dağıtılacağını ve yardım çalışmalannın, BM'nın öncülüğünde yürütüleceğini söyledi. Endonezya, Sri Lanka ve Tay- land gibi ülkelerin liderleri de yardım- lann eşgüdümünün BM tarafından üst- lenilmesi konusunda ısrarcı oldular. Birükte çauşma sözü Lıderler, sonuç bildirisinde, felaket bölgcsinın eski haline getirilmesi için birlikte çalışma sözü verdiler. Yardım- ların biran önce ulaştınlmasının zaman- la yarış olacağı uyarısında bulunan li- derler, en kısa sürede tsunami uyan sistemi kurulması ıçın işbırliği yapıl- masına karar verdiler. Bölgede yardım ve yeniden yapılanma çalışmalannın on BUSHTAN 10 BİN DOLAR Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı George W. Bush, Güney Asya'da meydana gelen deprem ve tsunami felaketinin kurbanlarına yardım için 10 bin dolar bağışta bulundu. Beyaz Saray Sözcüsü Scott McClellan, Bush'un, bağışını uluslararası insani yardım kuruluşlanna gönderdiğini bildirdi. Öte yandan, ABD halkının yaptığı bağışın miktan, 200 milyon dolan aştı. En fazla bağış, 92 milyon dolarla Kızılhaç'a yöneltildi. yıl sürebileceğine dikkat çeken lider- ler, BM'den yardım çabalarının koor- dinasyonunu üstlenmesini ıstediler. Zırveye katılan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jose Manuel Bar- roso, birliğin bölgeye 461 milyon do- lar ek yardım paketi sağlayacağını bil- dirdi. Bu paketle birlikte birliğin 25 ülkesinin yapacağı yardımın 2 milyon dolara yaklaştığını belirten Barroso, AB'nin bölgeye ilk aşamada acıl 132 milyon dolar aktaracağını söyledi. Şu ana kadar en fazla bağış sözü ve- ren ülkeler 810 milyon dolarla Avust- ralya, 660 milyon dolarla Almanya, 500 milyon dolarla Japonya, 350 mil- yon dolarla ABD oldu. İsvıçre de dün 98 milyon dolarlık yardım taahhüdünde bulundu. Ülkede yapılan yardım kampanyasında da 53 milyon dolar toplandı. M'DENACİL YARDIM ÇAĞRISI 'Can kaybı katlanır' Mangrovlankesipotelyapıncasahillerdoğalkorunmadanyoksun kaldı. (Fotoğraf: REUTERS) Can kaybı doğanın tahribi nedeniyleyüksek Ekilen biçildiDış Haberler Servisi - Gü- ney Asya'yı yerle bir eden deprem ve tsunami gibi bir doğal felakette bile can kay- bının, insanın doğaya verdi- ği zarar nedeniyle çok yüksek olduğu ortaya çıktı. Mercanların ve mangrov onnanlarının kıyı lann korun- masında büyük önemi oldu- ğunu belirten çevre grubu Dünya Vahşiyaşam Fonu (WWF) Küresel Su Programı Başkanı SimonCripps, "Mer- can adaları ve mangrovlan korunmuş bölgeler, mercan adaları tahrip obnuş ve sahil otelleri ile karides çiftlikleri yapmak için mangrovlan sö- külmüş bölgelerden daha az zarar gördü. Çünkii nıercan- lar doğal dalgakıranlardır. Mangrovlar da doğal şok enıi- ciler" dedı. Phuket'e bakmak yeter Cripps tezini kanıtlamak için mercan adalarını koru- yan Maldivler'le mangrovla- rın çiftlik ve otellere yer aç- mak için yok edildiği Tay- land'ın turistik Plıuket adası- nı karşılaştırdı. 270 bin nüfus- • Felaket bölgelerinde, 'doğal dalgakıran' mercanlarla 'doğal şokemici' mangrovların yok edilmesi yüzünden ölü sayısı, olması gerekenin çok üstüne çıktı. lu Maldivler'de 100 kişi ha- yatını kaybederken, turızm sezonunda aynı nüfusa salıip Plıuket'te bu sayı 10 katına çıktı. Mangrovların iyi ko- runduğu Tayland'ın komşu- su Myanmar da tsunamiyi ucuz atlattı. tngiliz bilimsel internet si- tesi SciDev.Net'te de Hindis- tan'ın güneyindeki Tamil Na- dıı eyaletindc sık mangrov- larla kaplı Piçavaram ve Mu- tupct bölgelerinde can kaybı ve hasann diğer bölgelere gö- re çok daha az olduğuna dik- kat çekildi. lngıltere'dcki Southampton Üniversitesı Oşınografi Mer- kezi Araştırma Görevlisi Do- ug Masson da en iyi korunmuş mercan adasının bile tsunami- ye karşı korunma garantisı sağlamayacağını, ancak yine de Maldivler'de can kaybmın bu kadar az olmasını mercan- ların sağladığını söyledi. Türizm için yok edildi Güney ve Güneydoğu As- ya'da turizmin önünü açmak için sahillerdeki mangrovlar yok edildi. Yalnızca Tay- land'da 1975-1993 yılları ara- sında ülkedekı mangrovların yarısı kesildi. Bölgedeki bır- çok yerde oteller bıtki örtü- sünün arkasında değil sahil- de inşa edildi. Isviçre'dekı Dünya Korıı- ma Birliği'nden(IlJCN) Jefl Mcneely, "Insanlarişgaletme- meleri gereken yerlere yerleş- ti. Bu bölgelerde sahiller mang- rovla kaphydı. 20-30 yılda mangrovların uzun dönem yararlannı bilmeyen insanlar tarafından yok edildiler" di- ycrek Tayland ve Endonez- ya'da umursamazca yapılaş- maya gidilmesı yüzünden ölü sayısının bu kadar yüksek ol- duğunu söyledi. Dış Haberler Servisi - Birleş- miş Milletler (BM), Güney As- ya'daki tsunami felaketinden kurtulmayı başaranlann tümü- ne hafta sonuna kadar temiz su ve diğer acıl yardımlar sağlana- mazsa ölü sayısının 300 bine ulaşabileceği uyansında bulun- du. BM'ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO), felaket bölge- lerindekı sağlık koşullarına ve salgın hastaîık tehlikesine işa- ret ederek, salgınların önlen- mesi için hafta sonuna dek tüm felaketzedelere temız su ve acil yardımın ulaştınlmasının öne- mıni vurguladı. Kolera ve dizan- teri gibi hastalıklann önlenme- sı için çok sayı- da bölgeye acil yardım ulaştı- nldığı belirtilen açıklamada, an- cak bunun ye- tersiz olduğu ve bazı bölgelerde içme suyu ge- reksiniminin had safhada ol- duğu kaydedil- di. Açıklamada, "Hafta sonuna kadartüm fela- ketzedelere te- melgereksinim- ler ulaştınla- ma/sa, salgın hastalıklann tsunami kadar et- ki yapacağı ve ölü sayısının iki- ye katlanabileceğinden endişe ediliyor" denildi. afta sonuna kadar temiz su ve diğer yardımlar sağlanamazsa ölü sayısının 300 bine ulaşabileceğini belirten Dünya Sağlık Örgütü, kolera ve dizanterinin kapıda olduğu uyarısında bulundu. Durum beklenenden iyi En büyük yıkımı yaşayan En- donezya'nın Sumatra Adası'nda da salgın hastalıklara karşı yo- ğun önlemler alınıyor. Banda Aceh kenti ve bölge sığınma kamplarını denetleyen VVHO Başkanı Dr. Li Cong-vuk ile BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Başkanı CarolBel- laıııv, çocuklann kızamık, zatür- ree ve diğer hastalıklann tehdı- di altında olmasına karşın dıı- rumun beklenenden iyi oldu- ğunu bildirdiler. Sumatra'da kamplann 150'şer kişilik olması salgın tehlikesi- ni frenhyor. Yetkililer, Sudan- Darfur'da 150 bin kişilik dev mülteci kamplan bulunduğuna dikkat çekcrek, bu çaptaki kamplann salgın tehlıkesıni çok büyüttüğünü anımsatıyor. Su- matra'da, 150 bin insan kang- ren ve salgın hastaîık tehlikesi ıçinde yaşamaya çalışıyor. Ülkede tifo, tifüs ve dizante- ri salgınlanna karşı yoğun ön- lemler alınıyor. Bölgede temiz su ihtiyacı karşılanabiliyor, an- cak tuvalet olanaklan son dere- ce yetersiz. Endonezya'da dün resmi ölü sayısı 94 bin 200'e çıkarken ka- .,..,.,. ..~..y yıp sayısı 6 bin 700 olarak açık- landı. Sri Lan- ka'da da ölü sa- yısı 30 bin 513'eçıktı.Ka- yıp sayısı ise 3 bin 870. Tayland'da 2 bin 565'i Tay- landlı, 2 bin 510'u yabancı, 213'ü uyruğu belirsiz olmak üzere 5 bin 288 kişinin öldüğü açıklandı. Ka- yıp sayısı 4 bin 449'dan 3 bin 716'ya indirilirken yardım ve sağlık görevlileri her gün çok sa- yıda ceset bulunduğunu belir- terek bu sayılara itiraz ediyor. Öte yandan, Dünya Hayvan- lan Koruma Derneği (WSPA), hayvanlann unutulmaması ge- rektiğini bildirdi. Büyükbaş hayvanlarla vahşi hayvanlann su ve yiyecek bu- lamadığı, hastalandığı uyarı- sında bulunan VVSPA, diğer uluslararası örgütlerle işbirliği yaparak bölgeye veterinerlik malzemesi ve yem gönderdiği- ni açıkladı. Bu arada Sumatra Adası açık- lannda önceb giuı meydana ge- len 5.6 büyüklüğündeki depre- min ardından dün de 6.2 bü- yüklüğünde bir«Heprem oldu. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Suç Bnperyalizmde Değil, Meğerse Bizdeymiş... Yükselen değer, egemen gücün yanında durma- nın kılıfını hazırlamak mı? Yoksa emperyalizmin ni- metlerini paylaşmak için hırsızlığı meşrulaştırma- ya çalışmak mı? Geçen yıl 17 Aralık günü Brüksel'de Başba- kan'ın basın toplantısındaki bazı gazetecilerin tav- rını canlı yayında izlerken nasıl utanmıştım? Içim nasıl sızlamıştı? Vahşi kapitalizm insanları demek bu hale getiri- yordu. 20 - 30 yıl önce insanlar bu hale düşecek- lerini hayal bile etmezlerdi herhalde... Batı kapitalizminin ve onlara bağlı duruma gel- miş bazı iş çevrelerinin göstermeye çalıştığı bir dünya bu. Sanki bir film çevirenlerin göstermek is- tedikleri bir dünya var. Bu gerçek bir dünya değil, hayal dünyası. Haberciler burada olayları yansıt- mıyorlar. Yazılan senaryonun bir oyuncusu gibi oyunlarını oynuyorlar. Brüksel, VVashington öyle is- temiş: Onlara bağlı ve bağımlı iş çevreleri de bu talepleri yerine getiriyorlar. Çünkü sömürüden ken- dileri de pay alıyorlar. Bir de "sömürüden pay alanlardan nasibini alan- lar" var. Onlar da üçüncü ve dördüncü halkalan mey- dana getiriyorlar. Büyük kurşun askerlerden son- ra gelen küçük ve daha da küçük kurşun asker- ler.. art arda dizilmişler, boy boy... Sömürüden en büyük payı koparan vahşi kapi- talizmin önüne sırayla dizilmiş bağlı ve bağımlılar. öte yandasömürülenler var; bizim köylümüz gi- bi, işçimizgibi, memurumuzveesnafımızgibi, hat- ta yerli (ve ulusal) iş çevrelerimiz gibi. Bunlar Batı kapitalizminin sömürüsünden pay alamıyorlar. Da- ha doğrusu düpedüz sömürülenler bunlar. Sade- ce güç bela, sendeleyerek ayakta durmaya çalı- şıyorlar. • •• Gözüm gazetelerin sayfalarına takılıyor. llginç haberler 2005'in ilk haftalarını süslüyor. - Rahmi Koç "Kıbrıs 'ta 40 yılı boşuna harca- dık" açıklamasını yapmış. - Denktaş, "Kıbrıs davasında umudum tükeni- yor" demiş. - Dikkatimi çeken bir haber ise 11 aylık dış tica- ret açığının 35 milyar dolan aştığını ortaya koyuyor. • • • Bir süre önce, tamı tamına 15 Aralık 2004'te, Av- rupa Parlamentosu'ndan yapılan canlı yayında parlamenterlerin ellerinde "Türkiye'ye Evet" yazan kâğıtları televizyon kanallarımız 70 milyona sunu- yorlardı. "Eyahalibakınız, görünüz Avrupa Parla- mentosu bize evet diyor, daha ne istiyorsunuz" yo- rumunu ekliyorlardı. Oysa Avrupa Parlamentosu, "Türkiye dedikle- rimizi yerine getirirse görüşmeleri yürütebiliriz" demişti ve koşulları da şöyle sıralamıştı: 1) Ermenilere soykırım yaptım diyeceksin, yani tazminatların kapısını açacaksın. 2) Kıbrıs'tan askerini çekeceksin, Rumları Kıb- rıs'ın tek hâkimi olarak tanıyacaksın, Türkleri unu- tacaksın. 3) Türkiye'nin AB ile ilişkilerine kalıcı kısıtlama- lar konacak; insanlar AB'ye giremeyecek, tarımı- na destek verılmeyecek; fonlardan yardım alma- yacaksın. Kısaca, özel statüyü öngördük diyorlar. 4) "Güneydoğu Anadolu halkının haklarının ta- nınması" başlığı ile de Kürdistan projesinin arka- sında olduklarını açık açık söylüyorlar. Hatta, Dic- le ve Fırat nehirlerinin yönetimini de bize devrede- ceksin, diye ekliyorlar. Çünkü bu sular "uluslara- rası camianın" suları imiş. 5) Ayrıca "AB Türkiye'ye üyelik için hiçbir yü- kümlülük altına girmiyor, görüşmelerin ucu açık, buna karşılıkarkası kapalı, geri dönüşyok" diyor- lar. Görüşmeleri istediğimiz an keseriz, istediğimiz kadar uzatırız. Sonunda bir karar da ortaya çıkma- yabilir. Hıristiyan misyonerlerin faaliyetlerinin genişletil- mesinden federasyona kadar daha neler var ne- ler. Ve bütün bunları talep ederek, "Ancak bu ko- şullarda görüşme süreci ayakta kalacaktır" diyor- lar. Avrupa Parlamentosu'nun "evet"\, 70 milyon insan kandırılarak "Avrupa Türkiye'ye evet dedi" diye sunuluyor. - Avrupa Parlamentosu, "Ancak Sevr'e götüren koşullar altında görüşebiliriz" diyor. Ve bazı med- ya çevreleri, "Sevr'e eveti, normal üyeliğe evet- miş gibi" halka yutturuyor. Böyle birdüzenin, "örtülü faşizm" olarak adının konması gerekmez miydi diye düşünmeye başlı- yorum. - Galiba 82 yılı boşuna harcadık dememiz gere- kiyormuş! Sevr'e karşı Lozan'ı kazanmak; Türkle- rin Kıbrıs'ta soykırımını önlemek; Ege'de hakları- mızı savunmak; Türkiye'nin bütünlüğünü korumak ve Mustafa Kemal'in adını anmak.. yani emper- yalizmin dediklerini yapmamak, bütün suçumuz buy- muş meğerse. Işte sorun burada yatıyor; olmak ya da olmamak... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Öksüz babası!Dış Haberler Servisi - Güney Asya'yı vuran deprem ve tsunami felaketinde dev dalgalardan kurrulan bebek su aygırı, bir deniz kaplumbağası tarafından evlat edinildi. 300 kiloluk bebek, Lafarge doğal parkında 100 yaşındaki erkek kaplumbağa tarafından evlat edinildi. Park yetkilisi Paııla Kahumbu, "Su aygırı, annesini kaybetn'kten sonra travnıa geçirmişti. Kaplumbağayı bulunca onıınla sıkı bir bağ kurdu, şinıdi birükte yti/iip birlikte uyuyorlar. Su aygırı, tıpkı annesini izler gibi kaplunıbağanın peşinde ve biri kaplunıbağaya yaklaştiğında, annesitü korur gibi sinirleniyor" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear