Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
-SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2004 PERŞEMBE
HABERLER
DÜNYADABUGIM
ALİ StRMEN
'Denize Diişen Yılana
Sarıhr'dan Giinümiize
"Denize düşen yılana santır" sözü, II. Mah-
mut tarafından Topkapı Sarayı'nda söylendi-
ğinde, takvimler miladın 1832'nci yılının sonla-
rını gösteriyordu.
Osmanlı'nın en reformcu hükümdarianndan bi-
ri olduğu için adı 'Gâvur Padişah'a. çıkmış olan
II. Mahmut'un otuz yıllık saltanatı ayrıca impa-
ratorluğun en çalkantılı dönemidir.
19. yüzyılın Avrupa ile gümrük birfiği anlaşma-
sı demek olan 1838 Ingiliz Türk Ticaret Anlaş-
ması onun (ya da Sadrazamı Mustafa Reşit'in)
eseri olduğu gibi, yine aynı dönemin Kopenhag
Kriterieri ve ona uyum paketi olan Tanzimat da,
her ne kadar Abdülmecid döneminde ilan edil-
miş olsa bile, II. Mahmut döneminde hazırlan-
mıştır.
Mora Isyanı ile Yunanistan'ı yitiren Mahmut,
Kavalalı Mehmet Ali veoğlu Ibrahim karşısın-
da uğradığı yenilgilerin, toprak kaybından, ya-
bancıya ödün vermekten çok daha tehlikeli ol-
duğunu görünce bir dış destek aramış ve Rus-
ya ile anlaşmak zorunda kalmıştı.
llişkilerinin başında, biraz kaba konuştuğu ze-
habına kapılarak elçisini kovduğu Rusya ile ilk
ve tek yakınlaşmasıdır bu olay Osmanlı'nın.
Osmanlı Imparatorluğu'nun son iki yüz yılının
tek değişmez ve şaşmaz düşmanı Çarlık Rus-
yası olmuştu. Bu devletle ilk ve tek yakınlaşma
için biçare padişahın kullandığı deyim bile iliş-
kilerin niteliğini anlatmaya yeter.
•••
llişkilerin temelden değişip, önce dostluğa
sonra yakın işbirliğine dönüştüğü Atatürk - Le-
nin döneminde ise Istanbul'un yerini Ankara, Çar-
lık iktidarının yerini de Sovyet sistemi alıyordu.
Mustafa Kemal, Sovyetler'i kuşatacak, Kafkas
seddi fikrine karşı durup sistemini benimseme-
yi hiçbir zaman düşünmediği Lenin'in kişiliğin-
de doğal bir müttefik bulurken Lenin de, hiçbir
zaman sosyalist olarak görmediği, olmasını da
talep etmediği Mustafa Kemal'in, ortak düşma-
na karşı mücadele eden antiemperyalist birön-
der olduğunu kavramıştı.
1920'de başlayan yakınlaşma, kısa sürede
dostluğa dönüştü. Moskova Ankara'nın bağım-
sızlık savaşının en büyük dış destekçisi oldu.
Ne var ki bu dönem ancak çeyrek yüzyıl ka-
dar sürdü, 2. Dünya Savaşı'nın Avrupa'da son
bulmasından hemen sonra Stalin, daha önce
müttefiklerine Yalta ve Postdam'da kapalı ka-
pılar arkasında, dile getirdiği Türkiye ve Boğaz-
lar üzerindeki taleplerini artık açıkça Ankara'ya
da söylemekte beis görmedi.
Türkiye Cumhuriyeti - Sovyetler Birliği ilişki-
leri, bir kez daha Osmanlı - Rus ilişkileri doğrul-
tusunayöneldi.
Türkiye güvenceyi haklı olarak Batı ile rttifak-
ta ve NATO şemsiyesinde arayıp, buldu.
Her iki tarafın da kendilerine fazla yarar sağ-
lamayan doğrultularını değiştirmek değilse bile
biraz düzeltmeleri için altmışlı yılları beklemek
gerekti.
Moskova, Stalin taleplerinin yanlışlığını gördü
ve böyle bir istemi olmadığını resmen açıkladı.
Ankara da tek boyutlu politikanın sakıncalarını
kavrayıp daha boyutlu ve nüanslı bir dış siyaset
için 'yumuşama'run doğurduğu ortamdan ya-
rarlandı.
Ama ilişkilerin ülkelerin yapılan ve yükümlü-
lükleri gereği bir noktadan ileri gitmesi olanak-
sızdı.
• • •
Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in ülkemizi
ziyaret ettiği 2004 yazında ise hem dünyanın ya-
pısı, hem kuzey komşumuzun yönelişleri hem
de Türkiye'nin çıkarları, artık kalıcı, yakın kom-
şuluk ve işbirliği ilişkilerini mümkün kılmaktadır.
Rusya süper devlet niteliğini, çağın tek ege-
meni lehine kaybetmiş, sosyalizmin anavatanı
sıfatını ve seksen yıla yakın süre egemen olmuş
sistemini bırakmış olmasına rağmen büyük böl-
gesel ve hatta krtasal güç olmayı sürdürürken
Türkiye de, bölgede ekonomik ve politik olarak
görmezden gelinmeyecek orta çapta bir bölge-
sel güçtür ve Avrupa'nın doğu sınırını oluştur-
maya adaylığını koymuş bulunmaktadır,
Bu durumda hem ekonomik, hem politik açı-
dan Türkiye Rusya ilişkilerinin gelişmesi her iki
ülkenin de yararına olacaktır.
Herhalde, Türkiye ile Rusya'nın ekonomik iliş-
kilerinin bugünkü 9 milyar dolarlık düzeyinin
(Türkiye'nin ihracatı 3, Rusya'nın 6) hem çok
daha üstüne çıkması hem de çok daha denge-
li bir yapıya kavuşması mümkündür.
Dünyanın siyasal konjonktürü, çok daha den-
geli ve sürdürülebilir, ortak çıkarların öne çıka-
rılacağı bir politikanın geliştirilmesi için son de-
recede elverişlidir.
Rusya Devlet Başkanı'nın ziyaretinin böyle bir
gelişmeye katkıda bulunmasını dileriz.
VEFAT
Değerli annemiz, aile büyüğümüz
ŞERİFEEROGUL'u
01.09.2004 günüyitirdik.
Cenazesi 02.09.2004 günü (bugün)
öğle namazını müteakiben kılınacak
cenaze namazının ardından
Polatlı Sakarya Köyü'nde
deftıedilecektir.
AİLESİ
Hekimler, eğitim hastanelerindeki uzmanlann D grubu hastanelere atanmasını protesto etti
'Başasistankıyımına son'Haber Merkezi- HekimJer, Sağlık
Bakanlığı'nın tstanbul, Ankara, îzrnir
ve Adana'dakı eğitim hastanelerinde
başasistan olarak çalışan hekimleri,
yurdun çeşitli illerindeki D grubu has-
tanelere atamasını protesto ettiler.
Sağlık Bakanlığı, Dogu ve Güney-
doğu illerinde hekim olmadığı gerek-
çesiyle yıllarca hem asistan yetiştir-
miş hem de sağlık hizmeti sunmuş
yaklaşık 400 başasistan heJdmi Ana-
dolu'nun çeşitli illerine sürmeyi plan-
lıyor. îstanbul'da Haydarpaşa Numu-
ne Hastanesi önünde toplanan hekim-
ler, Sağlık Bakanlığı'nın bu uygula-
masının kadrolaşmanın yolunu aça-
cağını belirterek bakanlığı bu sürgün
ve kadrolaşma girişiminden vazgeç-
meye ve başasistan kıyımına son ver-
meye çağırdı.
Hekimler adına basın açıkJaması-
AKP'deki kadrolaşma
• Sağlık Bakanlığı'nın başasistanlar hakkmdaki kararmın sürgün ve kadrolaşmaya zemin
hazırlamak olduğunu savunan hekimler îstanbul. Ankara ve Tzmir'de basın açıklaması
yaptı. îstanbul Tabip Odası Basın Sözcüsü Dr. Osman Öztürk, "Bu sürgünlerle boşalan
başasistanlık kadrolan iki yıldır iktidar olmanın bütün olanaklannı partizanca
kadrolaşmak için kullanan Sağlık Bakanlığı tarafından doldurulacaktır" dedi.
nı okuyan tstanbul Tabip Odası Ba-
sın Sözcüsü Dr. Osman Oztürk, Sağ-
lık Bakanlığı'nın, başasistanlan, ya-
şadıkJan, mesleki ve sosyal düzenle-
rini oluşturduklan, ailevi nedenlerle
kalmak durumunda olduklan iller-
den kopanp başka ile atamak istedi-
ğini vurgulayarak "Bu sürgüıüerie
boşalan başasistanhk kadrolan da ild
yıkbr iktidar olmanın bütün olanak-
İannı partizanca kadrolaşmak için
kullanan Sağlık Bakanhğı tarafindan
doldurulacakOr" dedi.
Başasıstanlann çalışmakta olduk-
lan hastanelenn sadece bulundukla-
n illere değil Anadolu'ya da hizmet
veren referans hastaneler olduğuna
dikkati çeken Öztürk, şunlan söyle-
di:
"Başasistanlar, belirli alanlarda
branşlaşarakhem eğitim hem de sağ-
hk hizmetinin daha nitelikü hale geti-
rümesne kadada buhınuyor. SağhkBa-
kanhğı, bu şekilde yetkinleşıniş mes-
lektaşlaronızı kadro yokluğu gibi ne-
denlerle üst pozisyona geçemedigi için
cezalandmyor. Eğitim hastanelerin-
den kopanyor, bu dayetmiyormuş gi-
bi buhınduğu ilden başka bir ile gön-
deriyor."
Izmir Tabip Odası Başkanı Zeki
Gfil, Izmir'de yaklaşık 150 hekimin
adeta sürgüne gönderilircesine tayin
edilmek istendığını belirterek "YıDar-
ca eğitim kadrolannda görev yapa-
rak hem asistan eğitimine kadada bu-
hman hem de sağhk hizmeti sunan, uhı-
sal ve uluslararası bilimsel çahşmala-
n yayımlanabilen niteükti hekimler
sad^hekiınlikyapmayagönderiiyor-
lar" dedi. Bu kadar çok hekimin bir
anda gönderilmesinin Izmir'in sağlı-
Sağlıkta
surgun
başladı• Bakanlığın SSK Ankara
Eğitim Hastanesi'nde 'görev
gereği' açıklamasıyla yaptığı
kadrolaşma hareketine tepki
gösteren CHP'li Kıhçdaroğlu,
"Sağlıkta kadrolaşma olmaz.
SSK'ye zarar veriyorlar" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SSK
Ankara Eğitim Hastanesi'nde
Başhekim Yardımcısı Nevid Ükay
Batum ile hastane müdür yardımcısı ve
iki şefin görevden alındığı bildirildi.
Başhekim yardımcısının düz doktor
kadrosuna atanması dikkat çekti. CHP
tstanbul Milletvekili Kemal
Kıhçdaroğhı, kadrolaşma gihşimine
tepki göstererek "Sağhkta kadrolaşma
oimaz. SSK'ye zarar veriyorlar. Asıl son
flaç yolsuzhığu sonucu kimler görevden
ahndı, onu açıklasınlar" dedi. SSK
Ankara Eğitim Hastanesi Başhekim
Yardımcısı Nevid tlkay Batum'un
görevden alınarak Ankara Ağız ve Diş
Sağhğı Merkezi'nde diş doktoru
kadrosuna atandığı öğrenildi. Atamaya
gerekçe olarak "hizmetin gereği''
denilmesi dikkat çekti. Ayrıca Hastane
Müdür Yardımcısı Gülay Toprak ile
Fatura Servisi Şefı Hatke Denûrel'ın de
görevden alınarak meslek hastalıklan
hastanesine atandığı belirtildi.
Hastanenin Muayene Komisyon Şefı
Azam Dede'nin de Mamak
Dispanseri'nde görevlendirildiği
bildirildi. Ankara Eğitim Hastanesi
Başhekimi Dr. Sami Tûrkoğhı,
atamalarla ilgili resmi yazının henüz
ellerine ulaşmadığını söyledi.
CHP'den tepki
CHP tstanbul Milletvekili
Kıhçdaroğlu, uygulamaya tepki
göstererek "Uzun yıllardır aynı
kadroda bulunan insanlann görevden
ahnmasL, hem SKK'ye zarar veriyor
hem de bflgi hirikiminin aktanlmasına
zarar veriyor" dedi. Deneyimli
insanlann yönetici kadrosunda
tutulması gerektiğini anlatan
Kıhçdaroğlu, "Bir kişinin yolsuzhığu
varsa süratle görevden ahnmah, ama
hiçbir yolsuzhığu olmayan, görevlerini
başamia sürdüren insanlann görevden
ahnması bürokraside ciddi zaaflara yol
açryor. Asıl, SSK'de son flaç
volsuzhığunda kimler görevden ahndı?
Önce bu sorunun cevabını versin
bakanlık" diye konuştu.
SaKh Kıhç (sol başta) ile Salim Uslu (sağ başta) arasındaki tarüşmayı, Hak-tş'in AKP hükümeti ve
bürokraüann desteği ile işçfleri sendika değıştirmeye zorladıgı iddialan başlatü.
Konfedernsyon başkanlannın tartışması artıkdunışma salonlannda sürecek
Salih Kılıç'tan Uslu'ya dava
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Katıldıklan bir televızyon progra-
mında tartışmalan, Hak-tş Genel
Başkanı Salim Ushı ile Türk-îş Ge-
nel Başkanı Salih Kıhç'ın birbirleri
hakkında manevi tazminat davası
açmasına yol açtı. Salim Uslu'nun
ardından Türk-tş Genel Başkanı Sa-
lih Kılıç da Hak-tş Genel Başkanı
hakkında 40 milyar liralık manevi
tazminat davası açtı.
Hak-tş Genel Başkanı Uslu, Türk-
tş Genel Başkanı Kılıç ile Sky Türk
kanalında katıldığı programın ar-
dından, Kılıç hakkında 25 milyar li-
rahk manevi tazminat davası açmış-
tı. Kıhç'ın avukatlan Hüseyin Ek-
mekçioğhı ve Ferhan Tunceİ de An-
kara 6. Asliye Hukuk Mahkeme-
si'ne dava açarak Uslu'dan 40 mil-
yar liralık manevi tazminat istedi.
Dava dilekçesinde, Hak-tş Genel
Başkanı Uslu'nun, programda, Kı-
lıç hakkında "televizyonlarda, so-
kaklarda,bakanhktarm kapüannda
kapıkulluk yapügı'' şeklınde sözler
sarf ettiği, bu şekilde Kılıç'ı * san
sendflaahklaitham ettiği" kaydedil-
di. Uslu'nun, "Papağan gibi aynı
şeykritekraredne,benibirdinie.Lüt-
fen bana cevap ver, ama papağanhk
yapma. Bunlan sana ezberietmiş-
ler" diyerek Kılıç'a "çirkin ve aşa-
ğdayıabir şeküde" hakaret ettiği id-
dia edildi.
Dilekçede, Uslu'nun, Kıhç hak-
kında "Bugünekadarhükümederin
kucagmda.bürokraaannvedeğinde,
patronların yanında sendikacüık
yapmaya alışmışlar'
1
ifadesini kul-
landığı kaydedilerek Uslu'dan 40
milyar lira tazminat istenildi.:ııııuı. i
-*- - s . ,-^tH«ımMO.'.» ıın7
ğını çökerteceğine dikkat çeken Gül,
yapılanın sadece popülist ama çözüm
getirmeyecek bir uygulama olduğu-
nu vurguladı. tzmir Tabip Odası'nın
hekimleri bilgilendirici belgeler hazır-
ladığı ve gerekli durumda hukuki yol-
lara başvuracağı belirtildi.
Ankara Numune'de eyletn
Ankara Tabip Odası (ATO) üyesi
doktorlar da dün Numune Hastane-
si bahçesinde toplandı. ATO Genel
Sekreteri Semih Tatbcan, burada An-
kara, tstanbul ve tzmir tabip odala-
n adına hazırlanan basın açıklama-
sını okudu. Sağlık Bakanlığı'nnı baş-
lattığı yeni uygulamayla hekimlerin,
"Doğu ve Güneydoğu illerine sürgü-
ne gönderildiğini'' belırten Tatlıcan,
bu yolla hekimlerin cezalandınl-
dığını söyledi.
DYP'den önerge
SSK'deki
vurgun
TBMM'de
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir,
SSK hastanelerine yüksek
fiyatla ilaç alındığı savlannı
TBMM'ye taşıdı. Akdemir
aynca kamu kurumlanna ait
lojmanlann sayısı ile
kullananlarla ilgili de bilgi
istedi. Akdemir, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Murat
Başesgioğlu tarafından
yanıtlanması istemiyle TBMM
Başkanlığı'na verdiği soru
önergesinde, SSK
hastanelerinin ilaç ve tıbbi
malzeme gereksinimini
karşılamak amacıyla yapılan
alımlarda. devletin zarannın ne
kadar olduğunu sordu. tlaç ve
tıbbi malzeme ahmlan için
hazırlanan ihale şartnamesinin
Kamu thale Yasası'na uygun
olup olmadığını da soran
Akdemir, "Şimdiye kadar SSK,
Bağ-Kur ve Sağhk Bakanhğı
arasındald ihale farkhhklan
niçin düzenknmemiştir? SSK
ilaç ahmlarmda, firmalardan
iskonto yapıbnası takbinde
buluıunuş mudur" sorulanna
yanıt istedi. Akdemir,
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan tarafından
yanıtlanması istemiyle verdiği
soru önergesinde de kamu
kurum ve kuruluşlarmın lojman
sayısını, lojmanlardan
yararlananlann görev ve
unvanlanna ilişkin bilgi istedi.
Yönetiminde bulunmadığı bir şirketin borçlan nedeniyle yasaklı olmuştu
hıöııüVleıı yurtdışı yasağma itiraz
• Inönü'nün
avukatlan tarafından
hazırlanan başvuru
dilekçesinde,
yurtdışına çıkma
yasağının anayasaya,
Türkiye'nin taraf
olduğu Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesi'ne
aykın olduğuna dikkat
çekilerek yasağın
kaldınlması istendi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Es-
ki Başbakan Yardımcısı, Prof. Dr. Erdal
tnönü ile eşi Sevinç tnönü. Vakıflar Ban-
kası Genel Müdürlüğü'nün isteğiyle ko-
nulan >aırtdışına çıkış yasağının kaldınl-
ması istemiyle mahkemeye başvurdu.
Erdal tnönü bu yasak nedeniyle Fizik-
te Grup Teorik Yöntemler Vakfi 'nca ken-
disine venlen Winger Fizik Madalya-
sı'nı almaya ancak özel izinle gidebılmiş-
ti. tnönü ailesinin avukatlan Ahmet Çör-
toğlu ve Şahin Mengü, asliye ticaret mah-
kemesine dilekçe vererek yasağın kaldı-
nlmasını istediler. Dilekçede, Prof. Dr.
Erdal tnönü'nün hiçbir zaman yöneti-
minde bulunmadığı, Sevinç tnönü'nün
yüzde 5 hissedan olarak yönetim kuru-
lu üyesi olduğu Sohtorik Denizcilik Sa-
nayi ve Ticaret AŞ 'nin kanuni takibe uğ-
ramış, fakat henüz belgeye bağlanma-
mış borcu nedeniyle Vakıflar Bankası
Genel Müdürlüğü'nün istegi üzerine yurt-
dışına çıkış yasağı konulduğu anımsatıl-
dı. Dilekçede. "Hiçbir kişi veya kuruma
avncahk sağJamamak için olacak ki da-
vulı banka yöneticOeri, mirvekkillerinıin
uluslararası anrtaşmalaria \e anayasa ile
teminat alüna ahnnuş se>ahat hürriyeti-
ni kısıtiamak için \ıırtdısına çıkışına tah-
dit ko> dururken bu ülkede Başbakan
YardnncıhğL, Dışişleri Bakanhğı, ünher-
site rektörlüğü. miDervekiDiği vapmış ve
dümaca ünlü bir bilim adanıı olan mü-
\ekkilime ve onun eşine bu durumu bfl-
dirmekihth-acını dahi duynıanuşlardır"
denildi.
tnönü ailesine uygulanan yurtdışına
çıkış yasağının anayasaya ve Türkiye'nin
taraf olduğu Avrupa tnsan Haklan Söz-
leşmesi'ne aykın olduğuna işaret edilen
dilekçede, Erdal tnönü ve Sevinç tnönü
hakkında konulan yurtdışına çıkış yasa-
ğının kaldınlması istendi. Asliye ticaret
mahkemesi, istemi adli yılın başlama-
sının ardından karara bağlayacak.
'Denizlere özel
önem verilmeli'
Deniz Kuvvetieri Komutanhğı'na
bağlı olan İstanbul Tersanesi Komu-
tanhğı'nda. "TCG Mehem" hücum-
botunun denize indirilmesi, "TCSG-
91" Sahil GüvenUk borunun taşıma
platformlan üzerinde btok atöhesin-
den çıkanlması ve "TCG Atak" hü-
cumbotunun omurgasının lazağa
konularak ilk kaynağimn yapıbnası
töreni Genelkurmarv Başkanı Orge-
neral Hihni Özkök ve Kuvvet
komutanlannın kahlımıyla gerçek-
leştirildi. Genelkurmav Başkanı Or-
general Hihni Özkök, bugün küresel
güç haline gelen ülkelerin ileri bir
denizcilik küİtüriine ve kuvvetti bir
ı deniz gücüne sahip olduklaruu belir-
' terek "Küresel ekonominin işlevişi
ve güvenliği büyük ölçüde dünya de-
nizkrinin güvenüğine bağhdır" dedL
ADALET BAKANLIĞFNDAN SUMEN ALTI GENELGESÎ
Zamanaşımına soruşturmaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ada-
let Bakanı Cemil Çiçek, başsavcılıklar-
dan, kamu görevlileri hakkmdaki incele-
me ve soruşturmalann kısa sürede sonuç-
landınlmasını istedi. Cemil Çiçek, soruş-
turmalann zamanaşımına uğramasına ne-
den olanlar hakkında gerekli yasal işlemin
zaman geçirilmeksizin yapılmasını da ta-
lep etti.
Adalet Bakanı Çiçek, başsavcılıklara,
dosyalann zamanında ilgili yerlere ulaş-
tınlması için genelge gönderdi. Genelge-
de, şu değerlendirme yapıldı:
"Suç teşkil eden eylemlerin soruştur-
malannda kısa süreli bir gecikmenin da-
hi kamuoyunda adalete olan güven duy-
gusunu zedeleyebileceği gibi suç işleme eği-
linıinde bulunan kişiJerin cesaretlerini de
artüracağıgöz önünde bulundurularak.ya-
züı ve görsel basına yansıyan. geniş halk kit-
lelerini ilgikndiren. toplumda infîal yara-
tan önemli olavlara ilişkin incekme ve so-
ruşturmalar başta olnıak üzere, tüm ince-
leme ve soruşturmalann kısa sürede sonuç-
landınlması hususunda gereken dikkat ve
özenin gösterihnesini, soruşturmalann so-
nuçlandırılmalannı, engeÛeyici turum ve
davranışlarda bulunanlaıia bunun sonu-
cunda soruşturmalann zamanaşımına uğ-
ramasma sebebiyet verenler hakkında ya-
saJ işlemin zaman geçirilmeksizin yapd-
masını rica ederim."