Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12EYLUL2OO4PAZAR
HABERLER
Fakir Baykurt
anılacak
• BURDUR(AA)-
Yazar Fakir Baykurt,
ölümünün 5'inci
yıldönümünde, doğum
yeri Burdur'da 8-11
Ekim arasında
düzenlenecek
etkinliklerle anılacak.
Fakir Baykurt Derneği
(Fakir-Der) Başkanvekili
Hüseyin Akbaş,
muhabirine yaptığı
açıklamada, anma
etkinlikleri için
hazırlıklann sürdüğünü
bildirdi. Etkinlıklerde,
Baykurt'un büstü, Fakir
Baykurt Bulvan'na
dikilecek.
SES'ten zam
tepkisi
• ANKARA(AA)-
Sağlık ve Sosyal Hizmet
Emekçilen Sendikası
(SES)GenelBaşkanı
Ismail Hakkı Tombul,
hükümetin, kamu
çalışanlan içın tek taraflı
zam oranı açıkladığını
belirterek yüzdelik
zammın, kamu
çalışanlannın hak
kaybını gidermeye
yetmediğini söyledi.
Tombul, SES merkez
temsilcıler kurulunun
Büyük Erşan Otel'dekı
toplantısında yaptığı
konuşmada. toplu
görüşmelerin. 15
Eylül'de başlayacağını
anımsatarak hükümetin
tek taraflı olarak yüzde 8
zam oranı açıkladığını,
yüzdelik zammın kamu
çalışanlannın hak
kaybını gidermeye
yetmediğini belirtti.
Çocuklara
beslenme eğitimi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sağhk Bakanlığı. Mıllı
Eğitim BakanhğuMEB)
işbirliğiyle Ankara'da,
'Okul Çağı Çocuklanna
Yönelik Beslenme
Eğitimi' başlatacak.
Eğitim programı
kapsamında, Ankara'da
100 ilköğretim okulunda
öğrenim gören 50 bin
öğrencinin "sağlıklı ve
bilinçli beslenme"
konusunda eğitilmesi
amaçlanıyor. Sağlık
Bakanı Recep Akdağ,
yaptığı yazılı
açıklamada sağlıklı,
yeterli ve dengeli
beslenmenin çocuklar
için çok önemli
olduğunu belirtti.
TRT'nin çektiği ÜveyAna 'nın oyuncusu GökselArsoy, siyah-beyazfılmlerin ruhu olduğunu söyledi
Televizyon sinemayıvurduHÜSEYÎN KI\ANÇ
GökselArsoy, Türk sınema-
sırun gelrruş geçmış en büyük
jönüdür. Özellıkle sinemada
romantizmin bir akım olarak
yerleşmesinin en etkin adıdır.
Türk smemasının bu ilk sanşın
jönünün yarattığı romantizm
akımın düzeyine onun kadar
hiçbır oyuncu ulaşamamıştır.
60Tı ve 7O'lı yıllara damgası-
nı vuran sınema tutkusunun
unutulmayan bır ilkidir.
Film yönetmenı LTkü Eraka-
hn, TRT'ye 10 tane film pro-
jesi önerir. Bu 10 film de yö-
netmen Erakalın' ın Yeşılçam'da
eski yıllarda çektığı çok se\ i-
len filmlerdir. Bu filmlerden
bıri de Aka Gündüz'ün roma-
nı "Üvey Ana"dır. Işte TRT
içın çekılen ıkıncı versıyon
Üvey Ana'da başrol oyuncula-
n Göksel Arsoy ıle ŞahnazÇa-
kıralp. Danca'da bır villada çe-
kilen fılmin setınde Göksel Ar-
soy, sorulanmızı şöyle yanıtla-
dı.
- Göksel Arsoy sinemaya na-
sıl başladı?
- Beni sinemaya ilk sokan
insan yönetmen Sırn Gülte-
kin dır Ben eskı Bakırköylü-
yümdür. Sırn Gültekin de Ba-
kırköylüdür. 1958 yılı Aralık
aymda ilk filmim olan "Kara-
günlerim"de oynadım. Kadro-
daki diğer oyuncular, Istanbul
Şehir Tiyatrosu oyunculan idi.
Yeşilçam'da erkek olsun, ka-
dın olsun, birçok oyuncuyu,
yönetmeni Sun Gültekin sine-
maya kazandırmıştır. Ve bütün
kazandırdığı oyuncular Bakır-
köylüdür. Ben daha sonra ikin-
ci film olarak "Ketepçe", üçün-
cü film olarak "Ham Meyve"
ve "TaşBebek" filmlerinde oy-
nadun. Ama beni yıldız düze-
yine çıkaran film. Belgin Do-
nık'la oynadığım "Samanyo-
hı" filmıdir. Samanyolu, beş
kopya basılmıştı. Kütahya ve
yöresinde film oynamaya baş-
ladığında, aynı kopyalann ora-
ya yakın il ve ilçelere gitmesi
gerektiğinde, bu mümkün ol-
muyordu. Beş kopyanın oyna-
dığı sinemalarda yer yerinden
oynuyordu. Beş kopyayı civar
sinemalara göndermek için, Is-
tanburdakı film yapımevinin
muhasebecısi Kütahya\a gidi-
yor ve kopyalan cıvar sinema-
lara dağıtmak amacıyla almak
istendiğinde sinemacılar kop-
yayı vermiyorlardı. Bugüne ka-
dar toplam 140 fılmde. tümün-
de başrol oynadım. "Yalmzlar
İçin" filmini kendi hesabıma
çektim ve film çok tuttu. Öy-
le ki Yem Ar Sineması'ndaki
kuyruklar, Beyoğlu Istiklal
Caddesi'ni aşarak Emek Sine-
ması'nın sokağma taşıyordu.
Ruhu olan filmler
- Televizyonlarda sizin de oy-
nadığınız siyah-beyaz fümler
yeniden gösteriKyor ve izleyici
Şöhret 'Samanyolu'ylageldi
Göksel Arsoy, 1936 yılında Kayseri Hava
Üssü'nde doğdu. Babası, hava kuvvetleri
mensubuydu. Göksel Arsoy'a havacılık
aşkı, babasından geçti. 1 kızkardeşi var.
Yönetmen Sım Gültekin'in desteğiyle
1958 yılında sinemaya giren Arsoy,
toplam 140 filmde başrol oynadı. Belgin
Doruk ile oynadığı "•Samanyolu" filmiyle
ünlendi. (Yönetmen Ne*zat Pfesen).
Türkan Şoray ile oynadığı ve Türk
sinemasında ilk kez toprak sonınunun
ele alındığı "Kızgın Deükanh"
(yönetmen "Ertem Göreç, senaryo Vedat
Türkali) ve Nilüfer Aydan'la oyndığı
"Şehirdeki Yabancı""(yönetmen Halit
Refig). Türk sinemasındaki toplumsal
greçekçi fılmlerinin önemli
örneklerindendir. 1964 yılında çevirdiği
"Şafak Bekçileri", (diğer oyuncular
Ekrem Bora. Leyla Sayar, Nilüfer Aydan.
Yönetmen ise Halit Refiğ) sinema
tarihinin önemli yapıüanndandır.
bu fümleri ilgiyle izliyor. Bu U-
gryi neye bağbyorsunuz?
- Siyah-beyaz fihnler; yaşa-
yan filmler, birer ruhu olan
filmlerdir. Sınemasever Türk
halkı, bu ruhun farkında. Seyir-
ci bu filmleri izlerken, büyük
bir nostalji yaşıyor. Sinemase-
verlerin benliğinde. dram ve
romantizm var.
Çünkü Yeşilçam, kolay yolu
seçti; seks ve karate filmleri-
ne döndü. Aileler, sinemadan
kaçtı. Çöküş, böyle başladı.
Çöküşün ardından sinemalar
kapandı. Çoğu, işhanı oldu.
Amerikan sineması, sanayi ol-
duğu için, geniş kadrolu, dev
prodüksiyonlar yaparak tele-
vizyona karşı savaştı ve kazan-
dır. Dikkat edilmesi gereken
husus, ülkemizin istismar edil-
memesi.
- Üvey Anafilmi,Göksel Ar-
soy için yeniden sinemaya dö-
nüşmü?
- Ben, bir filmde oynayayım
diye, bir dizide oynayayım di-
ye bir kovalamaca içinde deği-
lim. Üvey Ana romanı, Aka
Yem bir öykü ve çağa uyan
bir şekilde. Bu konuda büyük
hazırhklar içindeyiz. Bu dizi-
de oğlum Gökhan Arsoy'la bir-
likte oynayacak olmam, ayn
bir mutluluk taşımamın kay-
nağıdır.
Pevlet sahip çıkmalı
- Devktin sinemaya katkısı
olurmu?
- Sinemada hizmetleriyle
kendini ispat etmiş firmalara
destek vererek, sahıplenerek
katkı koyabılir devlet. Ülke rek-
lamına sinema kadar katkıda
bulunan başka bır sektör yok-
tur. Devletin sinemaya sahip
çıkması, kaçınılmaz bir büyük
olaydu".
- Bir dönem James Bond\a-
rifilmleryapbnız, Alün Çocuk
serikri vann?
- "Altm Çocuk" filmi, James
Bond'vari bir fıhndir. Bu fıl-
min bır bölümü Londra'da çe-
kildi. Dünyada Bond fılmlen
yeni yeni piyasadaydı. Bu film,
o kadar çok iş yaptı kı Arap
ülkelerinde bile olay oldu.
Araplardan gelen öneriler üze-
rine, onlarla ortak "Alon Ço-
cuk" filmleri yaptık. tlkı, "Al-
ün Çocuk BeyruTta, ardmdan
"Ortaşark Yanıyor" ve "Altin
Avcılan" filmleri ortaklaşa,
Beyrut, Bağdat ve Kahire'de
çekildi. O günlerin en ünlü
Arap oyunculan karşımda oy-
nadı.
"Altin Çocuk" serisinin bü-
yük işler yapması nedeniyle,
ttalya Arap- Türk filmi yapı-
lacakken, Lübnan'da iç savaş
çıktı (1970). Bu büyük proje
gerçekleşmedi. Bu olay, benim
Italya süıemasına atlama şan-
sımı da kapattı.
Gençliğin sırn
CÖksel Arsoy: 60'h, 70'li yıllarda Türkiye'de üç bin
sinema vardı. Yılda iki yüz elli film yapılıyordu. Herkes,
kendince mutluydu. Televizyon, sanayileşememiş Türk
sinemasını vurdu. Çünkü Yeşilçam, kolay yolu seçti; seks
ve karate filmlerine döndü. Aileler, sinemadan kaçtı.
Çöküş, böyle başladı. Çöküşün ardından sinemalar
kapandı. Çoğu, işhanı oldu. Amerikan sineması, sanayi
olduğu için, geniş kadrolu, dev prodüksiyonlar yaparak
televizyona karşı savaştı ve kazandı.
- Şimdilerde Türkiye'de füm
çekinüeri oldukça düştü. Es-
kiyle krvaslandığında sinema-
da bir kriz var denebilir mi?
Eskiyle yeni arasındaki fark ne-
dBr?
- 60'h, 70'li yıllarda Türki-
ye'de üç bin sinema vardı. Yıl-
da iki yüz elli film yapılıyor-
du. Herkes, kendince mutluy-
du. Televızyon. sanayileşeme-
miş Türk sinemasını vurdu.
dı. 80'li yıllarda. özel televiz-
yonlar. Yeşüçam'da dizı ve film-
lerle ilgili bir pazar açtı. Yeşil-
çam'ın bunu tam olarak değer-
lendırdiği söylenemez.
- Türk sinemasının dünya si-
nemasındaki yeri nedir?
- Türkiye'de bugün. bir spon-
sorbulmadan film çekmek zor-
dur. Eğer, dışandan bir spon-
sor bulunursa, dış pazarda müş-
teri şansı bulması daha kolay-
Gündüz'ün önemli romanla-
nndan biridir. Bu romandakı
romantizm, bem çok çektı. Bu
yüzden, yıllar sonra bu filmde
oynamayı kabul ettim.
- Sinemada gerçekleştireme-
diğiniz ha\ alleriniz var mı?
- Sinemada hayallerimin hep-
sini gerçekleştirdim. Son yülar-
da bir büyük hayalım var. Şa-
fak Bekçileri filmini, dizı ola-
rak çekmek.
- Unlü sinema oyunculan, ne-
den sahneye çıktı?
- Seks filmleri ile sinema
çöktü. Ben bunu hissedince,
sinemadan uzaklaştım. Bence
doğru olan buydu. Bir kısım
arkadaşım bu yanlışın içine
düştü. Ama sıkıntısım hep ya-
şadılar. Ben, ünlü bestekâr Ye-
sari Asun Arsoy'un yeğeni ola-
rak iki yıl, Türk sanat musikı-
si dersı aldım. 14 yıl sahne ya-
şamım sürdü. Bizim, belli bir
yaşam düzeyimiz vardı. Bunu
sürdürmek zorundaydık...
- Sizin aynı zamanda bir si-
gorta şjrketinizve bir reldam şjr-
ketinizvar. 15yıldır, tstanbulTe-
nis Kulübü'nün başkanısuuz.
Ayıuzamanda Herkes İçin Spor
Federasyonu'nun da başkanı-
sınız. Bir yandan televizyon fîl-
minde oynuyorsunuz, bir yan-
dan da hayaliniz Şafak Bekçi-
leri'nin televizyon dizisi hazır-
hğı içindesuüz. Bu tempoda na-
sıl çabşryorsunuz?
- Genç kalmamın sırn, yaşa-
mımın bu büyük aktivite için-
de olmasından ötürüdür.
ACI KAYBIMIZ
Merhum Süleyman Suudi Kartal ve merhume Züleyha Kartal'ın kızı,
merhum Süreyya ve merhume Seza Birsel'in gelini, Leyla-merhum
Melih Birsel'in yengesi, Leyla Canan-Halil Fırat'ın halası,
merhum Turgut Kartal'ın kardeşi, Ayşe-Murat Işçimenler,
Zeynep-Ahmet Oral, Serap-Hilmi Kayhan, Sudi-ldil Kartal'ın
sevgili anneleri, Emre-Nuşin, Kerem-Virginie Oral, Semih-Yakut,
Ekrem Işçimenler, Leyla-Muzaffer Kayhan'ın anneanneleri,
Defne-Turgut Kartal, Lara-Yuna-Aslan-Maya Oral,
Eren-Esin Işçimenler'in neneleri,
Merhum Semih Birsel'in sevgili eşi
SELÇUK BİRSEL11 Eylül 2004 tarihinde Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 13 Eylül 2004 Pazartesi günü
Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
Çelenk göndermek isteyenlerin Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği'ne bağışta bulunmaları rica olunur.
DI-.NİZİ Sl \ I \ l I !U İl (,İ\C OYKUI.FR. TFKNİK KONLJI.AR.
MikeTl
EYLUL 2004 ^ SAYI. 245
FINLANDİYA'DAN KUÇÜK SÜRAT TEKNES1
TEKNEDEKAZALAR
VE YARALANMALAR
FARKLI BÎR GEZt
AFRÎKA TURU
KOLAY VE EMNİYETU KAVANÇA TEKNIKLERİ
Demırcıler Sıtesi, 8 Cadde, No: 71 Zeytinbumu- İSTANBUL
Te) (0^12) 644 16 94 • 5^0 28 71 Falu. (0212) 558 67 85
Düslediğinlz tatil gerçek oluyorl..
AgahanMımarlık Odüllü Ak\aka >öresınde .
GÖKO\A. dünya güzeli bır belde...
Bır yanda çam ağaçlan. bir vanda masma\ı bır denız
Buz sıbı kaynak sulan arasında doâa ıle başbaşa bır dinlence.
"Bu dinlence yerınin adı YÜCELEN HOTEL
• Denıze sıfır • Deniz ve orman manzaralı
• Özel plajh • 250 yataklı
• Tüm odalarda KJıma, Minıbar. Tele\ız\on, Telefon.
Saç kurutma makınesi, Banyo ve Balkon mevcuttur
• 3 açık ( 2"si yetişkınler, 1 'i çocuklar için)
yüzme ha\aızu, 1 kapalı ısıtmalı yüzme ha\T
uzu.
• Su sporlan (Wind surf. kıteboard...)
Rezervasyon ve daha fazla bilgj için:
Tel: 0.252 243 51 08 - 243 54 34
Faks: 0.252 243 5435
e-mail: gokovafo yucelen.com.tr
ww-w.vucelen.com.tr
NICHOLAS P A R K
• • *
Çam ağaçlan tçerisinde
sıcak bir ortamda tatil
yapmak isteyenlere
Odalarda Klima, Buzdolabı
Saç Kurutma, Ketıl.
"Ölüdenizde özel plaj"
Hisarönü-Ölüdeniz 48306-Fethiye
Tel: 0 252.616 63 53 - Fax: 0 252 616 63 55
e-mail: info(S stnicholashotel.com
web.site: wwvt. stnicholashotel.com
ALACA ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo: 200281
Davacı Çorum Alaca Cengızhan Mahallesi'nden Cemal oğlu Hüseyin Güler'in davalı Çorum ili, Alaca
ılçesi. Akçasoku Köyü nüfusuna kayıtlı Hüseyin kızı Emine Güler aleyhine açtığı boşanma da\asının yapı-
lan yargılaması sonunda,
Mahkememizce 13.07.2004 tarih ve 2002/81 esas, 2004/197 karar sayılı ilamı ile davacının açtığı boşan-
ma davasında taraflann boşanmalarına karar verildiği, kararın davalının adresi bilinmediğinden ilanen teb-
ligat yapılması gerektığuıden, ilan tarihinden itibaren yasal süresinde temyiz edilmedığı takdirde karann
kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 37814
PAZAR
ORHAN BURSAU
Teröp ve 70 Tmlyon
Olasılıklı Zar
Yolcu uçaklanyla Ikiz Kuleler'in vurulduğu 11
Eylül günü Prag'daydım. öğlene doğru bir bira-
hanedeki kümelenme ve bağırışların cazibesine
kapılarak içeri girmiştim; herkesin kafasını dik-
tiği TV ekranındaki olay, neden sonra, altyazılar
ve spikerle birlikte dehşet verici bir anlam kazan-
mıştı..
Olabilecek bir şey değildi bu!
Böyle şirazesinden çıkmış. aklın uç noktala-
nnın intikamcı, nefret yüklü, en büyük acıyı amaç-
lamış ve en canevine yönelmiş ürünü olan bir ey-
lemin, nedeni ne olabilirdi?
Bu basit sorunun, yanıtı da basitti:
Dünyadaki sistem, düzen veya yönetim.. ne der-
seniz deyin, büyük bir açık veriyordu.
Bu bir karadeliğin ta kendisiydi!
Ikiz Kuleler olayı, küresel düzende böyle bir ka-
radeliğin varlığının açık bir kanıtıydı.
Uzaydaki karadelikler de gözle görülemez-
ler; varlıkları ancak ışığın çevrelerınde eğılmesi
olayıyla gözlemlenebilir.
Ikiz Kuleler de, küresel sistemin merkezinde-
ki karadeliği gösteren en büyük "bilimsel kanıt^ı...
• • •
ABD üç yıldır küresel terörün "kökünü kazıma"
mücadelesi içinde. Ama yönetimdeki boşluğu,
açığı, karadeliği fark etmek istemiyor...
Karadeliği, "küçükbirgüvenlikaçığı"sanıyor.
Onu, güvenlik önlemlerini arttırarak kapatıla-
bileceği düşüncesinde.
Colin Powell, ekranda gözümün içine baka-
rak, El Kaide liderı Bin Ladin hakkında bilgi sa-
hibi olmadıklannı itiraf ediyor.
O sanıyor ki, karadelik, Bin Ladin...
öldürürse, karadelik kapanacak...
Afganistan'ı vurmuş, amaTaliban uykuyayat-
mış.
Saddam'ı devirmiş, ama sadece karadeliği
büyüttüğünü, daha etkinleştirdiğini düşünmü-
yor.
Karadelik Filistin'de.
Afrika'da, Asya'da, Türkiye'de, Mısır'da..
ABD'de...
Karadelik, giderek daha büyüyen gelir adalet-
sizliklerinde..
Haksızlıklarda, çifte standartlarda..
Karadelik ülkelere saldırılarda...
Irak'ta, Suudi Arabistan'da.. Milletlerin onur-
lannın çiğnenmesinde..
En büyük karadeliği ulusal haksızlıklar doğu-
ruyor. Yüzlerce yıl sonuçlarını yaşıyorsunuz...
• • •
ABD karadeliğin görüntüsüyle, gölgesiyle sa-
vaşıyor.. kendisiyle değil.
ABD, aslında karadeliğin gölgesiyle bile savaş-
mıyor.
O, gölgeyi bahane ederek, petrol bölgesinin
tam göbeğinde ve çevresinde güvenlik, ekono-
mik, hegemonik ağını örme peşinde koşturuyor,
vura yıka, bata çıka.
ABD, Irak'a saldınsının bu ülke yaranna oldu-
ğunu Iraklılara birtürlü anlatamadı. Sorunu, bu-
nu "anlayamayanları" öldürmekle çözeceğini
sanıyor.
Israil'in Filistinlileri yok etmesinin de, Filistinli-
lerin yaranna olacağını, Filistinlilere bir türiü an-
latamadığı gibi..
• • •
Şüphesiz her şeyin bir bedeli...
Bir karşılığı var.
Doğada her adım, her olay, bir sonuç doğu-
rur.
Veya yeni bir neden yaratır.
Bir süre sonra neyin neyi doğurduğunu izle-
yemez haie gelirsiniz.
Doğa ve toplum.. her ikisinin de yapıları aynı
örgülerle oluşmuş, benzer ipliklerle dokunmuş.
Toplumlarda da her şeyin bir karşılığı, açığa çı-
kardığı veya dönüştürdüğü bir enerji var.
Enerji büyüklüğü-olayın etki-tepkisi birbiriyle
örtüşüyor.
Küresel düzen, ortasındaki karadelik büyü-
dükçe, daha büyük ışık sapmalanna uygun ha-
le geliyor.
Şaşırmayalım.
Yaşamak, 11 Eylül'den sonra giderek daha gü-
vensizleşti.
Yaşamanın ne önemi var!
İki insanın kromozomlarının karıştınlmasıyla
oluşan 70 trilyonluk olasılığın sonucu olarak do-
ğan her bir insanın, ne önemi var!
Doğa, nasılsa, 70 trilyonluk zannı her gün yüz-
binlerce kez atmıyor mu?
obursalko cumhuriyet.com.tr.
YAPIM-C KÜLTÜR TURLARI
GAP - NEMRUT TURU
ANTAKYA - GAZİANTEP - Ş.URFA
MARDİN - DİYARBAKIR - ADIYAMAN
28 Eylül - 06 Ekim 2004
6 Gece 8 Gün
Kişi Başı 590.000.OOO-TL
Yarım Pansıyon - Ulaşım - Ören Yerı Gırışı
Nemrut a çıkış ve rehberlık hızmetlerı dahıldir
CUMALI KIZIK ve TRİLYE TURU
Mudanya Montania Otel
24 - 26 Eylül 2004
Yarım Pansiyon, Ulaşım Dahil
Kişi Başı 210.000.OOO-TL
Irtibat: YAPIM-C A.Ş. BBOJS7KAVB.-2142
Türkocağı cad. Basın Sarayı No:1 K'4 Cağaloğlu-lstanbul
Tel: 0212-520 21 91- 92 522 49 25 Fax: 0212-520 50 23
Turiar en az 30 kişilık gruptarta yapılacaktır.