14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 EYLUL 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 İE «0 Okıdlar çuval yan- şıyla açılacakmış. Eğitimdeki çuvaUama başka türiii anhıtûamazdı'. Bektronfk posta: dentzsom0cumhuriyetcom.tr www.denizsom.com 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Evliliğe şeriat hukuku gelryormuş... "Geldikleri aibi aiderier!" Yeni tarihMeclis Başkanı Bülent Arınç'ın il ve ilçelerin düşman işgalinden kur- tuluş günlerinde yayım- ladıgı mesajlarda Ata- türk'ün adını niye anma- dığını merak edenlere yanrt, ayet ve hadis me- alleri nedeniyle yere atıl- maması istenen bir tak- vim yaprağında yazıyor: "Bilindiği gibi Birinci Oünya Savaşı'nda mağlup olan millet- lerin safında yer al- 1 dığı için milletimiz de yenik sayılmış, ordumuz dağılarak vatanımız tak- sim edilmiştir. Fakat kah- raman Türk milleti, Ce- nab-ı Allah'ın 'Gevşeme- yin, üzülmeyin. Eğer ina- nıyorsanız, galip gele- ceksiniz' müjdesiyle, tekrar toplanma hamle- sine girişti... Bu zafer (30 Ağustos) yüce Allah'ımı- zın 'Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın' emriyle coşan iman seli- nin, maddi yönden üstün küfür ordusuna galip gel- diği bir zaferdir." ugün 12 Eylül; hüzün doluyor insan! Antal- ya'dan Yılmaz Dikbaş dostumuz, sözü bu- güne getirmek üzere gençlere 12 Eylül'ü an- latıyor: "12 Eylül 1980 darbesinde; 1 milyon kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 210 bin dava açıldı, 230 bin kişi yargılandı, yaklaşık 100 bin kişi 'örgüt üyesi' olmakla suçlandı. 7 bin kişi için idam istendi, ölüm cezası verilen 517 kişiden, 55'i idam edildi. 30 bin kişi yurtdışına kaç- mak zorunda kaldı. 338 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi 'sa- kıncalı' olduğu için işten çıkarıldı. 171 kişinin işkencede öldüğü belgelerle kanıtlan- dı. 300 gazeteci saldırıya uğradı, 3 gazeteci öldürül- dü, gazeteciler hakkında toplam 4 bin yıl hapis is- tendi. Gazetecilere toplam 3 bin 315 yıl 6 ay hapis ceza- sı verildi, gazeteler 300 gün kapatıldı. Son Imza 49 ton gazete, dergi ve kitap sakıncalı bulunduğu için imha edildi. 12 Eylül'ün mimariarı dönemin Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Kenen Evren, Kara Kuvvetleri Komu- tanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Ko- mutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvet- leri Komutanı Oramiral Nejat Tümer, Jandarma Ge- nel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'du. ABD Güvenlik Konseyi Danışmanı Paul Henze, Türkiye'deki darbeyi, zamanın ABD Devlet Başkanı Jimmy Carter'a 'Our boys did it', yani, 'Bizim oğ- lanlar yaptı' diyerek duyurdu. Generaller, Atatürk'ün vasiyetini ortadan kaldıra- rak, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nu kapat- tı; şeyhleri ve tarikatlan koruyup ulusalcı ve devrim- ci Türk aydınlannı zulümden geçirdi. 1980'li yıllarda 'özelleştirme' adı altında başlayan saldırıyla, vatanımızın ekonomik kaleleri birer birer yabancılann eline geçmeye başladı. Türk halkı, ekonomik kalelerinin elinden alınması- nın şaşkınlığını, öfkesini, tepkisini henüz yaşamaktay- ken, bugün vatan topraklannın satılmasıyla yüzyüze gelindi. 3 Temmuz 2003'te AKP'nin çoğunluk oylanyla ka- bul edilen 4916 sayılı yasayla, vatan topraklannın ya- bancılara satışının önü açıldı ve ne yazıktır ki Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu yasayı onay- ladı. Bugün, 67 ilimizde yaklaşık 320 bin dönüm top- rağımız yabancılann eline geçmiş durumdadır. Ülkenin yok oluş sürecinin başladığı bir dönem- de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin generalleri, görevli bu- lundukları illerde, garnizon komutanlan olarak, ya- bancılara toprak satışında son imzayı atıp onay ver- mektedir." Batık Akif Kökçe: "Isken- derun limanında batan gemiden 2 bin 200 ton ze- hir aktı. Bu kafa ile AB'ye zor alıriar diyeceğiz ama batan geminin zehirleri AB üyesi bir devletin!" SESSÎZ SEDASIZ (!) ^ — " ^ ı • • • • • Kafesteki maymunlar gibi Yazarı bilınmeyen öykü Ayşegül To- katlı'dan: "Kafese beş maymun koyarlar. Ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple muz- ları asarlar. Her maymun merdiveni çıka- rak muzlara ulaşmak istediğinde, dışarı- dan soğuk su sıkarlar. Sadece merdıven- leri çıkmaya çalışan maymun değil, di- ğerlerı de soğuk sudan nasibini alır. Bü- tün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanır. Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymun diğerieri tarafın- dan engellenmeye başlanır. Daha sonra, maymunlardan biri dışarı alınıp, yerine yenı bir maymun (A olsun) konur. A'nın ilk yaptığı ış muzlara ulaşmak için merdive- ne tırmanmak olur; su dökülmediği hal- de diğer dört maymun buna ızin vermez ve yeni maymunu döverler. Daha da son- ra önceden ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla (B) değiştirilir. B merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer. B'yi en şiddetli ve istekli döven ye- ni maymun A'dır. Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen maymun (C) de ilk atağında cezalandın- lır. Diğer dört maymundan yeni gelen A ve B'nın en yeni gelen C'yi niye dövdük- leri konusunda hiçbir fikirieri yoktur. Son olarak en başta ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşıncisi de yenileriyle değiştirilir. Tepelennde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdive- ne yaklaşmamaktadır. Neden mi? Çünkü burada işler, böyle gelmiş ve böyle gitmelidir! Bu öykü size çok iyi tanıdığınız bir ülkeyi ve birtakım şeyleri hatırlattı mı?" Yüksek Yerilim Hatt Başta Fethullahçılar olmak üzere tankatlar da kendilerine oKUL açıyor erdincutkuıı yahoo.com ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Göcek Koylarmdaydık Teknemiz yine "KBmet3 w , kaptanımız yıne Volkan, ge- micimiz yine Şaban, miço- muz da yine Umut... Bodrum yapımı, 19 metre- lik bir gulet Kısmet 3... Bu yıl artık 25 yaşında; bizi ise neredeyse 10 yıldır ağırlıyor her eylül ayınm ilk haftasın- da... ' Önce bayrağımız çekildi; "anfora ve sazlar"la doğaya ve dostluğa "merhaba"... Sonra yiyecekler yerlerine konuldu; içkiler buza yerleş- tirildi; sazlar akort edildi ve u vira" denildi Volkan'a: "- Geceyi GöcekAdası' nda geçirelim, yann rotayı beBrle- ••• Bu yıl Derviş Pariak gele- medi. Yani, bayrağımızdaki sazın yanık sesinden yoksu- nuz... Eksikliğini gidermek için Cengiz Eruzun ile HaHs Çimen ise gece gündüz me- saıdeler... Hele bir de "istek- ler" memleket havalan olur- sa... Işte Ege ile Akdeniz'in san- ki "gözden ırak" buluşmala- n için yaratılmış Göcek koy- lannda yankı- lanan ilk "türkü- müz"... Kara- deniz uşağı Cengiz Hoca, agzımdan "Asi- ye" çıkar çık- maz, tezeneyi "Görete" (Gire- sun) ağzıyla bağlamaya vuruyor: "Agasarin bafini da gel sa- Gnisalini, Adam cebinde taşır, senin gibi geBni..." • • • Mavi yolculuklann 1960'lardaki öncüleri HaB- karnas Bahkçısı, Azra Erhat ve arkadaşlan... O yıllardan yannlara "varük nedeni" ise hiç kuşkusuz "korunabilmiş koj"lanmız... 1980'lerin ikinci yansında Turgııt Özal bu koyları "tu- rizmcilere" üleştirdiğinde, Türkiye'yi ayağa kaldırdığı- mız eylemler Göcek'te hâlâ dillerde... Teknede (sözde tatildey- ken) yazdıklanmı e-posta ile ıletmek için bürosunu kullan- dığım Önder Saral diyor ki; *O yıDardaki mücadele otma- saydı, mavi koylar da yoktu, mavi yolculuk da." Böylesi anılarla geri kaza- oılmış sularda, benzer anıla- nyla da "can dostumuz" olanları "her an" anarak ge- zinmek, acaba sadece yolcu- luk mu; yoksa coşkulu birlik- teliklere ve yaşama sevincine "hasretük" mi? Güzellikleri "herkesin" ol- sun diye korumaya, çevreyi ve kültürü gelecek kuşaklar adına da savunmaya ve sade- ce bunun için "dunımdan vazife çıkartmaya" adanmış o emektar ve özverili yürek- lere merhaba dolu bir hasret- lik... Cengiz Eruzun'dan bu kez de aynı hasretliğin Rize tür- küsünü istiyorum: "Denizde var karalti, Acaba kayik midur? Kaldık uzak uzağa, Ağiasam ayip midur?.." ••• Mavi gezilerin belki de en değerli anlannı kamara yeri- ne güvertede geceleyenler yaşar... "Yıldıziann altmda" sabahlayarak, denizin üzenn- de ve denizin üzerine "güne- şin doguşunu" izlemek... Her gün kim bilir kaç kişi, kaç sevgili dünyanın sayısız köşesinde gün batımını sey- rederler... Ama güneşin önce sizi ">il- dızlannızdan" ayınp. sonra yeniden aynı düşlerinizle ve bu kez dünyanızı da ay- dınlatarak "bu- luşturması" ve tan yerinin de bu- nu "kutlarcasına" her saniye çılgınca renk değiştirip, denizin bıle laci- vert karanlığını terk ederek "ma- vüerine bürünme- si".. her zaman nasıl yaşanabilir ki? Yeter ki yıldızlar size gece boyu "j'arenHk" ettiğinde uy- kuya dahnayın; güneşi karşı- layan havayı, suyu, toprağı yahıız bırakmayın... Bu ve- fanızdan ötürü doğa da sizi yalnız bırakmayacaktır... ••• Muğla'da güneşin \Tirdu- ğu, "gölge ohnayan" yerin de adı var; "çöveş"... Bağlandığımız kıyının, çö- veşte daha da yeşilleşen ağaçlanna bakıyorum. Koca dallan, neden göğe değil de denize doğru eğilmışler? O kadar ki bazılan da suya değ- di değecek gibiler... "Acaba" diyorum, sakın şu "gelgit"ler de işte bu dallarla denizin buluşmalan için ol- masın? Doğa bize sadece sevgiyi öğretiyor... Bu koylara göz dikenlerin yüzlerindeki sev- gisiz bakışlar da doğanın öğ- rencisi olamadıklanndan de- ğil midir?.. oekinci ' cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak a turk.net ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracin mynet.com HARBİ SEMİH POROY semihporoy(Q yahoo.com HAYAT EPlK TfiATROSU MLSTAFA BILGÎN hayatepikfi mynet.com emnnız uzere 9 puan önde "" oluşunuzu utladıf TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 12 Eylül ıcıctc.Tnumtaz-arikan.com £SC/NSEL CASUS.. 1962'0£ 8UGÜM, I Ş Ç , MOSKOVA 'OAtCr İUGtUZ 8ÜYÜA££LÇİLfâf'Ai- oe v S İ/ASSAL 'fAf fUŞKr tCUS£>U6U 7JF Ç£/£İ^M <S/2L/ Ğ , YAPMASftVA YETM/Ş, OU&U- M4 C 4 V çeştrtr .. SOMUHPA, &oe YO- . 18 YfL , io yrt. PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU Beyoğlu'nda Kedi Cinayetleri önce Posta'da Güler Kazmacı, sonra Hürriyet'te Yalçın Bayer yazdı; daha sonra da Akşam'da haber oldu. Hiçbiri ses getirmeyince içime bir kuşku düştü, "gerçekten mi" diye. Olay şu: Birkaç haftadır Beyoğlu'ndaki içkili lokan- talanyla ünlü Nevizade Sokağı'na yolu düşenler so- kağın vazgeçilmezleri olan kedileri ortalıkta görmeyin- ce meraklanıyorlar. Doğal ki, kedileri sevenlergibi sev- meyenler de var. Sevgili dostum Güler Kazmacı ise fanatik bir kedici. Arkadaşlanyla birlikte oturduğu ma- sanın altına yanm saat, bir saat tek bir kedi bile gelip alışılmış dokunuşlar, sırnaşmalar, mıriamalariabalıkdi- lenmeyince "Buranın kedilerine ne oldu?" diye soru- yor garsonlara. Garsonlar kem küm, "Daha erken, bi- razdan gelirier..." türünden kaçamak yanıtlar veriyor- lar. Sokak kedilerinin hiç saati mi olur? Güler üsteli- yor, çünkü aradan bir saat daha geçmiş hiçbir kedi yok çevrede. Bu kez aynı soruyu eskiden beri tanıdığı şef garsona yöneltiyor. Aralanndaki diyaloğa kulak vere- lim: "Doğrusu şu, birbuçuk ay evvel belediyenin adam- lan erkenden gelmişler ve buradaki kedileri toplayıp götürmüşler." "Peki ama kediler kaçar, zor yakalanır, nasıl olup da birtane bile bırakmayacak kadarhepsini toplamış- lar?" "Oklaria avlamışlar." Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demir- can 37 yaşında, lideri Tayyip Erdoğan gibi Kasımpa- şa doğumlu, okumuş yazmış, evli ve iki çocuk baba- sı genç bir adam. Marmara Üniversitesi llahiyat Fa- küttesi'ni bitirdikten sonra Siyasi Tarih ve Uluslarara- sı llişkiler üzerine yüksek lisans yapmış. Turist rehbe- n olarak başladığı iş yaşamında bir turizm firmasının genel müdürlüğüne kadar yükselmiş. MÜSlAD'ın Dış flişkiler ve Teşkilatlanma Komisyonu'nda, Türkiye Se- yahat Acenteleri Biriiği'nde 'TURSAB'da görevler üst- lenmiş. Beyoğlu'nun ara sokaklannda ellerinde oklaria ke- di avına çıkan ekipler, işte bu eğitimli, modem görü- nüşlü, Ingilizce ve Arapça bilen, arkasında başanlı bir meslek yaşamı bırakarak 28 Mart 2004 seçimlerinde belediye başkanlığına seçilmiş genç adama bağlı ola- rak çalışıyorlar. Söylenenler eğer doğruysa canları Hayvan Haklan Yasası'nca güvenlik altına alınmış otan sokak kedilenne onun adına kanlı kıyımlar uyguluyor- lar. Anlatılanlar doğru mu? Güler Kazmacı da, Yalçın Bayer de, Nevizade'nin suskun garsonlan da, ben de Beyoğlu Belediye Başkanı'ndan "doğrudur" ya da "değildir" diye bir yanıt almak istiyoruz. Eğer doğruy- sa, ona Kuranıkerim'de yer alan ve bir "ilahiyatçı" ola- rak mutlaka bilmiş olması gereken şu sözleri anımsa- tacağım: "Gökte ve yerde mevcut tüm vartıklar, Yü- ce Allah 'ın insanoğluna birlütfu olarakyaratılıp, onun faydasına sunulmuştur. Bu konuda insanoğluna dü- şen, bu konuda sorumluluğunun bilincinde olmak, bilgisizlik ve zulme sapmamak, kendisine emanet edilen bu canlı cansız vahıklara karşı kendisinden beklenilen görevi doğru bir şekilde yerine getirmek, kendisine verilen bütün bu nimetlerden dolayı Yüce Allah'a şükretmektir. Şükürde, bunlan esirgeyip ko- ruyarak yerine getirilir, böylece bu nimetlerin devamı temin edilir." (Nahl, 16/5-8;Fatır, 35/27-28) Eğer biliyor da uygulamıyorsa, "Bu ne biçim Müs- lümanlık?" diye soracağım. Bu soruya yer bırakma- mak için işlendiği söylenen kedi cinayetlerinin neden- lerini bir an önce açıklaması gerekmiyor mu genç baş- kanın? Bu yazıyı okuyan kimi okurianm bunca "insanlık" sorunu ortadayken, daha dün Kuzey Osetya'da yüz- lerce çocuk kanlı bir kıyımda yaşamlannı yitirmişken, "Bu kedi cinayetlerini bu kadar önemsemek de ne oluyor?" diye sorabilir. Unutmayalım, en gözü kara, kanlı katiller bile "ka- til" olarak gelmiyorlar dünyaya. Sonradan canileşi- yoriar, önce sevgisizleşerek, sonra acımasızlaşarak, daha sonra da "önemsiz" küçük cinayetler işleyerek, örneğin, kedi cinayetleri gibi... (e-posta: dkavukcuoglu@superonline.com) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDA.N SAĞA: 1/ Tiyatro sah- nelennin ilk Müslüman Türk kızı. U Antalya'nın Manavgat ilçe- sine bağlı, tu- ristik ve arke- olojik bir bel- de.. Binyleeğ- lenme ve onu küçümseme. 3/ Akdeniz Böl- gesfnde bir akarsu... HavTa'nın Batı dille- rindeki adı. 4/Yaratma, yoktan var etme... Tü- mör 5/ Sıcak bölgeler- de yaşayan bir cins bü- yük çaylak. 6/ Bir no- ta .. Bir yanşın belirli uzaklığı kapsayan bö- lümlerindenherbiri.7/ 8 Oylumlu . Japon kö- 9 kenli bir köpek cinsi. 8/ Boru ıçindeki bir akışkamn akışını durdurmaya ya da serbest btrakmaya yarayan aygıt... Bön, görgüsüz ve ye- teneksiz kımse. 9/Çileli Anadolu kadınını canlandırdı- ğı rolleriyle tanınmış sinema oyuncumuz. YUKARIDAN AŞAĞIVA: 1/Yüriirken dayanmak için kullanılan kalın sopa... Ye- teneğı ve saygınlıgıyla ünlü kadın şarkıcılara verilen ad. 2/ Satrançta bir taş... Dinsel şarkı. 3/ ABD'nin bir eyaletı... Küçük erkek kardeş. 4/ Kadınlann sokakta giydikleri, mantoya benzer bol ve uzun giysi... "— doğmadan şavkı düşmez ovaya" (Karacaoğlan). 5/Ak- deniz Bölgesi'nde bir akarsu. 6/Jamaika'nın plaka işa- reti. Tiyatrolarda oyunu alkışlamak için parayla tutul- muş kimse. II tngiltere'de çok sevilen bir cins bira... "Şık. güzel giyimli" anlamında argo sözcük. 8/ "Adam. erkek" anlamında argo sözcük... Gece. 9/Bi- nek hayvanlannın sırtındaki oturmalık... Üye. Nüfus cüzdanımı, Merkez Bankası emekli kimlik kartımı, Polis Gazetesi kimlik kartımı, Garanti 24 bankamatik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. KAAN ALDİNÇ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear