29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 7 EYLÜL 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA IX I j I i I U M\ kuftur@cumhuriyet.com.tr 15 Michael Moore'un, bildikşamatacısoytarı tavrıylaseyirciyigüldürüpdüşündürerek bilgilendiren Altın Palmiyeli sonfilmi, Bush zihniyeti ve düzenini kıyasıya eleştiriyor En ıııilitaıı belgesel SUNGU ÇAPAN Yönetmen, senaryo: Michael Moore / Kamera: Mike Desjarlais, Kirsten Johnson, VVilliam Rexer / Müzik: Jeff Gibbs / Montaj: Kurt Engfehr, T. Woody Richman, Chris Sevvard / ABO 2004 (Umut Sanat) tki yıl kadar önce çocuklann bile silah edınebildiği, cinayet işlediğı günümüz Amerikan toplumunun, tutku derecesine varmış silah bağım- lılığı üstüne çektiği Bowling for Co- lumbine - Benim Cici Silahım la belgesel türiine yeni bir format ve soluk getirerek ünlenen Michael Moore da 'yükselen değerlerden biri' günümüzde, bilindiği gibi. Çamur röportajcı Televizyona yaptığı, halen NTV'de yayını süren The Awfull Truth - Korkunç Gerçek adlı dizisiyle de eleştiri bombardımanına devam ede- rek kapıdan kovsan bacadan giren, çamur röportajcı kimliğiyle öne çı- kan solcu muhalif, yazar, mizahçı, belgeselci Michael Moore'un Altın Palmiyeli son filmi Fahrenheit 9/11, adıyla uyumlu bir tarihte (10 Eylül) bizde de gösterime girdi geçen cuma. 1954 Flint-Michigan doğumlu, otomobil fabrikası işçisi bir babanın oğlu olan bu sivri dilli, kendine öz- gü, militan sinemacı-televizyoncu- nun, Bush'un ipliğini pazara çıkar- maya azmettiğini örnekleyerek Av- rupa'dan ödülünü bu yılın Cannes festivalinden alan ve ABD'de yasak- lanma girişiminin geri tepmesiyle gi- şe rekorlarlan kırmaya aday gösteri- len Fahrenheit 9/1 l'i, bakalım yak- A. rşiv görüntülerinden yararlanıp belgelere-bilgilere de dayanan Moore, esprili, mizahi, tek taraflı ve biraz uzun tutulmuş ama etkileyiciliğini yitirmeyen filminde, kurmaca boyutu belirgin, melez belgesel tarzı ve bildik sivri üslubuyla yine döktürüyor. Tekniği, anlatımı bakımından 'Roger ve Ben' ya da 'Benim Cici Silahım'dan daha iyi değil Fahrenheit 9/11 ama 'gündelik dünya siyaset âlemine etkili ve bağımsız bir müdahale' (John Berger) niteliğinde ve kesinlikle kaçınlmayacak bir film. laşan ABD başkanlık seçiminde, son haftalara Demokrat John Kerry'nin önünde giren Bush'un yeniden Be- yaz Saray'a postu sermesini önleye- bilecek mi, önleyemeyecek mi? Kabaca 3 bölümden ibaret film. Ilkin medyanın son andaki müdaha- lesi ve ince oyunlar sonucunda, Bush'un çok az bir oy farkıyla Go- re'u geçip şaibeli bir şekilde ABD başkanı oluşundaki hilekârhğa, sa- dece seslerle, görüntüsüz verilen 11 Eylül terörüne, havaalanlan kapalı ve uçuş yasağı varken yüzlerce Su- udinin uçaklarla ABD'den çıkanl- masına, sonuçlanmayıp üstü örtülen 11 Eylül soruşturmalanna, Bush'larla onlara para akıtan Bin Ladin ailesinin ilişkilerine, Suudile- rin ABD'deki yatınmlanna filan de- ğiniyor Moore. Bush'un düzeylnl Ifşa edlyor Sonra hastalık gerekçesiyle ve o sırada CIA başkanı olan babasının sayesinde, askerliğini erkenden ta- mamlayarak Bin Ladin'lerin adamı olan bir asker arkadaşının maddi des- teğiyle petrolcülüğe soyunan ama işi yüzüne gözüne bulaştınnca da kapa- ğı hemen büyük şirketlerin yönetim kurullanna atan, Suudi Arabistan el- çisiyle yemeklere çıkan, kovboy ağ- zıyla konuşan Bush'un tam 'düzeyi- ni' ifşa ediyor. Son bölümse, savaşa gönderilen, nedense tümü yoksul kesimden gençlerin yakınlanyla görüşmelerin, savaşın kirli ticaretinin öne çıktığı, aslında işgalin başlıca nedeninin pet- rol olduğunun vurgulandığı, sivil halkın tam donanımh ABD askerle- rince çoluk çocuk demeden topluca katledildiği Irak saldınsı ya da sava- şı. Tabii Bush'la adamlannı, 40 yıl öncesinin TV'deki namlı vestern di- zisi Bonanza'nın jeneriği esprisinde gösterdiği Afganistan'ı ön prova ni- yetine vurduktan sonra. Bir ilkokul ziyaretinde, 11 Eylül eylemini haber alan Bush'un, çevre yardımı olmaksızm, şaşkın şaşkın oturakahp çocuklara kitap okuduğu ya da savunma bakanı ('çete'den) Donald Rumsfeldın kameralara ba- ka baka yalanlar kıvırdığı ya da ba- kan yardımcısı Paul Wolfowitz'in tükürüklediği tarağıyla kamera kar- şısında saç taradığı sahne gibi kısa, unurulmaz görüntülere de sahip film. Beyaz Saray'm arka planını oluş- turduğu afişinde, gırgır bir şekilde Moore'la Bush'u el ele tutuşmuş gösteren bu film, bütünüyle Bush ve savaş karşıtı olan, Bush yönetimini ve zihniyetini kıyasıya eleştiren, Amerikan halkının halen çirkin po- litikacılarca nasıl yanıltılıp aldatıldı- ğını vurgulayan, kirli ilişkileri deşen, banş yanlısı, siyasal bir eylemcinin eseri. Slyasete etkili müdahale Arşiv görüntülerinden yararlanıp belgelere-bilgilere de dayanan Mo- ore, esprili, mizahi, tek taraflı ve bi- raz uzun tutulmuş ama etkileyiciliği- ni yitirmeyen filminde, kurmaca bo- yutu belirgin, melez belgesel tarzı ve bildik sivri üslubuyla yine döktürü- yor iki saat süresince, genelde med- yanın pek göstermediklerini gösterip öteki Amerikalıyı perdeye taşıyarak. Tekniği, anlatımı bakımından Ro- ger ve Ben ya da Benim Cici Sila- hım'dan daha iyi değil Fahrenheit 9 11 ama 'gündelik dünya siyaset âlemine etkili ve bağımsız bir mü- dahale' (John Berger) niteliğinde ve kesinlikle kaçırılmayacak bir film. Yer yer soytanlık edip güldürüp düşündürerek, yer yer duygu sömü- rüsü yaparak, görüşlerine kamera tuttuğu insanların ağzından girip burnundan çıkarak öteki Ameri- ka'nın temsilciliğine soyunan Mo- ore'un bu son filmini seyreden her vicdan sahibi Amerikalının hâlâ Bush'a oy verip vermeyeceğini göre- ceğiz bakalım 2 Kasım'daki başkan- lık seçiminde. YENİ BAŞLAYANLAR YENİ BAÇLAYANLAR Tasavvuftan macerayaİbrahlm Bey ve Kuran'ın Çlçekler» Bugün gösterime giren ve başrolde- ki Ömer Şerire ödüller kazandıran Monsieur Îbrahim et les Fleurs du Coran - Îbrahim Bey ve Kuran'ın Çi- r çekleri, yönetmen François Dupey- ! ron'un yazar Eric-Emmanuel Schmitt ın dilimize de çevrilen, çok satan romanından sine- \ maya uyarladığı bir Fransız filmi. 1960'la- ; nn Paris'inde, sürekli ' dikizlediği karşı so- ; kaktaki hayat kadınla- ; nyla ergenlik çağı \ sancılannı aşmaya, ; hayatıkeşfetmeyeça- balarken kansının • terk edişiyle bunalı- '• ma girmiş, sorunlu, ' kitap delisi babası- l nın(GilbertMeUd) ' intihanyla öksüz ! kalan, yeniyetme ! Yahudi Musa'yla ! (Pierre Boulan- I ger) onu evlat edi- I nen, îbrahim De- [ rince adındaki 7 yaşlı, bilge ve j Müslüman (ve j Türk) bir mahalle ; bakkalınınsıradışıyakınlaş- • ması üstüne fihn. Her anın tadmı çı- ' karmaya bakarak sessiz sakin yaşayan > ve çevresince Arap diye anılan îbrahim ! Bey'in hayat felsefesinden etkilenen ! Yahudi gence giderek Kuran sevgisini, ! tasavvufu, Doğunun erdemlerini öğret- \ meye giriştiği film, egzotizm ve mistik Doğu gizemiyle kanşık, vıcık vıcıkla- şan bir duygusalhğa ve insancıl klişe- lere gark ediyor seyircisini. Başroller- deki Ömer Şerif 'le genç Pierre Boulan- ger'nin başanlı oyunlanyla sürükledi- ği film yandan sonra aksıyor, hele Tür- kiye bölümü tam kitsch'e dönüşüyor. Bu filmden geriye kameraman Patrick Blossier'nin görüntüleriyle bakkal am- ca Ömer Şerif'in oyunu kaldı bize. Bir de Johnny Hallyday, Richard Anthony, Trini Lopez şarküan... Aflll Aynasızlar 1970'lerde Char- lie'nin Melekleri, Uzay Yolu gibi popüler ol- muş ama bizde gösteril- memiş, Amerikan dizi- lennden Starsky and Hutch da sinemaya uyarlandı. Bir cinayeti soruştururken yörenin güçlü adamı olan bir uyuşturucu patronuyla (Vince Vaughan) müca- deleye girişen, kentin en 'cool' polis ikilisinin serii- venlerini aktaran bu gül- dürüyle kanşık aksiyon- polisiye kokteylinin yönet- meni, Todd Phillips. îkili- nin görevine çok bağlı, ai- leden polis, zehir hafiyesi David Starsky'i fırlama komedyen Ben Stiller'in, haybeci, sakar, gevşek poli- siyse Owen VVilson'un oynadığı, bu- gün başlayan Afili Aynasızlar, alışıl- mış deyişle eğlendirici ve oyalayıcı ola- bilen, matrak bir güldürü-macera şöle- ni, bir solukta izlenen bir eğlencelik. İZLEYİCİ CÖZÜYLE ERDAL ATABEK Yazan da, yapan da, yöneten de o, Michael Moore. 'Benim Cici Silahım'da Amerika'mn nasıl bir silah tutkusuna yakalandığmı Columbine Lisesi'nde yaşananlar odağında anlatan yönetmen, bu kez de Bush döneminin içyüzünü açıkiıyor. A Idanan kitle...Yazan da, yapan da, yöneten de o, Michael Moore. 'Benim Cici Sila- hım'da Amerika'mn nasıl bir silah tutkusuna yakalandığını Columbi- ne Lisesi'nde yaşananlar odağında anlatan yönetmen, bu kez da Bush döneminin içyüzünü açıkiıyor. George W. Bush, başkanlık se- çimlerini haksızlıkla kazanıyor, Al Gore karşısında çeşitli oyunlarla başkanlık koltuğuna oturuyor. Bu- radan başlayan süreç, bütünüyle belgesel niteliğinde devam ediyor. Ladln aHesl. Bush allesl... 11 Eylül konusunda lisame bin Ladin'in uçak kaçırarak terönst saldınlarda bulunacağrnı bildiren raporlara hiç önem verilmemesini araştınyor Moore. Burada karşısına Bush ailesi ile Bin Ladin ailesi ara- sındaki parasal işbirliği çıkıyor. Su- udi Arabistanlı Bin Ladin ailesi ile Bush ailesi daha önce de pek çok konuda el sıkışıyor. Adeta içlidışlılar, bu nedenle de ailenin asi çocuğu Usame, biraz ya- ramaz bir evlat yerine konuyor. 11 Eylül'den sonra da bütün havaalan- lan kapatılmış iken, hiçbir uçak ha- valanmaz iken Bin Ladin ailesinin Amerika'daki üyeleri, hiçbir sorgu- ya çekihneden Amerika'dan kaçın- lıyor. Kalkan uçaklar Amerika-Su- udi Arabistan yolculuğu ile Bin La- din ailesini götürüyor. Bütün bun- lann anlarbğı önemli bir şey var. Bush ailesi için para kazanmak her rürlü kaygının üzerinde. 11 Eylül, Amerikan yönetiminin şahinleri için bulunmaz bir fırsat oluyor. Konunun içine girdiği hiç- bir zaman kamtlanamayan Irak, 'te- rörist devlet' suçlamasıyla boy he- defi oluyor. Burada asıl hedef olan petrol kay- naklan, asıl hedef olan Ortadoğu'ya yerleşme göz ardı ediliyor. Ama Amerika bugün de Irak bataklığma her gün biraz daha gömülüyor. Ora- da ölen Amerikalı erlerin aileleri gerçekleri çok geç görüyor. Halk kitleleri gerçekleri başlanna bir şey gelmeden göremiyor. Kitleleri aldatmak çok kolay, en kolay aldanan kitlelerden birisi de Amerikan toplumu. Hiçbir şeyi gö- remiyor, aldatmalara çok açık, ko- layca kandınhyor ve Bush takımı, Rumsfeld, Wolfowitz, Perle yap- tıklannı sürdürebiüyor. Oğlu Irak'ta ölen bir anne, Beyaz Saray'a kadar yürüyor ve oğlunun ölümünü pro- testo ediyor. Eylemcl yönetmen 11 Eylül'den sonra sert önlemler almaya yönelik olarak çıkanlan 'vatandaşlık yasası' senatörler ta- rafindan okunmadan kabul edihyor. Bir senatör, "Biz her şeyi okuma- ya kalksak başa çıkamayız" diye itiraf ediyor. Moore aynı zamanda bir eylem- ci. Senatonun önünde megafonla yasayı okuyor. Senatörlere 'oğlu- nun Irak'a gönderilmesini isteyip istemediğini' soruyor. Bu filmi görmek sinemaseverlik değil, va- tandaşlık görevi. Insanlara öneril- meli. Lise-üniversite öğrencilerine toplu gösterileryapümalı. Bir Ame- rikalı Amerika'yı anlatırken biz de Amerika'mn kuyruğuna takılmış Türkiye'yi öğrenmeliyiz. OMER ASIMAKSOY ÖDÜLÜ FERİDUN ANDAÇ'IN • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü'ne, 'Kar Masallan' adlı öykü kitabıyla Feridun Andaç değer görüldü. Ömer Asrm Aksoy'un çocuklanrun katkısıyla 1995'ten bu yana her yıl farklı dalda verilen ödülün bu yılki sahibi belli oldu. Tahsin Yücel, Emin Özdemir, Şemsettin Ünlü, Adnan Binyazar ve Suat Aksoy'dan oluşan seçici kurul, yirmiye yakın öykü kitabmı değerlendirdi. Kurul, ödülün Andaç 'ın 'Kar Masallan' adlı yapıtına verihnesini kararlaştırdı. Geçen yıl 'Yalan' adlı romamyla Tahsin Yücel'in aldığı ödül, Andaç'a 26 Eylül'de Dil Bayramı'nda verilecek. ET SHOP BOYS'TAN POTEMKİN ZIRHLISI'NA LONDRA (BBC) - Ünlü tngilız topluluk The Pet Shop Boys, sinema tarihinin kült filmlerinden 1925 yapımı 'Potemkin Zırhlısı' için yaptıklan 'soundtrack'i, ücretsiz açıkhava konserinde Londra'da seslendirdiler.. Dev ekranda 'Potemkin Zu-hlısı' filminin de gösterildiği konserde, topluluğa, Dresden Sinfoniker Orchestra (Dresden Senfoni Okestrası) eşlik etti. İki yeni şarkısını da seslendiren The Pet Shop Boys, bu konseri, Mayor Ken Livingstone ve The Institute of Contemporary Arts (ICA) (Modern Sanatlar Enstitüsü) işbirliğiyle düzenledi. "ICA'nın böyle bir tasanda bize destek vermesinin en büyük nedeni, sinema sanatına olan yakınlığımızı bilmeleri. Ilk turnemizin sahne yönetmeni, Derek Jarman'dı" diyen topluluk üyesi Tennant, tarih öğrenimi gördüğünü, Rus ve Sovyet sinemasının hayranı olduğunu sözlerine ekledi. OTOĞRAFLARLA ATATÜRK' SERGİSİ AÇILDI • İstanbul Haber Servisi - Atatürk Vakfı tarafından hazrrlanan "Fotoğraflarla Atatürk" adlı resim sergisi MerroCity alışveriş merkezinde açıldı. Açılış törenine Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sanlgül'ün de katıldığı sergide Atatürk'ün 120 resminin yam sıra kitap, kristal, defter, rozet, ajanda ve anahtarlık gibi aksesuvarlar da satışa sunulacak. Serginin geliri üniversite öğrencilerine burs olarak dağıtılacak. Sergi, 26 Eylül'e kadar açık kalacak. (Ftoğraf: CtHAN ORUÇOĞLU) BERLİN'DE ÜNLÜLER KALDIRIMI • BERLİN (AFP) - Berlin'de, Hollywood'daki 'Walk of Fame' benzeri bir 'Ünlüler Kaldınmı' yapılması tasarlanıyor. Berlin'deki Potsdamer Meydam yakınlannda kurulacak olan kaldınmda, ünlülerin isimlerinin üzerlerinde yazılı olduğu taşlar yer alacak. 'Kaldınm'm, 2006 Berlin Film Festivali'ne yetiştiribnesi hedefleniyor. Ünlü oyuncu Marlene Dietrich, film yapuncısı Fritz Lang ve Alman sinemasmm öncülerinden Max Skladanowsky 'kaldnımda' adı bulunacak isimlerden. Alman Film Müzesi'nden Paul Kubitz'in yaptığı açıklamaya göre, Alman milletini etkilemiş olan bütün oyunculann, bu kaldınmda bir taşı bulunacak. Bugün • AKBAMC KULTÜR SANAT MERKEZİ'nde 17.00'de Aydın Esen'den 'workshop'. (0 212 252 35 00) • EDEBIYAT - KOOP BEYOĞLU'nda 19.30'da 'Dil, Düşünce ve Felsefe' konulu katılıma açık söyleşi. (0 212 244 02 05) Komedi Filmleri Festivali • MAJESTtK l'de 14.00'te 'Devriyeler', 16.00'da 'Acı Kahve', 18.30'da 'Zus & Zo' ve 21.00'de 'Evlenmekten Korkuyorum'. MAJESTtK2de 14.00'te 'Maggie', 16.00'da 'Beni Sadece Tanrı Görür', 18.30'da 'Aile Bağları' ve 21.00'de 'Yakalayın'. • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde 14.00'te 'Charüe Chaplin 1', 16.00'da 'Öksedeki Tarla Kuşlan' ve 18.30'da 'Mağazadaki Kargaja'. • İTALYAN KÜLTUR MERKEZİ'nde 16.00'da 'Dört Göz' ve 18.30'da 'Amerikalı Kuzenler'. • ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde 16.00'da 'Dr. Garipaşk' ve 18.30'da 'Sade Kahve'. (0 212 251 67 70) r - -
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear