Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 ĞUSTOS 2004i SALI
+
CUMHURİYET SAYFA
EGITIM
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
?A3İATII
I STAN3UL
ıGACSHALAHI
16 yaşında yüksek not ortalamasıyla liseyi bitirdi, üniversiteye kayıtlı en küçük kız oldu
Berfin Bilge'yi koımşııyor• Lisede9ve 10'uncu
smıflan atlayan Bilge
Buz, gelecekte diplomat
olmak istediğini
söyledi. Buz ba-şansmın
sırnnı, "öğretınenleri
iyi dinlemek ve
çok öğrenmek"
olarak açıkladı.
FRANKFÜRT (Oumhuriyet
Bürosu) - Berlin çevresinde
üniversiteye kayıtl ı en
küçük ögrenci kızın Bilge
Buz adlı bir Türk olduğu
belirlendi. Alman basınının
da büyük bir ilgiyle
karşıladığı BUZ'UTL, annesi
ve erkek kardeşiyle birlikte
babasının yanına 8 yıl önce
geldiği ve 6 ayda Almancayı
öğrendiği, zihinsel
yetenekleriyle
çevresindekileri şaşırttığı
bildirildi. Geçen günlerde,
henüz 16 yaşında oLmasına
rağmen liseden 1.2 gibi çok
yüksek bir not ortalamasıyla
mezun olan Bilge Buz,
başansının sırnnı
"öğretmenleri iyi dinlemek
ve çok öğrenmek" olarak
açıkladı. Atatürk hayranı
olduğunu belirten Buz,
gelecekte diplomat olmak
istediğini söyledi. Buz'un
bir inşaat firmasında
yöneticilik yapan babası
Faik Buz da "Alman okul
sistemi, Türk sisteminden
daha laçka. tnşallah
buradaki Türk gençleri
Bilge'yi örnek alıriar da
nodannı biraz yükseitirier''
diye konuştu.
Hukuk okuyacak
Hemen yükseköğrenime
başlayacak olan Bilge
Buz'un Humboldt
Ûniversitesi Uluslararası
Hukuk Bölümü'ne kayıt
yaptırdığı, ancak ağustos ayı
ortasına kadar Gemlik'te
tatilini geçireceği belirtildi.
Alman basınında yer alan
haberlerde, lisede 9 ve
10'uncu sınıflan atlayan
Bilge'nin, Türkiye'de
japılan bir ölçümde
lQ'sunun 168 çıktığına da
dikkat çekildi.
IQ, normal olarak 90-110
arasında değişiyor.
ÖÖzge
Akbulut'a
büyük onıır
Eğram Servisi - Sabancı
Ûniversitesi Malzeme Bilimi ve
Mühendisliği Bölümü mezunu
Özge Akbulut, mühendislıkte
dünyanın önde gelen
üniversitelerinden ABD'deki
Massachusetts Institute of
Technology'nin (MIT) Rektörlük
Onur Bursu'na değer görüldü.
Üniversiteye geçen ocak ayında
başvuran Özge Akbulut, "Bu
ünhersiteye dünyanın her
yerinden öğrenciler başvunıyor.
Bu burs ise suurü sayıda öğrenciye
veriüyor. Bölümümüzde 9
öğrenciydik, 6 hocamız vanfa.
Hocalar bizimle birebir
ilgilenrvorlardı. Laboratuvar
olanaidanmız da çok iyiydi.
Bursun bana verilmesinde proje
bazb derskrin çok etkisi olduğunu
düşünûyonun" dedi.
Okul ücretinin karşılanmasuıın
yanı sıra maaş da alacağını
belirten Özge Akbulut, MIT'te
yüksek lisans ve doktora
yaptıktan sonra Türkiye'ye
dönerek akademisyen olarak
çalışmak istediğini söyledi.
KKTC ÜNÎVERSlTELERİ
Ankara'da
diplomasi
trafiğiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
YÖK'ün KKTC universitelerine ön
kayıtla ögrenci alımını kaldırması
üzerine harekete geçen KKTC
Cumhuriyet Meclisi'nden bir grup
milletvekili, bu karan değiştirmek
üzere Ankara'ya geldi. KKTC
Cumhunyetçı Türk Partısı (CTP)
milletvekili Mehmet Çağlar
başkanlığındaki bir heyet, dün önce
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik
ile görüştü. Bir saat süren görüşmede
konuşan Çelik, YÖK karannın
kaldınlması için çaba harcayacaklan
sözünü verdi. KKTC heyeti daha
sonra YÖK Yürütme Kurulu
üyeleriyle görüştü. Görüşmeye,
îstanbul'da bulunan YÖK Başkanı
Prof. Dr. Erdoğan Teziç kahlamadı.
Edinilen bilgiye göre YÖK üyeleri,
aldıklan karann nedenini anlattı.
KKTC üniversitelerinin
kontenjanlannın üzerinde ögrenci
almaya devam etmesi halinde
aldıklan karardan geri adım
atmayacaklan mesajını veren
YÖK, sorunun ek kontenjan
formülüyle aşılabileceğini iletti.
YÖK Yürütme Kurulu, konuyu
görüşmek üzere yeniden toplanacak
ve son karannı verecek.
Öğrencinin can simidi bursESRAAÇKGÖZ
Üniversiteyi kazanan öğrencilerin çoğu, bannma ve
geçinme sorunlanna çözüm bulmakta zorlanıyor.
Bu noktada öğrencilerin yardımına, burs veren ku-
ruluşlar yetişiyor. Ancak bu kuruluşlardan birinde
"burHyer" olmak o kadar da kolay değil. Öncelikle ba-
şanlı olmanız ve ailenizin ekonomik durumunun eğı-
tim masraflannı karşılamaya yeterli olmadığını kanıt-
lamanız gerekiyor. Burs veren bazı kurumlar ve ko-
şullan ise şöyle:
Türk Eğftlm Vakf I (TEV): Vakıf, ılköğretım.
lise, yüksekokul, üniversite, mastır ve doktora öğren-
cilerine burs veriyor. Vakıf, 2004-2005 öğretim yılın-
da 7 bin 250 öğrenciye burs verecek. Öğrencilerde ih-
tiyaç duymak ve başanlı olmak şartlannı arayan va-
kıf, 9 ay boyunca burs veriyor. Tel: 0212 217 58 35
İStanbUİ Ticaret Odasi Vakfl: Ocak-haziran
aylan boyunca burs veren vakfin başvurulan 1 Ekim-
30 Kasım tarihleri arasında tTO'nun tnsan Kaynakla-
n Bölümü'ne yapılacak. Tel: 0212 455 60 00
KOÇ Vakfl: Koç Vakn'nın kriterleri başan. başa-
nnın devamı ve ihtiyaç duyulması. Vakfin bursundan
yararlanmak isteyen öğrencilerin, fakültelerinin de-
İcanlığına başvurmalan gerekiyor. Tel: 0216 531 06 72
İStanbUİ TiCaret BorsaSI: Istanbul Ticaret Bor-
sası, geçen öğretim yılında 9 ay boyunca 400 üniver-
site öğrencisine ayda 80 miryon Iira burs vermiş. Bu
yılki burs miktan ve kontenjanı belli olmayan vakfin
bursunabaşvurular, 1 Ekim-30 Kasım tarihleri arasın-
da yapılacak. Tel: 0212 511 84 40
21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür vakfı. istan
bul'daki üniversitelere burs veren vakıf, öncelık sıra-
sını, ailesi kırsal kesimde yaşayan ya da anne-baba ay-
n veya biri hayatta olmayan öğrencilere veriyor. Vak-
fa müracaahn eylüj ayında Katotoparkı Üzeri K: 6 No:
4 Mecidiköy'deki Ögrenci Işleri Merkezi'ne şahsen ya-
pılması gerekiyor. Tel: 0212 274 15 02
Çağda$ Yasamı Destekleme Derneğl
(ÇYDD): ÇYDD'nin önerdiğı miktar bu yıl ıçin 75 mil-
yon lira. Vakfin bursiyerlerinde aradığı koşullar ise şöy-
le: - Üniversiteye yeni kaydolmuş olmak, - Atatürk il-
ke ve devrimlerine bağlılık, - Başanlı olmak, - Eğiti-
mi devam ettirebilmek için yardıma ihtiyaç duymak.
Tel: 0212 252 44 33
Alarko Eğitim ve Kültür Vakfı (ALEV): Ge
çen öğrenim yılında aylık 125 milyon lira olan vakfin
burslan, 8 ay boyunca devam ediyor. Vakıf aynca ITÜ
Makina Mühendisliği Bölümü son sınıfta olan veya li-
sansüstü egitimi alan 4 öğrenciye Dr. Üzeyir Garih Bur-
su veriyor. Tel: 0212 227 52 00
ENTERJVET / MEHMET SUCU mehmet@cumhuriyet.com.tr
"Globalizmin dili, özel bir dikkat gerektirir"
diyor Peter Marcuse The Language of Glo-
lalization başlıklı yazısında. 1970'den itiba-
en, globalizm sözcüğünün, değişik şeylerin
•ek bir kategoride ifade edilmesi için kullanıl-
nakta olduğunu belirten Marcuse, sözcüğün
îelirsizleştirilerek hayalete dönüştürüldüğünü
iöylüyor. Böylelikle globalizm sözcüğü bir güç
laline dönüşmekte, insanın iradesi dışında,
;açınılmaz ve önünde durulamaz bir bağımsız
arlığa sahip olmakta.
Aslında globalizm, yazann dediği gibi yeni bir
;ey değil.. kapitalizmin özgün birbiçimi, kapi-
alist ilişkilerin coğrafi olarak ve insan yaşamı-
ıın heralanını etkileyen birgenişlemesi olarak
anımlanabiliyor.
Ulusötesi şirketler ve ABD'nin denetleme
;abaları, insanlığın yararına olması gereken
aknolojik ilerlemeyi belki de hiç öngörülmeyen
jıryöneçekti.
Aslında teknolojik ilerleme, mal ve hizmetle-
ın daha az çabayla aynı kalitede üretilmesi ya
ia aynı çabayla daha fazla üretilmesi anlamı-
ıadagelmeliydi. Bu, dahaazçalışmavpı 'iada-
Demokrasiden Vazgeçmek İsteyenler Kim?
ha çoğuna sahip olma sonucu doğurmalıydı.
Ancak iktidar sahipleri, güçlerini arttırmak
ve yoğunlaştırmak için teknolojik gelişmeyi
kendi çıkarlan doğrultusundayönlendirdi. Tek-
nolojik ilerleme, sınıflararasındaki güç denge-
sini değiştirmek amacıyla kullanıldı.
Ulusötesi şirketler bu süreçte önlerinde iki
önemli engel ile karşılaşıyor. Egemen kültü-
rün içindeerimekistemeyen ulusdevletlerve
demokrasi. Bir büyük otomobil şirketinin Stutt-
gart'taki biryönetim kurulu üyesi bu konuda-
ki fikirlerini hiç sakınmadan dile getiriyor. Ha-
ni ibretle okunması gerek denilecek cınsten
bir yazı.
Bakın ne diyor: "Aslında çok daha hızlı kü-
reselleşebilirdik, fakat iki önemli engelle kar-
şılaştık bu süreçte: demokrasi ve trilyonlarca
dolardeğerindekıemeklilik fonlannın kamu, ya-
ni ulus devletlehnin kontrolünde olması. Doğ-
rudan yatınmlann veya bir başka deyişle sa-
nayinin küreselleşmesi için gerekti adımlan za-
ten yıllardan beri kat ediyoruz. Ama artık, bi-
zim için asıl önemli olan, finansal sermayemi-
zi küreselleştirebilmek. Yani borsalarda işlem
gören hisse senetlerimizin prim yapması ve böy-
lece bilanço varlıktanmızın, sermayelerimizin
bilanço değeherinin giderek daha da büyüme-
si, büyümesi... Fakatbunun için borsalara sü-
rekli para girişi yapılması gerekiyor ve bu pa-
ra da emeklilik fonlannda yatıyor. Bu emekli-
lik fonlan (Pension Funds) özel aracı kurum-
ların emrine tahsis edilecek olursa, borsalara
kanalize edilecek ve biz daha da zenginleşe-
ceğiz. Diğeryandan, doğrudan yatınmlanmı-
zın küreselleşmesinde de ciddi bir direnç ile
karşılaştık: Demokratik Devlet yapılan. Bakın
Asya sermayesi nasılpara kazanıyor... Çocuk
işçi, kadın emeği, sendika, insan hakları gibi
sorunlarla uğraşmıyor Asya sermayesi ve bu
yüzden de kâr marjları son derece yüksek.
Çünkü bu bölgede ve G. Amerika 'da dikta yö-
netimler iş başında. Fakat biz Avrupa 'da ne ya-
pıyoruz? Yok işçi haklan, yok sendikal haklar,
yok insan haklan, yok sosyal güvenlik katkı
paylan.. sonuçta da kâhanmız kuşa dönüyor.
Demokrasiden vazgeçmek zorundayız. "*
Evet hiç çekinmeden demokrasiden vaz-
geçmek zorundayız diyebiliyoriar. Bu kadar ce-
surca kendilerini ifade ederek amaçlannı da-
yatırken, diğer yandan da bunun bir gerçeklik
olduğunu söyleyip duruyorlar. lletişim araçla-
nnın tümü de kontrollerinde olduğu için dayat-
tıklan bu sanal gerçekliği, insanlar gerçekmiş
gibi algılıyor.
En önemli hedefleri ise devlet yönetimlerini
ele geçirmek oluyor. Burada devletlerin ve on-
lan yönetenlerin ekonomik olarak kimleri tem-
sil ettiği önem kazanmaktadır. Artık modası
geçen ve tu kaka ilan edilen ulus devletler ye-
rine şirket çıkarlannı kollayan, gittikleri yurtdı-
şı gezilerinde iki ülke halkını ilgilendiren anlaş-
malar imzalamak yerine, işadamlannın imza-
ladıklan ticari anlaşmalardan büyük başan ola-
rak söz eden devlet yöneticileri daha makbul
insanlar olarak dayatılıyor.
* http://wvwv.antimai.org/muh/ kurtlaukpnl.htm
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Aşiretli AB Uyeliği!
Eski CHP Hakkâri Milletvekili Mikail llçin'in,
uyuşturucu kaçakçılığmdan gözaltına alınan oğ-
lunun Van polisinin elinden baskınla kaçınlmasıy-
la ilgili olarak tutuklanan, ama 30 milyar lira kefa-
letle serbest kalan Mustafa Bayram'a sahip çı-
kan tehditleri de olmasa, Hamit Bayram olayını
tümden unutacağız! llçin, eski birCHP'li iken, son
çıkışı nedeniyle öğreniyoruz ki, günümüzde o da
AKP saflannda yer almış. Eski milletvekilliğinin ya-
nı sıra üzerinde değişmeyen asıl görev, Hani aşi-
retinin lideriiği.
Yani köyleri var. O köylerde yaşadığı rivayet edi-
len, 18 yaşını bitirmiş her vatandaş gibi, seçim za-
manlan sandık başına gidip oy kullanabilen, tek
kusurtan aşiret lideri ile kimi zaman sağ, kimi za-
man sol partilerimizde yer alan marabalan var!
llçin'in CHP nin Van olaylannın üstüne gitme gi-
rişimini de, eski bir milletvekiline değil, bölgede gü-
cünü sürdüren bir komşu aşiretin liderine yönelik
dayanışma duyguları nedeniyle içine sindireme-
diği ve tehdit dolu demeçlerle karşıladığı biliniyor.
Ana muhalefet partisinin, uyuşturucu kaçakçılığı
ile suçlanarak gözaltına alınan bir aşiretin veliah-
tının, üstelik biremniyet binasından o aşiretin men-
suplannca baskın sonunda kaçınlmasını araştır-
masına başkaldıran llçin, "Bayram bölgede ge-
niş biraşirete sahiptir. Ben burada olsaydım, he-
yeti burada 1 saat bile durdurmazdım. Çünkû on-
lann burada işiyok. Buradan Baykal'/ uyanyorum.
Mustafa Bayram ile uğraşırlarsa pişman olurlar.
Bu konuda bölgedeki aşiretler olarak tepkilerimi-
zi eylemlehe dile getireceğiz" diyor.
llçin görünürde ana muhalefet partisine, ama on-
larla birlikte apaçık hükümete de tehditler savu-
rup gözdağı veriyor. Bayram'la uğraşacaklann piş-
man olacaklannı söyleyebiliyor. 7 Temmuz 2004
günü Malatya'da eroin pazarlığı savı ile yakalana-
rak Van'a getirilirken, 25-30 kişilik bir grubun po-
lisin elinden kaçırdığı Hamit Bayram, bir aya ya-
kındır ortalarda yok. Polisin evrak üzerinde ken-
disini aradığı kuşkusuz birgerçektir. Ancak, o ara-
ma acaba hangi boyutlardadır? Ve koskoca Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin emniyet güçlerinin eli, yer
yanlmış, adeta ortadan kaybolmuş bir adamı ni-
çin yakalayamamaktadır? Bu sorunun yanıtını ka-
muoyunu tatmin edici biçimde verebilen yoktur.
Perdeyi aralama amacıyla bölgeye birTBMM he-
yeti gönderen CHP ise eski bir üyesi tarafından teh-
dit edilmiş; tehditler "Ben burada olsaydım, he-
yeti 1 saat bile durdurmazdım. Onların burada işi
yok" ölçütlerine ulaşmış, ne yazık ki, CHP yöne-
ticileri bu tehditleri alt perdeden yanıtlaria karşı-
larken; devletin konuşması gereken görevlileri sus-
muştur. Van Cumhuriyet Savcısı'nın, kendi görev
alanında yapılan bu tehditler karşısında, llçin hak-
kındasoruşturma açtığını, eski milletvekiline, "Ken-
timize gelen ana muhalefet partisi heyetini bu-
rada olsaydım 1 saat bile durdurmazdım de-
diğin doğru mu? Bu sözlerin ile suç işlediği-
nin farkında mısın?" dediğini duyan da okuyan
da yoktur.
Siz arada bir ülkemizin bir hukük devleti oldu-
ğunu söyleyen resmi demeçlere bakmayınız. 2004
yılında, Osmanlı Imparatorluğu'nun feodal düze-
ni ile aşiretler hâlâ etkinliğini sürdürmekle yetin-
memekte, bazen sağ, bazen sol partilerimize de
sahip çıkarak, onların listeleri ile milli iradenin an-
lı şanlı temsilciieri arasında, elbette aşiretlerinin hem
parasal, hem sayısal gücü sayesinde yer almak-
tadıriar. Şayet listesinde bulundukları partinin ge-
nel durumu nedeniyle o seçimde seçilememişler-
se, iktidardaki partinin üyesi olmak için zaman yi-
tirmemekte, böylece hem Ankara ile işlerini yürüt-
meyi sürdürmekte, hem de yörelerindeki ihalele-
rin değişmez üstlenicileri olabilmektedirier.
Dünkü Hürriyet'te Asım Güneş imzalı bir ha-
ber, Mikail llçin'in sahip çıktığı Mustafa Bayram hak-
kında çıkan haberierin 25 yıldır hiç değişmediğini
anlatıyor. Eroin kaçakçılığı, cinayet, tarihi eser ka-
çakçılığı olaylan, 24 yıl hapis istemi ile yargılandı-
ğı dava dosyasının adliyeden çalınması gibi bir di-
zi olaydan söz edilen bu haberde beni en çok il-
gilendiren, Mustafa Bayram'ın siyasi seyir defte-
ri oldu.
Amasya'nın bardağı
1987'de Milliyetçi Demokrasi Partisi'nin ll Baş-
kanı. Hatıriarsınız, 12 Eylülyönetiminin, eski AP'nin
oylarını alması umuduyla rahmetli Turgut Su-
nalp'e kurdurduğu özel himayeli partiydi MDP!
Istanbul'da bir otomobile gizlenmiş 7 kg eroin-
le ilgili olarak hakkında açılan dava sürerken,
1995'te ANAP'tan milletvekili seçildiği için doku-
nulmazlık kazanan aşiret lideri, 1999'da Fazilet
Partisi listesindenyineVan milletvekili. FP'nin ka-
patılması nedeniyle bu kez bağımsız olarak TBMM
çatısı altındayken, iki Picasso tablosunun satışı
sırasında kendisine suçüstü yapmaya gelen po-
lislere "Siz polisseniz ben de devletin milletveki-
liyim. Bana hiçbirşeyyapamazsınız" diyebilen en
kahramanlanmızdan.
32 kısımlık polisiye filmi bu köşede daha uzat-
manın anlamı yok elbette. Bölgedeki gücü, aşiret
adamlannın veliaht Hamit Bayramı, devletin poli-
sini etkisiz hale getirip, o arada bir emniyet men-
subunun burnunu da kırarak, kaçırmalan ile de or-
tada.
Hamit Bayram, elbette günün birinde ya gelip
güvenlik güçlerine teslim olacak, ya da yakalan-
ma işlemi gerçekleşecek ki, dosyası tıpkı babası-
nınkiler gibi, doğal seyrine otursun.
O günü, aşiret ağalarımız elbette kendileri sap-
tayacaklar.
O zamana kadar, Ankara'da bir Içişleri Ba-
kanlığı'nın, bir Emniyet Genel Müdürlüğü'nün,
Van'da Valilik'in ve devletin öteki organlannın
bulunduğunu bilerek zaman dolduracağız.
Ve tabii aydınlarımız, Türkiye'nin AB üyesi olma-
nın ölçütlerini sadece Kopenhag'daelimizetutuş-
turulan listeye göre değeriendirecekler! Feodaliz-
min tüm unsurian ile sesini ve etkisini sürdürdü-
ğü bir ülke olarak bir gün belki AB Parlamento-
su'na da, aşiret mensubu temsilciler göndermek
gibi bir başarıyı yakalayacağız.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-kolay.net
Tûridye Gazetedler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Cazete
Ülke sorunlanna ilişkin rapofianyla, araştımnalanyia,
köşe yazılanyla, tarafsız haberieriyle sMI toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212.51108 75