Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2005 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul Y 14 Sinop PB 9 Adana PB 14
Edirne Y 13 Samsun PB
Kocaeli Y 14 Trabzon PB 9
Çanakkale Y 13 Giresun
Izmir Y TE Ankara
PB
Manisa Y 11 Eskişehir
Aydın Y 13 Konya PB
Denizli Y 10 Sıvas
Zonguldak PB 11 Antalya Y 12 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
PB
PB
PB
PB
PB
S
S
14
5
8
7
4
-1
0
S -7
Yurdun kuzey ve batı
kesımlen parçalı çok bu-
lutlu, Marmara, Ege, Ba-
tı Akdenız, Iç Anado-
lu'nun kuzeybatısı ıle Ba-
tı Karadenız'ın ıç kesım-
lerı yagışlı, dığer yerler az
bulutlu geçecek Yağış-
lar, Marmara'nın batısı ıle
Kuzey Ege kıyılarında et-
kılı olmak uzere yağmur
ve sağanak, yurdun
doğu kesımlerınde sıs
şeklınde olacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo PB -4
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
Y
B
K
B
K
-3
1
5
2
1
0
1
Münih K 0 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
K
B
B
K
K
K
Y
Y
-1
-1
7
-1
0
3
6
17
Moskova K -3
K -4 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
K
B
Y
Y
K
K
B
5
-21
11
6
3
0
21
A 12
Taşkent
Tahran
Qi Açık Parçalı bulutlu : sısh Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu Karlı C Î3 Sulu kar ı Gok gumltulü
İnşaatta usulsüzlük iddası
Sanıklardan
komutanlara
suçlama
• Baştarafı 1. Sayfada
luğu ise sürecek.Genelkurmay Askeri Mahkeme-
si'nde görülen davanın dünkü oturumunda, sanık
ve avukatları komutanlan suçladı. SanıkJardan in-
şaatın şantiye şefi Bahadır Gülse, rüşvete aracılık
ettiği iddiasını yalanlayarak "Parayla ilgili hiçbir
bilgim ve yetkim yok. Kimseye rüşvet teklif et-
medim" dedi. Projelere aykırı olarak bina yerleri-
nin değiştirildiği iddiasıyla ilgili olarak Gülse,
"Vaziyet planları vardır. Her binanın yeri ora-
da belli. Ancak gelen konmutanlarca beğenil-
meyerek binaların yerleri değiştirildi" diye ko-
nuştu. Özmen'in avukatı Mustafa Bir, "Komu-
tanların bilgisi olmadan bir çivi bile inşaata ça-
kıiamaz" diyerek yapılanların komutanların bilgi-
si dahilinde gerçekleştiğini kaydetti. Sanıklardan
Recep Yılmaz'ın avukatı Fahir Kayacan, Gül-
se'ye binaların hangi komutanlarca beğenildiğinin
sorulmasını istedi. Bunun üzerine Bahadır Gülse,
inşaata ilk gelen komutanın dönemin Genelkur-
may 2. Başkanı Org. Çevik Bir olduğunu söyledi.
Inşaatın 27 Ekim 2000 tarihinde durdurulması em-
ri verildikten sonra kimlerin geldiğinin sorulması
üzerine ise Gülse, "1995'ten sonra ne kadar ge-
nelkurmay başkanı ve 2. başkan varsa hepsi
geldiler. Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu da geldi. Döne-
min 2. başkanı Hilmi Özkök de geldi" dedi.
Gülse: Numuneleri Bir seçti
Gülse, bazı sanık avukatlarının sorulannı yanıtlar-
ken, binalarda hangi alüminyumlann kullanılaca-
ğının belirlenmesi için numune gösterdiklerini ve
bu numuneleri dönemin Genelkurmay tkinci Baş-
kanı emekli Orgeneral Bir'in seçtiğini kaydetti ve
buna göre idareye fatura edildiğini bildirdi. Savcı
Zekeriya Duran, inşaatı gezen ve beğenen komu-
tanların kim olduğu sorusunun sorulmasının uy-
gun olmadığını belirtti. Sanık proje subayı albay
Mustafa Özer, savcılıktaki ifadesinde, müteahhit
Özmen'in kendisine "Seni tayin ettiririnı" dedi-
ğini söyledi. Özer, mahkemede verdiği ifadede ise
bunun "şaka yollu" olduğunu öne sürdü. Mahke-
me başkanı Aykanat Kaçnıaz ise bu ifadelerin
"şaka gibi anlaşılmadığı" uyansında bulundu.
Tutuklu sanık kalmadı
Mahkeme, müteahhit Özmen'in rüşvet, memu-
riyet görevini kötüye kullanmaya azmettirme
ve kusurlu imalatı kabul ettirme suçlarından
tahliyesine karar verildi. Ancak, Özmen'in as-
keri mahkemece görevsizlik kararı verilen sah-
tecilik ve dolandırıcılık suçlanndan tutuklulu-
ğu sürecek. Yüzbaşı Ceylan'ın rüşvet suçun-
dan tahliyesine karar verildi.
AL GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Saraybosnay
da zaman
• Baştarafı Arka Sayfada
yır var! Artık tüm etnik grupların düğünlerde hep
birlikte kadeh kaldırıp dans ettiği bir Yugoslavya
yok. O cennet vatan paramparça. Ve Saraybosna'nın
delik deşik duvarlannın önünde kapitalist dünyanın
reklam panoları. Kazanan birileri var.
Yumuşacık yağan kann altında sokaklarda dola-
şırken yanı başımdan sürekli, hâlâ için için kayna-
yan bölgenin güvenliğinden sorumlu Avrupa Birli-
ği'ne bağlı özel kuvvetlerin üniformalı askerlerini
taşıyan arabalar geçiyor. Saraybosna'da en yetkili
erk vali, o da Ingiliz... Ve savaştan sonra Bosna-
Hersek Cumhuriyeti'nin bayrağındaki liljan (zam-
bakgiller familyasından Bosna'da yetişen bir çiçek)
çıkarılıp yerine Avrupa Birliği'nin yıldızları yerleş-
tirilmiş. Çiçeklerin ve çocukların boynu bükülmüş.
Şida Kolar, 92-95 yılları arasında yüzlerce insa-
nın kurtanldığı, tonlarca ilaç ve yiyeceğin Birleşmiş
Milletler'in kontrolündeki havaalanından Sırp ku-
şatması altındaki Bosna'nın Boşnak mahallelerine
ulaştırıldığı ünlü Bosna tünelinin başladığı iki kat-
lı evin hanımı.
2.5 kilometre uzunluğundaki tünelin havaalanı gi-
rişi Sırp topçuları tarafından aylarca bombalanmış.
Bombalama başladığında şimdi 76 yaşında olan Şi-
da Kolar ve kocası, günlük işleri bırakıp yanlarına
kenti savunmak için dağlara çıkan gelinle damattan
emanet 13 yaşındaki torun Edin'i de alıp bodrum
katındaki sığınağa inerlermiş.
Sığınak hâlâ olduğu gibi duruyor. Bir metre yük-
sekliğinde.. eni de taş çatlasa iki metre... Şida Ha-
nım bunları tatlı tatlı anlatırken torun Edin yanımı-
za geliyor. O artık 23 yaşında son derece yakışıklı
genç bir erkek. Mükemmel birTürkçesi var. Çünkü
o Türkiye'de askeri akademide okuyor. Yüzünde acı
var ve "Hiçbir şey bitmedi" diyor. Sadece bunu,
diyor.
Kar yağıyor ve ben Saraybosna'da dolaşıyorum.
Hayat devam ediyor. Müzik sesinin geldiği bir kah-
veden içeri giriyorum.. dostlarımdan biri, "Benim
için bir Boşnak kahvesi iç" demişti. Kendime bir
Boşnak kahvesi ısmarlıyorum. Az sonra yanında
lokum, kahvem geliyor. Kara bakıp gülümsüyo-
rum. tnsanoğlunun dayanma gücüne bir kez daha
şapka çıkanyorum.
lsilozgenlürk'superonline.com
Emekçiden uyarı eylemi
KESK Başkanı Evren, AKP 'nin yurttaşa dayattığı politikalara 'dur 'demek için
16 Şubat'tayapılacak 'Iktidam Uyarı'eylemine toplumun tüm kesimleriniçağırdı
ANKARA / İSTANBUL
(Cumhuriyet) - Emek Platfor-
mu, AKP iktidarının kamu hiz-
metlerini paralı hale getirmeyi
amaçlayan düzenlemelerine kar-
şı 16 Şubat'ta 81 ilde eylem yap-
ma kararı aldı.
"tktidara Uyarı" adıyla ya-
pılacak eylem öncesinde bölge
toplantılarına başlayan Emek
Platformu'nun Sözcüsü Mehmet
Soğancı, "parası olmayana ya-
şanıa hakkı vermeyen" düzen-
lemeleri eleştirdi. Kamu Emekçi-
leri Sendikaları Konfederasyonu
(KESK) Genel Başkanı Sami
Evren, AKP'nin halka dayattığı
politikalara dur demek için top-
lumun tüm kesimlerini 16 Şu-
bat'ta alanlara davet etti. Gazete-
mizi ziyaret eden Evren, AKP ik-
tidarının "reform adıyla" 2.5
yıldır uyguladığı IMF ve Dünya
Bankası destekli politikalarla
halkın her geçen gün daha da
yoksullaştığını belirtti.
'Gerekçeler açıklanmıyor
Sosyal boyutlu programın ha-
zırlanması için çalışmalarını sür-
dürdüklerini ifade eden Evren, 16
Şubat'ta gerçekleştirecek eyle-
min nedenlerini şöyle özetledi:
"AKP hükümeti, imzaladığı
uluslararası anlaşmalar ve uy-
guladığı politikalarla yurttaş-
ların sırtına yüklediği vergile-
ri her geçen gün arttırıyor.
SSK, SEKA ve TÜPRAŞ gibi
kurumlarla ilgili yasal düzenle-
nıe yaparak özel sektöre açıyor.
Halktan vergi topluyor, gerek-
çelerini açıklayamıyor. Uygula-
dığı politikalarla üretici, küçük
esnaf, gençlik, aydınlar olunı-
suz etkileniyor. Kayıt dışı eko-
nomi artıyor, gelir dağılımı bo-
zuluyor. Toplumun geleceğe yö-
nelik güveni azalıyor."
Soğancı iseyaptığı yazılı açık-
lamada, hükümetin "Genel Sağ-
lık, Emeklilik, Temel Sağlık,
Kamu Yönetimi ve Kamu Per-
sonel" yasa taslaklannı eleştirdi.
Genel Sağlık Sigortası düzenle-
mesinin "Paran kadar sağlık si-
gortası" olduğunu, Emeklilik
Yasa Taslağı'nın, "mezarda
emeklilik" öngördüğünü belir-
ten Soğancı; Temel Sağlık Yasa
Taslağı'nın da "hastayı müşteri,
hastaneyi sağlık işletmesi ola-
rak gördüğünü" dile getirdi.
'Ustlerinden atıyorlar'
Kamusal hizmetlerin insan
haklarının karşılanmasına yöne-
lik olduğunu anımsatan Soğancı,
"Yurttaşlardan vergi olarak al-
dıklannı,yurttaşların temel ih-
tiyaçlarını karşılamakiçin kul-
lanmak zorundalar. Şimdiye
kadar bunu yapmayan hiikü-
metler, bunların yapılamayaca-
ğı gerekçesiyle, tamamen üs-
tünden atmaktadır" dedi.
KKTC liderleriyle görüşen Başbakan, çözüm sürecine yönelik uyanlarda bulundu
Erdoğan'ın 'Kıbrıs' trafiğiHaber Merkezi - KKTC, 20 Şubat'ta
yapılacak seçimlere hazırlanırken Kurban
Bayramı öncesi Mehmet Ali Talat ve
Serdar Denktaş ile görüşen Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, dün de Ulusal
Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Der-
viş Eroğlu ile Barış ve Demokrasi Parti-
si (BDH) Genel Başkanı Mustafa Akın-
cı ile görüştü. Erdoğan'ın KKTC'li lider-
lere çözüm sürecini etkileyecek propa-
gandalardan kaçınmaları telkininde bu-
lunduğu kaydediliyor.
Erdoğan, Eroğlu ile Akıncı'yı Üskü-
dar'daki evinde kabul ederek ayn ayn gö-
rüştü. Eroğlu, görüşmesinin ardından
yaptığı açıklamada, Erdoğan ile Kıbrıs
konusundaki gelişmeleri ve ileride başla-
ması muhtemel Kıbns'taki görüşmelerle
ilgili politikaları ele aldıklarını bildirdi.
Görüşmeden son derece memnun aynldı-
ğını vurgulayan Eroğlu, "aynı görüşleri
taşıdığımızı, Kıbrıs politikamızda ge-
rek bi/iııı, gerek Türkiye Cumhuriyeti
hükümetinin politikalarında terslik ol-
madığını görmekten son derece mem-
nunum" dedi. Akıncı ise 3 Ekim'e kadar
geçecek sürede, Türkiye'nin Ankara pro-
tokolünün yeniden uyarlamasının söz ko-
nusu olacağını belirtti. O güne kadar Kıb-
ns'ta iki seçimin yapılacağını belirten
Akıncı, BDH olarak aktif bir siyaset iz-
lenmesi gerektiğine inandıklannı söyledi.
Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın seçim konusunda 'tarafsız' olduk-
lan mesajını verdiği KKTC'li liderlere,
Kıbrıs'ta çözüm sürecini etkileyecek pro-
pagandalardan kaçınmaları uyansında
bulunduğu kaydedildi.
Başbakan Re-
cep Tayyip Er-
doğan, Ulusal
Birlik Partisi
(UBP) Genel
Başkanı Der-
viş Eroğlu ile
Barış ve De-
mokrasi Parti-
si (BDH) Ge-
nel Başkanı
Mustafa Akın-
cı ile görüştü.
(Fotoğraf: AA)
Başbakan, ortakolduğu şirketi kolluyor
IŞIK KANSU
ANKARA - CHP, Bakanlar Kurulu'nun Şe-
ker Kurumu'nu kapatma karannın Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak olduğu grup-
lara yaradığı savını gündeme taşıdı.
Bakanlar Kurulu, Şeker Kurumu'nun görev
süresini 31 Aralık 2004'te sona erdirirken Şe-
ker Kurulu'nun görev süresini 31 Aralık 2006
tarihine kadar uzattı. Bu kararın, Şeker Kuru-
mu'nca nişasta bazlı şeker (NBŞ) üreten Amy-
lum Nişasta ve Sanayi TAŞ'e 11.8 trilyon lira,
NBŞ üreten TAT Nişasta ve Sanayi TAŞ şirke-
tine de 1.485 trilyon lira ceza kesilmesinden
sonra verilmesi dikkat çekti. CHP'li Gürol Er-
gin, kararın çelişki yarattığını belirterek "Ku-
runıuıı ortadan kaldırılmasının tek bir aına-
cı olabilir. O da, haksız ve illegal tatlandırı-
cı üretenlerin tam anlamıyla denetim dışı bı-
rakılmasıdır" dedi. CHP'li Kemai Kılıçda-
roğlu şirketlerin cezalarının tahsilini ortada bı-
rakan kararın Erdoğan'ın ortağı olduğu şirket-
lere yaradığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, NBŞ
üreten Pendik Nişasta Şirketi'nde uluslararası
şirket Cargill ile Ulker grubunun ortak olduk-
larını, Erdoğan'ın da Ülker'e ait içeceklerin da-
ğıtım işi için kurulan " Yenidoğan Gıda Pazar-
lama" şirketinin ortağı olduğunu anımsattı.
Papa
kitabında
Ağca'yı
anlattı
Dış Haberler Servisi - Papa
tkinci John Paul, mart ayında pi-
yasaya çıkacak kitabında ilk defa
Mehmet Ali Ağca'nın 1981 yıhn-
da kendisine karşı gerçekleştirdiği
suikastı anlattı.
The Times gazetesine göre, Pa-
pa, "son vasiyeti" olarak değer-
lendirilen "Hatıra ve Kimlik"
isimli kitabın son bölümünde sal-
dırı günündeki düşüncelerini ak-
tardı. Gazete, Papa'nın kaldırıldı-
ğı hastanedeki hasta yatağmda
kendisini ağır yaralayan Ağca için
"Beni vuran ve içtenlikle affetti-
ğim kardeşimiz için dua edin"
dediğine dikkat çekti. Mart ayında
piyasaya çıkacak olan soru-yanıt
formatındaki kitabın sadece Kato-
liklere değil tüm insanlara yönelik
olduğu ifade edilirken kitabın
"son dönemin en iyi dini kitabı"
olarak değerlendirilmesinin bek-
lendiği kaydediliyor.
Kitabı yayımlayacak olan yaym-
cı Lord Weidenfel, The Times'a
yaptığı açıklamada, kitabın suikas-
tla ilgili bölümünün "çok etkileyi-
ci" bir son bölüm olduğunu belir-
terek "Cinayet gününü ayrıntıh
bir biçimde anlatıyor. Birdenbi-
re kendisini ölüm ile yüz yüze
buldu. Bir adamın kendisine ateş
ettiğinin farkındaydı. O anda
kendi kafasındaki olup bitenleri
aktarıyor" diye konuştu.
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmetC«cumhuriyet.com.tr
Tsunami felaketi, dünyaya
yardımın ve paylaşmanın öne-
mini bir kez daha anımsattı. Bü-
yükdevletler ve uluslararası ku-
ruluşlardan çok sivil toplum ör-
gütlerinin bağışları ve yardımla-
rı yaraların sarılmasında yar-
dımcı oldu ve oluyor. Internet
üzerinde gerçekleştirilen yar-
dım organizasyonlarının topla-
dıkları meblağlar pek çok dev-
letten ve uluslararası şirketten
daha çoktu. Bu rakamları gö-
ren büyük devletlerden bazıları
utanarak yardım miktarlarını
arttırmak zorunda kaldı.
Asya'dayaşanan felaket, da-
yanışma duygusunun güçlen-
mesinin yanı sıra dünyadaki
yoksulluğun bir kez daha gün-
deme taşınmasına neden oldu.
Yardım kuruluşları ve BM, yer-
yüzünde her ay bir tsunami fe-
laketinde yaşamını yitirenlerin
sayısı kadar açlık ve yoksulluğa
kurban olan insan olduğunu bir
kez daha dünyaya duyurdular.
Bölgenin yeniden inşasının en
az 3 yıl süreceği belirtiliyor. BM
Acil Yardım Koordinatörü Jan
Egeland dünyanın en zengin 30
ülkesini dünyadaki yokluk, yok-
Dayamşma Ruhu Güçleniyor
sulluk, açlık ve fakir ülkelerdeki
salgın hastalıklara karşı duyar-
sız kalmakla suçlamıştı. Ege-
land, dünyada önlenebilir has-
talıklaryüzünden her gün 20-30
bin çocuğun hayatını kaybetti-
ğini söyleyerek, zengin ülkelerin
tsunami felaketi sonrasında
gösterdikleri yardım çabalarını
ve cömertliği başka derin so-
runlara karşı da göstermeleri
gerektiğinin altını çizmişti.
Bu konuda BBC'nin Türkçe
intemet sitesinde yer alan bir ha-
ber Türk medyasında çok fazla
ilgi görmedi. BM Genel Sekrete-
ri Kofi Annan örgütün yeni bir
yıl hedeflerini içeren nihai rapo-
runu açıklarken, önümüzdeki on
yıl içinde dünyadaki yoksulluğun
yarı yarıya azaltılmasını hedefle-
diklerini söylüyordu. Annan, yar-
dım veren ülkelerden de vaatle-
rini yerine getirmeleri ve şu an-
da yaptıkları yardımları arttırma-
larını istiyordu.
Kofi Annan, yardım veren ül-
kelerin önceden vaat ettikleri
milli gelirlerinin binde yedisini
sağlamaları halinde, beşmılyon-
dan fazla insanın aşırı yoksulluk
koşullarından kurtarılabileceğini
söylüyordu. Şu sırada sadece
beş ülke bu düzeyde yardım
sağlıyor. Bazı yardım kuruluşları
da, diğer yardım vaat eden ülke-
lerin binde yedi hedefinin çok
uzağında olduğunu belirtiyorlar.
Silahlanma yarışının çılgın bir
hızla arttığı günlerde BM Genel
Sekreten'nın sözleri yürekleri bir
miktar ferahlatıyordu.
Rapordaki hedefler bu kadar
değil. Yoksulluğun yarı yarıya
azaltılması yanında, Birleşmiş
Milletler raporu 2015 yılına ka-
dar dünyada herkese eğitim
hakkı sağlanması çalışmalarının
da hızlandırılması çağrısında bu-
lunuyor. Ayrıca, kalkınmakta
olan ülkelerin kısa zamanda uy-
gulayabilecekleri bazı önerilerde
de bulunuluyor. Bunlar arasında
yoksul çifçilere tohum, okullara
ücretsiz yemek, bütün çocukla-
ra da sıtma tehdidine karşı ci-
binlik sağlanması var.
BM Acil Yardım Koordinatörü
Jan Egeland'ın çizdıği kötümser
tabloya Birleşmiş Milletler Milen-
yum Projesi'nin Başkanı ve ra-
porun yazarı Geoffrey Sachs da
bir ek yapıyor. Afrika'da her ay
150 bin çocuğun sıtmadan öl-
düğünü söyleyen Sachs, bunu
sessiz tsunami olarak tanımlıyor.
Ekonomi uzmanı Jeffrey
Sachs'ın hazırladığı rapor, gere-
ken gerçek değişiklikleri başlat-
ma çabası olarak değerlendirili-
yor. Kısacası BM, gelişmiş ülke-
lerı, daha büyük miktarda para
yardımı yapmaya çağırıyor.
Irak'ta atılan her kurşunla bir
cibinlik alınabilmiş olsaydı, bel-
ki de Sachs'ın sözünü ettiği ço-
cukların büyük kısmı yaşıyor
olacaktı.
Internetten mahalle aralarına
kadar değişen pek çok alanda
kurulmuş gerçek yardım kuru-
luşları ve sivil toplum örgütleri ar-
tık seslerinı daha fazla duyurma
olanağına sahip oluyor. 200 bine
yakın insanın canını yitirmesine
neden olan tsunami, belki de her
gün yaşanan ve insan eliyle ha-
zırlanan felaketlerin etkilerinin
azaltılması için bir milat olur di-
ye umuyoruz.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
kazanması halinde ikinci dönemin nasıl seyrede-
ceği sorusunun yanıtı iki şıklıydı:
1- Artık yeniden seçilme durumu olmadığı için
daha barışçı hareket edebilir. Hiçbir lobinin etkisi
altına girmesine gerek kalmaz.
2- Politikası değişmez, bundan sonra da bugü-
ne kadar ne yaptıysa onu yapacaktır.
İkinci döneme de ikinci şık damgasını vurmuş
görünüyor. Bush'un dünyaya verdiği mesajlar bu
yönde.
Şu sözler Bush'un yemin törenindeki konuş-
masından:
"Yaşadığımız olaylar ve sağduyu, bizi tek bir so-
nuca götürdü; kendi topraklarımızda özgürlüğün
başansı, giderek başka topraklardaki özgürlüğün
başansına dayanıyor. ABD, başka ülkelere kendi
tarzını benimsetmeye çalışmayacak, bunun yeri-
ne onların kendi seslerini bulmalanna ve özgürlük-
lerini kendi yollanyla kazanmalarına yardım ede-
cek... Bu iş, öncelikli olarak silahlarla yapılacak
değil. Ancak, kendimizi, dostlarımızı gerektiğinde
silahların gücüyle koruyacağız."
Bush'un bu söylemlerinin Türkçesi şu:
"Bizim dışımızdaki ülkelerin yönetimleri aynen
bizim gibi düşünür hale gelecek. Bunu dışarıdan
baskıyla yapmayacağız, her yöntemi kullanarak
halkı yönetimlere karşı kışkırtacağız. Ülkenin yö-
netimiyle halkı arasında uçurum açacağız. Bizim
istediğimiz kişiyi halkın desteklemesini sağlayarak
iktidara getireceğiz. Bu olmazsa silahlı yolu dene-
yeceğiz."
İki güç: Silah ve ilah!
Bush'un bu yöntemi dünyada ne kadar taraftar
bulacak?
Şu aşamada Ingiltere dahil, Bush'a açık destek
veren ülke görünmüyor. Ancak zor oyunu bozar.
Işin devamı nasıl gelir bilinmez.
Bush gerektiğinde "silaha" dasarılacağını söy-
lerken, bunun yanında "ilaha" da sarılıyor.
Bush'un ikinci yıl konuşmasından birtümce da-
ha:
"özgürlüğü savunmak için yıldızların ötesinden
çağrı aldık."
Herhalde Tanrı, baba Bush'a şöyle seslendi:
"Eyy Bush kulum, dünyayı darmadağın et. Ül-
keleri kan ve gözyaşına boğ. ûzgürlüklehni elle-
rinden al, böylece özgürlüğün ne demek olduğu-
nu anlasınlar."
Bush'un işin içineTanrı'yı da katması hayra ala-
met değil. Bush bir yıl sonra şu mesajı verirse şa-
şırmamak gerek:
"Ben yeryüzünde Tanrı'nın temsilcisiyim. Tanrı
bana, eyy Bush kulum, sensin benim baş kulum,
dedi."
Bush'un başkanlık seçimlerinde de dini kullan-
dığı ve muhafazakâr kesimlerin tam desteğini al-
dığı dikkatte tutulursa, Amerika'nın öteki ülkeler-
deki stratejisinin de buna dayalı yürüyeceği söy-
lenebilir. Bu bağlamda Arap dünyasında şöyle bir
eğilimin yayılması için çaba harcandığını görüyo-
ruz:
ABD'ye ve Hıristiyanlığa saygılı Islami yönetim-
ler!
Saygı, açısı geniş bir sözcüktür. Bakarsınız içi-
ne bağlılık da girer!
Pakistan'dan gelen haberleri bu açıdan da ay-
rıca irdelemek gerekiyor. Sanki Pakistan yöneti-
mi Amerika ve Islam sevgisi üzerine oturtulmaya
çalışılıyor... Yolun sonu "Bushullah"...
Iran'da ise sevgi yerine silah kullanılacak gibi.
Önce Azeriler, Kürtler, Tahran Üniversitesi, muha-
lifler kullanılarak yönetim yıpratılacak, ardından
da değişik yöntemlerle silahlar devreye girecek.
Uzmanlar, ABD'nin Iran'a doğrudan girmek yeri-
ne uzun menzilli füzelerle yıpratmayı yeğleyebile-
ceğini söylüyorlar.
Bush, yıldızların ötesinden aldığı ilahi görevi ye-
rine getirmek için iki güdümlü gücü kullanacak:
Güdümlü füzeler...
Güdümlü toplumlar...
ankcum ı cumhuriyet.com.tr
Esin Almanya'ya gitti
• tSTANBUL (AA) - Löse-
mi hastası Esin Köse, tedavi
amacıyla ailesiyle birlikte Al-
manya'ya gitti. Atatürk Hava-
limanı'na sedye ile getirilen
Esin'in (8) babası Ahmet Kö-
se, bugüne kadar sürdürdükle-
ri mücadelenin, Esin'in sağlı-
ğını kazanması için olduğunu
belirterek, "Umuyoruz ve dili-
yoruz ki, kaybedilen 1.5 seneye rağmen Esin'in
sağlığıyla ilgili iyi şeyler olur" diye konuştu.
Beko deposunda korkutan yangın
• Istanbul Haber Servisi - Beylikdüzü'nde bulu-
nan Beko Elektrik AŞ fabrikasımn televizyon de-
posunda dün akşam saatlerinde henüz belirleneme-
yen bir nedenle yangın çıktı. Kısa bir sürede büyü-
yen yangın, geniş bir alan üzerine kurulu deponun ^*
tamamını sardı. Ölay yerine sevk edilen çok sayıdaîr
itfaiye ekibi, saatler süren çalışmalar sonucu gece-
nin geç saatlerinde yangını kontrol altına aldı. Fab-
rikada büyük maddi hasar meydana gelirken olay
sırasında içeride bulunan az sayıda işçinin yangın-
dan yara almadan kurtulduğu öğrenildi.
KKTC milletvekilleri AKPM'de
• STRASBOURG (AA) - KKTC'den millet-
vekilleri, yıllar sonra ilk kez Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi (AKPM) genel kurul
toplantılarına katıldı. AKPM'nin bir hafta süre-
cek toplantılannda KKTC'yi Cumhuriyetçi
Türk Partisi (CTP) milletvekili Özdil Nami asil
üye ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekili
Hüseyin Özgürgün yedek üye olarak temsil
edecek. Nami, AKPM toplantılarına katılmala-
rını, "BM referandumdan sonra KKTC'ye yö-
nelik siyasi izolasyonun kaldırılması konusun-
da ilk somut adım" olarak değerlendirdi. -