14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 OCAK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, CHP'yi kurultaya götüren gelişmelerin sadece parti içi bir sorun olmadığını savundu 'Oyun, Türkiyeüzerine'HAKANDİRİK IZMtR - Kurultaya hazırlık için delegelerle bır araya gelme- yi sürduren CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal, CHP'ye yöne- lik saldınlann altında Türkiye'ye yönelık tuzakların yattığını sa- vunarak "Bu nedenle parti için- deki mücadelemiz, Türkiye'yi savunma mücadelesidir. Kıınıl- tay, Türkiye'nin bağımsızhğını koruma altına alan bir çalışma olacak" dedi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve TBMM Grup Başkanve- kıh Kemal Anadol'la birlikte îz- mir'e gelen Baykal, Izmır ve De- nizli'de delegelerle toplantı yap- tj Üçüncüyoladayıiçinaktıfola- rak çalışan ve önceki gün Iz- • CHP'ye yönelik saldınlann altında Türkiye'ye yönelik tuzaklann yattığını savunan Deniz Baykal, "Bu nedenle parti içindeki mücadelemiz, Türkiye'yi savunma mücadelesidir" dedi. Muhalefete yönelik "Biz bu işleri aşanz. Geçmişte aştık, bu dönemde de aşanz" diyen CHP Genel Başkanı kurultayı CHP'nin parti içi çekişmesi olarak görmediklerini söyledi. mir'de Zülfii Livaneli'ye deste- ğini kamuoyuyla net biçimde paylaşan Izmir II Başkanı Ala- attinYükselve partıliler tarafin- dan havaalanındakarşılanan Bay- kal, kurultayın Türkiye'nın ge- leceği açısından da önemlı oldu- ğunu dile getirdi. Bu nedenle kurultaya yönelik yönlendirme çabalan olduğunu savunan Bay- kal şunlan söyledi: "Türkiye üzerinde yürütülen pazariıkların bir parçası olarak bu kurultay, birdenbire olağa- nüstübir nitelikkazanmışür. He- pinıiz bumın bilincindeyiz. Par- tililerimize, CHP üzerinde oy- ııanmakistenenoyunlan,errafin- da kurulmak istenen çemberle- ri ve tuzaklan aynnolı biçimde ifade ediyoruz. Kurultay, bu alt- yapı çahşmasının üzerinde ger- çekleşecektir. CHP'ye yönelik saldınlann altında Türkiye'ye yönelik tuzaklann yatnğuu çok iyi biliyoruz. Bu nedenle parti içindeki mücadelemiz, Türki- ye'yi savunma mücadelesidir." Kurultay gündemıran "yolsuz- luklaıia mücadele" ve "Türki- ye'nin sahipsiz olmadığını dün- yaya gösterme" başlıklanndan oluşacağını kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü. "Yolsuzluk virüsünü CHP'ye bulaşormakisteyenlerin başan- SEkakbğınıkamdayacağız.Buko- nulan susarak geçiştirme ya da bu konuyu örtbas etmeye kalkış- nıanın CHP'deprim yapnıadığı- m göstereceğiz. Türkiye'nin kim- liğuü, ahlakını, sayguılığını, ba- ğımsızhğuu güvence altına alan bir çahşma olacak." Muhalefete yönelik "Biz bu işleri aşanz. Geçmişte aştık, bu dönemde de aşanz" diyen Bay- kal, kurultayı CHP'nin parti içi çekişmesi olarak görmedikleri- ni söyledi. Baykal, şunlan dedi: "Birileri, Türkiyeüzerindeoy- nananoyunlardanyararlanarak bunupartiiçiyanşa dönüştürme gayreti içinegirebilir. Ama olayuı bizinı açunızdan anlamı bu de- ğildir. Selden bir kütük kapmak isteyenler olabilir. Bu bir parti içi yanşkunutayıdeğildir. CHP'nin karakterini,ahbkmı, kinıliğini sa- vunma kurultayıdır." ZÜLFÜ LİVANELİ: 'Sangül'le ortakyanımız bulunmuyof • Genel başkanlığa aday olması beklenen Zülfii Livaneli, Mustafa Sangül'le ideolojik açıdan ortak yanlarının bulunmadığmı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Istanbul milletvekıli Zülfii Livaneli, genel başkanlık yanşının yaşanacağı kurultayda Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül'le ittifak kurmalarının mümkün olamayacağını söyledi. Livaneli, Sangül'ün durumunun "ahlaki sorunlarla doiu olduğunu" ve ideolojik yönü bulunmadığinı belirtti. Genel başkanlığa aday olması beklenen Zülfii Livaneli, CNN Türk'te katıldığı programda, kurultaya dönük sorulan yanıtladı. Sangül'le ittifak kurmalannın mümkün olmadığını belırten Livaneli, "Sangül'ün ideolojik bir tarafı yok. Kavgalar içinde, sert tavuiarla ve ahlaki boyutlan içeren sorunlarla dolu bir dıırtımda kcndisi. Bizinı yapüğımız ideolojik bir mücadele. Bu nedenle ittifak mümkün değfl" dedi. 'Rüşvet kurultayına gidiliyor' Genel Başkan Deniz Baykal ile Mustafa Sangül arasındaki tartışmanın "çirkin olduğunu" söyleyen Livaneli, "Gelinen noktada bir rüşvet kurultayuıa gidiliyor. Bu durum Atatürk'ün partisine hiç yakışmıyor" dıye konuştu. CHP yönetiminin Türkıye'nın sorunlanyla ılgılenmek yerıne, "tuhafbirmahcupmilliyetçiliğe yöneldiğini" savunan Livaneli, CHP'nin gıderek küçülen, AB karşıtı, gençlere yeni projeler üretmeyen, Türkıye'nın önünü açmayan bir parti haline dönüştürüldüğünü ileri sürdü. Livaneli, Baykal'ın tek partılı dönemdekı gibı bır ıktıdar zihnıyetı ıçıne girdiğıni savundu. 'Başkanlık ihtirasını yok' Livaneli, "üçüncü aday" konusunda ise "Genel başkan olmak gibi bir ihtirasım yok. Türkiye'nin önünü gerçekten açabilecek, ideolojik fikirleri olan birisi gelsin, Sangül'le bu noktada anlaşınm. Baykal'uı karşısına tek aday çıkarmak için ben kendi adıma çekilirim" görüşünü dile getirdi. Türkıye'nın en önemli sorununun yabancı sermayenın Türkiye'ye yeterince yatınm yapmaması olduğunu savunan Livaneli, "Zihniyet yapdannın değişmesi gerekli" dedi. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül, CHP'nin 29 Ocak Cumartesi günü yapılacak olağanüstü genel kurultayı öncesinde delegelerin kaühmıyla düzenlenen Kocaeli bölge toplantısına kaülmak üzere geldiği Iznüt'te SEKA işçilerine hitap etti. (Fotoğraf: AA) Sangül, AKP'nin fabrika kapatma karannı eleştirdi: 'Olüyü diriyi bıraktııiız gözü SEKA'ya diktiniz' tZMİT(Cumhuriyet)- Şişli Belediye Başka- nı Mustafa Sangül, 5 gün önce SEKA Izmit iş- letmesınin kapatılmasım protesto etmek ama- cıyla kendilerini fabrikaya kapatan işçileri zi- yaret etti. Mustafa Sangül, CHP'nin 29 Ocak Cumar- tesi günü yapılacak olağanüs- tü genel kurultayı öncesinde delegelerin katılımıyla düzen- lenen Kocaeli bölge toplantısı- na katılmak üzere geldiği Iz- mit'te, seçim otobüsünden SE- KA işçılenne hitap etti. Konuş- masında, işsizhğin büyük bir felaket olduğunu belirten San- gül, SEKA işçisinin, ışsiz kal- mamak ve ekmeğinden oltna- nıak için onurlu bir mücadele sergiledığinı söyledi. 'Ne aceleniz vardı?' • Konuşmasında, işsizliğin büyük bir felaket olduğunu belirten Mustafa Sarıgül, SEKA işçisinin, işsiz kalmamak ve ekmeğinden olmamak için onurlu bir mücadele sergilediğini söyledi. Sangül hükümeti eleştirerek "Ne aceleniz vardı da ölüyü diriyi bıraktuuz,gözü SEKA'ya diktiniz" diye konuştu. Sangül şöyle devam etti: "Burayabayranunızıkutlamak,analan- mızuı ellerinden öpmek için gehnek isterdim. Ama mutsuz bir günde buradayım. Bir aile re- isi işsizse, bir çocuk okulda öğretmeninin so- rusuna babam işsizdiye karşıhkveriyorsa, bir babaannenin torunu işsizse, orada büyük bir felaket vardır. Allah kimseyi işinden, aşından etmesin. Şu bilinsin ki haram para aranıyor- sa Ankara'da aranmalı. Haram parayı SE- KA'da, Kocaeli'nde aramasınlar. SEKA işçisinin kursağından ha- ram para geçmez." Selüloz-lş Genel Başkanı Er- gin Alşan da 1936 yıhnda üreti- me başlayan Türkiye'nin ilk kâ- ğıt fabrikası SEKA Izmit Işletme- sı'nın, 27 Ocak Perşembe günü kapatılmasına karar verildiğini anımsattı. SEKA işçisinin bu mü- cadeleyi kazanacağmı kaydeden Ergin Alşan, Mustafa Sarıgül'e desteğinden dolayı teşekkür etti. Alşan, Sangül'den, genel başkan seçildikten sonra bütün mılletve- killeriyle birlikte Izmit'e gelmesini istedi. Ko- nuşmalann ardından Onur Müzikhol'de, işada- mı Kasım Güngör'ün kızı Canan Güngör ile Taylan Çağdaş'm nikâhmı kıyan Mustafa Sa- ngül, daha sonra Yükseliş Otel'de düzenlenen bölge toplantısına katıldı. 'DlRENİN' ÖDP'den SEKA işçisine destek tZMTT (Cumhuriyet) - Özgürlük ye Dayanış- maPartisi(ÖDP) Genel Başkanı Hayri Kozanoğ- lu, "SEKA'da, TÜP- RAŞ'ta,PETKtM'dedi- reneceğiz, bu ülkeyi TMF'nin, Dünya Banka- sı'nın değil; işçinin, köy- lünün, halkın yönettiği bir ülke haline getirece- ğiz" dedi. Kozanoğlu, partisinın Istanbul 11 Başkanı Si- nanTutal, Kocaeli ll Baş- kanı ErdoğanDilber ve bazı partililerle SEKA Izmit Işletmesi'nde 5 gündür ışyerini terk et- meyen işçileri ziyaret et- ti. Fabrika yemekhane- sınde ışçilere ve aıleleri- ne hitaben yaptığı ko- nuşmada, SEKA fabri- kalannın aydınlanmanın sembolü olduğunu belir- ten Kozanoğlu, "İşçiler- den, sonuna kadar dirc- nerek fabrikanın,emek- lerinin karşılığının ve ül- kenin umudunun kapa- tılmasına engel olmala- nnı"istedı. Fabrikaya gırerken "Hoşgeldiniz" diye kar- şılandıklannı ifade eden Kozanoğlu, "Bizler de sizleri hoş gördük, diren- meyekararbgördük" de- di. SEKA işçisinin, IMF'ye, küreselleşmeye ve AKP'nin pohtıkala- nna karşı dırenışin sem- bolü haline geldiğıni ifa- de eden Kozanoğlu, şun- lan söyledi: "Sizlerden bir daha IMF ve Dünya Bankası politikalannı uy- gulayacak, kamu işletme- leriniozelleştirecek,akba- ba gibi parçalayarak sa- tacakpartilere oyverme- menizin sözünü istiyo- rum. Sizler direnişin ör- neği oldunuz. SEKA'da, TUPRAŞ'ta, PET- KİM'de direneceğiz.. bu ülkeyi IMF'nin, Dünya Bankası'nın değil; işçi- nin, köylünün, halkın yö- nettiği bir ülke haline ge- tireceğiz." ATO Başkanı, gelir getirmeyen orman özelliğini yitirmiş arazilerin satılması gerektiğini savundu Aygün: Işgalcîler keyif çaüyor ATt) Başkanı Sinan Avgün. ANKARA (AA)-Ankara Tica- ret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, orman vasfını yitirmiş arazilerin işgal altında olduğunu belirterek devletin yokluk çekti- ğini, işgalcilennse 25 milyar do- larlık arazıler üzerinde keyif çat- tıklannı kaydetti. Aygün yaptığı yazılı açıklama- da, 'Rant Lordlan' olarak tanım- ladığı işgalcılerin "işgallerinin bedellerini" ödemeleri gerektıği- m bildirdi. Orman olma vasfını kaybeden ve yeniden ormana dö- nüştürülmesi artıkmümkün olma- yan 473 bin hektar arazi üzerin- de altyapısı sağlanmış 400 bini aş- hn yapının yer aldığını belirten • Aygün, 'Rant Lordlan' olarak tanımladığı orman alanı işgalcilerinin "işgallerinin bedellerini" ödemeleri gerektiğini bildirdi. Aygün, "Yıkamıyorsan, işgalden kurtaramıyorsan en mantıklı çözüm satmaktır" dedi. Aygün, bu yapılann yıkılması- görüşlereyerverdi: "2B'lerinsa- nın mümkün ohnadığı görüşünü dile getirdi. Bir yandan devletin kaynak sı- kıntısı çektiğinı, dığeryandan ya- sal boşluk sebebiyle işgalci duru- mundaki kişilerin bir kuruş para vermeden, devlete hıç bir katkı sağlamadan bu arazileri kullan- dığını kaydedenAygün, "Yıkamı- yorsan, işgalden kurtaramıyor- sanen mantıklıçözüm satmaktır'' dedi. Aygün, açıklamasmda şu bşında haklı bazı çekincelerin ol- duğunu kabul etmekle birlikte, bu işgalin bu şekilde devanu ka- mu vicdamnı rahatsız etmekte- dir. Yasanuzormanvasfinıkaybet- miş arazilerin sadece orman köv- lüsünesaülabileceğini öngörüyor- sa da çoğu yerde orman köylüsü de kahnanuş durumda. Bu ara- zilerin orman köylüsüne öncelik tanıyacak şekilde saoşından 20-25 milyar dolar kazanmak müm- kün. Bu satış, emlakve diğer ver- gi gelirlcri de hesaba kaüldığuıda Hazine'ye büyük bir katkı sağla- yacak.Diğeryandan, mülkiyet so- runlan çözülecek, adli ve idari yargnun da yükü hafifleyecek." Orman vasfinı yitirmiş arazile- rin satışından elde edılecek geli- rın yüzde 20'sının, orman köylü- sünün desteklenmesı ve orman ağaçlandırmasına aktanlması yö- nündeki düşüncenın doğru bır yaklaşım olduğunu dile getiren Aygün, ancak bu yüzde 20'lik oranın, yüzde 30-40'lara çıkanl- ması halinde, yasaya karşı duyu- lan bazı endışelenn de kısmen karşılanmış olacağını ifade etti. Delege ve 'Karlı Kayın Ormanı' CHP genel başkan adaylığına soyunan Istanbul Milletvekili Zülfü Livaneli, bu süreçte "medyanın ve şarkılannın gücüne" büyük önem veriyor. Liderlık yarışına hazırlanan CHP lıderi Deniz Baykal ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül delege nabzını tutmak için Anadolu yollarına düşerken, Livaneli öncelikle televizyonların haber programlarında boy göstermeye başladı. Geçen hafta da başkentte gazete ve televizyon muhabirleriyle yemekli toplantıda buluşan Livaneli, bu toplantıda da "televizyonların ne kadar etkili" olduğuna dikkat çekerken, "Bir anda milyonlara ulaşabiliyorsunuz, bu çok önemli" dedi. Adaylık gerekçelerini açıklayan Livaneli, daha sonra da gazetecilerin "nabzını"yokladı ancak umduğu sonucu alamadı. Gazeteciler bu yarışta Baykal'ı "favori aday" gösterince Livaneli, "Peki Baykal'ın karşısında Sarıgül mü, ben mi daha çok oy alırım" sorusunu yöneltti. Livaneli, bazı gazetecilerin "Siz" yanıtıyla kısmen de olsa rahatladı. Livaneli, kendisine nasıl güvendiğini anlatırken "sanatçı" kimliğini öne çıkardı:"Ben 'Karlı Kayın Ormanı' şarkısını yaptığımda, önce eşime dinlettim. O çok etkilendi, ağlayarak dinledi. Sonra bu şarkı yavaş yavaş duyulmaya başladı ve sonra milyonların ağzından düşmeyen bir şarkı oldu. CHP'li birçok arkadaşım, delege benim şarkılanmla büyüdü. Aynı sürecin şimdi de yaşanabileceğine inanıyorum." Livaneli kurultay salonunda "Karlı Kayın Ormanında" şarkısını söyleyecek olsa yine alkışlarla karşılanır, hatta ağlayanlar olur.. buna kuşku yok. Ancak kurultay salonunda şarkı söylenmeyecek. Bu nedenle "aynı sürecin" yaşanıp yaşanmayacağını görmek için bir hafta daha beklemek gerekiyor... 'Kol kırılır kemik görünür' CHP'nin tüm kirli çamaşırlarının ortaya döküldüğü kasetli, rüşvetli kongre süreci eleştirilirken, sık sık "Kol kırılır yen içinde kalır" atasözü anımsatıldı. SP Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek de bayram ziyareti sırasında CHP'de yaşanan süreci geçmişte kendilerinin de yaşadığını vurgularken taş atmayı ihmal etmedi: "Bir farkı vardı; biz, kol kırılır yen içinde kalır, diyorduk, ama sizde kol kırıldı.. hatta kemik görünüyor. Her şey ortada. Bizim başımıza gelenler kimlerden ve hangi kaynaktan geldiyse size de aynı kaynaktan geliyor. O dönem bizi kimler bölmeye çalıştıysa, kimler bu mizanseni hazırladıysa sanıyorum sizin için de aynısı geçerli." CHP'li Sinan Yerlikaya bu sözlere itiraz etti: "Bizde kol da kırılmadı, kemik de görünmedi." CHP'nin halinden anlayan diğer parti ise DSP'ydi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Erçelebi de bir başka atasözünü anımsattı: "Bir laf vardır, damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış, diye. Sizin içinde bulunduğunuz durumu en iyi biz anlarız." CHP'nin "damdan düşmediğini" savunmak yine Yerlikaya'ya kaldı: "Biz damdan düşmedik, bizi damdan düşürmek isteyenler var." DSP'liler bayram ziyaretini tamamlayıp ayrılırken Erçelebi, "Deniz Bey'e selam söyleyin, partiye de sahip çıkın" dedi... Kim kimi affetsin? Her yasama dönemınde gündeme gelen ilk konulardan biri öğrenci affı olur. Bugüne dek 10 kez öğrenci affına yönelik yasa çıkarılmasına karşın 11. affın çıkarılması için milletvekillerine yoğun baskı yapılıyor. Ancak bu konuda AKP CHP'den, CHP de AKP'den önerı beklediğı için girişimler bırtürlü sonuçlandırılamıyor. Tam konu rafa kaldırılmış gibi görünürken TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Altıkulaç milletvekillerinden gelen istekler üzerine yeni bir girişim başlattı. "Bu konu ya Meclis'ten ya da gündemden çıkmalı" diyen Altıkulaç son derece sıkıntılı görünüyordu: "öğrenci affı denince bize sadece öğrenciler gelmiyor ki... Memurlar geliyor sicil affı istiyor. öğretim üyeleri geliyor af istiyor. Herkes af istiyor. Allah bizi affetsin." Fıkralı atışma Ankara Sanayi Odası'nın vergi rekortmeni işadamları için düzenlediği ödül törenine hükümetin ilgisi üst düzeydeydi. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra 12 bakan törene katıldı. Dünyada rekabet güçlerinin arttırılmasını isteyen Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, beklentisini bir fıkrayla güçlendirmeye çalıştı: "Bir Japonla bir Amerikalı ıssız adaya düşmüşler. Ormanın içinden bir kaplan yaklaşmaya başlayınca Japon, ayakkabısının bağlarını sıkılaştırmaya koyulmuş. Bunu gören Amerikalı, 'Böylece kaplandan kurtulabileceğini mi sanıyorsun' diye alaya almış. Japon 'Hayır' demiş, 'ama senden hızlı koşacağım kesin..." lcraatın yeterli görülrnemesine içerleyen ve "Işadamlarının talepleri bitmez" diyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un yanıtı da fıkralı oldu: "Padişah, halk arasında dolaşırken pazar yerindeki bir çocukla sohbet etmiş. Zeki cevapları hoşuna gidlnce kesesinden bir altın çıkarmış çocuğa vermiş. Çocuk, almak istemeyince sebebini sormuş, 'Biz fakir bir aileyiz, babam bunu nereden buldun diye hesap sorar' demiş çocuk. Padişah 'Benim verdiğimi söylersin' demiş. Çocuğun cevabı, 'Koskoca padişah kesesinden bir altın mı verir diye inanmazlar bana' olmuş." Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcuni@ttnet.net.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear