Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2004 CUMA
HABERLER
DÜNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Densiz Senatörün
Evine Yıldırım Düşmüş
önceşu "denli", "densiz" sözcüklerinin anlamı-
na bakalım TDK sözlüğünden.
Denli: Ağırbaşlı, sözleri ve davranışlan ölçülü olan
(kimse).
Densiz: Yakışıksız ve saygısızca davranan.
Türkiye'de denli-densiz sözcükleri, denli densiz
kullanılır.
12 Mart döneminde Ankara Mevkii Hastane-
si'nde görev yapan yüzbaşı rütbesinde bir askeri
doktor vardı. Tutuklu döver, tutuklu hastalara kötü
muamele eder, Amerikan filmlerindeki Nazi subay-
lannı andınr biçimde, pantolonunu içine soktuğu
uzun konçlu süvari çizmeleri giyer, elinde birsüva-
ri kırbacı, siniıii, siniıîi iyi pariatılmış çizmelerine vu-
rup, gezerdi.
Doktor demeye bin şahit isterdi. Bir ara mensu-
bu olduğu meslek odası da bu hallerini tabiplikle
bağdaşmaz bulduğu için meslekten men cezası ver-
mişti.
Çok denli bir işkence döneminin, arkası güçlü den-
li bir simasıydı, Metin Denli. O dönemde herkes
denliydi, Genelkurmay Başkanı, Başbakan, Sıkıyö-
netim komutanları, hepsi hepsi denliydiler. Muam-
mer Aksoy, Mümtaz Soysal, Uğur Mumcu, ll-
han Setçuk, llhami Soysal vb. gibi "densizleri" de
bu denli dönemin egemenleri tarafından hapse tı-
kılmışlardı.
Işkenceye katıldığı savıyla meslek odası tarafın-
dan cezalandınlan Metin Denli, şu anda, Ankara'da
kendi özel muayenehanesinde, denli denli icraatı
sanat eyliyor. Hayıriı olsun!
• • •
Denli-densiz kavramlannın bugün buraya gel-
mesinin nedeni dünkü bir gazetede yayımlanan şu
haber:
"Densiz senatörün evine yıldınm düştü.
ABD Senatosu'nun Tünkiye aleyhtarı olarak bi-
linen üyesi Joseph Birden 7n Delaware'deki evi-
ne yıldınm düştü.. evin bir odasının yandığı, can
kaybı olmadığı belirtildi. 1999 yılında dönemin
Başbakanı Bülent Ecevit'/'n VVashington ziyareti
sırasında Birden, 'Siz ABD'ye muhtaçsınız, ancak
ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı yok; Kıbns sorununu çö-
zün, istenenleri yerine getirin size kredi verelim,
aksi takdirde hiçbir yere varamazsınız' deyince adı
'Densiz Senatör'e çıkmıştı.
Ecevit, Birden'e, 'Kıbrıs meselesi 1974'te bitmiş-
tir, bilmem anlatabildim mi?' diye sert çıkmıştı."
Alın size Ertuğrul'un gazetesine kelebek kondu
türünden bir haber,
Söylermisiniz Allah aşkına, Birden'in Delavvare'de-
ki evine can kaybına da neden olmayan bir yıldın-
mın düşmesinin Türk okuru için ne gibi bir haber
değeri var?
Bütün mesele eğer, Birden'e bir kez daha "Den-
siz Senatör" demekse, bunun anlamı ne?
Türkiye'de bir gazetenin köşesine sıkışmış olan
bir haberde kendisine densizlik atfedilmiş olması
Birden'i ırgalar mı?
• • •
Üstelik "şöyle biroturup düşünsek Senatör'ün,
1999 yıiındaki sözlerini" derim.
ABD Türkiye'ye muhtaç mı?
ABD'de iktidar koltuğuna oturmak isteyenler An-
kara'dan mı icazet alıyoriar? ABD, IMF'den borç-
lanmak veya Avrupa'dan istediklerini almak için, An-
kara'nın desteğini mi arıyor?
Peki, ya Türkiye ABD'ye muhtaç mı? Türkiye'de
iktidar koltuğuna oturmak isteyenler icazeti nere-
den alıyor, Türkiye IMF kredilerini kimin desteğiy-
le alıyor? Türkiye AB'nin kendisine evet demesi
için hangi Amca'dan yardım istiyor? Ve Türkiye, IMF
kredisi olmadan şu anda bir yere varabiliyor mu?
Birden'i tersleyen Ecevit haklı çıktı mı? Kıbns
meselesi 1974'te mi çözüldü, yoksa Kıbns Rum ke-
siminin AB üyesi olduğu 2004'te mi?
Bay Birden bütün doğrulan söytediği için mi "den-
siz" oluyor?
Türkiye'de 39 kişinin ölümünün sorumluluğunu
Allah'a havale edenler denli, kazanın nazardeğme-
sinden olduğunu ileri sürenler denli, Kıbns'ı çözüp
AB kapısına dayanan, AB desteğiyle IMF parasıy-
la zam üstüne zam politikasıyla hükmeden, Erdo-
ğan denli, Gül denli, ama Birden densiz.
Kısacası, "Şunları şunlan yapın! Gelin size kre-
di verelim! Yoksa bir yere varamazsınız" diyen den-
siz, bunlan yerine getirip kredileri alanlar denli.
Allah gani gani rahmet eylesin Neyzen Tevfik'e,
anımsarsınız bu gibi durumlar karşısında şunlan söy-
lemişti:
"Tuhaftır şu insanoğlu her lafı kaldırmaz,
Canım dersin kızar da öpersin aldırmaz."
Dava 22 Ekim'de başlayacak
DEP'liler yeniden
yargı önüne çıkıyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Yargı-
tay'ın haklannda veri-
len 15'er yıllık hapis
cezasmı bozduğu, kapa-
tılan DEP' in 4 eski mil-
letvekili, 22 Ekim'de
yeniden hâkim karşısı-
na çıkacak. DEP'lile-
rin davası, DGM'lerin
kapatılması nedeniyle
kurulan 11. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görii-
lecek.
Yargıtay 9. Ceza Da-
iresi, eski milletvekille-
n Leyla Zana, Orhan
Doğan, Hatip Dick ve
Seiim Sadak hakkında
1994 yıhnda verilen
15'er yıl ağır hapis ce-
zasını yeniden yargıla-
ma sonunda tasdik eden
Ankara 1 No'lu
DGM'nin karannı boz-
duktan sonra, dosyayı
yerel mahkemeye gön-
derdi.
DGM'lerin kaldınl-
mış olması nedeniyle
dosya, Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne
ulaştınldı. Mahkeme,
22 Ekim 2004 tarihini
duruşma günü olarak
belirledi. Mahkeme, ka-
rarlarda yazılı ve eski 4
milletvekilinin duruş-
malarda bildirdikleri
ikametgâh adreslerinin
bulunduğu ağır ceza
mahkemelerine de ta-
limat yazdı.
Leyla Zana ve Hatip
Dicle için Diyarbakır,
Orhan Doğan için Ciz-
re, Selim Sadak için de
tdil'deki mahkemelere
talimat yazan 11. Ağır
Ceza Mahkemesi, nüfus
ve sabıka kayıtlannı da
ilgili yerlerden istedi.
Ankara 11. Ağır Ceza
Mahkemesi, bozma ge-
rekçeleri doğrultusun-
da yapacağı yargılama
sonucunda eski hükmü
tekrarlayabilecek.
Mehmet Dülger, gensoru oylamasında Ulaştırma Bakanı Yıldınm lehine oy kullanmadı
Vicdanını dinleyenAKP'li
Mehmet Dülger: Düşünerekoykul-
landım, soouçlanna katianınm.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Gensoru oylamasında Ulaştırma Baka-
nı Binali Yıkhnm lehine oy kullanma-
yan tek AKP'li olan Dışişleri Komisyo-
nu Başkanı Mehmet Dülger, 5 dakiİca-
lık oylama süresinin 4 dakikasında vic-
danının sesini dinlediğini belirterek "Dü-
şünerek oy kullandım, sonuçlanna da
katianının" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün
yapılan gensoru görüşmesinde 320 AKP
millervekili bakan lehine oy kullamr-
ken, "çekimser'' oy vererek grup yöne-
timinin görüşü dışında davranan tek
AKP'li, Antalya Milletvekili Mehmet
Dülger oldu. Dülger, Cumhuriyet'in so-
rusu üzerine, elektronik sisteme şifresi-
ni girdikten sonra 4 dakika düşündüğü-
nü belirterek " Vıcdanen öyle rahat ola-
cağuna kanaatgetirdiğün için o oyu kul-
• AKP'li Mehmet Dülger, hızlandınlmış tren projesinde 'idare
yetersizliği' olduğunu, kazadan sonra TCDD Genel Müdürü'nün
hemen görevden alınması gerektiğini belirtti. Dülger, "Şifremi
yazdıktan sonra 4 dakika vicdanen düşündüm. Eğer 39 insanın
canına mal oluyorsa yann 139 insanın canına mal olur" dedi.
landnn. Düşünerek, ölçerek oy verdim,
sorumhıluğunu da yükleniyorum. So-
nuçlanna kaaanmaya hazmm" diye ko-
nuştu.
Hızlandınlmış tren projesinde "idari
yetersiztik bulunduğunu" vurgulayan
Dülger, şu görüşlen dıle getirdı:
"O klaresizlik asiında idareden direkt
sorumlu olan insanlardandır. Onlann
ehfl ohnamalanndan ileri getir, önyargı-
b ohnalanndan ileri getir, işin faıîanda
obnamalanndan ileri geHr- ama böyk bir
yapuun da devamı hayırn değfl. Eğer 39
insanm canına mal oluyorsa yann 139 in-
sanın canına mal olur. Oknaması lazım.
Bu konuda bir yetersiznk olduğu kesin.
Biryerden biryeregiderken ulaşmun ge-
rektirdiği sürat çok önemli unsurdur.
Güvenlik trende aranan en önemü un-
surlardan biridir. Bunu temin etmekle
mükeUeftir idare. Yani tren A noktasın-
dan B noktasuıa gdecek, bunu güven
içerisinde yapacak, dağrtarak değiL Ya-
pamazsa başkasma bırakacak görevi."
Kazadan sonra yapılması gerekenin
ne olduğuna ilişkin soru üzerine Dül-
ger, şu görüşü dile getirdi:
"Demiryollan Genel Müdürü'ne he-
men işten el çektirilmelry di. Sağhkla ta-
kip edilmesi bakmundan öyle yapılma-
sı lazım gelirdi. O yapılmadığı için hata
edilmiştir. Ciddi bir şey, herkes ilgileni-
yor, bunda mutlaka ideolojik bir yön
aramayı doğru bulnuryorum. İdeolojik
bir şey yok ortada. Bir kazayla hiçbir
hükümet yıkılmaz."
Dülger, projenin geleceği konusunda
ise şunlan söyledi: "Bu hadisegösterdi
ki bu altyapı üzerinde bu süratle gitme
imkânı yok. Altyapıyı düzelteceksiniz.
Türkiye'de ulaşürma sisteminin yüzde
94'ü karayoOan, yüzde 6'sı hava, deniz
ve demiryollanna avnlmış. Son derece «
dengesiz. Hükümetin bu dengesizüği or-
tadan kaldıracak anlamda tedbir alma-
açokisabedidir."
Gensoru önergesi reddedilince yeni denetim yollarını kullanmaya hazırlanıyor
CHP soruşturma isteyecek
• Gensorunun
reddedilmesinin
ardından CHP,
Bakan Binali
Yıldınm'ı
istifaya
zorlamak için
trenkazası
sürecini kitapçık
haline getirip
dağıtmayı
planlıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, Pamukova
meydana gelen tren kazasındaki sorumluluğu
nedeniyle Ulaştuma Bakanı Binali Yıkhnm hakkında
verilen gensoru önergesinin görüşülmesinin, AKP
oylanyla reddedilmesinin ardından, yeni denetim
yollannı kullanmaya hazırlanıyor CHP'nin ilk
olarak bakana istifa baskısı uygulayacağı. Daha
sonra Meclis soruşturmasını gündeme getirebileceği
öğrenildi. Gensorunun reddedümesinin ardından
CHP, Yıldınm'ı istifaya zorlamak için tren kazası
sürecini kitapçık haline getirip dağıtmayı planlıyor.
Kitapçıkta kaza öncesinde bilim adamlannın
yaptıklan uyanlar, Yıldınm'm bunlara verdiği
yanıtlar, gensorunun reddedilmesi sürecinin yer
alacağı belirtiliyor. Bundan sonuç alınamazsa yeni
yasama yılında da Meclis soruşturması dahil her
türlü denetim yolunun kullanılması öngörülüyor.
CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, bundan sonra
kullanılacak denetim yollannı, Genel Başkan Deniz
Baykal'la görüştükten sonra karara bağlayacaklannı
belirterek "EBmizde bakanın gerçekleri nasd
çanMtbğına ihşkin belgeler
var, bakan gerçek dışı bflgfler
verdL Bunlan beJgeteriyle
kamuovuna açıklayacağE"
dedi. TÖpuz, AKP
hükümetının tren kazasıyla
ilgili oluşturduğu kurullann
hiçbir geçerhliğinin
obnadığmı da yine
belgeleriyle açıklayacaklannı
ifade etti. Topuz, gensorunun
öngörüşmelerinden önce
yaptığı açıklamada da,
önergenin gündeme alınması
reddedılse bile, başka
denetim yollannı
deneyeceklerini bildinnişti.
Topuz, parti olarak Yıldınm
hakkında Meclis sonoştunnasınm açılması isteminin
yanı sıra, suç duyurusunda bulunarak savcılıklann
harekete geçmesini sağlayabileceklerini ifade
etmişti. CHP kulislerinde, gensorunun gündeme
alınmasının açık oyla yapılması nedeniyle, kazada
Yıldınm'ın "sorumrahığu" olduğunu düşünen kimi
AKP milletvekillerinin "özgör davranamadığı'' dile
getiriliyor. Meclis soruşturma önergeleri ise "gizfi
oyla" karara bağlanıyor. CHP yönetimi, Meclis
soruşturması açılması yeterliliğine ulaşmasa da AKP
içindeki "rahatsız'' milletvekillerinin, sonıştunna
açılması yönünde oy kullanabileceğini hesaplıyor.
Anayasa uyannca, Meclis üye tamsayısmnı onda biri
olan 55 milletvekilinin imzasıyla Meclis
soruşturması açıhnası istenebiliyor. Meclis'in bu
istemi en geç bir ay içinde görüşmesi ve gizli oyla
karara bağlaması gerekiyor. CHP Genel Başkan
Yardımcısı Eşref Erdem, dün düzenlediği basm
toplantısında bazı çevrelerin tren faciasını "sıradan
bir kaza" gibi algılamaya başladığını söyledi.
ÖDP'ükr TCDD'nin özeflestiribne çafaşmalarmm da durdurulmasmı istedfler. (TAYLAN SIĞIRCI)
Bakanı istifaya çağıran ÖDP, imza kampanyası başlattı
'Sorumlularyargılansın'
tstanbul Haber Servisi - özgürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP) 22 Temmuz'da meydana gelen ve 39
yurttaşın yaşamını yınrdiği hızh tren kazasıyla ilgili
sorumlulann yargüanması için imza kampanyası baş-
latü. Taksim Metrosu'nun girişine konulan imza ma-
sasmda sürdürülecek kampanya bir hafta sürecek.
Kampanyanın başlangıcında konuşan ve ilk imza-
yı atan ÖDP Istanbul II Başkanı Sinan Tutal, başta
Ulaşürma Bakanı BinaliYıkbnrn ve TCDD Genel Mü-
dürü Sûkyman Karaman olmak üzere ilgili tüm yet-
kililerin istifa etmesi gerektiğini söyledi. Kazanın
nedenini araştirmak üzere oluşturulan komisyonun ba-
gımsızhğından şüphe ettiklerini belirten Tutal, "Bu
kadianun nedenleri, uzman bflfan adamlan ve meslek
odalanndan oluşacak bağımsız bir komisyon tarafin-
dan büimsel verfler ışığmda araşantanah" dedi.
CHP, ulaştırma sektörünün yeniden organize edilmesini istedi
HızkuHİuilııuş değil lıızh tren
Mehmet Sevigen.
ANKARA(CumhurivetBürosu)-CHP,
hızlandınlmış tren faciasına ilişkin rapo-
runda, ulaştırma sektöründe yalnız
TCDD'nin değil, THY dahil tüm kurum-
lann tepedentirnağayeniden organize edil-
mesi ve acilen asıl "hızh tren" projesinin
yaşama geçirilmesini istedi.
CHP Genel SekreterYardımcısı Mehmet
Sevigen başkanlığındaki heyetin tren faci-
asını yerinde inceleyerek hazırladığı ra-
porda, bu olay nedeniyle halkın, gerçek hız-
lı tren kavramına tepki geliştirebileceğine
işaret edildi. Raporda, şu unsurlara dikkat
çekildi:
• Ulaştırma Bakanı uyanlara, "Herkes
gönül rahamğryia bu treni kullanabiBr"
yanıtını verdi.
•/ Hızlandınlmış trenin dünyanın çağ-
daş ülkelerinde uygulanan hızh tren ile
hiçbir ügisi yoktur. Uygulama, bilgisizlik
ve siyasi rant sağlama hevesiyle uyanlara
kulaİc tıkayarak ve "dediğün dedik" tavır-
la başlatılmıştır.
• Japonya'daki hızı saatte 270 kilomet-
reye eriştirilen ve yılda 300 milyon yolcu-
nun taşındığı Şinkansen hatlarmda, 1964'ten
bugüne hiçbir kaza ohnadı. 1981 'den baş-
layarak aşamalı biçimde işletmeye açılan
Paris-Lyon hattı saatte 300 kilometreye el-
verişlidir. Almanya'da Hannover-Würz-
burg, Mannheim-Stuttgart, Itarya'da Roma-
Floransa, Ispanya'da Madrid-Sevilla ve
Madrid-Barselona, yaygınlaşan yüksek
hızh demiryolu hatlanndan bazılandır.
Ankara-İstanbul
Hat
yeniden
açılıyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu)-Pamukova'da-
ki tren kazasının ardından
ulaşıma kapanan Ankara-
İstanbul demiryolu hattı,
savcılık ve bilirkişi ona-
yıyla yann yolcu taşıma-
cılığma yeniden açılıyor.
Yük taşımacılığına ise dün
başlandı.
Sakarya'da meydana ge-
len hızlandınlmış tren ka-
zasmda sonra Ankara-ts-
tanbul demiryolunda olu-
şan tahribat onanlarak yol-
cu ve yük taşımacılığına
yeniden başlanıyor.
Kazanın ardından ince-
lemelerde bulunan yerli
ve yabancı bilirkişi heyet-
leri ile Ulaştırma Bakan-.
hğı'nca oluşturulan bilim'
kurulunun, bölgedeki ça-
lışmalannı tamamlaması-
nın ardından yol yenile-
me çahşmaları yapıldı.
TCDD ekipleri kaza böl-
gesindeki ray ve traversle-
ri değiştirdi. "Hızlandınl-
mış tren" olarak nitelenen
" Yakup Kadri, Yahya Ke-
mal" ve "Gazi" ekspres-
leri dışındaki diğer tren
seferlerinin biletleri satışa
sunuldu.
İMO dan tepkl
TCDD'nin Ankara-İs-
tanbul hattını yeniden ula-
şmıa açma karan alması-
na Inşaat Mühendisleri
Odası'ndan (İMO) tepki
geldi. Kaza bölgesiyle il-
gili bir ön değerlendirme
raporu hazırlayan İMO,
kapsamlı incelemeler ve
gerekli balom çalışmalan
tamamlanmadan yapıla-
cak seferlerin "cangüven-
liği" açısından tehlikeli
olacağını açıkladı. Rapor-
da, "Kapsamn incelemeler
tamamlanarak, saptana-
cak bakmı çahşmalan bi-
tirikne kadar, hat trafîğe
kapah kahnah" denildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
önemli tarihçilerimizden Selim De-
ringil, çok farkJı boyutlanyla 2. Abdül-
hamid dönemini incelemiş. "Iktidann
Sembolleri ve Ideoloji" (YapıKrediYa-
yınlan) başlıklı kitabında ilginç tarihi bcıl-
gulardan söz ediyor. Abdülhamid döne-
mini bir Hanefileştirme süreci olarak gö-
rüyor. "Şeriatın Osmanlılaştınlması" baş-
lıklı bölümde ise Arap kabile gelenekle-
rine karşı şeriatın Osmanlı tarzı yoru-
mundan söz ediyor.
örneğin 27 Haziran 1882'de Sadaret
Dairesi (Başbakanlık), Hicaz'daki yasal
işlemlerde tüm kurallara uyulması için her
türlü özenin gösterilmesi gerektiğini be-
lirten bir talimat hazıriamıştı. Bu talimat-
la, tüm davalann "Islama göregörül-
mesi ve kabile âdetlerinin ancak pek
azının bırakılması" karariaştınldı. Bu ta-
limatta, "tüm sorunlann şeriatın kutsal
ilkelerine uygun olarakgörülmesigerek-
tiği" özel olarak belirtilmekteydi. Bura-
da Osmanlı düzeni şeriat olarak yerel
âdetlerin karşısına çıkanlıyordu.
Deringil, son dönemde Osmanh'nın
bir başka çabasının ise kutsal inancı te-
kelleştirmek ve denetlemek olduğuna
Abdülhamid ve Yezidi Kürtler
dikkat çekiyor. Dışandan getirilen Ku-
ran'ın Osmanlı topraklanna sokulması bi-
le yasaklanmış. 15 Aralık 1897'de Ma-
arif Nazın Zühdü Paşa, şeyhülislamlık
makamına Iran ve Rusya tebaası Müs-
lümanlann Kuran'ın basım ve satışı için
başvuruda bulunduklanna ilişkin bildiri
çıkarmış. Bu bildirisinde Bakan, Iran'dan
gelen Kuran'lann ithal ve satışının yasak
olduğunu açıklamış.
Deringil bu kuşkuculuğun hangi bo-
yutlarda olduğunu şöyle ifade ediyor
"Sünni Osmanlı hilafetinin, Şiilerce ha-
zıhanmış Kuran'lardan kuşkulanması
anlaşılırbirşeyolmakla bihikte, aynıya-
sak, Sünni Kazan'dan, hatta Islamiilim-
lerin beşiği olan Mısır'daki B Ezhermed-
resesinden çıkan Kuran'lara da uygu-
lanmaktaydı. Kuran'lann inceienmesi
için bir komisyonun kurulması ve tüm
Kuran basımlannın ancak bu komisyo-
nun onayıyla gerçekleştirilmesi karar-
laştınldı."
"Dolayısıyla, şeriatgibi, hilafet kavra-
mı da dinsel olmaktan ziyade siyasalbir
nitelikkazandı.ArtıkbirMüslüman, hat-
ta bir Sünni olmak bile yeterii olmuyor-
du... Abdülhamiddöneminde Sünni or-
todoksluğunun altının çizilmesine kar-
şın, padişahın en önemlipropaganda si-
lahlanndan biri tasavvufşeyhleri oldu...
Gene de padişahın mutlak hükümran-
lığı kuruldukça, başıboş dolaşan şeyh-
lere, kuşkuyla bakılmaya başlandı."
Abdülhamid, halkın ancak "onayla-
nan" din ile karşılaşmasını sağlamak ça-
bası içindeydi. 6 Temmuz 1883'te, şey-
hülislam, Istanbul'un camilerinde "sah-
tekâriann" eğitim verdiğine dair sarayın
haberier aldığı konusunda uyanlıyordu.
Bu uyanda şunlar söyleniyordu: "Yal-
nızcabirsanksanarakMüslüman vaizkis-
vesi takınan bu adamlar, dinsel konula-
nn ötesine gitmeye, hatta bazılan siya-
sal konularda konuşmayacüretetmek-
tedirier."
Deringil, Abdülhamid dönemindeki
Sünnileştirmenin, Müslüman olmayan-
lara da yöneldiğini ve toplu halde Ana-
dolu'daki Hıristiyanlann din değiştirme-
ye zoriandığını kaynaklara dayanarak
aktanyor. "Anadolu'daki Ermeni buna-
lımı, birçok ihtida (din değiştirme) ola-
yınaarkaplanoluşturdu. 3Mart 7895'fe,
Birecik'te oldukça büyük (200 hane ka-
dar) bir Ermeni topluluğunun Islamı be-
nimsediği bildirildi. Burası 'Ermeni so-
runu'nun tam merkezi olduğundan In-
giliz ve Rus sefaretleri konuyla çokya-
kından ilgileniyoriardı."
•••
Yezidi Kürtler de bu Müslümanlaştır-
ma siyasetinin hedefi oldular. Osmanlı or-
dulan Yezidi Kürtler üzerine seferler dü-
zenlediler. Kürt ama Müslüman olmayan
YezidilerdindarAbdülhamid'in zihninde
bir anormalliği temsil ediyordu. 18 Ma-
yıs 1891 'de, Yezidileri askeri hizmetleri
yerine getirmeye ikna etmek amacıyla
Şeyhan bölgesine bir "nasihat" heyeti
gönderildi. Sayılan 150.000'i bulan bu hal-
kın liderierinin elden geldiğince hızh bir
şekilde, imparatorluğun Yezidilerin yaşa-
madığı bölgeterine sürgün edilmeleri ge-
rekiyordu. Yezidi önderieri bölgeye gön-
derilen askeri biriiklerin komutanı Binba-
şı Abdülkadir'in zalimce yöntemler kul-
landığından şikâyet ettiler... Padişahın
gözünde, dinsel ortodoksluğun (Sünni
Hanefiliğin) askeri hizmetten daha önem-
li olduğu anlaşılıyor. Yezidilerin hızla ih-
tida ettirilmesi gerekiyordu.
Bu süreç şöyle noktalandı: "Yüzyıllar
boyunca onlan doğru yola getirmekiçin
tekrar tekrar yapılan onca başansız gi-
rişimden sonra, 80 Yezidi köyü ve otuz
Şii köyü Din-i Mübin onuruna ulaşmış-
tır. Dün, liderieri tam birvicdan serbes-
tisi ile, Musul'a gelerek Müslüman olma-
lan içinyaptığım çağrryı kabulettiler... Bi
şeref kıtası selam dururken, müftü her
birine Islamı kendi hür iradesiyle kabul
edip etmediğini sordu. Herbirinin ona-
yından sonra, kalabalık 'Padişahım çok
yaşa' diye haykırdı." (Ömer Vehbi Pa-
şa'nın mektubu, 19 Ağustos 1892).
Yakın tarihimizden küçük bir kesit... Bu-
günlere nasıl geldiğimizi anlamaya ya-
rayabilir. ;