22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ HABERLER ÖSS'de 'sıfir çekenlerin' okul dağılımı belli oldu, en az sıfircı sekreterlik meslek okullannda Imamhatiplerde'sıfiııcı'• ÖSS'de 'sıfu' alan 32 bın 177 adayın 10 bin 756 'sı düz lise, 10 bin 452 'si ise endüstri meslek lisesi mezunu. Sınavda imam hatipler kendi alamnda başansızlık sıralamasında 4. oldu. Düz liselerde sıfir alan öğrencilerin çoğunluğu sosyal bilimler ve edebiyat bölümüne kayıtlı. FIRATKOZOK ANKARA-ÖSS'de "sıfirçeken" öğrencilenn okul dağılımlan bel- li oldu. Sınavda puanı hesaplanma- yan 32 büı 177 adsyın 10 bin 756 'sı düz lise, 10 bin 452'si de endüstri meslek lisesi mezunlan arasından çıktı. En az "sıfircı" çıkaran okul- lar 2 kişiyle sekreterlik meslek li- seleri oldu. Mezunlanndan 674'ü "sıfir" alan imam hatip liseleri ise en başansızlar arasında dördüncü sırada yer aldı. Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSS'den sıfır alan adaylann sayısını, okul ve bölüm türlerine göre sıraladı. Sıra- lamaya göre, ÖSS'de puanı hesap- lanmayan 32 bin 1 77 adayın 10 bin 756'sını düz lise mezunlan oluştur- du. Endüstri meslek liseleri 10 bin 452 "sıfircı" ile en başansız liseler Bakanlığın araştırmasma göre sıfır puan alan öğrencilerin okul dağılımlan şöyle: Lise çıkışlılar Lise Dil ağırlıklı hse özel lise Anadolu lisesi Dille eğitim yapan özel lise Fen lisesi Aday sayısı 10 bin 756 170 120 141 121 7 10 S I Meslek lisesi çıkışlılar Endüstri meslek lisesi Ticaret meslek lisesi Kız meslek lisesi İmam hatip lisesi ı Sağlık meslek lisesi Teknık lise | Otel ve tur. meslek lisesi Aday sayısı 10 bin 452 | 3 bin 503 2 bin 561 | 674 279 | 377 116 | Ozel fen lisesi ! Akşam lisesi özel akşam lisesi I Açıköğretim lisesi Çok programlı lise 17 67 1417 1124 18 1 1 Oğretmen lisesi Astsubay hazırlama okulu Sekreterlik meslek lisesi Diğer meslek lisesi 38 ^^-^S^L^^M^r sıralamasında ikinci, ticaret meslek liseleri 3 bin 503 ile üçüncü, kız meslek liseleri ise 2 bin 561 kişiy- le dördüncü oldu. Smavda en az "sıfira", meslek li- seleri arasından çıktı. Sekreterlik meslek lisesi mezunu sadece 2 öğ- renci sınavda sıfır puan aldı. Astsu- bay hazırlama okullan ve fen lise- lennden de 7'şer aday "afiraJar" ara- sında yer aldı. Bakanlığın araştırmasma göre, meslek liselerinden en fazla "sıfir- cı" çıkaran bölümler ise muhasebe, elektrik ve çocuk gelişimi bölümle- ri oldu. Muhasebeden mezun olan 3 bin 209, elektrikten mezun olan 2 bin 716, çocuk gelişiminden mezun olan 1296 aday sıfır puan aldı. 'Hedef baâımsızlık' Liselerde ise sıfır alanlann en faz- la yoğunlaştığı bölüm sosyal bilim- ler ve edebiyat bölümü oldu. Bu bö- lümden mezun olan 6 bin 19 adayın puanı hesaplanmazken Türkçe-ma- tematik bölümü mezunu adaylardan 4 bin 147 'sı, matematik ve fen bilim- leri mezunu adaylardan da 3 bin 113'ü sıfır aldı. Sınavda meslek liseleri alanında sıfır puan alan adaylardan 674'ü de imam hatip mezunlanndan çıktı. Böylece imam hatipler kendi alan- lannda başansızlar sıralamasında dördüncü oldu. Araştırma, sıfır puan alan adaylar arasında erkeklenn çoğunlukta ol- duğunu da ortaya koydu. Buna gö- re, ÖSS'de puanı hesaplanmayan adaylann 23 bin 75'i erkek, 9 bin 102 'si ise kız. İMAM HATİP SAYISI ARTTI AKP hükümeti 'farkını gösterdV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidanyla birlikte Anadolu imam hatip liselerinin sayısında da artış yaşandı. Geçen yıl 107 olan Anadolu imam hatip lisesi sayısı bu yıl 123'e yükseldi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, 64 binı aşkın adaym "sıfir" aldığı liselere giriş sınavına (LGS) ilişkin istatistikleri bir gerçeği ortaya çıkardı. Istatistiklerden, Anadolu imam hatip liseleri ile normal imam hatip liseleri içinde yer alan Anadolu imam hatip lisesi bölümlerinin sayılannda geçen yıla oranla artış yaşandığı görüldü. Geçen yıl LGS'ye giren 6 bin 736 öğrenci 107 Anadolu imam hatip lisesine yerleşirken bu yıl hem öğrenci sayısında hem de lise sayısında önemli artış yaşandı. Sınav sonucunda 11 bin 163 öğrenci 123 Anadolu imam hatip lisesine yerleşti. Edinilen bilgılere göre, Anadolu imam hatip liselennin sayısı, normal imam hatiplerin içinde yeni bölümlerin açüması yoluyla arttınldı. Bakanlık, yeni Anadolu imam hatip lisesi açmak yerine, "Anadolu imam hatip bölümlerinT normal imam hatip liseleri ıçine kaydırdı. tPGENELBAŞKANI PERİNÇEK: 'AKPyıkıcı faaliyetin odağı oldu' İstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi (ÎP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, "AKP'nin Cumhuriyet yıkıcası faahyetin odağı haüne geldiğmi" öne sürdü. Perinçek, partisinin istanbul II Başkanhğı'nda düzenlediği basın toplantısında, "bazı kabine üyelerinin tarikat mensubu olduklarT iddialannı gazete haberlerinden ahntılar yaparak, Başbakan Erdoğan'ın konuşmalanndan örnekler vererek savundu. AKP Isparta Mılletvekili Recep Özel'in Isparta'da basm mensuplannın önünde "80 yılbk pistiği temizlemeve çanşıyonız" dediğine dikkat çeken Perinçek, ABD Dışişleri Bakanı CoBn Foıvell'ın geçen mart ayında Türkiye için "İslam cumhuriyeti" nitelemesi yaptığını anımsattı. "Hûkümetin, ABD'nin haçh savasında Müslüman milletlere karşı ihanet görevi yapüğun" savunan Pennçek şöyle konuştu: "Haçh irticanm göğsündeki ABD'ye olan imandır. AKP'nin Maüye Bakanı Unakıtan'ın hanımı göğsünde ABD bayrağı ve başında türbanla dolaşmaktadır. Türban üe ABD bayrağı arasındaki iüşkiyi çok açık biçimde sergilemektediıier. Onlann başına o türbanı taküran da ABD'tfir." CIA Istasyon Şefi Graham Fufler'in 1998 yılında "KemaHzmin sonu geldi" iddiasında bulunduğunu anlatan Pennçek şunlan söyledi: "Ya ABD güdümlü haçh irtica cumhuriyeti yıkacak ya da cumhuriyet onlardan kurtulacakür. Böyle bir tarihi noktaya gelmiş bulunuyoruz. Ben Doğu Perinçek, siyasal partilerin hukuki rejimi konusunda uzmanım. Bu konuda Türkiye'de yargı kararlanna sürekB dayanak olan tek Idtabuı yazanynn. AKP'nin cumhuriyet yılocısı faaliyetin merkezi ve odağı hahne geldigj bütün kanıtlanyla apaçık ortadadır. Cumhuriyet eğer varsa savcılannı ve yargıçlannı aramaktadır." Trabzon'dayaptığı açıklamada herkesle yanşacak gücü olduğunu söyleyen Sangül: Genel başkanlığa adayım • CHP'nüı ilk kurultayında genel başkanlığa aday olacağını açıklayan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül, bunun aynı zamanda Türkiye'nin başbakanı olmak için en önemli adım anlamı taşıyacağını söyledi. Sangül, "Ulusal birlik, bayrak ve toprak konusunda asla taviz vermeyeceğiz" dedi. AHMET ŞEFİK TRABZON - Trabzon gezısınde CHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu ilan eden Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül, "Ük genel kuruldan arok sadece genel başkan değil başbakan olarak da çıkacağun" dedi. Sangül, berkesle yanşacak güçleri bulunduğunu vurgulayarak ulusal birlik, bayrak ve topraktan asla ödün vermeyeceklerini belirtti. Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Mataracıköyü Yaylası Şenlikleri'ne katılmak için eşi Aytin ve oğlu Ömer Sangül'le dün sabah Trabzon Havalimanı'na gelen Mustafa Sangül, burada bin civannda partili ve vatandaş tarafından karşılandı, yaklaşık 250 araçlık bir konvoyla Maçka'ya hareket etti. 'Menfaat değil inanc adavıvım' Sangül, havalimanında yaptığı açıklamada, CHP'nüı ilk kurultayında genel başkanlığa Trabzon'un Maçka ilçesine bağh Mataracıköyü Yaylası Şenlikleri'ne kanlmakiçin eşi Aytin ve oğlu Ömer Sangül'le dün sabah Trabzon Havalimanı'na gelen ŞişH Belediye Başkanı Sangül, burada bin civann- da partili ve vatandaş tarafindan karşdandL Sangül, CHP Genel Başkanlığı'na aday olacağını açıkladL aday olacağını açıkladı, bunun aynı zamanda Türkiye'nin başbakanı olmak için en önemli adım anlamı taşıyacağını söyledi. Laik ve demokratik Türkiye'yi şahlandırmaya, uyuyan devi uyandınnaya geldiğini belirten Sangül, "Çağdaş, onurlu Türkiye'nin temebni atmak için geldik. Tarih CHP'nin şahlanmasuu istiyor. Menfaat değil inançla bir adayız" diye konuştu. Mustafa Sangül, herkesle yanşacak güçleri bulunduğunu, Karadeniz'i arkasına alanın sırtının yere gelmeyeceğini, Karadenizlinin ülkenin en önemli çimentosu olduğunu öne sürdü. Sangül, "Gücümüzû koltuktan değO önce AOah'tan, sonra sizden ahyoruz" dedi. 'Hedef baflımsızlık' Mustafa Sangül, Maçka'da da kalabalık bir topluluğa konuştu. Birinci hedefın Türkiye, ikinci hedefin ise CHP'nin bağımsızlığı olduğunu vuıgulayan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül, şunlan söyledi: "Bu bir hak arama mücadelesidir. Hak, adalet ve en büyük sorun olan işsizKği yok etmek için yoDardayız. Delikanlı ve mert olarak yola devam ediyoruz. Uhısal birlik, bayrak ve toprak konusunda asla taviz vermeyeceğiz. Onlardan asla aynlmayacağız." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr İstanbul Valisi Muammer Güler, oto- park mafyası konusunda şöyle konuş- muş: "Vatandaş otopark mafyasına tı- pış tıpış parasını vermeyecek. Polise şi- kâyet edecek. Polis görevini yapmaz- sa ben de o polisin hakkından gelece- ğim." Vali Güler sözlerini şöyle sürdür- müş:"lstanbul'daöyleyertervarkiada- mın kapısının önünden bile park para- sı alıyoriar. Vatandaşımız korkmasın di- rensin. Polise bildirsin, biz hemen ge- reğini yapanz. Yapmayanı ben yaka- nm." Istanbul'da yaşayıp ve de araba sa- hıbi olup otoparkçılardan korkmayan kimse var mı? Istanbul'un neresınde olursanız olun, arabanızı park ettiğinız an birisi başınıza dikiliyor, park parası ısti- yor. Ne yapabilirsiniz? Itıraz edersenız ba- şınıza çeşıtlı belalar gelebilir. Dayak yi- yebilırsinız, arabanızı çizebilirter, lastiği- nı patlatabilirler... O zaman belaya bu- laşmamak için istenen parayı veriyorsu- nuz. Hele Istanbul'un içinde gün boyu çeşitli işleri kovalamak ıçın dolaşıyorsa- 'Görevini Yapmayan Polisi Yakarım' nız epeyce bir para ödemeniz gereke- bilir. Kanunsuz otoparkçılara ödediğiniz para, o yerlere taksiyle gittiğinizde öde- yeceğiniz parayı geçebilir. Bu, Istanbul'un yeni bir sorunu değil. Şimdiye kadar çözülmediyse bunun dev- let yönetme anlayışıyla sıkı bir ilişkisi ol- duğunu görmek gerekiyor. Otoparkçılık, genellikle belediyelenn kendi taraftarla- nnaarmağan olarak sunduklan, çalışma- dan para kazanmayollanndan birisi. İs- tanbul gibi bu konuda büyük paralar ka- zanılan yerlerde otopark parası avanta- cılar için ağız sulandıncı bir rantı ifade edi- yor. Bir kentte çok açıktan, hıçbir emek harcamadan çok büyük paralar kazanı- lıyorsa buraya mafya el atıyor. Bıryerde mafyanın etkınlıği gelişiyor- sa orada mutlaka devletin çeşitli güçle- ri de bu işin içinde yer alıyor demektir. Polisin iznı ya da bilgisi olmadan şehrin göbeğınde bırtakım adamlar, yurttaşın parasını nasıl alabilirier? Bir gün alıriar, iki gün alıriar, sonunda bu ış anlaşılır. Vali Muammer Güler'in otopark maf- yasına engel olmak amacıyla sorulan sorulara verdiği cevaplar dikkat çekicı. "Göreviniyapmayan polisiyakanm" üs- lubu da pek hoşa giden bir üslup değil. Bunda da bir kabadayılık havası sezilı- yor. Üslup bile önemli. Örneğin, bazı po- lis müdürierini dinlerken bir kabadayıyı dinlemiş hissine kapılıyorum. Bu üslu- bun arkasında da bir yönetme mantığı yatmıyor mu? "O kabadayıysa ben on- dan daha kabadayıyım, kafasını eze- rim" demiş olmuyor mu? • • • Bu üslup sorunu önemli. Devlet gö- revlisı de kendisini tıpkı mafya elemanı gibi halkın tepesinde bir güç olarak gö- rüyor. O nedenle zaman zaman halka, zaman zaman da mafyacılara "posta atabiliyor". Tabii devlet görevlısının böy- le davranması, kışisel bırdavranış olmak- tan çok, devletin tercihleriyle yakından ilgili. Bir devletin başındaki sıyasetçiler, askeri ve sivıl bürokratlar, güvenlik gö- revlileri, Susurluk olayında olduğu gibi, "yasadışı" yollan meşru gören biranla- yışı raporlarınabileyansıtıyorlarsao ül- kede mafyalaşma kaçınılmaz hale ge- lir. Almanya'da hiç otopark mafyası ola- bilir mi? Olamaz, çünkü arabanızı ne- reye park edeceğiniz, orada kaldığınız sürece ne kadar para ödeyeceğiniz oto- matik olarak belirlenmiştir. Parayı da otomatik olarak ödersiniz. ödemediği- niz an görevlıler gelır, para cezasını ya- zar ve gider. Iş de orada biter. Bizdekı durum tam bir korsanlık hali. örneğin "Trafik Vakfı"na ait çekme araçlannı gö- rünce ne durumda olduğumuzu anlı- yorum. Bu araçlann trafiği açmak yeri- ne tam tersine yolu tıkadığını hepımız biliyonjz. Buna rağmen ortalıkta dola- şıp duruyorlar. Çünkü bu çekiciler po- lislerin vakıflarına para kazandırıyor. önemli olan bu. O araçlarta aklına es- tikçe çekıciyi kullanan polislerin, ara- balan otoparklara çekip otoparkçılardan prim alması da polisin böyle bir işbirii- ği içine girdığınin kanıtı sayılamaz mı? Otopark mafyasının şehrin göbeğin- de hıç kimsenin müdahalesı olmadan keyfi şekilde haraç toplaması, Türki- ye'nin ciddi bir hukuk devleti olmadığı- nın da kanıtı. Yerieşik demokratik bir ül- kede böyle bir tartışma olamaz. Başka tartışmalar olur, ama böylesı olamaz. Vali Güler, "Yurttaş polise başvur- sun" dıyor. Yurttaş ise korkuyor, "Ya polise gittiğimde polis otoparkçıyla iş- biıiiği halindeyse, vaybaşıma gelenler" demekten korkuyor. Yurttaş çok mu haksız böyle düşünmekte?.. Istanbul'un orta yeri mafya... Yıllardır bu sorun çö- zülmüyorsa işbiriiği devam ediyor an- lamına geliyor. Umarız artık sona erer... 2000? Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK NazarL Süreyya Ayhan sakatlanmış, olimpiyatlara ka- tılamıyor. Nazara gelmiştir. Kem gözlerin hışmına uğramış- tır. Ya Tamer Karadağlı'nın başına gelenler? Kıskananların nazarına uğradığı kesin. Ya da birinin ahı tutmuştur. Çocuk sınavda başarılı olamadı. Kader. Firma battı. Alın yazısı kötü yazılmış. Trafik kazalan tırmanarak artıyor. Uğursuzluk musallat olmuştur. Yollargüzel, trafik düzgün, komşular çekemiyor, büyü yapmışlardır. Tren kazasına ne diyorsunuz? Takdiri ilahi. Bunuinsanlarsöyleyiprahatlamayaçalışırlardı. Şimdi artık siyasi söylemlerin arasına katıldı. Tren kazasının Meclis'teki görüşmelerinde AKP temsilcisi 'takdiri ilahi'ye sığındı. Takdiri ilahinin tecellisi. Yani, Allah'ın emrinin böyle olması. Ne kadar kaza, ölüm, yaralanma, afet, felaket varsa takdiri ilahi, öyle mi? Ama bu ilk değildir. Geçmişte, bu yolun mimarianndan Süleyman Demirel de bunu söylemiştir. Senirkent'i seller basıp can kaybına yol açtığı zaman, Süleyman Bey işi Allah'a havale etmiş, tak- dirin böyle olduğunu söylemiştir. Nazar, kader, kem gözler, cin çarpması, kötü alın yazısı. Insanlann böyle tesellilere gereksinmesi olabi- lir. Karşılaşılan felakete katlanmada böyle bir inanç teselli verebilir. Ama gerçekleri böyle açıklamaya kalktığınız za- man büyük bir yanlış olur. Gerçeklerin böyle örtülmesi, yapılması gere- kenleri örter, yanlışlar sürüp gider. Sel basmalarının asıl nedeni ormanlann kesilip sellerin engellenmemesidir. Evlerin kaybı, insanlann ölmesi, heyelan bölge- lerine ev yapılmasındandır. Trafik kazalan, sürücülerin trafik kurallanna uy- mamalannın sonucudur. Tamer Karadağlı kendi yanlışlannın sonucunu gör- mektedir. Süreyya Ayhan'ın sakatlanması, büyük olasılık- la yanlış çalışma, aşın yüklenmedir. Çocuk sınavda başanlı olamamışsa etkin çalış- mayı yapamamış olmasındandır. Her olayın bilimsel açıklaması vardır. Bu gerçekten neden kaçılır? Bu kaçışın nedeni ise sorumlulukların ortaya çıkmaması içindir. Insan sorumluluğunu, insan yanlışını, insan ku- surunu örtmek istediğiniz zaman olayı nazara, kem göze, büyüye, kadere, alın yazısına bağlar- sınız, biter gider. Ama olaylar bitmez, sürer gider. İnsan gerçeğe dayanamıyor, gerçekten kaçı- yor. Kimisi nazara, büyüye, uğursuzluğa sığınmaya çalışıyor. Kimisi 'vurpatlasın çal oynasın' aldırmazlığına sığınıyor. Tnsanlığın yeni ortaçağı yaşanıyor. Bilimsel gerçeklerden kaçıp mistik açıklamala- ra sığınmak. Ortaçağ da buydu. 'Hayatta En Hakiki Mürşit llimdir'. Atatürk'ün bu büyük sözünü yeniden okumak, yeniden okutmak gerekiyor. Yeniden aydınlanma, yeniden Rönesans. Atatürk? Bu ülkede yaşamıştı, değil mi? Düzeltme: Hızlı tren projesi için olumsuz görüş bildiren bılim insanı Prof. Aydın Erel, Yıldız Tek- nik Üniversitesi öğretim üyesidir. Ben yazımda İTÜ öğretim üyesi olarak açıklamıştım. Durumu dü- zeltiyor, saygılar sunuyorum. EA. ' e-mail: erdalatak(a superonline.com Faks:0212 513 90 98 SES Şube Başkanı Dinigüzel: donüşııın ıı bölüşüme çevirdi SAVAŞKÜRKLÜ ADAN.4 - Sağlık Ba- kanbğı'nın, "SağtaktaDö- nüşüm" adım verdiği bir proje ile çıkar çevreleri- ne rant sağlayacak, yan- daşlanna kaynak aktara- cak bir çalışma içine gir- diğini belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçi- leri Sendikası (SES) Şu- be Başkanı AK Dinigü- zel, projedeki "Dönü- şünTün "bölüşüme'' dö- nüştürüldüğünü vurgu- larken "Böylelikle,koru- yııcu sağlık hizmetlerin- den devletin eüniçekme- si sağtanacak" dedi. Ülke genelinde sağlık hizmetlerinin sunumu- nun önemli iki ayağı olan Sağlık Bakanlığı ile Ça- lışma ve Sosyal Güven- lik Bakanlığf na bağlı sağlık kuruluşlannda son yıllarda uygulanan poli- tikalann bu kurumları yetersiz bıraktığım söy- leyen Dinigüzel, eksik- lerin giderilmesi bir ya- na, var olan olanaklann da elden çıkanldığına dikkat çekti. Dinigüzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "SSK, hizmeti chşardan almak- ta, kendi olanaklarını terk etmektedir. Bunun sonucunda hem kurum, hem de buradan sağlık hizmetialanlarso\ f ubnak- tadır. SağlıkBakanlığıise ' Sağlıkta Dönüşüm' adı- nı verdiği bir proje ile çı- kar çevrelerine rant sağ- layacak, yandaşlanna ka\nakaktaracakbir ça- bşma içine gjrmiştir. Oy- sa, bu projedeki dönüşü- mün bölüşüme dönüştü- rüldüğü bir gerçektir. Ba- kanlığın bu kapsamda getirmek istediği Genel Sağlık Sıgortası" fleyurt- taştan ek \ergi ahnmasL, Aile Hekinıliği ile Sağlık Evi, Sağlık Ocağı ve dis- panserlerin işle> sizleşti- rflmesi, böylece koru yu- cu sağlık hizmeüeri'nden devletin eHni çekmesi.iha- leve sözkşmelerle perso- nel olarak çahşanlann kadrosuzve iş gü\encesiz bıraküması sağlanacak- ür."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear