23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2Ca~EMMUZ2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 BeMenen sonuç CHP TIII et^e-cil Mustafa Gazal- d . TBVMûe Cenekler Yasası gö- ntJşüuirkenTÛB-DER'ınmalvariığının .eilmesini çeen önergesini sa- "TOB-DER, 200 bin üyeli büyûk bnrir dsnekti. 12Eylül faşizminin he- mLz ifosinin gsçmediği zamanda dterner: yönefcileri cezalandırılcfı, rrtallarna Hazine el koydu. Dernek Spenei oaşkam çinde olmak üzere yt3netici<er aradan 6 yıl geçtikten sonm aklandılar, ama mallan geri ve- ritnedt Ben psrlamentoya girdim gtrelibj mallann Hazine'den kurta- nlması çin uğraşryorum. MaliyeBa- kanı'na, Içışleri Bakanı'na, Adalet Kctmısyonu Başkanı'na gidiyorum. Dur tekalım' dıyorlar, 'Zamanı ge- lir* diyortar Dernekler Yasası görü- şûlürken bir kez daha 200 bin üyeli TĞ)B-DER'in îrilyona varan malvar- l\ğının geri verilmesini istiyomz." önerge ne mi oldu? Beklenen ol- du: Kabul edilmedi... onk Kansuecumhurfyet. com.tr IŞIK KANSU Kara Tren BaşımızdaTCDD, başında "Türkiye Cumhuriyeti" vurgusu olan ender kamu kuruluşlanmızdan biridir. Bunun nede- ni, "Demirağlarla ördükanayurdu dört baştan" ifa- desinde olduğu gibi demiryollarımızın Cumhuriyet ile özdeşleştirilmesidir. Bugün ise iktidarda Türkiye Cumhuriyeti ile kavgalı, sürekli onun ilkeleriyle didi- şen Cumhuriyet'in kuruluş sürecini ve aydınlanma- yı yadsıyan, küçümsemeye kalkışan bir kadro var- dır... 40'a yakın yurttaşımızı muhteşem bir yüzeysel- lik, akıl ve bilim dışılık nedeniyle ölümetaşıyan ''AKP treni"r\\n mucitlerinden TCDD Genel Müdürü Süley- man Karaman da, aynı iktidarın kadrolarındandır "Hızlandınlmış tren "ci Recep Tayyip Erdoğan ın Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemini belgeleriyle sürekii irdeleyen eskı' CHP Istanbul ll Baş- kanı Mehmet Bölük'ün arşivine göre, geçmişte is- tanbul Belediyesi İETT Genel Müdür Yardımcılığı ve İSBAK Yönetim Kurulu üyeliği de yapan Süleyman Karaman. ünlü AJbayrak davasında yargılanmış sa- nıklar arasındadır. Recep Tayyip Erdoğan'ın da yar- gılandığı bu dava, Istanbul 4. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde 22 Ocak 2003'te, yani AKP'nin iktidara gel- mesinden hemen sonra "beraat" ile sonuçlanmış- tır. Mehmet Bölük'ün beraat kararı ile biten davaya ilişkin verdiği bilgiler ise olaya farklı bir boyut kazan- dırmaktadın "Beraat karannı; AKP iktidan döneminde ne Ma- liye Bakanlığı, ne Cumhuriyet Savcılığı ne de Istan- bul Belediye Başkanlığı temyiz etti. Böylece bera- at karan, Yargıtay aşamasına ulaşamadan kesinleş- miş oldu!" Geçen mart ayında Konya'da "Demir ağlarla ör- dük, dediler. Ne ördünüz bugüne kadarlaftan baş- ka" diyerek Cumhuriyet'in kuruluş dönemine iğne- li göndermeler yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın dev- let kademelerine ağ gibi yayılan kadrosunun başı- mıza ne çoraplar ördüğünü gördük, görüyoruz... Diyorlar ki. tren yollannın altyapısı bozuk... Laf! Asıl bozukluk üstyapıda... Hchaddi Recep Tayyip Erdoğan, gazeteci- lerden tren kazası konusunda şim- diye değin neredeyse hiç karşılaş- madığı ters sorular alınca şaşırmış olmalı: "Haddinizi bilin." Biz, yurttaşlannı bile bile ölüme gönderen hız haddini aşmışları da biliriz... Arka Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm, yaptığı hertürlü işin ve uygulamanın arkasında olduğunu söylemiş. Tren kazası sonrası suçladığı ma- kinistlerin arkasına sığınmasından belli... Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, geçen günlerde bir genel- ge ile "müze, kütüphane, resim- heykel müzeleri, basma yazı ve re- simleri derleme müdüriükleri, or- kestra, topluluk ve koro müdüriük- leri"n\ il kültür müdürlüklerine bağ- ladığını duyurdu. Bu genelge, Kamu Yönetimi Te- mel Yasası'nda öngörüldüğü üzere küttür ve sanat hizmetlerinin merke- zi idareden sıynldığının resmidir. Hiç kuşkunuz olmasın, bu gidişle kültür ve sanat kurumlan yerelleştirilecek, özelleştirilecek, özelleştirilemeye- cek olanlar da Antalya Devlet Sen- foni Orkestrası gibi "verimli" olma- dıkları gerekçesiyle kapatılacaktır. Kimi hoppala uçuklar tarafından Kültürde çoraklığa doğru savunulduğu gibi "kültür ve sanat" yalnızca "sponsorluk" yoluyla yü- rütülebilecek bir hizmet alanı değil- dir. Kültür ve sanata siyasetin ka- rıştmlmasını eleştirmek başka, dev- letin kültür ve sanat hizmeti sorum- luluğu ve görevini üstlenmekten tü- müyle vazgeçmesini istemek baş- kadır. Ne derseniz deyin, yanm yüzyılı aş- kın deneyim ve birikimiyle Devlet Ti- yatrolan, Opera ve Bale, senfoni or- kestraları kendi içinde bir bütünlük- le, yurttaşa kültür ve sanat hizmeti götürmektedir. Hangi siyasi parti ik- tidara gelirse gelsin, bu hizmetler, o yarım yüzyılı aşkın deneyim ve biri- kimi içinde barındıran "kurum"\ar eliyle yürütülmektedir. O kurumların da kendi içinde her zaman bir "kül- tür-sanat ve düzey kaygısı" bulun- maktadır. Aynca, hangi parti iktidar olursa olsun, bu kurumlara bütçe ayırmak zorundadır... Oysa, şimdi yapılmak istenen, bu kurumların yerele devredilerek bir anlamda "atomize" edilmesi, bu- güne değin edinilmiş deneyim ve birikimin dağıtılması, parçalanma- sı, bütüncül kurumsalhklannın orta- dan kaldınlmasıdır. Kültür ve sanatın yerelleştirilme- si, hele hele de AKP döneminde ye- relleştirilmesi; kültür ve sanat ku- rumlannın tek tek kapatılması, ka- patılmasa bile sığlaştınlması, siya- sileştirilmesi ile eşanlamlıdır. En güncel örnek, Izmit Büyükşe- hir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun başına gelenlerdir. AKP'liler; beledi- yeyi kazanır kazanmaz, şehir tiyat- rosunda adeta cadı kazanı kaynat- mış ve Devlet Tiyatrolan geleneğin- den gelen değerli bir beyni, Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten'i gö- revden almışlardır. Erkan Mumcu'nun Kamu Yöneti- mi Temel Yasası ile koşut yürüttüğü harekât, özetle, kültür ve sanat ala- nını kuraklaşmaya götürecek bir "hızlandırılmış tren "dir. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORLNLARI YILMAZ ŞİPAL Temıııuz 2004 SŞK Taban ve Tavan Ucreti 26 Haziran 2004 günlü Resmı Gazete'de yayımlanan (sayfa 61), Asgari Ccret Tespit Komisyonu Karan ile 1 Temmuz 2004"ten geçerli olarak asgari ücret yeniden saptanmıştır. Bu saptama ile: "16 yaşını doldurmamış işçiler için 01.07.2004-31.12.2004 ta- rihleri arasında uvgulanmaküzere avükasgari ücretin 378.000.000.- TL olarak hesaplaıunası komisyonca kabul edilmiştir. Bu hesaplamalara göre 16 yaşını doldurmuş işçilerin asgari ücreti01.072004-31.12J004tanhleri arasmda ayûk444.150.000.- TL, günlük 14.805.000.-TL ve saat ücreti 1.974.000.-TLdir." Brüt olarak belirlenen asgari ücretten sigorta primleri ile ver- giler kesildikten sonra işçınin eline geçen net ücret ise 318 mil- yon liradır. 28 Ocak 2004 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 5073 sa- yılı yasa ile Sosyal Sigortalar Yasası'nın "Günlük Kazanç S^ mrian' 1 başlıklı 78. maddesi yeniden düzenlenmiş ve u atana- cak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancuı alt suun, 18J21.0O0.-TL, üst sının ise alt suunn beş kaö" olarak saptanmıştır. Böylece, SSK primine esas alınan alt sınır (taban) kazanç. ayda 549 milyon 630 bin liraya, prime esas kazanç üst sının (tavan) ise alt sınınn 5 katı olan 2 milyar 748 milyon 150 bin liraya yükseltilmiştir. Buna ek olarak 5073 sayılı yasanın geçici 90. maddesi ile as- gari ücret ile SSK alt sınır kazancı arasındaki farkın primleri, 1 Ocak 2004 ile 30 Haziran 2004 dönemı ile sınırlı kalmak ko- şulu ile işverence değil, Hazine'ce karşılanacaktır. Bu uygulama. 30 Haziran 2004 günü sona ermiştir. Bunun üzerine 6 Temmuz 2004 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 5198 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalan Yasası, Sosyal Sigortalar Yasası ve Sosyal Sigortalar Kurumu Yasasf nda Değişiklik Ya- pılmasına İlişkin Yasa'nın 9. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Si- gortalar Yasası'nın "Günlük Kazanç Suurlan" başlıklı 78. mad- desinde değişiklik yapılarak, sigorta primine esas alt sınır ka- zaıcı, 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen asgari ücrete eşıtlenmiştir. Yasadaki değişikliğe göre: "Bu kanun gereğince aunacak prim ve verilecek ödeneklerin htsabına esas tutulan günlük kazancuı alt suun, 4857 sayıh İş Kanunu'nun 39. maddesûıe göre 16 yaşuıdan büyükler için be- Brtenen günlük asgari ücrettir; üst sının ise günlük asgari ücre- tiı 6.5 (alü buçuk) kaûdır" denilerek. sigorta pnmine esas ay- \u kazancın alt sının, 1 Temmuz 2004'ten geçerli olarak, 549 vnlyon 630 bin liradan 444 milyon 150 bin liraya indirilmiş, si- gorta primine esas ücretin üst sının ise 2 milyar 748 milyon 150 bn liradan 2 milyar 886 milyon 975 bin liraya yükseltilmiştir. (<44.150.000.-TL asgari ücret ve sigorta primine esas taban üc- rö x 6.5 = 2.886.975.0OO.-TL sigorta primine esas tavan üc- rö.) 1 Ocak 2004 - 31 Aralık 2004 SSK Taban ve Tavan Ücretler v; Primleri ile Hazine Katkısı: HARBİ SEMİH POROY semihporoy < ı yahoo.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGE\Ç kjurgenca yahoo.com HAYAT EPİK TÎYATROSL MUSTAFA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIICL\ 26 Temmuz tcınc.mıuntaz-arikan.com 1 Ocak - 3 0 Haziran 2 0 0 4 SSK Taban ve Tavan Lcretleri ve Primleri (Bin TL) 56Sa>ılı YasayaGöre Prim Pime E sas İ" cretler Oranı Taban Ccret Tavan Ücret Lcret Primi lcret Primi :aortalıPa\ı »•0İ1.31 549.630 62 181 2.748.150 384.741 !>eren Pavı O ol5.76 549.630 86.609 2.748.150 535.889 iızine Katkısı %6.43 549.630 35.336 0 0 ')plam °u33.5O Toplam 184.126 Toplam 920.650 1 Temnıuz - 31 Aralık 2 0 0 4 SSK Taban ve Tavan t cretleri ve PrimJeri (Bin TL) 55 Sa> ılı ^ asa> a Göre Prim Taban L cret Ta\ an L cret Time Esas Ücretler Oranı Ücret ' Primi Ucret Primi oM.OO 444.150 veren Pavı % 19.50 444 150 azine Katkısı "İO.00 444.150 62.181 2.886.9"5 !404.P 7 86.609 2.886.9 o ,562.960 0 0 0 »plarn S33.50 Toplam 148.^90 . Toplam 96^.13"" GRAFİKER Photoshop, Freehand, QuarkXpres programlarını bilen grafiker aranıyor. ı I E-posta: ckk@ cumhuriyet.com.tr ILK BAŞARILl SENKRONIZE UYDU.. 1963'TE BJĞÜfJ, SYUCO/H ADU tAPYO UYDUCU,AM£- KİKA 'DAM U2AYA FIÜLAT7LOI. ÛAHA ÖUCE SONDE- RİLEN SYNCOM T ADU UYDU, YÖRÛMSeSÎME İYİ OTUtZTULAMAOlğrMDAN BAÇAfZIU OLAMAMfÇ, YE- IZlKIE SÖZ KDNUSU *Sy/VCOMJT"HAZt£LANM(fT7. 36 KİLO AĞIHUKmKİ UYPU ÖYLE gi/Z YÖRütJGE- Y£ Cmj/eTUUJP HIZI AYAZlANIUtŞn Kİ, &ÖMÜŞÜ DÜNYANIHKİNE E$İT OLMUŞTU. 8ÖYLECE MOZM4- BİK ÜSTt/AJOEf 8OfLUtC7?1 ASIL! G/S/ &UİSAM SYHCOM H', ALDIG/ ZADYOSİNYALLE&Nİ BİNLER- CE <İLOMETK£ ĞTEYE ULAŞTrlS/lBİÜYOZDU. 8U TASARlM, ÜMLÜ BiÜM-KueGÜ YAZARI ARTHUZ. C- CL4KK. 'MCV İ/E tlK KEZ 194S YfC/NPA OZT74- yA ATtLMlfTI-. SEFERİHİSAR SULH HUKLTC MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003 257 Karar \o: 2003'l75 Seferihısar C. Başsavcılığı'nın 15.01.2003 gün ve 2003 6728 sayılı yazısı ile mahkememize gönderilen vasi)'etnameniii açılmastna daır davanın yapılan yargılaması sonunda, Vasiyetçi Abdullah ve lzlade oglu. 1928 doğumlu Ramazan Gezer'e ait Seferihısar Noterliği'nce düzenlenen 17.01.1995 tarih ve 377 yevmiye nolu vasi>etoamenin mahkememizin 27.02.2004 tarthJi duruşmasında okunmuş olması nedeniyle vasiyetnamenın açıl- mış sayılmasına karar venldıği. esasın bu şekılde kapatıldığı. mirasçılarrn TMK.598Son maddesi gereğınce istıhkak davacı haklan- nın tutulmasına dair karar verildiği. karar mirasçılardan Asım Gezer ve Akıl Gezer'e e\^'elce yapılan aramalara ragmen tebligat yapı- lamamış olmakla bu kez ilanen teblığe karar \erilmiş olduğundan. işbu ilanın yayımından itibaren 8 gün içerisinde adı geçen davalılar tarafından temyiz edilmediği takdirde karann bu davalılar yönünden kesinleştırileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 34091 ŞİŞLİ 3. ASLİYE HUKLK: MAHKEMESİ'NDEN 2000 1496 Davacı Sabriye Kır (Zeren) vekili tarafından davalılar ıbrahim Kır •rarisleri ve aleyhine ıkâme edılen vasiyemamenın tenfizi davası sonunda; Halen Fomara Ahmet Hamdi Tanpınar Cad. Elektronik Sitesi No: 4 Bursa adresinde bulunan davalılar Fikret Kır ve Ferruh Kır'a iş- bu adreslennde tebligat yapılamadığından ve adreslen meçhul olduğundan ilanen tebligat yapılmasına karar venlrruş olup; mahkeme- mizde 3.6.2004 tanh, 2000 1496 Esas, 2004 334 sayılı kararı ile; davanın kabulü ile Balıkesir, Gömeç ılçesi, Karaağaç kö>ü. 2068 no- lu parselin muris Paşa Dılber Kır adına mevcut tapu kaydının iptali ile davacı Sabriye Kır (Zeren > adma tapuya kayıt ve tesciline, 68.020.000.-TL. ilam harcı, 300.000.000 ücreti vekâlet 18.110.000 yargılama gideriniri davalılardan alınarak davacıya venlmesine ka- rar venlmiştir. İşbu karar özeti ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra başlamak üzere 15 gün içinde temyiz edilmediği takdirde kesinleşeceğı karar tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. 8.7.2004 Basın: 34337 SAGNAK NİLGUN CERRAHOGLU Mostar... Bazı kentlerin isimlerinde bambaşka bir "tılsım" var. Telaffuz edildikleri anda insanı alıp götüren, ken- dine özgü "öyküleri" olan, kaderleri isimlerinde giz- li kentler bunlar. Mostar o "tılsımlı" kentlerden biri. Bir kent düşünün, yemyeşıl bir cennetin koynunda kurulsun; ortasından nazlı birzümrüt nehirgeçsin, neh- rin iki yakasını efsane bir köprü birleştirsin: "StariMost": Eski Köprü... Mostar bu köprü etraftnda kurulmuş; adı- nı bu köprüden almış. Köprünün kuşaktan kuşağa aktanlan bir söylence- si var. Osmanlı Imparatorluğu'nun Akdeniz ve Balkan- lar'a dehşet saldığı dönemde Kanuni Sultan Süley- man. Koca Sinan'ın talebelennden bir mımara "hilal şeklinde" bir köprü siparış ediyor. Ve, ''Köprü ayakta durmazsa kafanı uçmuş bilf diyor. On yılda köprüyü bitiren mimar, son taşı koyduktan sonra sırra kadem basıyor. Korkusundan ıraklarda bir köy evine çekılıyor. "Neretva" Nehri kıyılannda, kayalar üzerinde, göğe doğru, köprünün sapasağlam, hilal şeklinde yükseldi- ğinı gören eşraf, neden sonra mimara habersalıyor "Ket- leni kurtardın. Dön. Köprü muhtesem olmuş!" Bosna Savaşı sonunda Mostar'dan geçtiğimde köprünün yerinde yeller esiyordu. Tılsımı lanete dö- nüşmüş bir kentle karşılaştım. Şehrin (Hıristiyan) ba- tı yakası ile (Müslüman) doğu yakasını birieştiren ta- rihi köprünün yerinde göze yumruk gibi çarpan bir "boşluk"vardı. Mostar'danyalnızbu "boşluğu"ha- tırlıyorum. Bir de mezar taşlannı... Tannm! Ne çok "taze mezar" vardı Mostar'da. Kent ortasında, yol kenanna gömülmüş gencecık ölülerin me- zar taşları kelımelere sığmayan, tarifsiz bir kederle sar- malanmıştı. Bir hayalet kent gibi ıssız, sessizdi Mostar. Insanlann ağzını bıçak açmıyordu. Kimseyle konuşa- madım. Duvartarda göze çarpan top, tüfek izleri; yal- nız toprak altındaki insan vücutlannı değil, evleri, bina- lan, betonu bile delik deşik etmişti. Böylesi bir manza- rayı başka bir tek Beyrut'ta gormüştüm. Banş, AB ile kurulur... Yeniden inşa edılen Mostar Köprüsü'nün geçen ak- şam TV ekranından görkemli açılışını ızlerken 9 yıl ön- ce geçtiğim Mostar hatınma geldı. "Boşluğun" üzeri- ne gıcır gıcır bir köprü dikmişler. Köprü lazer ışıklanyla aydınlatılmış. Gençler, ellerin- de meşalelerle üzerinden atlamış... vs. vs... Fotoğraf, harika. Bayram iyi güzel de Hırvat Hınstiyanlarla Müs- lüman Bosnalılar banşmış mı? Hayır. Üç-beş havaı fişek, bir orkestra, iki koro, CNN ve BBC'den naklen yayın... Dünya polrbkası arbk böyle ulus- lararası birdıplomasi panayırı havasında; göz boyama marifetıyle yurütülüyor. Dışı kalay, ıçı cafcaf. "Herald Tri- bune" başta, dış basında yer alan tüm yazılar halbuki Mostar'ın ortasından geçen Neretva Nehri'nden hâlâ koyu bir kin ve nefretin aktığını söylüyordu ertesi gün. 9 Kasım 1993'te (bir başka 9/11) 400 yıllık köprüyü top ateşiyle yıkan Hırvatlar, anlatılanlara göre bu bay- rama "sureten" katılmış. Hınstiyan Hırvat nüfus, tarihi Osmanlı köprüsünün yeniden yapımı etrafında kopan gürüftüyü içine sindiremıyormuş. Nehrin kıyısındaki Hırvatlar, uluslararası bir konsor- siyum tarafından "banş köprüsü" olarak yeniden inşa edilen yapıya cevaben bir tepeye 33 metre yüksekliğin- de devasa bir "haç" dikmiş. Bununla yetinmeyip savaş- ta yıkılan bir kilisenin 15 metre yüksekliğindeki çan ku- lesinin yerine de 107 metrelik yeni bir kule inşa etmiş- ler. Mostar'ın "yeni çan kulesi" şimdi Balkanlar'ın en bü- yük Katolik kilisesi Zagreb Katedrali'nin çan kulesinden yüksek olacakmış. "Doğu yakası" Müslümanlan tabii bu- nu bir boy ölçüşme diye nitelendirmiş. Mostar'da hâlâ semboller ve anıtlar etrafında süregiden acayip bir boy ölçüşme, bir ortaçağ düellosu yaşanıyor. Uluslararası toplum bu kan davasını ve deli saçması ortaçağ yanşını köprü başında bayram yaparak dur- durabilir mi? Durduramaz. Nasıl durdurur? Hırvatistan'aAB kapısını açarken Türkiye ve Bosna'ya da kapı açarak durdurur. Oysa ne oluyor? Aralık zirvesine 4 ay kalaTürkiye kapıda hâlâ netleşmeyen biryanrtı bek- lıyor. Hırvatistan'ın AB üyeliğine ise Brüksel'de şimdiden "oldubitti" gözüyle bakılıyor. Bir asır önceki "Ermenisoy- kınmı" adına Türkiye'ninözürdilemesinı bekleyen bazı AB çevrelen, Katolik Hırvatlara gelince susuyor... Tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden bir 'ef- nik temizlik' için "Bosnalı Müslümanlardan özürdileyin" dıyen var mı? Yok. Bu çifte standart sürdükçe "Neret- va" Nehri'nden daha çok kin akar... BULMACA SEDAT 1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA: 1/Iltihaph ka- raciğerhasta- hğı.2/Zehir... Tespihlerin baş tarafına geçırilen uzunca parça. 3/ Üzerinde deney yapılan kimse ya da şey... Mercan resifleri üze- rinde oluşan. çoğunlukla kumlu ve küçük düz ada. 4/ Utanç duyma... Çağ- daş. 5/ Çiçekleri si- nek, örümcek gibi ki- mi böcekleri andıran otsu bir bitki... Elekt- rik direnç birimi. 6/ Çıplak\Ticutresmi... 8 "Halk içinde mute- 9 ber bir — yok devlet gibi OLmaya devlet cihan- da bir nefes sıhhat gibi" (Kanuni Sultan Süley- man). II Kükürtle demir bileşimJerinden biri... Müzikte, eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık. 8/Çelikçomak oyu- nuna ve bu oyunda kullanılan değneğe verilen ad... Alanya ilçesi yakınlannda bir çay. 9/ Cılız, zayıf... Üstü kapalı olarak anlatma. YUKARIDAN AŞAĞI\A: 1/Fizikte. güçlü etkileşim kuv\etlerinin etkisi al- tında da\Tanan temel parçacıklann ortak adı... Ku- zusesi. 2/MadenleriyontmadakulJanılançelikaraç... Taflan çubuklanndan yapılan ve resim çiziminde kullanılan kömürkalem. 3/"— Kür'": Yazanmız... Tanntanımaz. 4/Huzur. 5/İstem dışı yapılan hare- ket... Tavlada "üç" sayısı... Adın durum eklerin- den biri. 6/Parola... Kayak. 7/Canlılan benzerlik ve farklılıklannagöre suııflandıran bilim. 8/Deri- ye sürüierek kullanılan. koyu kıvamlı ilaç. 9/Ken- di anlamının dışında kullanılan kalıplaşmış söz... "Züğürt —": Nesii Çölgeçen'in filmi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear