25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1O AĞUSTOS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA H i J v U i ı U l f J J . ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Ihracatın lokoraotif sektöründe üretim ilk kez düştü. İşçi çıkarma ve atölye kapatmalar sürüyor Tekstilde altın dönem kapanıyor iirkiyedekigirdi ve hammadde maln'-etlerininyüksekliği nedeniyle çareyi ithcâaüa ve üretimiyurtdışına kaydırmakta bulan sektörde, kapasite kullanımı da gözle görülürşekilde düştü. TÜBİTAK TekstilAraştırma Merkezi Müdürü Işık Tamkçıoğlu, sekörün sorunlanm şu dört başhk altında topluyor LEYLA ÇE\İK/BAŞAK SEZEN 15 milyar dolara ulaşan hacmı ile ihracatta Türkıye'tun lokomotif sektörü olan tekstil ve hazır giyimde tehlike çanlan çalıyor. Bu yılın ilk altı ayında tekstil üretimi yüzde 3.1 azaldı. Türkiye'deki girdi ve hammadde maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle çareyi ithalatta ve üre- timi yurtdışına kaydırmakta bulan sektörde ka- pasite kullanımı da gözle görülür şekilde düş- tü. Çok sayıda kişiyi istihdam eden sektörde üretimin azalması nedeniyle işçı çıkarmalar da başladı. Sadece Istanbul'da 10 bıne yakın atöl- ye kapanırken Kahramanmaraş'ta da pek çok fabrika ya ürerimini durdurdu ya da üretimde kı- sıtlamaya gıtti. Görüşlerinı aldığırmz Ege Üniversitesi Öğre- tim Görevlisı ve TÜBtTAK Tekstil Araştırma Merkezi Müdürü IşıkTarakçıoğtu, sektörün so- runlannı şu dört başhk altında topluyor: • 2002'de kotalann kısmen kalkması ıle Çin, Türkiye'nin ihracat yaptığı pazarlan büyük öl- çüde ele geçırdi. Aynca Türkiye pazanna girdi. • Dövizkurunun düşük olması nedeniyle ıh- racatçı fiyat tutturmakta zorlanıyor. • Enerji maliyetleri, vergiler çok yüksek. İs- tihdamın üzerindeki kamu yükü çok ağır. • Katma değeri yüksek ürünler üretilmiyor. AB'de tekstil ve konfeksıyon sektöründe 2 mılyon kışinin çahştığını, cironun da 200 mil- yar dolar olduğunu ifade eden Tarakçıoğlu, "Bizdeki istihdam sa>ısı 3 milvon anıa ciro sa- dece 25-40 milyar arasında. Türkiye bu işin ha- maDığııuyapmaktan bir an öncevazgeçmelidir" diye konuştu. 10 bin atölye kapandı Fasonda 450 bin kişi işsiz kaldı -* Ithalat ihracatı solladı (Milyon dolar) I 2003 I 2004 I Deöisim İTHtB Başkanı tsmail Gülle: Piyasayı artık alıcı firmalar belirliyor Sektör itlıalatla besleııiyor Artık sektörün tamamen ithalatla beslenir hale geldiğını ifade eden Is- tanbul Tekstil ve Hammadde thracatçı Bırliklen (ITHÎB) Başkam Ismail Gül- le, bazı kalemlerde 100 bin dolarlık ih- racata 900 bin dolarlık ıthalatın karşı- lık geldığinı söyledi. Gülle, bunun en büyük nedenlerinden biri olarak da ku- run bellı bir dengeye oturtulamamış ol- masını gösterdi. Firmalann eskiden ihracat yaparken pazarhk sonucu bir rakamda buluştuk- lannı, ancak artık piyasayı alıcının be- lirlediğini ifade eden Gülle, tekstil fab- rikalanndaki kapasite düşüklüğüne de dikkat çekti. Normalde bu dönemde mevsimsel etki nedeniyle üretimde bazı düşüşlerin görüldüğünü ifade eden Gülle, bu yıl daha etkıli bir düşüş yaşandığım söyle- yerek "Nedeni de siparişlerin kavbedil- mesi ya da tnevcut siparişlerin daha ucuzmallariaikameedümesr dedi. Bu- nunla ilgili en çarpıcı örnek ise üretim- lerinın büyük bölümünü Türkiye "de yaptıran tsveçli hazır giyım firması H&M'in üretimlerini Uzakdoğu'ya kaydırma karan neticesinde Türki- ye'den alımlanm azaltması. Firma, Iz- mir'deki ofisini de kapattı. Son iki aydır sektörde ciddi bir gev- şeme yaşadıklannı kaydeden Türkiye Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Fîkret Poyraz ise kapasite kul- lanım oranlarının yüzde 60'a düştüğü- nü söyledi. Poyraz aynca, eskiden 100- 200 bin civarında olan siparişlerin ar- tık 3 bın-5 bınden yukan çıkmadığını belırtti. Yüzde 10'u gitti Ev tekstili yurtdışına yöneldi Türkiye'de iç piyasada yaşanan sorunlann ev tekstilini de olumsuz etkilediğini belirten Ev Tekstilcileri Derneği Genel Koordinatörü Haşim Büyükbalcı. sektördeki firmalann yüzde 40'a yakınının tam kapasıtede çahşamadıklarını söyledi. Bürokrasi ve ekonomik-politik istikrarsızlık gibi nedenlerle pek çok firmanın da yurtdışına gittiğini kaydeden Büyükbalcı, «Giden olduğu gibi gelen de yok. Yabaneı yaünmcı da gelmiyor. Son birkaç yîl içinde sektördeki firmalann yüzde 10'u yurtdışına gfttT dedı. Tekstil ve hazır giyim sektöründeki daralmadan en çok etkilenen kesimler- den biri de fasoncular oldu. Gerek ihracatçılann üretim- lerini başta Çin olmak üze- re Romanya, Bulgaristan, Polonya gibi ülkelere kay- dırması, gerekse artan girdi maliyetleri, son yıllarda kü- çük atölyelerin kan kaybet- mesine yol açtı. 2003 Nısanf ndan bugü- ne kadar Jstanbul'da 10 bin civannda inli ufaklı konfek- siyon atölyesinin kapandı- ğını belirten Istanbul Teks- til ve Konfeksiyon Fasoncu- lan Derneği Başkanı Yıl- maz Kocaoğlu. bunun yak- laşık 450 bin kışinin işıni kaybetmesi anlamına geldı- ğini ifade etti. Ayakta kahnayı başaranla- nn da borç batağmda oldu- ğuna dikkat çeken Kocaoğlu, "Durum ber geçen gün daha kötüye gidiyor. Şirketlerin 150-200 milyar lira borçlan var. Atölyesini satsa 30 mil- yar Hraetmez"dedi. îhracat- çılann döviz kurundaki dü- şüşü öne sürerek fiyat kırdı- ğından yakınan Kocaoğlu şöyle konuştu: "3 yü önce 4 müyon liraya üretilen panto- lon bugün 2.5 mihon liraya üretiliyor. Zaten bazı ihraçat- cdar üretimlerini yurtdışına kaydınta. Mesela Rodi Çin'e 1 mihon adetlik pantolon üretimi yapûrdı. Bu bir mil- yonun Türkiye'de kaç atölye- yi doyuracağmı düşünün. Esem de yurtdışına giden fir- malar arasında." Teşvik Yasası'nı da eleşti- ren Kocaoğlu, "İstihdamın üzerideki yükün çok ağır, vergj oranlannın yüksek ol- duğunu söylüyoruz. Bize Anadolu'yu gösteriyoriar. 30 tane makinesi olan adam atölyesini taşımaya kalksa as- tan yüzünden pahabya çıkar. Hem neyi iyüeştirdiniz de milleti orayaçağjrrv orsunuz" diye konuştu. Kapasite düşürdüler Iplikçinin derdi stokfaüası Firmalann eünde 5-6 bin tonluk iplik stoklan bulunduğu beürtiliyor. Tekstil sektörünün en önemli tedarikçi- lerinden iplikçiler de ellerindeki stokları entemediklennden kapasitelerini düşür- me yoluna gittıler. Hemen her firma- nın elınde 5-6 bin tonluk stoklar bulun- duğunu belirten sek- tör temsılcıleri, bu nedenle üretimin dü- şük seviyelerde tutul- duğunu kaydertiler. Uretim olmadığı için fabrikalann bü- yük kısmı ise işçı sa- yısını yan yanya azalttı. Bazı fabrika- lann 700 kışıden 200- 300'e düştüklen, ba- zılannın da sadece prestij adına üretime devam etmeye çalış- tıklan belirtildi. Verilen bilgiye gö- re, Murat Yapı Teks- til de zor durumda olan firmalar arasın- da yer alıyor. Firma 2 aydır üretim yapmı- yor. Isparta Mensu- cat, 6 bın ton civann- da stoku olduğu için üretımı düşük sevıye- de tutuyor. Kahra- manmaraş'takı fabn- kalann çoğunda da benzeri örnekler ol- duğu dile getıriliyor. Ağustos ayuun so- nuna kadar işlerin ra- yına girmesi gerekti- ğini belirten yetkili- ler, siparişlerde iyi- leşme olmaz ve ma- kineler de tekrar ça- lışmaya başlamazsa eylül-ekim aylan dö- neminde çok daha kötü manzaralarla karşılaşılacağı uyan- sında bulundular. Sektörün çok ciddi fi- nansal sıkıntı içine gireceği de verilen bilgiler arasmda. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Elmalarla Armutlar Pek çok ülkede gazeteci-yorumcu konu arayışında, biz ise konu çoktuğundan bunalır dururuz. Sorun bol- luğundan hıçbirineyoğunlaşamamak, kaçınılmaz sonu- cu, hiçbın üzerine toplumun dikkatınin, duyarlıhğının yoğunlaşamaması gibi bir durumla karşı karşıyayızdır. Dün bir kez daha, konudan konuya, sorundan soaına atlayıp dururken ne kadar teğet yaklaştığımızın, şaşı baktığımızın, doğal olarak da elmalarla armutlan kanş- tınp işin içinden çıkamayışımızın, yaşamın her alanın- daki yoğunluğuna şaşıp kaldım. Bu yazıya başlarken YÖK-Kıbns ünıversitelen arasın- daki uyuşmazlığın son gelişmelerinden haberlı olamaz- dım. Uzlaşmaya vanlsa da vanlmasa da konunun ger- çek soaın boyutundan ne kadar uzakta kaldığımızı içim sızlayarak düşündüm. Diyelim ki Kıbns'la dayanışma, hükümet ağır bastı, YÖK daha önceki yönetimler dö- nemlerinde atlanmış bilimsel kaygı ve duyariılığı birya- na attı, istenen ödünü verdi... Geçmiş yıllarda tamamen siyasal kaygılarla bakan- lık bastınmış, YÖK karşı durmamış, olmayan bilimsel denklik varmış gibi bir görüntü yaratan karariar, hak, hu- kuka aykın olarak onanmış. Tartışmalarda çok kullanı- lan "önkayıt" sözcüğünün gerçek anlamma bakmak neden işimize gelmiyor? Kıbrıs'ta ekonomik çekim mer- kezi olmalan nedeniyle üniversitelerin gelişmesi iyi bir şey olsa da sadece ailelerin parası olduğu için düşük puanlı öğrencilerie kontenjanlann doldurulmasını sa- vunmak haklı olabilir mi? Dün Emekli-Sen'in yöneticileriyie birlikte, IMF'nin ye- ni anlaşması, Dünya Bankası'nın son raporian derken emeklilerin haklan üzerine Erdoğan hükümetinin gün- deminde olan haklar gaspının, emeklilerin dramının ye- ni boyutlannın bir durum saptamasını yapmaya çalışı- yorduk. Altmdan çıkamadık. Nedenı malum: Başbakan, ilgili bakanlar, sorumlu bürokratlar, rapor- lar, önce her kafadan bir ses çıkıyor, birbirini de yalan- layan açıklamalar yapılıyor. Asla konunun sahipleri, ör- gütleri olup biteceklere ilişkin bilgilendirilmiyor, doğru dürüst bir tartışma ortamı yaratılmıyor. Sonra apar to- paryasa, yönetmelik, hükümet icraatı, karan, her ney- se uygulama gündeme geliyor. Siz ne olup bittiğini an- layamadan bir sürü kazanılmış hak uçup gidiyor... Tek sorun IMF, Dünya Bankası dayatması, emekli maaşlannın vergılendirilmesi imiş gibi, Erdoğan hükü- metinden bu dayatmayı kabul etmediklen açıklamala- n geliyor. Ona bile inanmamak gerek ya, bu arada emeklilerin eriyen ücretleri, ilaç, sağlık hizmetlerinden yararlanma haklanndan ne haber? Önce iş mahkemesinden alınmış, sonra Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nden onanmış emekli maaşlannın geç ödenmesınden doğan bir fark alacağımız vardı. Yaşlı- lık aylığı artış uygulamasının, ayın başından uygulan- mamış olması nedeniyle doğan fark alacağının faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğine ilişkin... Hükümet, yargı karannın gereğini yerine getirmedi de ne oldu sanki? Medya gündeminde SSK'nin, değerinin üstündeki ilaç alımlan var. Yolsuzluk, hesaplaşılamadığı çok doğ- ru. Ancak SSK ilaç sorunlannın bütünü içinde bu olay devede kulak. Gerçek oyunlan saklama aracı. Tabii ki SSK'nin ihalelerde kazıklandığı olaylann hesabı sorul- malı. Ama SSK'nin, hastalanna ilacını kendi eliyle ver- mesinin dışında, kötünün en iyisi bir başka yol yok. Çünkü ilaç tüketiminde en büyük pazar SSK'ye ilaç verebilme, sürümden kazanma, sistem doğru işletildi- ğinde en ucuza ilaç alabilme gibi bir sonucu getirebili- yor. Yolsuzluklar olmasa, bugüne kadar önemlifiyatin- dirimlerini SSK'nin daha ucuza ilaç alabilmesini sağ- ladı da... Ozel eczanelerden SSK'nin ilaç vermesı ise SSK'nin kara deliğini akıl almaz bir hızla patlatacak, SSK'liye pahalıya ilaç verilmesini genel uygulama ha- line getirecek. Erdoğan hükümeti bunu bilmiyor mu? Elbette biliyor, ama zaten nıyeti sağlık hizmetlerini özelleştinmek, pa- ralı hale getirmek. Önce ilaç alım kuyruklannı kaldınyor- muş gibi bir şov, arkasından SSK kara deliği gerekçe- siyle ilaç alımında sigortalının ödeyeceği paylan, para- yı hızla yükseltme, pek çok ilaç kaleminin sigortalıya ödenmemesi uygulamalan... Gelsin özelleştirme, para- lı sağlık hizmeti. Erdoğan hükümeti döneminde, bir tek kamu hasta- nelerinde yapılmakta olan sağlık hizmetlerinin özel has- tane ve kliniklere aktanlmasından gelen maliyet artışı hesaplanna, SSK kara deliğinin büyümesine bakılsa, bakın ne çarpıcı sonuçlar ortaya çıkacak. Ne trajikomik bir tablo! Şimdilik haykıran, toplumu uyarmaya çalışan bir tek Türk Tabipleri Birliği başta, sağlık çalışanlan sendikalan var. Beyaz eylemleriyle ba- şımıza gelmiş olup fark edemediklerimızi, olacaklan, aymadıklanmızın boyutlannı anlatmaya çalışıyorlar. Sendikacılanmız moral değerlerini yitirmiş, suskun. Bü- yük bir emekli kitlesi ile tehlikeli örgüt potansiyeline sa- hip olabilecek Emekli-Sen'i susturabilmek üzere ise hükümet durmadan mahkemeye gidiyor. Sendikayı ka- patma davalannı kaybettikçe de emniyet gücünü kul- lanarak örgütlenmesinin yollannı fıilen, antidemokratik yollardan tıkamayı kâr sayıyor.. sonera cumhuriyet.com.tr Türkiye'nin akıllı kart üreticisi PLASTKART HALKA AÇILIYOR 3 Plastkart Bankacılık Ankasörlü Telefonlar Toplu Taşımacılık Dijital Kimlik Kartları Dijital İmza ve Şifreleme GSM Geçiş Kontrol Sadakat Programları Pay TV ve Dijital Yayın Hayatın Her Alanında www.plastikkart.com.tr 11-12-13 Ağustos 2004 Tarihlerinde Plastikkart Akıllıkart İletişim Sistemleri San. Tic. A.Ş Borsada Satış Yöntemiyle Halka Arz Ediliyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear