Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 TgMMUZ 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Deniş 6 oku
ç»fc bıünatş.
Aceba nereâne
battı!
- AKP, türbana hapis cezası
getirmiş...
"Kara çarşafı özendirmek
içindir!"
Etektronik posta: denizsomdcumhuriyetcom.tr www.denizsom.com Tet: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
Konyalı
K o r y a da içki
sat-an bdfelerin
s a a t 24.0O'ten " u
sonra kapatıldığmı,
ancrak Konyalılann bu
yas-sğa karşı bir
ç ö z x m ürettiğini ve
kemtn belirli yerlerine
partk edilen
otomobillerin
bagajından sabaha
kacfar her türlü içki
sataşı yapıldığını
biliyor musunuz?
Giderler
1337tevellûtlü
Iv
emekli kıdemli
deniz albay Faik
Öztat: "Insaniar
ne e<Jerlerse etsinler
daima kendilerine
edeıier/ hflah olmaz bu
cennet vatana bilerek
kast edenler/ Bugün
ne kadar kuvvetii ne
kadar güçlü iseler/ Hiç
şüpheniz olması ki bir
gün; geldikleri gibi
giderler./ Cumhuriyetin
temelini Mustafa
Kemal ve arkadaşlan
attılar/ O temelin
harcına bölünmezlik ve
parçalanmazlık ruhu
kattılar/ Bir grup var ki
yıllardır olanlan hep
inkâr ederter/ Hiç
şüpheniz olmasın ki bir
gün; geldikleri gibi
giderler."
K
artal'daki lokanta, pastane, fınn ve içkili lo-
kantaları 3-4 milyar lıra karşılığında "hizmet
yeterlılik belgesi" almayazorunlu tutan Kar-
1 tal Kaymakamı Dursun Ali Şahin'den bek-
lediğımiz açıklama "tekzip yazısı" olarak geldi...
Kartal Kaymakamı Dursun Ali Şahin'in tekzibinden
önce altında Kartal Kaymakamı Dursun Ali Şahin'in
imzası bulunan 2 Temmuz 2004 tarih ve 455 sayılı
kaymakamlık yazısını anımsayalım:
"Tamamen müşteri memnuniyeti ve kalite yöneti-
mini içeren Hizmet Yeterlilik Belgesi alınması husu-
sunda ilçemizde faaliyet sürdüren lokanta, pastane,
fınn ve içkili lokantalar bu belgelerini Aralık 2004 ta-
rihine kadar almaları zorunlu tutulmuştur. Bu meyan-
da kuruluşunuzdan konu ile ilgili sorumlu kişinin adı,
soyadı, unvanı ve meslek bilgilerinin 7 Temmuz 2004
tarihine kadar kaymakamlığımıza bildinlmesini önem-
li ricaederim."
Tümce, Türkçe özürlü olmasına karşın meramını
Kartal kalitesi
anlatıyor: Belgeleri almak zorunludur: şirket sorum-
lusunun adını bildirin! Şimdi gelelım Kaymakam'ın
"tekzip yazısı"na:
"Kartal Kaymakamlığı başta devlet kurumlarına
TSE-EN İSO 9001 Kalite Yönetim Belgesi aldırarak
başlattığı kalite çalışması kapsamında ilçedeki ışlet-
meleri de teşvik amaçlı 100'e yakın işyerine yazı gön-
dermiştir. Işletme sahiplerinin TSE-EN İSO 9001.
HACCP, Kalite Hizmet Yönetim Belgesi vb. kalite yö-
netim belgeleri hakkındaTürkStandartları Enstıtüsü
Istanbul Bölge Müdürlüğü yetkililerinden bilgi alma-
ları içın Haziran ayında Kartal Halk Eğitim Merke-
zı'nde birerhafta arayla toplantı düzenlenmıştır. Top-
lantıda yukarıda belirtilen kalite yönetim belgeleri
hakkında ayrıntılı bir şekilde işletme sahiplerine bilgi
verilmiştir. Iddia edildiği şekilde hiç kimseye karşı bir
zorlama söz konusu değildir...
Kartal'da hiçbir işletme sahibi ISO-EN 9001 yahut
hettıangi bir kalite yönetim belgesi alınması için zor-
lama yapılmamıştır, yapılmaz da. Amacımız Kar-
tal'daki işletmelerın belirli bir kalite standardını yaka-
lamasıdır... Bu çalışmanın işletmelerin yaranna oldu-
ğu inancını taşıyoruz.
Deniz Som'u, haberleri kaynağından doğrulatma-
ya davet ediyoruz."
Kaymakam'ın davetine icabet ederek yazımızın
kaynağı olan kaymakamlık yazısına tekrar bakalım:
"Hizmet Yeterlilik Belgesi alınması hususunda ilçe-
mizde faaliyet sürdüren lokanta, pastane, fınn ve iç-
kili lokantalar bu belgelerini Aralık 2004 tarihine ka-
dar almalan zorunlu tutulmuştur."
Devletin gücü kullanılarak fakat kaynağını yasalar-
dan almayan bir zorunluluk başka nasıl ifade edile-
bilir? Bunun da belirli bir kalite standardı mı var?
SESSİZ SEDASIZ (!) Kadınlar, topraklar, köylüler satılıyor
Ankara Ticaret Odası'nın araştırma-
sına göre hayat kadınlarının sayısı
100 bine yaklaşıyor. 350 kadından
biri fuhuş tehlikesiyle karşı karşıya
bulunuyor. kadınlann üçte birini ko-
cası satıyor, üç büyük kentte 30 bin ka-
dın vesıka almak içın beklıyor. Ayşe
Meral öteki satışlan anımsatıyor:
"AB uydusu ve küçük Amerika he-
veslilerinin marifetiyle yabancılara top-
rak satışında neredeyse hiçbir sınır kal-
madı. Dün işgalci askerieriyle gelenler,
bugün paralanyla gelip vatan toprakla-
nmızı alıyor. Parayı bastıran Türkiye'yi
satın alıyor.
IMF politikalarıyla toprağını ekeme-
yen köylü, satmak durumunda kaldığı
topraklarında, yabancının marabası ol-
ma yolunda hızla ilerliyor.
özelleştirme sapkını mandacı basın
ve değnekçileri, özelleştirmeye methi-
yeler düzer ve 'globalleşen dünyada
devletçilik bitti' diye martaval okurken,
ne hıkmetse satılığa çıkanlan devlet
kuruluşlarımıza hep yabancı devlet
kuruluşlan alıcı oluyor... 8,5 milyar do-
lar kredi karşılığı, ülkenin sınıriannın,
ulusal güvenliğinın emniyeti Mehmetçi-
ğin kanı satılmak isteniyor.
Ülkenin bütünlüğü, ekonomik ve si-
yasi bağımsızlığı satılıyor. Yoksullaşan
köylüye toprakları sattınlıyor, yoksulla-
şan kentliye kadınlarının bedeni sattın-
lıyor. Ruhunu emperyaJistlere satanlar,
milletin geleceğini satıyor. Namuslular,
onurlu aydınlar bunlara bugün dur de-
mezse, ne zaman diyecek?"
Yüksek Yerilim Hattı
Biz bu ışın kitabını yazmış adamız.
o yüzden kitap okumayız!
erdincutku •> yahoo.com
ABD: Kürtaj Deyip Geçme!
rÜRKKAYA ATAÖV
17 Temmuz tarihli Cumhu-
iyet'te Amerikan seçimlerin-
Je büyük gerçeklerin göz ar-
dı edildiğini ve meydanın kür-
:aj gibi küçük gerçeklerin tar-
:ışılmasına kaldığını belirttim.
<asım seçimlerinin sonucu-
iu da bu konular belirleye-
;ek. "Kürtaj Deyip Geçme!"
oaşlığı rast gele konmadı. Bu
<onunun aşırı dinci sağla
Dİan bağlantısı dikkate alındı-
Şında, Demokratlar bu geri-
;i oyiann belirli bir oranını ka-
ianmadıkları takdirde, gele-
;ek seçim gene Bush'undur.
-lem bu küçük gerçeği hem
je bunun üstesinden nasıl
jelineceğini, kısa da olsa,
^nlatmalıyım.
Bush'un 2000'deki oy des-
eğinin yüzde 4O'ı dinci seç-
nenden gelmiştir. Bir Gallup
jlçümüne göre seçmenin
:üzde 46'sını gene onlar
)luşturuyor. Bu oranda azal-
na olmazsa, önümüzdeki
;eçimler gene Bush'undur.
(ürtaj bu toplulukların duyar-
konusudur. Aynısı önceki
;eçimlerde de öne çıkmış,
jazı Demokrat adaylar nasıl
'aklaşmaları gerektiğini iyi
;estirmişlerdi. "Kürtaj olsun
'ada olmasın" diyen oy yiti-
ir. Nitekim, Demokrat aday
I. Carter kendisinin kürtaja
;arşı öduğunu, ama onu ya-
adışı ılan etmeyeceğini söy-
eyerek orta yol izlemişti. B.
ülirrton da kürtajın "güven-
i, yasai ve nadir" olmasını di-
edi.
Derrokratlann, aşırı dinci
jyanr bir bölümünü kendi
plarna aktarmaları güç
jcrünüyor. Ama bunu başa-
arnazarsa, seçimden yenik
pıkacaklar. Başkan Bush
îvanjdist (Incil vaizi), Pente-
<cstel Hamsin yortusu) yan-
ılan, Karismatiks (Inayet
nezhebi) mensupları ve Ho-
iress (Kutsiyet) üyeleri gibi
(öcterdinciler için bir pirdir.
<endirti "yeni baştan doğ-
njş br Hıristiyan " ilan eden
Bısh'un, yakınlarına, Tan-
ı'ylailşki içinde olduğunu ve
ekinlerini uyguladığını söy-
ediğı bilinmektedir. Kökten-
ihcılein büyük bölümü
3ush'tan asla vazgeçmeye-
;ek. önemli olan, dengeyi
jeğıştrecek oyiann Demok-
a kefeye nasıl aktarılacağı-
iı.
3az yollar var. örneğin,
E\anj€iistler 19'uncu yüzyıl-
ii bir ceşit "/7er/c/"ydiler. Kö-
ağin je ırk ayrımının kaldı-
ılnasnı isteyenlerin ön sa-
v
daydılar. Tutukevlerinde
y/e doğru değişiklikler
irerdier. Kadın haklanndan
<^aylılar. Eğitimin yayılma-
iuğruia çaba sarf ettiler. O
eihlede ilerici bir akım olan
çdmrsınırlandınlmasını sa-
'inuyortardı. Demokrat
»<ayie bu seçmen gruplan-
ti kerdı tarihlerini ve bu ya-
a;ıturumlarını anımsatabilir,
;<ndi programlarıyla onlar
»asınria benzerliklere dik-
katleri çekebilirler.
Ama dincilere nasıl yakla-
şıldığını bilmeleri gerekir. ör-
neğin, Kuzeyde Vermont'tan
ve kaybeden eski Demokrat
adaylardan Hovvard Dean
bir kiliseye girmiş, sabrıyla
ünlü Eyüp Peygamber'in ın-
cil içindeki bölümünü çok
sevdiğini söylemişti; oysa,
Hazreti Eyüp fbrani Tevrat'ın-
dadır. Amerika'daki kökten-
dincilerin bir bölümü, sahte
dindarı ta uzaktan tanır. Kili-
seye (ve camiye) girmenin bir
adabı vardır. "Incil Kuşa-
ğı"nda (Bible Belt) yetişmiş
olan Clınton, kilisenin yaban-
cısı değildi; kürtaj gibi bir ko-
nuda nasıl bir orta yol ızleye-
ceğini iyi biliyordu. 1992 ve
1996 seçimlerinde yeterince
dinci oyu Demokrat kanada
çekebildiği için, Beyaz Sa-
ray'ı iki kez kazandı. M. Le-
vvinsky olayından sonra bir-
çok köktendinci Clinton'a da
"düzmeci" dediyse de, atı
alan Üsküdar'ı geçmişti.
Amerika'da köktendincilik
gerilemeyecek, güçlenecek-
tir. Onlar sömürgen sınıfın ve
Bush'un tutamaklarından bi-
ridir. Bush'un aşın dinci sağın
önderi durumuna gelişi de
ayrı bir yazı konusu olmalıdır.
ABD Anayasası'nın Birinci
Değiştırgesi özgür tapınma-
yı yasaklayan yasanın yapıla-
mayacağını belirtir. Devlet bu
yoldan yasal olarak din işle-
rinin dışına çıkmıştır. Bunun
bir sonucu (devlet birden faz-
la eş almanın bir din görevi
olduğunu söyleyen Mor-
monlar'a müdahale etmek
zorunda kaldıysa da) dinde
de genelde bir "serbest pa-
zar" oluşmuştur. Sınıflar du-
ayla başlamakta, dinsel ifade
neredeyse zorunlu olmakta-
dır. Bu oluşum durdurula-
maz. Üstelik, Bush yönetimi
bunu körüklüyor. Olsa olsa,
bu büyük seçmen kitlesinin
ufak bir bölüğünü Cumhuri-
yetçiler'in tekelinden kurtar-
mak söz konusudur.
Hiçbir aday kürtaja izin ve-
receğini ya da yasaklayaca-
ğını uluorta söyleyemez.
Köktendincilere göre canı
Tann verir, Tanrı alır. öte yan-
dan, yurttaşın özel hakkı, ba-
zen tıbbın gereği var. Zaten,
çocuk rahme düştüğünde
değil, doğduğunda yasal
yurttaşlık kazanır. Demokrat
adaylar çocuk istemeyenle-
rin evlat edinebileceklerini ya
da hamileliği önleyici çağdaş
önlemleralabileceklerini vur-
gulayabilir. Bu duyarlı konu-
da orta çizgiyi ızleyerek ufak
bir köktendinci grubu De-
mokrat safa çekmek şarttır.
Yoksa, küçük çocuklarla
skandal ölçülerindeki ilişkile-
rini unutacak olan riyakâr Ka-
tolik papazlarla insan hakla-
n savunucusu genç seçmen-
ler Kerry ile Edvvards'ın gö-
zünün yaşına bakmaz.
Asıl büyük çelişkiler kam-
panya gündemi dışında ka-
lınca, onlar da biz de bu ufak
sorunlarla baş başayız.
HARBİ SEMtH POROY semihporoyfn yahoo.com
HA1AT EPtK TnATROSU MUSTAFA Biwiy
ATO RAPORUNA GÖ&E
HAVAT KADINLlSl YAŞI
12(ONİKİ)VE DÜ5MÜŞ ı..
OyNAYALIM AMA ONICE
ZÜHREVt HASTALIKLAR
HASTANESÎNDEN
/ TJEMİZ RAPORU
-. ĞETİRMEN LAZIM ı..
|- | f
, —|—T T
-—p--j- -y—p—j—
OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGESÇ
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAM
KALITIM KANUNLARI
1822'DE BU6ÜM,ÜNLÜ BOTAMİKÇİ GRE.GOR
MEHD£L,AVU£TURYA'OA DO6CHJ B'lR &İN ADA-
Ml OLAN MENOEL, SgÜNN'DEKİ MAMASTIRlN
BAHÇESİNPE 6İRİŞTİĞİ DENBMELEZDE İL -
6İNÇ SOHUÇLAHA ULAŞAMK fCAL/r/M
KANUNLAfilNI &ULpu.B'TXİLEeiu MELB2-
LE$TiftİLME2tYLE İL&U BİR. KİTAP yAZDI
VE 1666'OA YAy/MLATTI.AMA A/£ YAZDC Kİ,
ANCAK ÖLÜMÜMOEN İ6 r/L SoMISA, 19OO
DE KITABIN/N GeHCEK OB6EZI AMLASlLA-
CAKTI.KALİTIMSAL ÖZZU.IKL6RİN OOLDEN
DÖLE GENLEfZ YOLUYm AKTA/S/LMAS/,
KISA SüRE SOA/&4 ZOOLOTtDE DE UY-
&ULAMA ALANI
kurgenc{(i yahoo.com
ûhk
/ I i kurgenc{(i ya
Vfi/en/ hjjt
ınnc.mumtaz-arikan.com
YANDAKİ 8BZBLYE-
LGRDEN SAÜI OLA-
hll 8ASKIN
YE$İL OLANIYSA
KARAKTERÜPİR.
KİĞI ASLİ\T HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No 2004 4^ E.
Tapunun Bmgöl ilı, Kığı ılçesi, Topraklık Köyü. köyönü mevkıi. 105 ada, 22 parselde Nun Demırbılek adına kayıtlı tarla vasfındakı
27
50 00 m2 yüzölçümlü gaynmenkulün tamamı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından toplam 11.47
6 000 000 -TL bedeî karşıh|ında kamu-
laştırma ışlemine tabi tutulmuş olup. taraflar arasında kamulaştırma bedelı hususunda anlaşmaya vanlamadığından DSİ tarafından 4650
sayılı yasa uyannca kamulaştırma bedelınin tespıtı \e taşınmazın DSİ adına tapuya tescılıne karar venlmesi içın mahkemenuze dava
açılmış olup, duruşması 3.8.2004 gününe bırakılıruştır 4650 sayılı yasa ile değışık 2942 sayılı yasanın 10 maddesı uyannca ılan olunur.
Basın" 33530
KİĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No 2004 44 E
Tapunun Bingöl ilı. Kiğı üçesı, Topraklık Köyü, köyönü mevkıi. 105 ada, 18 parselde Yaşar Yaşin adına kayıtlı tarla vasfındaki
4000 00 m2 yüzölçümlü gaynmenkulün tamamı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından toplam 16.48"" 000 000.-TL bedel karşılığında kamu-
laştırma işlemıne tabı tutulmuş olup. taraflar arasında kamulaştırma bedelı hususunda anlaşmaya vanlamadığından DSİ tarafından 4650
sayılı yasa uyannca kamulaştırma bedelınin tespıtı ve taşınmazın DSİ adına tapuya tescılıne karar venlmesi için mahkememize dava
açılmış olup. duruşması 3 8.2004 aününe bırakılmıştır 4650 sayılı yasa ile değiştk 2942 sayılı yasanın 10. maddesı uyannca ılan olunur.
Basın 33544
KİĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No 2004-60 E.
Tapunun Bingöl ilı, Kığı ılçesi. Topraklık Köyü, köy karşısı mevkıi. 111 ada, 12 parselde lmoş Yalçın. Mehmet Yalçın. Abas Yalçın,
Cennet Yalçın, Paşa Yalçın. Hasan Yalçın adına kayıtlı tarla vasfındakı 2 053.50 m2 yüzölçümlü gaynmenkulün tamamı DSİ Genel Mü-
dürlüğü tarafından toplam 8 539 100.000.-TL bedel karşılığında kamulaştırma işlemıne tabı tutulmuş olup, taraflar arasında kamulaştır-
ma bedelı hususunda anlaşmaya vanlamadığından DSİ tarafından 4650 sayılı yasa uyannca kamulaştırma bedelınin tespıtı ve taşınma-
zın DSİ adına tapuya tescılıne karar venlmesi içın mahkememize dava açılmış olup. duruşması 3.8.2004 gününe bırakılmıştır. 4650 sa-
yılı yasa ile değışık 2942 sayılı yasanın 10 maddesı uyannca ilan olunur. Basın: 33529
DUZ ÇtZGİ
UMİT ZİLELİ
SzDemokrasiyeLayrtmyn?
- Sana üçüncü bir eş alırız!
Bu lafı kım söylüyor? Türkiye Cumhuriyeti'nin
Bayındırlık ve Iskân Bakanı! Kıme söylüyor? llk
eşini kanserden kaybeden, birsüre önce ikinci ev-
liliğini yapan ve yörede kansere karşı ıslah çalış-
malarının bir an önce başlatılmasını ısteyen bir
yurttaşa söylüyor! Aynı bakan, gezdıği bir ilköğre-
tim okulunda da öğretmenden şöyle bir istekte
bulunuyor:
- Çocuklarımıza biraz da Allah korkusu aşı-
layın!
Allah sevgisi değil, korkusu! Kafa "o kafa" olun-
ca söylem son derece doğal! Nevşehir Cumhuri-
yet muhabiri Selahattin Şahin'in haberi bu kadar-
dı. Bakanın bu sözlerine o yurttaş ne yanıt vermiş,
okuldakı öğretmen ne tepki göstermiş diye merak
ettim. Muhabirimizi arayıp sordum. işte yanıt:
- Ne bir ses, ne bir nefes!
Zübük demokrasisi!
Gelin, şu iki soruyu açık yüreklilikle yanıtlayalım:
- Biz, demokrasinin ne olduğunu biliyor muyuz?
- Biz, demokrasiye layık mıyız?
Elinizi vicdanınıza koyarak yanıtlayın; bu soru-
lara "evet" diyebilir misiniz? Yıllar önce bu köşe-
de üç hafta üst üste yazdığım "Zübük Demokra-
sisi" başlıklı yazılarımda, Türkiye'de son 60 yıldır
oynanan "demokrasi oyununu" enıne boyuna
anlatmıştım. Bir kez daha özetlemekte büyük ya-
rarvar!
Demokrasi bu halka zamanı geldiğinde ege-
menlerin gösterdiği partilere ve yine onlann seç-
tiği kişilere oy vermek olarak öğretildi. Hırsızlık,
yolsuzluk, oy avcılığı, ranttan pay kapmak demok-
rasinin gereklen olarak sunuldu. Ve ne yazık ki, hal-
kımızın büyük çoğunluğu bu oyunu kabul etti.
Çünkü işin içinde menfaat, çünkü işin içinde mad-
diyat, çünkü işin içinde genel, bölgesel ya da ye-
rel güç vardı! Herkes başbakan, bakan ya da mil-
letvekili olamazdı elbette ama belediye başkanı,
olmazsa il genel meclisi üyesi, il başkanı, ilçe baş-
kanı hatta muhtar olabilir, bunlar da olmazsa ar-
palıklardan birinde parti kontenjanından dolgun
maaşlı bir iş kapabilirdi!
Tüm çirkinliklerin üzerini birşal gibi örten "Mem-
lekette demokrasi varefendim" koskoslanma-
sı da bu süreçte üretildi. Memlekette demokrasi
olduğu için Hazine'nin arazisinı gasp edebilir, üze-
rine gecekondu adı altında apartmanlar dikebilir-
diniz. Nasıl olsa demokrasinin vazgeçilmez unsu-
ru olan belediyeler oy uğruna oraya yol, su, elekt-
rik gibi temel altyapıyı "eli mahkûm" getirecekti.
Nasıl olsa siyasetçi, oy kapmak için oraya dâhi-
yane bir buluşla önce "tapu tahsis belgesi" türün-
den ne idüğü belirsiz bir belge verecek, sonunda
da trilyonluk rant ananızın ak sütü gibi helal ola-
caktı!
llımh Islam demokrasisi!
Demokrasimiz geliştikçe, halkımızla siyasetçi
arasında seçimden seçıme oy karşılığı cumhuri-
yet altını, yandan kesilmiş banknot, tek tek veri-
len bir çift ayakkabı gibi dünya demokrasi tarihi-
ne geçecek buluşlar da üretildi tabii! Banka hor-
tumlama da, beş para etmez ürüne akıl almaz ta-
ban fiyatlar biçıp sonra imha etme de, "Hamili
kart yakınımdır" kartvizitleri de "Türk tipi" de-
mokrasinin olmazsa olmaz temel unsurlanydı!
Asıl vurgunu yapan küçük zümrenin dışında ka-
lan çoğunluk, üç kuruşluk menfaat uğruna, Türki-
ye'nin geleceğini karartan, ülkeyi sömürgeleştiren
işbirlikçi zihniyete omuz verdi. Oyle ki; hırsızlık ve
yolsuzluklar tüm açıklığıyla ortaya konduğunda
bile ahlaki değertere sırtını dönmüş yığınlar, şu slo-
gana sanldı:
- Tamam, adam hırsız ama işini yapıyor!
Ama Türkiye'nin bugünlere ulaşmasında aslan
payı 12 Eylül darbecijeriyle, kimilerinin "büyük
devrimcisi" Turgut Özal'a ait! Darbecilerin da-
yattığı "Türk-lslam sentezi" ve özal "liberaliz-
mi" çeyrek yüzyıl sonra, 300 milyar dolara dayan-
mış iç-dış borcu ve Batı'nın kucağında sömürge-
leşmiş siyasi yapısıyla "ılımlı Islam demokrasisi"n\
Türk halkına armağan etti! Şimdi, yukandaki iki
soruya yanıt verin:
- Evet mi, hayır mı?
E-posta: umitzileliM ttnetnettr
B U L M A C A SEDAT YAŞAYA1V
1 2 3 4 5SOLDANSAĞA:
1/ Osmanlı
mimarhğında
renkli cam- 2
larla yapılan 3
pencere...
Italya'da bir
ova.2/Rütbe- 5
siz asker...
"Gümüş se-
pet" de deni-
lenve pembe
ya da beyaz
renkli çiçek-
ler açan bir saksı bit-
kisi. 3/Geminin için-
de en alt bölüm. 4/ 2
Yankı... "—adresle- 3
re benzer ölüm" 4
(Behçet Aysan). 5/ 5
Ağır bir yükü kal- 6
dırmak için kullanı-
lanaygıt. 6/Mecra... 8
Hollanda'nın plaka 9
işareti. 7/Kısanamlulubirçeşittop... OrhanAse-
na'nın bir oyunu. 8/ "Bakır lengerlerde kızarmış
kuzular — idi" (Nâzım Hikmet)... Görünüşe gö-
re olacağı sanılan. 9/Datça Yanmadası'ndaki ün-
lü antik kent.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Ekonomik durgunluk. 2/ " Yaşadınv' — ağaçla-
nşahidimdir" (B.R. Eyuboğlu)... Sütunbaşlıkla-
nrun üstünde yer alan tabla. 3/ Müzikte geceden
esinlenen ya da geceyi çağnştıran beste. 4/ Kim-
se, kişi... Habeş soylusu. 5/Içinde kan bir madde
erimiş bulunan sıvı... Ateş. 6/Bir alay işareti... Te-
lefon sözü. 7/ Çimentonun kum ya da çakılla ka-
nştınlmasıyla elde edilen yapı gereci... "Kakun"
da denilen kürk hayvanı. 8/ Çemberin çevTesinin
çapına oranını gösteren sayı... San renkli verim-
li balçık. 9/Japonya'da bir kent... Doğru. gerçeH.