Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 EYLÜL2004CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Pinochet tedavi
altma alındı
• SANTİAGO(AA)-
Eski Şili diktatörü
General Augusto
Pinochet, akut solunum
sorunlan nedeniyle
hastaneye kaldınldı.
Sanriago Askeri
Hastanesi, 88 yaşındaki
eski diktatörün solunum
sorunlan ve şeker
hastalığı nedeniyle
hastaneye getirildiğini,
solunum problemi
çözülünceye kadar da
hastanede kalacağını
açıkladı. Yüzlerce
kez hastaneye
yatınlan Pinochet'nin
sağlık sorunlan,
1973-1990 arasındakı
diktatörlük döneminde
işlenen suçlarla ilgili
yüzlerce davadan
kurrulmasını sağlamıştı.
Karzai suikasttan
kurfiNu
• Dış Haberier Servisi -
Afganistan Devlet
Başkanı Hamid
Karzai'nin helikopterine,
dün roketle suikast
girişiminde bulunuldu.
Yetkililer, 9 Ekım'deki
başkanlık seçimleri
kampanyası için
güneydoğudaİd
Gardez kentine giden
Karzai'nin inişe geçen
helikopterine bir roket
atıldığını, bunun
üzerine helikopterin
hemen Kâbil'e geri
döndüğünü söyledi.
Olayda yaralanan
ohnadı.
K. İrlanda barışı
rçinyenhlen
• LONDR\(AA)-
Kuzey îrlanda'da kalıcı
banşm sağlanması
ve 2002'de askıya
alınan demokratik
yapılanmanın devamı
için planlanan banş
görüşmeleri başladı.
Ingiltere'nin Kent
bölgesinde dûn başlayan
görüşmelerin, 1998'de
banş anlaşmasınm
imzalanmasından bu
yana yapılan en önemli
görüşmeler olduğu
belirtiliyor. Yoğun
güvenlik önlemleri
altmda başlayan
görüşmelerde, tngiltere
Başbakanı Tony Blair ve
trlanda Başbakanı Bertie
Ahern de katıldı.
Rlistin'de
general kaçırıldı
• GAZZE(AA)-
Gazze Şendi'nde,
Filistin güvenlik
güçlerinden üst düzey
bir yetkilinin kaçınldığı
bildirildi. Görgü
tanıklan, Filistin
güvenlik güçleri mali
teftiş dairesi başkanı
Tuğgeneral Muhammed
El Betravi'nin aracmın
bazı saldırganlarca
kuşatüdığun ve
generalin kaçınldığını
ifade etti.
Güney Afrika'da
devgrev
• JOHANNESBURG
(AA) - Güney Afrika'da
kamu sektöründe çalışan
yüz binlerce işçi, daha
fazla ücret ve sosyal hak
isteğiyle dün bir günlük
grev yaptı. Grev
nedeniyle birçok kentte
on binlerce işçinin
katıldığı yürüyüşler
olaysız geçti. 8 kamu
sektörü sendikasınnı
liderleri, yüzde 7'lik
ücret artışı isteklerinin
karşılanmaması
durumunda, gelecek
hafta 800 bin işçinin
daha greve katılacağı
tehdidinde bulundu.
Hükümet ise yüzde 6
ücret artışı ve yüzde
1 'lik performans primi
ödemeyi teklif ediyor.
BM Genel Sekreteri Annan, ABD ve yandaşlarının Irak'a saldınsını eleştirdi
'Savaş yasadışı
9
• Silah denetçileriyle
işbirliği yapmaktan
vazgeçen Irak'a savaş açma
karannın, tek taraflı değil,
Güvenlik Konseyi tarafından
alınmış olması gerektiğini
vurgulayan Annan,
"Umannı uzun bir süre
böyle bir operasyon
görmeyiz" dedi.
Dış HaberierServisi-Birleşmiş Mil-
letler Genel Sekreteri Kofi Annan,
ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nin
onayı olmaksızın Irak'ı işgal etmesi-
nin "yasadışı" olduğunu söyledi.
ABD'nin müttefikleri Ingiltere ve
Avustralya ise bu sert çıkışa tepki gös-
terdi.
Genel Sekreter Annan, tngiliz BBC
televizyonuna verdiği demeçte, Irak'ta
savaşa gitme karannın, "tektaraflı" bir
şekilde değil, Güvenlik Konseyi tara-
fından alınmış olması gerektiğini söy-
ledi. Irak'ın silah denetçileriyle işbir-
liği yapmaktan vazgeçtiği o dönemde,
yeni bir BM karannın olması gerek-
tiğini dile getiren Kofi Annan,
a
Uma-
nm, BM'nin onayı ve uluslararasıtop-
lumun daha geniş desteği olmaksızın
Irak benzeri bir operasyonu uzun sü-
re görmeyiz" dedi.
BM lideri, söyleşide, "Irak'ınişga-
Bni yasadışı görüpgörmediğine" iliş-
kin bir soruya ise "Evet Bizim görü-
şümüze göre BM Tûzüğü'ne aykın-
dır; tüzüğe göreyse yasadışıdır" ya-
nıtını verdi.
'ABD ve BM birçok ders akb'
Annan, ocak aymda yapılması plan-
lanan seçimlere de değinerek hüküm
süren şiddetin seçimlere gölge düşü-
rebileceğine ilişkin endişelerini yine-
ledi. "Güvenlik durumu şu anki gibi
obnaya devam ederse seçimler giiveni-
lir ohnayabüır'' diyen Annan şöyle de-
vam etti: "Irak'taki savaştan hem
Avustralva'nın Perth kentinde bir genç kız, kırmızj boyayla yapüğı yara görünümüyle savaşı protesto ediyor. (AFP)
ABD'nin hem de BM'nin akbğı birçok
ders var. Sonuç olarak bence herkes şu-
nu gördü ki; bu gibi konularda yapı-
lacak en iyi şey, mürtefıklerimizle bir-
Bkte ve BM yoluyla çalışmaktır.'"
Ingiltere ise Annan'a tepkı göstere-
rek "savaşm hem yasal hem de gerek-
B" olduğunu iddia etti.
Ticaret ve Sanayi Bakanı Patricia
Hewitt, BBC radyosuna yaptığı açık-
lamada. "Bizo dönemde, BMonayuu
abnakiçin, Iraksavaşmın gerekliliği ve
yasalhğuıa ilişkin tüm nedenlerimizi
açıklamıştik. Saym Annan'uı görüşle-
rine saygılıyım, ancak bu konuda ayn
düşrüğümüz için de üzgünüm" şek-
linde konuştu.
'İşgaJde yasadışı bir şey yok'
Avustralya Başbakanı John Howard
da bir radyoya verdiği demeçte,
14
ABD'nin Irak'ı işgafinde yasadışı bir
şey yok. Işgafin yasal olduğunu söyle-
yen bir dizi BM Güvenlik Konseyi ka-
ran ve tavsiye vardı" dedi. Annan'ın
demecini okumadığını belirten Ho-
vvard, "Bizeverikn yasal tavsiye, ki ben
o tavsiyeyi o zaman MecKs'e sunmuş-
rum, hareketin uluslararası hukuk ba-
knnından tamamen geçerfi oiduğu şek-
Bndeydi" dıye konuştu.
Savaşa başından beri karşı çıkan
Fransa ise tartışmalara girmekten ka-
çındı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Her-
ve Ladsous, Annan'ın sözleri hakkın-
da ne düşündüğünün sorulması üze-
rine. "Konumumuzubüiyorsunuz.Za-
manında kendimizi ifade etnıe olana-
ğını bulmuştuk" dedi.
'ABD kontrolü kaybetti'
Irak'ta son durumu değerlendiren Ortadoğu ve Irak uzmanı Dr. Nihat Ali Ozcan,
çatışmaların Kuzey Irak'a sıçramayacağının garantisinin olmadığını belirtti
Dışişleri Bakanı. nüfus hareketlerine dikkat çekti
Gül'denKürtlere uyarı
• Tel Afer'e yann
yardım gideceğini
belirten Gül, irtibat
timleriyle doktorların
şu anda bölgede
olduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Dışişleri Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Abdullah
Gül, Irak'ta çeşitli nüflıs ha-
reketlerinin olduğunu, bunla-
nn köklü demografik degi-
şikliklere yol açmaması ge-
rektiğini kaydetti. Irak'ın ba-
nş, birlik ve beraberlik için-
de ohnasuıın en büyük arzu-
lan olduğunu ifade eden Gül,
"Oraiardaki zorlamalann bu-
nu tehhkeye dönüştürecegi*'
uyansında bulundu.
Dışişleri Bakanı Gül, Slo-
vakya Başbakan Yardımcısı
Pal Czsaky ile görüşmesinin
arduıdan düzenlenen ortak ba-
sın toplantısmda sorulan ya-
nıtladı.
'Herkes dikkatli olmaJı'
Kerkük'e yoğun Kürt göçü
olduğuna ilişkin haberlerin
sorulması üzerine de Gül,
Irak'ta çeşitli nüfus hareket-
lerinin olduğunu, bunlann
köklü demografik değişiklik-
lere yol açmaması gerektiği-
ni kaydetti. Irak'ın banş, bir-
lik ve beraberlik içüıde olma-
sının en büyük arzulan oldu-
ğunu ifade eden Gül, "ora-
lardakizorlamalann bunuteh-
likeye dönüştürecegi'' uyan-
sında bulundu. Dışişleri Ba-
kanı, "Herkesin dikkatü ol-
ması gerektiğini'' vurguladı.
Tel Afer sorununa da deği-
BinlerceTürkmenTelAferkuyruğunda.CFotoğraf: REUTERS)
nen Gül, Türk irtibat timleri-
nin şu an bölgede olduğunu,
bazı doktorlann da bölgeye
gittiğini, yann da Türkiye'den
çıkan yardımlann gideceğini
söyledi.
Zarartespiti
Şu anda oradaki zararlann
tespit edildiğini belirten Gül,
"Bir an önce ümit ediyoruz ki
sadece Tel Afer'de değil, tüm
Irak'ta huzur, güvenlik sağla-
mr,ocaktaseçimleryapdır,ön-
görülen takvim en iyi şekilde
işler ve seçimle işbaşma gel-
miş gerçek temsilcikr görev
ahrlar" dedi.
Terör örgütü elebaşının pos-
terlerinin Türkiye 'nin Bağdat
Büyükelçiliği'nin duvarlan-
na yapıştınldıgı haberlerinin
anımsatılması üzerine Gül,
"Terörle mücadelemizi her-
kes biBr. Taviz vermeyeceği-
nıizi de herkes bilir, nerede
olursa olsun terörie mücade-
le ederiz" diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ABD'nin Irak'ta
Türkmen kenti Tel Afer'i
bombalamasının ardından
çatışmalar, bugüne kadar sa-
kin göriinen Irak'ın kuzeyi-
ne de sıçramış oldu. Ortado-
ğu ve Irak'taki gelişmelen
yakından izleyen Dr. Nihat
Ali Özcan, ABD'nin Irak
halkı üzerindeki kontrolü
yitirdiğine dikkat çekerek
u
Yeni hayarta kalnıa mode-
ünde ABD yanhsı olmak bu-
lunmuyor. Irak'ta şu anda-
ki tek hedef Başkan Bush'u
en az zaiyatla
seçime götür-
mek" diye ko-
nuştu.
Irak'ın diğer
ülkelerle olan
sınırlanndagü-
venliğin kal-
madığını belir-
ten Özcan,
"ABD halkın
kontrolünü
kaybetmiş du-
rumda-Çıplak,
yalın bir aske-
ri güç olarak
duruyor. Halk
hem ABD'nin
başansızhğm- *™~~ "
dan hem de hayatiannı ko-
laylaşüracak elektrik, su gi-
bi altyapıyı çözememesin-
den şikâyet ediyor. ABD'nin
yanında yer ahnası duru-
munda eylemcilerin şiddet
ve terörünün kendisine de
yöneleceğiıu düşünüyor. Ay-
nca ABD, şiddete karşıhk
vernıek amacrvia yine halka
yönehyor. Bu nedenle ilişki-
ler kopmuş durumda" de-
ğerlendirmesini yaptı.
Hayatta kalma modeli
Irak'taki durumun sade-
ce şiddet boyutunun yoğun
olarak tartışıldığını ve gün-
demde tutulduğunu anlatan
Özcan, "Sorundahaçokpo-
ütik, psikolojik veekonomik-
• Bush'un artık
seçimlere kadar
fazla kayıp
vermeme
derdine
düştüğünü
belirten Özcan,
şiddetin artık
kendi
'ekosistemini'
oluşturduğunu
vurguladı.
tir. Irak'ta şiddeti önlemek
için ne ABD'nin yeteıü gü-
cü var ne de kendisi> le iş-
biriiğini sonuna kadar ya-
pacak kesim var. Kısa vade-
de ABD'nin kontrolü sağla-
ması mümkün değil" dedi.
Şiddetin zamanla kendi
içinde bir "ekosistemi oluş-
tuğunu" belirten Özcan,
" Yeni ha>atta kalma mode-
li geüşi>or. Bu modehn için-
de ABD yoktur. Hayatta kal-
marun en kola> yolu ABD
ve onunla işbirtiği yapanlar-
dan uzak durmakbr" diye
konuştu.
Kürt grupla-
nn hâkim oldu-
ğu Irak'ın ku-
zeyinde görece-
li bir güvenlik-
ten söz edilebi-
leceğini anlatan
Özcan, "Geç-
miştengelents-
lami gruplar
var. Şiddetin
Kürderarasm-
dataraftarbul-
mayacağı ga-
rantisi de yok.
Tümlraktaey-
lemiçintümak-
~ ~ yapı oluşmuş
durumda. Suıûiar kontrol
edilemiyor. Bu bölgede sal-
dınlar oldu ve yapanlar da
bu bölgenin insanlarrv dı"
dedi. Irak'ta seçim ve sayım
yapılacağma dikkat çeken
Özcan, her grubun pastadan
bir pay kapmak, konum
edinmek için şiddete baş-
vurduğunu kaydetti.
Politik tartışmalar arttık-
ça şiddetin de artabileceği-
ne dikkat çeken Özcan,
"ABD'Hler gü\ enli bölgeler-
de oturmaya başladılar. Bu
seçimlere kadar ABD'yeza-
man kazandınr. Bu model-
le güvenliği sağlayamazsm.
Bush'u azzaiyatla seçimegö-
türme taktiğidir. Direnişçi-
ler bu zaafi görüyor" dedi.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
AB ile İlişkilerde
Demokrasi ye
Sömürgecilik Üzerine
Demokrasinin esasını bireysel, toplumsal ve sı-
nıfsal haklar ve özgürlükler meydana getirir.
özeJlikle "katılım ve paylaşım" konulannda bu kat-
manlann etkileşimini ortaya koymak gerekir. Aksi
halde demokrasi diye yürütmeye çalıştığımız me-
kanizmalar, bireysel ve toplumsal haklar ve özgür-
lükler yerine, örtülü birfaşizmi ve dış güçlerin ege-
menliğini getirir. Hem de emperyalizmin emrinde
ve onun bir maşası olarak.
Birülkede demokrasinin işleyebilmesi için sınıf-
sal çıkarlann ve paylaşımın siyasi ve iktisadi sis-
tem içinde yerli yerine oturması gerekir. Işçiler, köy-
lüler, memurlar, küçükesnaf, KOBl'leri ve işveren-
ler gibi çıkar gruplannın (ve sınıflann) hem iktisadi,
hem de siyasi sistemin içinde "belirieyici" olarak
yer almalan zorunludur.
- Kendi siyasi partileriyle ve kendilerine yakın si-
yasi partilerle "parlamentonun içinde dengeli bir
biçimde" bulunmalan gerekir.
- İşçi, memur, köylü sendikalarının işverenler gi-
bi örgütlenerek (Avrupa'da olduğu gibi) siyasi sis-
tem içinde bulunmalan zorunludur.
- Ve bu yapılanmanın "ulusal, iktisadi, siyasi,
kültürel, askeri" bir şemsiye altmda örgütlenmesi
gerekir. Bunun adı "ulusalpolitika"d\r.
- Eğer ulus devlet şemsiyesi (ve politikası) altm-
da bütünleşme olmaz ise o ülkenin tarımı, sanayi-
si, ticareti ve iç pazan diğer güçlü ülkelerin "ulu-
salcı politikalan sonucu" ezilmiş, geriletilmiş ve
bağımlı hale getirilmiş olur.
- Avrupa Biriiği'nin 2004 ticaret politikasını (prog-
ramını) açıp okuduğumuz zaman şu ifadenin yer
aldığı görülür; "AB'nin 2004 yılındaki dış ticaret po-
litikalan AB'nin sanayiini koruyacak, güçlendire-
cek ve geliştirecek bir doğrultuda uygulanacak-
tır". Bu ifade "küresel değil, ulusalcı bir politika-
dır". Avrupa'da demokrasinin işlemesi işçi sınıfı-
nın, köylünün, memurun, işverenin gelirinin arttınl-
masına bağlıdır.
Ulusal şemsiye olmazsa oimaz
Türkiye-AB ilişkilerinde meselelere AB'nin bak-
tığı gibi ulusal bakamazsak "biçimsel olarak de-
mokratikleşirken, özde sömürgeleşmeye doğru
yol alınz". Şu andaki gidiş budur.
- AB ile ilişkilerde iktisadi çıkariann korunabilme-
si için ulusal iktisadi politikamızın olması gerekir.
- Ulusal sanayinin korunup geliştirilmesi için "u/u-
sa/sanay/po//f/7(aAr);z"bulunmalıdır. İşçinin korun-
ması da buna bağlıdır.
Çalışan sınıflann korunması ulusal sosyal politi-
kalann oluşturulmasına bağlıdır. Bu ise ulusal ta-
nm, sanayi ve ticaret politikalannın sonucu ortaya
çıkar. Bizde bugün sosyal politika deyince iş, "Sos-
yal sigortalara indirgenmiş" bulunuyor. Oysa bu bir
sonuçtur.
- Aynen AB'de olduğu gibi Türkiye'de de ulusal
iç ve dış ticaret politikasının bulunması gerekir. AB,
"çok taraflı anlaşmalar çerçevesinde ", yine de bu-
nun içinden ayıklamalar yaparak, "örtülü ulusal AB
politikasını fiilen yürütmektedir." Dünya üzerinde-
ki kazanımlannı bu ulusalcı (AB'ci) politikalarla sağ-
lıyor.
- Ulusal tarım politikamız olmadan tarımımızı,
sübvansiyonla AB ürünlerine karşı koruyamayız. Ya-
ni köylümüz korunmamış olur.
- Memurun korunması, AB'de olduğu gibi me-
murun da grev hakkı elde ederek demokratik sis-
tem içinde gerçekten yeralmasına bağlıdır. Aksi hal-
de memurlar, "Siyasi iktidarlann vereceği pay ile
yetinen köleler" durumunda kalırtar.
AB ile "gerçek uyum yasaları" onlar gibi "kendi
halkını koruyan" uyum yasaları olmalıdır. Gümrük
biriiği başta olmak üzere "Türkiye ile AB arasında
uydurulmakta olan yasalar" Türk halkınm aleyhi-
nedir. Sıralayalım;
- Köylü, AB'nin sübvansiyonlu ürünleri karşısın-
da gerilemekte, ezilmektedir. Bu kapıdan AB dışı
ülkelerde giriyoriar. Tütünde, pamukta, pancarda,
çayda, fmdıkta, meyvede yaşanan gerileme bun-
dandır.
- İç ve dış ticarette ithalatı özendiren ve çoku-
luslu şirketlerin iç pazardaki tekelini genişleten uy-
gulamalar, AB ile uyum ilişkilerinin bir parçası ha-
line gelmiştir. Yerli sanayi bugün de çöküşünü sür-
dürmektedir.
- Hükümet ve devlet politikalannın ulusal kimlik-
ten kopanlarak "gayrimilli" konuma getirilmesin-
de Islamcı siyaset ile bazı dış güçler tam bir işbir-
liği içinde bulunuyoriar.
Bu gayri milli çevreler iktidara geldiklerinde "ulusal
politika yürütme" gücüne ve misyonuna sahip
olamıyorlar. Çünkü işin özünde kendi insanlannın
değil, emperyalist güçlerin yanında yer alıyorlar.
Çünkü onlardan icazet alarak iktidar oluyorlar. Tür-
kiye AB ile diğer ülkelerden farklı bir biçimde
bütünleşecektir".. yani, içeri alınmadan himaye al-
tma alınacaktır.
Halen yürütülmekte olan "Uyum işlemleri, bu
özel statünün ve sömürgeleşmenin" alryapısını
hazırtayan koşullardır.
AB'nin Türkiye'de üç gayri milli dayanak noktası
bulunmaktadır. Gayri milli sermaye, gayri milli dinci
siyasiler ve bölücüler. Verheugen de son gelişinde
bu çevreleri esas alarak temaslannı sürdürmedi mi?
Türkiye göz göre göre demokratikleşme adı al-
tmda sömürgeleştiriliyor. Karen Fogg'ları ve Ver-
heugen'leri izleyin, Türkiye'nin nereye götürül-
düğünü açık olarak görürsünüz.
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
3 kamyon şoforii öldürüldü
• Dış Haberier Servisi - Irak'ın güneyinde üç
kamyon şoförünün daha kaçınlıp öldürüldüğü
bildirüdi. Ensar-ül Sünnet adlı grubun bir internet
sitesinde yayımlanan açıklamasında, şoförlerine 13
Eylül'de kaçınldığı beurtildi. Açıklamada,
öldürülen kamyonculann adlan Abbas Müslüm
Nuri, Halil Kazım ve Sabbar Ehman olarak verildi,
ancak milliyetleri belirtümedi. Örgütün, internet
sitesine gönderdiği video görüntülerinde şoförlerin
öldürülüşüne yer verildi. Şoförlerin Ürdünlü ya da
Iraklı olduğu sanılıyor. Bağdat'ta dün iki Amerikah
ve bir Inginzin kaçınldığı öğrenıldi. Halen Irak'ta,
2 Italyan yardım görevlisi, 2 Fransız gazeteci ve
Amerikalı bir işadamı olmak üzere 5 Batüının rehin
tutulduğu büiniyor.