Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ
HABERLER
ÖSS'de 'sıfir çekenlerin' okul dağılımı belli oldu, en az sıfircı sekreterlik meslek okullannda
Imamhatiplerde'sıfiııcı'• ÖSS'de 'sıfu' alan 32 bın
177 adayın 10 bin 756 'sı düz
lise, 10 bin 452 'si ise endüstri
meslek lisesi mezunu.
Sınavda imam hatipler kendi
alamnda başansızlık
sıralamasında 4. oldu. Düz
liselerde sıfir alan
öğrencilerin çoğunluğu
sosyal bilimler ve edebiyat
bölümüne kayıtlı.
FIRATKOZOK
ANKARA-ÖSS'de "sıfirçeken"
öğrencilenn okul dağılımlan bel-
li oldu. Sınavda puanı hesaplanma-
yan 32 büı 177 adsyın 10 bin 756 'sı
düz lise, 10 bin 452'si de endüstri
meslek lisesi mezunlan arasından
çıktı. En az "sıfircı" çıkaran okul-
lar 2 kişiyle sekreterlik meslek li-
seleri oldu. Mezunlanndan 674'ü
"sıfir" alan imam hatip liseleri ise
en başansızlar arasında dördüncü
sırada yer aldı.
Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSS'den
sıfır alan adaylann sayısını, okul ve
bölüm türlerine göre sıraladı. Sıra-
lamaya göre, ÖSS'de puanı hesap-
lanmayan 32 bin 1 77 adayın 10 bin
756'sını düz lise mezunlan oluştur-
du. Endüstri meslek liseleri 10 bin
452 "sıfircı" ile en başansız liseler
Bakanlığın araştırmasma göre sıfır puan
alan öğrencilerin okul dağılımlan şöyle:
Lise çıkışlılar
Lise
Dil ağırlıklı hse
özel lise
Anadolu lisesi
Dille eğitim yapan
özel lise
Fen lisesi
Aday sayısı
10 bin 756
170
120
141
121
7
10
S
I
Meslek lisesi çıkışlılar
Endüstri meslek lisesi
Ticaret meslek lisesi
Kız meslek lisesi
İmam hatip lisesi
ı Sağlık meslek lisesi
Teknık lise
| Otel ve tur. meslek lisesi
Aday sayısı
10 bin 452 |
3 bin 503
2 bin 561 |
674
279 |
377
116 |
Ozel fen lisesi
! Akşam lisesi
özel akşam lisesi
I Açıköğretim lisesi
Çok programlı lise
17
67
1417
1124
18
1
1
Oğretmen lisesi
Astsubay hazırlama okulu
Sekreterlik meslek lisesi
Diğer meslek lisesi
38 ^^-^S^L^^M^r
sıralamasında ikinci, ticaret meslek
liseleri 3 bin 503 ile üçüncü, kız
meslek liseleri ise 2 bin 561 kişiy-
le dördüncü oldu.
Smavda en az "sıfira", meslek li-
seleri arasından çıktı. Sekreterlik
meslek lisesi mezunu sadece 2 öğ-
renci sınavda sıfır puan aldı. Astsu-
bay hazırlama okullan ve fen lise-
lennden de 7'şer aday "afiraJar" ara-
sında yer aldı.
Bakanlığın araştırmasma göre,
meslek liselerinden en fazla "sıfir-
cı" çıkaran bölümler ise muhasebe,
elektrik ve çocuk gelişimi bölümle-
ri oldu. Muhasebeden mezun olan
3 bin 209, elektrikten mezun olan 2
bin 716, çocuk gelişiminden mezun
olan 1296 aday sıfır puan aldı.
'Hedef baâımsızlık'
Liselerde ise sıfır alanlann en faz-
la yoğunlaştığı bölüm sosyal bilim-
ler ve edebiyat bölümü oldu. Bu bö-
lümden mezun olan 6 bin 19 adayın
puanı hesaplanmazken Türkçe-ma-
tematik bölümü mezunu adaylardan
4 bin 147 'sı, matematik ve fen bilim-
leri mezunu adaylardan da 3 bin
113'ü sıfır aldı.
Sınavda meslek liseleri alanında
sıfır puan alan adaylardan 674'ü de
imam hatip mezunlanndan çıktı.
Böylece imam hatipler kendi alan-
lannda başansızlar sıralamasında
dördüncü oldu.
Araştırma, sıfır puan alan adaylar
arasında erkeklenn çoğunlukta ol-
duğunu da ortaya koydu. Buna gö-
re, ÖSS'de puanı hesaplanmayan
adaylann 23 bin 75'i erkek, 9 bin
102 'si ise kız.
İMAM HATİP SAYISI ARTTI
AKP hükümeti
'farkını gösterdV
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
iktidanyla birlikte Anadolu imam hatip
liselerinin sayısında da artış yaşandı.
Geçen yıl 107 olan Anadolu imam hatip
lisesi sayısı bu yıl 123'e yükseldi. Milli
Eğitim Bakanlığı'nın, 64 binı aşkın
adaym "sıfir" aldığı liselere giriş
sınavına (LGS) ilişkin istatistikleri bir
gerçeği ortaya çıkardı. Istatistiklerden,
Anadolu imam hatip liseleri ile normal
imam hatip liseleri içinde yer alan
Anadolu imam hatip lisesi bölümlerinin
sayılannda geçen yıla oranla artış
yaşandığı görüldü. Geçen yıl LGS'ye
giren 6 bin 736 öğrenci 107 Anadolu
imam hatip lisesine yerleşirken bu yıl
hem öğrenci sayısında hem de lise
sayısında önemli artış yaşandı. Sınav
sonucunda 11 bin 163 öğrenci 123
Anadolu imam hatip lisesine yerleşti.
Edinilen bilgılere göre, Anadolu imam
hatip liselennin sayısı, normal imam
hatiplerin içinde yeni bölümlerin
açüması yoluyla arttınldı. Bakanlık, yeni
Anadolu imam hatip lisesi açmak yerine,
"Anadolu imam hatip bölümlerinT
normal imam hatip liseleri ıçine kaydırdı.
tPGENELBAŞKANI PERİNÇEK:
'AKPyıkıcı
faaliyetin
odağı oldu'
İstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi (ÎP) Genel
Başkanı Doğu Perinçek, "AKP'nin
Cumhuriyet yıkıcası faahyetin odağı haüne
geldiğmi" öne sürdü. Perinçek, partisinin
istanbul II Başkanhğı'nda düzenlediği basın
toplantısında, "bazı kabine üyelerinin tarikat
mensubu olduklarT iddialannı gazete
haberlerinden ahntılar yaparak, Başbakan
Erdoğan'ın konuşmalanndan örnekler vererek
savundu. AKP Isparta Mılletvekili Recep
Özel'in Isparta'da basm mensuplannın önünde
"80 yılbk pistiği temizlemeve çanşıyonız"
dediğine dikkat çeken Perinçek, ABD
Dışişleri Bakanı CoBn Foıvell'ın geçen mart
ayında Türkiye için "İslam cumhuriyeti"
nitelemesi yaptığını anımsattı. "Hûkümetin,
ABD'nin haçh savasında Müslüman milletlere
karşı ihanet görevi yapüğun" savunan
Pennçek şöyle konuştu:
"Haçh irticanm göğsündeki ABD'ye olan
imandır. AKP'nin Maüye Bakanı Unakıtan'ın
hanımı göğsünde ABD bayrağı ve başında
türbanla dolaşmaktadır. Türban üe ABD
bayrağı arasındaki iüşkiyi çok açık biçimde
sergilemektediıier. Onlann başına o türbanı
taküran da ABD'tfir."
CIA Istasyon Şefi Graham Fufler'in 1998
yılında "KemaHzmin sonu geldi" iddiasında
bulunduğunu anlatan Pennçek şunlan söyledi:
"Ya ABD güdümlü haçh irtica cumhuriyeti
yıkacak ya da cumhuriyet onlardan
kurtulacakür. Böyle bir tarihi noktaya gelmiş
bulunuyoruz. Ben Doğu Perinçek, siyasal
partilerin hukuki rejimi konusunda uzmanım.
Bu konuda Türkiye'de yargı kararlanna
sürekB dayanak olan tek Idtabuı yazanynn.
AKP'nin cumhuriyet yılocısı faaliyetin merkezi
ve odağı hahne geldigj bütün kanıtlanyla
apaçık ortadadır. Cumhuriyet eğer varsa
savcılannı ve yargıçlannı aramaktadır."
Trabzon'dayaptığı açıklamada herkesle yanşacak gücü olduğunu söyleyen Sangül:
Genel başkanlığa adayım
• CHP'nüı ilk kurultayında
genel başkanlığa aday
olacağını açıklayan Şişli
Belediye Başkanı Mustafa
Sangül, bunun aynı
zamanda Türkiye'nin
başbakanı olmak için en
önemli adım anlamı
taşıyacağını söyledi. Sangül,
"Ulusal birlik, bayrak ve
toprak konusunda asla taviz
vermeyeceğiz" dedi.
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Trabzon
gezısınde CHP Genel
Başkanlığı'na aday olduğunu
ilan eden Şişli Belediye
Başkanı Mustafa Sangül, "Ük
genel kuruldan arok sadece
genel başkan değil başbakan
olarak da çıkacağun" dedi.
Sangül, berkesle yanşacak
güçleri bulunduğunu
vurgulayarak ulusal birlik,
bayrak ve topraktan asla ödün
vermeyeceklerini belirtti.
Trabzon'un Maçka ilçesine
bağlı Mataracıköyü Yaylası
Şenlikleri'ne katılmak için eşi
Aytin ve oğlu Ömer Sangül'le
dün sabah Trabzon
Havalimanı'na gelen Mustafa
Sangül, burada bin civannda
partili ve vatandaş tarafından
karşılandı, yaklaşık 250 araçlık
bir konvoyla Maçka'ya
hareket etti.
'Menfaat değil
inanc adavıvım'
Sangül, havalimanında yaptığı
açıklamada, CHP'nüı ilk
kurultayında genel başkanlığa
Trabzon'un Maçka ilçesine bağh Mataracıköyü Yaylası Şenlikleri'ne kanlmakiçin eşi Aytin ve oğlu Ömer
Sangül'le dün sabah Trabzon Havalimanı'na gelen ŞişH Belediye Başkanı Sangül, burada bin civann-
da partili ve vatandaş tarafindan karşdandL Sangül, CHP Genel Başkanlığı'na aday olacağını açıkladL
aday olacağını açıkladı, bunun
aynı zamanda Türkiye'nin
başbakanı olmak için en önemli
adım anlamı taşıyacağını
söyledi. Laik ve demokratik
Türkiye'yi şahlandırmaya,
uyuyan devi uyandınnaya
geldiğini belirten Sangül,
"Çağdaş, onurlu Türkiye'nin
temebni atmak için geldik.
Tarih CHP'nin şahlanmasuu
istiyor. Menfaat değil inançla
bir adayız" diye konuştu.
Mustafa Sangül, herkesle
yanşacak güçleri bulunduğunu,
Karadeniz'i arkasına alanın
sırtının yere gelmeyeceğini,
Karadenizlinin ülkenin en
önemli çimentosu olduğunu
öne sürdü. Sangül,
"Gücümüzû koltuktan değO
önce AOah'tan, sonra sizden
ahyoruz" dedi.
'Hedef baflımsızlık'
Mustafa Sangül, Maçka'da da
kalabalık bir topluluğa konuştu.
Birinci hedefın Türkiye, ikinci
hedefin ise CHP'nin
bağımsızlığı olduğunu
vuıgulayan Şişli Belediye
Başkanı Mustafa Sangül,
şunlan söyledi: "Bu bir hak
arama mücadelesidir. Hak,
adalet ve en büyük sorun olan
işsizKği yok etmek için
yoDardayız. Delikanlı ve mert
olarak yola devam ediyoruz.
Uhısal birlik, bayrak ve toprak
konusunda asla taviz
vermeyeceğiz. Onlardan asla
aynlmayacağız."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
İstanbul Valisi Muammer Güler, oto-
park mafyası konusunda şöyle konuş-
muş: "Vatandaş otopark mafyasına tı-
pış tıpış parasını vermeyecek. Polise şi-
kâyet edecek. Polis görevini yapmaz-
sa ben de o polisin hakkından gelece-
ğim." Vali Güler sözlerini şöyle sürdür-
müş:"lstanbul'daöyleyertervarkiada-
mın kapısının önünden bile park para-
sı alıyoriar. Vatandaşımız korkmasın di-
rensin. Polise bildirsin, biz hemen ge-
reğini yapanz. Yapmayanı ben yaka-
nm."
Istanbul'da yaşayıp ve de araba sa-
hıbi olup otoparkçılardan korkmayan
kimse var mı? Istanbul'un neresınde
olursanız olun, arabanızı park ettiğinız an
birisi başınıza dikiliyor, park parası ısti-
yor. Ne yapabilirsiniz? Itıraz edersenız ba-
şınıza çeşıtlı belalar gelebilir. Dayak yi-
yebilırsinız, arabanızı çizebilirter, lastiği-
nı patlatabilirler... O zaman belaya bu-
laşmamak için istenen parayı veriyorsu-
nuz. Hele Istanbul'un içinde gün boyu
çeşitli işleri kovalamak ıçın dolaşıyorsa-
'Görevini Yapmayan Polisi Yakarım'
nız epeyce bir para ödemeniz gereke-
bilir. Kanunsuz otoparkçılara ödediğiniz
para, o yerlere taksiyle gittiğinizde öde-
yeceğiniz parayı geçebilir.
Bu, Istanbul'un yeni bir sorunu değil.
Şimdiye kadar çözülmediyse bunun dev-
let yönetme anlayışıyla sıkı bir ilişkisi ol-
duğunu görmek gerekiyor. Otoparkçılık,
genellikle belediyelenn kendi taraftarla-
nnaarmağan olarak sunduklan, çalışma-
dan para kazanmayollanndan birisi. İs-
tanbul gibi bu konuda büyük paralar ka-
zanılan yerlerde otopark parası avanta-
cılar için ağız sulandıncı bir rantı ifade edi-
yor. Bir kentte çok açıktan, hıçbir emek
harcamadan çok büyük paralar kazanı-
lıyorsa buraya mafya el atıyor.
Bıryerde mafyanın etkınlıği gelişiyor-
sa orada mutlaka devletin çeşitli güçle-
ri de bu işin içinde yer alıyor demektir.
Polisin iznı ya da bilgisi olmadan şehrin
göbeğınde bırtakım adamlar, yurttaşın
parasını nasıl alabilirier? Bir gün alıriar,
iki gün alıriar, sonunda bu ış anlaşılır.
Vali Muammer Güler'in otopark maf-
yasına engel olmak amacıyla sorulan
sorulara verdiği cevaplar dikkat çekicı.
"Göreviniyapmayan polisiyakanm" üs-
lubu da pek hoşa giden bir üslup değil.
Bunda da bir kabadayılık havası sezilı-
yor. Üslup bile önemli. Örneğin, bazı po-
lis müdürierini dinlerken bir kabadayıyı
dinlemiş hissine kapılıyorum. Bu üslu-
bun arkasında da bir yönetme mantığı
yatmıyor mu? "O kabadayıysa ben on-
dan daha kabadayıyım, kafasını eze-
rim" demiş olmuyor mu?
• • •
Bu üslup sorunu önemli. Devlet gö-
revlisı de kendisini tıpkı mafya elemanı
gibi halkın tepesinde bir güç olarak gö-
rüyor. O nedenle zaman zaman halka,
zaman zaman da mafyacılara "posta
atabiliyor". Tabii devlet görevlısının böy-
le davranması, kışisel bırdavranış olmak-
tan çok, devletin tercihleriyle yakından
ilgili. Bir devletin başındaki sıyasetçiler,
askeri ve sivıl bürokratlar, güvenlik gö-
revlileri, Susurluk olayında olduğu gibi,
"yasadışı" yollan meşru gören biranla-
yışı raporlarınabileyansıtıyorlarsao ül-
kede mafyalaşma kaçınılmaz hale ge-
lir.
Almanya'da hiç otopark mafyası ola-
bilir mi? Olamaz, çünkü arabanızı ne-
reye park edeceğiniz, orada kaldığınız
sürece ne kadar para ödeyeceğiniz oto-
matik olarak belirlenmiştir. Parayı da
otomatik olarak ödersiniz. ödemediği-
niz an görevlıler gelır, para cezasını ya-
zar ve gider. Iş de orada biter. Bizdekı
durum tam bir korsanlık hali. örneğin
"Trafik Vakfı"na ait çekme araçlannı gö-
rünce ne durumda olduğumuzu anlı-
yorum. Bu araçlann trafiği açmak yeri-
ne tam tersine yolu tıkadığını hepımız
biliyonjz. Buna rağmen ortalıkta dola-
şıp duruyorlar. Çünkü bu çekiciler po-
lislerin vakıflarına para kazandırıyor.
önemli olan bu. O araçlarta aklına es-
tikçe çekıciyi kullanan polislerin, ara-
balan otoparklara çekip otoparkçılardan
prim alması da polisin böyle bir işbirii-
ği içine girdığınin kanıtı sayılamaz mı?
Otopark mafyasının şehrin göbeğin-
de hıç kimsenin müdahalesı olmadan
keyfi şekilde haraç toplaması, Türki-
ye'nin ciddi bir hukuk devleti olmadığı-
nın da kanıtı. Yerieşik demokratik bir ül-
kede böyle bir tartışma olamaz. Başka
tartışmalar olur, ama böylesı olamaz.
Vali Güler, "Yurttaş polise başvur-
sun" dıyor. Yurttaş ise korkuyor, "Ya
polise gittiğimde polis otoparkçıyla iş-
biıiiği halindeyse, vaybaşıma gelenler"
demekten korkuyor. Yurttaş çok mu
haksız böyle düşünmekte?.. Istanbul'un
orta yeri mafya... Yıllardır bu sorun çö-
zülmüyorsa işbiriiği devam ediyor an-
lamına geliyor.
Umarız artık sona erer...
2000?
Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
NazarL
Süreyya Ayhan sakatlanmış, olimpiyatlara ka-
tılamıyor.
Nazara gelmiştir. Kem gözlerin hışmına uğramış-
tır.
Ya Tamer Karadağlı'nın başına gelenler?
Kıskananların nazarına uğradığı kesin.
Ya da birinin ahı tutmuştur.
Çocuk sınavda başarılı olamadı.
Kader.
Firma battı.
Alın yazısı kötü yazılmış.
Trafik kazalan tırmanarak artıyor.
Uğursuzluk musallat olmuştur.
Yollargüzel, trafik düzgün, komşular çekemiyor,
büyü yapmışlardır.
Tren kazasına ne diyorsunuz?
Takdiri ilahi.
Bunuinsanlarsöyleyiprahatlamayaçalışırlardı.
Şimdi artık siyasi söylemlerin arasına katıldı.
Tren kazasının Meclis'teki görüşmelerinde AKP
temsilcisi 'takdiri ilahi'ye sığındı.
Takdiri ilahinin tecellisi.
Yani, Allah'ın emrinin böyle olması.
Ne kadar kaza, ölüm, yaralanma, afet, felaket
varsa takdiri ilahi, öyle mi?
Ama bu ilk değildir.
Geçmişte, bu yolun mimarianndan Süleyman
Demirel de bunu söylemiştir.
Senirkent'i seller basıp can kaybına yol açtığı
zaman, Süleyman Bey işi Allah'a havale etmiş, tak-
dirin böyle olduğunu söylemiştir.
Nazar, kader, kem gözler, cin çarpması, kötü alın
yazısı.
Insanlann böyle tesellilere gereksinmesi olabi-
lir.
Karşılaşılan felakete katlanmada böyle bir inanç
teselli verebilir.
Ama gerçekleri böyle açıklamaya kalktığınız za-
man büyük bir yanlış olur.
Gerçeklerin böyle örtülmesi, yapılması gere-
kenleri örter, yanlışlar sürüp gider.
Sel basmalarının asıl nedeni ormanlann kesilip
sellerin engellenmemesidir.
Evlerin kaybı, insanlann ölmesi, heyelan bölge-
lerine ev yapılmasındandır.
Trafik kazalan, sürücülerin trafik kurallanna uy-
mamalannın sonucudur.
Tamer Karadağlı kendi yanlışlannın sonucunu gör-
mektedir.
Süreyya Ayhan'ın sakatlanması, büyük olasılık-
la yanlış çalışma, aşın yüklenmedir.
Çocuk sınavda başanlı olamamışsa etkin çalış-
mayı yapamamış olmasındandır.
Her olayın bilimsel açıklaması vardır.
Bu gerçekten neden kaçılır?
Bu kaçışın nedeni ise sorumlulukların ortaya
çıkmaması içindir.
Insan sorumluluğunu, insan yanlışını, insan ku-
surunu örtmek istediğiniz zaman olayı nazara,
kem göze, büyüye, kadere, alın yazısına bağlar-
sınız, biter gider.
Ama olaylar bitmez, sürer gider.
İnsan gerçeğe dayanamıyor, gerçekten kaçı-
yor.
Kimisi nazara, büyüye, uğursuzluğa sığınmaya
çalışıyor.
Kimisi 'vurpatlasın çal oynasın' aldırmazlığına
sığınıyor.
Tnsanlığın yeni ortaçağı yaşanıyor.
Bilimsel gerçeklerden kaçıp mistik açıklamala-
ra sığınmak.
Ortaçağ da buydu.
'Hayatta En Hakiki Mürşit llimdir'.
Atatürk'ün bu büyük sözünü yeniden okumak,
yeniden okutmak gerekiyor.
Yeniden aydınlanma, yeniden Rönesans.
Atatürk?
Bu ülkede yaşamıştı, değil mi?
Düzeltme: Hızlı tren projesi için olumsuz görüş
bildiren bılim insanı Prof. Aydın Erel, Yıldız Tek-
nik Üniversitesi öğretim üyesidir. Ben yazımda
İTÜ öğretim üyesi olarak açıklamıştım. Durumu dü-
zeltiyor, saygılar sunuyorum. EA. '
e-mail: erdalatak(a superonline.com
Faks:0212 513 90 98
SES Şube Başkanı Dinigüzel:
donüşııın ıı
bölüşüme çevirdi
SAVAŞKÜRKLÜ
ADAN.4 - Sağlık Ba-
kanbğı'nın, "SağtaktaDö-
nüşüm" adım verdiği bir
proje ile çıkar çevreleri-
ne rant sağlayacak, yan-
daşlanna kaynak aktara-
cak bir çalışma içine gir-
diğini belirten Sağlık ve
Sosyal Hizmet Emekçi-
leri Sendikası (SES) Şu-
be Başkanı AK Dinigü-
zel, projedeki "Dönü-
şünTün "bölüşüme'' dö-
nüştürüldüğünü vurgu-
larken "Böylelikle,koru-
yııcu sağlık hizmetlerin-
den devletin eüniçekme-
si sağtanacak" dedi.
Ülke genelinde sağlık
hizmetlerinin sunumu-
nun önemli iki ayağı olan
Sağlık Bakanlığı ile Ça-
lışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanlığf na bağlı
sağlık kuruluşlannda son
yıllarda uygulanan poli-
tikalann bu kurumları
yetersiz bıraktığım söy-
leyen Dinigüzel, eksik-
lerin giderilmesi bir ya-
na, var olan olanaklann
da elden çıkanldığına
dikkat çekti.
Dinigüzel, sözlerini
şöyle sürdürdü: "SSK,
hizmeti chşardan almak-
ta, kendi olanaklarını
terk etmektedir. Bunun
sonucunda hem kurum,
hem de buradan sağlık
hizmetialanlarso\
f
ubnak-
tadır. SağlıkBakanlığıise
' Sağlıkta Dönüşüm' adı-
nı verdiği bir proje ile çı-
kar çevrelerine rant sağ-
layacak, yandaşlanna
ka\nakaktaracakbir ça-
bşma içine gjrmiştir. Oy-
sa, bu projedeki dönüşü-
mün bölüşüme dönüştü-
rüldüğü bir gerçektir. Ba-
kanlığın bu kapsamda
getirmek istediği Genel
Sağlık Sıgortası" fleyurt-
taştan ek \ergi ahnmasL,
Aile Hekinıliği ile Sağlık
Evi, Sağlık Ocağı ve dis-
panserlerin işle> sizleşti-
rflmesi, böylece koru yu-
cu sağlık hizmeüeri'nden
devletin eHni çekmesi.iha-
leve sözkşmelerle perso-
nel olarak çahşanlann
kadrosuzve iş gü\encesiz
bıraküması sağlanacak-
ür."