23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2005 PAZARTESİ DIZI Eski İçişleri Bakanı Tantan, 'Asıl önemli olan tetikçilerin arkasındaki beyni ortaya çıkarmak' dedi VWdınlarkorkuylasindirildf ILHAN TAŞCI aili meçhullerin "tetikçileıinin" yakalan- dığı operasyon için düğmeye basan döne- min içişleri Bakanı Sadettin Tantan, ci- nayetlerin "önünün-arkasmın" tam ola- rak aydınlatılamadığını vurguladı. Katliamın arkasından yalnızca eylemci- lerin yakalanabildiğine işaret eden Tantan, "Ancak bunlann arkasında beynin düşiin- cesi ortaya çıkanlmadı. Bu kişiler neden öl- dürüldüler? Işin özü tetikçilerin arkasında- ki beyni çözmektir" dedi. Cinayetlerdeki "hedeflerin" bilinçli seçildiğine dikkat çe- ken Tantan, "Türkiye'nin arkasından gide- ceği aydım kalnıadı. Aydınlar korkuyla sin- dirüdi" değerlendirmesini yaptı. Gazetemiz yazarları UğurMumcu, Prof. Dr. Ahnıet Taner Kışlah, Prof. Dr. Muam- mer Aksoy ile Doç. Dr. Bahriye Üçok cina- yetlerini de kapsayan 22 olayuı failinin or- taya çıkarılmasındaki kilit isim Sadettin Tantan, İçişleri Bakanhğı öncesi ve sonra- sında yaşananları, soruşturmada izlenen yöntemi anlattı. "OzEL EKİP OLUSTURULDU" Tantan, İçişleri Bakanlığı görevine gelme- den önce, faili meçhul cinayetlerin aydın- latılabilmesi ve güvenliğin tam olarak sağ- lanabilmesi için projeler geliştirdiğini belirtti ve "Hedefîm Türkiye'de terörün gelnıiş ol- duğu noktada, bu yöndeki örgütlenmeleri çökertmekti" dedi. Polis müdürlüğünü ima ederek "yıllarca bu mücadelenin içinde yer aldıgı için neyin ne olduğunu bilerek" bakanlık koltuğuna oturduğunu bildiren Tantan, ilk olarak te- rör ve organize suç örgütleriyle mücadele- de görülen hukuki altyapı eksikliklerinin gi- derilmesi için harekete geçildiğini söyledi. Örgütlü suçlarla mücadelede, gizli ajan kul- lanmaktan telefon dinlemeye kadar birçok yeniliğin yasal düzenlemesinin yapıldığını belirten Tantan, bu çalışmalann ardından ci- nayetlerin çözülmesi noktasında yoğunlaş- tıklannı dile getirdi. Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılabilme- si için özel ekip oluşturduğunu ve bu ekipte yer alanlann uzun süreli eğitimden geçirildiğini anlatan Sadettin Tantan, "Ep- tinıin ardındanprojeliçahşma- yı yürütecek özel kadro oluş- muş oldu" dedi. • Türkiye, faili meçhul cinayetlere kimi zaman toplumbilimcisini, kimi zaman halka doğruları gösteren aydınlarım kurban verdi. "Masum insanlar öldürülürken susanlar" vardı, susmayanlar gibi. Susanların çoğunluğu ise ülke yönetimindc sorumlııluk sahibi olanlardı. Bir yandan da Uğur Mumcu'nun deyişiyle "Geçmiş cinayetleri kolaylıkla unutan bir toplum, bundan sonra dokülecek kanların da sorumluluğuna ortak oluyor"lardı. Yaşanan her cinayetin ardından dönemin siyasileri "cinayetin çözülmesinin namus borçlan" olduğunu dillendiriyorlardı... Bu borcu ödeyemeyeceklerini bile bile... Cinayetler, tozhı raflara kaldınlan dosyalar, savsaklanan soruşturmalarla ayduüatılmaya çalışıldı. Cinayetlerin ardından yakalananlar ise hep "tetikçiler" oldu. Ya tetiği çektirenler? Yoktu... Tetiği çektirenler meçhul kaldı. Tetikçiyi harekete geçiren genellikle dış güdümlü güçlere ulaşılamaması ise yeni cinayetleri de beraberinde getirdi... Dizimizde, toplumun yüreğine sızüar düşürmüş cinayetlerin ardındakileri yorumlayanlaıia karşı karşıya geleceksiniz. Yorumcular kimi kez eski İçişleri Bakanı, kimi kez emekli yargıtay başsavcısı, kimi kez de yürekteld koru en derinde duyan eşler olacak... CİNAYETLER DİZİSİ T 'IŞIK TUTUYOR' 24 Ocak 1993'te katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu'nun yolsuzluktan kaçakçılığa, terör- den din ticaretine dek birçok alanda yaptığı çalışmalar günümüzde de yolumuza ışık tutuyor. (CUMHURİYET ARŞİVl) "LEGAL ÖRCÜTLER DE ARAŞTıRıLDı' Cumhuriyet tarihinde ilk kez dernek, vakıf adı altında faali- yet yürüten Türkiye genelin- deki tüm legal görunümlü ya- pılanmalann araştınldığını açık- layan Tantan, özellikle terör ör- gütleri ve cemaatlerin altyapısını oluştu- ranlarda yoğunlaşıldığını vurguladı. Tantan, terör örgütlerinin altyapısına ba- kıldığında illegal yapılannıa dışında legal yapılanmaların da dikkat çektiğini kaydet- ti ve "O güne kadar legal görününılü yapı- lanmalar hiçbir şekilde araştunlmamış. İl- legal olanlar da ancakoperasyonel faaliyet- lerinardından yakalandıklan kadanyla kal- mış. Legalolanlannbüyükbölümünü araş- tırdık. Biz bunu, ulusalve uluslararası silah- h,silahsızörgütleribesleyenkaynaklaraula- şılması amacıyla yaptık" diye konuştu. Tozlu raflara kaldırılmış, bilinçli olarak tutulmuş dosyalann ortaya çıkanldığını an- latan Tantan, "İstikrarsızortamda kuralsız- lık ortaya çıkıyor. Bu ortamda da örgüüer giderek büyüyor. Bunlar da dikkate alına- rak çalışmalar yapıldı. Kuralsızlıktan bes- lenen sistem içerisinde meslek odaları bile araştırüdı" dedi. Oluşturulan ekibin bu çalış- malann ardından ilk olarak ci- nayetlerin üzerinden uzun za- man geçmesi nedeniyle o gün- kü koşullarda toplanmış olan bilgi ve delillerin tümünü yeni- den elden geçirdiğini söyleyen Tantan, "Oluşturulan özel ekip bu bilgi ve belgeleri güncelledi ve bunun üzerinden çalışmala- rayönverildi"dedi. Muammer Aksoy. ki yaratdan güvensiznk ortamı bir tesadüf değildi. Kontrouu bir istikrarsızhkortamı de- vam ettirilmeye çalışınyordu" dedi. Tantan faili meçhul cina- yetlerdeki hedeflerın bilinç- li seçildiğinı vurgulayarak şu değerlendirmeyı yaptı: "Biz operasyonlara başla- dıktan sonra bakan olarak benve savcı, kollukgücünün arkasında dimdik durduk. Bire bir dosya ba/jnda gittik, Takip etmemiş olsaydık za- ten bu sonuçlar ortaya çık- mazdı. Asıl önemli olan bu insanları kinı yetiştirdi? Bun- lann arkasındaki güç kinı? Bu tam olarakçıknıadı. Yal- nızca eylemciler çıktı. Bu te- tikçileri kinı ve niçin kullan- dı? Tam olarak faili meçhullerin önü arka- sıçıkarılamadı. Cinayetlerde yalnızca tetik- çiler çıktı. Ancak bunlann arkasında bey- nin düşüncesi ortaya çıkanlmadı. Bu kişi- ler neden öldürüldüler? İşin özü tetikçilerin arkasındaki beyni çözmektir." "AYDIN KALMADI' TESADÜF DEĞIL' Tantan, Istanbul Beykoz'da Hizbullah lideri HüseyinVeBoğlu'nun öldü- rüldüğü operasyonda sağlanan açılımla fa- ili meçhul cinayetlerde "bir uç" yakalandı- ğını ammsattı ve "Olaylar matematiksel bir problem çözülüyormuş gibi irdclendi. Par- çalar bir araya getirildi. Çünkü Türkiye'de- Aydınlann bırer bırer katle- dilmesiyle birlikte "Türki- ye'nin arkasından gideceği; lıal- kın önünü açacak aydınının" kalmadığına işaret eden Sadet- tin Tantan, "Türkiye'de sokak- ta aydın yok. Sözde aydınlar var. Halka sanal ortamlar ya- ratmak isteyenler var. Halkııı önündeki aydınlar 'BırakınAv- rupa yapsın her şeyi' di- yor. 'Biz yapamıyoruz on- laryönetsin' diyoıiar. Bun- lar toplumsal bilincin çö- kertilmesini beraberinde getirdi. Oysa hiçbiri tesa- düf değil. Planlı bir çalış- manın ürünüdür" diye konuştu. Tantan, "Uğur Mura- cu'dan sonra halkıbilgilen- direcek,yolgösterecekga- zetecide kalnıadı. Dediko- du yazan gazcteciler var. Çünkü artık korktular. Aydınlar korkuyla sindirildi" değerlendirmesini yaptı. Tantan faili meçhul cinayetlerin aydınla- tılmasına dönük çalışmalar sırasında yaşa- nan kimi olaylara da tepki gösterdı ve "Yıl- lardır çözülmesi beklenen faili meçhul ciııa- Ahmet Taner Kışlah. yetleri işleyenlere, bir bilim insanı, sanıkla- n görmeden 'Bunlar işkence görmüştür' diye raporverebilmiştir. Bu da üzerindedü- şünülmesi gereken önemli konulardan biri- sidir" dedi. Sadettin Tantan, birçok aydına yönelik saldınyı, Türkiye'de istikrarsız bir ortam yaratmak ve bunu sürdürmek isteyenlerin "kavgayıkörüklemekiçin" yaptıklanna dik- kat çekti ve Mumcu suikastının ardından si- yasilerce yalnızca sözler venldiğine, ancak adım atılmadığına işaret etti. Tantan, "O gün siyaseten konuşuldu. Oysa yabancı ser- visler, aydınlan öldürebihne gücüne sahip- se bir yerde eksiklik vardı. Buradaki ihtiyaç içvedışbilgi ağnuzı kurumsalyapıyadönüş- rürmckri. Ama kimse buna yanaşmadı. Ül- kenin aydınlan birer birer katlediliyor, biri- leri 'Tuğlayı çekersek duvar üzerimize çö- ker' diyerek kendilerini aldatıyor. 'Düşma- nı dışarda değıl, içerde ara' mesajıveriliyor. Bunlar aldatmacaydı" diye konuştu. "Türkiye'de 3 binin üzerüıde yabancı ser- vis elemanı var dendi. Hiç kimse de yalan- lamadı" diyen Sadettin Tantan, "Bugün bile siya- sette aymazlık var. İstik- rarsızhğı ortadan kaldı- racak bir projesi yok hü- kümetin" dedi. "Cema- atler büyük güç olarak, hem siyasi lıenı de ekono- mikolarakgeüşiyorsa dev- let güçsüz bırakılmış de- mektir" diyen Tantan, "En büyük yanılgı, IMF'ye teslim edilmiş ekonomi, borç ödeme ekononüsküı; Kayıtdı- şınınyüzde70'lerevar- dıgı bir ortamda hâlâ cemaat ve terör ekono- nıisiaraşünlmaktan kaçııulryor" diye ko- nuştu. Türkiye'nin henüz "istikrarsız ko- numa getirildiğinin farkında olmadığnu" söyleyen Tantan, "Yaşananlann projeli ol- duğu bilinmiyor. Bugün gelinen noktada koltuk sürsün diye politika üretmeye çahşı- yorlar. Türkiye'nin haberalabilme aracı bi- le bağınılıdır. Bu araçlar Turk halkına ait değikür. Böyle bir ülkede özgürlükler ve ba- ğunsızlık savunulabilir mi?" dedi. 'PARASIOLMAYAN ORGÜT ÇÖKER' Tantan, Türkiye'de terör ekonomısıni bes- leyen legal ve illegal yapılanmanın ekono- mık boyutunun bilinemediğıni ve araştırıl- madığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Terörübesleyenkaynaklaraelkonu- labilmesi noktasında boşlukvar. ABD ve Al- man hukukundaki gibi müsadere yetkisi ta- nuınnyor. Ancak 11 Eylül'den sonra bu yet- ki,Avrupa'da daha da geHştiriklLÖnemliolan bu kavnaklann kesilmesidir. Çünküteröreko- nomisi sürdükçe terör faaliyetleri de süre- ccktir. Hiçbirsiyasiiktidar bunu önleyicigi- rişimde bulunmuyor. Baü terörü besleyenlere el koyuyor, an- cak Türkiye ile ilgili kaynaklara el koymu- yor. ABD, PKK'nin finans kaynağım don- durabileceğini duyurdu. Türkiye ise PKK'nin temi/lenmesini ABD'den bekli- yor. Oysa bütün kaynaklanna el koysa so- run çözülecek. Hizbullah için de bu böyle- dir. Parası olmayan bir örgütün yaşama şansı artık yoktur." YARIN: SAVCILARDAN BİLGİ VE BELGE GİZLENDİ 'BİLİNÇLİ SEÇİrVT Faili meçhul cinayetlerdeki hedeflerin bilinçli seçildiğini vurgulayan Sadettin Tantan, 'İşin özü tetikçilerin arkasındaki beyni çözmektir' dedi. Bahriye Üçok. ürkiye'de özellikle 1970'lerden sonra, hal- ka yol göstenp önünü açaıı birçok aydın, ile- ricı birer bırer katledildi. Her faili meçhul cinayete yenıleri eklendi • Necdet Güçlü: Hacettepe Üniversitesı (HÜ) öğretim üyesi. BNisan 1970'te AÜTıp Fakültesi'ne yapılan saldında öldürüldü • 1 Mayıs Katliamı: 1 Mayıs 1977 tari- hinde Taksım'de ışçı bayramını kutlayanlanıı üze- rine ateş açıldı, 36 kişi yaşamını yitirdi. • Orhan Yavuz: Erzurum Atatürk Üni- versitesı öğretim görevlisı. 15 Haziran 1977'de bıçaklı saldın sonucu öldürüldü. • Bedri Karafakioğlu: İTÜ Elektrik Fa- kültesı profesörlerınden. 20 Ekim 1978'de Is- tanbul'da öldürüldü. • Bedrettin Cömert: HÜ öğretim üyesi. 11 Temmıız 1978'de aracının içinde uğradığı si- lahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. • Doğan Öz: AnkaraCumhuriyet Savcı Yar- dımcısı. 24 Mart 1978 'de Ankara'da uğradığı si- lahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. • Necdet Bulut: KTÜ öğretim üyesi. 8 Aralık 1978'de uğradığı saldın sonucu öldü. • Kahramanmaraş Katliamı: 23-24 Ara- lık 1978'de, özellikle Alevı yurttaşlara dönük saldında 100'ü aşkm insan yaşamını yitirdi. • Ümit Doğanay: IÜ Siyasal Bilgiler Fa- kültesi Dekan Yardımcısı. 20 Kasım 1979'da Is- tanbul'da uğradığı silahlı saldın sonucu öldü. • Cevat Yurdakul: Adana Emniyet Mü- dürü. 28 Eylül 1979'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. • Cavit Orhan Tütengil: IÜ Iktisat Fakül- tesi Sosyoloji Kürsüsü Başkanı. 7 Aralık 1979'da istanbuPda uğradığı silahlı saldın sonucu öldü. • Abdi Ipekçi: Milliyet Gazetesi Genel YayınMüdürüvebaşyazan. 1 Şubat 1979'da uğ- radığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. • Ümit Kaftancıoğlu: TRT yapımcısı ve yazar. 11 Nısan 1980'de uğradığı saldın sonu- cu öldürüldü. • Gün Sazak: MHP Genel Başkan Yardım- cısı, Gümrük ve Tekel Bakanı. 27 Mayıs 1980'de Ankara'da silahlı saldırı sonucu öldürüldü. • Çorum Katliamı: Çorum'da Mayıs 1980 'de çıkan olaylarda, çoğunluğu Alevi yurt- taşlar olmak üzere 48 kişi yaşamını yitirdi. • Nihat Erim: Eski Başbakan. 20 Temmuz 1980'de tstanbul'da öldürüldü. • Kemal Türkler: Maden-lş Genel Baş- kanı. 22 Temmuz 1980'de lstanbul Merter'de uğ- radığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. • llhan Erdost: Onur ve Sol Yayınlan'nın yaymcısı, yazar 7 Kasım 1980'de Ankara Ma- mak Cezaevi'nde askeri aracm içinde dövüle- rek öldürüldü. • Hiram Abbas: MİT Müsteşar Yardım- cısı. 26 Eylül 1990'da Istanbul'da silahlı saldı- n sonucu öldürüldü. • Muammer Aksoy: Atatürkçü Düşünce Derneğı Başkanı ve anayasa hukuku profesö- rü. 31 Ocak 1990'da evinin önünde uğradığı si- lahlı saldın sonucu yaşamını yitirdi. • Bahriye Üçok: llahiyat Fakültesi öğre- tim üyesi. 6 Ekim 1990 tarihinde evine gönde- rilen bombalı paketle öldürüldü. • Turan Dursun: Gazeteci-yazar. 4 Eylül 1990'da İstanbul'da evinin önünde uğradığı si- lahlı saldın sonucu katledildi. • Adnan Ersöz: Eski MİT Müsteşarı, emekli Orgeneral. 14 Ekim 1991 'de uğradığı si- lahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. • Kemal Kayacan: Eski Deniz Kuvvet- len Komutanı ve CHP mılletvekili. 29 Tem- muz 1992'de uğradığı saldın sonucu öldürüldü. • Çetin Emeç: Hürriyet Gazetesi Genel Ya- yın Yönetmeni. 7 Mart 1990'da İstanbul'da vu- rularak öldürüldü. • Musa Anter: Gazetecı-yazar. 20 Eylül 1992'de Dıyarbakır'da katledildi. • Sıvas Katliamı: Aralannda şair Behçet Aysan, Uğur Kaynar, Metin Altıok, ozanlar Ne- sinıi Çünen, Muhlis Akarsu, yazar Asım Bezir- ci ile karikatürist Asaf Koçak'ın da bulunduğu 37 kişi, şenat isteyenler tarafından Sıvas Ma- dımak Oteh'nde yakılarak öldürüldü. • Mehmet Topaç: Eski Adalet Bakanı. 29 Eylül 1994 tanhinde Ankara'daki bürosunda öldürüldü. • Onat Kutlan Gazetemizyazan. 30 Aralık 1994'te bombalı saldırıya uğradı. 11 Ocak 1995'te İstanbul'da yaşamını yitirdi • Metin Göktepe: Evrensel gazetesi muhabıri. 8 Ocak 1996'da istanbul'da pohsler tarafından dövülerek öldürüldü. • Ahmet Taner Kışlah: AÜ Iletişim Fakül- tesi öğretim üyesi ve gazetemiz yazan. 21 Ekim 1999'da evinm önündeki aracına yerleştırilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. • Gaffar Okkan: Hizbullah'a yönelik operasyonlanyla öne çıkan Diyarbakır Em- niyet Müdürü Okkan, 24 Ocak 2001'de Diyarbakır'da 5 polis memuruyla birlikte öldürüldü. • Necip Hablemitoğlu: Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Hab- lemitoğlu, 18 Arahk 2002 tarihinde evinin öniınde uğradığı silahlı saldırı V sonucu yaşamnu yitirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear